/
jEE31
V / f' r "r
PAZAR. 2 Mart 1997
T T - S D I 1 L 8
19
Y A L I Y A DE Nİ Z B A N Y O S U . . .
Said Halim P a şa Y alısfn ı, 1995'in 12 Kasım günü böyle yaktık... Üst kat tamamen yandı, alevlerden kurtulan alt katlardaki eşya ise itfaiyenin sıktığı
deniz suyuna bulandı, sonra da çürüdü...
SE RA DE Ğİ L ,
Y A L I . . .
Said Halim P aşa Yalısı bugün yanm ış bir binadan çok, modern bir sebze serasını andırıyor... İçi boş, bir zam anlar şaşaalı salonlarını süsleyen eşyalar da
konteynerlerin içinde çürüm ede...
Yalıda itfaiyeci yakamadık
bari eşyaları yakalım
MURAT
BARDAKÇI
Geçen yıl yanan Said Halim Paşa
Yalısı'nda, aslında iki dram
yaşadık: Biri yalının
yanmasıydı, diğeri
yanmayan eşyaların
akıbeti... Yangından
kurtulan, ama deniz
suyuna batan eşyaları
kurutmak kimsenin aklına
gelmedi, konteynerlere
doldurulup aylarca öyle bırakınca
hemen tamamı çürüdü...
T a b lo ,
A *
A f i “ ' Y
5 boğumlu, yaprak motifli, süslü, gövdeye
adet şam dan bulunan, sa n döküm oymalı. işlem? kçlla bağlanmış, toplam 18 adet m um ampulludur. Tavana zincirle bağlı bulunmaktadır. (105)
Yağlı boya, yelkenli gemi ve dente. P. M. COLAT (Sous Les TR0P10UES) imzalı. Çerçevesinde de pirinç levha üzerinde P. M. COLAT yazılıdır. İÇ;130X196 DIŞ: 152X217 (T ablo: 17.11.1994 tarihli tutanakla Ankarava.Easbak.anlxkLj^jau.tulna.gttm.istlr, Tutağa k "listelerin ekindedir.) (5)
Yağlı boya, yelkenli gemi. Faul JO EE R T imzalı. İç: 131X98. Dış: 150X119(41)
Ankara't Başbakan^ Konutund
B
aşladığım ız bir işi yarım bırakm akta üzerim ize yo ktur... Am a o iş iyiye değil de fenaya, hele faydaya değil de zararagidiyorsa m utlaka tam am lar, her şeyi daha da berbad edip rahatlarız...
Said Halim Paşa Yalısı'nda olup
bitenler g ib i...
Y e rkö y'd e k i yalı İstanbul'un en zengin, en şatafatlı, en im renilen binalarındandı... Maddi kıym eti bir yana, tarihi tarafıyla da canlı bir geçmiş gibiydi, zira koskoca imparatorluğun B irinci Dünya Savaşı'na girişi orada planlanm ış, her şey orada olup bitmiş ve 1918 yenilgisinin tem elleri o yalıda atılm ıştı...
Yalıya o kadar değer verdik ki, üçüncü sın ıf aşk film lerine mekân ettik, bir ara kum arhane yaptık, sonra gece kulübüne çevirdik, derken içindeki birbirinden sanatlı eşyaların bazısını yok ettik, TU RBA N 'dan Başbakanlık'a devrettik ve nihayet 1995'in 12 Kasım 'ında yakıp kül
ettik Said H alim Paşa Y a lısı'n ı...
Üst kat diye bir şey kalm am ış, o katta yangın öncesinde hâlâ var olduğu iddia edilen antikalar kül olup gitm iş, am a aşağı katlardaki eşyaların başına Islanm aları dışında bir şey gelm em işti... İtfaiye hortum larından püsküren tuzlu deniz suyu zerrelerine kadar sinm iş, daha o andan itibaren eritip kem irm eye başlamıştı eşyayı...
Yapılacak iş, deniz suyunun tahribatını önlem ekti ve işe yangının söndürülmesinden hemen sonra başlanm ası gerekiyordu... Bırakın gelişm iş m em leketleri, en sıradan ülkelerde bile bu iş böyle yap ılır; eşya ıslanm ış, hele deniz suyu yem işse derhal tam irine g id ilird i...
