• Sonuç bulunamadı

Seydişehir'deki Türk devri yapıları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Seydişehir'deki Türk devri yapıları"

Copied!
209
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI

SEYDİŞEHİR’DEKİ TÜRK DEVRİ YAPILARI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN Prof. Dr. Ali BAŞ

HAZIRLAYAN Şerife DANIŞIK

(2)

ÖNSÖZ

Seydişehir Konya’nın 92 km. güneybatısında yer alan bir ilçedir. Eski çağlardan itibaren Psidia sınırları içinde olan bölge Hitit, Roma, Bizans, Beylik ve Osmanlı dönemlerini yaşamıştır.

Konya ve çevresi mimari örneklerin çok fazla olduğu ve incelenmeyi bekleyen bölgelerdendir. Konya genel olarak çalışılmış olup, artık ilçelerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla Seydişehir’deki Türk Devri Yapıları adlı yüksek lisans tez çalışması, ilçeyi tanımak ve kültür mirası eserlerini incelemek yönünden fırsat doğurmuştur. İlçe, köy ve kasabaları eser bakımından fazla zengin değildir.

Seydişehir, Eşrefoğulları döneminde kurulup, kültür mirasımıza yeni eserler kazandırmış bir ilçedir. Kurucusunun bir gönül dostu olması, onun adını alması ve yaşatması ilçenin almış olduğu en güzel hediyedir. Seydişehir, bugünde elindeki imkânları değerlendirmeyi ve ülke ekonomisine katkıda bulunmayı kendine amaç edinen bir ilçedir.

Tez konumu seçmemde ve çalışmamı yapmamda bana yardımcı olan sayın hocam Prof. Dr. Ali Baş’a sonsuz saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Prof. Dr. Haşim Karpuz’un kaynaklar konusunda gösterdiği yardımlara teşekkür ediyorum. Arazi çalışması esnasında özellikle ilçe merkezinde bizi yönlendiren TEMA ilçe sorumlusu Ali Kazankaya Beyefendiye, çizimlerin kontrolünde bana yardımcı olan mimarlık bölümü öğretim üyesi Yard.Dç.Dr. Mehmet Emin Başar’a teşekkür ederim. Arazi çalışmamda ve çizimler konusunda beni yalnız bırakmayan eşim Ender Danışık’a teşekkür ederim. Ayrıca Seydişehir Belediyesi’ne ve Müftülüğü’ne yardımlarını esirgemedikleri için teşekkür ederim.

Şerife DANIŞIK KONYA, 2007

(3)

ÖZET

Araştırma Konya Seydişehir ilçesinin, kasaba ve köylerinin tarihi gelişimlerini ve bu gelişim esnasında oluşturulmuş anıtsal eserleri konu almaktadır.

İlkçağlardan itibaren pek çok milletin yaşadığı bölge her dönemde önemini korumuştur. Anadolu Selçukluları döneminde henüz kurulmuş değildir. Eşrefoğulları Beyliği döneminde kurulmuş ve sonrasında tarihte adından hep bahsettirmiştir. Eşrefoğulları Beyliğinin ortadan kalkmasıyla Osmanlı ve Karamanoğulları arasında el değiştirmiş, Karamanoğullarının ortadan kalkmasıyla daimi olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır. İlk eserler Eşrefoğulları döneminde Seyyid Harun adına yaptırılan eserlerdir. Bu eserler günümüze kadar değişikliğe uğrayarak gelmiştir. Sonrasındaki yapılar ise ağırlıklı olarak Osmanlının son dönemlerinde yapılmıştır. Bu eserler içerisinde özellikle camiler yıkılıp yeniden inşa edilmiştir. Hamamın bir kısmı kullanılmaktadır. Çeşmelerinde bir kısmının suyu akmamaktadır. Suyu akan çeşmeler ise günümüzde kullanılmaktadır. Genel anlamda çok fazla tarihi eser bulunmamaktadır.

“Seydişehir’deki Türk Devri Yapıları” adlı tezimiz dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, “Giriş” başlığı altında; “Konunun Tanımı, Önemi ve Sınırları”, “Yöntem”, “Konuyla İlgili Kaynaklar”,”Seydişehir’in Coğrafi Durumu ve Tarihçesi” üzerinde durulmuştur.

İkinci bölümde “Katalog” başlığında Seydişehir ilçe ve ilçeye bağlı kasaba ve köylerdeki yapılar ele alınmıştır. Mevcut yapılar içerisinde 12 cami, 7 türbe, 2 hamam, 9 çeşme tanıtılmıştır. Her yapı, “Yeri”, “Mimari Özellikleri”, “Kitabe”, “Tarihlendirme” başlıkları altında değerlendirilmiştir.

Üçüncü bölüm “Değerlendirme” başlığında Seydişehir’deki Türk Devri Yapıları’nın genel özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır. Değerlendirme, “Plan ve Mekân Anlayışı”, “Malzeme ve Teknik”, “Mimari Elemanlar”, “Yapı Elemanları”, “Süsleme” ve “Kitabeler” başlıkları altında yapılmıştır.

Dördüncü bölüm “Sonuç” başlığında ise yapıların tarihi bakımdan önemleri belirtilmiştir. Eserlerin genelde 19. ve 20. yüzyıl başları Osmanlı taşra üslubu olduğu belirlenmiştir.

Bu çalışma ile Seydişehir’in tarihi, sosyal, kültürel yapısını ortaya koyan eserleri kaynaklar ve fotoğraflar ışığında değerlendirmeye çalışılmıştır.

(4)

İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ

1.1. Konunun Tanımı, Önemi ve Sınırları ...1

1.2. Yöntem...1

1.3. Konuyla İlgili Kaynaklar ...2

1.4. Seydişehir’in Coğrafi Durumu ve Tarihçesi ...3

2. KATALOG ...7

2.1. Camiler...7

2.1.1. Seydişehir, Akçalar Köyü Büyük Cami ...7

2.1.2. Seydişehir, Araplar Cami ...9

2.1.3. Seydişehir, Bostandere Kasabası Cami...11

2.1.4. Seydişehir, Çavuş Kasabası Memiş Efendi Cami...14

2.1.5. Seydişehir, Değirmenci Cami...17

2.1.6. Seydişehir, Gökhüyük Köyü Cami ...19

2.1.7. Seydişehir, Kesecik Köyü Büyük Cami...21

2.1.8. Seydişehir, Ketenli Kasabası Hamamönü Cami ...24

2.1.9. Seydişehir, Kuran Köyü Cami...26

2.1.10. Seydişehir, Mesudiye Köyü Cami ...28

2.1.11. Seydişehir, Muallimhane Cami...30

2.1.12. Seydişehir, Seyyid Harun Cami...33

2.2. Türbeler...37

2.2.1. Seydişehir, Çavuş Kasabası Memiş Efendi Türbesi ...37

2.2.2. Seydişehir, Hacı Yusuf Efendi Türbesi...39

2.2.3. Seydişehir, Halife Sultan Türbesi ...40

2.2.4. Seydişehir, Muallimhane Türbesi ...42

2.2.5. Seydişehir, Seyyid Harun Türbesi ...44

2.2.6. Seydişehir, Sultan Hatun Türbesi ...46

2.2.7. Seydişehir, Şeyh Abdullah Efendi Türbesi ...48

2.3. Hamamlar...50

2.3.1. Seydişehir Ilıca Hamamı ...50

2.3.2. Seydişehir, Seyyid Harun Hamamı ...52

2.4. Çeşmeler ...54

2.4.1. Seydişehir, Çavuş Kasabası Memiş Efendi Çeşmesi...54

(5)

2.4.3. Seydişehir, Derviş Ağa Çeşmesi...56

2.4.4. Seydişehir, Hacı Mustafa Çeşmesi ...58

2.4.5. Seydişehir, Kavaklı Çeşmesi ...59

2.4.6. Seydişehir, Mustafa Efendi Çeşmesi ...60

2.4.7. Seydişehir, Ortakaraören Kasabası Çeşmesi ...61

2.4.8. Seydişehir, Yeni Cami Çeşmesi ...62

2.4.9. Seydişehir, Yeni Cami Güneyindeki İbrahim Balcı Çeşmesi ...63

3. DEĞERLENDİRME...64

3.1. Plan ve Mekân Anlayışı ...64

3.1.1. Camiler ...64 3.1.2. Türbeler ...66 3.1.3. Hamamlar ...67 3.1.4. Çeşmeler...67 3.2. Malzeme ve Teknik ...67 3.2.1. Taş...67 3.2.2. Mermer ...68 3.2.3. Tuğla ...68 3.2.4. Devşirme Malzeme ...68 3.2.5. Ahşap...68 3.2.6. Maden...69 3.3. Mimari Elemanlar...69

3.3.1. Taşıyıcı ve Destekleyici Elemanlar ...69

3.3.1.1. Duvarlar...69 3.3.1.2. Sütun ve Ayaklar...69 3.3.1.3. Kemerler ...70 3.3.2. Geçiş Elemanları...70 3.3.3. Örtü Sistemleri...71 3.3.3.1. Ahşap Tavan ...71 3.3.3.2. Kubbe ...71 3.3.3.3. Külah ...71 3.4. Yapı Elemanları...71 3.4.1. Kapılar...71 3.4.2. Pencereler ...72 3.4.3. Mahfiller...73

(6)

3.4.4. Mihraplar...73 3.4.5. Minberler...74 3.4.6. Minareler ...74 3.5. Süsleme ...75 3.5.1. Taş Süsleme...75 3.5.2. Mermer Süsleme ...76 3.5.3. Ahşap Süsleme...76 3.5.4. Çini Süsleme...77 3.6. Kitabeler...78 4. SONUÇ ...79 BİBLİYOGRAFYA...81 ÇİZİM LİSTESİ...83 FOTOĞRAF LİSTESİ...84 ÇİZİMLER...89 FOTOĞRAFLAR...116

(7)

1.GİRİŞ

1.1. Konunun Tanımı, Önemi ve Sınırları

Araştırmamızın konusu Konya’nın Seydişehir İlçesi, kasaba ve köylerinde inşa edilen tarihi Türk Devri Yapıları’dır. Konuyu seçmemizin amacı ilçemizi tanıtmak ve ilçemizdeki tarihi özelliği olan eserleri inceleyip bir katalog oluşturmaktır.

Eşrefoğulları Beyliği döneminde Seyyid Harun adlı bir velî tarafından kurulan şehre her dönemde sahip çıkılmış ve önemini muhafaza etmiştir. Ekonomik anlamda da önemini koruyacak olan Seydişehir’i, amacımız tanıtmaya çalışmaktır. Seydişehir ile ilgili araştırmalar daha çok Seyyid Harun Veli’yi ön plana çıkaran çalışmalardır. Seyyid Harun’un Menakıbı ışığı altında ve eldeki farklı nüshalarla Seyyid Harun Veli uzun uzun anlatılmıştır. Bu çalışmalardan farklı bir şeyler yapmak için Seydişehir Türk Devri Yapıları tezi hazırlanmıştır. Her yerleşim yerinin ihtiyacı olan dini yapılara ağırlık verilerek, sivil ve su yapıları da inşa edilmiştir. Bu eserler içerisinde sanat değeri olanlarının sayısı oldukça sınırlıdır. Seydişehir’in sekiz kasabası, otuz bir köyü vardır. Yaptığımız araştırma sonucunda; ilçe merkeziyle birlikte Akçalar Köyü, Bostandere Kasabası, Çavuş Kasabası, Gökhüyük Köyü, Kesecik Köyü, Ketenli Kasabası, Kuran Köyü, Mesudiye Köyü, Ortakaraören Kasabasında eserler tespit edilmiştir.

Yapılardan otuz bir tanesi kataloga dâhil edilmiştir. Bunlardan Alaiyeli Türbesi günümüzde mevcut değildir. İncelenen ve metni olan eserlerden on ikisi cami, yedisi türbe, ikisi hamam, dokuzu çeşmedir.

İncelen eserler genelde Osmanlı dönemine aittir. Bu eserlerinde özellikle cami ve çeşmelerin kitabeleri mevcut değildir. Çeşitli özelliklerinden yola çıkarak ve kitabesi mevcut olan yapılardan yola çıkarak Osmanlı son dönemlerine tarihlendirebiliriz. En eski tarihli eser ise Eşrefoğulları Beyliği döneminde yapılmıştır. Devamında Turgutoğulları döneminde yapılan türbe vardır.

İncelediğimizin eserlerin plan tipleri, malzemeleri, mimari özellikleri, süslemeleri ve tarihleri belirlenmeye çalışılmıştır.

1.2. Yöntem

İlçede yaptığımız çalışma sırasında önce kaynak taramasına gidilmiş, ana kaynakların dipnot ve bibliyografyalarından yararlanılarak başka kaynaklara da ulaşılmaya çalışılmıştır. Kitaplar, makaleler, ansiklopedi maddeleri, tezler incelenerek Seydişehir’in tarihi, coğrafyası ve mimari eserleri hakkında bir tespit yapılmıştır. Yapılan tespiti yerinde incelemek için

(8)

Seydişehir’e gidilip, ilçe, kasaba ve köylerinde saha çalışması gerçekleştirilmiş, mevcut eserler incelenip fotoğrafları çekilmiş ve ölçüleri alınmıştır. Kaynak taraması ve arazi çalışmasından sonra yazım aşamasına geçilmiş, metin yazım aşamasında, kaynaklarda anlatılan yapılar dipnotlar verilerek yazılmış, kitaplarda geçmeyen yapılar ise ilk kez tarafımca yazılmaya çalışılmıştır. Yapılar çizimler ve fotoğraflar eklenerek metin yazılmıştır.

Çalışmamız dört ana başlıktan oluşmaktadır. Birinci bölüm Giriş ana başlığında “Konunun Tanımı, Önemi ve Sınırları”, “Yöntem”, “Konuyla İlgili Kaynaklar”, “Seydişehir’in Coğrafi Durumu ve Tarihçesi” olmak üzere dört alt başlıktan ibarettir.

İkinci bölümümüzü Katalog ana başlığı oluşturmaktadır. Bu bölümde de Tarihi Seydişehir camileri, türbeleri, hamamları, çeşmeleri olmak üzere toplam otuz bir eser alfabetik sıraya göre tanıtılmıştır. Eserler bulundukları yer, mimari özellikleri, planı, süslemeleri, tarihleri bakımından incelenmiştir.

Değerlendirme bölümü, “Plan ve Mekân Anlayışı”, “Malzeme ve Teknik”, “Mimari Elemanlar”, “Yapı Elemanları”, “Süsleme” ve “Kitabeler” olmak üzere altı başlıktan oluşur. Bu bölümde yapılar ayrıntılı bir şekilde incelenmiş ve başka yapılarla karşılaştırılmıştır.

Sonuç bölümünde de Seydişehir’deki eserlerin Türk sanatı içindeki yerleri belirlenmiştir.

Metnin sonuna da bibliyografya, çizim listesi, fotoğraf listesi, çizimler, fotoğraflar ve harita eklenmiştir.

1.3. Konuyla İlgili Kaynaklar

Seydişehir tarihi ile ilgili doğrudan fazla yayın yoktur. Yayınlanan kitaplar, makaleler Seyyid Harun Veli’nin hayatını, Horasan’dan kalkıp buraya gelişini, önemli hadiselerini, ölümünü menakıpnamelerin ışığı altında anlatırlar. Seydişehir tarihiyle ilgili doğrudan kaynak, Mehmet Önder’in Seydişehir Tarihi1 adlı kitabıdır. Kitap, Seydişehir’in tarihini, coğrafyasını, sosyal ve kültürel hayatını, ekonomisini, tarihi eserlerini, önemli şahsiyetlerini anlatmaktadır. Seydişehir’in tarihini, coğrafyasını, kültürel ve ekonomik hayatını, sorunlarını anlatan bir başka kitap gazeteci Sefa Koyuncu’nun İdealimizdeki Seydişehir Vilayeti’dir.2 Seydişehir’in tarihini anlatan yayınların yanı sıra mimari eserleri anlatan makaleler yayınlanmıştır. Bunlardan, R.H., Ünal’ın “Seyyid Harun Cami ve Önündeki Üç Kümbet”3

adlı makalesidir. Makalede cami ve türbe ayrı ayrı anlatılmış, genel durumu hakkında bilgiler

1 Önder, M., Seydişehir Tarihi, Konya, 1986

2 Koyuncu, S., İdealimizdeki Seydişehir Vilayeti, Seydişehir, 1994

(9)

verilmiştir. Bu konuyla ilgili bir diğer makale M. Önder’in “Seydişehir’de Seyyid Harun Külliyesi, Vakıfları ve Banisi”4 dir. Makalede Seyyid Harun Cami, türbeleri ve kısaca Seyyid

Harun menakıbi anlatılmaktadır. Ferit Uğur’un “Seydişehir’in Kuruluşu”5 adlı makalesinde Seydişehir’in Seyyid Harun Veli tarafından kuruluşu anlatılmaktadır. Çağatay Uluçay “Makalatı Seyyid Harun”6 adlı makalesinde Seyyid Harun menakıbnamesinin Manisa nüshasını anlatmaktadır. Seydişehirli imam Abdurrahman Ayaz Seydişehir Tarihi, Seyyid Harun Veli Şeyh Hacı Abdullah Efendi7 adlı kitabında Seydişehir’in tarihçesine kısaca değinmiş, sonrasında Seyyid Harun’un menkıbelerini ve Seydişehir’de diğer önemli şahsiyetlerin hayat hikâyelerini yazmıştır.

1.4. Seydişehir’in Coğrafi Durumu ve Tarihçesi

Seydişehir, Konya ilinin güneybatı sınırları içerisinde, Konya’ya 92 km. uzaklıkta bir ilçe merkezidir. (Harita: 1) İlçe, doğuda Konya şehri, güneyde Ahırlı, Akseki, batıda Derebucak, Manavgat, kuzeyde Beyşehir ilçeleri ile çevrilidir. Denizden yüksekliği 1123 m., yüzölçümü 2707 km²’dir.8 İlçe arazisi, ilin güneybatı bölümündedir. Çevreleyen dağlar ise, güneybatısında Küpe Dağı, doğusunda Eğriburun Dağı’dır (Fotoğraf 1,2). Bunların arasında yüksekliği 1100-1200 m. olan dalgalı düzlükler, tepelikler geniş yer tutar. İlçeden Karahisarözü çayı geçer. Bununla birleşen Beyşehir gölünün ayağı ve kanal Suğla gölüne dökülür. Suğla Gölü, ilçenin 10 km. güneyindedir. Beyşehir Gölü kabardığı zamanlar, fazla suları kanal ile Suğla Gölü’ne boşalır. Suğla Gölü’nden Beyşehir Gölü yakınına kadar, kuzey-güney yönünde uzanan Seydişehir Ovası, 35 km. uzunluğunda, 10 km. genişliğinde, alüvyonlarla örtülü, verimli bir düzlüktür.9 İlçenin bugün 46.000 nüfusu, 9 kasabası, 31 köyü vardır.

Seydişehir ve çevresinin iklimi, Akdeniz iklimi ile Orta Anadolu iklimi arasında bir geçiş özelliği gösterir. Yazlar genellikle sıcak ve kurak, kışlar soğuk geçer. İlçenin 14.000 hektarlık orman alanı vardır. Koruluklarda sedir, göknar, çam, ardıç, meşe gibi ağaçlar görülür. Meyvecilik ve sebzecilik oldukça yaygındır. Seydişehir ve yakın çevresinde, Ilıca,

4 Önder, M., “Seydişehir’de Seyyid Harun Külliyesi Vakıfları ve Banisi”, Vakıflar Dergisi, Sayı:20, Ankara, 1988, s.13-28

5 Uğur, F., “Seydişehir’in Kuruluşu”, Konya Halkevi Kültür Dergisi, Sayı:4, Konya, 1936, s.226-229 6 Uluçay, Ç., “Makalatı Seyyid Harun”, Belleten, C:10, Ankara, 1946, s.749-778

7 Ayaz, A., Seydişehir Tarihi, Seyyid Harun Veli Şeyh Hacı Abdullah Efendi, Seydişehir, 2003 8 Önder, M., Age., Konya, 1986, s.5

(10)

Pınarbaşı, Kuğulu, Mağmanda, Gözpınar, Çaybaşı, Beldibi gibi mesire yerleri vardır. Ilıca, bir kaynak suyu olup, kalsiyum ve karbonat bakımından zengindir.10

İlçe üzerinde etkili bir ekonomik gelişme, “Seydişehir aliminyum tesisleri”nin kurulmasıyla başlamıştır. Seydişehir boksit yataklarının işletilmesi ve aliminyum tesislerinin kurulması için 1960’da çalışmalar başladı. 1968’de genişletilerek üretim arttırılmıştır. Fabrika sayesinde 1970 ve sonrasında ilçenin nüfusu büyük oranda artmıştır.11

İlkçağ yerleşmelerinde, Göller Bölgesi (Pisidia) sınırları içinde yer alan bugünkü Seydişehir ilçesi, Prehistorik devirlerde çok eski bir iskana sahip olmuştur. Özellikle Beyşehir Gölü (Karalis Lacus) ile Suğla Gölü (Trogitus Lacus) arasındaki verimli ve sulak yayla, bu iskânın yer yer izlerini taşımaktadır. Seydişehir ilçesinin de yer aldığı Pisidia Bölgesi, doğudan Isauria Lykaonia, batıdan Lykia ve Karia, kuzeyden Galatia ve Frigia, güneyden Pamphlia ile çevrilmiştir. Beyşehir ve Suğla gölleri arasında Prehistorik devir araştırması yapan J. Mellart , bu iki göl arasında bulunan Çamur, Bucak, Dereköy, Gençali, Kaşaklı, Toprak Tol ve Burun höyüklerinin yüzeyinden topladığı seramik parçalarından bu höyüklerin Neoloitik ve Kalkolitik devirlerini yaşattığı sonucunu elde etmiş, bölgenin Prehistorik devir öncesi üzerinde durmuştur.12

Bugün için Seydişehir ilçesinde M.Ö. 5500 yıllarına ait en eski yerleşme olarak bilinen Suberde höyüğünden sonra Prof. Dr. J. Bordaz, 1974 yılında Beyşehir Gölü güneyindeki Erbaba höyüğünde de bir kazı yapmış ve burada da M.Ö. 5800–5400 yıllarına ait bir Neolitik çağ yerleşmesini tespit etmiştir.13

M.Ö. 2000 yıllarından başlayarak M.Ö. 750 yıllarına kadar Anadolu’da birçok bölgeleri ellerinde bulunduran Hititler, Beyşehir ve Seydişehir Sınırları içerisinde de görülür. Seydişehir’in 5 km. doğusunda Karabulak köyü yakınındaki 1000 m. uzunluğunda ve 600 m. enindeki Karabulak Höyüğü başta olmak üzere, Dikilitaş, Akçalar, Bostandere köyleri ve daha başka yerlerdeki höyükler, Hitit ve sonrası Frig iskânlarının bulunduğu alanlar olarak dikkati çekmektedir.14

Hellenistik, Roma ve Bizans devirlerini içine alan Klasik Çağlarda Seydişehir Anadolu’nun Pisidia bölgesi sınırları içinde yer almıştır. İlçe sınırlarında Amblada, Vasada, Arnava, Elita, Dalisandus gibi klasik şehirlerin varlığı belirlenmektedir. 1969 yılında Bostandere Köyüne su getirmek için su yolu açılırken bir tiyatro kalıntısın varlığı anlaşılmış.

10 Önder, M., Age., s.7-8

11 Anonim, “Seydişehir”, Türk Ansiklopedisi, s.483

12 Önder, M., Age., s.10; J. Melleart, Anat. Stud. IV (1954), (1955), s.181, XI (1961), P:159

13 Önder, M., Age., s.11; J. Bordaz, “The Erbaba Excavations (1974)”, Türk Arkeoloji Dergisi, Sayı:23-2, Ankara, 1976

(11)

Yine Dikilitaş Höyüğünden getirilen heykelcikler, kandiller müzeye getirilmiştir. Asartepe’den aslan heykelleri getirilip belediye bahçesine koyulmuştur. 15

Orta Çağdan Günümüze Seydişehir Tarihçesi:

Büyük Selçuklu sultanı Alparslan’ın Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış, böylece Türk kavimleri Bizans devletiyle mücadele yaparak zaman içerisinde Anadolu’nun içlerine kadar sokulmuşlardır. Anadolu’da Selçuklu Devleti’nin kurulmasından sonra Orta Asya’dan Oğuz boyları büyük akınlar halinde Anadolu’ya gelerek yerleşmişlerdir. Selçuklular devrinde Seydişehir, Beyşehir, Akşehir yörelerine yerleştirilen Türk oymaklarının çoğu Türkmen oymağı olduğu gibi, Oğuzların Afşar, Salur, Turgutlu ve başka oymaklarından bazı bölüklerin de yer aldığı bilinmektedir.16

Anadolu Selçukluları devrinde Seydişehir ve Beyşehir henüz kurulmuş değildir. Selçuklu devrinde bu yöre, Selçuklu sultanlarının sefer ve akınları sırasında, zaman zaman bazı tarihi olaylara sahne olmuştur. Bu şehirler Eşrefoğulları Beyliği zamanında kurulmuştur.17 Anadolu’ya gelen oymaklar arasında Eşrefoğulları denilen aile, Anadolu Selçuklu Devleti’nin son devirlerine doğru, XIII. asrın yarısında kadim Pisidia kıtası mülhakatından olan evvela Beyşehir, Seydişehir taraflarında ve daha sonra genişlemek suretiyle Ilgın, Bolvadin ve Akşehir mıntıkalarında beylik kurmuşlardır. İlk kurucu Seyfeddin Süleyman Bey’dir.18

Seyyid Harun’un menâkıbnamesinin içeriğinin ne dereceye kadar gerçeğe uygun olduğunu gösterecek elde başka vesika yoktur. Aksi sabit oluncaya kadar Seydişehir’i bu zatın yaptırdığına ve etrafa gönderdiği adamlarına baba ünvanı verilmesine bakılırsa Türk olduğuna hükmetmek lazımdır.19

Eşrefoğlu Mehmet Bey’in ölümünden sonra yerine geçen oğlu II. Süleyman Bey zamanında 1326 yılında Eşrefoğlu beyliğine saldıran Timurtaş, Mehmet Bey’i öldürmüş, sonrasında da beylik ortadan kalkmıştır. Beyliğe bağlı şehirler Hamitoğullarının eline geçmiştir. 20 Karamanoğulları, Fatih’in İstanbul’u fethinden sonra tamamen ortadan kaldırılmıştır. Kesin galibiyetten sonra, 1476 yılında Karaman Eyaletleri belirlenmiş ve Seydişehir’de bu eyaletin bir kazası olmuştur.21

15

Önder, M., Age., s.14

16 Sümer, F., Oğuzlar (Türkmenler), Ankara, 1967, s.10 17 Önder, M., Age., s.17

18 Uzunçarşılı, İ.H., Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu Karakoyunlu Devletleri, Ankara, 1988, s.58 19 Uğur, F., Agm., s.229

20 Önder, M., Age., s.22

(12)

Anadolu Selçukluları devrinde, Asya’dan Anadolu’ya göçen Turgutoğulları, Konya, Sarayönü, Kadınhanı, Ilgın, Seydişehir yörelerinde yurt tutmuştur. Karamanoğulları ile kız alıp vererek akrabalık ve sıkı ilişkiler kurmuşlardır. Osmanlılarla Karamanoğulları arasında cereyan eden türlü savaşlar ve siyasi münasebetler dolayısı ile Osmanlı tarihleri de Turgutoğullarından bahseder.22

Turgutoğulları beylerinden Rüstem Bey, Seydişehir’e gelerek yerleşmiştir. Burada hayır eserleri yapmış ve halk tarafından çok sevilmiştir. Seydişehir’deki türbesine de gömülmüştür. Fatih’in Karaman seferiyle, Turgutoğulları soyu ancak Ilgın, Akşehir, Konya’daki aileleriyle hüküm sürmüşlerdir.

On altıncı yüzyılın ortalarından on sekizinci yüzyıl başlarına kadar süren Celali İsyanları Anadolu’da her bölge, şehir gibi Karaman eyaletini de etkilemiştir, özellikle Seydişehir bu ayaklanmalardan çok çekmiştir.23

Türk bilgini Kâtip Çelebi (1608–1657), Cihannüma adlı eserinde Seydişehir’e de yer verir. Cihannüma’da Seydişehir’in Beyşehir livasına bağlı bir kaza merkezi olduğu yazılıdır. Halkının genellikle çiftçilik yaptığı, bu kasabada armut ve eriğin çokça yetiştiği, her hafta bir Pazar kurulduğu, Suğla gölü ve bu bölgeden çıkan ırmaklar hakkında bilgi verilir.24

II. Mahmut zamanında XIX. yüzyılda, Yeniçeri Ocağının kaldırılması ve Asakir-i Mansure-i Muhammediye’nin kurulmasıyla, bazı il ve ilçelere askeri birlikler yerleştirilmiş, bu birlikler için kışlalar yaptırılmıştır. Seydişehir’de de ilk kışla yapılmıştır, ancak sonra yanmıştır. Kışlaya bir süre sonra Redif Taburu yerleşmiş ve Milli Mücadele yıllarına kadar Seydişehir’de kalmıştır.25

XX. yüzyıl başlarında Seydişehir ve çevresinde en önemli tarihi olay, Konya Valisi Avlonyalı Ferit Paşa zamanındaki Konya Ovası Sulama projesinin ele alınmasıdır. Sulama şebekesi 1914 yılında tamamlanarak Beyşehir – Seydişehir ile birlikte Konya Ovasının tarım ve ekonomik hayatının canlanmasında bir dönüm noktası olmuştur.26

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Seydişehir sessiz kalmayacaktı. İlk olarak ilçeye elektrik getirilmeye çalışıldı. İlk telefon 1924 yılında bağlanmış, büyük bir han onarılarak modern bir otel haline getirilmiş, Türk Ocağında kütüphane kurulmuş ve daha birçok yeni gelişmeler olmuştur.27 (Fotoğraf 3,4)

22Oral, Z., “Turgutoğulları, Eserleri, Vakfiyeleri”, Türk Tarih Kongresi Bildirileri, Ankara, 1957, s25 23 Önder, M., Age., s. 38

24 Önder, M., Age., s.50; Katip Çelebi, Cihannüma, s.619 25 Önder, M., Age., s.57

26 Önder, M., Age., s.66 27 Önder, M., Age., s.71-72

(13)

2. KATALOG 2.1. Camiler

2.1.1. SEYDİŞEHİR, AKÇALAR KÖYÜ BÜYÜK CAMİ

Katalog No: 1 Çizim No: 1 Fotoğraf No: 5–12 Yapım Tarihi: 1958 Mimar/Usta: Bilinmiyor İnceleme Tarihi: 12.08.2004

Yeri: Seydişehir İlçesi’ne bağlı Akçalar Köyü’nde evler arasına sıkışmış, adından da anlaşılacağı gibi köyün büyük camisidir.

Mimari Özellikleri: Doğu-batı doğrultusunda inşa edilen cami, kare planlı, kırma çatılıdır. Üzeri kiremit kaplıdır. Dış ve iç duvarlar beton sıvalıdır. Ahşap saçakları oldukça sadedir ve yağmur olukları ile çevrelenmiştir (Fotoğraf 5 ).

Cami dıştan dışa 18.50 m. x 14.60 m. ölçülerindedir (Çizim 1). Güney cephede altta yarım daire kemerli iki büyük pencere, üstte dikdörtgen formlu küçük bir pencere yer alır. Doğuda dikdörtgen formlu iki büyük, batıda da dikdörtgen formlu bir pencereyle aydınlatma sağlanır. Doğudaki ve batıdaki pencereler düz atkı kemerlidir. Kuzey cephede pencere açılmamıştır.

Caminin biri batıda diğeri de doğuda olmak üzere iki girişi vardır. Doğudaki giriş fazla kullanılmamaktadır. Caminin doğusundaki girişten geçilen bölüm harimden ayrılmış ve günümüzde malzeme deposu olarak kullanılan kısım son cemaat yeri olarak düşünülmüş yazlık bölümdür. Burada da çok basit bir mihrap vardır (Fotoğraf 12). Yer döşemesi ve tavan kaplaması ahşaptır. Burası da düz atkı kemerli bir pencereyle aydınlatılmaktadır. Batı cephedeki ana girişin camekânlı, ayakkabılık bölümü vardır.

Kuzeydoğu köşede, yapıya bitişik kesme taş malzemeyle yapılmış, kare kaideli, silindirik gövdeli bir minare vardır (Fotoğraf 6). Tek şerefeli minarenin şerefe korkuluğu ve şerefe altındaki basit geometrik motifler minareye hareketlilik kazandıran unsurlardır.

(14)

Batı cephenin kuzey ucuna daha yakın kapıdan harime geçilir. Harim karşılıklı ikişerden dört sütun ile üç sahına ayrılmıştır (Fotoğraf 7). Güneydeki iki sütun ahşap çıtalarla kaplanmıştır. Kuzeydeki sütunlar ise betonarmedir. Kuzey-güney yönde atılmış ahşap kirişleri taşıyan sütunlar profilli ahşap yastıklara sahiptir (Fotoğraf 8). Harimin kuzeyindeki mahfilde, söz konusu sütunlar tarafından taşınmaktadır (Fotoğraf 8). Mahfil kenarlardan güneydeki sütunlar hizasına gelmiş, orta bölüm kuzeydeki sütunlar hizasında bırakılmış U şeklindedir. Mahfile çıkış kuzeybatı köşededir. Mahfil ahşap malzemedendir. Korkuluklar ise ahşap çıtaların verev çakılmasıyla oluşturulmuş olup günümüzde mor, pembe ve yeşil renkte boyanmıştır.

Harimin ana unsuru mihrap ve minber ahşap malzemeden ajur tekniğindeki parçaların ahşap üzerine çakılmasıyla yapılmış ve farklı renklerde boyanmıştır (Fotoğraf 9). Mihrap nişini çevreleyen üç bordürden içteki ve dıştaki mor renklidir. İçteki bordürde stilize kıvrım dal motifleri, dıştaki bordürde de S kıvrımları işlenmiştir. Ortadaki bordürün rengi farklı olup baklava dilimi motiflidir. Niş açık yeşil renktedir. Üstte yelpaze şeklinde taç kısmı bulunur.

Güneybatı köşedeki minber de farklı renklerde boyanmıştır (Fotoğraf 10). Aynalıkta ortada üsluplaştırılmış yaprak motifi bulunur. Panolardan birinci ve üçüncü kuşak basit silmelerle hareket kazanmış, ikinci ve dördüncü kuşaklar ise kıvrım dal motifleriyle süslenmiştir. Minberin ajur tekniğinde işlenen korkuluğunda da stilize motifler arasına küçük gülçeler yerleştirilmiştir. Süpürgeliği bulunmayan minber, korkuluk ve aynalık süslemeleri dışında sade bir özellik gösterir. Mihrabın solundaki vaaz kürsüsü de oldukça sadedir.

Harimde süsleme unsuru olarak dikkat çekenler mihrap ve minberdir. Birçok örnekte olduğu gibi stilize motifler hâkimdir. Onun dışında süsleme yoktur. Yapının dış cephelerinde dikkat çeken bir özellik görülmez. Sadece güney cephede devşirme antik bir parça vardır. Duvarın diğer bölümleri sıvandığı halde bu parçaya dokunulmamıştır. Parçadaki iki insan figüründen biri oturur vaziyette, diğeri ayaktadır. Motifler çok fazla seçilememektedir (Fotoğraf 11).

Kitabe: Batı girişi üzerinde Türkçe olarak yazılmış 1958 tarihli levha bulunmaktadır. Tarihlendirme: Akçalar Köyü Büyük Cami köyün en eski camisidir. Türkçe kitabesinden de anlaşıldığı gibi 1958 yılında yapılmış, kayda değer bir mimari özellik taşımamaktadır. 2000 yılında da avlu içerisine küçük bir şadırvan yapılmış ve camekânlı bölümde dâhil olmak üzere fayans kaplanmıştır. Bu esnada caminin pencereleri de yenilenmiştir.

Kâgir malzemeden inşa edilen cami, içten ve dıştan çimentoyla sıvalı, ahşap tavanlı, kırma çatılıdır. Koruma kararı olmayan yapı günümüzde ibadete açıktır.

(15)

2.1.2. SEYDİŞEHİR, ARAPLAR CAMİ Katalog No: 2 Çizim No: 2 Fotoğraf No: 13–17 Yapım Tarihi: 1237/1821–1822 Mimar/Usta: Bilinmiyor İnceleme Tarihi: 11.04.2004

Yeri: Seydişehir İlçesi’nde, Ulukapı Mahallesi’nde yer alır.

Mimari Özellikleri: Doğu-batı doğrultusunda kâgir olarak inşa edilmiştir. Kare planlı, kırma çatılı sokak içerisine sıkışmış küçük bir camidir. Caminin duvarları beton sıvadır. Sonraki onarımlarla orijinalliği tamamen bozulmuştur.

Cami dıştan dışa 11.50 m. x 10.13 m. ölçülerindedir (Çizim 2). Güney cephede altta mihrabın iki yanına gelecek şekilde düz atkı kemerli iki pencere, doğu cephede altta bir büyük, üstte ise bir büyük iki küçük düz atkı kemerli dört pencere vardır. Batı cephede pencere yoktur. Kuzey cephenin üst seviyesine de dikdörtgen formlu küçük bir pencere açılmıştır. Kuzeye duvara bitişik, üzeri saçla örtülü, etrafı kapalı odunluk yapılmıştır (Fotoğraf 14).

Doğu cephedeki harime giriş kapısı tam ortada olmayıp kuzey cepheye kaydırılmıştır. Girişe iki taraflı merdivenle ulaşılır (Fotoğraf 13).

Batı cephedeki duvara bitişik minare, kare kaideli ve silindirik gövdelidir (Fotoğraf 15). Tek şerefeli ve oldukça da sadedir. Şerefe altında kademe kademe geometrik motifler görülür. Külahı da taş malzeme ile örülmüştür. Sonradan yapılan minarenin yapım tarihi bulunmamaktadır.

Doğu cephedeki kuzeye kaydırılmış olan metal kapıyla ayakkabılık bölümüne geçilir. Buradan da ahşap bir kapıyla harime ulaşılır. Harim içten 10.28 m. x 8.93 m. ölçülerinde kareye yakın plan özelliği gösterir. Harimi sade olan yapının dikkat çekici çok fazla özelliği yoktur. Girişten sonra, ayakkabılık olarak düşünülmüş 2.13 m. x 2.00 m. ölçülerindeki küçük bir aradan sonra harime geçilir. Harimin duvarları ve tavanı da beton sıvalıdır (Fotoğraf 16). Kuzey duvara yakın iki beton ayak üzerine kadınlar mahfili yerleştirilmiştir (Fotoğraf16). Kadınlar mahfiline kuzeyde ahşap merdivenlerle çıkılır. Mahfilin zemini ve korkulukları

(16)

ahşaptır. Korkuluklar yağlı boya ile boyanmıştır. Harimin duvarları ve ayaklar bir metreye kadar ahşap çıtalarla kaplanmıştır.

Cami oldukça sadedir. Minber ve mihrap ahşap olup, 2003 yılında yenilenmiştir (Fotoğraf 17). Yüzeysel oymalarla geometrik motifler işlenmiştir.

Kitabe: Yapının girişinde H.1237/ 1821–1822 tarihi yazılı bir levhası vardır.

Tarihlendirme: Cami, girişin üzerindeki 1237/1821–1822 tarihinde yapılmış olsa da bugün o yıllardaki durumunu gösteren hiçbir iz kalmamıştır. Hangi tarihte onarıldığını gösteren tamir kitabesi de yoktur. Öncesinde üst örtüsü toprak damlı, çok küçük bir mescit iken sonraki onarımlarda bugünkü şeklini almıştır. Diğer birçok camide olduğu gibi üst örtüsü kiremit kaplı kırma çatıya dönüştürülmüştür. Eski mescide ait hiçbir iz kalmamıştır.

Araplar Cami, kâgir olarak inşa edilmiş, duvarları ve tavanı beton sıvalı, kare planlı bir yapıdır.

(17)

2.1.3. SEYDİŞEHİR, BOSTANDERE KASABASI CAMİ Katalog No: 3 Çizim No: 3 Fotoğraf No: 18–25 Yapım Tarihi: 1960 Mimar/Usta: Bilinmiyor İnceleme Tarihi: 12.08.2004

Yeri: Seydişehir İlçesi’nde, Bostandere Kasabası’nda köyün meydanında yer alır. Mimari Özellikleri: Eğimli bir arazi üzerine doğu-batı doğrultusunda kâgir olarak inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı caminin duvarları kesme taş malzemeyle örülmüş ve aralarına ahşap hatıl sistemi yerleştirilmiştir. Üst örtüsü kiremit kaplı kırma çatılıdır (Fotoğraf 18). Ahşap saçağı oldukça geniş tutulmuştur.

Cami dıştan dışa 24.55 m. x 15.00 m. ölçülerindedir (Çizim 3). Güney cephede altta dört, üstte dört olmak üzere sekiz pencere; doğuda ve batıda altta ikişer, üstte üçer pencere bulunmaktadır. Pencereler oldukça sadedir. Pencerelerden alttakiler büyük, üsttekiler küçük olup dışa doğru daralan mazgal pencere şeklindedir.

Batıdaki çift kanatlı ahşap girişin önüne camekânlı son cemaat yeri yapılmıştır ve kuzey-güney yönde girişleri vardır (Fotoğraf 19 ). Cephelerdeki bazı taşlar üzerinde Arapça harflerle yazılmış “Allah”, “Muhammed” yazıları görülmektedir.

Güneybatı köşede yer alan minare kesme taş malzemeden inşa edilmiş kare kaide üzerine silindirik gövdelidir. Tek şerefeli olup şerefe korkuluğu ve şerefe altı oldukça sadedir. Minare camiye bitişik olarak inşa edilmiştir (Fotoğraf 20).

Kuzeybatı köşeye yakın ahşap kapıdan harime girilir. Harim içten 20.00 m. x 13.40 m. ölçülerindedir. Burası her bir sırada dörder adet olan ahşap sütunların tavanı taşımasıyla oluşan iki destek sırası ile mihraba paralel üç sahına bölünmüştür (Fotoğraf 21). Sütunların zemine oturan kısımları beton kaidelerle sağlamlaştırılmıştır.

Harimin kuzeyindeki sütun dizisi üzerine kadınlar mahfili yerleştirilmiştir (Fotoğraf 22). Kadınlar mahfiline çıkış batıdadır. Mahfilin korkulukları ve zemini de ahşaptır. Mahfilin hemen altında küçük bir imam odası vardır. Mahfili taşıyan sütunlara yerleştirilen ahşap

(18)

konsollar yükü taşımada yardımcıdır. Harimin tavanı da çıtalı ahşap kaplamadır ve boyanmıştır.

Mihrap ve minber ahşap malzemeli olup bölgedeki diğer örneklere benzemektedir. Ajur tekniğinde oluşturulan parçalar düz zemine çakılarak motifler meydana getirilmiştir. Hafif öne doğru taşırılan mihrap, bordürlere ayrılmış olup her biri farklı renklerdeki boyalarla boyanmıştır. Bordürler stilize bitki motifleriyle süslenmiştir (Fotoğraf 23). Mihrap nişi süslemesiz olup farklı renklerle şeritler halinde renklendirilmiştir. Mihrabın taç kısmı yarım daire kemer şeklinde boyanmış, “Allah”, “Muhammed” yazılarının arasına kısa ayet yazılmıştır.

Güneybatı köşede yer alan minber de farklı renklerle boyanmıştır. Yan aynalığı kırmızı, sarı, beyaz renkli olup iç içe stilize motiflerle süslenmiştir (Fotoğraf 24). Minber korkuluğu da aynı şekilde boyanmış iki bordür içerisine stilize kıvrım dal ve yapraklar, “S” kıvrımları yapılmıştır. Külah kısmı ve kapısı sade bırakılmıştır.

Cami, ahşap sütunları, tavanı, kadınlar mahfili olmasına rağmen oldukça sadedir. Kadınlar mahfilinin balkonu ve korkuluklarında süslemeye yer verilmemiştir. Görülen tek süsleme tavandaki boyalarla renklendirilmiş, tavan göbeğidir (Fotoğraf 25). İç içe baklava dilimleri ile oluşturulan kompozisyonda ortadaki bölüme papatyayı hatırlatan bir motif ile iki köşeye beş kollu yıldız yerleştirilmiştir. Buradaki süslemede mihrap ve minberdeki teknikte yapılmış ve boyanmıştır.

Cami, avlu duvarıyla çevrilmiş olup, zeminden oldukça yüksekte tutulmuştur. Avlu hizasından on iki merdivenle yapıya ulaşılmaktadır. Avlu duvarları da kâgir malzemeden inşa edilmiştir (Fotoğraf 18).

Kitabe: Girişte sadece yapım tarihini gösteren kitabesi vardır. Aynı zamanda minaresinde de Türkçe olarak

“- 20 Mayıs 1960 Afyonlu İsmail Kayaalp. Sinanlıpaşa Köyünden.” yazılıdır.

Tarihlendirme: Cami, üzerindeki kitabeye göre 1960 yılında yapılmıştır. Yapımından sonra çok fazla değişikliğe uğramamış, sadece camekânlı bir son cemaat yeri eklenmiştir.

Güney duvarında iki üst pencere arasında taş üzerindeki daire içinde 1289/1872–1873 tarihi yazılıdır. Bu tarihe de bakarak camiye 19. yüzyıl sonu Osmanlı camisi diyebiliriz. 1960 yılı yapının onarım gördüğü tarihtir ve minare de öncesinde olmayıp bu tarihte eklenmiştir.

(19)

Bostandere Kasabası Cami, düzgün olmayan kesme taş malzemeden, dıştan ahşap hatıllı, içten sıvalı olarak inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı, üç sahınlı, ahşap tavanlı ve ahşap sütunlu olup, üzeri kırma çatıyla örtülüdür.

Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından yapı 1991 yılında tescillenmiştir.28 Yapı günümüzde ibadete açıktır.

(20)

2.1.4. SEYDİŞEHİR, ÇAVUŞ KASABASI MEMİŞ EFENDİ CAMİ Katalog No: 4 Çizim No: 4 Fotoğraf No: 26–35 Yapım Tarihi: 1936 Mimar/Usta: Bilinmiyor İnceleme Tarihi: 11.08.2004

Yeri: Seydişehir İlçesi Çavuş Kasabası’nda, Atatürk Caddesi üzerindedir.

Mimari Özellikleri: Çavuş Kasabası Memiş Efendi Cami, türbe ve çeşmesi ile birlikte bir külliye şeklinde yapılmıştır. Kasabayı bugün önemli kılan unsurlardan biri de Memiş Efendi Türbesi’nin ziyaret edilmesidir. Kuzey-güney doğrultusunda kâgir olarak inşa edilen cami ve türbe zeminden oldukça yüksektedir (Fotoğraf 26). Güney ve doğu yönde avlu duvarları yer alır.

Cami, kare planlı kırma çatılıdır. Duvarlar kaba yonu taşlarla örülmüş, aralarına devşirme parçalar yerleştirilmiştir. Devşirme parçalar genelde hatıl şeklinde yerleştirilmiş, buna bağlı olarak düzenli bir hatıl sistemi ortaya çıkmıştır. Duvarda küçük levhalar halinde “Allah”, “Muhammed” yazılı parçalar vardır.

Tali girişin bulunduğu doğu cephenin taş kaplaması ve türbenin taşları daha özenlidir (Fotoğraf 27). Düzgün kesme taştır. Çatı kiremit kaplıdır ve ahşap saçaklar oldukça sadedir. Saçaklar dört yönden yağmur oluklarıyla çevrilmiştir.

Cami dıştan dışa16.74 m. x 16.88 m. ölçülerindedir (Çizim 4). Güney cephede iki, doğuda ve batıda da ikişer pencere olup altı pencereyle harim aydınlatılmaktadır. Pencereler tek sıradır ve yarım daire kemerlidir.

Doğuda ve kuzeyde olmak üzere iki girişi vardır. Harime giriş kuzeydeki kapıyla sağlanır. Girişin önüne küçük bir ayakkabılık yapılmıştır. Kapı kanatları metal olan girişten harime geçilir (Fotoğraf 28). Doğu yöndeki girişin önüne camiyle aynı yükseklikte betonarme bir bölüm yapılmıştır. Eski fotoğraflarda kapalı bölme yerinde ahşaptan, üçgen alınlıklı sundurmanın olduğu görülmektedir (Fotoğraf 29).

(21)

Kuzeybatı köşeye, kesme taş malzemeden inşa edilmiş minare yerleştirilmiştir. Harime girişi sağlayan ayakkabılık bölümüne bitişiktir. Kare kaide üzerine silindirik gövdeli minarenin tek şerefesi vardır ve şerefe altında üçgen şekilli zikzaklarla şerefeye hareketlilik katılmıştır. Külah kısmı farklı olarak kâgir malzemedir (Fotoğraf 27). Minare, kullanılan malzemeye de bakılarak camiden sonra yapılmıştır.

Caminin harimine kuzey cephenin köşesindeki çift kanatlı kapıyla girilmektedir. Harim içten 13.54 m. x 13.16 m. ölçülerindedir. Bu mekân her sırada karşılıklı ikişer sütunla mihrap yönünde üç sahına ayrılmıştır. Silindirik formlu sütunlar betonarmedir (Fotoğraf 30,31). Duvarlar ve tavan betonarme sıvalıdır. Kuzeyde ilk sütunlar üzerine kadınlar mahfili oturtulmuştur. Mahfile çıkış batıdadır. Mahfil de betonarme malzemedendir ve korkulukları metaldir (Fotoğraf 32).

Çok sade olan harimin mihrap ve minberi de basit bir işçilik gösterir. Ahşap malzemeden yapılmış, süslemesi olmayan yeni örneklerdir. Ahşap süslemeli orijinal minberi yerine tamiratlar esnasında süslemesiz minber koyulmuştur (Fotoğraf 33)

Güney cephenin tam ortasında yer alan içeriye doğru taşırılan mihrabın, yarım daire kavsaralı nişi sade olup şeritler halinde boyanmıştır. Taç kısmı ise üçgen alınlık şeklindedir (Fotoğraf 30).

Geniş bir de avlusu bulunan caminin güneybatısında türbesi vardır (Fotoğraf 27). Türbe camiye bitişik olarak yapılmıştır. Bu köşede iki tane şahidesi sarıklı, Türkçe yazıtlı mezar taşı bulunur.

Kuzey girişin önünde daire formlu şadırvan bulunmaktadır (Fotoğraf 34). Gövdesinde çatlaklar bulunan şadırvan demir çubuklarla desteklenmiştir. Ayrıca üst kısmı metal şebekelidir. Şadırvanda 1310/1892 tarihli bir kitabe dikkat çeker. Kitabe taşı, mezar taşı biçiminde yarım daire kemer formunda ve mermer malzemedendir. Talik yazıyla kabartma tekniğinde yazılmış altı satırdır (Fotoğraf 35).

Kitabe: Cami üzerinde sadece tarih belirten bir kitabe bulunmaktadır. Bunun dışında türbe girişinde nesih ve cami avlusundaki şadırvanda talik yazılı kitabeler dikkat çeker.

Şadırvan kitabesi şöyledir: - Maşaallah

- Valide Sultan Aliyyeşşan -Kethudası atûfetli

(22)

- Tarafından inşa olunmuştur.

- Tekabbellahü azze ve celle sene 1310

Tarihlendirme: Memiş Efendi Külliyesinin ilk yapısı türbedir. Türbe 1852 yılında ölen Memiş Efendi için, ölümünden üç yıl sonra yapılmıştır. Cami, üzerindeki sadece tarih belirtilen kitabeye göre 1936 yılında inşa edilmiştir. Daha erken dönemlerde yapıldığına dair bir belge yoktur. Camiye göre şadırvan daha eskidir. Şadırvanın 310/1892–1893 tarihli kitabesi vardır. Sultan II. Abdülhamit Han’ın annesi Valide Sultan tarafından hayır amaçlı yapılmıştır.29 Şadırvan ve türbenin yapım tarihlerine bakarak caminin de 19. yüzyıl sonlarına doğru yapıldığını söyleyebiliriz. Ama bunu gösteren bir belge yoktur. Buna göre 1936 tarihi yenileme veya köklü onarım tarihi olmaktadır.

Külliye, bugün cami, türbe, çeşmesiyle ayaktadır. Cami Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1988 yılında tescil edilmiştir.30

29 Koyuncu, S., Age., s.63

(23)

2.1.5. SEYDİŞEHİR, DEĞİRMENCİ CAMİ Katalog No: 5 Çizim No: 5 Fotoğraf No: 36–41 Yapım Tarihi: 1962 Mimar/Usta: Bilinmiyor İnceleme Tarihi: 11.04.2004

Yeri: Seydişehir İlçesi’nde, Değirmenci Mahallesi, 706. Sokak’ta bulunmaktadır. Mimari Özellikleri: Doğu-batı doğrultusunda kâgir olarak inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı olup üzeri kırma çatılıdır. Ahşap saçakların etrafı yağmur oluklarıyla çevrilmiştir. Duvarlar kaba yonu taş malzemeyle örülmüştür.

Cami, dıştan dışa 13.80 m. x 8.70 m. ölçülerindedir (Çizim 5). Güney cephede üstte yarım daire kemerli bir pencere bulunmaktadır (Fotoğraf 37). Doğuda altta iki, üstte bir pencere, batıda ve kuzeyde de altta bir, üstte iki tane teğet kemerli pencereler açılmıştır (Fotoğraf 36). Pencerelerin hepsi demir parmaklıklıdır.

Giriş, kuzey cephede olup, önünde bir son cemaat yeri vardır. Merdivenle çıkılan son cemaat yerinin girişi batıya yakın olup minarenin yanındadır Son cemaat yeri tamamen kapatılmıştır. Batı cephede, dışardan yüksek bir merdivenle kadınlar mahfiline geçilir.

Kuzeybatı köşede yer alan minare, kare kaideli, silindirik gövdeli, tek şerefeli oldukça sadedir. Gövde iç ve dış bükey silmelerle hareketlendirilmiştir. Malzemesi taştır (Fotoğraf 38).

Harime dilimli kemerli, çift kanatlı ahşap kapıyla girilir. Harim içten 12.20 m. x 7.90 m. ölçülerindedir. Dikdörtgen planlı harimin, kuzey tarafına bitişik kadınlar mahfili sekizgen iki ayakla taşınmaktadır (Fotoğraf 39). Mahfil çıkışı dışardan olduğu için harimde merdiven yoktur. Kuzeybatı köşeye küçük bir imam odası yapılmıştır. Harimin tavanı, düz ahşap tavanlıdır ve boyanmıştır. Ayaklar ve duvar belli bir seviyeye kadar ahşap lambri ile kaplanmıştır.

Hafif taşırılan betonarme mihrap, farklı renklerde boyanmıştır. Nişi çevreleyen ilk bordürde ters ve düz S ler dikkati çeker. İkinci bordürde ise yine S motifini hatırlatan süsleme görülür (Fotoğraf 40).

(24)

Batı duvarına bitişik minber de betonarmedir ve farklı renklerde boyanmıştır. Süslemeler mihraptakilerle aynıdır. Özellikle “S” kıvrımları çok kullanılmıştır. Aynalığın tam ortasında da stilize bitki motifleri görülür (Fotoğraf 41).

Kitabe: Yapıda sadece yapım tarihini gösteren levha vardır.

Tarihlendirme: İlk olarak 19. yüzyılın sonunda hayırseverler tarafından yapılan eser sonra 1962 yılında yıkılıp yeniden yapılmıştır.31 1962 yılında bugünkü halini alan caminin orijinal durumunun nasıl olduğu bilinmiyor. Değirmenci Cami de Seydişehir’deki birçok cami gibi tamamen yıkılıp yenilenmiş, zamanın değişen şartlarına ayak uydurmuştur.

Değirmenci Cami, kâgir malzemeden, içten sıvalı, dikdörtgen planlı, kırma çatılı olarak inşa edilmiştir.

Bir avlu duvarıyla çevrilen caminin doğusunda üçgen bir alanla çevrilmiş bölümde “Ballı İsmail Efendi ve eşi 1908” yazılı mezar taşları vardır.

Hakkında koruma kararı bulunmayan yapı günümüzde ibadete açıktır.

(25)

2.1.6. SEYDİŞEHİR, GÖKHÜYÜK KÖYÜ CAMİ

Katalog No: 6 Çizim No: 6 Fotoğraf No: 42–47 Yapım Tarihi: 20. yüzyıl Mimar/Usta: Bilinmiyor İnceleme Tarihi: 12.08.2004

Yeri: Seydişehir İlçesi’ne bağlı Gökhüyük Köyü merkezindedir.

Mimari Özellikleri: Gökhüyük Köyü Cami, doğu-batı doğrultusunda uzanan kare planlı, kırma çatılı, kâgir malzemeyle inşa edilmiştir.

Caminin dış cephe duvarları beton sıvalıdır. Çatı ise kiremit kaplıdır. Saçaklar ahşap kaplama olup fazla geniş tutulmamıştır ve yağmur oluklarıyla çevrilmiştir. Cephe duvarlarının hepsi çok sadedir (Fotoğraf 42).

Yapı, dıştan dışa14.50 m. x 13.63 m. ölçülerindedir (Çizim 6). Güney cephede altta dört tane büyük, üstte iki küçük; doğuda altta iki büyük, üstte iki küçük; batıda altta iki büyük, üstte üç küçük pencere mevcuttur. Alt ve üst pencerelerin hepsi dikdörtgen formlu, düz atkı kemerlidir. Üstte yer alan küçük pencereler dıştan içe doğru genişlemektedir. Çerçeveler ve camlar sonradan yenilenmiştir.

Caminin minaresi güneydoğu köşeye bitişiktir. Kesme taş malzemeden inşa edilmiş, kare kaide üzerine silindirik gövde yükselmektedir (Fotoğraf 47). Tek şerefelidir ve şerefe oldukça sadedir. Şerefe altı, kaval silme ve zikzak motifiyle hareketlendirilmiştir.

Giriş, kuzeydoğu köşeye yakın olup, kapı kanatları metaldir.

Yapının iç mekânı 12.70 m. x 11.83 m. ölçülerindedir. Dış cephedeki sadelik harim bölümünde de devam etmektedir (Fotoğraf 43). Harim, her bir sırada üçer adet olan betonarme sütunların iki destek sırasıyla mihraba paralel üç sahına bölünmüştür. Ahşap kirişleri taşıyan sütunlar ahşap yastıklara sahiptir. Bu sütunlar yaklaşık bir metre yüksekliğe kadar ahşap çıtalarla kaplanmıştır. Aynı şekilde tavan da ahşap çıta kaplamadır. Yağlı boya ile boyanmış, oldukça sadedir.

(26)

Kuzey yöndeki sütunları içine alan kadınlar mahfili ahşap malzemeli olup sade tutulmuştur (Fotoğraf 44). Ahşap merdivenli çıkışı doğudandır. Korkulukları ahşap çıtalıdır hiçbir süsleme özelliği yoktur.

İçeriye doğru hafif taşırılan taş mihrap oldukça sadedir ve yağlı boya ile boyanmıştır (Fotoğraf 45). Yarım daire mihrap nişinin kavsarası mukarnaslıdır. İki tarafına da birer rozet yerleştirilmiştir. Kavsaranın üzerine de mihrap ile ilgili bir ayet panosu koyulmuştur. Onun üst kısmında da ortada bir rozet ve yanlarında kabara bulunur. Mihrap nişinin kenarları ise profillendirilmiştir. Profil sıralarının arasına mavi renkte boyanmış tek bordür sırası çok basit zikzak sıralarıyla süslenmiştir.

Minber ise güneybatı köşededir ve mihraba göre biraz daha özenli işlenmiştir (Fotoğraf 46). Ahşap malzemeden ajur tekniğindeki motifler ahşap iskelete çakılmıştır. Süpürgelikteki üç kemer stilize bitki motiflidir. Her kemerin orta bölümünde aşağıya doğru sarkan bir palmet motifi vardır. Aynalık, stilize bitki motifleriyle süslenmiştir. Korkuluk, kafes oyma tekniğinde daha girift süslemelidir. Burada da yine stilize bitkisel motiflerden oluşan kompozisyona yer verilmiştir.

Kitabe: Yapının yapım tarihi veya onarım tarihini gösteren kitabesi bulunmamaktadır. Tarihlendirme: Caminin yapım kitabesi veya onarım kitabesi olmadığı için ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Minareye ve minbere bakarak Seydişehir’in diğer köylerindeki yapılarla aynı yıllarda yapıldığını söyleyebiliriz. Tahminen 1950 sonrasında yapılıp, daha sonra onarım geçirerek bugünkü halini almıştır. Köylülerde bu tarihi doğrulamaktadır.

Gökhüyük Köyü Cami, içten ve dıştan sıvalı, üzeri kiremit kaplı, kâgir bina olarak inşa edilmiştir. Kare planlı, üç sahınlı caminin son cemaat yeri veya ayakkabılık bölümleri bulunmamaktadır.

(27)

2.1.7. SEYDİŞEHİR, KESECİK KÖYÜ BÜYÜK CAMİ Katalog No: 7 Çizim No: 7 Fotoğraf No: 48–58 Yapım Tarihi: 1963 Mimar/Usta: Bilinmiyor İnceleme Tarihi: 12.08.2004

Yeri: Seydişehir İlçesi’ne bağlı Kesecik Köyü’ndedir.

Mimari Özellikleri: Kesecik Köyü Büyük Cami köyün en büyük ve tarihi değeri olan tek camidir. Kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı bir camidir.

Caminin duvarları düzgün kesme taşlarla inşa edilmiştir (Fotoğraf 48, 49). Pencerelerin alt ve üst seviyesinde yapıyı dolaşan taş silme yer alır. Düzenli kesme taşlar arasında süslemeli devşirme parçalar da bulunur. Ama bu parçalardaki kabartmalar net olarak anlaşılmamaktadır. Bunlardan birinde karşılıklı oturur vaziyette iki insan figürü görülür (Fotoğraf 50). Kiremit kaplı kırma çatının ahşap saçakları oldukça geniş tutulmuş ve yağmur oluklarıyla çevrilmiştir.

Cami, dıştan dışa 28.12 m. x 20.79 m. ölçülerindedir (Çizim 7). Güney, doğu ve batı cephelerde dörderden on iki pencere mevcuttur. Pencereler yarım daire kemerlidir. Sonradan yenilenmiş ve demir parmaklıklar yapılmıştır. Ayrıca güneyde mihrap hizasında üstte küçük fil gözü pencere yapılmıştır. Kuzey cephe sağır bırakılmıştır.

Kuzeybatı köşede yer alan minare de kesme taştan inşa edilmiş olup, tek şerefelidir. Şerefe altında geometrik üçgenler zikzak görüntüsü vermektedir. Şerefe korkuluğunda da yarım daire formlu kemerler şerefeye bir estetik katmıştır. Minarenin külah bölümü de kesme taş ile örülmüştür (Fotoğraf 48). Kuzey tarafa minareyi de içine alacak şekilde bir mekân oluşturulmuştur. Bu bölüme dışardan giriş yoktur. Harimin kuzeyindeki kapıdan buraya ulaşılır.

Caminin harimine kuzeybatı köşedeki çift kanatlı ahşap kapıyla girilmektedir. Yapı içten 24.20 m. x 19.65 m. ölçülerindedir. Harim her bir sırada beşer adet olan betonarme sütunların birbirine Bursa kemeriyle bağlanmasıyla oluşan dört destek sırasıyla mihrap

(28)

duvarına dik beş sahına bölünmüştür (Fotoğraf 51). Sütunları birbirine bağlayan kemerler ve tavan ahşap kaplamadır (Fotoğraf 52). Sütunlar ve duvarlar bir metreye kadar ahşap çıta kaplanmıştır.

Kuzeyde yer alan kadınlar mahfili iki sütun sırası genişliğinde tutulmuştur (Fotoğraf 53). Ancak duvardaki ahşap izlerinden mahfilin orijinalde dört sütun sırası genişliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Mahfil ve korkulukları ahşaptır. Korkuluklarda oyma tekniğindeki süslemeler dikkat çekicidir. Seydişehir camilerinin mihrap ve minberlerinde görülen stilize bitki motifleri burada da korkuluğun alt hizasında kullanılmıştır (Fotoğraf 53, 54). Yine korkuluklarda S motifinin düz ve ters olarak yan yana getirilmesiyle oluşturulan kompozisyon dikkati çeker. Bu uygulama yarım daire şeklindeki balkonda yoktur. Balkon bölümünün korkulukları ahşap ince çıtalarla yapılmıştır. Aşağı sarkan bölümü de testere dişi şeklindedir (Fotoğraf 54). Mahfil zemini ve korkulukları açık yeşil renkli boyayla boyanmıştır.

Ahşap çıtalarla çakılan tavan da yağlı boya ile boyanmıştır. Tavanda; ikinci, üçüncü, dördüncü sahınlarının güneye mihraba yakın kısımlarında birer adet tavan göbeği süslemesi mevcuttur. Doğu taraftaki sahının tavanında elips şeklindeki göbek iç içe elipslerden oluşmaktadır. Her bir elips farklı renklerde boyanmıştır. Ajur tekniğinde çakılan tavan göbeğinin en dıştaki bölümü küçük testere dişi motifleri, içte kırmızı renkli yarım daireler birbirine bitişmiştir. Bir içerdeki dairede yine testere dişi motifleri tekrarlanmıştır. Ortada ise zemin yeşil olup ortasına stilize çiçek motifi yerleştirilmiştir. Kenarlarından da sarı renkli stilize bitki motifi çıkmaktadır (Fotoğraf 55).

Orta sahındaki tavan süslemesi ise oyma ve boyama tekniğinde yuvarlaktır. Birbiri içerisine giren dairelerin her biri farklı renkte boyanmıştır. Dairelerin ortası altın sarısı renginde boyanmış, stilize bitki motifleriyle süslenmiştir. Bitki süslemeli dairenin etrafına da stilize lâleyi anımsatan motifler boya ile serbest fırça tekniğinde boyanmıştır (Fotoğraf 56).

Batı sahındaki ahşap tavan süslemesi de elips şeklindedir. Diğerlerine göre biraz daha küçüktür. En dıştaki elipste baklava dilimleri işlenmiştir. İçtekinde ise zemin yeşil olup belli aralıklarla çiçek motifleri çakılmıştır. Bu çiçekler kırmızı ile boyanmış ve papatyayı anımsatmaktadır. Papatyaların da arasına baklava dilimleri yerleştirilmiştir. En içteki bölüme de sarı renkli katmerli bir gül işlenmiştir (Fotoğraf 57). Gülün taç yaprakları da kırmızı renklidir.

Caminin yenilenmiş olan mihrap ve minberi ahşap malzemeden olup yüzeysel oyma tekniğinde işlenmiştir (Fotoğraf 58). Yarım daire formlu mihrap nişi oldukça sade olup kenarlarında tek bir bordür bulunur. Bordürdeki süslemelerde üçgenler ve dairelerin tekrar

(29)

edilmesiyle oluşan geometrik motifler sonsuza kadar devam ediyor izlenimi vermektedir. Mihrap nişinin üzerine de dikdörtgen bir ayet panosu yerleştirilmiştir.

Minber ise mihrapla aynı teknikte işlenmiştir. Korkuluk ve aynalıkta yüzeysel oyma tekniğinde geometrik motifler işlenmiştir. Köşk ve külah kısmı ise sade bırakılmıştır (Fotoğraf 58).

Kesecik Köyü Camisi genel itibariyle oldukça sadedir. Dış cephede süsleme özelliği gösteren unsurlar yoktur. Sadece devşirme malzemelerdeki figürler dikkat çekicidir. Harim bölümünde de mahfil korkulukları ve tavan göbeği süslemeleri içeriyi hareketlendiren unsurlardır. Tavandaki süslemeler ajur tekniğinde olup zemine çakılarak oluşturulmuştur. Seydişehir’deki camilerde pek görülmeyen bir özelliktir. Kadınlar mahfili korkuluklarındaki motiflere de diğer camilerin mahfil korkuluklarında fazla rastlanmaz.

Kitabe: Yapı üzerinde sadece yapım tarihini gösteren levha vardır.

Tarihlendirme: Batı cephedeki giriş kapısındaki tabelada tarih olarak 1963 yazılıdır. Ama 1990 ve sonraki dönemlerde köylüler özellikle pencereleri yenilemiş ve pencerelere demir parmaklıklar yaptırılmıştır. Mihrap, minber ve çift kanatlı ahşap kapıları da yenilenmiştir.

Kesecik Köyü Büyük Cami, düzenli kesme taş malzemeyle inşa edilmiş, kırma çatılı, beş sahınlı bir köy camisidir.

(30)

2.1.8. SEYDİŞEHİR, KETENLİ KASABASI HAMAMÖNÜ CAMİ Katalog No: 8 Çizim No: 8 Fotoğraf No: 59–66 Yapım Tarihi: 1874 Mimar/Usta: Bilinmiyor İnceleme Tarihi: 13.08.2004

Yeri: Seydişehir İlçesi’ne bağlı Ketenli Kasabası’nda Ketenli Büyük Cami’nin karşısında yer alır.

Mimari Özellikleri: Doğu-batı doğrultusunda eğimli bir arazi üzerine yapılmış kare planlı, kırma çatılı küçük bir camidir. Arazi eğiminden dolayı cami oldukça yüksektedir ve girişe ulaşmak için merdiven yapılmıştır (Fotoğraf 59). Kiremit kaplı kırma çatının ahşap saçakları oldukça geniştir.

Moloz taşla örülmüş duvarlarda ahşap hatıl sistemi dikkati çeker (Fotoğraf 60). Sadece giriş cephesi moloz taş üzerine sıvadır. Moloz taşların yanı sıra özellikle köşelerde olmak üzere büyük kesme taş malzemeye yer verilmiştir.

Cami, dıştan 11.76 m. x 9.40 m. ölçülerindedir. Güney cephede altta iki büyük, üstte üç küçük; doğuda altta iki büyük, üstte iki küçük; batıda iki büyük pencere bulunmaktadır. Kuzey cephe sağır bırakılmıştır. Pencereler düz atkı kemerlidir. İçerden dışarıya doğru daralan mazgal pencere şeklindedir. Güney cephedeki iki büyük pencere demir parmaklıklıdır.

Camiye batı köşedeki demir kanatlı girişten girilir (Fotoğraf 62). Ayakkabılık olarak kullanılan ara bölümden sonra iki kanatlı ahşap kapıdan harime geçilir (Fotoğraf 63). Harim 7.71 m. x 7.31 m. ölçülerindedir (Çizim 8). Giriş kapısının üzerinde üç bölüm halinde duvara kazınarak yazılmış, üzeri siyaha boyanmış oldukça bozuk dua ve ayetler vardır.

Harimde tavanı destekleyecek sütun ve ayaklar yoktur (Fotoğraf 64). Sadece kuzeyde kadınlar mahfilini taşıyan iki ahşap ayak vardır. Mahfile batı yönündeki on iki basamaklı merdivenle çıkılmaktadır. Mahfilin zemini ve korkulukları ahşap malzemedir. Yarım daire şeklindeki balkonunda üçgen şeklindeki dilimler aşağıya bakar vaziyettedir ve mahfile

(31)

hareketlilik katmıştır (Fotoğraf 65). Cami içerden beton sıvayla sıvanmış ve boyanmıştır. Ancak birçok yerinde çatlaklar vardır. Harimin üzeri ahşap tavan kaplamadır. Yağlı boya ile boyanmıştır.

Cami küçük olup içerisinde minberi yoktur. Sadece ahşaptan, içe doğru hafif taşırılan mihrabı vardır. Mihrap diğer örneklerde de olduğu gibi her bordürü farklı renklerde boyanmıştır. Bordürler, stilize bitki ve kıvrım dal motifleriyle süslenmiştir. Mihrap nişi sade bırakılmıştır. Mihrabın taç kısmında da yine ahşaptan, beyaz renkli yelpaze motifi bulunur (Fotoğraf 66).

Camide genel olarak fazla süslemeye yer verilmemiştir. Dış cephe oldukça sade olup harim giriş kapısı geometrik süslemesiyle dikkat çeker. Yüzeysel oyma tekniğindeki stilize edilmiş altı kollu yıldız formlarıyla sonsuzluk ifadesi vurgulanmaya çalışılmıştır. Üzerinde metal kapı tokmakları bulunur (Fotoğraf 63).

Kitabe: Caminin harime giriş kapısı üzerinde sadece yapım tarihini gösteren 1874 tarihli levha bulunmaktadır. Bundan başka güneybatı cephenin köşesinde 1290 tarihli Arapça rakamlarla yazılmış bir kitabe daha vardır.

Cephelerdeki büyük kesme taşlarda da yazılar bulunmaktadır. Bu taşlardan batı köşedekinin üzerinde Arapça yazılı dört halife ismi okunmaktadır (Fotoğraf 61). Güney cephede köşedeki küçük bir parçada “Allah” lafzı güneybatı köşedeki bir diğer parçada ise “hicri 1290” tarihi yazılıdır. Arapça yazılı bir parçada batı cephede giriş kapısının solundadır ve kelime-i tevhid yazılıdır (Fotoğraf 62). Yazılar basit rik’a ile kazıma tekniğinde yazılmıştır.

Tarihlendirme: Ketenli Kasabası Hamamönü Cami’sinin girişi üzerindeki levhada 1874 tarihi verilmiş olmakla birlikte, dış duvarında, güneybatı köşede bir taş üzerinde de 1290/1873–1874 tarihi yazılıdır. Bu sebeple duvarda yer alan 1290/1873–1874 tarihinin inşa tarihi olduğunu kabul etmek gerekir.

1973 yılında yapılan tamiratla düz dam olan üst örtü kırma çatıya dönüştürülmüştür. Çatı tamirinden başka ahşap mahfil yapılmış ve caminin sıvaları yenilenmiştir.32 Cami 1996 yılında Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiştir.33

Kare planlı, kırma çatılı, kâgir olarak yapılmış küçük bir camidir. Yeni caminin yakınında olması buraya cemaat gelişini etkilemiştir. Zamana karşı ayakta kalmaya çalışmaktadır.

32 KKTVKK Arşivi, 42.16/42 No’lu dosya 33 KKTVKK Arşivi, 42.16/42 No’lu dosya

(32)

2.1.9. SEYDİŞEHİR, KURAN KÖYÜ CAMİ Katalog No: 9 Çizim No: 9 Fotoğraf No: 67–75 Yapım Tarihi: 1961 Mimar/Usta: Bilinmiyor İnceleme Tarihi: 13.08.2004

Yeri: Seydişehir İlçesi’ne bağlı Kuran Köyü’ndedir.

Mimari Özellikleri: Düz bir arazi üzerine kuzey-güney doğrultusunda, kâgir olarak inşa edilmiştir. Kareye yakın dikdörtgen planlı caminin üst örtüsü kiremit kaplı kırma çatıdır. Saçaklar fazla geniş olmayıp, ahşap çıtalar çakılarak oluşturulmuştur. Yağmur oluklarıyla çevrelenmiştir. Duvarlar içten ve dıştan betonarme sıvalıdır (Fotoğraf 67,68).

Cami, dıştan dışa 16.20 m. x 15.00 m. ölçülerindedir (Çizim 9). Cephe duvarları yeni boyandığı için oldukça yeni görünmektedir. Cephelerdeki yarım daire kemer formlu pencereler harimi aydınlatmaktadır. Güneyde altta iki, üstte fil gözü dört küçük pencere; doğuda altta iki pencere; batıda güneye yakın bir pencere; kuzeyde de üstte fil gözü bir pencere mevcuttur.

Camiye giriş kuzeydoğu köşedeki tek kapıyla sağlanır. Giriş kapısı ahşaptan çift kanatlıdır. Giriş yarım daire kemer formlu olup kemer gözü pencere şeklinde düşünülmüştür. Kapı kanatları yatay ve düşey tablalara sahiptir (Fotoğraf 69). Son cemaat yeri yazlık kısım olarak düşünülüp önü açık bırakılmıştır.

Caminin minaresi kuzeydoğu köşede yapıdan ayrı yapılmıştır. Minare yapıya göre oldukça uzundur. Kesme taş malzemeden inşa edilmiş, kare kaide üzerine, silindirik gövdeli, iki şerefelidir. Külah da metal olmayıp kesme taş ile örülmüştür. Şerefe altlarında zikzak, baklava, mukarnas süslemeler işlenmiştir. Bu süslemeler minareye hareketlilik kazandırmıştır (Fotoğraf 70).

Yapı içerden 14.97 m. x 11.78 m. ölçülerindedir. Harim her bir sırada ikişer adet olan ahşap çıta kaplı sütunların birbirine Bursa kemeriyle bağlanmasıyla oluşan iki destek sırasıyla mihraba dik üç sahına bölünmüştür. Güneydeki sütunlar yuvarlaktır. Kuzeydeki iki sütun ise

(33)

kare ayak şeklindedir (Fotoğraf 71). Kuzeydeki iki ayağa kadınlar mahfili oturtulmuştur. Kadınlar mahfili ahşap malzemeden yapılmıştır. Korkuluklar ahşap çıtalarla oluşturulmuş, oldukça basit tutulmuştur. Mahfilin altındaki küçük bir bölüm ahşap elemanlarla çevrilip müezzin mahfili şekline dönüştürülmüştür (Fotoğraf 72).

Ahşap tavan kahverengi sunta ile kaplanmıştır. Tavanın tam ortasına baklava dilimi şeklinde küçük bir tavan süslemesi yerleştirilmiştir. Ortasına da avize asılmıştır. Baklava diliminin zemini beyaz olup, karşılıklı kırmızı renkli iki çiçek motifi, ortasında da sekiz kollu yıldız motifi bulunmaktadır. Yıldız motifi lacivert renktedir. Baklava dilimi şeklindeki süslemenin dışında tavan oldukça sadedir (Fotoğraf 73). Ahşap süsleme çakma tekniğindedir

Minbere göre mihrap daha sadedir. Betonarme sıvalı mihrap, niş dışında beyaza boyanmıştır. Yarım daire formlu mihrap nişi ise farklı renklere boyanmıştır. Süsleme olarak üç adet kandil motifi sarkıtılmıştır. Kandiller kırmızı renktedir (Fotoğraf 74) . Etrafına da sülus ile yazılmış ayet-i kerime levhaları yerleştirilmiştir.

Minber ise ahşaptan yapılmıştır. Ajur tekniğinde oluşturulan süsleme elemanları ahşap iskelete çakılarak kompozisyon oluşturulmuştur. Aynalıkta iç içe geçen üçgenler içerisinde stilize edilmiş bitkisel motifler, kıvrım dallar bulunur. Korkulukta da yine bitkisel motifler tekrarlanmıştır. Külahın altındaki kare pano merkezden çıkan çıtaların ucuna çiçek motifleri yerleştirilerek düzenlenmiştir (Fotoğraf 75). Minberin iskeleti koyu yeşil renkte boyanmış, motifler açık mavi ve kırmızı renktedir. Minber kapısı oldukça sadedir.

Mihrap ve minber dışında camide herhangi bir süsleme yoktur.

Kitabe: Caminin sadece giriş kapısı üzerinde levhada 1961 tarihli kitabesi vardır. Tarihlendirme: Giriş kapısı üzerindeki kitabeye göre 1961 yılında inşa edilmiştir. Cami, fazla büyük olmayan bir avluyla çevrilmiştir. Doğu tarafta kubbeli bir şadırvan yapılmıştır. Köylüler şadırvanın on-on beş yıllık olduğunu söylemektedir.

Kuran Köyü Cami, içten ve dıştan sıvalı kâgir olarak inşa edilmiştir. Kuzey-güney doğrultusunda kare planlı, üç sahınlı, doğusunda son cemaat yeri bulunan bir camidir.

(34)

2.1.10. SEYDİŞEHİR, MESUDİYE KÖYÜ CAMİ Katalog No: 10 Çizim No: 10 Fotoğraf No: 76–79 Yapım Tarihi: 1866 Mimar/Usta: Bilinmiyor İnceleme Tarihi: 13.08.2004

Yeri: Seydişehir İlçesi’ne bağlı, Mesudiye Köyü’nde, taş duvarla çevrilmiş dış avlusu bulunan küçük bir camidir.

Mimari Özellikleri: Eğimli bir arazi üzerinde doğu-batı doğrultusunda kâgir malzemeyle inşa edilmiştir (Fotoğraf 76). Cami, kare planlı kırma çatılıdır. Duvarlar içten ve dıştan beton sıvayla sıvanmıştır. Üzeri ise kırma çatıyla kaplanmıştır.

Cami, dıştan dışa 11.72 m. x 10.18 m. ölçülerindedir (Çizim 10). Güney ve doğu cephede altta ikişer büyük, üstte ikişer küçük pencere; batıda altta bir büyük üstte bir küçük pencere olmak üzere toplam on pencere mevcuttur. Kuzey cephe sağır bırakılmıştır. Pencereler içten dışa doğru daralmaktadır. Dışardan demir parmaklıklar yapılmış ve düz atkı kemerlidir.

Caminin girişi batıdan sağlanmıştır. Yapı içerden 10.35 m. x 8.76 m. ölçülerindedir. Harim oldukça sadedir (Fotoğraf 77). Kuzeyde iki sekizgen beton ayak üzerine kadınlar mahfili yerleştirilmiştir. Mahfile çıkış merdivenleri kuzeydedir. Mahfil merdivenleri, zemini ve korkulukları ahşaptandır ve oldukça sadedir. Yağlı boya ile boyanmıştır.

Mihrap tam ortada olmayıp biraz doğuya doğru kaydırılmıştır. Ahşap malzemeden olup minberle aynı teknikte motifler işlenmiştir. Mihrap nişi üç bordürle çerçevelenmiştir. Koyu kırmızı ile boyanmış zemin üzerine yeşil renkte stilize kıvrım dallar işlenmiştir. Mihrap nişi yeşil, kavsara kırmızı renkte boyanmış ve sade bırakılmıştır. Taç kısmında da kıvrım dalların ortasına dilimli bir rozet koyulmuştur (Fotoğraf 79). Mihrabın solunda da stilize bitki motifiyle süslenmiş küçük bir vaaz kürsüsü vardır.

Güneybatı köşede ahşaptan yapılmış olan minber oldukça büyüktür. Kırmızı renkte boyanmış ahşap iskelete ajur tekniğinde oluşturulan motifler çakılarak kompozisyon meydana

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırma sonuçlarına göre; bilişim teknolojileri kullanımının sıkıcı olup- olmaması durumuna göre, aşırı iş yükü, sorumluluk, işin gerekliliğine/

Akboğaz formasyonu üst geçiş zonu, Tepeköy ve Cihanbeyli formasyonu örnekleri için Th-Co-Zr/10 diyagramı (A: Okyanusal ada yayı, B: Kıtasal ada yayı, C: Aktif kıta kenarı,

Sözgelimi, her biri normal bir tornan›n 1/4000’i ölçe- ¤inde bir milyar küçük torna yapsay- d›m, malzeme ve yer sorunu olmaya- cakt›; çünkü bir milyar

Çok küçük bir hücrede, insan gibi karmafl›k bir yarat›¤›n düzenlenmesi için gereken bütün bilginin nas›l içerildi¤i sorusu böylece aç›klanm›fl oluyor?.

HOLLISTER & WHITNEY (MOSTON) HALAT FRENİ BU DURUMDA ASANSÖR KABİNİNİ EMNİYETLİ BİR ŞEKİLDE HEMEN DURDURUR VE MEVCUT KABİN HALATLARINI GÜÇLÜ BİR

Bu bağlamda, çalışma hayatının dezavantajlı gruplarından biri olan ve ağırlıklı olarak eğlence sektöründe çalışan Çingeneler sektörün getirdiği

Araştırmada, problem çözme testinden alınan puanlara göre kalibrasyon puanları incelendiğinde, doğrulanmış test kalibrasyonu puanlarının problem çözme başarı

Özellikle bebeklerde tek taraflı fasiyal paralizi ile başvuran, üç hafta içinde düzelme olmayan yada artış olan, tekrarlayan fasiyal paralizisi olan, hemifasiyal