ROSENZWEIG RESİMLİ ENGELLENME TESTİ YETİŞKİN FORMU GRUP UYUM GÖSTERGESİNİN (G.U.G.) BİR TÜRK
ÖRNEKLEMİNDE CİNSİYET VE MESLEK DEĞİŞKENLERİ AÇISINDAN ARAŞTIRILMASI
D r . Ülgen O K Y A Y Ü Z Prof. D r . N e r i m a n S A M U R Ç A Y
G İ R İ Ş
Yarı projektif bir t e k n i k olan Rosenzweig Resimli Engellenme Tes-t i ' n i n (P-F) değişik formlarıyla y a p ı l a n çeşiTes-tli çalışmalar v a r d ı r . Bu çer çevede, farklı k ü l t ü r l e r d e y a p ı l a n s t a n d a r d i z a s y o n çalışmalarından söz edilebilir. B u n l a r içinde özellikle P - F Testi Yetişkin F o r m u ' n u n Ameri k a n (Rosenzweig 1945, 1950), Fransız (Pichot ve D a n j o n 1951), İ t a l y a n A l m a n ve J a p o n (Pareek 1959, Bjersteld 1965), T ü r k (Okyayuz 1982) ve H i n t ( D u b e y 1985) u y a r l a m a l a r ı belirtilebilir.
Bir t e s t i n belli bir t o p l u m d a k i uygulanabilirlik koşullarının araştı rılması arasında, kuşkusuz o t o p l u m u o l u ş t u r a n alt-kültür gruplarına
ait değerlerin de incelenmesi gerekir (Witkin, B e r r y 1975. B e r r y 1979). Bu inceleme alt-kültür grupları arasında cinsiyet, yaş, eğitim, meslek vb. değişkenlere göre yapılabileceği gibi, farklı t a n ı almış klinik gruplar da da yapılabilir. L i t e r a t ü r gözden geçirildiğinde P - F Testi ile ilgili az sayıda b u t ü r çalışmaya r a s t l a n m a k t a d ı r . Rosenzweig'ın 1945'de y a p t ı ğ ı bir çalışma b u n a ö r n e k olarak verilebilir. Rosenzweig bu çalışmasında, n o r m a l k a b u l edilmiş deneklerden oluşmuş h e r biri 50 kişi olan çeşitli gruplarla, kadın-erkek, n e v r o t i k ve psikotikleri içeren h a s t a gruplarının Grup Uyum Göstergelerini (G.U.G) karşılaştırmıştır. N o r m a l k a d ı n grubu 20-30 yaş arasındaki stenograf ve hemşirelerden o l u ş m u ş t u r . N o r m a l e r k e k grubu, b ü y ü k bir fabrikada çalışan eğitimleri farklı düzeydeki iş çilerdir. Aynı çalışmadaki diğer n o r m a l erkek grubu ise t ı p
266 ÜLGEN OKYAYÜZ-NERİMAN SAMURÇAY
Rosenzweig, n o r m a l k a d ı n g r u b u ile t ı p öğrencilerinden oluşan n o r m a l erkek g r u b u n u n Grup Uyum Göstergelerini birbirleri ile d a h a karşılaştırılabilir b u l m u ş t u r (Tıp i n t e r n G.U.G = 72, SD = 12; İşçi ler G.U.G = 64, SD = 12; K a d ı n g r u b u G.U.G. = 68, SD = 12). H a s t a grubu için ise G.U.G = 57, SD = 19 d u r . Görüldüğü gibi en yük sek G.U.G. ortalaması n o r m a l g r u p t a ve t ı p internlerinde b u l u n m u ş t u r . H a s t a g r u b u n u n k i ise diğerlerine göre d ü ş ü k t ü r (Rosenzweig 1954).
B a ş k a bir a r a ş t ı r m a d a P - F Testi kadın-erkek, 236 Üniversite öğ rencisi ile 207 kadın-erkek t u t u k l u y a u y g u l a n a r a k , engellenmeye tepki leri değerlendirilmiştir (Fry 1949). Bu a r a ş t ı r m a bulguları, P - F T e s t i ' n i n , engellenmeye t e p k i tiplerinin ve yönlerinin ölçümünde cinsiyet, ırk, sosyal s t a t ü ve mesleki d u r u m farklılıklarına duyarlı olduğu ve bunları belirtebileceği y o l u n d a d ı r ( F r y 1949, 1952).
McCary (1950) beyaz ve zenci, kız ve erkek, kuzey ve güneyli öğren cilere P - F Testi uygulamıştır. En önemli farklılıkların t o p l a m kuzeyli ve güneyli gruplar arasında olduğu bildirilmiştir. Aynı a r a ş t ı r m a d a top l a m k a d ı n ve erkek gruplar arasında cinsiyete bağlı önemli farklılık sap t a n m a m ı ş t ı r . A r a ş t ı r m a sonuçlarını özetleyen McCary, engellenmeye gösterilen saldırgan tepkilerde ırksal ve kültürel farklılıklar olduğunu ve b u n u n P - F T e s t i ile nesnel olarak ölçülebildiğini bildirmektedir.
A m a ç l a r
Bu çalışmada Rosenzweig Resimli Engellenme Testi ( P - F ) , Grup Uyum Göstergesi'nin (G.U.G), 20-30 yaş arası bir T ü r k k e n t örneklemi-ni oluşturan alt-kültür gruplarında, bireyin kendi sosyal g r u b u n a uyu m u n u n bir belirtisi olarak s a p t a n m a s ı amaçlanmıştır. Bu amacı gerçek leştirmek üzere;
a) P - F T e s t i ' n i n ölçme sınırlılıkları içinde, bir T ü r k örnekleminde Topluma Uyum Göstergesinde kadın-erkek farklılığı v a r m ı d ı r ?
b) P - F Testi'nin ölçme sınırlılıkları içinde, Topluma Uyum Göster gesinde sosyo-kültürel bir değişken olarak mesleğe bağlı farklılık v a r m ı d ı r ? Bir başka deyişle, a r a ş t ı r m a k a p s a m ı n a giren birey ya da alt grupların davranışı t ü m olarak g r u b u n normlarıyla n e k a d a r u y u ş m a k -t a d ı r soruları sorulmuş-tur.
CİNSİYET VE MESLEK DEĞİŞKENLERİ 267
Yöntem
Denekler:
a) Öğretmenler: A n k a r a K e n t i n d e lise ve meslek liselerinde görev y a p m a k t a olan kadın-erkek 20-30 yaş arası lise öğretmenleri, toplumu n u n y ü k s e k öğrenim y a p m ı ş kesimini örneklediği varsayılarak araştırma ya alınmışlardır.
b) Öğrenciler: Bu g r u p 20-30 yaş arası kadın-erkek A . Ü . T ı p Fakül tesi 5. sınıf öğrencileri ile A . Ü . D . T . C . F a k ü l t e s i ' n i n çeşitli bölümlerinde o k u y a n ve H a c e t t e p e Üniversitesi Fizik ve Gıda Mühendisliği öğrenci lerinden o l u ş m u ş t u r .
c) B a n k a m e m u r l a r ı : A n k a r a ' d a çeşitli b a n k a l a r d a çalışmakta olan kadın-erkek, o r t a öğrenim y a p m ı ş (ortaokul, lise, meslek lisesi) 20-30 yaş arası b a n k a m e m u r l a r ı b u g r u b u o l u ş t u r m u ş t u r .
d) Kalifiye işçiler ve teknisyenler: A n k a r a K e n t i , M a c u n K ö y d e k i Aselsan F a b r i k a s ı n d a ç a l ı ş m a k t a olan 20-39 yaş arası, kalifiye işçi ve teknisyenler bu grubu o l u ş t u r m a k t a d ı r . Bu gruba giren deneklerde asgari, ilkokul eğitiminin üzerine en az bir yıl meslek içi eğitim koşulu aran mıştır. B u n u n yanısıra ortaokul, lise, meslek lisesi m e z u n u olan işçiler de b u g r u b a girmektedir. B u g r u p , P - F Testini alacak örneklemde t o p l u m u n alt eğitim düzeyindeki erkekleri temsil e t m e k üzere seçilmişlerdir. Uy gulama fabrika y ö n e t i m i n i n izin verdiği sınırlılıklar içinde, ufak gruplar halinde yapılmıştır.
d) Hemşireler: Bu grup, kalifiye işçi ve teknisyen erkek g r u b u n a k o ş u t eğitim düzeyindeki kadınları temsil e t m e k üzere seçilmişlerdir. Bu g r u b u oluşturan denekler, A . Ü . T ı p Fakültesi H a s t a n e s i n i n çeşitli kliniklerinde ç a l ı ş m a k t a olan, Sağlık Koleji (meslek lisesi) m e z u n u 20-30 yaş arası hemşirelerdir, U y g u l a m a bireysel olarak yapılmıştır.
Bulgular
T o p l a m 401 d e n e k t e n oluşan ve 20-30 yaş arasında b u l u n a n g r u b u n 50.1 i (201) k a d ı n , 49.9 u (200) e r k e k t i r . E ğ i t i m düzeylerine göre ele alın-dıklarında ise % 6.7 si (27) ilkokul, % 68.6 sı (275) ortaokul, lise ve mes lek lisesi, % 24.7 (99) ise yüksek okul ve ü s t ü eğitim almış oldukları görülmüştür. Deneklerin mesleklere göre dağılımı Tablo l ' d e gösteril miştir.
268 ÜLGEN OKYAYÜZ-NERİMAN SAMURÇAY
Tablo 1. Norm grubuna giren deneklerin MESLEK gruplarına göre dağılım:
Meslekler Öğretmen Öğrenci Kalifiye işçi ve teknisyenler Hemçire Banka memuru Toplam Frekans 95 151 82 50 23 401 Adj. Fre % 23.7 37.7 20.4 12.5 5.7 100.0
Rosenzweig'in (1965) belirttiği ilkeler d o ğ r u l t u s u n d a meslek ve cinsiyet b a k ı m ı n d a n G r u p U y u m Göstergeleri araştırılmış ve b u n l a r ı n k e n d i içindeki ilişkileri s a p t a n m ı ş t ı r . Mesleklere göre elde edilen değerler aşağıda Tablo 2'de gösterilmiştir.
Tablo 2. Mesleklere göre grup uyum göstergeleri N 95 151 23 82 50 Gruplar Öğretmen Öğrenci Banka Memuru Vasıflı işçi-teknisyen Hemşire X 10.305 9.980 9.391 8.232 8.200 SD 1.913 2.074 2.25İ 2.496 2.603 Varyans 3.661 4.300 5.067 6.230 6.776
Tablo 3'ün incelenmesinden de görüleceği gibi, n o r m g r u b u n u oluş t u r a n meslek grupları o r t a l a m a l a r ı arasında fark olup olmadığı t e k fak t ö r l ü v a r y a n s analiz y ö n t e m i y l e araştırılmıştır. B u n u n yanısıra, genel de böyle bir fark varsa, h a n g i meslek g r u p ortalamaları arasındaki fark ların istatistik olarak anlamlı olduğu D u n c a n Testi ile saptanmıştır.
İşlemler sonucu, hemşire ve kalifiye işçi-teknisyen grup ortala m a l a r ı arasındaki 0.032 lik ve öğrenci ile öğretmen grupları arasındaki 0.325 lik farklar dışındaki t ü m farkların istatistik olarak anlamlı oldu ğu g ö r ü l m ü ş t ü r (p < 0.05).
CİNSİYET VE MESLEK DEĞİŞKENLERİ 269
Tablo 3. Meslek Gruplarının Duncan Yöntemi ile saptanan ortalamalar Arası farklar tablosu
Hemşire 8.200 Vasıflı işçi-tek. 8.232 Banka memuru 9.391 Öğrenci 9.980 Öğretmen 10.305 Hemşire 8.200 0 Vasıflı işçi-teknis. 8.232 0.032 0 Banka mem. 9.391 1.191 1.159 0 Öğrenci 9.980 1.780 1.748 0.589 0 Öğretmen 10.305 2.105 2.073 0.914 0.325 0
B u n u n yanısıra, n o r m g r u b u n u o l u ş t u r a n denekler arasında kadın-erkek G r u p U y u m Göstergesi o r t a l a m a farklılığı da aranmıştır. Aşağıda Tablo 4'de, b u l u n a n değerler verilmiştir.
Tablo 4 ' ü n incelenmesinden görüleceği gibi k a d ı n g r u b u n u n x = 9.781, erkek g r u b u n u n ise x = 9.105 dir. A r a d a k i 0.676 lık farkın t testi ile karşılaştırılması s o n u n d a t = 0.912 ( p > 0 . 0 5 ) s a p t a n m ı ş t ı r . Bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı değildir.
Tablo 4. Cinsiyete göre grup uyum göstergesi N 201 200 Gruplar Kadın Erkek X 9.781 9.105 SD 2.274 2.423 Varyans 5.172 5.873 SONUÇ
T o p l a m 401 kişiden oluşan örneklem, öğretmen, öğrenci, b a n k a m e m u r u , kalifiye işçi-teknisyen, hemşire gibi farklı sosyo k ü l t ü r e l grup l a r d a n o l u ş m u ş t u r . Çalışmanın a m a c ı n a u y g u n olarak b u grupların G r u p U y u m Göstergeleri araştırıldığında, beklentilere u y g u n olarak, bu grupların bazıları arasında meslek değişkeni göz ö n ü n e alındığın da t e k faktörlü v a r y a n s analiz y ö n e t i m i ile farklılık b u l u n m u ş t u r , Tablo 3'ün incelenmesinden de görüleceği gibi benzer sosyo-kültürel gruplar olarak örnekleme giren kalifiye işçi-teknisyen ve hemşire
270 ÜLGEN OKYAYÜZ-NERİMAN SAMURÇAY
grup o r t a l a m a l a r ı a r a s ı n d a k i farklılık D u n c a n Testi ile araştırıldığın d a , i s t a t i s t i k o l a r a k a n l a m l ı değildir (0.032, p < 0.05). Aynı şekil de ö ğ r e t m e n - ö ğ r e n c i o r t a l a m a l a r ı a r a s ı n d a k i fark da anlamlı görül m e m e k t e d i r . (0.325, p < 0.05). Diğer g r u p o r t a l a m a l a r ı arasındaki farkların istatistik olarak anlamlı o l d u ğ u s a p t a n m ı ş t ı r . B u n a göre h e m ş i r e - b a n k a m e m u r u (1.191, 0.05), hemşire-öğrenci (1.780, p < 0.05), hemşire-öğretmen (2.105, p < 0.05), vasıflı işçi, teknisyen-banka m e m u r u (1.159, p < 0.05), vasıflı işçi, teknisyen-oğrenci (1.748, p < 0.05) vasıflı işçi, teknisyenöğretmen (2.073, p < 0.05), b a n k a m e m u r u -öğrenci (0.589, p < 0.05), b a n k a m e m u r u - ö ğ r e t m e n (0,914, p < 0.05) grupları arasındaki farklar istatistik olarak anlamlı b u l u n m u ş t u r . Bu değerlerin de gösterdiği gibi en b ü y ü k farklılık, en yüksek eğitim düze yine sahip öğretmen grubu ile örneklemdeki alt öğrenim düzeyini temsil eden hemşire ve vasıflı işçi-teknisyen grupları arasında o r t a y a çıkmış t ı r . B u sonuçlara b a k a r a k P - F Testinin bireylerin eğitim düzeyi ile t o p l u m içindeki mesleğe ilişkin rollerinden etkilendiğini söylemek ola sıdır. Bir b a ş k a deyişle, bu farklılıklar gözönüne alındığında, T ü r k toplu m u n d a , bu örneklem ile sınırlı olarak, g r u b a u y m a davranışında ve n o r m l a r ı n oluşmasında sahip o l u n a n meslek özelliklerinin etkisi olduğu düşünülebilir. Bu bulgular, t o p l u m a u y m a n ı n sosyal gruplar t a r a f ı n d a n geliştirilmiş n o r m l a r y ö n ü n d e olduğunu destekler niteliktedir (Kağıtçı-başı 1979). B u n u n yanısıra a y n ı bulgular, kültürlerarası farklılık k a d a r , aynı k ü l t ü r ü n alt kültürleri arasındaki farkların da a r a ş t ı r m a d a gözö n ü n e alınması gerektiği görüşünü desteklemektedir (Witkin ve B e r r y 1975, B e r r y 1979).
G r u p u y u m Göstergeleri arasında cinsiyete bağlı farklılık olup ol m a d ı ğ ı araştırıldığında T a b l o 4. den de görüleceği gibi, k a d ı n ve erkek grup o r t a l a m a l a r ı arasında k a d ı n grubu lehine 0.676 lık bir fazlalık var dır. Bu farkın istatistik olarak anlamlı olup olmadığı t testi ile araştırıl mış ve fark önemli b u l u n m a m ı ş t ı r (p > 0.05). Bu özellik, n o r m g r u b u n a giren kadın-erkek b ü t ü n deneklerin çalışan, meslek sahibi olan v e y a ol m a k üzere olan bireyler olmasından kaynaklanabilir. Çalışma y a ş a m ı n a k a t ı l a n k a d ı n ı n , geleneksel t o p l u m d a k i k a d ı n a göre d a h a farklı k ü l t ü r e l etkileşimlerle yüz yüze geldiği ve o t o p l u m d a erkeğin yaşadığı birçok deneyime benzer deneyimler geçirdiği ve b u n u n kişiliğine etki etmesi göz lenen bir d u r u m d u r (Güvenç 1974).
Bu a r a ş t ı r m a n ı n cinsiyet değişkenine göre verdiği sonuçlar, McCary'i ninkini (1950) desteklemekte, ancak F r y ' ı n (1949) bulgularıyla benzer lik göstermemektedir.
CİNSİYET VE MESLEK DEGİŞKENLERİ 271
Kaynaklar
Berry WJ. (1979) Research in Multicultural Societies, Implications of Cross-Cultural Methods, J Cross Cultural Pcychology, Vol. 10, 4, 415-434.
Bjerstedt A. (1965) Review of The Rosenzweig P i c t u r e - F r u s t r a t i o n S t u d y i n t h e S i x t h M e n t a l Measurements Yearbook. E d : Oscar Buros, H i g l a n d P a r k , N . J . T h e G r y p h o n Press, 509-516.
Dubey S. (1985) Relationships between needs and reactions to frustrati on a m o n g scheduled aste. J Psychological Research, 29 (2), 69-72, May.
Fry DF. (1949) A S t u d y of reactions to f r u s t r a t i o n in 236 college stu d e n t s a n d in 207 i n m a t e s of states prisons, Journal of Psychology 28, 427-438.
Fry DF. (1952) A n o r m a t i v e s t u d y of t h e reactions manifested by college s t u d e n t s a n d b y s t a t e prison i n m a t e s i n response t o t h e M M P I , t h e Rosenzweig P i c t u r e F r u s t r a t i o n S t u d y and T A T , Journal of Psychology, 34, 27-30.
Güvenç B. (1974) İ n s a n ve K ü l t ü r , 2. Basım, R e m z i K i t a b e v i , B ü y ü k Fikir K i t a p l a r ı Dizisi; N o . 20, İ s t a n b u l . , Kagıtçıbaşı Ç. (1979) İ n s a n ve İnsanlar. 3. Basım, İ s t a n b u l .
McCary LJ. (1950) E t h n i c and c u l t u r a l reactions to frustration, J Pers, 18, 321-326.
Okyayüz Ü. (1982) Rosenzweig Resimli Engellenme Testi'nin 20-30 yaş arası bir T u r k örneklemine u y a r l a n m a s i ve klinik denenmesi. Basılmamış, D o k t o r a Tezi, D T C F U y g u l a m a l ı Psikoloji A B D , An k a r a .
Pareek U. (1959) Rosenzweig P i c t u r e - F r u s t r a t i o n Study-A review, Psyc hology Newsletter, Vol. 10, 98-114.
Pichot P, Danjon S. (1951) Le Test de F r u s t r a t i o n de Rosenzweig; adap t a t i o n , s t a n d a r d i s a t i o n et etalonnages F r a n c a i s , Revue de Psycho logic Appliquee, T o m e 1, N o . 3; Avril, Aditions du Centre de Psyc-hologie Appliquee, P a r i s .
Rosenzweig S, (1945) T h e Picture-Association Method and I t s Applica tion in a s t u d y of reactions to frsutration, J Pers, Vol. 14, 3-32. Rosenzweig S. (1950) Revised norms for t h e adult form of t h e Rosen
zweig P i c t u r e - F r u s t r a t i o n S t u d y , J Pers, 18, 344-346. Witkin AH, Berry JW. (1975) Psychological differentiation in
Cross-Cultural Perspective, Journal of Cross-Cross-Cultural Psychology, Vol. 6, N o . 1, March.
ROSENZWEİG RESİMLİ ENGELLENME TESTİNİN (P-F) 2 0 - 30 YAŞ ARASI BİR TÜRK ÖRNEKLEMİNE UYARLANMASI
Dr. Ülgen O K Y A Y Ü Z Prof. D r . N e r i m a n S A M U R Ç A Y
G İ R İ Ş
Klinik gözlemler, ülkemizde kliniklere b a ş v u r a n bireylerin kişilik özelliklerinin incelenmesi, ruhsal sorunlarının anlaşılması ve u y g u n değerlendirmelerin yapılması için güvenilir, geçerli ve standardizasyonu yapılmış psikolojik ölçme araçlarına gereksiniminin giderek arttığını d ü ş ü n d ü r m e k t e d i r .
Bu çalışmanın amacı, bir b a t ı k ü l t ü r ü n d e geliştirilmiş olan ye engel lenme d u r u m l a r ı n d a bireyin gösterdiği tepkilerin y ö n ü n ü ve tipini ölç m e y i a m a ç l a y a n , özgün adı ile " S t u d y for Assessing R e a c t i o n to F r u s t r a -t i o n " v e y a d a h a y a y g ı n adıyla "Rosenzweig P i c -t u r e - F r u s -t r a -t i o n (P-F) S t u d y " ya da kısa kullanımı ile P - F T e s t i ' n i n içerdiği engellenme du-r u m l a du-r ı n d a k i m o d a l d a v du-r a n ı ş a ilişkin n o du-r m l a du-r ı 20-30 y a ş adu-rası bidu-r T ü du-r k K e n t örnekleminde s a p t a m a k v e u y a r l a m a çalışmasını gerçekleştirmektir.
Rosenzweig'ın Engellenme Kuramı
Rosenzweig'a göre engellenme, organizmanın y a ş a m a s ı için zorunlu (vital) olan bir gereksinimin d o y u m u , b a ş a çıkalamaz bir engelle karşı laştığında o r t a y a çıkar. Rosenzweig böyle b i r u y a r a n ı n b u l u n d u ğ u du r u m u n Stress olarak tanımlanabileceğini bildirmektedir (Rosenzveig 1944). Engellemeyi, k e n d i içinde değişik tiplere ayırarak inceleyen Ro-senzweig, F r e u d ' u n Psikanalitik K u r a m ı n d a v u r g u l a n a n intrapsişik çatışma d u r u m u n d a a m a c a u l a ş m a y a engel olan d u r u m u n kendisinin, kişilik b ü t ü n l ü ğ ü için bir tehlike o l u ş t u r d u ğ u n u ileri s ü r m e k t e d i r . (Rosenzweig 1944, s: 382; Delay-Pichot ve Perse. 1955, s; 2 3 4 - 2 7 1 , Okyayüz 1982, S. 10). Rosenzweig engellenme d u r u m u n d a o r t a y a çıkan tepkilerin sınıflandırılmasının, önemli olduğu üzerinde dur m a k t a d ı r . Bu tepkilerden ilki, yalnızca egonun t e h d i t altında bu l u n d u ğ u koşullarda o r t a y a çıkarlar ve Benlik Savunucu tepkiler ola r a k adlandırılırlar. İkinci t ü r d e n olanlar ise Çözüm-Vurgulayıcı tepki ler olarak isimlendirilirler. Engellenen bir çok d a v r a n ı ş iki tepkiyi de
274 ÜLGEN OKYAYÜZ-NERİMAN SAMURÇAY
içermekle birlikte, herbirinin ayrı ayrı b u l u n d u ğ u d u r u m l a r da vardır. Benlik S a v u n u c u tepkileri Dışa Yönelik Cezalandırıcı tepkiler, İçe
Yönelik Cezalandırıcı tepkiler ve Cezadan Uzaklaştırıcı tepkiler olarak ele alan Rosenzweig Çözüm vurgulayıcı tepkilerin ise amaçları bakı m ı n d a n b u n l a r d a n d a h a sınırlı o l d u k l a r ı n ı ileri s ü r m e k t e d i r .
