TAKVİMDEN
BİR YAPRAK
BİZ VE ERMENİLER77-£82<3
Y
UNANLILARIN teşviki ile B eyrut O rtodoks Kilisesi, 1915 te İttih a t ve T erakki ile T aşnak kom itelerinin yaptıkları karşılıklı k ıtal hâdiselerinin kö tü h âtıraların ı N isanın 24 finde tazeleyerek radyolar, televizyonlar, gazeteler, m ecm ualar, bro şü rlerle dünyanın h e r ta ra tm a yayacakm ış. Aleyhimizdeki b u propaganda, h er gün dostluğum uzdan bahsedilen Yunan devletinin tah rib i ile oluyor.A rtık tarih in unutulm ası gerekli sahifeleriııe gömülen bu elim hâdise, m üverrih Ahmet Retik m erhum un dediği gibi biri İttih a t T erakki, diğeri T aşnak olan «iki kom itenin iki kıtali» dir. Bunun te k ra r m ünakaşasım ta rih dahi istemez.
İnsan oğullan yaradılışlarından bugüne gelinceye k ad ar bir* birlerini yem işler. Âdem babam ızla Havva anam ız o güzel cen n ette zevk ü sefa ile oturacakken R ahm an’m yerine Şeytana uyarak elm a mı, buğday mı... Ne ise b ir h a lt yem işler ve ko- ğulm uşlar. Ç ocuklan olm uş, onlar da b irb irlerin i öldürm üşler. Ondan sonra:
Kes, kopar, k ır, sürükle, ez, yak, yık! Ne am an bil, ne «âh!» işit, ne yazık...
B eyrut O rtodoks kilisesinin Yunan teşvikiyle bu sönm üş mangalın külünü k arıştırm ası m em leketim izdeki E rm eni va tandaşları haklı b ir infiale şevketti. E rm eni K atolik câmiası b ü tü n Erm enilerin huzuruna tesir edecek bu propagandanın karşısında dikeldiler: Diojen’in Büyük İsk en d er’e: «Gölge etm e başka ihsan istem em.» sözünden ilham alarak:
— Rahatım ızı, huzurum uzu gölgelemeyin, başka ihsan is tem iyoruz.
Diyorlar.
Ben E rm eni vatandaşlarım ı severim , onların bu m em leke tin ilmine, irfanına, san ’atm a ve zcnaatına ettikleri hizm etin büyüklüğünü daim a tak d ir ederim ve onlarla sohbetten büyük zevk alırım , o k ad ar ki E rm enileri H ıristiyan T ürk olarak ka bul ediyorum.
E rm eniler bu m em lekete ilk ik tisat âlim i olarak Sakız Ohannes Paşayı verm iş, sonradan ihtida eden Ali Şehbaz efen diyi verm iş. Dolmabahçe, Beylerbeyi, Çırağan Saraylarını m i m a r Serkis bey yapm ış. M inarelerinin zarafeti ile anılan Dol- m abahçe, N usretiye cam ileri de onların eserleridir.
Hele m usikim ize ettikleri hizm eti ebedî m innetle kaydede rim . Asdik Ağanın, Nikogos E fendinin eserleri m usikim izi ihya eylem iştir. Tatyos Efendinin besteleri yalnız T ürk m uhitine de ğil, bütün Şark dünyasına yayılm ıştır. M ısırda hâlâ fasıllara bu büyük bestekârın pişrevleriyle başlanır. Ya rahm etli Bimen?! B ütün besteleri oya gibi işlenm iştir. N ağm elerinde ufacık b ir şivesizlik yoktur. Kendisi de söylerdi: «Bende isim den başka E rm eni olarak hiçbir şey yoktur» derdi.
İm paratorluk devrinde Minakyan, Güllü Agop olmasaydı sahne san ’atına h asret kalacaktık. K aragözde bile Sam atyalı Takfor en m eşhur hayalciler m eyanm dadır.
Ya kuyum culuk? Bugün m em lekette Leon S ara’nın işi Pa ris kuyum cularını âciz b ırak m ıştır. Van’da E rm enilerin yaptık ları güm üş savatlar Paris savatlarının fevkindedir. Bugün Pa r is ’te m ücevherat ve halı ticareti tam am en E rm eni m uhacirle rin in elindedir.
Yine im paratorluk devrinde tıh âlem inde H orasancıyan’la- rın , Peştem alcıyan’larm şöhretleri sınırları aşm ıştı.
Salon artistlerinden K urban Oseb, sesi istediği noktaya aksettirm ek hüneri olan «vaııtırlog» san’atında ve lehçe takli dinde b ir h ârik a idi.
«Sabah» gazetesi sahibi M ihran efendinin gazetecilikte ve te rtib kasalarının kullanm ağa salih b ir hale konulm asındaki him m etini bütün Bâb-ı-âli bilir. 24 punto ile 36 puntoyu icad eden hıırufatçı K irkor efendiyi asla unutam ayız.
B irbirleriyle bu k ad ar kaynaşan iki m illetin arasına Bey r u t O rtodoks kilisesi değil devletler giremez. Benim bildiğim E rm eniler böyle uçurulan balonlara güler geçerler.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi