• Sonuç bulunamadı

Eski mahalleye yeni suret:Çukurcuma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eski mahalleye yeni suret:Çukurcuma"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İS

T

A

N

B

U

L

C

A

IS

T

A

N

B

U

L

E

N

C

O

U

N

T

E

R

(2)

T 7- *>%oo8&

İstanbul’un antikacıları ve hamamlarıyla ünlü mahallesi

Çukurcuma’da değişim rüzgârları esiyor.

Winds of change are blowing at Çukurcuma, an Istanbul

quarter known for its antique dealers and Turkish baths.

B E N A N K A P U C U @ K U R T U L U Ş G Ö K A L P

Ç ukurcum a’da İtalyan ve Fransız m imarisinin eseri binalann çoğu 100-150 yıllık.. Most of the buildings at Çukurcuma are 100-150-year-old works of Italian or French architecture.

K

ubbelerinden hâlâ buhar tüten tarihî

hamamlar, piyano tamirhaneleri, yan yana dizili antikacılar, gizli arka bahçeleriyle asırlık binalar... Tophane, Sıraselviler ve Galatasaray üçgeninde bir mahalle... Kısa bir süre öncesine kadar hep ‘azınlıkların’ mesken tuttuğu Çukurcuma, İstanbul’a özgü mahalle hayatını koruyan ender köşelerden biri.

Bugünlerde Çukurcuma’da farklı bir hareketlilik var. Birbiri ardına sanat galerileri, tasarım dükkânları, kafeler açılıyor; eski Pera’nın unutulup terk edilmiş binaları restore ediliyor, cepheleri yenileniyor... Eski dükkânlar, marangozhaneler, kahveler bir bir el değiştiriyor; kimileri mimarlık bürosuna ya da moda atölyesine dönüşüyor.

Sonradan gelenler, var olan düzene eklemlenip Çukurcuma "ahalisine" katılıyor... Her köşede yeni bir fikrin yeşerdiği bu mahalleye İstanbul’un So-Ho’su’ deniyor artık.

H

istoric baths from whose domes steam

still rises, piano repairs hops, rows o f antique shops, centuries-old buildings with secret back gardens. A triangle-shaped quarter bordered by Tophane, Sıraselviler and Galatasaray. Traditional residence o f Istanbul’s ethnic minorities until only recently, Çukurcuma today is one o f the city's rare corners where local color is preserved. There’s a different sort o f action these days at Çukurcuma where art galleries, design shops and cafes are opening one after the other. Old Pera’s forgotten and abandoned buildings are being restored and their facades refurbished. The old shops, carpentry workshops and coffeehouses are changing hands, becoming architectural bureaus or fashion ateliers. The newcomers are blending into the existing order and joining the Çukurcuma 'locals' in this

quarter which has come to be known as Istanbul’s So-Ho.

(3)

Halide D. tasarım dükkânında, birçok sanatçının sınırlı sayıda üretilen ‘işlevsel’ eserleri satışa sunuluyor (altta). 'Functional' works produced in limited numbers by several different artists are on sale at the Halide D. design shop (below).

COSMOPOLITAN ATMOSPHERE

Let us set o ff on a discovery tour o f Çukurcuma. Various itineraries are possible. We could either make the first left from Galatasaray's Yeni Çarşı Sokak or enter from

Siraselviler, or we could take the street next to Firuzağa Mosque and turn left after passing the pickle shop, Ash Turşucu.

The Halide D design shop at No. 71, on the lower floor o f a centuries-old building, is one o f the newcomers to Turnacıbaşı Street, having moved here a few months ago from Nişantaşı. Designer Didem Çebi is pleased with the energy o f the quarter, which has been restored preserving the old texture, and

with the its cosmopolitan atmosphere: “Students, artists, journalists, photographers... all kinds o f people live here. The shopkeepers are the locals.

My neighbor, for example, is a >

KOZMOPOLİT BİR YAPI

Sokakları arşınlayarak Çukurcuma’da bir keşif yolculuğuna çıkalım şimdi. Farklı güzergâhlar izlemek mümkün: Galatasaray Yeni Çarşı Sokak'tan İlk sola sapabilir ya da

Sıraselviler'den girebilir; veya Firuzağa Camii'nin yanındaki sokaktan gidip Asri

Turşucu'nun yanından sola döndükten sonra

Çukurcuma'ya varabiliriz. 71 numarada, asırlık bir binanın alt katındaki Halide D. tasarım dükkânı Turnacıbaşı Sokak'ın yenilerinden; birkaç ay önce Nişantaşı’ndan

Çukurcuma'ya taşınmış. Tasarımcı Didem Çebi, eski dokusunu koruyarak restore ettiği mekânının enerjisinden ve mahallenin kozmopolit yapısından hoşnut: “Öğrenciler, sanatçılar,

(4)

gazeteciler, fotoğrafçılar.,. Çok çeşitli insan yaşıyor. Esnaf da mahallenin yerlisi. Karşı komşum mesela eczacı ve 40 seneden beri burada eczacılık yapıyor.”