P - F Testi ile ilgili a r a ş t ı r m a l a r
*
P - F Testi'nin kullanılmaya b a ş l a n m a s ı n d a n i t i b a r e n üzerinde çeşitli araştırmalar yapılmıştır. 1962 yılında Rosenzweig, y a y ı n l a n m ı ş 275 refe r a n s göstermiştir (Alıntı k a y n a k ; Bjersteld 1965). Ülkemizde bu k o n u y l a ilgili araştırmaların oldukça az olduğu söylenebilir. Bu çerçevede, Ce-biroğlu ve ark. (1981), Okyayuz (1982) ve Bayezıd'in (1988) çalışmaları sayılabilir. Bu m a k a l e n i n hazırlanması sırasında y a b a n c ı y a y ı n l a r ara sında y a p ı l a n geriye d ö n ü k 5 yıllık t a r a m a d a rastlanılan en son çalışma ların D u b e y ' i n (1986) t e s t i n H i n t S t a n d a r d i z a s y o n u ile Rosenzweig'ın (1988) yılında y a y ı n l a n a n , t e s t i n Çocuk F o r m u y l a ilgili bir makalesi ol d u ğ u görülmüştür. Bu d u r u m u sadece k o n u y a ilginin azalması olarak değerlendirmek güçtür. Bu azlık, genellikle son yıllarda projektif tek niklere ilginin azalmasının yanısıra, ulaşılabilen k a y n a k l a r ı n sınırlılığı ile de açıklanabilir.
K o n u y l a ilgili a r a ş t ı r m a l a r a bu m a k a l e n i n sınırlılıkları içinde ayrın tılarıyla değinme olanağı b u l u n m a m a k t a d ı r . Ancak kısaca gözden geçi rildiğinde, bu çalışmaların önemli bir b ö l ü m ü n ü n testin güvenirlik ve geçerlik çalışmaları olduğu söylenebilir. Taylor (1952), Taylor ve Taylor (1951) y a p t ı k l a r ı çalışmalarda, 6 kategori için güvenirlik katsayısının, .58 ile .10 arasında değiştiğini, E ve N - P kategorileri dışındakilerin, gü venilir ölçüler olmadığını göstermektedir. Aynı a r a ş t ı r m a l a r d a Grup
Uyum Göstergesi (G.U.G) için güvenirliğin az olduğu ileri s ü r ü l m ü ş t ü r . Taylor ve T a y l o r ' a göre bu k a d a r geniş m a d d e v a r y a n s ı P - F Testin'de yüksek bir iç tutarlılığın olmadığını göstermektedir (Alıntı k a y n a k l a r ; Mirmow 1952, P a r e e k 1959, Rosenzweig, Ludwig, A d e l m a n 1975). Ro-senzweig ve ark. bu a r a ş t ı r m a l a r a verdikleri y a n ı t t a , P - F Testi ve diğer projektif tekniklerin, geniş bir m a d d e varyansını içerecek biçimde yapı landıklarını b e l i r t m e k t e ve " b u özellik d i k k a t e alındığında T a y l o r ' u n b u l d u ğ u iç t u t a r l ı k , h a y r e t edilecek k a d a r y ü k s e k t i r " demektedirler (Rosenzweig, Ludwig, A d e l m a n 1975, s. 5). Guilford da (1959), test-tek-rar test güvenirliğinin .40 ile .80 arasında değiştiğini ve genel olarak o r t a derecede olduğu bildirmektedir. Bu m a k a l e n i n yazarlarının 1988 yılında D . T . C . F . Psikoloji 3 cü sınıf öğrencilerinden 20 kişi üzerinde yap tıkları test-tekrar test çalışmasında, birinci ve ikinci u y g u l a m a d a k i
ya-20-30 YAŞ ARASI BİR TÜRK ÖRNEKLEMİNE UYARLANMASI 275
nıtlar arasındaki tutarlılık, aralık (interyal) olarak hesaplandığında, E için 0,69 ile 0,83, M için 0,47 ile 0,62 ve I için de 0,48 ile 0,72 arasında ( p < 0 . 0 1 ) b u l u n m u ş t u r * .
L i t e r a t ü r d e P - F T e s t i ' n i n Çocuk ve Yetişkin F o r m l a r ı n ı n çeşitli ül kelerde s t a n d a r d i z e edilmiş olduğu bildirilmektedir. B u n l a r a r a s ı n d a A m e r i k a n örneğinden b a ş k a Fransız, İ t a l y a n , A l m a n v e J a p o n Yetişkin F o r m l a r ı n ı n s t a n d a r d i z a s y o n u n u n yapıldığı bildirilmektedir (Pichot ve D a n j o n 1951; P a r e e k 1959; Bjersteld 1965; Rosenzweig 1965, 1967).
Amaçlar
Bu a r a ş t ı r m a d a , B a t ı k ü l t ü r ü n d e geliştirilmiş olan bir ölçme aracı olan Rosenzweig Resimli Engellenme T e s t i ' n i n T ü r k t o p l u m u n d a k i kul lanılabilme koşulları araştırılmıştır. Klinik deneyim ve gereksinimlerden k a y n a k l a n a n bu çalışmanın amaçları şöyle belirtilebilir:
Amerika Birleşik Devletlerin'de geliştirilmiş ve değişik kültürlere u y a r l a n m ı ş ve s t a n d a r d i z a s y o n çalışmaları yapılmış olan Rosenzweig Resimli Engellenme Testi Yetişkin F o r m u ' n u n 20-30 yaş arası bir T ü r k örneklemine u y g u l a n a r a k , ülkemizde uygulanabilme koşullarını araştır m a k ve bu aşama ile ilgili olarak G r u p U y u m Göstergesini s a p t a m a k . Bu özellikleri ile bu a r a ş t ı r m a bir n o r m çalışmasıdır.
Yöntem
Herbiri g ü n l ü k y a ş a m d a sıklıkla karşılaşılan engellenme durumları nı y a n s ı t a n 24 resimden oluşan P - F Testi'nin çeviri çalışmalarında, ilk a ş a m a d a P - F T e s t i ' n i n içerdiği 2 4 D u r u m u n çevirileri araştırmacı v e kadın-erkek, D o k t o r , Psikolog, İngilizce çevirmen ve çeşitli Fakülteler-dekı Öğretim Üyelerinden oluşan 10 kişi t a r a f ı n d a n ayrı ayrı yapılmıştır.
Bu çalışmanın yanısıra, D . T . C . F . Psikoloji B ö l ü m ü son sınıf öğren cilerinden bir grup öğlenciye, t e s t t e k i her bir D u r u m t a n ı m l a n a r a k , " e n gelleyici kişi yerine siz olsaydınız karşıdaki kişiye, b u n u nasıl söylerdi n i z ? " sorusu sorulmuştur. Bu öğrencilerden alınan yanıtlar, 10 kişilik çeviri g r u b u n d a n alınan T ü r k ç e metinler ve araştırmacı t a r a f ı n d a n yapı lan ilk çeviri m a t e r y a l i karşılaştırılarak her bir Durum için bir m e t i n
elde edilmiştir. D a h a çok yazı dilinin kullanılmış olduğu görülen bu ifa delerin k o n u ş m a diline dönüştürülmesine özen gösterilmiştir.
276 ÜLGEN OKYAYÜZ-NERİMAN SAMURÇAY
Elde edilen bu ifadeler kullanılarak, A . Ü . T ı p Fakültesi Psikiyatri Kliniğinde çalışmakta olan ilk okul ve meslek lisesi düzeyinde eğitim görmüş bir grup (14 kişi) hemşire ve y a r d ı m c ı personele ve yine aynı kli n i k t e y a t m a k t a olan 10 h a s t a y a verilerek, deneklerden " t e s t t e k i h e r bir Durumda ne anlatılmak istendiği ?" sorulmuştur. B u r a d a verilen y a n ı t ı n doğruluk ölçüsü olarak, Rosenzweig'ın "Yetişkinler İçin El K i t a b ı " n d a her Durum için belirttiği t a n ı m l a m a y a u y g u n l u k esas alınmıştır. Bu ça lışma sonucunda, deneklerin çoğunlukla 2, 3, 4 ve 14 cü Durumları yanlış anladıkları, diğer D u r u m l a r ı genellikle doğru tanımladıkları görülmüş t ü r . 2 ci D u r u m d a k i yanlış a n l a m a n ı n Durumun d a h a çok "engellenen kişinin vazoyu k ı r d ı ğ ı " gibi anlaşılmasından, 3. Durumda ise Durumun ne o l d u ğ u n u n hiç anlaşılmamasından, 4 cü ve 14. cü D u r u m l a r ı n ise yine "engelleyici kişi yerine engellenenin o Durumu y a r a t m ı ş " gibi algı l a n m a s ı n d a n ileri geldiği görülmüştür. Özellikle 2, 4 ve 14 cü Durum-l a r a iDurum-lişkin yanDurum-lış a n Durum-l a m a n ı n çeviriden kaynakDurum-lanabiDurum-leceği düşünüDurum-lmüş se de, Rosenzweig'ın, A m e r i k a n örneklemi için de benzer soruna işaret etmiş olması nedeniyle, çeviride değişiklik yoluna gidilmemiştir (Rosen-zweig 1965, s. 6).
Çeviri aşaması ile ilgili olarak y a p ı l a n ikinci çalışma her iki dili bilen 13 kişi ile yapılan u y g u l a m a d ı r . Bu grup içinde, en az " K o l e j " düzeyinde dil eğitimi görmüş olan deneklerin yanısıra, eğitimini İngiliz ce k o n u ş a n dış ülkelerde y a p m ı ş olan denekler de b u l u n m a k t a d ı r . Bu özelliği ile g r u b u n dil bilme düzeyi aynı değildir.
U y g u l a m a d a önce P - F Testi'nin İngilizce F o r m u her deneğe birey sel olarak uygulanmıştır. D a h a sonra 10 g ü n ara ile T ü r k ç e F o r m uygu lanmıştır. H e r iki formun u y g u l a n m a ve değerlendirilmesi birinci araş tırmacı t a r a f ı n d a n yapılmıştır. T ü r k ç e ve İngilizce uygulamaların G r u p U y u m Göstergeleri (G.U.G) t testi ile karşılaştırılmıştır. B u l u n a n değer t = 0.979 olup, a r a d a k i farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir.
Denekler: A n k a r a k e n t i n d e y a ş a y a n 20-30 yaş arasındaki farklı meslek g r u p l a r ı n d a n seçkisiz olarak a r a ş t ı r m a y a girmişlerdir. Denekler de hiç psikiyatrik y a r d ı m almamış olmak koşulu a r a n m ı ş t ı r . Başlangıçta 100 er kişi olarak planlamış olan gruplar, alan çalışmasındaki güçlükler nedeniyle eşitlenememiştir. Bu g r u p t a öğretmenler, Üniversite öğrencileri, b a n k a m e m u r l a r ı , kalifiye işçi ve teknisyenlerle, hemşireler b u l u n m a k t a dır. Bu çerçevede 420 deneğe t e s t u y g u l a n m ı ş , çeşitli nedenlerle b u n l a r ı n bir kısım a r a ş t ı r m a dışı bırakılarak, t o p l a m 401 denek a r a ş t ı r m a k a p s a m ı n a girmişlerdir. U y g u l a m a l a r d a önce P - F testi, a r k a s ı n d a n sosyo-demogtafik özellikleri s a p t a m a y a yönelik bir a n k e t formu verilmiştir.
