• Sonuç bulunamadı

Herkes ut yapar da...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Herkes ut yapar da..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Berin Nadi • Murahhas Üye: Emine Uşaklıgil 0 Genel Yayın Müdürü: Haşan Cemal, Yazı İşleri Müdürü: Okay Gönensin 0 Yazı İşleri Müdür Yardımcıları: Salim Alpaslan, Kerem Çalışkan, Necdet Doğan, Lütfü Hnç • Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar 0 Ankara Temsilcisi: Ahmet Tan

İ ç Politika: Mehmet Tezkan Ekonomi: Meral Tamer, Kültür: Celal Üster, İstanbul Haberleri: Muhittin Basar .<■ Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve o ,

Sirer Spor: Abdülkadir Yücelman, Makaleler: Şahin Alpay, Düzeltme: Abdullah Yazıcı 0Koordina- 34334 İst. PK: 246 İstanbul. TU: 512 05 05 (201

t ö r : Ahmet Korulsan • Mali İşler: Erol Erkut 0 Muhasebe: Bülent Y e n e r # Bütçe-Planlama: Sevgi Ankam: ziya cokaip biv. inkılap s. No: 19/ 4, Osmanbeşeoglu 0Reklam: Ayşe Torun • İdare: Hüseyin Gürer • İşletme: Önder Çelik • Bilgi-lşlem: • h. Zıya Biv. 1352 s. 2/3, Tel: 13 12 Nail İnal 0 Personel: Sevgi Bostancıoğlu lnönU Cad- 119 s- No: 1 '■ Td: 19 37

TAKVİM : 21 OCAK 1992 İmsak: 5.47 Güneş: 7.16 Öğle: 12.20 İkindi: 14.20 Akşam : 17.13 Yatsı: 18.37

Herkes ut yapar da...

MERT ALİ BAŞARIR

Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında Klasik Türk Müziği çalgıları arasına katılan udun, eski Mısır’da yapıldığı, sonraları da İslam düşünürü Farabi tara­ fından geliştirildiği bilinir. Hatta Farabi’nin udu için de bir söy­ lence dolaşır dillerde: Farabi çok

sevdiği oğlunu yitirir ansızın. Onu toprağa vermeye kıyamaz. Bir kayaya bırakır. Orada za­ manla çürür Farabi’nin oğlu. Derisi göğüs kafesine yapışır. Farabi üzüntü içindedir. Izdıra- bını dindirmek için oğlunun bağırsaklarını göğüs kafesine doğru çekerek tel yapar. Sonra da oğlunun çürümüş bedenini kucağına alıp başlar çalmaya.

Ut yapımı klasikler arasında çoktan yerini almış. Çünkü us­ tası yok denecek kadar az artık.

t ustası yok denecek kadar az.

Hadi usta, oğluna nasıl ehil ut

yapılacağını şöyle anlatmış:

“ Herkes ut yapar da sapını ortaya

çetiremez. Ut takozuna sapını

U !

ekne bölümü nemde tutkal

bırakıyor, çok sıcakta çatlama

yapıyor. Bu yüzden udu nemden

ve aşırı ısıdan korumak gerekiyor.

Piyasadaki utların ağaç ve işçilik

T

ağlarken bir buçuk milimetre geriden

bakımından yetersiz olduğu için akort

tak ki akort payı kalsın.”

— -ı —

28 yıldır ut yapan Engin Eroğ-

luer, utları bugün 10 milyon li­

raya kadar alıcı bulan Manol

Usta’nın yetiştirdiği Hadi Üstat

mn oğlu... Onca yıldır ladin ağa­ cı talaşları içinde elinde ıskarpe- lesi, kıl testeresi vepulanyası. Ut yapıyor küçük atölyesinde. Ge­ çen yıl ölen babasının atmış dört yılda beş bine yakın ut, tambur, keman ve kemençeye imza attı­ ğını, kendisinin de bin beş yüze yakın ut yaptığını söylüyor.

Tambur çalan babası Hadi Usta önceleri Zonguldak’ta mo­ bilya imal ettikten sonra bağla­ ma yapımcısı Şemsi Yastımant

m yanma giriyor İstanbul’a dö­

nüşünde. Daha sonra kendisine Laleli’de bir dükkân açıyor.

Bugün hayatta olmayan Ma- nun alıcısı oldukça az. nol Usta’nın yetiştirdiği diğer ut “Tekne” denilen udun arka

yapımcıları ise Üsküdarlı Mus- kısmı, genelde ceviz ya da ma

tutmadığım söylüyor ut yapım ustaları.

lar olmak üzere iki çeşit. Zenne senk de kullanılan diğer malze- kalıp kadınlar için d a ln küçük meler arasında. Ut teknesi aba- ebatta. Örneğin zenne kalıplar- nozdan olmasa bile düz sapın da eğri sapın uzunluğu on do- üzerine mutlaka bu ağaçtan ko­ kuz santimetre iken erkek kalıp- nulmalı ki teller sapı aşındırma­ larda bu ölçü yarım santim faz- sın.

la. Bir de çocuk kalıbı var ki bu- Udun vitrinini oluşturan ön

tafa Usta, Onnik Usta ve Çakır Hamza Usta.

