• Sonuç bulunamadı

Sessiz ölen büyükler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sessiz ölen büyükler"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K öşe penceresi

Sessiz ölen büyükler

B

ir memlekette, büyük

bir adamın, toprağa bir mendil gibi sessiz düşmesi o memleketin kaderi hakkın­ da fena bir alâmettir. Bu tür lü ölenlerin bir misali 34 ya­ şında, sürgün olarak Sivasta gömülen örnek - şair İsmail Safa’dır. Geçen Mart ayının 24 ünde edebiyatımızı sessr

Midhat Cemal KUNT A Y

6adasız bir fırtına halindeki ölümü ile İsmail Safa 53 yıl önce, kimse farkında olmı- yarak altüst etti.

Fakat ben, fena bir kötüm­ serlikle, İsmail Safanın sür­ günde ve genç öleceğini bil­ miş gibi idim. Onun Sivasa sürüldüğü 1998 Niasmndan (Devamı Sayfa 7, Sü. 4 te l

(2)

Sessiz ölen büyükler

(Baştarafı 1 inci sayfada) bilmem Kaç ay evvel Vefa idadisinde öğrenci idim. Bir gün bahçede gezinirken, cüm­

le kapısından giren sarı müs- tatil sakallı, sarı kürklü meç­

hul adama merak ettim, ve İsmail Safa olduğunu öğren­

dim.

— Meşhur İsmail Safa? — Evet, meşhur şair İsmail Safa!

— O borda hoca mı? Bono, haklı bir hayretle soruyordum: Bu mektebe o

nasıl çıkardı? Tanınmış hiçbir şairi o yaşımda dünya göziyle görmemiştim. Kitaplarda gör düğüm isimlerinin arasından bana devler gibi görünen bu İsmail Safa’mn karşısında gözlerime inanamadım. Ve sordum:

— Bize de edebiyat okuta­ cak mı o?

— Evet, gelecek sene ede­ biyatı ondan okuyacağız!

Tuhaftır, bu müjdeye bir türlü sevinemedim. İçimden bir ses bana sanki şöyle di­ yordu: Hayır, bu saadet, sa­ na nasip olamaz. Hayır, sen ondan edebiyat okuyamıya- mıyacaksın.

«Gelecek sene» geldi, fakat hocamız o değildi. Ve, bu da çok tuhaftır, İsmail Safanm niçin hocamız olmadığını kim seden öğrenemedim. Hattâ, en patavatsız arkarşalarım bile onun sürüldüğünü ya bil iniyorlardı, yahut söylemiyor lardı: Milâdın 1900 uncu yı­ lında İkinci Sultan Abdül- hamitten, on beş yaşındaki çocuklar da korkarlardı.

Ve zaavllı edebiyat hocamı­ zın, bu hocalıktan önce sür­ güne gittiğini, ölümünden sonra duydum.

Benim şairlerim iki tüllü idi: Gözle okuduklarım, sesle okuduklaıım.

Sesle okuduğum şairlerden biri de İsmail Safa idi. Ve o- nun bu türlü okuduğum şiir­ lerinde mâna beni ilgilendir­ mezdi. Onun manzumeleriyle odamın havası teşekkül eder­ di. İsmail Safa aruzu şahsî- leştirmişti, aruzun, o, (o ta­ rihte) virtüözü olmuştu. Onu okurken, ben, kendi sesimle, bir konser dinler gibi idim. Bir inazr âyetinden çıkardığı «Kur’an» şiirinin mısralarını Mehmet Akife okuduğum gün, muhatabımın gözlerin­ deki vüsati unutamıyacağım.

Şu mısraları:

Bir şahika bâlâsına enseydi kitâbm, Ey Hâlık-ı- mübdi’, Eylerdi serâpâ cebeli havf-ı İtabın. Hâşı’ mütesaddi’ l Ben, kendi sesimde bile, gökyüzünün bu musikisini dinleyerek onun şiirlerini yük sek sesle okuyordum.

İsmail Safanm şiir inkılâpçı­ lığından başka iki farikası d% ha var: Biri, anne tarafından Akşenısettin’in torunu olma­ sı. Bir tesadüfün eseri olmak, bir hâdise değilse de, Akşem- settin, o büyük adamdı ki, Fatihle müsavi konuştu, Fa­ tihin ihsanlarını, mansıpları­ nı, kabul edilmiyen şeylerin edebiyatını bile yapmıyarak, gayet tabiî tavırlarla ve ufak kelimelerle reddetti. Böyle bir adamı, zevilerhamdan olarak dahi, cetleri arasında saymak, güzel bir tali’dir.

İkinci bir farikası da şu­ dur: İsmail Safa, Mehmet A- kifin yalnız nazımda değil, mektepde de hocasıydı. Ede­ biyat dersi verdiği talebesi­ nin her birine, nâzımlığmm milyonerliği ve hovardalığı ile, bir gün birer kıta yazan İsmail Safa, Mehmet Akife de bir tane yazmıştı, ve Meh­ met Akif bana bu kıtayı hem anlatmıştı. Hem okumuştu. Ne yazık ki, bu kıtayı not et­ memiştim. Fakat, İsmail Sa- fadan Akifin edebiyat oku­ ması, öyle sanıyorum ki, ikisi için de tahin müsavi bir lût- fudur.

Yalnız İsmail Safayı «Türk düşüncesi» niıı 1 Nisan 1954. cü sayısında, çok güzel ola­ rak veren Piyami Safaya, bu yazının bir kitap olmamasın dan dolayı hüznümü söyle­ mek isterim.

Artık İsmail Safa da kitap olmazsa...

M id hat Cemal KUNT AY

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir cisme vurduğunuzda veya onu kopardığınızda, herhangi bir kuv- vetle etkileşime geçtiğinde cisim titreşir, fakat bazı frekanslarda tit- reşmeye çok daha yatkın olur. Bu

Dürbünle bakıldığındaysa merkezi parlak, kenarlara doğru sö- nükleşen bir bulutsu gibi görünür.. M6 ve M7, bölgedeki en belir- gin açık

Mizar, çok yakınında- ki Alkor’a göre çok daha parlak bir yıldız.. Bu nedenle sönük bir yıldız olan Alkor’u görebilmek için dikkat- lice bakmaya ve iyi gören

“Kahraman Perseus, kötü niyetli kral Poly- dectes tarafından Gorgonlardan biri olan yı- lan saçlı Medusa’nın başını kesmekle gö- revlendirilir.. Bu, hiç de kolay bir

Gökyüzündeki bilinen on binlerce Mira tipi değişen yıldızın temsilcisi olan Mira, astrono- mik ölçekte çok da uzak olmayan bir gelecek- te, gezegenimsi bulutsuya dönüşecek..

Basit, kullan›m› kolay ve ucuz bir teleskop kurgusu olan Dobson kurgusu, büyük çapl› teleskopa sahip olmak isteyen amatör gökbilimciler aras›nda çok yayg›n

Yaklaşık 10 kadir parlaklık- ta 25 yıldız içeren kümenin yıldızla- rını seçebilmek için en azından 15 kez büyüten bir teleskop ya da dür- büne gereksinim var..

Veri kümesi üzerinde, Naive Bayes, Jrip, J48, Random Forest, OneR, SGD, LWL, DTNB, Bagging ve CvR olmak üzere 10 farklı yapay zekâ algoritması ile sahte