20-30 YAŞ ARASI BİR TÜRK ÖRNEKLEMİNE UYARLANMASI 277
Bulgular
1. Sosyo-demografik özelliklere göre bulgular: Y a p ı l a n işlemler so n u c u değerlendirmeye alınan 401 deneğin 273 ü (% 68) 20-25, 128 i (% 31.9) ise 25-29 yaş grupları arasında ve 201 (% 50.1) k a d ı n , 200 ü (% 49.9) ise erkektir. Eğitim düzeyleri b a k ı m ı n d a n ele alındıklarında ise deneklerin 27 si (% 6,7) ilkokul, 275 i o r t a eğitim (% 68,6) ve 99 u (% 24.7) ise yüksek okul ve ü s t ü eğitim y a p t ı k l a r ı s a p t a n m ı ş t ı r . Meslek açısından ele alındığında g r u b u n 95 i (% 23,7) öğretmen, 151 i (% 37,7) üniversite öğrencisi, 82 i (% 20,4) kalifiye işçi ve teknisyen, 50 i (% 12,5) hemşire ve 23 ü (% 5,7) b a n k a m e m u r u olduğu görülmektedir. Örnekle-mi oluşturan deneklerin 181 inin (% 45.1) k e n t , 119 n u n (% 29,7) ka saba, 99 n u n (% 24,7) k ö y d e doğdukları s a p t a n m ı ş t ı r . Bu denekler en u z u n yaşadıkları yere göre ele alındıklarında ise 296 kişinin (% 73,8) y a ş a m l a r ı n ı n çoğunu k e n t d e , 68 kişinin (% 17) k a s a b a d a ve 35 kişinin (% 8.7) ise k ö y d e geçirdikleri b u l u n m u ş t u r .
Bu özellikleri ile çalışılan grup bir k e n t örneklemi niteliğindedir. 2. P - F Testi'nin bir T ü r k örneklemine uygulanması ile elde edilen normlar:
401 deneğin protokolleri Rosenzweig (1948, 1965, 1967) ile P i c h o t ve D a n j o n ' u n (1951) belirttikleri ilkeler d o ğ r u l t u s u n d a p u a n l a n m ı ş t ı r . Bu nedenle önce, verilerin rekans dağılımları elde edilmiş ve bu dağılım l a r d a her bir D u r u m l a ilgili Mod aranmıştır. H e r bir Durum için h a n g i faktör v e y a faktörlerin n o r m olarak k a b u l edilmesinde, öncelikle o fak t ö r ü n en az % 40 düzeyinde oluş sıklığı göstermesi koşulu aranmıştır. Oluş sıklığı % 40 ve d a h a fazla olan faktör, testin o Durumu için n o r m olarak k a b u l edilmiştir. Aynı bir Durumda ikinci bir f a k t ö r ü n n o r m ola r a k k a b u l edilebilmesi için, ikinci faktörün birinci ile arasında kritik o r a n en az 3'e eşit olacak biçimde oluş sıklığı gösterip göstermediğine bakıl mıştır. Aynı bir Durumda o r t a y a çıkan faktörler arasındaki kritik oranın h e s a p l a n m a s ı n d a ;
ss. 51-63). .
Tablo 1 de P - F T e s t i ' n i n 24 D u r u m u için n o r m g r u b u n d a n elde edi len faktörlerin d ö k ü m ü verilmiştir. Bu tabloda, G r u p U y u m Göstergesi (G.U.G) s ü t u n u n d a + işareti ile belirtilenler, istatistik işlemler sonucu örneklem için N o r m l a r ı oluşturan faktörleri göstermektedir. T a b l o n u n formülü kullanılmıştır. (Mc N e m a r 1969,
278 ÜLGEN OKYAYÜZ-NERİMAN SAMURÇAY
incelenmesinden de görüleceği gibi 17 Durum için N o r m elde edilmiştir. B u n l a r ; 1, 2, 5, 7, 8, 9, 10, 1 1 , 13, 14, 16, 18, 19, 20, 2 1 , 23 ve 24 N o ' l u D u r u m l a r d ı r . B u n l a r d a n 9, 11, 16 cı D u r u m l a r d a çift n o r m sap t a n m ı ş t ı r . B u n a göre örneklem için elde edilen N o r m l a r şöyledir;
1. 2. 3. 4. 5. 6. / M / / I / — — / /i — 7. / E / 8. M' / / 9. / E /e 10. / E / 11. /E;M/ 12. — 13. 14. 15 16. 17. 18. ] /E / /M / — /E;I/ E / / 19. 21. 22. 23. 24. /I / /M / I' / / — /E / /M /
Yine t a b l o 1. de, 3. ve 4. D u r u m l a r için, % 40 o r a n ı n d a o l m a m a k l a birlikte, MOD olarak görülen değerin " p u a n l a n a m a z " a n l a m ı n a gelen U olduğu görülmektedir. Bu D u r u m l a r için 2 ci olarak en fazla oluş sıklığı gösteren faktörler kritik orana (3) u y g u n l u k göstermemektedirler ve bu nedenle n o r m olarak k a b u l edilememişlerdir.
S O N U Ç
Bu çalışmada S. Rosenzweig'ın A . B . D . de geliştirdiği yarı projektif bir t e k n i k olan P - F T e s t i Yetişkin F o r m u n u n bir T ü r k örneklemine uyar lanması amaçlanmıştır. Bu nedenle 20-30 yaş arası kadın-erkek ve beş farklı meslek g r u b u n d a n (öğretmen, öğrenci, b a n k a m e m u r u , vasıflı işçi-teknisyen ve hemşire) 401 kişi üzerinde çalışılmıştır. Denekler, örnekleme seçkisiz yolla girmişlerdir.
Verilerin frekans dağılımları sonucu, P - F Testi yetişkin F o r m u n u n 20-30 yaş arası bir T ü r k örneklemine ilişkin 17 Durumu için n o r m elde
edilmiştir. B u n l a r 1, 2,5, 7, 8, 9, 10, 1 1 , 13, 14, 16, 18, 19, 20, 2 1 , 23 ve 24 No'lu olanlardır. B u n l a r d a n 9, 11, 16 No'lu olanlar için çift n o r m b u l u n m u ş t u r . A r a ş t ı r m a d a 3 ve 4. D u r u m l a r için p u a n l a n a m a z nitelik li y a n ı t l a r ı n m o d olarak belirdiği görülmektedir. Bu D u r u m l a r ı n denek ler t a r a f ı n d a n hiç anlaşılamaması ya da yanlış anlaşılması, özellikle bunlarla ilgili, k ü l t ü r e u y g u n yeni m a t e r y a l i n geliştirilmesi gereğini or t a y a k o y m a k t a d ı r . B u n u n yanısıra 6, 12, 15, 17 ve 22. D u r u m l a r için de n o r m oluşmadığı s a p t a n m ı ş t ı r . Sözü edilen 3, 4, 6, 12, 15, 17 ve 22. D u r u m l a r için yeni n o r m çalışmalarına gerek olduğu açıktır. Bu bulgular çerçevesinde, P - F T e s t i ' n i n o r m elde edilen Durumlarının, T ü r k Toplu m u n d a , örnekleme benzer özellikler t a ş ı y a n bireylerin psikolojik değer lendirilmesinde kullanılması beklenebilir.
20-30 YAŞ ARASI BİR TÜRK ÖRNEKLEMİNE UYARLANMASI 279
Tablo 1. P-F Testinin 20-30 yaş arası bir Türk kent örneklemine ilişkin normlar Kritik oran 8.6 4.92 0.81 3.16 7.24 1.58 4.00 9.00 2.68 — 0.42 4.90 Durum 1 1 2 2 3 3 4 4 5 5 6 6 7 7 8 8 9 9 10 — , 11 11 12 12 Faktör M E . I i U e U M i E i E' E I M' M e E E — M E m E % fre kans 71.1 28.0 56.0 24.0 29.0 26.0 23.0 35.0 61.0 27.0 32.0 26.0 61.0 41.0 50.0 16.0 40.0 29.0 83.0 — 47.0 45.0 36.0 18.0 (G.U.G) + * + + + + + + + + + Durum 13 13 14 14 15 15 16 16 17 17 18 18 19 19 20 20 21 21 22 22 23 23 24 24 Faktör E e M E E M I E I' I E' e I E M I I' I E' M' E m M M' %fre kans 43.0 22.0 53.0 21.0 37.0 33.0 52.0 44.0 34.0 34.0 40.0 22.0 79.0 20.0 44.0 26.0 66.0 14.0 36.0 22.0 41.0 18.0 62.0 19.0 (G.U.G) + + + + + + + + + + Kritik oran 5.25 7.20 1.00 1.63 0 4.61 12.04 4.39 11.82 3.68 6.05 9.55
280 ÜLGEN OKYAYUZ-NERİMAN SAMURÇAY
Kaynaklar
Bayezid G. (1988) F r u s t r a s y o n a Tolerans: Ögretmenlerin etkisi. Psikolo-ji Dergisi, 6, 22, Ağustos, s: 85.
Cebiroglu R, Eren N, Yurtbay T. (1980) 100 Lise ögrencisinde t o p l u m s a l olaylara k a r ş ı d a v r a n ı ş ve agresyon, Nöroloji, Özel Kongre Sayısı, Aralık.
Delay J, Pichot P, Perse J. (l955) Le Test de F r u s t r a t i o n de Rosenzweig, Problems G e n e r a u x et A d a p t a t i o n Francaise, Methods Psychomet-rique en Clinique, Paris, Masson, 1955, 234-271.
Dubey S. (1985) Reactions to frustration among scheduled caste rural i n h a b i t a n t s . Journal Psychological Review, 30, 6, 11—14.
Guilford JP. (1959) Personality. Mc Graw-Hill Book Com.
Mirmow EL. (1952) The Rosenzweig P i c t u r e - F r u s t r a t i o n S t u d y Prog ress in Clinical Psychology, Vol. 1, 2 0 9 - 2 2 1 .
Okyayuz Ü. (1982) Rosenzweig Resimli Engellenme Testi'nin 20-30 yaş arası bir T ü r k örnekleme u y a r l a n m a s ı ve klinik denenmesi. Basılmamış D o k t o r a Tezi. D T C F U y g u l a m a l ı Psikoloji A B D . A n k . Pareek U. (1952) Rosenzweig P i c t u r e - F r u s t r a t i o n Study-A review.
Psychology Newsletter, Vol. TO, 98-114.
Pichot P, Danjon S. (1951) Le Test de F r u s t r a t i o n de Rosenzweig; A d a p t a t i o n , S t a n d a r d i z a t i o n et Etalonnages F r a n c a i s . Revue de Psychologie Appliquee, T o m e 1, N o . 3, Avril, Editions du Centre de Psychologie Appliquee, P a r s i .
Rosenzweig S. (1944) An Outline of F r u s t r a t i o n Theory. Personality and the Behavior Disorders. E d . ; J. Mc V. H u n t , Vol. 1, N.Y.; R o n a l d Press, 379-388.
Rosenzweig S, Fleming E, Rosenzweig L. (1948) T h e Children's F o r m of t h e Rosenzweig P i c t u r e - F r u s t r a t i o n Study, Journal of Psycho logy. 26, 141-191.
Rosenzweig S. (1965) Revised Scoring M a n u a l for t h e Rosenzweig Pic t u r e - F r u s t r a t i o n S t u d y ( F o r m for Adults) St. Louis, Mo., Yazar t a r a f i n d a n y a y ı n l a n m ı ş t ı r .
Rosenzweig S. (1967) Revised Criteria for t h e Group Conformity R a t i n g of t h e Rosenzweig P i c t u r e - F r u s t r a t i o n S t u d y , A d u l t F o r m , Jo urnal of Projective Tecnhiques, Vol. 3 1 , 5 8 - 6 1 .
Rosenzweig S. DJ. Ludwig, Adelman S. (1975) R e t e s t Reliability of t h e Rosenzweig P i c t u r e - F r u s t r a t i o n S t u d y and similar semiprojective techniques, Journal of Personality Assessment, 39, 1.
Rosenzweig S. (1988) Revised N o r m s for t h e Children's F r o m of t h e R o senzweig P i c t u r e - F r u s t r a t i o n (P-F) S t u d y , w i t h u p d a t e d P - F refe-rance list. J Clinical Child Psychology, 17, 4, 326-328.