• Sonuç bulunamadı

Kültürlü bir gözün ve beynin bakışı:Nazlı Ecevit

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kültürlü bir gözün ve beynin bakışı:Nazlı Ecevit"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KÜLTÜR-Y

Kültürlü bir gözün ve

beynin bakışı: Nazlı Ecevit

Nazlı Hanım, çok kapsamlı bir bakışın en

eksiksiz ürünlerini ortaya koymuştur. Güle

güle, Nazlı Hanım. Geleceğin daha az unutkan

ve kültür mirasının daha içten sahibi olacağını

umduğumuz Türk sanat

yeriniz olacaktır.

ER H A N KARAESM EN

Sanayi-i Nefise’nin 1920 do­ laylarındaki öğrencilerinden Türk Plastik Sanatlar yaşamına bir güçlü damga vurulmuştur. Büyük ölçüde Çallı’nın, Namık

İsmail’in ve Nazmi Ziya’nın bi­

çimlendirip yoğurduğu bu gen­ cecik sanatçı adaylarından sanat tarihimizde çok ağırlıklı yer tu­ tan ünlü 1920 kuşağı gelmiştir.

Cevat Dereli’si, Cemal Tollu’su, Eşref Üren’i, Turgut Zaim’i, Ali Çelebi’si ve diğer ustalarıyla bir­

likte. Birkaç da hanım. Maide

Hanım, Fahamet Hanım, Fah- rünnisa Hanım ve de Nazlı Ha­ nım gibi. 1900 dolayları doğum­

lu bu kuşakta erkek sanatçılar ön düzlemleri tutup götürürken, bir bölümü sanatsal etkenliği er- kence de bıraktığı için, kadın sa­ natçıların adı daha az

duyulmuş-dünyasında bir büyük

tur. Hele yıllar geçip gidince, ge­ riye bakışlarda bu bir avuç ön­ cü Türk kadınından daha da sey­ rek olarak sadece anıların ve nostaljik sızıların depreşmesiyle söz edilir olmuştu. Bir sanatçı­ dan, çok hafiften bir sanatsal de­ ğerlendirmeyle yargılara varıl­ ması ve sadece anıların içinden gelerek söz edilmesi o sanatçının tarih önünde bir çeşit gürültüye gitmesi gibi bir şeydir. Nazlı Ece-

vit bu anlamda gürültüye gitmiş

Türk ressamlarının en belirgin örneğiydi. Yirmi yıl öncesine gi­ den “ Biraz Türk usulü izlenim­

ci, biraz kadınsı görsel duyarlı­ lık temsilcisi, ama pek de kişisel dokusu yok” türünden bir yü­

zeysel ufak yargılamayla başlı­ yor ve sanatçı Nazlı Ecevit bir kenara konuyor. Sonraları ise genel toplumsal platformda çok ünlenmiş bir soyadma sahip ol­

SA N A Y t-t N E F İSE ’N tN 1920 KUŞA Ğ IN D ANGeçen hafta yi­

tirdiğimiz ressam Nazlı Ecevit, Sanayi-i Nefise 'nin, aralarında Ce­ vat Dereli, Cemal Tollu, Eşref Üren, Turgut Zaim, A li Çelebi, Ma­ ide Hanım, Fahamet Hanım ve Fahrünissa Hanım 'ın da bulundu­ ğu 1920 kuşağındandı.

manın avantajını kullanmak bir yana, bu alanda en küçük bir spekülasyona yer bırakmayacak titiz, alçakgönüllü ve gün gör­ müş bir tavırla Nazlı Hanım bi- | lerek ve isteyerek kendini daha da kenarda tutuyor. Ve bugüne geliyoruz.

Ö nem li bir sa n a tçı

Bir süre önce 1920 kuşağıyla ilgili bir inceleme dizisini yayına hazırlarken, öyle “ kadın sanat­

çıların bir temsilcisi de bulun­ sun” görüşünde değil, önemli

bir insan ve sanatçı olduğunu düşündüğüm için Nazlı Hanım’a geniş yer ayırmıştım. Haberleş­ tiğimizde bundan mutluluk du­ yacağını, kendisiyle ilgili övgü ve reklam yanının en azına indiril­ mesi hususuna özel dikkat gös­ termem ricasıyla, dile getirmiş­ ti. O dizinin bir sanat dergimiz­ de parça parça yayınının akışı içinde, yer vermeyi planlayıp iliş­ kiler kurduğum iki yaşlı ustanın arka arkaya vefatının üzerimde yarattığı duygusal baskıyla dizi­ nin yayınını ortasında durdur­ muştum. Nazlı Hamm’ı bir baş­ ka özel yazıda dilimin döndüğü kadar anlatabilme fırsatını arar­ ken, şimdi “ ardından” yazmak­ tan kişisel derin bir üzüntü du- yuyorum.__________________

G öz kültürü

Nazlı Ecevit’te, kişisel konu ve

renk duyarlılığında belki biraz aşırılık, evet (kadınsı falan değil, sanatçı duyarlılığı aslında); izle­ nimcilik etkisi, o da evet. Ama üzerinde çok az durulmuş bir büyük evet daha var: Çok kül­ türlü bir gözün ve beynin bakışı ■ ve anlamlandırması. 1900 ve 1920 kuşağının bazı sanatçıların­ da “ ah biraz daha göz kültürü­

ne sahip olsaydı” diye hayıflan­

dığımız sanatçıların sayısı az de­ ğildir. Nazlı Hanım çok kapsam­ lı bir bakışın en eksiksiz ürünle­ rini ortaya koymuştur. Sadece kendi kuşağı çerçevesinde değil, yirminci yüzyıl Türk sanatı ge­ nişliğinde, bu anlamda çok özel olarak incelenmesi gerektiğini iç­ tenlikle düşünüyorum.

İstanbul’un bakımsızlığıyla ve sahipsizliğiyle iç sızlatan o güze­ lim müzesinde, kendisini de çok etkilemiş olan, bir diğer kenar­ da unutulmuş büyük sanatçı

Mihri Müşfik Hanım’m birkaç

yapıtıyla Nazlı H anım ’ınkiler i yan yana ve karşılıklı duruyor. O duvarlara ve panolara bakar­ ken sanat ürünü görmekten in­ sanoğlunun alabileceği zevk-in ve mutluluğun en yüksek düzeyine varıyorsunuz.

Güle güle Nazlı Hanım. Gele­ ceğin, daha az unutkan ve kül­ tür mirasının daha içten sahibi olacağını umduğumuz Türk sa­ nat dünyasında bir büyük yeri­ niz olacaktır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Mehmet İ. Asırda İstanbul haritasında ve Tahsin Öz'ün İstanbul C am ileri isim li ki­ tabında, cami ile ilg ili kayıtlara rastla - m ış , yapının ı tren

Saint - Gothard tünelini ge­ çilmez hale koyan, petrol yol larında otomobilleri dalga dal ga sükûna gömen, enginlerde on yedi İsveç tayfasını, ve üç

Sonuç olarak; bu çalışmada hastanın yaşam kali- tesini arttırmak ve morbiditeyi azaltmak açısından geniş cerrahi rezeksiyona tercih edilen bir yöntem olan fonksiyonel

Ancak Olanzapin kullanımına bağlı periorbi- tal ödem gelişen diğer bir olguda ödem 10 mg/gün dozunda başlamış ve Olanzapin tedavisi kesilip Keti- yapin

(s.26) Evet bu hazin sonucu gördükçe in­ san kendi kendisine sormadan edemi­ yor. Hâlâ siz de kitapsever misiniz diye... Yazarın küçük mutluluklarınım en bü­ yüğü

Çalışanların; hangi koşullarda, nasıl bir ortamda, ne zaman, ne ölçüde ve hangi özendirme yollarıyla güdülenebilecekleri konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip olan

[11-15] Yapılan çalışmalarda, hastaların cinsel aktivitenin sürdürülmesine yönelik endişeleri olduğu, ICD takılmadan önce ve takıldıktan sonraki dönemde cinsel ak-

Bu çalışmada, Kayseri yöresinde faaliyet gösteren kanatlı işletmelerinden toplanan Salmonella enfek- siyonu şüpheli, 578 (473 adet tavuk ve 105 adet civciv) adet