Am a biz, bakın neler ettik... Alevlerden kurtulan alt katlardaki eşyalar, yangından hemen sonra bahçeye çıkartıld ı, bahçenin bir ucuna
konteynerler, yani içleri m alla doldurulup TIR 'lara yüklenen dev madeni kasalar
getirildi ve yalının bütün eşyası bu konteynerlere dolduruldu... Bırakın teknik bakım larını, güneşte yüzeylerinin kurutulm asına bile çalışılm adan ne varsa, suları şırıl şırıl akar vaziyette işte bu madeni depolara yü klend i... Sonra konteynerlerin kapıları m ühürlenip bahçenin bir köşesine istif edildiler ve aradan 15 ay geçti...
Geçenlerde, birileri hatırladı eşyaları...
"Bu kadar zaman sonra kurumuş olmalılar" diye düşünüldü, kapaklar
açıldı ve Said Halim Paşa'dan kalanların
"kurumuş" değil, "çürümüş" olduğu
A ylar öncesinde yapm aları gereken işi, yani eşyaların tam iri gereğini, işte o zam an hatırladı ye tkilile r... Bu hale getirilm iş tarihi eserler en mükemmel şekilde M eclis'in M illi Saraylar Dairesi'ne bağlı atelyelerde onardırdı ve geçenlerde oraya başvurdular, "Şu bizim yalının
eşyasını bir elden geçiriverseniz"
dediler... Dolm abahçe Sarayı'nın uzm anları gittiler, Said H alim Paşa Yalısı'nda bir zam anlar göz kamaştıran eşyaların 'curufat'a dönmüş olduğunu gözleriyle gördüler ve "Geçm iş olsun
beyler" cevabını verdiler Başbakanlık
yetkililerine...
İşte, Said H alim Paşa Yalısı'nda alevlerden kurtarılıp tazyikli deniz suyuna kurban edilen eşyalarının kısa m acerası... Şim di tam ir edilecekleri değil, Üm raniye Çöplüğü'ne gidecekleri günü
bekliyorlar...
Ve bu arada m erakım ı çeken bir başka iş oldu, yalının eski sahibi TU R B A N 'la Başbakanlık arasında 1995'in 10 O cak'ında yapılm ış bir devir-teslim tutanağı geçti e lim e ... Yalıdaki eşyalarla ilg iliyd i, yangından aylar önce
im zalanm ıştı, yüzlerce kalem antikanın listesi çıkartılm ış, TU RBA N 'dan Başbakanlık'a devredilm işti ve bazı eşyaların yapında "Ankara'ya" y a zılıy d ı...
Sizce Ankara'da nereye yollanm ış olabilirler?
utanak
bende,
isteyen e
veririm
S
aid H alim Paşa Y a lıs ı’nın plevir-teslim tutanağı tam 26 sa y fa ... A ltı görevlinin, TU RBA N 'dan İlhan Dem irtaş,Nazm i Şuayipoğlu ve G ürsel Erk'le Başb akan lıksan O rhan Yıldırım , Mahmut Doğan ve Abdullah llgazlı'nın im zasını
ta şıyo r...
İlg in ç olan taraf giriş yazısın d aki bir ifade, "Sayım ve
tesbit tarihinden sonra Başbakanlık Konutu'nda kullanılm ak Sait Halim Paşa Yalısı'ndan alınarak Ankara'ya nakledilm esi, T C Başbakanlık tarafından talim atlandırılan ...eşyalar" şeklindeki cü m le ...
A n kara'ya giden tarih i eserler için ayrı b ir tutanak hazırlanm ış am a asıl tutanakta da
g ö sterilm işler... Y a yan ların a
"Ankara'ya" d iye ya zılm ış,
yahut birer çarp ıyla
işaretlen m işler... Tutanağın bir kopyası, şim di bend e...
O ku yu p Berifery ve
Ayvazovski im zalı tab lo ların ,
ya ld ızlı kavu klu kların , Kazasker h atların ın , altın işlem eli m asaların h ayalin i kuruyo ru m ... Tutanak, eşyaların akıbetini m erak edenlerin em rine ise, her zam an am ad e...
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi