• Sonuç bulunamadı

Çok tartışılan kişi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çok tartışılan kişi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 M A Y IS 1983

&

---r u

y

^ —

POLİTİKA ve ÖTESİ "İS ?

Çok tartışılan kişi

Kemal Tahir adım İlk kez Ömer Faruk Top- rak’tan duymuştum. Savaş yıllan idi, Tan gaze­ tesinde mi, bir dergide mi. Kemal Tahir’in sonra­ dan Göl însanlan adıyla bir kitapta toplanan öyküleri yayınlanmıştı. Takma adla yayımlanan bu öykülerin Kemal Tahir’ce yazıldığım Ömer Faruk Toprak çakmış, ya da bir yerlerden duy­ muş, bize bilgiççe anlatmıştı. Refik Halit'i, Ömer Seyfettin’i, Sabahattin A li’yi okumuştuk. Bana. Göl İnsanları biraz abartmalı gibi gelmişti.

Aradan yıllar geçti, Kemal Tahir adı, 1950' tere değin pek öne çıkmadı. O yıllarda çalıştığım Yeni İstanbul gazetesinde takma adla « Esir Şeh­

rin İnsanlarını tefrika etmişti. Dar bir çevrenin

dışında pek ilgi çektiğini sanmıyorum. Hapisten çıktı, sonra bu roman kitap olarak yayımlandı, il gi topladı.

Kemal Tahir’i epeyce geç tanıdım. 1960’lı yıl lardan sonra, Yeni İstanbul Basımevi sahibi rah metli Asaf Ertekin’in işyerinde tanışmıştım, Asaf tanıştırdı. Bilmiyorum neden, daha tanışır tanış­ maz. senli benli oluverdik. Benim bazı yazılarımı ve Yön dergisinde çıkan köşe yazılarımı biliyordu Sıcak konuşmasına karşın, ilk izlenimde bana deli dolu geldi. Ama sevmiştim. O da beni sevmiş ola cak ki, ikindi üzeri, Asaf, Tahir Alangu, üstat, ben hemen bir Samatya meyhanesinde soluğu aldık. Sahilde, adı Kanarya olan bir Ermeni meyhanesi idi. Oturduk, kalktık, hep üstat konuştu. Hep ta­ rihten söz ediyor, tarihsel olayları şaşırtıcı biçim­ de yorumluyordu. Çok ilgilenmiş ve şaşırmıştım. «N e de çok biliyordu Osmanlı tarihini!.. Olayları

en ince ayrıntılarına değin anlatıyor. Ya. bir de böylesi var!..• demeye getiriyordu. Salnameleri, Naima, Cevdet Paşa tarihlerini, bir çok tezkereleri okumuştu. Başından geçen olaylara göre, bir marksist olması gereken, Devlet Ana yazarı, ne­ ler anlatmadı o gün... Tahir Alangu da. Asaf Er- tekin de, ne söylese onaylıyorlardı. Aramızda hiç bir tartışma geçmedi. Ne anlattıklarını biliyordum, ne de kafamda onun yaptığı yorumlar vardı. Tatlı konuştuk, daha doğrusu o konuştu, tatlı ayrıldık.

Ankara’ya döndüğümde, ilginç bir kişiyle ta­ nışmış olmanın kıvancındaydım. Kime anlattımsa. ilginç bir kişiliği olduğunu söyledi. Ancak yakın­ dan tanıyanlar. «Kavga etmediniz mi?» diye soru­ yordu. Ne diye kavga edelim? Fakat sonraları, ço­ ğu kişiden kavgacı bir tip diye sözler işittim. Hay­ ranlan dışında çoğu solcu ile ya kavgalı, ya da dargındı. Önün bildiklerini dolu dizgin anlatması, başkalarının bunlan bilmemesi belki de bir dar­ gınlık doğuruyordu. Öyle sezinledim. Adından ve Alangu’nun adından gelen bir tarikatçılık da ya­ kıştırmışlardı: Tahiriler... Bir çok yerlerde karşı­ laştık, konuştuk. En uzun konuşmamız, birer haf­ talığına gittiğimiz Bayramoğlu’ndaki basın yazlı­ ğında geçti. Bir haftalığına gitmiştik, 15 gün kal­ dık. Sabahattin Selek ve bazı dostlan vardı. Os­ manlI tavlası oynar, birer kadeh içerken, o konu­ şur, biz dinlerdik. Yazılı yanı kadar, sözlü yanı (söyleşi) da ağır basıyordu.

Kitaplarının hemen hemen hepsini, hakkında yazılanların çoğunu okudum diyebilirim. Benim kanım, eskilerin, «N ev’j şahsına münhasır» bir in­ san oluşuydu. İleri sürdükleri, tezleri denilebilirse, çok tartışma götürüyordu. Belki de bundan ola­ cak, çok tartışılıyordu. Çocukluk arkadaşı Ertuğ- rul Şevket’ten do gençlik y ılla m a uzanan epeyce öyküler dinlemiştim.

Televizyonda, ölümünün onuncu yılında anıl­ ması dikkatimi çekti. Sola maledilen Kemal Tahir, sağda bir adam olarak mı gösterilmek isteniyor­ du? Zaten sağlığında da bazı Osmanlıcılar arka çıkmışlardı. Bugünkü koşullar altında resmi gö­ rüşten olanların da sahip çıkmaları, hem kıvandı- ncı, hem şaşırtıcıdır. Renkli kişiliği demek ki, çok yere yansıyor. Çevresinde çok yakını olarak görü­ nenler, yıllar sonra, başka yanlara dağıldılar. Çok yakınlan üzerindeki etkisi ancak yaşarken mi güçlüydü? Bir şey diyemiyeceğim... Benim için çok ilginç bir yazardı, hâlâ da öyledir. Anılmaması de­ ğil, her fırsatta anılması, sağlığında olduğu gibi tartışılması yararlıdır. Tarihi çok seven Kemal Ta­ hir, şimdi tarihin malıdır, tarihin içinde elbette tartışılacaktır.

Taha.Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

bir sen görüyordun bahçe içindeki evin balkonundan İstanbul’un üstüne dökülüşünü sarı bir gül gibi güneşin,. çiçek tozu parmaklarının ucunda bir yaprak

Yine yasaklar başlığıyla düzenlenen maddenin c bendine göre, “biyolojik çeşitlilik ve genetik kaynakların korunması amac ı için belirlenmiş genetik çeşitlilik

Teck Cominco firmasının Kazdağları’nda başlattığı sondaj çalışmalarını yargıya taşıyacaklarını belirten Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü ve Ziraat

Suyun bütün insanların ortak kamusal mülkiyeti olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Tüm ekosistemlerin vazgeçilmez kaynağı ve temel ihtiyacı olan suyu kimse özel

“Güneş benzeri yıldızların %30’unun çevresinde yörüngesi yıldıza yakın, süper Dünyalar ya da Neptün benzeri gezegenler olduğu görüşü çok dikkate değer. Bu çok

Araştırma sonucuna göre çalışanların kişi-örgüt uyumu algılarının, örgüt gelişimine destek olmak örgütsel vatandaşlık davranışı boyutu üzerinde daha yüksek

Koronal kütle atımları ve Güneş rüzgârı Yıllardır Güneş etkinliği üzerine yapılan çalışmalarla çok sayıda bilimsel problem çözülmüş olsa da, manyetik çevrim

Çok uluslu şirketlerin dümen suyunda giden ve küresel ısınmayla mücadeleyi köstekleyen Bush yönetimi, ABD'nin kuzeybat ı ucundaki dünyanın bâkir kalabilmiş nadir