• Sonuç bulunamadı

Çocuk işçiliği için risk faktörlerinin belirlenmesi; çocuk işçi ve okuyan öğrencilerin sağlık durumlarının karşılaştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çocuk işçiliği için risk faktörlerinin belirlenmesi; çocuk işçi ve okuyan öğrencilerin sağlık durumlarının karşılaştırılması"

Copied!
110
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

PAMUKKALE ÜN VERS TES TIP FAKÜLTES

HALK SA LI I ANAB L M DALI

ÇOCUK Ç L

Ç N R SK FAKTÖRLER N N

BEL RLENMES ; ÇOCUK Ç VE OKUYAN ÖGRENC LER N

SA LIK DURUMLARININ KAR ILA TIRILMASI

UZMANLIK TEZ

DR. B NAL ÇATAK

TEZ DANI MANI

Prof. Dr. AL HSAN BOZKURT

(2)
(3)

TE EKKÜR

Tezimin ve asistanl1k sürecimin her a6amas1nda beni yönlendiren ve katk1da bulunan de<erli hocalar1m, ba6ta tez dan16man1m Prof.Dr. Ali hsan BOZKURT olmak üzere Doç.Dr.Mehmet BOSTANCI’ya, Doç.Dr.Mehmet ZENC R’e, Yrd.Doç.Dr. Aysun ÖZ AH N’e, Yrd.Doç.Dr. Ahmet ERG N’e, Ö<retim Görevlisi Özgür SEV NÇ’e, Uzm.Dr.Esma ALKI ’a; ayr1ca tez süresince bilgi, deneyim ve yard1mlar1n1 esirgemeyen Prof.Dr. Korkut BORATAV’a, Prof.Dr.Onur HAMZAO LU’na te6ekkür ederim. Ara6t1rma s1ras1nda destek ve yard1mlar1ndan dolay1 Ara6t1rma Görevlileri Dr. Elif TURHAN’a, Dr. Tu<çe TOKER’e. , Dr. M. Kaan SÖNMEZ, Dr. Ayd1n TAPALI ile bölüm sekreteri Murat ERGÜL’e ve Vali Necati Bilican Meslek E<itim Merkezi ile ara6t1rman1n yap1ld1<1 liselerdeki yönetici, ö<retmenler ve anket süresince sab1rlar1n1 esirgemeyen ÇOCUK Ç ve OKUYAN ÇOCUKLARA te6ekkür ediyorum.

(4)

Ç NDEK LER

Sayfa No

1-G R 1

2. GENEL B LG LER 2

2.1. ÇOCUKLUK KAVRAMI VE ÇALI MA YA AMINDA ÇOCUK 2

2.1.1. ÇOCUKLUK KAVRAMI 2

2.1.2.ÇOCUK Ç KAVRAMININ TAR HSEL GEL M 3

2.1.3. DÜNYADA ÇOCUK Ç L N N BOYUTLARI 4

2.1.4. TÜRK YE’DE ÇOCUK Ç L 5

2.1.5. ÇOCUK Ç L LE LG L ULUSLARARASI VE ULUSAL

YASAL ÇERÇEVE 6

2.2.ÇOCUK Ç L N N NEDENLER 8

2.2.1. ÜRET M, BÖLÜ ÜM VE TÜKET M L K LER 10

2.2.2. GÖÇ VE ÇOCUK Ç L 13

2.2.3. A LE YAPISINDAK DE M 15

2.3. ÇALI MANIN ÇOCUK SA LI I ÜZER NE ETK LER 16

3.GEREÇ VE YÖNTEM 18

4.BULGULAR 27

4.1.A LEN N SOSYAL SINIF/GRUBUNUN DE ERLEND R LMES 29

4.2.A LEDE K NC L KONUMDAK GÜCÜ DURUMU 30

4.3.A LEN N SOSYO-DEMOGRAF K ÖZELL KLER 34

4.4.A LEN N GÖÇ DURUMUNUN DE ERLEND R LMES 38

4.5.A LEN N SAH P OLDU U YA AM ARAÇLARI 40

4.6.A LE Ç EGEMENL K L K S 47

4.7.A LE Ç DDET 48

4.8.ÇOKLU ANAL ZE GÖRE ÇOCUK Ç L BEL RLEY C LER 53

4.9. ÇOCUK Ç VE OKUYAN ÇOCUKLARIN SA LIK VE BAZI TEDAV

H ZMETLER NDEN YARARLANAB LME DURUMLARI 56

5.TARTI MA 61 6-SONUÇ VE ÖNER LER 71

7.ÖZET 72

8.SUMMARY 73 9.KAYNAKLAR 75

(5)

TABLOLAR Ç ZELGES

Tablo No Tablo Ad Sayfa

Tablo–1 :Örnekleme ç1kan meslek bölümleri ve ö<renci say1lar1 19 Tablo–2 : Kontrol grubuna al1nacak liselerin tabakalanmas1 ve

çal16maya al1nacak ö<renci say1s1

20

Tablo–3 : Örnekleme ç1kan liseler ve çal16maya al1nacak ö<rencilerin liselere göre da<1l1m1

20

Tablo–4 :Çal16maya al1nan çocuk i6çi ve okuyan çocuklar1n da<1l1m1 27 Tablo–5 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuklar1n ya6 ve cinsiyet da<1l1m1 28 Tablo–6 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk babalar1n1n sosyal statüsü 29 Tablo–7 Çocuk i6çi ve okuyan çocuk babalar1n1n kamu ve kamu d161

kurumlar1nda çal16ma durumlar1

30

Tablo–8 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerine gelir getiren ki6i 31

Tablo–9 :Annenin çal16ma durumu 31

Tablo–10 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk annelerinin çal16ma biçimi 32 Tablo–11 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerinde çal16an karde6 32 Tablo–12 :Çocuk i6çilerin ve okuyan çocuklar1n kendi ev i6lerini

yapma ve istedi<inde ev i6lerini yapmay1 b1rakabilme durumu

33

Tablo–13 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ebeveynlerinin ya6 ortalamalar1 ve standart sapmalar1

34

Tablo–14 :Çal16an çocuk ve okuyan çocuk ebeveynlerinin e<itim durumu

35

Tablo–15 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerinin baz1 sosyodemografik özellikler

37

Tablo–16 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerinin 6uanda ya6ad1<1 yer 38 Tablo–17 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerinin göç durumu 39

Tablo–18 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerin göç geldi<i yerler 39 Tablo–19 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerin göç nedenleri 40

Tablo–20 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ebeveynlerinin sosyal güvence durumu

(6)

Tablo–21 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerinin ek gelir ve borç durumu

42

Tablo–22 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerin oturdu<u kontun mülkiyeti, tipi, oda say1s1 ve oda ba61na dü6en ki6i say1s1na göre da<1l1m1

44

Tablo–23 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerinin ya6ad1<1 konutta bulunan konut kolayl1klar1n1n da<1l1m1

45

Tablo–24 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerinin baz1 tüketim mallar1na sahip olma durumu

46

Tablo–25 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ailelerinde sözü geçen ki6i 47 Tablo–26 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ebeveynleri aras1nda sözel ve

fiziksel 6iddet durumu

48

Tablo–27 :Sözel 6iddete maruz kalan ebeveynlerin da<1l1m1 49 Tablo–28 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuk ebeveynleri aras1ndaki 6iddet

nedenlerinin da<1l1m1

49

Tablo–29 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuklara verilen cezan1n niteli<i 50 Tablo–30 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuklar1 cezaland1ran ki6inin niteli<i 51 Tablo–31 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuklar1n cezaland1r1lma nedenleri 51 Tablo–32 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuklar1n evi terk etme durumu 52 Tablo–33a :Çocuk i6çili<i risk faktörleri için olu6turulan modeller 54 Tablo–33b :Lojistik regresyon analizine göre çocuk i6çili<inin

belirleyicileri

55

Tablo–34 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuklarda alg1lanan sa<l1k düzeyi 56 Tablo–35 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuklarda son 15 günde sa<l1k

problemi olma durumu

57

Tablo–36 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuklarda son 15 gündeki sa<l1k problemleri

