* Mart Im M*aHeat'
AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA»
TÜRK M UZlGI^Ş
Burhanettin ÖKTE
Radyolar ve Musiki Cemiyetleri |
K
URULDUĞU günden beri, tam m ân asile: (T a şım a su ile ]değirm en çeviren) radyocnlnm uz, birkaç m usiki cemiyeti- | n in gayretli çalışm ası olm asaydı çoktan kendi m usikisi için A rap m em leketlerinden saz san a tk â rı getirm ek zorunda kalacaktı.
A n k ara radyosu açıldı, saz çalan ları D ariilelh an m b ir iki saz s a n ’a tk â n ile Ş ark M usikisi Cem iyetinin yetiştirdiği sazendeler den seçildi.
İstan b u l radyosu açıld ı; k u ru lu şta, A nkara radyosundan tr a n s fer olan sazendeler Ü sküdar Musikisi C em iyetinin yetiştirdiği a r k a d a şla rla beslendi.
Ne garip tecellidir k i; bizim m usikinin çalıcı kısm ı, a ra la rın d a yirm i yaş boşlukla üç k u şa k ta n m eydana gelir. İlk kuşak D ürrü T u ran la r, K em al Niyazi S ey h u n lar kuşağı, o ndan sonra hep elli beş ile altm ış yaş arasın d a, H akkı D e rm a n la r, N ecati Tok- yay’la r, Ş ükrü T u n a rla r. kuşağıdır.
Bu nesil de a rtık yavaş • yavaş çalım lıktan idareciliğe doğru b ir in tik al devresindedir. B u n d an so n ra gelen nesil yirm i beş ile otuz yaş ara sın d a d ır k i; Ü sküdar M usiki Cem iyeti, İle ri T ü rk M usikisi K o n serv atu arı gibi iki idealist cem iyetin yetiştirm esidir.
O lay böyle olunca: Bu cem iyetlerin fed ak âr çalışm asına k a r şı, radyolarım ızın b ir m in n eti yok m udur?
V azgeçtik m in n etin d en , fa k a t İleri T ü rk Musikisi Konser- v a tu a n nikbetini de gördü. Bu topluluğun ayda ikiden ib aret yayını k estiler. B u n a k arşılık radyonun kendi adını taşıyan fasıl to p lu lu k ların d a m usiki tarih in d e em sali görülm em iş gaflar oluyordu.
Ü sküdar M usiki Cem iyeti biraz d a h a şan slı çıktı, ay d a ikiden ib aret olan yayınına n asılsa ilişm ediler.
B u n a k arşılık İle ri T ü rk M usikisi K onservatuarı topluluğu n un yayınlarını ta m m ânasile hissi sebeplerden dolayı kaldınver- diler. A caba bu topluluğun hiç mi b ir faydası dokunm adı T ürk m usikisi sa n ’atm a ?
Y ayınları iyi veya k ö tü bunun ta rtışm a s ın ı yapm ak bize düş mez. Bu topluluğun b aşın d a o la n la r kendi d âv ala rın ı görecek k u d re t ve kabiliyettedirler. Bizim üzüldüğüm üz, ferag at ve fe dakârlıkla. h a ttâ başında b u lu n an ların m addî fed ak ârlık la y aşat m aya u ğ raştık ları bu to p lu lu k lara radyolarım ızın m u tlak y a r dım a m ecbur olduğunu düşünm em esidir.
İşte C a h itle r, işte S a d u n ’lar, işte N ecdet V arol’Iar bu cemi- yetlerin y etiştirip radyoya hediye ettik leri birinci p lâ n d a s a n a t k ârlard ır. Y a b u n la r yetişm em iş olsaydı rad y o lara sazendeyi (L onca) dan mı getirecektik?
Bu cem iyetlere ayda iki yayın karşılığı 500 lira civarında bir p a ra verilir. R adyolarım ız çoğu h av ay a giden yayanlara p a ra veriyorlar. Nice k alitesi bozuk, başı sonuna denk gelmeyen yayın l a n dinletip d u ru y o rlar. A caba bu yayınlar (b aşarısız) diye kal- d ın la n y a y ın lard an d a h a m ı güzel?
R ad y o lan n başın d ak i değerli k u m a n d a n la ra sesleniyoruz! K oruyan bu cem iyetleri, y a n n ra d y o la n n ay a k ta k alm asın ı isti yorsanız (b aşk aca kaynağım ız olm adığına göre) cem iyetleri koru yunuz. T ü rk s a n ’a tın a en büyük iyiliği etm iş olursunuz...
T i T i t y Ty T y T m f r r w m * w » — ---
---İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi