• Sonuç bulunamadı

KRONİK YARALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KRONİK YARALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KRON K YARALARIN DE ERLEND R LMES

Ülkü YAPUCU GÜNE#*

ÖZ

Kronik yaralarda tedavinin etkinli,inin izlenmesinde yara de,erlendirmesi büyük önem ta 0maktad0r. Yaran0n do,ru ve geni kapsaml0 olarak de,erlendirilmesi dikkatli ve sürekli yap0lan klinik gözlemler ve niteliksel ölçümler üzerine dayanmaktad0r. Kronik yaralarda yaran0n büyüklü,ü, yara yata,0, yara kenarlar0, eksuda/kokunun varl0,0, tünel/sinüs olu umu, enfeksiyon ve a,r0 gibi parametreler de,erlendirilmelidir. Yara de,erlendirme araçlar0ndan en yayg0n olarak kullan0lanlar0 Bas0 Ülseri 6yile me Ölçe,i (Pressure Ulcer Scale for Healing-PUSH) ve Bates-Jensen’0n Yara De,erlendirme Arac0 (Bates-Jensen Wound Assessment Tool-BWAT)’dir. Bu makalede kronik yaran0n de,erlendirilmesi ve yara de,erlendirilmesinde kullan0lan araçlar tart0 0lm0 t0r.

Anahtar Sözcükler: Yara, yaran0n de,erlendirilmesi, yara de,erlendirme araçlar0

ABSTRACT

Wound Assessment

Wound assessment is vital for evaluating the effectiveness of planned treatment in chronic wounds. Accurate and comprehensive wound assessment depends on meticulous and consistent clinical observation and on the use of quantitative measurement methods. Some parameters including the wound size, wound bed, edges, exudate/odour presence, tunelling/sinus presence, infection and pain should be assessed in chronic wounds. The most common used tools in wound assessment is Pressure Ulcer Scale for Healing-PUSH, and Bates-Jensen Wound Assessment Tool-BWAT. This article discuss wound assessment in chronic wounds and the tools used in wound assessment.

Key Words: Wound, wound assessment, wound assessment tool

G R *

Kronik yaralar, bas0 ülserleri, diyabetik ayak ülserleri, venöz ve arteriyal ülserler gibi etiyolojik nedenler ile iyile menin normalden daha uzun sürdü,ü, s0kl0kla tekrarlayan ve iyile me ile sonuçlanmayan yaralard0r. Kronik yaras0 olan bireylerde, pansuman de,i tirme s0kl0,0 nedeniyle günlük rutinin bozulmas0, uyku eksikli,ine ba,l0 olarak geli en yorgunluk, hareket k0s0tl0l0,0, a,r0, koku ve yara enfeksiyonu gibi nedenlere ba,l0 olarak ya am kalitesi olumsuz yönde etkilenmektedir (Grey ve ark. 2006).

Kronik yaralarda tedavinin etkinli,inin izlenmesinde yara de,erlendirmesi büyük önem ta 0maktad0r. Yaran0n do,ru ve geni kapsaml0 bir biçimde de,erlendirilmesi dikkatli ve sürekli yap0lan klinik gözlemler ve niteliksel ölçümler üzerine

dayanmaktad0r. Yaran0n durumunun

de,erlendirilmesinin iyi bir yara bak0m0 için ön ko ul oldu,u bilinmektedir. Kapsaml0 bir yara de,erlendirmesi, bak0m plan0n0n olu turulmas0 ve sürdürülmesi için temel olu turur (Dorothy 2004). Ayn0 zamanda, objektif

de,erlendirmeler tedavinin etkinli,inin saptanmas0nda somut veriler sa,lar, hastan0n ve personelin moralini yükseltir, dokunun bozulmas0na neden olan faktörün tan0mlanmas0 ve ortadan kald0r0lmas0yla biyokimyasal dengenin düzeltilmesine yard0m eder (Bolton ve Van Rijswijk 1991; Flanagan 1994).

Yaran0n de,erlendirilmesinde kullan0lan terminoloji standardize edilmemi tir. Kronik yaralar çe itli ekillerde s0n0fland0r0ld0,0ndan, yara bak0m0na kat0lan ekip üyelerinin de,erlendirmede ayn0 yakla 0m0 kullanmalar0 önem ta 0maktad0r (Bolton ve ark. 2004; Keast ve ark. 2004; Moore 2007).

YARA NASIL DE ERLEND R LMEL D R ? Yaran0n iyile me göstergeleri üzerinde bir fikir birli,i bulunmamaktad0r. Bununla birlikte kronik yaralarda yaran0n büyüklü,ü, kenarlar0, yara yata,0, eksuda/koku, tünel/sinüs olu umu, enfeksiyon ve a,r0 gibi göstergelerin de,erlendirilmesi gerekti,i görü ü yayg0n olarak kabul görmü tür (Fleck 2006; Lait ve Smith 1998; Lazarus ve ark. 1994).

(2)

Yaran,n Büyüklü-ü

Yaran0n uzunluk, geni lik ve derinli,inin ölçülmesi yara de,erlendirmesinin önemli bir parças0d0r. Yaran0n iyile mesi “iyi” ya da “yara iyiye gidiyor” gibi tan0mlay0c0 ifadelerle k0yasland0,0nda, yaran0n büyüklü,ünün ölçülmesi yara iyile mesinin de objektif bir kan0t0d0r (Grey ve ark. 2006). Flanagan (1994), yaran0n iyile me durumunun saptanmas0nda, yaran0n yüzey alan0ndaki de,i ikliklerin görsel kay0tlar0n0n tutulmas0n0n önemli oldu,u görü ündedir.

Bir yaran0n yüzey alan0n0n ölçümünde ultrason, manyetik rezonans ya da stereofotometri gibi yöntemler kullan0labilir. Klinikte yayg0n olarak kullan0lan yöntemler ise; yara cetveli kullan0larak yap0lan do,rusal ölçümler ve yaran0n boyutlar0n0n asetat üzerine geçirilmesi teknikleridir. Yara alan0n0n büyüklü,ü, cetvel yard0m0yla yaran0n en geni boyutlar0 (geni lik ve uzunluk) ölçülüp, birbiriyle çarp0larak hesaplanabilir. Yara cetveli kullan0larak yap0lan ölçümler düzensiz ve çok geni olan yaralar için çok güvenilir bir yöntem de,ildir (van Rijswijk ve Braden 1999). Kopyalama tekni,i bir asetat kâ,0d0 ya da saydam pansuman kullan0m0n0 gerektirir (Thawer ve ark. 2002). Bu yöntem Thomas ve Wysocki (1990) taraf0ndan en do,ru yara ölçüm yöntemi olarak görülmektedir. Yara kenarlar0n0n hatlar0 milimetre ya da santimetrekarelik effaf asetat üzerine geçirilir ve i aretli alan içinde kalan karelerin ya manüel olarak say0lmas0yla ya da dijital planimetrilerin kullan0m0yla yüzey alan0 hesaplanabilir.

Yaran0n derinli,inin saptanmas0 derin yaralar da önemlidir ve bu de,erlendirme doku hasar0n0n ciddiyetine yönelik bilgiler sa,lar. Yaran0n derinli,ini s0n0fland0rmak için çe itli evrelendirme sistemleri kullan0labilir (Keast ve ark. 2004). Bas0 ülserlerinin önlenmesi ve tedavisinde hasta sonuçlar0n0n geli tirilmesine yönelik disiplinler aras0 liderlik görevini üstlenmi bir grup olan Ulusal Bas0 Ülseri Tavsiye Paneli (National Pressure Ulcer Advisory Panel-NPUAP) taraf0ndan geli tirilen evrelendirme sistemi, 2007 y0l0nda tekrar gözden geçirilmi ve güncellenmi tir.

NPUAP, yeni evrelendirme sistemine göre bas0 ülserlerini, derin doku hasar0, birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü evre bas0 ülseri ve evrelendirilemeyen bas0 ülseri olmak üzere toplam alt0 grupta s0n0fland0rm0 t0r.

• Derin doku hasar0, bas0nç ya da sürtünme nedeniyle yumu ak dokunun hasar0na ba,l0 olarak, sa,lam derinin mor ya da kestane rengini almas0 olarak tan0mlanm0 t0r.

• Birinci evre bas0 ülserinde, sa,lam deride genellikle de kemik ç0k0nt0lar üzerinde solmayan eritem vard0r.

• 6kinci evre bas0 ülseri, dermisin k0smi kal0nl0kta kayb0 olup, yara yata,0 k0rm0z0 olan yüzeysel aç0k bir ülser eklinde tan0mlanm0 t0r.

• Üçüncü evre bas0 ülserinde tam kal0nl0kta doku kayb0 vard0r. Subkutan ya, dokusu gözle görülebilir, ancak doku kayb0 kemik, tendon ya da kasa ula mam0 t0r. Yara kabu,u olabilir, fakat bu kabuk doku kayb0n0n derinli,ini gizlemez. Bu evrede sinüs ya da tüneller görülebilir.

• Dördüncü evre bas0 ülseri, kemik, tendon ve kaslar0 da içine alan tam kal0nl0kta doku kayb0 olarak tan0mlanm0 t0r. Yara yata,0n0n baz0 yerlerinde kabuk ya da eskar görülebilir. Bu evrede ço,u zaman tünel ya da sinüsler olu mu tur.

• Evrelendirilemeyen bas0 ülserinde ise, yara yata,0 yara kabu,u (sar0, sar0ms0 kahverengi, gri, ye il ya da kahverengi) ve/ya da eskarla (sar0ms0 kahverengi, kahverengi ya da siyah) kaplanm0 t0r (Black ve ark. 2007).