57

Tablo–37 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuklar1n sigara içme durumlar1 58 Tablo–38 :Çocuk i6çi ve okuyan çocuklar1n son 1y1l içinde tedavi

hizmetlerine ula6abilirlik

59

Tablo–39 Çocuk i6çi ve okuyan çocuklar1n tedavi hizmetlerinden yararlanamama nedenleri

(7)

EK LLER Ç ZELGES

ekil No ekil Ad Sayfa

(8)

KISALTMALAR

LO : Inetrnational Labour Office D E : Devlet statistik Enstitüsü

IWGCL : International Working Group on Child Labour

PEC : International Programme on the Elimination of Child labour MEM : Meslek E<itim Merkezi

OR : Odd Ratio (Olas1l1klar Oran1)

(9)

1.G R

çinden geçmekte oldu<umuz dönem var olan e6itsizlikler ve haks1zl1klar aras1nda çocuklar1n kar61 kar61ya kald1klar1 e6itsizlikler ve haks1zl1klar en katlan1lmaz, en kötü ve en ac1mas1z olan1d1r. Bu katlan1lmazl1k, e<itimden, sa<l1ktan ve oyundan yoksun olarak a<1r sömürü ko6ullar1 alt1nda çal16an çocuk i6çilerde somutla6maktad1r. 21.yüzy1l1n ba61nda hem merkez hem de çevre kapitalist ülkelerde oldukça yayg1n olan çocuk eme<i birçok ara6t1rmac1n1n, sosyal bilimcinin ve akademisyenin gündemindedir (1).

Merkez ülkelerdeki ara6t1rmalar, çocuk i6çili<inin, bu ülkelerde, göreli yüksek ekonomik geli6mi6lik/refah düzeyi, uzun temel e<itim süreleri, teknolojik geli6mi6lik ve yasal düzenlemelerin ve denetimin varl1<1 ile önemli ölçüde kontrol alt1na al1nd1<1n1 belirtmektedirler. Çocuk i6çili<inin daha yayg1n oldu<u çevre ülkelerde ve ülkemizde yap1lan ara6t1rmalarda ise çocuk i6çili<inin tan1m1 yap1lmakta, çocuklar1n çal16t1klar1 sektörler saptanmakta, çal16ma biçimleri belirlenmekte, ilgili ulusal ve uluslar aras1 sosyal hukuk irdelenmekte ve çal16ma ortam1n1n özellikleri tespit edilip sa<l1k üzerine etkileri de<erlendirilmektedir (1 ).

Hemen hemen bütün çocuk i6çili<i ara6t1rmalar1nda göz ard1 edilen, üretim ili6kileri ve bu ili6ki sonucu olu6an üretimin getirilerinin toplumsal s1n1flara/gruplara göre payla61m1 mekanizmas1d1r. Bu payla61m mekanizmas1n1n yaratt1<1 adaletsizli<in ise, çocuk i6çili<inin as1l nedeni oldu<udur.

Bu çal16man1n temel amac1; ailenin sosyal statüsü ve baz1 sosyodemografik özelliklerinin çocuk i6çili<i üzerine olan etkisini de<erlendirmektir. Çal16mada ayr1ca, çocuk i6çiler ile okuyan çocuklar1n sa<l1k durumlar1 ve sa<l1ktan yararlanma durumlar1 kar61la6t1r1lm16t1r.

(10)

2. GENEL B LG LER

2.1. ÇOCUKLUK KAVRAMI VE ÇALI MA YA AMINDA ÇOCUK 2.1.1. Çocukluk kavram

Her ne kadar Birle6mi6 Milletler taraf1ndan çocu<un tan1m1 konusunda evrensel bir ölçüt olu6turulmaya çal161lm16sa da (erken re6it olma durumu hariç, 18 ya61n1 doldurmam16 her insan çocuktur), çocuk tan1m1 büyük güçlükler göstermektedir. Kimi çevreler çocu<u biyolojik olarak, “ya a göre” tan1mlamaya çal161rken (2), kimi çevreler ise çocuklu<u biyolojik bir kategori de<il “toplumsal bir kurgu” olarak tan1mlamaktad1r (3).

Bat1l1 tarihçilere göre çocukluk oldukça yeni bir kavramd1r ve çocukluk dü6üncesi son 400 y1la ait bir Avrupa icad1d1r. Daha önce, çocuk, annesinin, dad1s1n1n ya da be6i<ini sallayan ki6inin sürekli ilgisi olmadan ya6ayabilmeye ba6lar ba6lamaz, yeti6kinler toplumuna ait oluyordu. Rönesans’tan önce çocuklar ça<da6 sanatta küçük yeti6kinler olarak betimleniyorlard1 ve bu, onlar1n toplumdaki rolünü yans1t1yordu (4). Yedi ya61ndaki bir erkek çocuk, sava6mak ve â61k olmak kapasiteleri hariç her yönüyle bir erkekti. Bizim anlad1<1m1z ölçülerde bir ay1p duygusu da yoktu; eri6kinler çocuklar1n yan1nda cinsel konulardan söz etmeleri normal say1lmaktayd1 (3).

Onyedinci yüzy1lla birlikte çocukluk kavram1 geli6meye ba6lad1. Postman’a göre bu kavram1n geli6mesinde temel etken matbaan1n icad1d1r. Matbaan1n icad1ndan 200 y1l sonra, 16–17. yüzy1lda çocukluk kavram1 olu6tu. Matbaan1n yayg1nla6mas1yla bilgi yaz1l1 ve hiyerar6ik bir nitelik kazand1. Yeti6kinlik kademeli bir ö<renim süreci ile kazan1lan bir kategori olurken, çocukluk da henüz bu yeti6kinlik evresini tamamlamam16 süreç olarak alg1lanmaya ba6lad1. Art1k çocuklar, yeti6kinlerin dünyas1ndan kovulurken, onlara yerle6ebilecekleri yeni bir dünya bulma gere<i do<du. Onlar1n yenidünyas1 çocukluk dünyas1 olacakt1 (3).

(11)

Bu dünyada çocukluk; zay1fl1k, ak1ld16l1l1k, çaresizlik ve ba<1ml1l1k gibi negatif özelliklerle birle6tirildi. Genç insanlar1n hayat1na çocuklu<un geli6mesiyle birlikte gelen önemli de<i6iklikler aras1nda cinsel ili6kilerin azalt1lmas1, çal16ma dünyas1ndan uzakla6t1r1lmalar1 ve giderek artan bir 6ekilde e<itime ve okula yöneltilmeleri yer ald1 (4).

Ancak çocukluk dünyas1nda geli6en bu de<i6imler, bütün çocuklar taraf1ndan e6it bir 6ekilde ve ayn1 anda ya6anmad1; cinsiyet ve s1n1f, geli6melerin h1z1n1 etkiledi. lk çocuklar orta s1n1f1n erkek çocuklar1yd1, çünkü çocukluk kad1nlara uygulanm1yordu. Geli6en burjuvazi yaln1zca kendi o<ullar1n1n bu yenilikçi tarzda e<itilmesini istiyordu; çünkü böylelikle toplumdaki h1zl1 geli6en teknolojik de<i6imlerle ba6a ç1kabilirdi. K1zlar gelecekte yapacaklar1 i6i evde ö<reniyorlard1; dolay1s1yla okullar1n verdi<i e<itim ve ö<retime ihtiyaçlar1 yoktu. Dahas1 k1zlar1n d16lanmas1 bütün toplumsal s1n1flar1 kaps1yordu; iyi ailelerin k1zlar1 daha a6a<1 s1n1flar1n k1zlar1ndan daha iyi e<itilmi6 de<ildi (4).

Ayn1 6ekilde madenlerde, fabrikalarda ve imalathanelerde çal16an i6çi s1n1f1 çocuklar1n1n da okuma yazmaya ihtiyaçlar1 yoktu, bu nedenle en az1ndan ba6lang1çta çocukluk d161nda b1rak1ld1lar. Çocukluk, özellikle ilk zamanlarda s1n1f ayr1mc1l1<1na tabiydi. Ancak i6çi s1n1f1n1n mücadelesi sonunda kitle e<itimi, i6çi s1n1f1n1 da içine ald1; 19. ve 20. yüzy1llar1n toplumsal hukuku onlar1n içki içmelerini, kumar oynamalar1n1 ve cinsel hayatlar1n1 daha s1k1 bir denetim alt1na ald1 (4).

2.1.2.Çocuk i,çi kavram n n tarihsel geli,imi

Çocuklar1n çal16t1r1lmas1 yaln1zca günümüze özgü bir uygulama de<ildir. Çocuk eme<inin, san1ld1<1n1n aksine uzun ve karma61k bir tarihi vard1r, hatta geriye gidildikçe, çocuklar1n daha yayg1n biçimde çal16t1r1ld1klar1ndan söz edilebilir (5). Örne<in “Sümerlerde çocuk, kad1n çal16anlar gibi tam gün çal161p yar1m ücret al1yorlard1. Gene bir tablette, çal16arak ailesinin geçimini sa<layan Sümerli çocuklar1n oldu<u anlat1lmaktad1r (6). Köle eme<i üzerine kurulu Roma ve Antik Yunan’daki çocuklar1n durumu da Sümerli çocuklardan farkl1 de<ildi. Roma’da en güç durumdakiler madende çal16anlard1. Madencilik zorunlu olarak babadan o<la geçiyordu; baban1n kaderi çocu<unda kaderini belirliyordu (7). Öyle ki Latincede proles çocuk demekti; Roma vatanda6lar1 çe6itli servet s1n1flar1na ayr1l1rken, proletarya ad1, vatanda6lar1n çocuklar1ndan ba6ka servetleri olmayan

(12)

yoksul kesimini belirtmek için kullanm16lard1 (8). Ortaça<da da durum çocuklar aç1s1ndan de<i6medi. Ortaça<da çocukluk 7 ya61nda biterdi. Çünkü çocuklar, eri6kinlerin söyleyebildi<i ve anlayabildi<i 6eyleri bu ya6ta söyleyebilir ve anlayabilirdi (3). Büyüklerle ileti6im kurmay1 ba6aran çocuk, ya senyörün tarlas1nda ya da kentte zanaat atölyesinde bulurdu kendini (9).

Ancak “çocuk i6çili<i” kavram1 çok eskilere uzanmaz. Sanayile6menin ba6lang1c1na, yani 19. yüzy1l1n ba6lar1na dek böyle bir kavramdan söz edilemez. Kavram1n ortaya ç1k161nda, çocuk eme<inin nitelik de<i6tirmesinin ku6kusuz önemli bir pay1 vard1r. Sanayile6me, san1lan1n aksine, çal16an çocuk say1s1nda önemli art16lara neden olmam16t1r, ancak sanayile6menin çocuk eme<i ve istismar1n1n niteli<inde büyük dönü6ümlere yol açt1<1 bir gerçektir. An1lan dönemde daha çok yeti6kin erkeklere özgü olan “emek-yo<un” i6ler art1k makineler arac1l1<1yla kad1n ve çocuklar taraf1ndan da kolayca yap1labilir hale geldi. Öte yandan, k1rsal kesimde tar1mla me6gul olan ya da kentlerin çevresinde faaliyet gösteren küçük i6letme sahipleri sanayi kapitalizmi kar61s1nda varl1klar1n1 koruyamayarak da<1ld1lar. Bu kitlelerin büyük imalathane ve fabrikalara i6çi olarak ba6vurmaktan ba6ka çareleri yoktu. Böylece çocuklar, tarihte ilk kez geni6 kitleler halinde “kurumsal” i6gücü konumuna dü6tüler. 6te çocuk çal16mas1 bu a6amadan sonra çocuk i6çili<ine dönü6tü<ü söylenebilir (5).

2.1.3. Dünyada çocuk i,çili5inin boyutlar

LO’nun son verilerine göre, geli6mekte olan ülkelerde 5–14 ya6 grubundaki çal16an çocuk say1s1 250 milyondur. Bu çocuklar1n 120 milyonu tam, 130 milyonu da yar1m süreli i6lerde çal16maktad1r. Çal16an çocuklar1n %61’i Asya’da, %32’si Afrika’da, %7’si Latin Amerika’dad1r. Avrupa’da 1.5 milyon çocuk çal16t1<1 tahmin edilmektedir (10). Örne<in Endonezya’da yakla61k 5 milyon çocuk ev i6lerinde para kar61l1<1nda çal16t1r1lmaktad1r (11).

Her ne kadar çocuk i6çili<i geli6mekte olan ülkelerin sorunu gibi gözükse de, sanayile6mi6 ülkelerin birço<unda da mevcuttur. Sadece talya, ispanya, Yunanistan gibi geli6mi6 ülkeler de bile binlerce çocuk çal16t1r1lmaktad1r. ABD’de binlerce çocuk tar1mda,

(13)

tar1m i6letmelerinde, ticarette, konfeksiyonda, g1da ve hizmet sektöründe çal16maktad1r (10, 11).

2.1.4. Türkiye’de çocuk i,çili5i

Türkiye’de çocuk i6çili<ine ili6kin, birçok kurum ve kurulu6 taraf1ndan çe6itli çal16malar yap1lm16t1r. Ancak bunlar1n içinde en kapsaml1 olan1 IPEC program1 çerçevesinde, 1999 y1l1nda yap1lan Çocuk 6gücü Anketidir. Devlet statistik Enstitüsü’nün yapt1<1 1999 Çocuk 6gücü Anketi sonuçlar1na göre 6–17 ya6 grubunda 16 milyon 88 bin çocuk bulunmakta olup; kurumsal olmayan sivil nüfusun %25.4’nü olu6turmaktad1r. Yakla61k %60’1 kentlerde ya6ayan bu çocuk nüfusunun %51’ni erkekler olu6tururken, %49’nu k1zlar te6kil etmektedir. Çocuklar1n okula devam oran1 %86.9’dur. Ancak k1zlarda okula devaml1l1k durumu (%85.3) erkeklerden daha dü6üktür (%91.0). Okula devam eden çocuklar1n %71.1’i hiçbir i6te çal16mazken, %1.6’si ekonomik i6lerde, %27.3’ü ev i6lerinde çal16maktad1r. Okula devam etmeyen çocuklarda ise ekonomik i6ler (%23.8) ve ev i6lerinde çal16an çocuklar1n oran1 (%29.7) artarken, hiçbir i6te çal16mayan çocuk oran1 (%46.4) dü6mektedir. Okula devam etmeyen çocuklar1n, okula devam etmeme nedenlerinin büyük k1sm1n1 çocu<un okula ilgi duymamas1 (%30.8) ve ekonomik nedenler (%30.3) olu6turmaktad1r. Özetle ülkemizdeki 6-17 ya6 grubundaki çocuklar1n %4.5’i ücretli bir i6te çal16maktad1r (12).

Çocuk i6çi ailelerinin bir çok özelli<i benzerlik göstermektedir. Çal16an çocuk aile reislerinin e<itim durumu incelendi<inde, büyük k1sm1 “ilkokul ve alt1 e<itime” sahiptir (%93.8). Çal16an çocuk ailelerinin %83.3’ü ev sahibidir ve bu evlerin %42.0 apartmand1r. Evlerin yakla61k %30’unda tuvalet evin içinde de<ildir. Ayr1ca bu konutlar1n yakla61k %10’nunda banyo, %5’inde mutfak, %16’s1nda 6ebeke su sistemi, %88’inde s1cak su ve %97’sinde kalorifer bulunmamaktad1r (12) .

Di<er yandan, çal16an çocuklar konusunda çal16ma yapan kimi çevreler; ülkelerin resmi rakamlar1n1n gerçe<i yans1tmad1<1 görü6ündedirler. Derrien’e göre; “resmi rakamlar olgunun yaln1zca görünen, kabullenilen ya da kabullenilebilen bölümünü kapsamaktad1r.

(14)

Bu say1lar1 buzda<1n1n görünen bölümü ile (buzda<1n1n yaln1zca %10’u su yüzeyindedir) kar61la6t1rabiliriz.” (11)

Zeytino<lu ise D E’nin yapt1<1 Çocuk 6gücü Anketi’ne dair ku6kusunu 6u 6ekilde dile getirmektedir: “D E’nin Çocuk 6gücü Ara6t1rmas1nda kurumsal olmayan sivil nüfus hakk1nda bilgi toplanm16t1r. Hanelerden toplanan veriler okul, yurt, 1slahevi, yeti6tirme yurdu gibi kurumlarda ve sokakta ya6ayan çocuklar1 kapsamamaktad1r. Ayr1ca bilindi<i gibi çocuk i6gücü son derece esnek ve hareketli bir i6gücüdür. Oysa D E’nin çocuk i6 gücü ara6t1rmas1nda da, çocuklar1n çal16ma durumlar1 bir haftal1k bir referans dönemi esas al1narak incelenmi6tir. Böyle k1sa bir referans dönemi al1nm16 olmas1n1n, de<i6en aral1klarla çal16an, çe6itli nedenlerle s1k s1k i6 de<i6tiren, mevsimlik olarak çal16an, hem okuyup hem çal16an birçok çocu<u kapsam d161nda b1rakma olas1l1<1 çok fazlad1r” (13).

Her ne kadar ku6ku ile bak1lsa ve eksik olarak kar61lansa bile, rakamlar ülkemizde ciddi bir çocuk i6çili<i olgusunu göstermektedir.

2.1.5. Çocuk i,çili5i ile ilgili uluslararas ve ulusal yasal çerçeve

Çal16an çocukla ilgili ulusal ve uluslararas1 yasalar ve sözle6meler, çocu<un çal16mas1 ve çocuklu<un ya6 s1n1rlar1n1 farkl1 tan1mlam16lard1r. Birle6mi6 Milletler Çocuk Haklar1 Bildirgesi, Birle6mi6 Milletler Çocuk Haklar1 Sözle6mesi, Uluslararas1 Çal16ma Örgütü Anayasas1 ve ayn1 örgütün 5, 7, 10, 13, 15, 16, 33, 58, 59, 60, 77, 78, 112, 115, 123, 127, 136, 138 say1l1 Sözle6meleri gibi uluslararas1 belgelerde “çocuk çal16t1r1lmas1” olgusu tan1mlanm16t1r. Çocuk çal16t1r1lmas1n1n önlenmesini ve çal16an çocu<un korunmas1n1 amaçlayan bu belgeler çocuk ve çal16an çocuk tan1m1n1 yapmakta, çocu<un temel haklar1 tan1mlanmakta ve ülkelere çal161lan i6 türü, i6te kar61la61lmas1 olas1 risk ve çal16ma süresi temelinde en az çal16ma ya61n1 belirlemeleri ve bu ya6 s1n1rlamas1n1 uygulamalar1 önerilmektedir (14).

Birle6mi6 Milletlerin 20 Kas1m 1989 tarihli Çocuk Haklar1 Sözle6mesi 18 ya61ndan küçük olanlar1 çocuk olarak tan1mlam16t1r. Sözle6me’nin 32. Madde’si ise, çocu<un “ekonomik sömürüye kar61 korunmas1n1, riskli ya da e<itimini engelleyecek, sa<l1<1na veya bedensel, ak1lsal, ruhsal, ahlaksal, toplumsal geli6imine zarar verecek i6lerde

(15)

çal16t1r1lmamas1n1” bir temel hak olarak öngörmü6tür. Uluslararas1 Çal16ma Örgütü’nün 1973 Tarihli 138 say1l1 Sözle6mesi’nde ise, “meslek statüsü ne olursa olsun (ücretli, ba<1ms1z çal16an, ücretsiz aile i6çisi) ekonomik amaçl1 mal ve hizmet üretimine kat1lan 15 ya61ndan küçük ki6iler” çal16an çocuk olarak tan1mlanm16t1r (14).

Uluslararas1 düzenlemelere egemen olan yakla61m 15 ya61ndan küçük olan çal16an çocuklar1n çocuk olarak tan1mlanmas1, çocuk çal16t1r1lmas1n1n a6amal1 olarak önlenmesi, bu amaca ula61l1ncaya kadar da çal16an çocuklar1n korunmas1n1n sa<lanmas1d1r. Bu yakla61m Türkiye’de de yayg1n kabul görmü6tür (14).

