• Sonuç bulunamadı

Periton ve Bağırsak Tüberkülozu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Periton ve Bağırsak Tüberkülozu"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)Türk Aile Hek Derg 2002; 6(1): 32-35. Periton ve Ba¤›rsak Tüberkülozu PERITONEAL AND INTESTINAL TUBERCULOSIS. Günay Gürleyik1, Abdullah Sa¤lam1. Özet. Summary. Son y›llarda pulmoner ve ekstrapulmoner tüberküloz insidans›nda art›fl vard›r. Peritonun yan›s›ra gastrointestinal sistemde en s›k ince ve kal›n ba¤›rsaklar tüberküloz ile tutulur. Bütün olgularda pulmoner tüberküloz ile birliktelik görülmemektedir. Klinik olarak granülomatöz ba¤›rsak hastal›klar›ndan ay›rdedilmesi kolay de¤ildir. Mikrobiyolojik, biyokimyasal ve histopatolojik tan› yöntemleri olmakla beraber her zaman h›zl› tan› koyabilmek mümkün olmamaktad›r. Periton ve ba¤›rsak tüberkülozu tedavisi esasen medikaldir ancak komplikasyonlar cerrahi tedaviyi gerektirir. Tan› koymak güçtür ve medikal tedaviye direnç halen ciddi bir problemdir.. The incidence of pulmonary and extra pulmonary tuberculosis is increased in recent years. Beside the peritoneum, small and large bowels are the sites most commonly affected by tuberculosis in the gastrointestinal system. Pulmonary tuberculosis does not co-exist in all cases of peritoneal and intestinal tuberculosis. Differential diagnosis is clinically difficult from other granulomatous bowel diseases. Despite microbiologic, biochemical and histopathologic diagnostic tools, definitive diagnosis is not always possible promptly. The treatment of intestinal tuberculosis is essentially medical, although its complications require surgical interventions. Establishing the diagnosis is difficult, and resistance to medical treatment is already a serious problem.. Anahtar sözcükler: Tüberküloz, peritonit, gastrointestinal. Key words: Tuberculosis, peritoneum, gastrointestinal system, diagnosis, medical and surgical treatment. sistem, tan›, medikal ve cerrahi tedavi. tkili antitüberküloz kemoterapi uygulamalar›, yaflam standart›n›n yükselmesi, hayvanlarda tüberküloz basilinin eradikasyonuyla 20. yüzy›l›n ilk yar›s›ndan itibaren tüberküloz genel olarak tüm dünyada ve ülkemizde kontrol alt›na al›nm›flt›r. Ancak HIV epidemisi, immünosupresif kullanan hasta say›s›n›n artmas›, sa¤l›k politikalar›nda tüberküloza yeterli önem verilmemesi ve primer ilaç direncinin son 10 y›lda %10’dan %23’e yükselmesinden dolay› son y›llarda tüberküloz insidans› artm›flt›r.1,2 1993 y›l›nda Dünya Sa¤l›k Örgütü dünyan›n pek çok yerinde tüberkülozun kontrol d›fl›nda oldu¤unu ortaya koyarak acil durum ilan etmifltir. Resmi rakamlara göre Türkiye’de tüberküloz insidans› 1990 y›l›nda yüzbinde 43.8 olarak bildirilmifltir. Artan pulmoner tüberküloz vakalar›na paralel olarak ekstrapulmoner tüberküloz insidans› da artm›flt›r.3 Gastrointestinal sistemin a¤›zdan anüse kadar herhangi bir yeri tutulabilece¤i gibi pankreas, karaci¤er, dalak gibi kar›niçi organlarda da tüberküloza rastlan›labi-. E. 1) 2). lir.4,5 Ancak intraabdominal tüberküloz s›kl›kla peritonda ve gastrointestinal traktüste görüldü¤ünden bu yaz›da periton ve intestinal tüberküloz incelenmifltir.. Tüberküloz Peritonit Periton, abdominal tüberkülozun en s›k yerleflti¤i yap› olup tüberküloz peritonit, az geliflmifl ülkelerde asitin en s›k nedenidir (Tablo 1). Bat› ülkelerinde ise AIDS’li hastalarda, peritoneal diyaliz yap›lanlarda ve göçmenlerde görülmektedir. Tüberküloz basili abdominal kaviteye üç yol ile gelir: 1- Hasta ba¤›rsaktan transmural yol ile; 2- Tüberküloz salpenjitte Fallop tüpü ile; 3- Miliyer tüberkülozda pulmoner odaktan hematojen yol ile ya da latent pulmoner oda¤›n reaktivasyonuyla olur. Literatürdeki bat› kaynakl› 11 ayr› seriye göre peritoneal tüberküloz olan hastalarda efl zamanl› pulmoner tüberküloz görülme olas›l›¤› %25-83’dir.4. Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 4. Genel Cerrahi Klini¤i, Genel Cerrahi Uzman›. Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 4. Genel Cerrahi Klini¤i, Genel Cerrahi Uzman›, Prof. Dr. 2002 © Yay›n haklar› Türkiye Aile Hekimli¤i Uzmanl›k Derne¤i (TAHUD)'a aittir. Her hakk› sakl›d›r. Deomed Medikal Medya taraf›ndan yay›mlanmaktad›r. Copyright © 2002 Turkish Society of Family Practice. All rights reserved. Published by Deomed Medical Publishing, a division of Deomed Medical Media, Istanbul..

(2) Tablo 1 Gastrointestinal tüberkülozun yerleflimi Periton Mezenterik lenf nodu Gastrointestinal traktus Özofagus Mide Duodenum Jejunum/ileum ‹leo-çekal bölge Apendiks Kolon Anorektal. araflt›r›lmal›d›r.8 Laparotomi, laparoskopi ile kar›n içinin incelenmesi ve peritoneal biyopsi al›nmas› da tan›da önemlidir. Son y›llarda laparoskopik eksplorasyon tercih edilmektedir.9. 42 8 50 0.5 2 0.5 35 42 1 12 7. Kar›n bofllu¤unun incelenmesi, viseral ve pariyetal peritondaki kal›nlaflma, miliyer nodüllerin, omentum majusta retraksiyonun görülmesi ve direkt görüfl alt›nda periton biyopsisi al›p, kazeifiye granülomlar›n histopatolojik olarak gösterilmesi tan›y› kesinlefltirir. Laparoskopi ile %94 kesin tan› rapor edilmifltir.2,9 Tar›m ve ark.’n›n serisinde makroskopik tan›n›n laparoskopi ile %100, histopatolojik tan› ile %76 oran›nda do¤ruland›¤› bildirilmifltir.8. Dalay ve arkadafllar›n›n gastrointestinal tüberkülozlu hastalar› içeren serisindeki olgular›n %70’inde geçirilmifl ya da aktif pulmoner tüberküloz saptanm›flt›r.6 Periton tüberkülozu 25-45 yafl aras›nda ve kad›nlarda s›kt›r. Hastal›k sinsi seyreder, semptomlar ço¤u olguda en az alt› aydan beri vard›r. Olgular›n %80’inde kar›nda flifllik, %74’inde atefl, %62’inde kilo kayb›, %58’inde kar›n a¤r›s›, %16’s›nda diyare vard›r. Islak faz (erken dönem) ve kuru faz (geç dönem) olarak iki ayr› klinik tablo ile seyreder. Viseral ve pariyetal peritondaki tüberküllere ba¤l› olgular›n %97’si erken fazda asit ile, olgular›n %3’ü ise kuru fazda fibroadeziv form ile karfl›m›za gelir.7 Olgular›n %59’unda orta derecede anemi, %15’inde lokösitoz vard›r. Periferik yaymada %30 oran›nda lenfosit hakimiyeti görülür. Tüberkülin deri testi olgular›n %30-100’ünde pozitiftir; ancak negatif test hastal›k olas›l›¤›n› reddettirmez.1,4,8 Peritoneal s›v› olgular›n %95’inde eksüda vasf›nda ; protein >3 gr/dl, glikoz içeri¤i <30 mg/dl, lökosit say›s› 250/mm3 olup lenfosit hakimiyeti vard›r.8 Smearde mikroorganizma saptanma olas›l›¤› %3 iken, kültür pozitifli¤i %20 civar›ndad›r.2 Ancak konsantre edildikten sonra kültür yap›lanlarda pozitiflik oran› daha yüksektir. Öte yandan Mycobacterium tuberculosis’in kültürde üretilebilmesi için4-6 haftal›k inkübasyon süresine ihtiyaç duyulmas› dikkatleri h›zl› tan› yöntemlerine yöneltmifltir. Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) 24-48 saat içinde sonuçlanan ve ortamdaki az say›daki basili dahi gösterebilme özelli¤ine sahip sensivitesi ve spesifitesi yüksek bir yöntemdir.1 Serum ve asit s›v›s›nda adenozin deaminaz (ADA) ölçümü de tan›da yard›mc›d›r. Adenozin deaminaz pürin katabolizmas›nda rol alan bir enzim olup mycobacterium antijenine ba¤l› hücresel immünite yolu ile T lenfositlerin stimülasyonuna cevap olarak artar. Tüberküloz tan›s›nda ADA seviyesinin ölçümü sensitivitesi %100 ve spesifikli¤i %85’dir.2,4 Serum CA-125 seviyesi de yükselebilir, ancak bu durumda malign mezotelyoma, over kanseri olas›l›¤› da. Peritoneal tüberkülozda görüntüleme yöntemleri tan› da pek yard›mc› de¤ildir. Kar›n ultrasonografisi ve tomografide periton ve omentumda kal›nlaflma, asit ve yayg›n lenfadenopati saptanabilir.2. ‹nce ve Kal›n Ba¤›rsakta Tüberküloz Gastrointestinal sistemde peritondan sonra en s›k tutulan yerler ince ba¤›rsaklar ve ileoçekal bölgedir. Tüberküloz enteritte basil ba¤›rsa¤a dört yol ile ulafl›r: 1- Aktif pulmoner tüberkülozda hematojen yol, 2Aktif pulmoner tüberkülozda yutulan enfekte balgam yoluyla, 3- Kontamine süt ve g›dalar ile, 4- Komflu organlardan direkt yay›l›m ile. Gastrointestinal traktusa giren basil mukozay› geçip submukozaya yerleflir ve burada serozal, submukozal ödem, selüler infiltrasyon, lenfatik hiperplazi ile kendini gösteren inflamatuvar de¤ifliklikler yapar; mezenter lenf bezlerine yay›l›r. Lenfanjit, endarterit ile mukozal ülserasyonlar yapar. Kazeifikasyon nekrozu intestinal duvarda fibrozis, lümende daralma oluflturur.1,2 En s›k tutulan yer ileoçekal bölgedir. ‹leoçekal bölgenin s›k tutulmas›n›n nedeni buradaki fizyolojik staz, lenfoid dokunun yo¤un olmas›, absorbsiyonun fazla olmas› ile aç›klanm›flt›r.10 Patolojik görünümlerine göre intestinal tüberkülozda lezyonlar 4 tiptedir. 1- Ülseratif tip, 2Hipertrofik tip, 3- Ülserohipertrofik tip, 4- Fibrotik tip. Ülseratif tip jejenum ve proksimal ileumda, ülserohipertrofik tip ileoçekal bölgede s›k görülür.2 Olgularda belirgin yafl ve cinsiyet ay›r›m› yoktur. Ço¤u olguda semptomlar aylar öncesinde bafllam›flt›r. Ancak %20 olguda bir aydan daha k›sa sürelidir. %85-90 kar›n a¤r›s›, %35-50 atefl, %20 ba¤›rsak al›flkanl›¤›nda de¤iflme, ayr›ca kilo kayb›, gece terlemesi, malabsorbsiyon ve rektal kanama görülebilir. Fizik muayenede kar›nda hassasiyet, sa¤ alt kadranda kitle saptanabilir.1,2,4,11 Laboratuvarda orta derecede anemi, sedimantasyon h›z›nda art›fl saptan›r. Tüberkülin deri testi %70-85 oran›nda pozitiftir.1,4,7. Türkiye Aile Hekimli¤i Dergisi | Turkish Journal of Family Practice | Cilt 6 | Say› 1 | 2002 |. 33.

(3) Görüntüleme yöntemleri yard›mc›d›r ancak tan› koydurucu de¤ildir. Akci¤er grafisinde aktif ya da sekel tüberküloz saptanabilir; ancak normal akci¤er grafisi tan›dan uzaklaflt›rmaz. 29 kolon tüberkülozu olgusunun ancak %35’inde akci¤er tüberkülozu saptam›flt›r.1 Direkt kar›n grafisi nonspesifiktir. Dilate ba¤›rsak anslar›, kalsifiye lenf nodülleri görülebilir. Baryumlu grafi olgular›n %66’s›nda tan›y› destekleyicidir. ‹leoçekal bölgede inflamasyona ba¤l› kitle imaj›, çekumda retraksiyon, kal›nlaflm›fl ileoçekal valv ile daralm›fl ileum aras›ndaki bofllukta geniflleme (Fleischner bulgusu) ve fibrotik terminal ileumun rijid, kontrakte çekuma boflald›¤› görülür (Steirlin bulgusu). Tomografinin duyarl›l›¤› %67 civar›ndad›r. Lenfadenopati (%89), splenomegali (%67), hepatomegali (%37), asit (%26) saptanabilir. Baz› olgulara (yaklafl›k %20) tüberküloz peritonit de efllik eder. Tomografi ya da ultrasonografi eflli¤inde yap›lan aspirasyon ve kültür de tan› da faydal›d›r.1,2,11 ‹ntestinal tüberküloz tan›s›nda endoskopi ve bu s›rada al›nan biyopsi tan›da çok de¤erlidir. Submukozal ya da derin transvers ülserler, hipertrofik mukoza ve granülomlar s›k görülen patolojik bulgulard›r. Biyopsiden iyi sonuç almak için parçan›n ülser olan olgularda ülser taban› ve kenar›ndan, ülser olmayan olgularda ise derin olarak al›nmas› önerilmektedir. Al›nan doku Ziehl-Neelsen (ZN) ile boyanarak kazeifiye granülomlar ve asid fast basil (AFB) gösterilebilir.12 Boyama yöntemi hemen sonuç vermekle beraber genellikle negatiftir; kültür pozitif sonuç verir, ancak 4-6 haftal›k bekleme süresi gerektirir. Bactec radyometrik yöntemi ile 1-2 haftada sonuç al›n›r ancak kesin de¤ildir.11 Parafin blok haz›rlanan dokuda PCR yap›lmas› tan›da çok yard›mc›d›r. Özellikle granülom olmayan olgularda yüksek PCR pozitifli¤i, yeterli biyopsiye ra¤men bir türlü tan› konulam›yan olgular için yard›mc›d›r.13 ‹ntestinal tüberküloz tan›s›nda serolojik testler de kullan›lmaktad›r. ELISA (enzyme-linked immunosorbent assay) ve SAFA (soluble antigen fluorescent antibody) için %80-84 duyarl›l›k, %88-95 özgüllük bildirilmifltir. Tan› yöntemlerindeki tüm geliflmelere ra¤men az da olsa olgular›n bir k›sm›nda tan›sal laparotomi ya da laparoskopi de halen yap›lmaktad›r.2 Tan› yöntemleri ile kesin sonuca var›lamayan, ancak klinik olarak kuvvetle tüberküloz düflünülen olgularda antitüberküloz ilaca cevaba göre karar verilebilir.. Ay›r›c› Tan› Gastroentestinal tüberküloz radyolojik ve endoskopik bulgular aç›s›ndan en çok Crohn hastal›¤› ile kar›fl›r. Ancak genellikle geliflmifl ülkelerde ve erken yaflta görü-. 34. | Gürleyik G, Sa¤lam A | Periton ve Ba¤›rsak Tüberkülozu. lür. Lineer ülserler ve granülomlar yapar; kazeifikasyon nekrozu görülmez. Lenfoma, karsinoma ve yersinia, histoplasmosis baflta olmak üzere gastroentestinal sistemin çeflitli enfeksiyonlar› da ay›r›c› tan›da yer al›r.11. Tedavi ve Prognoz Gastrointestinal tüberkülozda prognoz tamamen olgunun immünitesine ve uygun tedavinin yeterli süre uygulanmas›na ba¤l›d›r. Hastal›k, özellikle HIV pozitif hastalar baflta olmak üzere immünsuprese hastalarda öldürücü olabilir. Klini¤i tüberküloz ile uyumlu olan; ZN boyama ile basil saptanan ya da histopatolojik olarak granülomlar›n gösterildi¤i olgularda kültür sonucu beklenmeden tedaviye hemen bafllan›labilir.11 Gastrointestinal sistemde tüberkülozun primer tedavisi medikaldir, cerrahi ancak tan› konulamayan olgularda tan›sal amaçl› ya da tüberküloza ba¤l› geliflen komplikasyonlar›n tedavisi amac› ile kullan›l›r. Günümüzde önerilen izoniazid 300 mg/gün, rifampin 600 mg/gün, pirazinamid 1.5-2.5 gr/gün, etambutol 15 mg/kg/gün ya da streptomisin 15 mg/kg/gün ile 4’lü günlük tedavinin bafllanmas›d›r. Haftada iki gün ya da günlük tedavi verilerek en az 9 ay olmak üzere 18 ya da 24 aya uzanan tedavi flemalar› vard›r.1,2,14 Abdominal tüberküloza ba¤l› kar›n a¤r›s› baflta olmak üzere semptomlar›n ço¤u medikal tedaviye bafllad›ktan sonraki 2 ay içinde geriler. Gastrointestinal tüberkülozun cerrahi gerektiren olgulardaki komplikasyonlar› %15-60 obstrüksiyon, %230 fistülizasyon, %1-15 perforasyon, %2 kanamad›r. Komplikasyonlar geliflti¤inde dahi öncelikle konservatif tedavi yap›l›p ard›ndan lokal kontrol sa¤lay›c› k›s›tl› cerrahi yap›larak antitüberküloz tedaviye devam etmek gerekir.2,10 Anand ve ark., intestinal tüberküloza ba¤l› obstrüksiyon geliflmifl olan 39 olguda antitüberküloz tedavi ile olgular›n ço¤unda obstrüksiyonun geriledi¤ini, ancak %8 olguda cerrahi gereksinimi do¤du¤unu rapor etmifltir. Uzun segment tutulumu olan (>12 cm) ya da ço¤ul striktürü olan olgularda cerrahi gerekmektedir. Ancak rezeksiyondan ziyade striktüroplasti tercih edilmelidir.1 Perforasyon %30-40 mortalite riski tafl›r. Peritoneal kirlenmenin çok fazla olmad›¤› olgularda rezeksiyon, primer anastomoz yap›lmal›; yüksek reperforasyon ve fistülizasyon riski nedeni ile basit kapama denenmemelidir. Dren konulmas›n› gerektiren durumlarda dreni k›sa sürede almaya özen göstermeli uzun süre tutulan drene ba¤l› abdominokutanöz fistül geliflebilece¤i ak›lda tutulmal›d›r.10 Sonuç olarak pulmoner ve gastrointestinal tüberküloz insidans›nda son y›llardaki art›fl dikkat çekicidir. Klinik.