LEVANTENLERİN SOKAĞI

Çukurcuma üçgeninin diğer kenarına, Faik Paşa Yokuşu’na yönelelim. Eskiden daha çok Levantenlerin yaşadığı bir sokak burası. Bir tarafında

1800’lerin sonuna ait Italyan mimarisine özgü, taş işlemelerle süslü görkemli binalar; diğer tarafta ise 1900’lerin başına tarihlenen - muhtemelen bir zamanlar hizmetlilerin yaşamış olduğu- daha yalın, daha mütevazı yapılar sıralanmış. 4 numaradaki, A la Turca antika halı ve kilim

mağazasının bulunduğu bina da bu mütevazı yapılardan biri. Ortaköy’den sonra A la Turca’yı bu sokağa taşımaya karar veren, sonra

arkadaşlarını da

yüreklendiren Erkal Aksoy, Çukurcuma’nın değişiminde önemli pay sahibi; “İnsan profili çok iyiye gidiyor, o

A nadolu ve dünyanın farklı ülkelerinden özenle seçilm iş antikalar ve objeler, A la Turca’da (üstte). A ccentu rc'daki Türk ve yabancı sanatçıların eserleri ortak bir ruha sahip (sağda). Carefully selected objects and antiques from Anatolia and other countries at A la Turca (above). Works by Turkish and foreign artists at Accenture share a common spirit (right).

pharmacist who has done business here for 40 years. ”

STREET OF THE LEVANTINES

Let us go now to another corner o f the Çukurcuma triangle, the steep slope known as Faik Paşa Yokuşu, formerly inhabited mainly by the city’s Levantine population. Early 19th-century Italianate architecture and magnificent buildings with decorative stonework line up opposite plainer, more modest structures where the serving people most probably lived.

The A la Turca antique kilim and carpet shop at No. 4 is located in one o f these more humble buildings. Erkal Aksoy, who decided to move here from Ortaköy and persuaded his friends to follow suit, has had a big hand in the new face o f Çukurcuma. “The human profile is improving, ” he says, “and I’m glad for that. This place has character and spirit, and we all think in parallel, which is why I chose

to be here.The space, which

opens onto a surprise

courtyard at the back, is like a small ethnographic museum.

Nextdoor at No. 6 is a design gallery, Accenture. Works by Turkish and foreign artists —jewellery both valuable and costume, art objects, ceramics, sculpture, furniture

and a variety o f light fixtures

meet here in a common spirit. “We didn’t follow any particular fashion in creating this concept," say Emine N. Turan and Erdal Gokyildmm.

“We were after something >

(5)

bakımdan çok mutluyum. Bu mahallede karakter var, ruh var. Hepimiz aynı paralelde düşünüyoruz, o yüzden burayı tercih ettim.” Arka cephede sürpriz bir avluya açılan mekân, küçük bir etnografya müzesi gibi... Bitişiğinde, 6 numarada yer alan Accenture da bir tasarım galerisi. Türk ve yabancı sanatçıların eserleri; mücevher, takı, obje, seramik, heykel ve mobilyalar ortak bir ruhta buluşmuş. Emine N. Turan ve Erdal Gökyıldırım, “Biz konsepti oluştururken belli bir modanın değil, hep çizgi dışı ve kalıcı olanın

peşindeydik. Çukurcuma'da da kendimizi ifade

edebiliyoruz” diyor.

HUZURLU BİR KÖŞE

Accenturc’un alt katındaki Caffe della Suda, sadece civardan değil, farklı kesimlerden insanların da Çukurcuma’ya gelmesini sağlayan ve kısa zamanda popüler olan bir mekân. Kafenin sahibi İrlandalI Marita Bitlis, 17 yıldır İstanbul'da yaşıyor ve tam bir Çukurcuma aşığı. “Çukurcuma’nın eski esnafıyla yeni esnaf arasında da çok güzel bir İlişki var. O eski mahalle ruhunun kaybolmasını hiç istemem” diyor.

Sokağın 7 numarasındaki Art Shop ise genç sanatçıların eserlerinin sergilendiği, Çukurcuma’ya sanat esinleri taşıyan bir dükkan. Jale Odabaşı’nın da söylediği gibi;

“Mahallenin çocukları geçerken, vitrinin önünde durup aralarında

tartışıyorlar, ‘sence bu ne demek' diye... Kimi eski esnaf da mekanına resim koymaya başladı.” Art Shop’un avlusunda konukları bekleyen sürpriz ise buharları tüten,

Caffe della Suda sokağın en huzurlu köşelerden biri (üstte). A rt Shop,

Ç ukurcum a’nın sanat vitrinini oluşturuyor (altta).

