• Sonuç bulunamadı

Jimnastik dersinde 1 saat..

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Jimnastik dersinde 1 saat.."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

10 Nisan 1935 ________

Jimnastik dersinde 1 saat..

A a f A M

... --- -...—

H « $¿C?CU *3

“Haydi., şimdi dört ayak yürümeğe

başlayın., emekleyin., koşun, âlâ..,,

« Yere yatın..» deyince gene adam hemen fırladı,

baş aşağı yere yattı, bekledi

— Şimdi soyununuz... Ceketini­ zi çıkarınız. Kravatınızı çözü­ n üz... H attâ gömleğinizi de çıka­ rın ız... Başlıyalım efendim ... Oturunuz yere... Bacaklarınızı uzatın. Sağ bacağınızı dizden ka­ sığa doğru oğunuz.. oğunuz.. öğü­ nüz.. oğunuz. Mükemmel.. Çok iyi.. Çok mükemmel yapıyorsu­ n u z... Hah., Âlâ. Mükemmel. İş­ te böyle...

H aftada dört gün İstanbul rad ­ yosunda dinlediğim bu jim nas­ tik dersleri âdeta m erakım a do­ kunuyordu Böyle bayan A zade Selim Sırrının:

— Mükemmel yapıyorsunuz.. H ah.. Âlâ. İşte öyle!., diyerek sanki karşısında jim nastik yapan­ ları görüyormuş gibi ders verme­ si bende bir şüphe uyandırm ıştı:

— A caba ders verirken karşı­ sında birisi de ayni hareketleri mi yapıyor?.. Yoksa kendisi de din­ leyicilerle beraber mi jim nastik yapıyor?..

Sonra etrafında bu k ad ar ya­ zılar yazılan, karikatürler yapı­ lan, «efendim akşam ın bu saatin­ de de jim nastik olur mu?.» diye itirazlar yükselen bu dersleri gör­ mek istiyordum.

Evvelki akşam kalktım, gittim. Meğer hakikaten görülecek b ir dersm iş... Ben şimdiye k ad ar adabı muaşeret, yemek pişirme, pasta yapma gibi pek çok şaya­ nı dikkat dersler görmüştüm amma doğrusu bu jim nastik dersi k ad ar hoşuma giden olmamıştı.

Bir takım küçücük küçücük ka­ pılardan, kırmızılı siyahlı perde­ lerin arasından geçtik. Bir sürü: «M ikrofon açıktır, içeriye girme­ yiniz» lâvhalarınm önünden geç­ tik. Nihayet radyonun büyük jim nastik salonuna girdim.

Ayaklarımızın ucuna basarak ilerliyoruz.. Radyonun kıymetli spikeri bay Sadullah:

— Şimdi bayan A zade T arcan baylara bugünkü jim nastik der­ sini verecektir... dedi.

Bayan A zade mikrofonun bası->

na geçti.. U fak b ir mukaddeme- den sonra:

—Şimdi haydi kalkınız baka­ lım. .. dedi. O zam ana k ad ar ses­ siz sadasız yanım daki iskemlede oturan yakışıklı, şık bir bay san­ ki «hatiften bir şada» işitmiş gi­ bi yerinden fırlad ı...

Bayan A zade:

— Şimdi soyununuz., deyince soyunmağa başladı. Ceketini çı­ kardı..

— K ravatınızı çözünüz... Gene adam kravatını çözdü... Velhasıl jim nastiğe hazırlandı.... M ikrofonda bayan A zade ne söylerse bu gene aynen yapı­ yordu:

— Şimdi başınız aşağıda... Ye­ re yatınız... Â lâ... Çok iyi...

Gene bay başaşağı yere yatı­ yordu...

— Şimdi dört ayakla kaplan yürüyüşü yapacağız.. Marş marş... Gene adam yeni yeni emekle- riıeğe başlıyan bir bebecik gibi dört ayak üzerine eğildi. Uzun salonda kuzu gibi dolaş ba­ bam dolaş.. Dolaş babam dolaş...

— Şimdi kalkınız... Delikanlı k alk tı...

— Koşmağa başlayınız.. Ko­ şun... Daha hızlı.. Z ıplayın...

Jim nastikçi salonun içinde fır dönüyor, zıplıyor, sıçrıyor. Bun­ dan sonra döğünme ve ovunma faslı başladı., amma ne döğün­ me.. Görülecek şey...

— Haydi kalçalarınızı düğme­ ğe başlayın.

Bu hareket pek faydalı ola­ cak ki radyonun spikeri bay Sa­ dullah, bayan Azade, ve jim nas­ tikçi dehşetli surette döğünmeğe başladılar. Çat, çat, çat çat to­ kat sesleri...

— Şimdi bir bacağınızı akldı- rm böylece d urun...

Küçüklüğümde tek bacakla durduğum cezalar hatırım a geldi. Tıpkı gene adam da böyle idi. Da­ kikalarca bir ayağı yukarıda bekliyordu...

Jim nastik dersi bitince gene

adam kan ter içinde iskemlesine oturdu. Jim nastikçi G alatasaray klübünden bir gençm iş... Ücretle çalışıyormuş..

Vallahi hiç fena değil... Hem cab ad an ve en iyi hocadan ders a l... Hem de bir şey ka- , zan. Bu arad a göbek m öbek te varsa cabadan erit. .

Bu baylara mahsus d ers... Ba­ yanlara mahsus derslerde de bir

gene bayan hocanın karşısında jim nastik yaparm ış. F ak at bu b a­ yan işe yeni başlamış. O nlardan evel bayan A zadenin karşısında radyo spikeri bay Sadullah ya­ parm ış.. Bayan A zade:

— Şimdi ya bir mayo veya bir kom binezonla k alın ... dediği za­ m an bay Sadullah hemen ceketi­ ni çıkarır, kendisine pek te ya­ kışan kelebek bıyıklarile kadınla­ ra m ahsus jim nastiği yapm ağa başlarm ış.

-Dersten sonra bayan A zade ile jim nastiğe dair konuşm ağa baş­ ladım :

— Jim nastik derslerinin akşam saatlerine rasgelmesi b ir çokla­ rının itirazına sebeb oldu.. H at­ tâ buna dair k arik atü rler bile ya­ pıldı..

— Evet... F ak at günde dört m uayyen zam anda jim nastik ya­ pılabilir. Sabah kalkınca, kah­ valtıdan sonra, ikindi ve akşam yemeği arasında, gece yatarken.. Bu dört zam andan birini seçip o vakit jim nastik yapabilirsiniz. Bizimkinin akşam üstü oluşunun sebebi sabahtan akşam a k a d ar beynile çalışan kim selerin fikir yorgunluklarını giderm ek ve vü- cudlarını biraz harekete getir­ m ektir.

— Bunca bayanların, bunca bayların vücudlarm ı inceltmeğe çalışıyorsunuz. Perhiz tavsiye eder misiniz?

— Ben talebelerim e perhiz tavsi­ ye etmiyorum. F ak at bazı şeyler­ den çok kaçınm ak lâzım dır. Me­ selâ bayanlar «su» ya pek düş­ kündürler. Biraz h a ra ret basın­

ca suya sarılırlar. Böyle jim nasti­ ğin faydasından ziyade zararı vardır.

— Jim nastikte en büyük esas ovunmakmış öyle mi?

■— Evet ovunmak., durm adan dinlenm eden ovunmak.. Zaten h ay at b ir ovunm aktan ibarettir.

— A caba bizde göbekliler ço­ ğalıyor mu?

Göbek deyince bayan A zade yüzünü buruşturdu:

— Am an bu kelimeyi ağzıma bile alm ağa çekiniyorum. Söz h a­ linde bile göbekten nefret ede­ rim. Bir kadının ağzına yakışmı- yan bir kelim e.,. D ikkat eder misinz? Ben hep karın derim ... Evet.. Karnı büyüyenler çoğaldı.

Hikmet Feridun

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

3,14 Özellikle inferiyor pons paramedian tegmentum lezyonlar›nda bir buçuk sendromu ile birlikte periferik fasiyal paralizi birlikteli¤i görülür ve klinik tablo sekiz buçuk

Farklı fabrikalardan temin edilen un örneklerinin kül, protein, kalsiyum, potasyum, magnezyum, demir, çinko, bakır ve mangan miktarı ortalamalarına ait varyans analiz sonucu

İstatistiksel olarak un tipleri açısından unların riboflavin miktarı ortalamaları arasındaki farklılıklar çok önemli bulunmuş (p  0.01), ancak fabrikalar

Overall physical and mechanical properties of wheat straw, wood fibers and straw-wood fiber mixture MDF boards made under the conditions of 150 °C, 6 minutes pressing time and

Buğday bitkisinin azot kapsamı üzerine artan miktarlarda uygulanan azotun etkisi önemli (p<0.01) olmuş (Tablo 3) ve tüm bor düzeylerinde uygulanan azota

Türkiye'de yapılmakta olan inşaatların duvar kalınlıkları gerek ısı ekonomisi, ge- rekse insan sağlığı yönünden yeterli de- ğildir. Bu bakımdan vakit geçirilmeden

İmparatorluğun suiistimal edici gücünün özelliğini daha iyi anlamak için lütfen ABD hükümetinin 22 Ocak 2009 tarihinde Obama başa geçtiğinde resmi internet