(4) uygulamada tüberküloz ile u¤raflan hekimleri meflgul eden iki önemli sorun vard›r: 1- Mikobakterinin mikrobiyolojik olarak h›zla gösterilmesi halen önemli bir sorundur. PCR yöntemi bu konuda umutland›r›c› olmakla beraber yayg›nlaflmas›na ve yeni çal›flmalara ihtiyaç vard›r. 2- Özellikle ülkemiz gibi ekonomik ve sosyokültürel problemleri olan toplumlarda tedaviyi yar›da b›rakma ve buna ba¤l› çok ilaca dirençli tüberküloz geliflimi söz konusudur. Türkiye’de primer direnç ortalama %3.6 gibi yüksek bir orandad›r. Bu nedenle tedaviden önce duyarl›l›k testleri yap›lmal›, her hastaya özgü tedavi flemas› belirlenmeli, tedavi süresi 12 aydan k›sa olmamal›, hastaya ve yak›nlar›na hastal›¤› ile ilgili bilgi verilmeli, hastalar yak›n takibe al›n›p tedavi esnas›nda herhangi bir aksakl›k olmamas› garanti alt›na al›nmal›d›r.15 Kaynaklar 1.. Horvath KD, Whelan RL. Intestinal tuberculosis: Return of an old disease. Am J Gastroenterol 1998; 93(5): 692-6.. 2.. Marshall JB. Tuberculosis of the gastrointestinal tract and peritoneum. Am J Gastroenterol 1993; 88(7): 989-99.. 3.. K›l›çaslan Z. Dünyada ve Türkiye’de tüberküloz epidemiyolojisi ve kontrolü. ‹nfeksiyon Hastal›klar› Serisi 2001; 4(1): 5-13.. 4.. Hoos WD. Mycobacterium tuberculosis. Principle and Practice of Infection Disease’de. Ed. Mandell D. 5. bask›. London, Churchill Livingstone, 2000; 2602-3.. 5.. Swaroop S. Intestinal tuberculosis (letter). Am J Gastroenterol 1999; 4: 1982.. 6.. Dalay R, Bayramiçli O, Konuksal F ve ark. ‹ntraabdominal tüberküloz olgular›m›z›n klinik özellikleri. Türk J Gastroenterol 1996; 7: 158-62.. 7.. Solomkin JS, Wittman DW, West MA. Intraabdominal Infections Principles of Surgery’de. Ed. Schwartz SI. 7. bask›. New York, Mc GrawHill, 1959; 1515-50.. 8.. Tar›m A, Baykal A, fiimflek H, Aran Ö, Sayek I. Diagnostic tools for tuberculous peritonitis. Türk J Gastroenterol 2000; 11(2): 162-5.. 9.. Hossain J, Kinirons M, Lewis RR. Laparoscopy does have a role in tuberculous peritonitis (letter). Br Med J 1996; 313(7065): 1145-6.. 10. Chen WS, Leu SY, Hsu H, Lin JK, Lin TC. Trend of large bowel tuberculosis and relation with pulmonary tuberculosis. Dis Colon Rectum 1992; 35(2): 189-92. 11. Dobbins WO, Klipstein FA. Chronic infections of small Intestine. Textbook of Gastroenterology’de Ed. Yamada T. 3. bask›. NewYork. JB Lippincott Comp, 1999; 1650-3. 12. Kim KM, Lee A, Choi KY, Lee KY, Kwak JJ. Intestinal tuberculosis: Clinicopathologic Analysis and diagnosis by endoscopic biopsy. Am J Gastroenterol 1998; 93’4): 606-9. 13. Anand BS, Schneider FE, El-Zaatari FA, Shawar RM, Clarridge JE, Graham DY. Diagnosis of intestinal tuberculosis by polymerase chain reaction on endoscopic biopsy specimens. Am J Gastroenterol 1994; 89(12): 2248-9. 14. Akto¤u S. Tüberküloz tedavisi: Tedavi ilkeleri. ‹nfeksiyon Hastal›klar› Serisi 2001; (4)1: 40-6. 15. Çal›fl›r H. Tüberkülozda direnç sorunu ve dirençli tüberkülozda tedavisi. ‹nfeksiyon Hastal›klar› Serisi 2001; (4)1: 47-56.. Gelifl tarihi: 15.03.2001 Kabul tarihi: 18.09.2001 ‹letiflim adresi: Dr. Günay Gürleyik Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 4. Genel Cerrahi Klini¤i, Üsküdar - ‹STANBUL Tel: (0216) 414 45 02 / 1578. Türkiye Aile Hekimli¤i Dergisi | Turkish Journal of Family Practice | Cilt 6 | Say› 1 | 2002 |. 35.

(5)

Referanslar

Benzer Belgeler

Tek bant ve çift bant ba¤ rekonstrüksiyonu yap›lan hastalar›n 60°/sn, 120°/sn ve 180°/sn aç›sal h›zlarda öl- çülen hamstring ve kuadriseps izokinetik kas

SPICE programıyla fotodiyoda çarpan ışığın darbe şeklinde olması durumunda anahtarlama sürelerinde ışık darbesinin genliğine (şiddetine ) bağlı olarak ne

Sonuç olarak, hava hızları arttıkça vücut üzerindeki ortalama deri ıslaklıkları azalmaktadır ve ısı transfer katsayıları hava hızı ile arttığından vücuttan çevreye

DSR ameliyat1 uygulanan kronik dakriyosistitli ol- gularda yap!lan birinci biyopsilerde orta derecede kronik intlamasyon ,hafif derecede fibrozis, olgulann %36.8'in- de fokal

Çalışmamızda, 1 Mayıs 2009-30 Nisan 2010 tarihleri arasında, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Parazitoloji Laboratuvarına başvuran hastaların dışkı

Sultan Ma 1 hmut'un fermanr ile ac;lfan T1phanei Amire ve Cerrahanei Amire'de egitim onceleri yabanclfann c;ogunluk- ta oldugu bir kadro ile verilmekteydi

Nitekim Serasker atanan Abdi Paşa’nın, hala görev yerine gitmemesi üzerine, İstanbul’dan kendisine gönderilen emirde, Avusturya’nın her an Belgrad’a

Operasyon boyunca oksijen satürasyonunda düzelme olmayan olgu operasyon bitiminde sedatize-kürarize olarak tokolitik terapiye bağlı akciğer ödemi ön tanısıyla reanimasyon