Utlar zenne ve normal

kalıp-undan yapılıyor. Abanoz ve gül ağacı başta olmak üzere kelebek (akçaağaç), erik, ardıç ve

pele-kısım “göğüs tahtası” için rus- taşların tek tercihi ladin ağacı. Teller eskiden hayvan bağırsa­ ğından çıkarılırken, şimdi tam randıman için La Bella marka kullanılıyor. Bu enstrümanın ses

Engin Eroğlu, 28 yıldır ut yapıyor. Onca yıldır ladin talaşları içinde elinde ıskarpelesi, kıl testeresi ve pulanyası, ut yapıyor. (Fotoğraf: RAYİHAN GÜVEN)

veren orta kafesi büyükbaş hay­ van boynuzundan yapılıyor. Bü­ yük tek kafes Şam yapısı utla­ rın belirgin özelliği. Türk utla­ rında ise büyük kafesin yanın­ da iki küçük kafes daha bulu­ nuyor. Eskiden mızrap olarak iyi esneyebilmesi için uzun süre yağda bekletilmiş kartal tüyü kullanılıyordu. Günümüzde ise bu görev bir plastiğin sırtında. Udun kenarlarına, kafeslere, sap üstüne, mızrap altına sedef de işlenebiliyor. Bir udun ağırlığı kullanılan malzemenin cinsine göre 500 ile 750 gram arasında

Ut yapımına takozdan başlı­ yor Engin Usta. Tekneyi oluştu­ ran kesilmiş çember ve flatoları kızgın ütü ile şekillendiriyor ut kalıbı üzerinde. Bu aşamadan sonra çember aralarını sıcak tut­ kalla yapıştırırken hazırladığı düz sapa el testeresi ile kırlan­ gıç kuyruğu yuva açıp takoza yerleştiriyor. Udun göğsü diye tabir edilen ön yüzünün tahta­ sını da şeritte dört milimetreye kadar inceltmeye geliyor sıra. İs- karpele ile udun ve kafeslerin kenarlarına flato yuvalarım açıp bu flatoları gömmesi de yine bir titiz çalışmanın ürünü. Kafes yuvalarını açarken bıçaklı per­ gel kullanıyor. Kıl testeresi ile boynuzdan kafesleri oyması yaklaşık üç saat sürüyor. Daha sonra göğsün arkasına yedi ta­ ne olan ses direklerini çakıyor birer birer. Ardından göğsü tek­ neye monte edip eğri sapı yeri­ ne takıyor.

Piyasadaki utların ağaç ve iş­ çilik bakımından yetersiz oldu­ ğu için akort tutmadığım söyle­ yen Engin Usta, bir udu on gün­ de bitiriyor. Santur yapan kim­ senin kalmadığını da belirten ut yapımcısı keman, kemençe, tambur, kanun ve gitar da tamir ediyor.

Udu rutubetten ve çok sıcak­ tan korumak gerekiyor. Çünkü ut teknesi rutubette tutkal bıra­ kıyor, çok sıcakta ise çatlama yapıyor. Engin Usta’nın ut yap­ tığı sanatçılar arasında Coşkun

Sabah, Sinan Özen, Baki Du­ yarlar, Necdet Tokathoğlu, Mut­ lu Torun, Hüsnü Üstün ve Ateş Böceği Ercan bulunuyor.

3. Selim “Çok tel kırılır sine-

i Kanunda / Nâ eblin eline mız­ rap verince” demiş. Hadi Usta­

da oğlu Engin’e 3. Selim’in öğü­ düne uyarak nasıl ehil ut yapı­ lacağının sırlarını vermiş:

“Ut göğsünü inceltirken dik­ kat et delme. Bu kapağı tam iki milimetrede tut. Çember geniş­ likleri çok önemli. Kd kadar ka­ çırırsan yirmi üç çemberde yir­ mi üç metre eder, son çemberi koyacak yer bulamazsın. Ut tek­ nesinin kalınlığı da iki buçuk milimetreyi geçmemeli. Herkes ut yapar da sapım ortaya geti­ remez. Ut takozuna sapı bağlar­ ken bir buçuk milimetre geriden tak ki akort payı kalsın.”

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Uşak merkeze bağlı, 1200 nüfuslu Kaşbelen Köyü'nde oturanlar, 10 yıldır özel iki firma tarafından işletilen taş oca ğına çalışan kamyon ve TIR'ların, köyü toz bulutu

[r]

hastalarda plazma homosistein düzeylerinin yüksek olup olmadığı araştırılmıştır. Tüm olgu/ann plazma homosistein düzeyleri ölçülerek, hasta ve sağlıklı birey

burada temerr¨ ut olasılı˘ gı oldu˘ gunu ve tahvilin kurtarma (recovery) de˘ gerinin sıfır oldu˘ gunu varsayıyoruz (ayrıca riske duyarsız de˘ gerleme oldu˘ gunu

• Fotoğraf işleme programında seçilen fotoğrafı farklı seçim araçlarıyla seçme sağlanır.. • Seçim alanı oluşturmanın

(15 puan) [−3, 0] kapalı aralı˘ gında f (x) = xe x fonksiyonunun artan ve azalan oldu˘ gu aralıkları belirleyerek mutlak maksimum ve minimum noktalarını ve de˘ gerlerini

(10 puan) Bir dikd¨ ortgenin alanı 5 m 2 /sn oranında artarken uzunlu˘ gu 10 m/sn oranında artıyor.. Uzunluk 20 m ve en 16 m ise en ne kadar hızla

Mimar Davudun güzel san'atlar serisinden ikinci eseri 1594 (1002) tarihinde yapılmfş olan (Cerrah- paşa camii) dir.. Cerrahpaşa camiinin plânı; münfe- rid sütun ve ayaklarla