• Sonuç bulunamadı

Kahramanmaraş ili geleneksel takılarından Maraş burması üzerine bir araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kahramanmaraş ili geleneksel takılarından Maraş burması üzerine bir araştırma"

Copied!
115
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ EL SANATLARI EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI EĞĠTĠMĠ BĠLĠM DALI

KAHRAMANMARAġ ĠLĠ GELENEKSEL TAKILARINDAN MARAġ BURMASI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Hazırlayan Aslı COġKUN

Ankara Ocak, 2012

(2)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ EL SANATLARI EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI EĞĠTĠMĠ BĠLĠM DALI

KAHRAMANMARAġ ĠLĠ GELENEKSEL TAKILARINDAN MARAġ BURMASI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Aslı COġKUN

DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Meral BÜYÜKYAZICI

Ankara Ocak, 2012

(3)
(4)

ii ÖN SÖZ

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü El Sanatları Eğitimi Anabilim Dalı Geleneksel Türk El Sanatları Eğitimi Bilim Dalı “KahramanmaraĢ Ġli Geleneksel Takılarından MaraĢ Burması Üzerine Bir AraĢtırma” adlı yüksek lisans tezi geleneksel üretimi yapılan MaraĢ burmasını belgelendirmek amacı ile hazırlanmıĢtır.

Tez çalıĢması, 2010 Eylül ayında baĢlamıĢ olup 2012 yılı ġubat ayında tamamlanmıĢtır. AraĢtırma için KahramanmaraĢ Ġl merkezine yapılan ziyaretlerde ustalar ile görüĢmeler yapılmıĢ ve atölye de MaraĢ burmasının her aĢaması fotoğraflar ile belgelendirilmiĢtir.

AraĢtırma, daha önce incelenmemiĢ olan KahramanmaraĢ Ġli geleneksel takılarından MaraĢ burmasının yapımını, süsleme tekniklerini, kullanılan araçların özelliklerini belgelendirmek ve bundan sonra yapılacak çalıĢmalara kaynak oluĢturması açısından önem taĢımaktadır.

Tez beĢ bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde araĢtırmanın problem durumu, amacı, önemi, varsayımları, sınırlılıkları ve tanımlar yer almaktadır. Ġkinci bölümde KahramanmaraĢ Ġli ve MaraĢ burması hakkında bilgilerin yanı sıra ilgili araĢtırmalar, üçüncü bölümde araĢtırmanın modeli, evren ve örneklemi, verilerin toplanması ve analizi belirtilmiĢtir. Dördüncü bölümde yer alan bulgular ve yorumlar kısmında ustalarla yapılan anket çalıĢmasının değerlendirilmesi yer almaktadır. Son bölümde ise sonuç ve önerilere yer verilmiĢtir.

Yüksek lisans tez çalıĢmamın her aĢamasında beni destekleyen, yönlendirmeleri ile detaylı ve titiz çalıĢmamı sağlayan, bilgi, tecrübe ve sevgisini esirgemeyen tez danıĢmanım saygıdeğer Yrd. Doç. Dr. Meral BÜYÜKYAZICI‟ya teĢekkürlerimi sunarım.

(5)

iii

Alan araĢtırması sırasında yardımlarını aldığım, KahramanmaraĢ Kuyumcular Odası BaĢkanı H. Mustafa ÖZ ve çalıĢma arkadaĢlarına, atölyede çekim yapmamı sağlayan Mustafa KORKMAZ‟a, atölyesinde MaraĢ Burması‟nın yapım ve üretim aĢamalarını çekmeme izin veren kuyum ustası Adil KABAKÇI‟ya ve çırağı Vahap GÜL‟e, maddi ve manevi yardımlarını esirgemeyen kuzenim Tuba KESKĠN‟e teĢekkür ederim.

Hayatım boyunca özellikle de eğitimim konusunda beni destekleyen ve bana sabır gösteren annem Vacide COġKUN‟a, babam Ali COġKUN‟a, kız kardeĢlerim Sevgi Rabia ve Meliha COġKUN‟a teĢekkürlerimi bir borç bilirim.

AraĢtırmamın her aĢamasında değerli görüĢ ve katkılarını esirgemeyen Seyit TUNÇ‟a teĢekkür ederim.

(6)

iv ÖZET

KAHRAMANMARAġ ĠLĠ GELENEKSEL TAKILARINDAN MARAġ BURMASI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

COġKUN, Aslı

Yüksek Lisans, Geleneksel Türk El Sanatları Eğitimi Bilim Dalı Tez DanıĢmanı: Yrd. Doç. Dr. Meral BÜYÜKYAZICI

Ocak-2012, 101 Sayfa

Geleneksel üretimi yapılan takıların günümüzde giderek azalması bu konularda çalıĢmalar yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Bu çalıĢmada KahramanmaraĢ Ġli geleneksel takılarından olan MaraĢ burmasının motif özellikleri, geleneksel yapımı, süsleme teknikleri, burma yapımında kullanılan araçlar ve altın iĢlemeciliği yapan ustaların özellikleri araĢtırılmıĢtır.

AraĢtırmada, KahramanmaraĢ Ġl merkezinde bulunan ustalarının görüĢlerine baĢvurulmuĢtur. Yörede geleneksel olarak MaraĢ burması yapımındaki tel çekmeden parlatmaya kadar tüm aĢamalar fotoğraflanarak belgelenmiĢtir. Anket formu hazırlanarak KahramanmaraĢ Ġl merkezinde MaraĢ burması yapan (eskiden ve günümüzde) ustalara uygulanmıĢtır. Anket formu ile elde edilen bilgiler değerlendirilerek ustaların demografik özellikleri, çalıĢma ortamları, mesleğe yönelik durumları belirlenmiĢtir.

Anahtar kelimeler: Geleneksel, MaraĢ burması, Altın, Geleneksel Türk El Sanatları, Kuyumculuk, Takı, KahramanmaraĢ.

(7)

v ABSTRACT

A SURVEY ON MARAġ BRACELET ONE OF THE TRADĠTĠONAL JEWELERY OF KAHRAMANMARAġ PROVĠNCE

COġKUN, Aslı

Masters, Department Of Traditional Turkish Handcrafts Education Advisor: Asst. Prof. Dr. Meral BÜYÜKYAZICI

January-2012, 101

At the present time, reductions of jewelries, which are traditional production, introduce the requirement of studies on this issue.

In this study, traditional production, motif properties, decoration techniques of MaraĢ bracelet that is traditional jewelry of KahramanmaraĢ province, tools and materials used in production of the bracelet and characteristics of the craftsmen who are embroiderer of gold are investigated.

In the research, opinions of the craftsmen, who live in town center of KahramanmaraĢ, are asked. Entire steps from pulling the wire to shining in traditional production of MaraĢ bracelet in the region are documented by taking photos. A survey form is prepared and conducted to MaraĢ bracelet craftsmen in town center of KahramanmaraĢ. Demographic features, working environment, situation related to the craft of the craftsmen are determined by evaluating the information obtained by the survey.

Keywords: Traditional, KahramanmaraĢ bracelet, Gold, Traditional Turkish Handcrafts, Jewelry, KahramanmaraĢ.

(8)

vi ĠÇĠNDEKĠLER

JÜRĠ ÜYELERĠNĠN ĠMZA SAYFASI ... i

ÖN SÖZ ... ii

ĠÇĠNDEKĠLER ... vi

TABLOLAR LĠSTESĠ ... viii

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... ix BÖLÜM I ... 1 GĠRĠġ ... 1 1.1. Problem Durumu ... 1 1.2. AraĢtırmanın Amacı ... 3 1.3. AraĢtırmanın Önemi ... 4 1.4. Varsayımlar ... 5 1.5. AraĢtırmanın Sınırlılıkları ... 5 1.6. Tanımlar ... 5 1.7. Ġlgili AraĢtırmalar ... 9 BÖLÜM II ... 11 KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 11

2.1. KahramanmaraĢ Ġli Hakkında Genel Bilgi ... 11

2.1.1. KahramanmaraĢ Ġlinin Tarihi ... 12

2.1.2. MaraĢ Adının Kaynağı ... 12

2.1.3. KahramanmaraĢ Ġlinin El Sanatları... 13

2.2. Maden Sanatı ve Kuyumculuğun Tarihi ... 14

2.2.1. KahramanmaraĢ Ġli Geleneksel Takılarından MaraĢ Burması’nın GeliĢimi ve Günümüzdeki Durumu ... 17

(9)

vii

2.2.3. MaraĢ Burması Yapım Teknikleri ... 39

BÖLÜM III ... 69 YÖNTEM ... 69 3.1. AraĢtırma Modeli ... 69 3.2. Evren ve Örneklem ... 69 3.3. Verilerin Toplanması ... 69 3.4. Verilerin Analizi ... 70 BÖLÜM IV ... 71 BULGULAR ve YORUMLAR ... 71

4.1. Ustaların Demogarafik Özellikleri ... 71

4.2. Ustaların Meslekleri Ġle Ġlgili Bilgiler ... 74

4.3. Ustaların ÇalıĢma Ortamları Ġle Ġlgili Bilgiler ... 79

4.4. MaraĢ Burmasının Pazarlanması Ġle Ġlgili Bilgiler ... 85

4.5. Ustaların Sağlık Sorunları Ġle Ġlgili Bilgiler ... 86

BÖLÜM V ... 88

5.1. SONUÇ ... 88

5.2. ÖNERĠLER ... 91

KAYNAKÇA ... 92

(10)

viii TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo No Sayfa No

Tablo 1 Araştırmaya Katılanların Yaşları ... 71

Tablo 2 Araştırmaya Katılanların Öğrenim Durumları ... 72

Tablo 3 Araştırmaya Katılanların Ailelerinin Geçim Kaynağı ... 73

Tablo 4 Araştırmaya Katılanların Altın İşlemeciliğini Yapma Sürelerini Gösteren Dağılım ... 74

Tablo 5 Araştırmaya Katılanların Altın İşlemeciliğini Öğrendiği Kişiler ... 75

Tablo 6 Araştırmaya Katılanların Bu Mesleği Seçme Nedenleri ... 75

Tablo 7 Araştırmaya Katılanların Altın İşlemeciliğinden Sağladıkları Gelirden Memnuniyet Durumları ... 76

Tablo 8 Araştırmaya Katılanların İş Yerindeki Görevleri... 76

Tablo 9 Araştırmaya Katılanların Altın İşletmeciliğinin Teknik Olarak Eskiye Oranla Şimdiki Durumu ... 77

Tablo 10 Araştırmaya Katılanların Mesleğe Duyulan İlgi Konusundaki Görüşleri ... 78

Tablo 11 Araştırmaya Katılanların Mesleğin Geleceği İle İlgi Görüşleri ... 78

Tablo 12 Araştırmaya Katılanların Günümüzde Altın İşlemeciliği İle Karşılaştıkları Güçlükler ... 79

Tablo 13 Araştırmaya Katılanların Maraş Burması Yapımında Kullanılan Ham Maddenin Temini ... 80

Tablo 14 Araştırmaya Katılanların Maraş Burması Yapımında Kullanılan Tellerin İnceliklerini ... 81

Tablo 15 Maraş Burmasının Parçaları ... 82

Tablo 16 Maraş Burmasında Kullanılan Motifler ... 82

Tablo 17 Araştırmaya Katılanların İş Yerinde Çalışan Kişi Sayısı... 83

Tablo 18 Maraş Burma’sı Yapımında Kullanılan Araçlar ve Yöresel İsimleri ... 84

Tablo 19 Araştırmaya Katılanların Maraş Burmasını Pazarladıkları Kişiler ... 85

Tablo 20 Araştırmaya Katılanların Maraş Burmasının Pazarlanmasında Etkin Olan Unsurlar ... 86

Tablo 21 Araştırmaya Katılanların Bu Mesleğin Neden Olduğunu Düşündüğü Rahatsızlıklar ... 86

(11)

ix ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil No Sayfa No

ġekil 1: KahramanmaraĢ haritası ... 11

ġekil 2: Potalar ... 19

ġekil 3: ÇeĢitli Ģalomeler ... 19

ġekil 4: Astar Ģide (ılıca) ... 20

ġekil 5: Tel Ģide (ılıca) ... 20

ġekil 6: MaĢa (kıskaç) ... 20

ġekil 7: Tel çekme silindiri ve astar çekme silindiri ... 21

ġekil 8: ÇeĢitli boyda haddeler ... 21

ġekil 9: DiĢli ... 22

ġekil 10: Mikrometre ... 22

ġekil 11: Altın külçe ... 23

ġekil 12: MaraĢ burması örülmesinde kullanılan inĢaat çivileri ... 23

ġekil 13: Tokmak ... 24

ġekil 14: Mengene ... 24

ġekil 15: Altın teller ... 25

ġekil 16: ÇeĢitli boy ve kalınlıktaki kalıp (lama) demirleri ... 25

ġekil 17: Yön verme demirleri ... 26

ġekil 18: Kalıp kütüğü ... 26

ġekil 19: Çekiç ... 27

ġekil 20: Ağartma kapları ... 27

ġekil 21: Astar ... 28

ġekil 22: Kollu baskı makinası (Kalıp Makinası) ... 28

ġekil 23: KalıplanmıĢ astar parçaları ... 29

ġekil 24: Kuyumcu makasları ... 29

ġekil 25: Amyant levha ... 29

ġekil 26: Boraks (Tenikel) ... 30

ġekil 27: Kaynak teller ... 30

ġekil 28: Kaynak çanağı ... 31

ġekil 29: Kargaburun ... 31

ġekil 30: Penseler ... 32

(12)

x

ġekil 32: Çift ... 33

ġekil 33: Matkap ... 33

ġekil 34: Sargılık ... 34

ġekil 35: Ayar zımbaları ... 34

ġekil 36: Burma çukurlama tahtası. ... 35

ġekil 37: Burma çukurlama çubuğu. ... 35

ġekil 38: Eğe çeĢitleri ... 36

ġekil 39: Eğe tahtası ... 36

ġekil 40: Balmumu ... 36

ġekil 41: Üst kapak çukurlama demiri ... 37

ġekil 42: Parlatma makinası ... 37

ġekil 43: Kalemler ... 38

ġekil 44: Malafalar (tekeĢek) ... 39

ġekil 45: MaraĢ burmasının kısımları ... 41

ġekil 46: Külçe ve tel altın ... 41

ġekil 47: Silindirden çekilen altın tel ... 42

ġekil 48: Elmas haddelerden geçirilen tel ... 42

ġekil 49: Telin tavlanması ... 43

ġekil 50: Ġkiye katlanan teller ... 43

ġekil 51: Telin mengeneye yerleĢtirilmesi ... 44

ġekil 52: MaraĢ burması ören usta ve çırak ... 44

ġekil 53: Mengeneye sıkıĢtırılan teller ... 45

ġekil 54: Köstek çivilerinin teller üzerine konulması ve tellerin bükülmesi ... 45

ġekil 55: MaraĢ burmasının örülmesi ... 46

ġekil 56: Çivilerin çıkarılması ... 46

ġekil 57: KalıplanmamıĢ burma ... 46

ġekil 58: Fazla kısımların kesilmesi ... 47

ġekil 59: Tavlanan burma ... 47

ġekil 60: Ġlk sıraya çivilerin takılması. ... 47

ġekil 61: Ġkinci sıraya çivilerin takılması. ... 48

ġekil 62: Çivileri takılan burma. ... 48

ġekil 63: Kalıplamaya hazırlanan MaraĢ burması ... 48

ġekil 64: Yön verme demiri ile kalıplanan burma ... 49

(13)

xi

ġekil 66: Burmanın ağartılması ... 50

ġekil 67: Kalıpsız (sol) ve kalıplı (sağ) MaraĢ burma örgüsü ... 50

ġekil 68: Ölçüsü alınan burma ... 51

ġekil 69: Fazla kısımları kesilen burma ... 51

ġekil 70: Burmanın uç kısımlarının düzeltilmesi ... 52

ġekil 71: Astar Ģidesine dökülen altın. ... 52

ġekil 72: Silindirden çekilen astar ... 53

ġekil 73: Mikrometre ile ölçüm yapma ... 53

ġekil 74: Baskı makinasında kapakların kesilmesi ... 54

ġekil 75: Kapaklar ... 54

ġekil 76: Kapağın burmanın uçlarına takılması ... 54

ġekil 77: Perde yapımı ... 55

ġekil 78: Sargılık ... 55

ġekil 79: MenteĢe yapımı ... 56

ġekil 80: MenteĢenin perdeye kaynatılması ... 56

ġekil 81: MenteĢeleri takılmıĢ burma ... 57

ġekil 82: Ayar zımbalarının basılması ... 57

ġekil 83: Burmanın çukurlama çubuğu ile yuvarlatılması ... 58

ġekil 84: Burmanın eğelenmesi ... 58

ġekil 85: Üst kapak için astar parça kesimi ... 59

ġekil 86: Üst kapak yapımı ... 59

ġekil 87: Çivi yapımı ... 60

ġekil 88: Çivi baĢına takılan halka ve güverse ... 60

ġekil 89: Parlatma iĢlemi ... 61

ġekil 90: Kapağı ve çivi kısmı tamamlanmıĢ burma ... 62

ġekil 91: Tarama (Darama) kalemi ... 62

ġekil 92: Tarama kalemi ile kenar süslemelerinin yapımı ... 63

ġekil 93: El kalemi ... 64

ġekil 94: El kalemi ile bitkisel motifin iĢlenmesi ... 64

ġekil 95: Burmanın üst kapak süslemeleri ... 65

ġekil 96: TıraĢ kalemi ... 65

ġekil 97: TıraĢ kalemi ile motifin etrafının iĢlenmesi ... 66

ġekil 98: Malafaya takılan bileziğin tokmakla dövülmesi ... 66

(14)

xii

(15)

BÖLÜM I

GĠRĠġ

1.1. Problem Durumu

Ġnsanlar, ihtiyaçlarını karĢılamak, örtünmek, korunmak ve yaĢam Ģartlarını iyileĢtirmek için el sanatlarının ilk örneklerini vermiĢlerdir. El sanatları; bulunduğu dönemin ihtiyaçlarına ve doğa Ģartlarına bağlı olarak da geliĢim göstermiĢtir.

El sanatları, kiĢilerin bilgi ve becerisine dayanan, ananevi karakteri olan, ekonomik değer taĢıyan kiĢisel ya da küçük çaplı iĢletmelerin gerçekleĢtirdiği üretim Ģeklidir (ġahin, 1997: 395).

Ġnsanoğlunun var olduğu tarihten günümüze kadar uygarlık el sanatları ile iç içe yaĢamaktadır. Genel anlamda düĢünülürse insan, yiyecek, barınma, avlanma, giyecek, süsleme, eğlence vb. gereksinimlerini karĢılarken hep el sanatlarından ve onun ürünlerinden yararlanmıĢtır. Yine insan ilk var olduğu günden bu yana her gittiği ve egemenlik kurduğu yere en basitinden, en karmaĢık ve gösteriĢlisine kadar el sanatlarını ve bu sanatlara iliĢkin kültürünü de birlikte taĢımıĢtır (Arlı, 1981: 41).

Ġnsanların günlük gereksinimlerini karĢılayabilmek için daha çok süsleme, dekorasyon ve fayda sağlama amacıyla yapılan el sanatları ürünleri, bireyin yaratıcı yeteneği ile toplumun karakterini yansıtarak milli sanat zevkini ortaya koymuĢtur (Öztürk, 1994: 29).

Türkler; Orta Asya bozkırlarından baĢlayarak günümüze kadar gelen bu sanat zenginliği içinde ellerinin becerisini, gözlerinin zevkini ve emeklerinin hakkı ile medeniyet tarihine imza koymuĢ, Türklerin Ġslamiyet‟i kabul etmesi ile derin bir ruh zenginliği içinde daha da geliĢmiĢ ve zirveye çıkmıĢtır (Derman, 2005).

Türklerin geçmiĢten günümüze getirdiği kültürel değerler el sanatlarına ürün zenginliği olarak yansımıĢtır. Bu ürün zenginliği ham maddelerine göre sınıflandırılmıĢtır. Bu sınıflandırma; ham maddesi lif, ahĢap, taĢ, toprak, maden, cam, deri ve hayvansal atıklar, kabuk, saz, ince dal ve sap olan el sanatlarıdır.

Ham maddesi maden olan el sanatları da diğer sanatlar içerisinde geçmiĢten günümüze önemli geliĢim göstermiĢ sanatlarımız arasında yer almaktadır.

(16)

Bütün sanatların temelini oluĢturan el sanatları içerisinde yer alan maden sanatları önemini kaybetmeden, geçmiĢten beslenerek bugüne kadar gelmiĢtir. Türklerin tarihinde, birbirinden güzel örnekler verdiği sanat dalları arasında yer alan maden sanatı ve kuyumculuk önemli bir yere sahiptir. Dayanıklı ve Ģekil verilebilir olması, verilen Ģekli iyi muhafaza etmesi, yenilenebilir ve onarılabilir olması diğer materyallere oranla madenlere büyük üstünlük sağlamıĢtır (Büyükyazıcı, 2008: 2).

Türk maden sanatına ait en eski örnekler Büyük Hun devrinden itibaren karĢımıza çıkmaya baĢlar. (M.Ö. 4-5. y.y.). Günümüze kadar devamlı bir geliĢme geçiren bu sanat kolu, değiĢik coğrafi bölgelerde teknik ve süsleme nitelikleri bakımından farklı özellikler gösterir (Kerametli, 1974:115).