E,er yara debris, partikül ya da pansuman parçalar0 içeriyorsa, yaran0n derinli,inin ölçülmesinde kullan0lan yöntemler do,ru sonucu vermeyebilir. Bu yüzden, yaran0n derinli,in ölçülmesinde öncelikli olarak yaran0n temizlenmesi önem ta 0maktad0r. Benzer ekilde yaray0 eskar kaplam0 sa, yara debride edilmedi,i sürece derinlik ölçümü gerçekle tirilemez. Sinüs bo lu,u ya da tünellerin olu tu,u bir yarada da derinli,in do,ru olarak ölçülmesi mümkün de,ildir. Bu durumda defekti doldurmak için gerekli olan pansuman miktar0n0n kaydedilmesi, tünelin derinli,inin saptanmas0nda yard0mc0 olabilir. K0smi kal0nl0ktaki ya da tam kal0nl0ktaki yaralarda, steril serum fizyolojik ile nemlendirilmi kültür çubu,unun yaran0n en derin bölümüne yerle tirilmesiyle derinlik de,erlendirilebilir (Krasner 1997; Keast ve ark. 2004).

Yara Kenarlar,

Ülserin ekli, yara kenarlar0n0n görünümü ve çevreleyen derinin incelenmesi yaran0n etiyolojisinin tan0lanmas0na yard0m edebilir. Örne,in, venöz bacak ülserlerinde genellikle yara kenarlar0 yumu ak hatlara sahiptir ve da,0n0kt0r. Arteriyel bacak ülserlerinde ise s0n0rlar daha belirgindir. Yara kenarlar0n0n içe do,ru yuvarlanm0 bir ekil almas0 ise maligniteyi dü ündürmelidir. Damar duvarlar0n0n inflamasyonuyla

(3)

olu an vaskülitlerde ise yara kenarlar0 düzensizdir ve ülserin etraf0ndaki deri hiperemiktir (Grey ve ark 2006).

Yara Yata-,

Yara yata,0n0n do,rudan gözlenmesi, yaran0n etiyolojisi hakk0nda bilgi sa,lar ve tedavi amaçlar0 ile uygun bak0m plan0n0n tan0mlanmas0na yard0m eder. Sa,l0kl0 bir yarada, epidermal göç tüm yara yata,0 üzerine yay0ld0,0 için yara kenarlar0 düzenli olarak ilerler, yara yata,0 sa,l0kl0 ve pembedir. Bunun aksine sa,l0ks0z bir yarada, yara kenarlar0 tünelle mi tir ya da hipertrofiktir, granülasyon dokusu koyu pembedir, hassast0r ve dokunuldu,unda kanamaya ba lar. Bu tür yaralardan mutlaka kültür al0nmal0 ve bu yaralar mikrobiyolojik sonuçlar 0 0,0nda tedavi edilmelidir. A 0r0 granülasyon dokusu ise iyile meyen yaralarda ya da enfeksiyonla birlikte görülür (Shultz ve ark. 2004). Kronik yaralar ço,u zaman sar0 ya da beyaz parlak renkte fibrinöz dokuyla kaplanm0 t0r. Bu tür dokular0n damarlanmas0 zay0ft0r. Yara taban0ndaki dokunun tipi iyile me süresinin tahmin edilmesi ve komplikasyon riski hakk0nda yararl0 bilgiler sa,layabilir. Örne,in yara taban0nda kemik varsa, bu durum osteomiyelit geli me olas0l0,0n0n ya da gecikmi yara iyile mesinin bir göstergesi olabilir (Dorothy 2004).

Yara yata,0 bazen nekrotik doku, yara kabu,u ya da eskarla kapl0 olabilir. Siyah eskar kurumu nekrotik dokunun, sar0 eskar ise fibrin kabu,unun bir göstergesidir. Bu tür dokular iyile meye engel olur. Nekrotik doku ayn0 zamanda patojenik organizmalar0 bar0nd0rd0,0 için, bu tür dokular0n kald0r0lmas0 yara enfeksiyonunun önlenmesine yard0m eder. De,erlendirmenin do,ru olarak yap0labilmesi ya da iyile menin h0zland0r0lmas0 için nekrotik doku ya da yara kabu,unun debride edilmesi gerekir (Flanagan 1994; Krasner 1997; Grey ve ark. 2006).

Eksuda

Yara eksudas0 miktar, koku, yo,unluk ve renk aç0s0ndan de,erlendirilmelidir. Eksudan0n miktar ve yo,unlu,unun do,ru olarak de,erlendirilmesi iyile me süresinin tahmin edilmesinde yard0mc0 olabilir. Yara eksudas0n0n görünümü seröz, serosanguinöz, sanguinöz, seröpürülan ve pürülan olabilir. Seröz ve serösanguinöz görünümlü bir eksuda, iyile menin inflamasyon ve proliferasyon faz0nda görülürken, sanguinöz bir eksuda ise ço,u zaman kan damarlar0n0n harabiyetini gösterir. Seropürülan bir eksudan0n pürülan bir eksudaya dönü mesi bakteriyel proliferasyon ya da yara enfeksiyonundan kaynaklanabilir (White 2001; Vowden

ve Vowden 2003). Eksuda miktar0n0 de,erlendirmek için belirli bir zaman aral0,0 içinde kullan0lan pansuman miktar0 say0labilir ve yaray0 çevreleyen derinin durumu incelenebilir. Eksudan0n miktar0 a 0r0 (+++ s0r0ls0klam pansuman), orta (++ 0slak pansuman) ve az (+ kuru pansuman) eklinde s0n0fland0r0labilir (Vowden ve Vowden 2003). Feçes, idrar ve yara drenaj0n0n yarayla kontaminasyonu yaray0 çevreleyen derinin maserasyonuna neden olabilir. Yara iyile mesinin gecikmesinde önemli bir risk faktörü olan maserasyon, kullan0lan pansuman0n etkisizli,inin ya da pansuman0n daha s0k de,i tirilmesi gerekti,inin bir göstergesidir (Keast ve ark. 2004; Grey ve ark. 2006).

Yarada kokunun de,erlendirilmesi, yara iyile me süreci hakk0nda önemli bilgiler verir. Kokunun tipindeki bir de,i iklik yaran0n durumunda bir de,i me oldu,unu gösterir. Ancak, kapat0lm0 olan tüm yaralar0n koktu,u ve kullan0lan pansuman türünün de yaran0n kokusunu etkiledi,i unutulmamal0d0r. Anaeroblarla kontamine olmu bir yarada, nekrotik doku kötü kokulu bir eksuda üretir. Baz0 mikroorganizmalar da kendine özgü bir kokuya sahip olabilir. Örne,in bir yarada psödomanas aeroginasa varsa, eksuda limon ye ili rengindedir ve yarada eker kokusu vard0r (Lazarus ve ark. 1994; Lait ve Smith 1998).

Tünel/Sinüs Olu0umu

Ülser kavitesi yara kenarlar0n0n alt0na do,ru lateral olarak uzand0,0nda tünel/sinüs olu umundan söz edilir. Yaran0n do,ru olarak de,erlendirilebilmesi için, yaran0n iç alan0n0n da ölçülmesi gerekir. Çünkü yara kenarlar0 yara yata,0na tam olarak ba,lanmad0,0 ve tünelle en dokular tedavi edilmedi,i sürece iyile me gerçekle meyecektir (Fleck 2006). Tünelle menin boyutu ve derecesi doku nekrozunun ciddiyetiyle ili kilidir. Subkutan ya, dokusunun nekrozu derinin tünelle mesini ba lat0r ve derin fasyan0n penetrasyonu daha derindeki yap0lar0n h0zl0 bir ekilde tünelle mesine neden olur. Tünelle en ülserler daha fazla say0da bakteri bar0nd0r0rlar. Tünelle en dokular0n hem boyutu hem de derinli,i ölçülmelidir. Yara kenarlar0n0n tünelle mesi, dijital inceleme ya da kültür çubu,u yard0m0yla de,erlendirilebilir. Steril kültür çubu,u yara kenarlar0n0n alt0na do,ru ilerletilirken, tünelle en alanlar deri üzerinden i aretlenebilir. 6yile menin h0zland0r0labilmesi için tünelle en alanlar ve sinüsler uygun pansuman kullan0larak tedavi edilmelidir (Keast ve ark. 2004; Grey ve ark. 2006).

(4)

Enfeksiyon

Bütün dermal yaralar0n bakterilerle kontamine oldu,u dü ünülür. Kültür al0nmam0 ya da kültür sonucu negatif olsa bile, yaradan pürülan materyallerin drene olmas0, o yaran0n enfekte oldu,unun bir göstergesidir. Baz0 durumlarda enfekte yaradan al0nan drenaj örne,i kültür tekniklerinin yetersizli,ine ya da antibiyotik kullan0m0na ba,l0 olarak yarada bakterilerin oldu,unu ortaya ç0karmayabilir. Pozitif kültür bulgular0 da her zaman enfeksiyon oldu,unu göstermeyebilir. Çünkü birçok yara enfeksiyona yol açmayan bakteri kolonilerini içerir (Shultz ve ark. 2004). Bir yarada ml’de 105’ten

daha fazla say0da mikroorganizma varsa, o yara enfekte kabul edilir. Özellikle yarada nekrotik doku varsa enfeksiyon riski daha yüksektir. 6yile meyen yaralarda yara enfeksiyonunun tan0lanmas0 güç olabilir. Enfeksiyonun tan0lanmas0nda dikkatli klinik gözlem, hastan0n enfeksiyon riskinin de,erlendirilmesi ve kültür sonuçlar0 önem ta 0maktad0r (Gardner ve ark. 2001).

A-r,

Kronik yaralar0n birço,u a,r0l0d0r. Hem nosiseptif hem de nöropatik uyaranlar a,r0ya neden olabilir. Aral0kl0 a,r0, ço,u zaman pansuman de,i imi esnas0nda görülür ve pansuman de,i iminden önce analjezik uygulanmas0n0 gerektirebilir. Sürekli a,r0 ise, iskemi, doku ödemi, kronik doku hasar0 ve enfeksiyon gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Bu nedenle yaras0 olan her hastada a,r0 de,erlendirme arac0 kullan0larak a,r0 tan0lamas0 yap0lmal0 ve uygun bir ekilde tedavi edilmelidir (Fleck 2006; Grey ve ark. 2006).