Caffe della Suda, one of the quietest comers on the street (above). The Art Shop is Çukurcuma’s art showcase (below).

original and lasting. A t Çukurcuma we can express ourselves."

A QUIET CORNER

The Caffe della Suda on the floor below Accenture has quickly become a popular spot not only with locals but with people from all walks o f life. Owner Marita Bitlis from Ireland has lived in Istanbul for 17 years and is a true Çukurcuma lover. “There is a wonderful relationship here between the old local

shopkeepers and the new ones. I would never want that old neighborhood atmosphere to be lost. ” Bringing artistic inspiration to Çukurcuma, the Art Shop at No. 7 is a place where young artists show their works. As Jale Odabaşı says, “The local kids stop in front o f the shop window as they pass by and discuss the art among themselves, ‘What do you think that means?’ Some of the older locals have also begun displaying paintings here. ” Meanwhile a surprise awaits visitors in the Art Shop’s back garden in the form o f the Ağa Hamam, a steaming Turkish bath dating to the 17th century. > 8 4 3 K Y LIF E 5 / 2 0 0 4

(6)

17. yüzyıl eseri Ağa Hamamı...

OSMANLI’YI YORUMLAYAN AMERİKALI MODACI

Amerikalı moda tasarımcısı Suzanne Simon İse sokağın 1 numarasında, eskiden kahvehane olarak kullanılan binayı restore ederek bembeyaz ve dingin bir moda atölyesi yaratmış. Binanın büyüleyici

yönlerinden biri, tavanındaki freskler... Atölyeyi

kurmadan önce, Vakko için çalıştığı dönemde Türk Hava Yolları’nın

üniformalarını da tasarlayan Simon, “Etrafımdaki her şeyden esinleniyorum; Skylife’da gördüğüm eski kumaşlardan, işlemelerden bile... Tam bir Kapalıçarşı tiryakisiyim. Ama

tabii benim yorumladığım stil, Osmanlı olmaktan çıkıyor, daha yalın ve modern oluyor. Bu mahalle de benim için sonsuz

esin kaynağı.”

Faik Paşa Yokuşu’nun yeni sakinlerinden biri de Atelye Keramos.

1996’da Moda'da kurulan bu seramik, heykel ve tasarım atölyesinin İkincisi, Mayıs ayından beri numara 35 ’te... Atölyede tek tek tasarlanan ve tamamen elle şekil vererek üretilen objeler sergileniyor ve satılıyor. Belli gün ve saatlerde seramiği öğrenmek isteyenler için kurs da veriliyor. Gaye inal, Çukurcuma’nın ona farklı esinler verdiğinden söz ediyor: “İstiklal Caddesi’nde her seferinde ayrı bir sokaktan saparak

Çukurcuma'ya yürümek, her gün yeni bir detay görmek, değişen vitrinleri semte ilk kez geliyormuş gibi merakla izlemek benim günlük keyfim. Bu keyifle gelip elimi çamura sürdüğümde de tabii ki şimdiye dek ürettiklerimden çok daha farklı şeyler çıkıyor ortaya."

Esinlerini Türk kültüründen alan Amerikalı moda tasanmcısı Suzanne Sim on’ın Özbek kumaşı kullanarak hazırladığı bir tasanm (altta). A design using Uzbek

fabrics by Suzanne Simon, an American fashion designer who takes her inspiration from Turkish culture (below).

AN OTTOMAN-INSPIRED AMERICAN FASHION DESIGNER

A t No. 1 on the street, American fashion designer Suzanne Simon has restored a building formerly used as a coffeehouse, creating a humming, pure white fashion workshop. One o f the enchanting aspects o f the building are the frescoes on the ceiling. Says Simon, who designed the Turkish Airlines uniforms while working for Vakko before opening her atelier, “I am inspired by everything around me, even the old fabrics and embroidery I've seen in Skylife. I'm a real Grand Bazaar addict. But the style as I interpret it o f course ceases to be Ottoman and becomes something more modern and simple. This quarter is an endless source o f inspiration

for me.

Another newcomer to Qukurcuma is Atelye Keramos, at No. 35 since May, an offshoot o f a ceramics, sculpture and design workshop established in Moda in 1996. Exhibited and sold here are objects each o f which is individually designed and shaped completely b y hand. Courses in ceramics are also offered on certain days. According to Gaye Inal, Qukurcuma provides inspiration o f a different kind: “My biggest

(7)

İstiklal Avenue into a different street each time on my way to Çukurcuma, to notice a new detail each day, to follow the changing shop windows as if I'm coming to the quarter for the first time. When I arrive here in that mood and touch the clay, very different things emerge from what I ’ve produced up to now ."

A STREET IMBUED WITH FRENCH CULTURE

Another project is injecting a French atmosphere into Çukurcuma. Eski Cezayir Street, which intersects Yeni Çarşı Avenue, has been completely restored and transformed into a French style life and culture center. Afitaş undertook the restoration, which was financed by a variety o f sponsors. The street's residents have begun restoring the interiors o f their buildings in the French style according to their date o f

construction. Project architect Mehmet Ta$diken, Chairman o f the Board o f Afita$, emphasizes that the street will be primarily a culture center.

“We are planning to turn it exclusively into a culture street where auctions and lectures are held. There will be cafes, shops, restaurants and jazz-bars, a hotel and a children's hotel, and nothing that might clash with that concept will be permitted. French cuisine is going to be taught in a three-year cooking school, and cultural activities will be organized. There will also be a street festival and street activities, and once a week we will mount a thematic exhibition on some aspect o f Qukurcuma." Qukurcuma is clearly the place for people who like to go o ff the beaten track. The

‘old quarter’ atmosphere where natives and newcomers mix and meld makes Qukurcuma both

attractive and authentic.

SOKAK BOYUNCA FRANSIZ KÜLTÜRÜ

Ve Çukurcuma’da Fransız rüzgârı estiren bir diğer proje... Yeni Çarşı Caddesi’ni kesen eski Cezayir sokağı tümüyle restore edildi ve Fransız stilini yansıtan yaşam ve kültür merkezine dönüştürüldü.

Sponsorluklarla yürütülen projede restorasyonu Afitaş üstlenmiş. Sokağın sakinleri binaların iç mekânlarını Fransız stiline göre, binanın yapılış tarihini dikkate almak koşuluyla yenilemeye başlamış. Modacı Cemil İpekçi, heykeltıraş Mehmet Aksoy Fransız Sokağı’na atölyelerini taşıyacak ünlü isimlerden. Afitaş Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Taşdiken, buranın bir kültür merkezi olacağını vurguluyor. “Müzayedelerin, konferansların da yapıldığı tamamen bir kültür sokağına dönüştürmeyi planlıyoruz. Kafeler, dükkânlar, restoran ve jazz- barlar, otel, çocuk oteli de olacak ve konsepti bozacak hiçbir şeye izin

verilmeyecek. Üç yıllık aşçılık okulunda Fransız mutfağı öğretilecek, kültürel aktiviteler düzenlenecek. Ayrıca sokak festivali, sokak etkinlikleri, haftada bir Çukurcuma konulu tematik sergiler de yapacağız." Görünen o ki Çukurcuma, çizgi dışı olmayı seven insanların durağı. Eski mahalleli ile sonradan gelenlerin kaynaştığı, iletişim kurduğu o eski mahalle atmosferi de burayı hem cazip hem de 'sahici' kılıyor.

Fransız Sokağı'ndaki binalar, Fransız stiline göre restore ediliyor (en üstte). Atelye Keramos (üstte). The buildings on Fransız Sokak are being restored in the French style (top). Atelye Keramos (above).

Kişisel Arşivlerde Istanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha başka yazarlarımızın yaşamı ile ilgili bilgiler yanında yapıtla­ rı ile ilgili bilgiler de noksan olabilir.. Sözgelimi, benimle ilgili bölümde Ankara Hukuk

Verilen m do¤rusu ve bu do¤ru üzerinde bulunmayan bir P noktas›n› kullanarak, sadece pergel yard›m›yla P’den geçen ve m do¤rusuna paralel olan do¤ruyu bulman›z

Bütün hayatlarında maişet - lerini kazanabilmek için bir memur gibi muayyen saatlerde işlerinin başnnda bulunan bü­ tün gün, mes’uliyet korkusile evrak ve

Araştırmada incelenen özelliklerden bitki boyu, yan dal sayısı, gövde çapı, bitki başına harnup sayısı, tohum verimi, ham protein oranı, ham yağ oranı ve ham

Bu çalışmamızda çevresel şartlardan olan hidrotermal ortamın, farklı fiber dizilimlerine sahip tek tesirli bindirme bağlantılı kompozit numunelerin hasar

DP 410 ve DP 490 yapıştırıcısı ile bindirmeli olarak alın alına birleştirilen halka kesitli çubuk numuneler, alın alına birleştirilmiş numunelere oranla gerek

Belki an›msars›n›z, bundan neredeyse bir y›l kadar önce ODTÜ Biyoloji Bölü- münden iki genç arkadafl›m›n bana nas›l gül çiçe¤inin DNA’s›n› izole etmeyi

Çok ileride ben de âmir olduğum vakit yanımdaki arkadaşlara karşı ancak arkadaşça davrandım.. Bundan ötürü de en iyi hizmetler