Türk maden sanatı, Orta Asya‟dan Karahanlı ve Gaznenelilere, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklularına uzanan süreçte, çeĢitli kültürlerin sanatlarıyla karıĢarak, yeni boyutlara ulaĢmıĢtır. Bu geliĢme, Beylikler ve Osmanlı döneminde hızını ve geniĢliğini arttırarak sürmüĢ ve maden sanatı Osmanlı Döneminde doruğa ulaĢmıĢtır (Sözen, 1998: 44).

Türk maden sanatı içerisinde kuyumculuk ayrı bir öneme sahiptir. Altın, gümüĢ, değerli taĢların yapım ve süsleme tekniklerini kullanılması ile oluĢan kuyumculuk günümüzde olduğu gibi geçmiĢte de çok uğraĢılmıĢtır. Tarih içerisinde üstün örneklerin verildiği kuyumculukta yöresel özellik taĢıyan takılar ön sıralarda gelmektedir.

Ġlkel toplumlardan günümüzdeki modern insana kadar tüm toplumların vazgeçemediği ortak özelliklerden biride takı kullanımıdır. Çoğunlukla kadınlar güzel görünmek duygusu ve inancı ile değerli bulduğu nesneleri, belirli bir düzenleme yaparak takmıĢtır. Süslenmek için de en ilkel Ģeklinden en geliĢmiĢ Ģekline kadar takılar yapılmıĢtır (Güler ve Büyükyazıcı, 2008: 623).

Takıları binlerce yıldır genellikle kadınlar tarafından daha zarif görünmek, korunmak gibi daha birçok amaçla kullanılmakla beraber erkeklerin de takı kullandığı görülmektedir. Kullanılan takılar, kiĢinin bulunduğu sosyal statüsünü ve kimliğini temsil etmektedir. Her yörenin kendine ait özelliklerini taĢıyan geçmiĢten günümüze kullanım ve yapım teknikleri değiĢmeden kullanılan geleneksel takıları, nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelmiĢtir.

Takılar; bölgelere, kullanım yerlerine, kullanılan tekniklere, gelenek ve göreneklere göre farklı özellikler göstermektedir.

DemirtaĢ (2010) takıyı “Yörelere özgü anlatım değerleri taĢıyan takılar; üretim süreçlerini içeren malzeme-tasarım dengesinin yanı sıra statü belirleyici sembolik anlatımla

(17)

birleĢtiğinde, geleneksel değerler barındıran özgün takı ürünleri olarak karĢımıza çıkmaktadır” Ģeklinde ifade etmektedir.

Kuyumculukta takı yapımında tarihte ve günümüzde altın kullanımı oldukça önemlidir.

Altın, saf halde bulunabilen, doğa koĢullarından etkilenmeyen, kolayca iĢlenebilen, dövülmeye ve haddelemeye elveriĢli soy metal grubunda yer alan değerli bir madendir. Bu özelliğinden dolayı insanoğlunun vazgeçemediği değerli bir maden olmuĢtur.

Altın hammadde olarak kullanılmasının yanında altın iĢlemeciliği de ülkemizde önemli bir yere sahiptir. Kullanım alanı oldukça geniĢ olan altın, Türkiye‟de kuyumculuk sektöründe geçmiĢte ve günümüzde ilk sıralarda yer almaktadır. KahramanmaraĢ‟ta kuyumculuk alanında Ġstanbul‟dan sonra ikinci sırayı almaktadır.

KahramanmaraĢ, kültürel değerlerine sahip çıkan ve kültürel değerlerini yaĢatan iller arasındadır. Ġl, geleneksel el sanatları alanında zengin bir geçmiĢe sahiptir. Kuyumculuk, ilde en önemli geleneksel el sanatları arasında yer almaktadır. Aynı zamanda KahramanmaraĢ‟a ait, yöreye özgü “MaraĢ burması” adı ile bilinen inĢaat çivileri yardımı ile örülen altın bilezikler geleneksel olarak üretilmeye az da olsa devam edilmektedir. Teknolojinin geliĢmesi ve buna bağlı olarak makineleĢmenin artması geleneksel olarak elde üretim yapan atölyelerin azalması, insanların gereksinimlerinin farklılaĢması, daha çok orta yaĢ üzerindeki kadınların almayı tercih etmesinden dolayı MaraĢ burmasının üretimi azalmıĢ fakat değerini kaybetmemiĢtir. Yörede bileziği olan kadınlar “Ölümlük, dirimlik” Ģeklinde ifade ettikleri MaraĢ burmasını tek ve ya çift olarak kullanmaktadır.

MaraĢ burması ile ilgili daha önce yapılmıĢ bir araĢtırmanın bulunamaması araĢtırma konusu olarak seçilmesinde önemli bir neden oluĢturmaktadır. Aynı zamanda KahramanmaraĢ il merkezinde geleneksel olarak el üretiminin az sayıda usta tarafından sürdürülmeye çalıĢılması, teknolojinin geliĢmesi ile birlikte el üretimine olan ilginin azalması, daha önce usta-çırak iliĢkisi ile nesilden nesile aktarılan sanatlara çırak bulunamaması nedeniyle geleceğe aktarılmasında önümüzdeki yıllarda yaĢanacak sıkıntılar, geleneksel yapım ve süsleme tekniklerinin belgelenmesi ve kaybolma tehlikesine karĢı önlem alınması düĢüncesi ile “KahramanmaraĢ Ġli Geleneksel Takılarından MaraĢ Burması Üzerine Bir AraĢtırma” problem olarak ele alınmıĢtır.

1.2. AraĢtırmanın Amacı

Bu araĢtırmanın genel amacı; KahramanmaraĢ ili geleneksel takılarından olan MaraĢ burmasının geleneksel yapımı ve süsleme tekniklerini, kullanılan araçların özelliklerini

(18)

bilimsel olarak araĢtırmak ve elde edilen bilgileri belgelendirmektir. Bu bağlamda belgelendirilen bilgilerin alana katkı sağlaması da amaçlanmaktadır. Bu genel amaç doğrultusunda aĢağıdaki sorulara yanıt aranacaktır.

MaraĢ burması yapımını gerçekleĢtiren ustaların demografik özellikleri nelerdir? MaraĢ burması yapımında kullanılan araçlar nelerdir?

MaraĢ burması yapım teknikleri nelerdir? MaraĢ burması süsleme teknikleri nelerdir?

1.3. AraĢtırmanın Önemi

Bir kültür öğesi olarak “el sanatları” o toplumun yaĢam seviyesinin ve zekasının bir göstergesidir. Daha genel anlamda bir toplumun, kuĢaktan kuĢağa aktarılmaya değer sosyal yaĢam tarzları ve simgeler bütünüdür. Bu yüzden “el sanatları” bir toplumun yüzyıllar boyu süregelen, kuĢaktan kuĢağa aktarılan, gelenekler ile devam eden en önemli değerleridir. El sanatları tarihtir, o toplumun uygarlık ve zekasının, yaĢadığı çağda ulaĢtığı seviyenin göstergesidir (Sürür ve Sürür, 1994).

El sanatlarımız her dönemde önemini korumuĢ ve özelliklerini kaybetmeden geleceğe aktarmaya değer bulunmuĢtur. El sanatları alanında verilen ürünler tarihi belgeler niteliktedir. Tarihi belgeler nitelikte ki ürünler, o dönemin insanlarının duygu ve düĢüncelerini; gelenek ve göreneklerini, yaĢam koĢullarını ve inanıĢlarını ortaya koymuĢtur. Bu anlamda da geleneksel el sanatları, kültürel dokunun yapı taĢları olmaktadır. GeçmiĢten günümüze ve geleceğe aktarılması açısından önem taĢımaktadır.

GeçmiĢten günümüze ulaĢan kültür mirası olan geleneksel el sanatları, ülkemizin geçmiĢine ve kültürüne tanıklık eden belgelerdir. Köklü bir geçmiĢe ve kültüre sahip Anadolu El Sanatları tarihi incelendiğinde üstün nitelikte ürünlerin yapılmıĢ olduğu görülmektedir (Alparslan, 2010: 114).

Üstün nitelikte ürünlerin yapılmıĢ olduğu illerden birisi de KahramanmaraĢ‟tır. Birçok medeniyete ev sahipliği yapması ve el sanatları alanında birçok zenginliğe sahip olması nedeniyle araĢtırmanın konusu olarak seçilmiĢtir.

KahramanmaraĢ ilinin daha önce incelenmemiĢ olan, zarif ve ince iĢçilik ürünü olan geleneksel takılarından MaraĢ burmasının incelenerek ortaya çıkarılması önemlidir. KahramanmaraĢ ili el sanatları bakımından zengindir. Bu el sanatları arasında geleneksel olarak kullanılan ve az da olsa üretimi geleneksel olarak sürdürülen takılardan MaraĢ burmasının incelenerek ortaya çıkarılması önemlidir.

(19)

Bu çalıĢma MaraĢ burmasının üretim Ģeklini, kullanılan araçlar, ham madde, teknik ve motif özelliklerini belgeler niteliktedir. Daha sonra yapılacak çalıĢmalara kaynak oluĢturması ve gelecek kuĢaklara aktarılması açısından da önemlidir.

Bu araĢtırma ile MaraĢ burması olarak adlandırılan altın bileziğin geleneksel üretiminin azalması nedeni ile belgelenmesi, geleneksel özelliklerinin bozulmadan tanıtılması önemlidir. Bu nedenlerle kültür değerlerimizin kaybolmasını önlemek amacıyla kuyumculuk sanatına, bu alanda yapılacak çalıĢmalara katkı sağlayacağı düĢünülmektedir.

1.4. Varsayımlar

Bu araĢtırmanın temelinde aĢağıdaki varsayımlar yer almaktadır.

1. AraĢtırma için seçilen örneklem grubu evreni temsil etmede yeterlidir. 2. AraĢtırmada baĢvurulan kaynaklar geçerli ve güvenilir niteliktedir.

3. AraĢtırmada kullanılan anketin içeriği araĢtırmaya hizmet eder niteliktedir.

4. Veri çözümlemede kullanılan istatistiksel yöntemler konuyu açıklamada yeterlidir.

1.5. AraĢtırmanın Sınırlılıkları

1. Bu araĢtırmada KahramanmaraĢ il merkezinde geleneksel MaraĢ burması yapımı ile uğraĢan ustalar ile sınırlıdır.

2. Yapılan araĢtırma bu alanda yazılı kaynaklardan elde edilen bilgiler ile sınırlıdır. 3. KahramanmaraĢ il merkezinde KahramanmaraĢ Burması‟nın teknik, motif, malzeme ve diğer özelliklerinin yanı sıra kuyumcu atölyesinde ve kuyumcu dükkanlarında çalıĢanlara uygulanan anket formlarından elde edilen bilgiler ile sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Altın: Saf halde bulunabilen, doğa koĢullarından etkilenmeyen, kolayca iĢlenebilen, dövülmeye ve haddelemeye elveriĢli soy metal grubunda yer alan değerli bir madendir.

Amyant Levha: Altın objelerin üzerine konularak tavlama ve kaynak iĢleminin yapıldığı asbestten imal edilmiĢ dikdörtgen veya kare Ģeklindeki taĢlardır (Özer, Büyükboğa ve Altay, 2004:144, Ayter, 1996: 187, Kaplan, 2004: 79).

Astar: Kalıp, külçe madenin levha durumuna getirilmiĢ biçimi (Kaplan, 2004: 80). Ayar Zımbaları: Madene delik açmada kullanılan araçlara zımba denir (KuĢoğlu, 1994: 167).

(20)

Burma Çukurlama Çubuğu: AhĢaptan yapılan alt kısmına göre üst kısmı daha ince ve alt kısmı oval olan yüzeyi metal ile kaplanmıĢ alettir.

Burma Çukurlama Tahtası: Üzerinde çeĢitli büyüklükte çukurları olan ahĢaptan yapıĢmıĢ alettir.

Boraks (Tenikel): Kaynak yaparken alevin hararetini arttırmak ve kaynak bölgesini temizleyerek sürüldüğü yerde altının yürümesini sağlayan toz ya da sulandırılmıĢ kuyumcu tozudur (Ayter, 1996: 188, Özer ve diğerleri: 144, KuĢoğlu, 1994: 35).

Çekiç: Eskiden külçenin levha haline getirilmesinde, bugün ise altın astarının bir örs üzerinde biçimlenmesi ve her türlü tekniğin uygulanmasında baĢlıca kullanılan alet (KuĢoğlu, 1994: 42).

Çiftler: Cımbıza benzeyen, parçaları, ilave kaynak metallerini, çok küçük ve değerli taĢ ve benzeri nesneleri zedelemeden tutmaya yarayan çelikten yapılmıĢ alettir. (KuĢoğlu, 1994: 43, Özer ve diğerleri, 2004: 86).

Çivi: Ġki Ģeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, baĢlı, metal veya ağaçtan yapılmıĢ ufak çubuk, mıh (www.tdk.gov.tr).

DiĢli: Elmas haddeden tel çekmek için kullanılan araçtır.

Eğe: Üzerinde kesici diĢler yardımıyla parçanın istenilen biçim ve ölçüye getirilmesine, yüzeyleri düzeltmeye yarayan takımlara eğe denir (Vitiello 1995: 101, Özer ve diğerleri, 2004: 59).

Güverse: Altın, gümüĢ, pirinç vb. metallerden yapılan küçük küresel parçacıklar (Özer ve diğerleri, 2004: 145)

Haddeler: Külçe madenden tel elde etmek için kullanılan iki veya daha fazla, Ģekilli veya düz yüzeyli merdaneden oluĢan, üstünde geniĢten dara doğru sıralanmıĢ delikleri olan demirlerdir. (KuĢoğlu, 1994: 69, Vitiello, 1995: 123).

Kalem: Altın ya da gümüĢ levha üzerine yapılan çizim, süsleme, kakma vb. iĢçiliklerin yapılmasında kullanılan ahĢap saplı, çelikten değiĢik sivri uçları olan çubuk Ģeklindeki araçlardır (Kaplan, 2004: 90, KuĢoğlu, 1994: 84).

Kalıp Demirleri (Lama): MaraĢ Burma örüm iĢlemi bittikten sonra örgünün düzgünlüğünü sağlamak için kullanılan çeĢitli boy ve kalınlıktaki demirden yapılmıĢ bir araçlardır.

Kalıp Kütüğü: Çivilerle örülmüĢ burmanın, kalıplama aĢamasının üzerinde yapıldığı, ayak ve gövdeden oluĢan, tabure üzerine oturtulmuĢ çınar ağacından yapılmıĢ yuvarlak ahĢap araçtır.

(21)

Kargaburun: Bir teli veya levhayı tutmak, çekmek ve eğelemek için kullanılan, uçlarının Ģekilleri kullanım alanlarına göre farklılık gösteren araçlardır (Vitiello, 1995: 104).

Kollu Baskı Makinası: Astarların düzeltilmesi, bükülmesi veya kalıplar yardımıyla değiĢik Ģekiller elde edilmesinde kullanılan araçtır (Özer ve diğerleri, 2004: 6).

Kuyum: Değerli metal ve taĢlardan yapılan süs eĢyası (www.tdk.gov.tr).

Kuyumculuk: Kuyumculuk değerli metal ve taĢları kullanarak takı ve süs eĢyası yapma sanatıdır (Aras, 1996).

Kuyumcu Tezgahı: Kuyumcu ustasının rahatça çalıĢabileceği, üzerinde tesviye kaynak, markalama gibi iĢlemleri gerçekleĢtirdiği, gürgen gibi sağlam ahĢap malzemesinden yapılan tezgahlardır (Özer ve diğerleri, 2004: 2).

Makaslar: Kuyumculukta tel, kaynak ve astarın kesilmesinde kullanılan değiĢik boy ve çeĢitteki araçlardır.

Malafa: Metal veya ahĢaptan konik biçimde yapılan düzeltme aparatıdır (Büyükyazıcı, 2008: 73).

MaĢa: Eritilen madenlerin bir yerden baĢka bir yere aktarılmasında potaları veya madenleri tutmaya yarayan iki kollu metal araçlardır.

Matkap: Uç kısmına takılan çeĢitli kalınlıktaki çelik burguları ile her cins malzemede istenilen kalınlıkta delikler açmak için kullanılan alettir (Kaplan, 2004: 94).

Mengene: Üzerine geçici olarak iĢ parçası bağlanan, biri sabit biri hareketli çeneleri bulanan alettir (Özer ve diğerleri, 2004: 225).

Mikron: Astar ve tellerin inceliğini belirlemek için kullanılan kalınlık ölçü birimidir (KuĢoğlu, 2006: 111).

Milyem: 24 ayar altının 1000 milyem olduğu düĢünülerek altın alaĢımlarının bu değere göre tespitidir (Ayter, 1996:191).

Mikrometre: Kuyumculukta tel, levha vb. kalınlıkları ölçmeye yarayan bir araçtır. Ġki kısımdan oluĢmaktadır. Bir tanesi bir ucu sabit olan “U” Ģeklinde olup, diğeri mikrometrik bir vidanın hareket ettiği bir çubuktur. Ucu düzdür. Vidanın gövdesi, vidanın adımını gösterir. Genelde bir adım 1mm‟dir. Bu sayede mm‟nin % 1 ölçülmektedir (Vitiello, 1995: 49).

Motif: Genel olarak güzel sanatların her kolunda kompozisyonun esasını teĢkil eden öğe (Turani, 1998)

Örs: Dövücülükte altın külçe ve gümüĢ astar durumuna konduğu geniĢ yüzeyli demir alet (KuĢoğlu, 1994: 122).

Parlatma Makinası: BitmiĢ haldeki ürünü temizlemek ve vitrin öncesi son iĢlemleri yapmak için kullanılan makinalardır (Özer ve diğerleri, 2004: 10).

(22)

Pense: Parçaların tutulması, bükülmesi, düzeltilmesi gibi iĢlemlerde kullanılan el takımlarıdır. Penselerin parçaları iyi kavrayabilmesi için ağız kısımları diĢli olarak yapılmıĢtır. Kullanıldıkları yerlere göre düz ve paralel ağızlı penseler bulunmaktadır (Özer ve diğerleri, 2004).

Pota: Yüksek dereceli ısılara dayanıklı maddelerden yapılan ve içinde altın, gümüĢ vb. maden filizlerinin, maden artıklarının ve maden karıĢımlarının eritildiği kaptır (KuĢoğlu, 1994: 127).

Ramat: Kuyumcu atölyelerinde imalat sırasında uçuĢarak ya da çeĢitli yollarla yere düĢen değerli metal atıklarının, atölye zeminindeki ızgaraların arasında yer alan diğer değersiz atıklardan arındırılarak yeniden kullanıma geçirilmesi iĢlemlerinin yapılmasıdır. Bu iĢi yapan kiĢiye ramatçı denmektedir. Bu atıklar haftada ya da ayda bir toplanıp tenekelere konur ve ramatçılara gönderilir (KuĢoğlu, 1994: 128, Özer ve diğerleri, 2004: 1).

Sargılık: MenteĢe elde etmek için matkabın ucuna takılan metal ve düz parçadır. Silindirler: Üzerinde dönen merdaneler yardımıyla tel ve astarları istenilen inceliğe getirilen ve Ģekillendirilen araçlardır. Oluklu ve düz olmak üzere iki çeĢittir (Enginova, 1990: 70).

ġalome: SıvılaĢtırılmıĢ gaz ile çalıĢan bir ısıtma aletidir. Bu aletin değiĢik ağızları vardır. Metallerin tavlamasından kaynak yapımına kadar her türlü yakma ısıtma iĢlemlerinde kullanılmaktadır (KuĢoğlu, 1994: 141).

ġeytani: Çivinin düĢmemesi için menteĢe içine yerleĢtirilen astardan kesilen altın parçasıdır.

ġide: EritilmiĢ metallere külçe, levha, astar ve tel Ģeklini vermek için üretilmiĢ çelik ya da pik kalıplardır.

Takı: Vücudun çeĢitli yerlerine takılan farklı malzeme ve tekniklerle, çeĢitli biçimlerde yapılmıĢ süs eĢyalarıdır.

Tavlama: Altın, gümüĢ gibi metallerin ısınarak yumuĢaması ve iç gerginliğinin alınması iĢlemidir (Özer ve diğerleri, 2004: 147, Ayter, 1996:193).

Yön Verme Demiri: MaraĢ burmasının örüm iĢlemi bittikten sonra örgünün düzeltilmesine yarayan, çekiç yardımı ile lama demirlerinin aynı yönde gitmesini ve lama demirlerini alttan ve üstten sıkıĢtıran yaklaĢık 2 cm geniĢliğinde 10 cm uzunluğunda demirden yapılmıĢ bir araçtır.

(23)

1.7. Ġlgili AraĢtırmalar

Aslan (2009), “Kars, Ardahan, Iğdır Ġllerinde bulunan Geleneksel Kadın Takılarının Ġncelenmesi” adlı yüksek lisans tezinde; takı hakkında genel bilgiler, takı çeĢitleri, takı yapımında kullanılan araç-gereç ve teknik özellikleri, maden sanatları ele alınmıĢtır.

CoĢkun (2010), “Konya Ġli Ġnce Minare Medresesi Müzesi‟nde Bulunan Motiflerin ÇağdaĢ Takı Tekniklerinde Uygulanması” adlı yüksek lisans tezinde; Geleneksel Türk El Sanatlarında kullanılan motiflerin çağdaĢ takı teknikleri ile birleĢtirilip, takılara uygulanmasını incelemiĢtir.

Bodur (1987), “Türk Maden Sanatı” isimli çalıĢmasında maden sanatının ilk örnekleri ve tarihsel geliĢimi ayrıntılarıyla vermiĢ olan eser, Türkçe ve Ġngilizce olarak yazılmıĢtır.

Büyükyazıcı (2008), “Trabzon Ġlinde Altın ve GümüĢ ĠĢlemeciliği” adlı doktora tezinde; kuyumculuğun tarihi, kullanılan hammaddeler, kuyumculuk teknikleri, takı çeĢitleri, kullanılan araç-gereçler, takı yapım teknikleri ve aĢamaları, Trabzon‟un tarihsel geliĢimi, Trabzon‟da üretilen takılar ve bu takıların özellikleri gibi konuları kapsamlı olarak ele almıĢ ve bu konularla ilgili yorumlar getirmiĢtir.

Er (2007), “Ankara Ġl Merkezinde Pazarlanan Geleneksel Keçe ve KumaĢ Takıların Dekoratif Sanatlar Açısından Ġncelenmesi” adlı yüksek lisans tezinde takı hakkında genel bilgi, takının tarihi geliĢimi, toplumlarda takının önemi ve yeri, Türklerde geleneksel takılar, takının materyallerine ve kullanım yerlerine göre sınıflandırılması, keçe ve kumaĢ takılar, keçe ve kumaĢ takıların günümüzdeki yeri ve özellikleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı DÖSĠM hakkında genel bilgilere yer vermiĢtir.

Eruz (1993), “KonuĢan Maden” isimli çalıĢmada, madeni eserlerin eski devirlerde yapımı ve süsleme tekniklerini belirlemiĢtir.

Hınıslıoğlu (2009), “Erzurum Ġlinde Günümüzde Üretilen Takıların Ġncelenmesi” adlı yüksek lisans tezinde; Erzurum ilindeki takı kavramının, tarihsel süreçten günümüze kadar geçirdiği kimlik evleri ele alınarak, takı kültürünün, tasarım, kullanım, teknik ve pazar araĢtırması yapılmıĢtır. Bölgede üretilen takıların tasarım, motif, süsleme ve kompozisyon özellikleri, kullanılan hammadde ve teknikler incelenmiĢtir.

(24)

Konak (2001), “Erzurum‟da Kuyumculuk ve Sorunları” adlı yüksek lisans tezinde Erzurum kuyumcu atölyelerinde uygulanan teknikler, süsleme özellikleri, malzeme kalitesi ve teknik donanımlar incelenmiĢtir.

Sokullu (2003),“Antik Dönem Ege Kültüründe Takı Sanatı-Ġzmir Arkeoloji Müzesi Takı Koleksiyonundan Örnekler” adlı yüksek lisans tezinde; Antik Çağ takılarının, Ege kültürlerindeki oluĢumları, kültürler arası etkileĢimlerin takılara teknik, malzeme ve form açısından yansımaları, Antik Çağ dönemlerinde oluĢan takı koleksiyonları incelenmiĢtir.

ġentürk (2007), “Anadolu Takılarındaki Motifler Ġle Tunus Takılarındaki Motiflerin Ġncelenmesi” adlı yüksek lisans tezinde; 50 adet Anadolu ve 25 adet Tunus kadın takılarında kullanılan süsleme teknikleri, takı motifleri ve kompozisyon özellikleri incelenmiĢtir.

Yılmaz (2008), “Beypazarı Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Programının Ġncelenmesi” adlı yüksek lisans tezinde; eğitim, program geliĢtirme, mesleki ve teknik eğitim tanımlarını, özelliklerini ve geliĢimini; maden sanatını, hammaddeleri, ürün yapım tekniklerini, kuyumculuk sanatı ve tarihsel geliĢimi, kullanılan araç-gereçleri açıklamıĢtır. Beypazarı ilçesinin tanıtımını ve Beypazarı Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu‟nun Kuyumculuk ve Takı Tasarımı programını incelemiĢtir.

(25)

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. KahramanmaraĢ Ġli Hakkında Genel Bilgi

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan KahramanmaraĢ, bu özelliği ile Mezopotamya‟yı Kapadokya‟ya ve Anadolu‟nun diğer yerleĢim yerlerini birbirine bağlayan bir kavĢakta yer almaktadır. Türkiye‟nin 11. büyük ilidir. Ġl; Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin birleĢtiği yerde bulunmaktadır. Batısında Adana, güneybatısında Osmaniye, güney ve güneydoğusunda Gaziantep, doğusunda Adıyaman, kuzeydoğusunda Malatya, kuzeyinde Sivas, kuzeybatısında Kayseri yer almaktadır (KahramanmaraĢ Ġl Valiliği, 2008; 8).

Nüfusu 1.037.491, kent merkez nüfusu 384.953‟tür. Kent merkezinin deniz

seviyesinden yüksekliği 568 metre olup yüzölçümü 14.346 km2‟dir

(www.kahramanmaras.gov.tr).

Güneybatısını Nur Dağları‟nın uzantılarının kapladığı ilde diğer önemli yükseltiler Berit, Engizek, Binboğa, Delihöbek ve Ahır Dağları‟dır. KahramanmaraĢ, Elbistan ve Göksun Ovaları ilin önemli ovaları olup, Ceyhan Nehri ile Aksu Çayı önemli akarsularıdır (www.kahramanmaras.gov.tr).

(26)

Ġl coğrafi konumu nedeni ile farklı iklim özellikleri ile iç içedir. Merkezde Akdeniz iklimi görülürken kuzey ilçelerinde karasal iklim görülmektedir. Ġlde yazlar sıcak, kıĢlar soğuk geçmektedir.

1980‟lerin baĢından itibaren yükselen sanayi hamlesi ile KahramanmaraĢ bugün üretim kapasitesi, istihdama sağladığı katkı ve ihracat rakamlarıyla Türkiye‟nin güçlü bir sanayi kenti olmayı baĢarmıĢtır. BaĢta tekstil, çelik mutfak eĢyaları, tarım, kuyumculuk, enerji ve gıda olmak üzere 35 sektörde 2009 yılında 1,6 milyar dolarlık milli gelir üretmiĢtir. Türkiye‟de ekonomik büyüklük açısından 22. sırada yer almaktadır (KahramanmaraĢ Belediyesi ve KahramanmaraĢ Valiliği: 2008).

Ġpek yolu ve Baharat yolu üzerinde kurulmuĢ olan KahramanmaraĢ, 4000 yıllık tarihi ile önemli bir yerleĢim merkezi olmasından dolayı turizmin geliĢmesi ile kent yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilmektedir.

2.1.1. KahramanmaraĢ Ġlinin Tarihi

KahramanmaraĢ tarih boyunca Hititler, Asurlar, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar ve Selçuklular arasında el değiĢtirmiĢtir. Bunlar arasında özellikle Hititler ve Bizanslılar Dönemi‟nde önemli bir merkez konumuna gelmiĢtir. Bölgede, uzun yıllar boyunca Emeviler, Abbasiler, Selçuklular ve Memluklular hüküm sürmüĢtür. Yavuz Sultan Selim, MaraĢ‟ı 1514 Çaldıran SavaĢı‟ndan sonra, Osmanlı Devleti topraklarına katarak Dulkadir Beyliği‟ni (1339-1521) kurmuĢtur (Türk Kültürünü, 1992: 302 ).Dulkadir Beyliği iki yüzyıla yakın bir zaman devam etmiĢ ve MaraĢ bu beyliğin merkezi olmuĢtur. Üç yüz yıl kadar da Osmanlı devletinin eyaleti olarak kalmıĢtır. Birinci Dünya SavaĢı‟ndan sonra Ġngilizler MaraĢ‟ı iĢgal etmiĢler ve Fransızlara vermiĢlerdir. 11 ġubat 1920‟de MaraĢ düĢman iĢgalinden kurtulmuĢtur (KahramanmaraĢ Valiliği, 2008: 11).

2.1.2. MaraĢ Adının Kaynağı

MaraĢ adı: Hitit yazıtlarından ve tarihçi Heredot‟un aktardığı bilgilerden, yöreye hükmeden Maraj adlı Hitit komutanlarından dolayı Ģehre Maraj adının verildiğini öğreniyoruz. MaraĢ‟ın adının Hititlerden geldiğini doğrulayan Asur kaynaklarında bu Ģehrin adı Markaji Ģeklinde geçiyor. Asur krallarından Sargon‟un döneminde ise Ģehrin adının Gurgum olduğunu Boğazköy yazıtlarından öğreniyoruz. M.S. I. yüzyıl da ise Roma Ġmparatorluğu bölgeyi ele geçirmiĢ ve ismi Germenika olarak değiĢtirilmiĢtir. Bizans Ġmparatorluğu Dönemi‟nde de bu adla anılan Ģehir Müslümanlar tarafından fethedilince özgün

(27)

adına dönüĢ yapmıĢtır. Ancak Arap alfabesinde “j” harfi olmadığından Mer‟aĢ Ģeklinde söylenmiĢtir. Bunların yanında MaraĢ adının Arapça “zelzele-titreme” anlamına gelen “Re‟aĢa” fiilinden türeyerek “Mer‟aĢ” olduğu da düĢünülmektedir. Kent, Dulkadiroğulları Beyliği‟nin döneminde ise Zülkadir Ģeklinde de adlandırılmaktadır (KahramanmaraĢ Valiliği: 2008; 10).

Dünyanın sayılı madalyalı Ģehirlerinden biri olan MaraĢ‟a KurtuluĢ SavaĢı sırasında halkın gösterdiği direniĢten dolayı 7 ġubat 1973‟de TBMM tarafından kahramanlık unvanı verilerek adı KahramanmaraĢ olarak değiĢtirilmiĢtir (KahramanmaraĢ Valiliği: 2008: 12). 2.1.3. KahramanmaraĢ Ġlinin El Sanatları

Dival (MaraĢ) ĠĢi: KahramanmaraĢ‟a has bir iĢleme sanatıdır. Sim sırma iĢlemeciliğini kadife elbise, kadife yastık, yatak örtüleri, seccadeler üzerine yapılan el iĢçiliği olarak değerlendirilmektedir (KahramanmaraĢ Valiliği: 2008: 134).

Ağaç Oymacılığı: Orman ürünlerine bağlı olarak geliĢen oymacılık sanatı yörede yüzyıllardır süregelmektedir. Ağaç oymacılığı için özelikle ceviz, kavak, gürgen gibi ağaçlar tercih edilmektedir. Ürünler genellikle çeyiz sandığı, mücevher kutuları, sehpa takımlarıdır. Bu ürünler genellikle Ģehir dıĢına satıldığından KahramanmaraĢ ekonomisine katkısı bulunmaktadır (KahramanmaraĢ Valiliği: 2008: 134).

Deri ĠĢlemeciliği-KöĢkerlik: Deri iĢlemeciliğinin KahramanmaraĢ‟taki yerel adı köĢkerliktir. Giyim eĢyalarından hayvan koĢum takımlarına kadar, yaygın bir kullanım alanı vardır (KahramanmaraĢ Valiliği: 2008: 135).

Bakırcılık: Bakır atölyelerinde üretilen kazan, leğen, hamam leğeni, kulplu tas, tencere, aĢurelik ve bakraç gibi geleneksel kap çeĢitleri üretilip Türkiye‟nin birçok yöresine satılmaktadır (KahramanmaraĢ Valiliği: 2008: 135).

Kuyumculuk: KahramanmaraĢ‟ın en önemli el sanatlarından biri olan kuyumculuk Osmanlı Dönemine ve daha önceki beylikler dönemine dayanmaktadır (KahramanmaraĢ Valiliği: 2008: 134). KahramanmaraĢ‟ın önemli ustalarından Veli ZABUN da bu geliĢmeye dikkat çekerek “MaraĢ‟taki kuyumculuk çok eskidir ancak 1975‟den sonra büyük bir atılım yaptı ve Türkiye‟de söz sahibi oldu” diyerek görüĢlerini belirtmiĢtir (Karlıklı, 2004: 198).

Külekçilik: AhĢaptan yapılan ve içinde çeĢitli yiyeceklerin saklandığı kaplar külek olarak adlandırılmaktadır. Külek imalatı ile uğraĢanlara külekçi denilmektedir. Genellikle

(28)

daire biçiminde yapılan kapların imalatında kullanılan tahtalar önce ıslatılır, biçim verildikten sonra ısıtılarak kurutulmaktadır. Günümüzde de kullanılmaya devam edilmektedir (KahramanmaraĢ Valiliği: 2008: 136).

Bıçakçılık: Kent merkezine 32 km uzaklıkta bulunan Hartlap köyü bıçakçılığın en geliĢmiĢi olduğu yöredir. Köyde paslanmaz çelik ve normal çelik bıçaklar üretilmektedir. Önceleri demircilik ile uğraĢan kiĢilerin baĢlattığı bu el sanatı giderek yaygınlaĢmıĢtır. Gerek üretim kalitesinin daha da geliĢtirilmesi ve gerekse pazarlama imkanlarının artırılması amacıyla kooperatifleĢme çalıĢmaları sürdürülmektedir (KahramanmaraĢ Valiliği: 2008: 136).

Tarakçılık: Tahtadan yapılan ürünlerdir. Teknolojinin geliĢmesi ile birlikte kazançlarının düĢük olması nedeniyle tarakçılık sanatı yok olmak üzeredir (Dedeoğlu, 1996: 65).

2.2. Maden Sanatı ve Kuyumculuğun Tarihi

Maden sanatı Yakın ve Orta Doğuda M.Ö. 7 binden itibaren bilinmektedir. Ġslam medeniyeti maden sanatı ile M.S. 7. yüzyılda tanıĢmıĢtır. Bu tarihten itibaren metal iĢçiliği merkezleri kurularak devamlı geliĢen tekniklerle üretime hız kazandırılmıĢ ve zengin süslemelerle bezeli madeni eserler üretilmiĢtir. X. yüzyıldan sonra Ġslam Sanatına Türk etkisinin de katılması ile birlikte maden sanat yaĢamında canlanma görülmüĢtür (Bodur, 1997: 11, Sözen, 1998: 44).

Ġnsanoğlunun soyut düĢüncesinin ilk örneği olarak kabul edilen takılar, Paleotik dönemin sonlarından Neolitik dönemin baĢlarından itibaren, doğal çevre ile iliĢkisinde kendini koruyacağı, hayatını kolaylaĢtıracağı ve avında bereket getireceği düĢüncesi ile yapılmıĢtır. (Antik Dekor, 2001/01: 122, Meriçboyu, 2009: 16). Oldukça uzun bir dönemi kapsayan Neolitik Çağ‟da, insanlar çevrelerinden toplayıp Ģekillendirdikleri bu doğal malzemelerden baĢka bakır ve kurĢun gibi metalleri de takı yapımında kullanmaya baĢlamıĢlardır (Köroğlu, 2004: 15)

Anadolu toprakları üzerinde yaĢamıĢ kültürler ve Türkler maden sanatlarında baĢarılı çalıĢmalarla günümüze baĢarılarının sonuçlarından elde ettikleri eserler bırakmıĢlardır (Büyükyazıcı, 2008: 14).

Takı yapım ve tasarımında, Anadolu madenciliğinde bakır ve kalay karıĢımı olan bronzun keĢfi ile Tunç çağında büyük bir geliĢme olmuĢtur. Anadolu‟daki çok zengin takı

(29)

varlığı Troya ve Alacahöyük Kral Mezarları‟nda yapılan kazılarda bulunan örneklerle belirlenmektedir (Antik Dekor, 2001/01: 122, Köroğlu, 2004: 16, Yavlal, 2009: 64)

Bu dönemde Sümer kültürüne ait Ur kral mezarlarında çıkartılan zengin takılarda uygulanmıĢ olan filigre, granülasyon ve kabartma gibi bazı önemli kuyumculuk tekniklerinin en eski örneklerinin yanı sıra bazı takı formları da ticari iletiĢim ve göç yolları ile Anadolu‟ya ulaĢmıĢtır (Köroğlu, 2004: 18).

Eski Anadolu Krallıklarından Asur Ticaret Kolonileri döneminde Anadolu Kuzey Suriye ve Mezopotamya‟nın etkisi altında kalmıĢ ve bu etki takı sanatında farklı tekniklerin ortaya çıkmasında rol oynamıĢtır.

Hititler dönemimde altın ve bronzdan yapılan takıların yanı sıra mühürcükte önemlidir. Bu mühürler saray mensuplarının dıĢında ticaret ile uğraĢan halktan kadın ve erkeklerin de mühürleri bulunmaktadır (Köroğlu, 2004: 18, Yavlal, 2009: 64)

Demirin önceleri süs eĢyası sonraları da günlük yaĢamda araç gereç olduğu Demir Çağında, Doğu Anadolu‟ya yerleĢmiĢ olan Urartular Kuzey Mezopotamyalı Asurların etkisi altında kalmıĢlardır. Urartularda ve Friglerde yaygın olarak giysileri tutturmada kullanılan takılardan bir grubunu bronz ve gümüĢ fibulalar oluĢtururken diğer bir grubu ise madeni kemerler oluĢturmaktadır. HaĢhaĢ, kuĢ, aslan ve at baĢlı iğneler Urartu kuyumculuğunun ustalığını belgelemektedir. Friglerde ise dıĢa satımı yapılan döneme damgasını vuran tek takı ürünü fibulalardır (Köroğlu, 2004: 22).

Lidya uygarlığı, batı Anadolu kültür ve sanatının merkezi olmuĢ Helen ve Pers kültürleri ile yakın iliĢkiye girmiĢlerdir. Persler, Lidya uygarlığını ele geçirdikleri dönemde neredeyse Anadolu‟nun tamamına sahip olmuĢlardır. Bu dönemde iki önemli kuyumculuk üretimi yapan Sardes ve Çanakkale Boğazı üzerindeki Lampsakos (Lapseki) Perslerin egemenliğine girmiĢtir. Bu dönem takılarında sıkça kullanılan üçgen ve baklava gibi geometrik Ģekiller Perslerin dinsel inançları ile bağlantılı olduğu düĢünülmektedir.

Helenistik dönem olarak adlandırılan M.Ö. 4-1. yüzyıl Yunan kuyumculuğunun altın çağı olarak kabul edilmektedir. Halen uygarlığı döneminde takıyı genellikle kadınlar takmıĢlardır. Bu dönemde iri, gösteriĢli formlar, ince tasarımlar ve yarı değerli taĢlar, taĢ taklidi camlar kullanılmaya baĢlanmıĢtır (Antik Dekor, 2011/01: 122).

(30)

Roma dönemi takılarında özellikle M.S. 1.yüzyılda genel bir üslup birliği bulunmaktadır. Roma takıları Helenistik tarzın aksine sadelikleri ile ön plana çıkmaktadırlar. Stampa ve savat teknikleri ilk olarak bu dönemde ortaya çıkmıĢ ve bu zanaatı ileri bir noktaya taĢımıĢtır (Yavlal, 2009: 65).

Türk sanatının önemli bir kolu olarak geliĢen madeni eserler, Orta Asya‟dan günümüze tarihi derinliklerinde zengin çeĢitlilik sunmaktadır. Türk El Sanatlarında baĢlı baĢına bir sanat uygulama alanı halinde görülen madeni eserler her dönem ve bölgeyi temsil edecek kadar günümüze ulaĢamamıĢtır (Tunçel, 2011: 257).

Orta Asya‟dan baĢlayan bu geliĢim, Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları ile sürmüĢ ve Osmanlılara kadar uzanmıĢtır. Ġslam maden sanatı içinde Büyük Selçuklu dönemi, gerek yapım tekniği gerek biçim bakımından öncü tiplerin ortaya çıktığı bir durumdur (Sözen, 1998: 45).

Selçuklular, daha önce edindikleri maden iĢleme geleneğini yeni biçim ve tarzda zenginleĢtirirken Bizans toprakları ve Ġslam milletlerinin sahip oldukları gelenekleri bir tarafa bırakmayıp bu kültürler arasında dengeyi sağlayarak özgün eserler vermiĢlerdir (Türkoğlu, 1993: 14).

Selçuklu dönemi maden sanatı, Ġran‟dan Suriye, Mezopotamya ve Anadolu‟ya kadar uzanan, aynı teknikleri ve desenleri uygulayan geniĢ bir çevreye yayılmıĢtır (Sözen, 1998: 48) Büyük Selçuklu Devleti‟nin yıkılması ve Ġslam maden sanatının gerilemesinden sonra, Anadolu ve Balkanlar‟da Osmanlı Ġmparatorluğu yayılmaya baĢlamıĢtır. Osmanlı Devletinin kurulmasıyla Anadolu ve Balkanlar‟daki madenlerde yoğun bir faaliyet baĢlamıĢ ve bunun sonucunda Osmanlı devri maden sanatı doruk noktasına ulaĢmıĢtır (Tarih Boyunca Türklerde Altın, 2002: 85)

Osmanlılarda maden çok geniĢ kullanıma sahiptir. Her madenden her türlü eĢya yapılabilmiĢtir. Bunlar içerisinde tamamen kuyumculuk eseri olan süs eĢyaları sadece erkek ve kadınların takıları değildir. Bunlar; süslemeye yardımcı olan aynalar ve diğer aksesuarlardır (Türkoğlu, 1993: 29).

Osmanlı takılarının en önemli özelliği, Ġmparatorluğun çoğulcu yapısını yansıtan çeĢitli ve çok değiĢik parçaların yan yana kullanılmasının yanı sıra farklı tarza sahip, karĢıt renklerin de büyük bir uyumla kullanıldığı takılardır (Yavlal, 2009: 65).

(31)

GeçmiĢte takıları; antik takılar, baĢ takıları, taçlar, diademler, küpeler, saç takıları ve hızma, boyun takıları; kolyeler, pandantifler, boyunluklar, el-kol takıları; yüzükler, bilezikler, halhal, pazubent, giysi takıları; aplikler, iğneler, ölü takıları, ağız ve göz bantları, kulak tıkaçları olarak çeĢitlendirilmiĢtir (Bingöl, 1999: 33-37). Günümüzde de takılar adlarını insan vücudunda kullanım yerlerine göre; küpe, kolye, gerdanlık, bilezik, yüzük, yaka iğneleri, kemerler, halhallar, kol düğmeleri, saç tokaları vb. olarak almaktadır.

Bilezikler geçmiĢte de günümüzde de en fazla kullanılan takılar arasındadır. Türklerin kadın ve erkekte çok sevilen süs eĢyalarından biri olmuĢtur. Bileziklerin pek çok ayrı çeĢidi vardır. Anadolu‟da da bilezik Ģekillerini birbirinden ayırmak için çeĢitli ifadeler kullanılmıĢtır. Tellerin bükülmesi ile yapılan bileziklere burma, akıtmalı olanlara akarsu veya akıtma; dilimli bileziklere dılmıç, savatlara kabara; bir tel halinde olanlara Ģeve; boncuk dizilerine tor ya da yandım ve diğer bazı çeĢitlerine de yedek adı verilmiĢtir. Normal veya daha geniĢ bileziklere de kol bağı ve kolçak adı verildiği görülmüĢtür (Öğe, 1981: 257).

Takılar dönemlerinin ve yapıldığı bölgelerin kültürel özelliklerini yansıtmaktadır. Bu nedenle de oldukça önemlidirler. Bu takılar arasında bilezik çeĢitlerinden MaraĢ burması da geleneksel üretim Ģekli ile yerini almaktadır.

2.2.1. KahramanmaraĢ Ġli Geleneksel Takılarından MaraĢ Burması’nın GeliĢimi ve Günümüzdeki Durumu

KahramanmaraĢ Türkiye‟de Ġstanbul‟dan sonra altın merkezi olarak ikinci sırayı almaktadır. Ülkemizde ziynet eĢyası olarak kullanılan altının yaklaĢık % 25‟i, KahramanmaraĢ‟ta iĢlenmektedir (Ozan, 2001: 99).

KahramanmaraĢ‟ın kuyumculuk alanında günümüzde önemli iller arasında yer alması geçmiĢte de kuyumculuğun ileri olduğunu göstermektedir.

Kaynaklara, yöre halkına ve kuyumculuk ile uğraĢanlardan alınan bilgilere göre; KahramanmaraĢ‟ta kuyumculuk sanatının asırlar öncesine Zülkadiroğulları Beyliği‟ne (1339-1521) kadar dayandığı belirtilmekledir. Bunun en somut örneği olarak asırlar önce yapılan kuyumcular çarĢısı gösterilmektedir (Dedeoğlu, 1996: 64). MaraĢ burmasının yapımının Zülkadiroğulları Beyliği zamanına dayandığı kaynaklarda belirtilmekle birlikte ilk nerede ve ne zaman yapımına baĢlandığı konusunda kesin bir tarih verilememektedir.

KahramanmaraĢ Belediyesi, 2005 yılı faaliyet raporu ve Ġlin tanıtım kitabında KahramanmaraĢ kuyumculuğunun Osmanlı Dönemi ve daha önceki dönemlere dayandığı,

(32)

Zülkadiroğlu Beyliği zamanında iĢlenmekte olan ve günümüze kadar yapıla gelen MaraĢ burması, KahramanmaraĢ‟a özgülüğü vurgulanmaktadır. “MaraĢ burması” olarak adlandırılan bilezik adeta yöre kuyumculuğunun imzası gibidir.

MaraĢ burması, Prof. Dr. Zeki KuĢoğlu Ġlgi Dergisi‟nde yayınlanan “Türk Bilezikleri- bilekyüzüğü” makalesinde bileziklerin yapımındaki teknik uygulamaların “sanki bölgelerin alamet-i farikaları” olduğunu belirtmektedir. KahramanmaraĢ‟ın alamet-i farikası da MaraĢ burması Ģeklinde belirtmektedir (Karlıklı, 2004: 198).

KahramanmaraĢ‟ta el iĢçiliği ile çok zarif altın ziynet eĢyaları yapılmıĢtır ve günümüzde de devam etmektedir. KahramanmaraĢ‟ın altınlarının en önemli özelliği 22 ayar (916 milyem) olmasıdır. Ġlin en önemli üretimleri arasında olan, MaraĢ burması Türkiye‟de bilinen 22 ayar (100 gram) kalın bileziğidir (Dedeoğlu, 1996: 64).

MaraĢ burması, KahramanmaraĢ Ġl merkezinde altın iĢlemeciliği ile uğraĢan kuyumcuların atölyelerinde geleneksel yöntemler kullanılarak elde yapılmaktadır.

Kuyumcular ile yapılan görüĢmelerden elde edilen bilgilere göre, günümüzde geçmiĢte de olduğu gibi tercihe bağlı olarak tek kola veya iki kola birden takılarak kullanılmaktadır. MaraĢ burması geçmiĢte genç kızların gelin olmadan önce istedikleri ziynet eĢyası olurken günümüzde orta yaĢ ve orta yaĢ üzerindeki kadınların „Ölümlük dirimlik‟ diyerek aldıkları bilezikler olmuĢtur.

Kuyumculuk sektörünün KahramanmaraĢ‟ta geliĢmesi için KahramanmaraĢ Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından, Genç Ġstihdamın Desteklenmesi Hibe programı ile Altın Eller projesi hazırlanmıĢtır. Proje kapsamında 100 kiĢiye dokuz ay boyunca tasarım ve iĢleme konularında eğitim verilerek sektörde istihdam edilmeleri sağlanmıĢtır. Teorik bilgiler konusunda alanında uzman eğitmenler, uygulamalı eğitim kısmında ise deneyimli usta öğreticiler tarafından eğitim verilmiĢtir.

2.2.2. MaraĢ Burması Yapımında Kullanılan Araçlar

MaraĢ burması tel ve levha hazırlama, örgünün yapılması, burmanın kalıplanması, kapak, çivi, üst kapak yapımı, parlatılması aĢamalarından sonra ortaya çıkmaktadır. Bu aĢamaların yapımında birçok araç kullanılmaktadır. Yapım aĢamalarındaki sıralamaya göre araçlar Ģunlardır:

(33)

Potalar: Yüksek dereceli ısılara dayanıklı maddelerden yapılan ve içinde altın, gümüĢ v.b. maden filizlerinin, maden artıklarının ve maden karıĢımlarının eritildiği kaptır (KuĢoğlu, 1994: 127).

KahramanmaraĢ‟ta kuyumcu atölyelerinde farklı boy ve Ģekillerde toprak potalar kullanılmaktadır (ġekil 2). Yörede pota “puta” olarak ifade edilmektedir.

ġekil 2: Potalar

ġalome: SıvılaĢtırılmıĢ gaz ile çalıĢan bir ısıtma aletidir (ġekil 3). Bu aletin değiĢik boylarda ağızları bulunmaktadır. Metallerin tavlamasından kaynak yapımına kadar her türlü yakma ısıtma iĢlemlerinde kullanılmaktadır (KuĢoğlu, 1994: 141). Kuyumcu atölyelerinin vazgeçilmez araçlarından olan Ģalome, MaraĢ burmasının tel ve levha yapımının yanında kalıp, tavlama ve kaynak ile birleĢtirmede kullanılmaktadır.

(34)

ġide: EritilmiĢ metallere külçe, levha, astar ve tel Ģeklini vermek için üretilmiĢ çelik ya da pik kalıplardır (ġekil 4 ve ġekil 5). Kuyumcu atölyelerinde MaraĢ burması yapımında kullanılan altının tel ve levha olarak hazırlanmasında kullanılmaktadır. Yörede Ģide, “ılıca” olarak ifade edilmektedir.

ġekil 4: Astar Ģide (ılıca)

ġekil 5: Tel Ģide (ılıca)

MaĢa: Eritilen madenlerin bir yerden baĢka bir yere aktarılmasında potaları veya madenleri tutmaya yarayan iki kollu metal araçlardır (ġekil 6). KahramanmaraĢ‟ta kuyumcu atölyelerinde değiĢik uzunlukta, uçları düz ve değiĢik Ģekilli maĢalar kullanılmaktadır. Yörede maĢa “kıskaç” olarak ifade edilmektedir.

(a)

(b)

(35)

Silindirler: Üzerinde dönen merdaneler yardımıyla tel ve astarları istenilen inceliğe getirilen ve Ģekillendirilen araçlardır (ġekil 7). Oluklu ve düz olmak üzere iki çeĢittir (Enginova, 1990, 70).

ġekil 7: Tel çekme silindiri ve astar çekme silindiri

Haddeler: Külçe madenden tel elde etmek için kullanılan üzerinde geniĢten dara doğru sıralanmıĢ delikleri olan demirlerdir (ġekil 8), (KuĢoğlu, 1994: 99). Çubuk ve pul haddeler bulunmaktadır. Ġlk elmas haddeler 12. yüzyıla aittir. Tel ucu, çekiçle dövülerek delikten geçirilip, pensenin çeneleri arasına ulaĢması sağlanır ve çekmeye baĢlanır (Vitiello, 1995: 123). Haddelenen teller mikron cinsinden yazılmaktadır. KahramanmaraĢ‟ta kuyumcu atölyelerinde altın telleri istenilen mikrona getirmek için elmas haddeler kullanılmaktadır.

(36)

DiĢli: KahramanmaraĢ‟ta kullanılan elmas haddeden tel çekerken telleri tutmak için kullanılan araçtır (ġekil 9).

ġekil 9: DiĢli

Mikrometre: Kuyumculukta tel, levha vb. kalınlıkları ölçmeye yarayan bir araçtır. Ġki kısımdan oluĢmaktadır. Bir tanesi bir ucu sabit olan “U” Ģeklinde olup, diğeri mikrometrik bir vidanın hareket ettiği bir çubuktur. Ucu düzdür. Vidanın gövdesi, vidanın adımını gösterir. Genelde bir adım 1mm‟dir. Bu sayede mm‟nin %1 ölçülmektedir (ġekil 10), (Vitiello, 1995: 49).

ġekil 10: Mikrometre

Külçe Altın: ĠĢlenmemiĢ, ayarı belli olan değerli metal veya metal alaĢımıdır (Özer ve diğerleri, 2004: 146) (ġekil 11).

(37)

ġekil 11: Altın külçe ĠnĢaat Çivisi

Çivi: Ġki Ģeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, baĢlı, metal veya ağaçtan yapılmıĢ ufak çubuk, mıh (www.tdk.gov.tr).

MaraĢ burmasının örülmesinde, tellerin arasına yerleĢtirilerek bilezik deliklerini oluĢturmak için kullanılan baĢlı ve tepesi tırtıllı, kalınlığı 950 mikron, uzunluğu 14,7 cm, ağırlığı 1 gram olan çivilere inĢaat çivileri denmektedir (ġekil 12.a). Çocuk burması için kullanılan çivilerin kalınlığı 440 mikron, uzunluğu 7,6 cm‟dir (Adil KABAKÇI, 2011), (ġekil 12.b).Yörede inĢaat çivisi, “köstek çivi” olarak ifade edilmektedir.

(a)

(b)

ġekil 12: MaraĢ burması örülmesinde kullanılan inĢaat çivileri a) Uzun, b) kısa

Tokmak: Ağaçtan yapılmıĢ iri çekiçtir (www.tdk.gov.tr).

MaraĢ burmasının örümü sırasında teller arasına konan çivilerin, telleri sıkıĢtırıp bilezikte deliklerin oluĢmasını sağmak, daha sonraki aĢamalarda bileziğin düzeltilmesi için kullanılan araçtır (ġekil 13).

(38)

ġekil 13: Tokmak

Mengene: Üzerine geçici olarak iĢ parçası bağlanan, biri sabit biri hareketli çeneleri bulanan alettir (ġekil 14), (Özer ve diğerleri, 2004a: 225). KahramanmaraĢ‟ta kuyumcu atölyelerinde MaraĢ burmasının örülmesinin ilk basamağında kullanılmaktadır.

ġekil 14: Mengene

Altın Teller: MaraĢ burmasının yapımında kullanılan22 ayar altından elde edilen 50 cm uzunluğunda olan tellerdir. Yapılacak bileziğin gramına göre tellerin kalınlıkları değiĢmektedir (ġekil 15).

(39)

ġekil 15: Altın teller

Kalıp Demirleri (Lama): MaraĢ Burma örüm iĢlemi bittikten sonra örgünün düzgünlüğünü sağlamak için kullanılan çeĢitli boy ve kalınlıktaki demirden yapılmıĢ bir araçlardır (ġekil 16). Kalıp demirlerinin kalınlığı ve boyu burmanın gramına göre değiĢmektedir. Yöre de “lama demiri” olarak ifade edilmektedir.

ġekil 16: ÇeĢitli boy ve kalınlıktaki kalıp (lama) demirleri

Yön Verme Demiri: MaraĢ burmasının örüm iĢlemi bittikten sonra örgünün düzeltilmesine yarayan, çekiç yardımı ile lama demirlerinin aynı yönde gitmesini ve lama demirlerini alttan ve üstten sıkıĢtıran yaklaĢık 2 cm geniĢliğinde 10 cm uzunluğunda demirden yapılmıĢ bir araçtır (ġekil 17).

(40)

ġekil 17: Yön verme demirleri

Kalıp Kütüğü: Çivilerle örülmüĢ burmanın, kalıplamasının üzerinde yapıldığı, ayak ve gövdeden oluĢan, tabure üzerine oturtulmuĢ çınar ağacından yapılmıĢ yuvarlak ahĢap araçtır (ġekil 18).

ġekil 18: Kalıp kütüğü

Çekiç: Eskiden külçenin levha haline getirilmesinde, bugün ise altın astarının bir örs üzerinde biçimlenmesi ve her türlü tekniğin uygulanmasında baĢlıca kullanılan alettir (KuĢoğlu, 1994: 42) (ġekil 19). Metallerin iĢlenmesinde en eski alet olarak kabul edilir (Vitiello, 1995: 99). MaraĢ burmasının kalıplanma ve uç kısımlarının düzeltilmesinde kullanılmaktadır.

(41)

ġekil 19: Çekiç

Ağartma: Altın ve ya gümüĢ eĢyaların, sulandırılmıĢ sülfürik asit (zaç yağı) içerisinde temizlenip oksitlerinden arınmasını ve ağarmasını sağlamaktadır (Ayter, 1996: 187).

ġekil 20‟de yer alan kaplarda ağartma iĢlemi gerçekleĢtirilmektedir. Yörede ağartma, “aside batırma” olarak ifade edilmektedir.

(a) (b)

ġekil 20: Ağartma kapları. a) Asitli kap, b) Sulu kap

Astar: Kalıp, külçe madenin levha durumuna getirilmiĢ biçimidir (Kaplan, 2004: 80). MaraĢ burmasının kapak, üst kapak ve perde kısımlarında kullanılmaktadır (ġekil 21).

(42)

ġekil 21: Astar

Kollu Baskı Makinası: Astarların düzeltilmesi, bükülmesi veya kalıplar yardımıyla değiĢik Ģekiller elde edilmesinde kullanılan araçtır (Özer ve diğerleri, 2004: 6). MaraĢ Burma bileziğin kapak kısmının yapımında kullanılan araçtır (ġekil 22). Silindirden geçirilmiĢ astar parçası araya konularak ve kol ile sıkıĢtırılarak kalp Ģeklinde kapak parçalarının oluĢmasını sağlanmaktadır (ġekil 23). Yörede kollu baskı makinası, “Kalıp makinası” olarak ifade edilmektedir.

(43)

ġekil 23: KalıplanmıĢ astar parçaları

Makaslar: Kuyumculukta tel, kaynak ve astarın kesilmesinde kullanılan değiĢik boy ve çeĢitteki araçlardır (ġekil 24).

ġekil 24: Kuyumcu makasları

Amyant Levha: Altın objelerin üzerine konularak tavlama ve kaynak iĢleminin yapıldığı asbestten imal edilmiĢ dikdörtgen veya kare Ģeklindeki taĢlardır (Özer ve diğerleri, 2004: 144, Ayter, 1996: 187, Kaplan, 2004: 79), (ġekil 25).

(44)

Boraks (Tenikel): Kaynak yaparken alevin hararetini arttırmak ve kaynak bölgesini temizleyerek sürüldüğü yerde altının yürümesini sağlayan toz ya da sulandırılmıĢ kuyumcu tozudur (Ayter, 1996: 188, Özer ve diğerleri, 2004: 144, KuĢoğlu, 1994: 35) (ġekil 26).

ġekil 26: Boraks (Tenikel)

Kaynak: Birden çok parçayı birleĢtirmek, bir araya getirmek anlamına gelen kaynak kuyumculukta; iki metalin eriyen bir üçüncü metal yardımı ile tek parça haline getirmektir (Vitiello, 1995: 218). MaraĢ burmasının yapımında 24 ayar saf altının içerisine palladium madenin karıĢtırılıp 22 ayar kaynak altın elde edilmesidir.

Kaynak Teller: Altın ve gümüĢ astarlardan Ģerit halinde kesilen, kaynak yapmak için kullanılan ince tellerdir. MaraĢ burmasının kapak, perde, üst kapak ve menteĢelerin bileziğe birleĢtirilmesinde kullanılmaktadır (ġekil 27).

(45)

Kaynak Çanağı: Kaynak parçalarının içine konduğu metal kaptır (ġekil 28).

ġekil 28: Kaynak çanağı

Kargaburun: Bir teli veya levhayı tutmak, çekmek ve eğelemek için kullanılan, uçlarının Ģekilleri kullanım alanlarına göre farklılık gösteren araçlardır (Vitiello, 1995: 104), (ġekil 29). MaraĢ burmasının kapağının yapılmadan önce bileziğin uçlarının düzgün Ģekilde açılmasında kullanılmaktadır.

ġekil 29: Kargaburun

Pense: Parçaların tutulması, bükülmesi, düzeltilmesi gibi iĢlemlerde kullanılan el takımlarıdır. Penselerin parçaları iyi kavrayabilmesi için ağız kısımları diĢli olarak yapılmıĢtır. Kullanıldıkları yerlere göre düz ve paralel ağızlı penseler bulunmaktadır (Özer ve diğerleri 2004), (ġekil 30). Yörede pense “diĢli ağzı yassı” ve “diĢsiz ağzı yassı” olarak ifade edilmektedir.

(46)

(a)

(b)

ġekil 30: Penseler. a) DiĢli ağzı yassı, b) diĢsiz ağzı yassı

Örs: Dövücülükte altın külçe ve gümüĢ astar durumuna konduğu geniĢ yüzeyli demir alet (KuĢoğlu, 1994: 122) (ġekil 31). MaraĢ burmasının kapak kısmı yapılmadan önce, burmayı düzeltmek için çekiç ile birlikte kullanılmaktadır.

Şekil

ġekil 5: Tel Ģide (ılıca)
ġekil 12: MaraĢ burması örülmesinde kullanılan inĢaat çivileri a) Uzun, b) kısa
ġekil 16: ÇeĢitli boy ve kalınlıktaki kalıp (lama) demirleri
ġekil 30: Penseler. a) DiĢli ağzı yassı, b) diĢsiz ağzı yassı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüm katlarda bağdadi sıva ile kaplanmış olan cepheler- de yer yer dökülen sıvaların altında zemin katta ahşap hatıl arası kaba yonu yığma taş duvar, birinci ve ikinci

Bire bir karşılaştırmanın yapıldığı metinle, blok karşılaştırmanın yapıldığı metni okuyan öğrencilerin kısa süreli ve uzun süreli anımsama puanları

Pringsheim gave the definition of the convergence for double se- quences in 1900 The idea of statistical convergence was first presented by Fast in 1951 In 2003 Tripathy and

Uygulamalar arasında yapılan fidan boyu ölçümlerinde Prom alin uygulaması yapılan fidanlarda ortalama 124.24 cm, Kontrol gurubu fidanlardan 123.61 cm fidan boyu elde

1.. Abbâsiler’den önce halifeyi ifade etmek için, bu görevi belirten sade lakap ve ünvanlar kullanılmış olmasına karşılık Abbâsîler bu kullanımı hayli

In the light of the study findings, we conclude that physicians and nurses need to be more proactive in providing patients with preoperative information and that, considering

Bu çalışmada Kayseri İli geleneksel takılarından olan Kayseri burmasının motif özellikleri, geleneksel yapımı, süsleme teknikleri, burma yapımında kullanılan araçlar

Gerekli olan toplam çözgü ipinizin metresini Toplam çözgü tel sayısı ile kumaş uzunluğu çarpımından 834,22 m olarak hesaplayınız,.. Gerekli olan toplam atkı