YARANIN DE ERLEND R LMES NDE

KULLANILAN ARAÇLAR

Yara iyile mesiyle ilgili günümüze kadar birçok ölçüm arac0 geli tirilmi ve uygulanm0 olmas0na kar 0n, geli tirilen bu araçlar0n geçerlik ve güvenirlik çal0 malar0 yeterli de,ildir (Keast ve ark. 2004; McNees 2006; Thomas 1997). Kronik yaralar0n iyile me durumunun de,erlendirilmesinde kullan0lan araçlar0n yaran0n durumunu do,ru olarak yans0tmas0, kullan0m0n0n kolay olmas0, her tür yaraya uygulanabilir olmas0 ve de,i ime duyarl0 olmas0 gerekmektedir. De,erlendirme araçlar0n0n geli imi, kronik yaralar0n bak0m0na sistematik bir yakla 0m getirmi tir. Bu araçlar0n içerikleri birbirleriyle benzer olmas0na kar 0n, yara iyile mesinin de,erlendirilmesi ve belgelenmesinde standardize edilmi bir araçtan söz etmek mümkün de,ildir (Keast ve ark. 2004; Woodbury ve ark. 1999). Yara

de,erlendirme araçlar0ndan yayg0n olarak kullan0lanlar0 Ulusal Bas0 Ülseri Tavsiye Paneli taraf0ndan geli tirilen Bas0 Ülseri 6yile me Ölçe,i (Pressure Ulcer Scale for Healing-PUSH) ve Bas0 ülseri Durum Arac0 (Pressure Sore Status Tool-PSST)’d0r (Shultz ve ark. 2004).

PUSH, bas0 ülserinin durumundaki de,i iklikleri izlemek için kullan0lan, kullan0m0 kolay ve güvenilir bir ölçektir. Bu ölçek bas0 ülseri alan0, eksuda miktar0 ve doku tipi olmak üzere üç parametreden olu maktad0r. Bas0 ülseri alan0, yaran0n uzunluk ve geni li,inin çarp0lmas0yla hesaplan0r ve cm2 cinsinden bir de,er elde

edilir. Hesaplanan alan 10 puanl0k bir ölçek üzerinde de,erlendirilir (Örne,in yüzey alan0 0.3 - 0.6 cm2 ise

PUSH yüzey alan0 skoru=2, 4.1 – 8.0 cm2 ise PUSH

yüzey alan0 skoru = 7). PUSH’un ikinci parametresi eksuda miktar0n0n belirlenmesidir. Pansuman kald0r0ld0ktan sonra ve topikal ajan uygulanmadan önce, eksuda miktar0 yok-0, az-1, orta-2 ve fazla-3 eklinde de,erlendirilerek eksuda miktar0 puanlan0r. Üçüncü parametre ise, doku tipinin de,erlendirilmesidir. Yara yata,0nda var olan doku tipini belirlemek için herhangi bir nekrotik doku varsa ‘4’ puan; nekrotik doku yok, ancak kabuklanma var ise ‘3’ puan; yara temiz ve granülasyon dokusu içeriyorsa ‘2’ puan; yara epitelizasyonu varsa ‘1’ puan; yara tamamen kapal0 ise ‘0’ puan verilerek doku tipi de,erlendirilir. Yara iyile mesi, bas0 ülseri alan0, eksuda miktar0 ve doku tipi puanlar0n0n toplanmas0yla elde edilen toplam puana göre de,erlendirilir. PUSH’tan al0nacak en dü ük puan 0, en yüksek puan 17’dir. Toplam puan0n artmas0 ülserin ciddiyetinin artt0,0n0 göstermektedir. Yap0lan çal0 malarda bu ölçe,in geçerli ve güvenilir bir ölçek oldu,u saptanm0 t0r (Berlowitz ve ark. 2005; Gardner ve ark. 2005; Pompeo 2003; Ratliff ve Rodeheaver 2005; Stotts ve ark. 2001). Ancak ülkemizde bu ölçe,in geçerlilik ve güvenirlik çal0 mas0 yap0lmam0 t0r. Bunun yan0nda, PUSH’ ta yer alan üç parametrenin farkl0 olarak ölçülmesi arac0n güvenirli,ini etkilemektedir. Bu ölçekte yara alan0 parametresinin a,0rl0,0 eksuda parametresinden 3,3 kat, doku tipi parametresinden ise 2,5 kat daha fazlad0r. Böylelikle, PUSH arac0n0 kullan0rken yara alan0ndaki de,i imler yaran0n tahmin edilen durumunu eksuda miktar0 ve doku tipindeki de,i imlerden daha fazla etkilemektedir (McNees 2006). Bates-Jensen (1997) taraf0ndan geli tirilen Bas0 Ülseri Durum Arac0 (Pressure Sore Status Tool-PSST), hem yaran0n fizyolojik olarak önemli özelliklerini niceliksel olarak tan0mlayan, hem de yaran0n anatomik özelliklerini de geni kapsaml0 olarak ele alan bir

(5)

de,erlendirme arac0d0r. Bas0 ülserlerinin d0 0nda di,er yaralar üzerinde de geçerlilik çal0 malar0 yap0ld0ktan sonra arac0n ad0 Bates-Jensen Yara De,erlendirme Arac0 (Bates-Jensen Wound Assessment Tool-BWAT) olarak de,i tirilmi tir. On üç maddeden olu an bu araç 5’li likert tipi ölçek kullan0larak yara ve çevreleyen dokuyla ilgili çe itli özellikleri de,erlendirir. “5” puan yaran0n incelenen özelli,inin kötü durumda oldu,unu, “1” puan ise yaran0n daha iyi durumda oldu,unu göstermektedir. 6ncelenen her bir parametrenin puanlar0 toplanarak toplam bir puan elde edilir. BWAT’ta doku tipi parametresinde nekrotik doku, granülasyon dokusu ve epiteliyal doku özellikleri ayr0 ayr0 ele al0nm0 ve puanlanm0 t0r. Ayr0ca yara yüzeyini kaplayan doku tipi niceliksel olarak tan0mlanm0 t0r. E,er nekrotik doku varsa, nekrozun tipi ve miktar0 da de,erlendirilmektedir. Toplam skor 13 ile 65 aras0nda de,i mektedir. Puan artt0kça yaran0n durumu da kötüle mektedir. Ölçe,in güvenirlik katsay0s0 0.91, spearman korelasyon katsay0s0 ise 0.99 olarak bulunmu tur (Bates-Jensen ve ark. 1992; Bates-Jensen 1997). PUSH arac0n0n aksine, BWAT’ta yer alan 13 parametrenin a,0rl0,0 birbirine e ittir. PUSH arac0nda, yara alan0 parametresinden elde edilen puan toplam puan0n %59’unu temsil ederken, BWAT’ta ise yara alan0 puan0 toplam puan0n %7.7’ sini temsil etmektedir.

Her iki de,erlendirme arac0 yaran0n durumunun niceliksel olarak tan0mlanmas0nda bir yöntem sa,lamaktad0r. Amaç, sadece yaran0n durumunun de,i ip de,i medi,ini saptamak oldu,unda, PUSH arac0n0n kullan0m0 BWAT’a göre daha pratiktir. Çünkü, yaran0n PUSH arac0yla de,erlendirilmesi hem irenin sadece be dakikal0k bir zaman0n0 al0rken, BWAT’0n tamamlanmas0 10-15 dakikal0k bir zaman gerektirir. Di,er taraftan BWAT, yaran0n anatomisiyle ilgili daha fazla bilgi sa,lamaktad0r. BWAT, toplam puandaki de,i imler ne olursa olsun yaran0n durumunda meydana gelen de,i imlerin daha iyi de,erlendirilmesini sa,lar (McNees 2006).

Bu iki arac0n yan0nda yaran0n

de,erlendirilmesinde daha az s0kl0kla kullan0lan araçlar ise Sessing Ölçe,i (Sessing Scale), Yara 6yile me Ölçe,i (Wound Healing Scale-WHS) ve Sussman Yara 6yile me Arac0 (Sussman Wound Healing Tool-SWHT)’d0r. Sessing ölçe,i alt0 maddeden olu mu tur. Ölçekten al0nacak en dü ük puan –6, en yüksek puan ise +6’d0r. Puan0n artmas0 bas0 ülserinin iyile ti,ini göstermektedir. Ölçe,in güvenirlik katsay0s0 0.84, Spearman korelasyon katsay0s0 ise 0.90 olarak bulunmu tur (Ferrell 1997). 1997 y0l0nda

Krasner taraf0ndan geli tirilen WHS, ters evrelendirme sistemine bir alternatif olarak geli tirilmi tir. Akut ve kronik olmak üzere tüm yara tiplerine uygulanabilen ve yaran0n özellikleriyle ilgili sekiz faktörü de,erlendiren bir araçt0r (Krasner 1997). 1998 y0l0nda Sussman ve Swanson taraf0ndan fiziksel terapistler için geli tirilen SWHT ise, akut yara iyile me modeli üzerine dayand0r0lm0 t0r. Yaraya ili kin 10 özelli,i “iyi” ve “kötü” eklinde s0n0fland0ran arac0n, k0sa ve uzun formlar0 mevcuttur (Sussman ve Swanson 1998; Sussman ve Bates-Jensen 1998).

Yaran0n de,erlendirilme s0kl0,0n0 hastan0n genel durumu, yaran0n ciddiyeti, hastan0n bak0m ortam0n0n özellikleri, bak0m0n amac0 ve bak0m plan0 gibi faktörler etkilemektedir. Bu faktörler yaran0n de,erlendirilme s0kl0,0n0 etkilemesine kar 0n, kronik yaralar0n de,erlendirilmesi haftada bir kezden daha s0k yap0lmamal0d0r (Stremitzer ve ark. 2007). Yap0lan bir çal0 mada, yara büyüklü,ünde iki haftada meydana gelen de,i imlerin yaran0n iyile mesinin tahmin edilmesinde belirleyici oldu,u saptanm0 t0r (Van Rijswijk ve Polansky 1994). Bunun yan0nda, hastan0n durumunun, bak0m plan0n0n ve klinik personelin de,i mesi durumunda yaran0n daha s0k de,erlendirilmesi gerekebilir (Vuolo 2006).

Sonuç olarak, yara bak0m0 ekip i i olmakla birlikte, hem irenin rolü özellikle önemlidir. Yara bak0m0nda primer rol üstlenen meslek üyeleri olarak hem ireler yaray0 de,erlendirirken yarada meydana gelen de,i imleri do,ru olarak izlemek ve yara bak0m0na katk0da bulunmak zorundad0rlar. Bilimsel ve teknolojik alandaki geli melere paralel olarak, yara bak0m0nda her geçen gün yeni bir ürün ortaya ç0kmaktad0r. Hem irelerin bu ürünlerin tedavide etkin olup olmad0,0na karar verebilmeleri ve yara iyile me sürecini takip edebilmeleri için, yarada de,erlendirilmesi gereken özellikleri bilmeleri, yara de,erlendirme yöntemlerinin do,rulu,u ve güvenirli,i hakk0nda bilgi sahibi olmalar0 ve uygun yara de,erlendirme araçlar0n0 seçebilmeleri önem ta 0maktad0r. Ancak ülkemizde yara bak0m0nda hem ireleri primer rol almalar0na kar 0n, yaran0n de,erlendirmesinin daha çok hekimler taraf0ndan subjektif verilere dayand0r0larak yap0ld0,0 gözlenmektedir. Ülkemizde hem ireye objektif veriler sa,layan yara de,erlendirme araçlar0n0n kullan0m0 yayg0n de,ildir. Bunun da nedeninin, bu araçlar0n ülkemiz için geçerlilik ve güvenirlik çal0 malar0n0n

(6)

yap0lmam0 olmas0ndan ve hem irelerin bu araçlara yönelik yeterli bilgiye sahip olmamalar0ndan kaynakland0,0 dü ünülmektedir. Bu nedenle, yaran0n de,erlendirilmesinde kullan0lan bu araçlar0n ülkemiz için de geçerlilik ve güvenirlik çal0 malar0n0n yap0lmas0n0n, yara yönetimine kat0lan hem irelere önemli katk0lar sa,layaca,0 dü ünülmektedir.

KAYNAKLAR

Bates-Jensen BM (1997) The Pressure Sore Status Tool a few thousand assessments later. Adv Wound Care, 10(5):65-73.

Bates-Jensen BM, Vredevoe DL, Brecht ML (1992) Validity and reliability of the Pressure Sore Status Tool. Decubitus, 5(6):20-8.

Berlowitz DR, Ratliff C, Cuddigan J, Rodeheaver GT (2005) The PUSH tool: a survey to determine its perceived usefulness. Adv Skin Wound Care, 18(9):480-3.

Black J, Baharestani M, Cuddigan J, Dorner B,Edsberg L, Langemo D, Posthauer ME, Ratliff C, Taler G (2007) National Pressure Ulcer Advisory Panel's updated pressure ulcer staging system. Dermatol Nurs, 19(4):343-349

Bolton L, McNees P, van Rijswijk L, de Leon J, Lyder C, Kobza L, Edman K, Scheurich A, Shannon R, Toth M (2004) Wound-healing outcomes using standardized assessment and care in clinical practice. J Wound Ostomy Continence Nurs, 31(2):65-71.

Bolton L, van Rijswijk L (1991) Wound dressings: meeting clinical and biological needs. Dermatol Nurs, 3(3):146-61. Dorothy D (2004) Wound assessment: tips and techniques. Home Healthcare Nurse, 22(3):192-195.

Ferrell BA (1997) The Sessing Scale for measurement of pressure ulcer healing. Adv Wound Care,10(5):78-80. Flanagan M (1994) Wound care. Assessment criteria. Nurs Times, 9-15;90(45):77.

Fleck CA (2006) Wound assessment parameters and dressing selection. Advances in Skin & Wound Care, 19 (7): 364 – 373. Gardner SE, Frantz RA, Bergquist S, Shin CD (2005) A prospective study of the pressure ulcer scale for healing (PUSH). J Gerontol A Biol Sci Med Sci, 60(1):93-7.

Gardner SE, Frantz RA, Doebbeling BN (2001) The validity of the clinical signs and symptoms used to identify localized chronic wound infection. Wound Repair Regen, 9: 178–86. Grey JE, Enoch S, Harding KG (2006) Wound assessment. BMJ, 4;332(7536):285-8.

Keast DH, Bowering CK, Evans AW, Mackean GL, Burrows C, D'Souza L (2004) MEASURE: A proposed assessment framework for developing best practice recommendations for wound assessment. Wound Repair Regen, 12(3 Suppl):1-17.

Krasner D (1997) Pressure ulcers: assessment, classification and management. In: Krasner D, Kane D, editors. Chronic wound care, 2nd edition. Wayne, PA: Health Management Publications, 152–7.

Krasner D (1997) Wound Healing Scale, version 1.0: a proposal. Adv Wound Care, 10(5):82-5.

Lait ME, Smith LN (1998) Wound management: a literature review. J Clin Nurs, 7(1):11-7.

Lazarus GS, Cooper DM, Knighton DR, Percoraro RE, Rodeheaver G, Robson MC (1994) Definitions and guidelines for assessment of wounds and evaluation of healing. Wound Repair Regen, 2(3):165-70.

McNees P (2006) Skin and wound assessment and care in oncology. Semin Oncol Nurs, 22(3):130-43.

Moore Z (2007) Evidence-based wound management. Journal of Clinical Nursing,16 (2):428-428.

Pompeo M (2003) Implementing the PUSH tool in clinical practice: revisions and results. Ostomy Wound Manage, 49(8):32-6, 38, 40.

Ratliff CR, Rodeheaver GT (2005) Use of the PUSH tool to measure venous ulcer healing. Ostomy Wound Manage, 51(5):58-60, 62-3.

Schultz GS, Barillo DJ, Mozingo DW, Chin GA (2004) Wound bed preparation and a brief history of TIME. Int Wound J,1(1):19-32.

Stotts NA, Rodeheaver GT, Thomas DR, Frantz RA, Bartolucci AA, Sussman C, Ferrell BA, Cuddigan J, Maklebust J (2001) An instrument to measure healing in pressure ulcers: development and validation of the pressure ulcer scale for healing (PUSH). J Gerontol A Biol Sci Med Sci, 56(12):M795-9.

Stremitzer S, Wild T, Hoelzenbein T (2007) How precise is the evaluation of chronic wounds by health care professionals? Int Wound J, 4(2):156-61.

Sussman C, Bates-Jensen B (1998) Tools to measure wound healing. In: Wound care. A collaborative practice manual for physical therapists and nurses. Gaithersburg, MD: Aspen Publishers, 1998:103.

Sussman C, Swanson G (1998) Utility of the Sussman Wound Healing Tool in predicting wound healing outcomes in physical therapy. Adv Wound Care, 10(5):74-7.

(7)

Thawer HA, Houghton PE, Woodbury MG, Keast D, Campbell K (2002) A comparison of computer-assisted and manual wound size measurement. Ostomy Wound Manage, 48(10):46-53.

Thomas AC, Wysocki AB (1990) The healing wound: a comparison of three clinically useful methods of measurement. Decubitus, 3(1):18-20, 24-5.

Thomas DR (1997) Existing tools: are they meeting the challenges of pressure ulcer healing? Adv Wound Care, 10(5):86-90.

Van Rijswijk L, Braden BJ (1999) Pressure ulcer patient and wound assessment: an AHCPR clinical practice guideline update. Ostomy Wound Manage, 45:56S-67S; quiz 68S-69S.

Van Rijswijk L, Polansky M (1994) Predictors of time to healing deep pressure ulcers. Ostomy Wound Manage, 40(8):40-2.

Vowden K, Vowden P (2003) Understanding exudate management and the role of exudate in the healing process. Br J Community Nurs, 8(11 Suppl):4-13.

Vuolo JC (2006) Assessment and management of surgical wounds in clinical practice. Nurs Stand, 20(52):46-56.

White R (2001) Managing exudate. Nurs Times, 1-7;97(9):XI-XIII.

Woodbury MG, Houghton PE, Campbell KE, Keast DH (1999) Pressure ulcer assessment instruments: a critical appraisal. Ostomy Wound Manage, 45(5):42-5, 48-50, 53-5.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Dokuların uzun süre basınç altında kalmasına bağlı olarak gelişen ve daha çok vücudun kemik çıkıntılarının üzerinde gözlenen iskemik doku kaybı bası

Yaralanmalar, deri bütünlüğünün bozulduğu açık yara özelliğinde olabileceği gibi vücut üzerinde gözle görülür herhangi bir belirti göstermeden künt yaralanma şeklinde

içinde verilirse yara iyileşmesini inhibe eder, gerilme gücü oluşumunu geciktirir. Topikal steroidler de yara iyileşmesini

Burunda ‹yileflmeyen Yara Non-Healing Ulcer on the Ala Nasi Haz›rlayan: Ömer Ümmeto¤lu Vak›f Gureba E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹stanbul,

Gingival marjin Alveol kemiği Mukogingival hat Gingival marjin Alveol kemiği Mukogingival hat Apikale konumlandırılmış flep marjini Alveol kemiği Mukogingival hat Flep

Klinik muayeneden sonra, yaranın mekanik temizliği yapıldı. Yara üzerine TP yarayı tamamen kapsayacak şekilde uygulandıktan sonra pansumana alındı. TP’nin her

Perikist ile germinatif membran aras›na giren hava menisküs veya hilal bulgusuna, ters hilal bulgusuna, tafll› yüzük bulgusuna ya da da¤›n›k hava kabarc›klar›

Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›, Çocuk Enfeksiyon Hastal›klar› Bilim Dal›.. *Uluda¤ Üniversitesi T›p