• Sonuç bulunamadı

Sait Faik'in balıkçı arkadaşı Zangoç Todori:Adada demokrasi Sait Faik'le başladı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sait Faik'in balıkçı arkadaşı Zangoç Todori:Adada demokrasi Sait Faik'le başladı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KULTUR-YAŞAM

Sait Faik’in balıkçı arkadaşı Zangoç Todori:

Adada demokrasi Sait Faik’le

Burgazada’da düzenlenen anma gününde, bu

yıl Sait Faik Armağanı’nı Mahir ö zta ş’la

paylaşan Gülderen Bilgili, Şükran Kurdakul,

Sait Faik’in yakınlarından Raşit Abasıyanık,

Naim Tirali, yazarın balıkçı arkadaşı Zangoç

Todori birer konuşma yaptılar.

GÜLDEREN BİLGİLİ VE ZANGOÇ TODORİ — Burgazada'da düzenlenen Sait Fa- ik’i anma gününe katılanlar arasında bu yıl Sait Faik Armağanı’ nı Mahir Öztaş’la paylaşan Gülderen Bilgili (solda) de vardı. Anma gününde son olarak da, Sait Faik'in balıkçı dostlarından Zangoç Todori (sağda) konuştu. Bilgili, Sait Faik'in öykülerinin odak noktasının hep insan olduğunu vurgularken, Zangoç Todori de “ Demokrasi adada Sait Faik'le başladı" dedi.

LALE Fİ LOĞ LU________

Havanın bütün kaprisine ve hır­ çınlığına rağmen ada vapurları piknikçilerle dolu. 22 nisan pazar sabahı vapurlar piknikçileri ve ada sakinlerini Kmalı’ya, Büyükada- ya, Burgaz’a t,ışıyor. Ama bu kez

Sait Faik adına bir gün geçirmek

isteyenler de var vapurlarda. Bu­ gün Sait Faik Burgazada’da anılı­ yor.

Erken saatlerde bastıran yağ­ mur, adada bir gün geçirmek iste­ yenlere engel olamıyor. Kadıköy ts- kelesi’nde bekleyen vapur, meyve torbalarını, piknik çantalarını da yüklenmiş durumda. Vapurun ar­ ka açığında George Michael'in so­ lo konseriyle başlayan müzik şö­ leni, gençlerin de darbukayla eşlik ettiği bir arabeskçinin acılı sesiyle sürüyor. Tabii bu gürültüden en çok şikâyet edenler vapurun satı­ cıları oluyor. Sonunda teybin sesi kısılıyor, çaylar içiliyor, Kanlıca yoğurtları dağıtılıyor; piknik, va­ pur daha hareket etmeden başlı­ yor.

“Çevremiz” gazetesinin her yıl

geleneksel olarak düzenlediği an­ ma törenleri ilk kez 1978 yılında yapıldı. 1981-1984 olağanüstü hal döneminde anılamayan Sait Faik,

sonraki yıllarda, yazarın adına dü­ zenlenen yarışmayı kazananların da katılımıyla anıldı. Bu yıl anma gününe Sait Faik Hikâye Armağa- m’nı Mahir Öztaş’la paylaşan Gül­

deren Bilgili de katıldı. Gülderen

Bilgili’nin, Kalpazankaya Kır Ga- zinosu’nda devam eden törende söyledikleri şunlar; “Sait Faik’in

öykülerinde odak noktası hep in­ sandır. Seçilen başka nesneler de sonradan hep insana dönüşür. Ba­ lıkları, bulutları anlattığı öyküle­ rinde bile insan olmanın çelişkile­ ri inceden inceye duyumsanır.”

Bilgili’den sonra mikrofonu alan konuşmacılar, bu hafif piknik ha­ vasında geçen anma törenine şiir­ ler, öyküler, türküler ve anılarla katıldılar. Her konuşmacı Sait Fa­ ik’in bir başka yönünü anlattı tö­ rende. Şükran Kurdakul kendisi konuşurken içki içen, yemek yiyen­ lere sitem edeceğini söyleyerek baş­ ladığı konuşmasında, Sait Faik’in bir dönem geçtikten sonra kalaba-' lıklarca anlaşıldığını, Nazım Hik- met’in dahi bu öykücüyü anlama­ dığını ve Sait Faik’in hassasiyeti­ ne küçük burjuva hassasiyeti de­ diğini söyledi.

Törenin en renkli konuşmacıla­ rından biri de ilkokul birinci sınıf öğrencisi Defne Sözbir'di. Küçük

Defne, mikrofona ulaşabilmek için hayli çaba harcadı. Ancak sonun­ da ayaklarının altına çekilen bir sandalyeyle bu sorun da çözüme kavuştu. Sözbir, 1954 yılında yitir­ diğimiz Sait Faik’in bazı şiirlerini kitaptan okudu, ama bir tanesini, en sevdiğini ezberinden söyledi:

“İlk urbamız; incir/llk günahımız:

Elma/Not: Ben günahsızım.”

Sait Faik’in amcasının oğlu Ra­

şit Abasıyanık da Adapazarı’ndan

kalkıp gelmişti törene. Raşit Aba- sıyanık, Sait Faik’le ilgili anılarını anlatırken, yazarın kitap bastır­ mak ve dağıtmak için çok zorluk çektiğini ve sonuçta kitabının top- latıldığını söylüyordu. Raşit

Aba-başladı

sıyamk’a göre şimdi de değişen biı şey yoktu. Bugün de kitaplar top­ latılıyor, filmler sansürleniyor, ka setler toplatılıyordu.

Sennur Sezer’le birlikte sunucu

luk görevini üstlenen Adnan Öz-

yalçmer ise “haylaz” Sait Faik’ter

söz etti biraz. İstanbul Erkek Li- sesi’nde okurken, arkadaşlarıyla birlikte Arapça öğretmenlerinir minderine raptiye koyan ve sonra da bu işe ortak olan diğer öğren­ cilerle birlikte okuldan çıkartılar Sait Faik’ten.

Sait Faik’in Paris’te geçirdiği beş gününü hikâyeleştiren Naim Tira- li’nin ilk söyledikleri şunlar oldu:

“Sait F’aik bu tür mikrofonlu top­ lantıları sevmezdi. O zamanlar dü­ zenlenen edebiyat matinelerinde hikâyeleri okunurken en kuytu kö­ şelere çekilirdi. Ancak böyle her­ kesin doğayla bir araya geldiği top­ lantı havalarından hoşlanırdı.”

Cumhuriyet Dergi’de Sait Faik’i çi­ zen Semih Poroy, konuşma yapa­ cağından habersiz olarak katıldı­ ğı anma töreninde, “Eğer Sait Fa­

ik burda olsaydı ‘Ulan kısa geç,

şurda içki içiyoruz herhalde1 derdi” sözleriyle kısacık bir konuşma yaptı.

Anma töreninde son söz, Sait Faik’in balıkçı arkadaşı Zangoç

Todori’ye verildi. Bu güleç yüzlü,

kasketli balıkçı kendine özgü şive­ siyle konuşurken dinleyicilerden hayli ilgi topladı: “Demokrasi ada­

da Sait Faik’le başladı. İyi adam­ dı, ne yazık ki çok yakından tanı­ yamadım. Beni kahvaltıya çağırır­ dı, içmeye çağırırdı.”

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Törende, Atatürk hakkında konuş malar yapanlar arasında Türkiyenin Birleşmiş Milletlerdeki daim!. dele­ gesi Selim Sarper, İstanbul üniversi tesinden

Türk kültürüne değerli katkıları olanOsman Hamdi,ressam, arkeolog, Güzel Sanatlar Akademisi ve İstanbul Arkeoloji Müzesi kurucusu olarak çok yön­ lü kişiliği ile

Hadron terapi son yıllarda kanser tedavisinde kullanılan yenilikçi radyoterapi yöntemlerinden biri.. Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ışınların

9 - Merhume Emekli Devlet K ‘Tesa*u olduğu içir vefatı ile varislerine ödenmesi gereken kanunî ödenekler bulunmaktadır. Bu hususta da talimatınla» göre hareket

Yöntem ve Gereçler: Bu çalışmada ot poleni aşırı duyarlığına bağlı mevsimsel alerjik riniti olan hastalarda mevsim öncesi immünoterapinin klinik

Halet Çambel’in de katıldığı arkeolojik kazılarda çıkan tarihi eserlerin korunması için saçak yapmaya başlayan Nail Vahdet Çakırhan anlatıyor: Her tepede

Onun için de kendini bütün yönleriyle olduğu gibi yapıtına koyduğu düşünülen, açık sözlü bir yazarın bile yazınsal kişiliği, gerçek

Bu nedenle hava sıcaklığındaki deği- şimlerden daha kolay etkilenirler ve kışın yollara göre da- ha hızlı ısı kaybederler.. Köprülerin yollara göre daha hızlı