Türkiye Cumhuriyeti Anayasas1 da en dü6ük çal16ma ya61n1n belirlenmesi ve çal16an çocu<un korunmas1 için düzenleme yapma görevini devlete yüklemi6tir. 6 Kanunu, Umumi H1fz1s1hha Kanunu, Borçlar Kanunu, Deniz 6 Kanunu, Bas1n 6 Kanunu,

lkö<retim ve E<itim Kanunu, Ç1rakl1k ve Mesleki E<itim Kanunu, lkö<retim ve E<itim Kanunu, Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, A<1r ve Tehlikeli 6ler Tüzü<ü, Gemi Adamlar1n1n Yeterlili<i ve Say1s1 Hakk1nda Tüzük, Haftal1k 6 Günlerine Bölünemeyen Çal16ma Süreleri Tüzü<ü, Haz1rlama Tamamlama Temizleme 6leri Tüzü<ü, Asgari Ücret Yönetmeli<i, Gemi Adamlar1 Yönetmeli<i, Gemi Adamlar1n1n kamet Yerleri Sa<l1k ve a6elerine Dair Yönetmelik, 6yeri Hekimlerinin Çal16ma Yerleri ile Görev ve Yetkileri Hakk1nda Yönetmelik gibi birçok yasal düzenlemelerle de, Anayasa’da yüklenen görevin yerine getirilmesi için gerekli yasal altyap1 olu6turulmu6tur. Bu düzenlemelerde en az çal16ma ya61 i6 türü, çal16ma süresi ve kar61la61lmas1 olas1 risk temelinde belirlenmi6 ve çal16an çocuklar1n korunmas1 amac1yla al1nmas1 gereken baz1 önlemler tan1mlanm16t1r. En dü6ük çal16ma ya61 saptan1rken, 15 ya61ndan küçük çocuklar1n çal16t1r1lmas1 yasaklanmakla birlikte, bu ya6 s1n1rlamas1 çocu<un e<itimine ve geli6imine engel olmayacak i6lerde14 ya6a kadar indirilmi6; çocukluk dönemi ise i6 türü, çal16ma ve dinlenme süresi, etkilenilmesi olas1 risk temelinde 18 ya6a kadar uzat1lm16t1r (14).

4857 say1l1 i6 kanununa göre 14 ya61n1 bitirmi6 ancak 15 ya61n1 doldurmam16 ve temel e<itimini alm16 ki6ilerin belirli i6lerde (hafif i6) çal16t1r1labilece<i belirtilmi6tir. Bu ya6 grubu “çocuk i6çi” olarak nitelendirilmi6 ve belirtilen hafif i6lerde haftada 35 saate kadar çal16abilece<i belirtilmi6tir. Ayn1 kanunun 15 ya61n1 tamamlam16 ve 18 ya61n1

(16)

tamamlamam16 ki6ilere “genç i6çi” tan1m1n1 yapm16t1r. Bu ki6ilerin belirli i6lerde haftada 40 saate kadar çal16t1r1labilece<i belirtilmi6tir. Ayn1 yasaya istinaden çocuk ve genç i6çilerin sa<l1k ve güvenliklerini, fiziksel, zihinsel ve sosyal geli6melerini veya ö<renimlerini tehlikeye atmadan çal16ma esaslar1n1 belirlemek amac1yla 06.04.2004 tarihinde “Çocuk ve Genç 6çilerin Çal16ma Usul ve Esaslar1 Hakk1ndaki Yönetmelik” yürürlü<e girmi6tir. Çocuk ve genç i6çilerin çal16abilecekleri i6lerin tan1mlar1, çal16ma süreleri, dinlenme süreleri, hafta sonu ve y1ll1k izin süreleri, okula devam s1ras1nda i6e gitme süreleri gibi birçok konu bu yönetmenlikte belirtilmi6tir (15).

2.2.ÇOCUK Ç L 9 N N NEDENLER

Ülkemizde yap1lan çocuk i6çili<i çal16malar1n1n büyük k1sm1, çocu<un çal16ma nedenlerinden ziyade, çocu<un çal16ma ko6ullar1n ve bu ko6ullar1n çocuk sa<l1<1 üzerine olan etkileri ile çocuk i6çili<inin yasalara uygun olup olmad1<1 irdelemi6; çal16an çocu<un ailesine ili6kin tipolojik veriler ortaya konmu6tur. Ula6abildi<imiz çocuk i6çili<i ara6t1rmalar1na göre, çocuk i6çinin ya6ad1<1 ailenin ve ailede ya6ayan ki6ilerin özellikleri 6u 6ekilde özetlenebilir (5, 13, 16–24, 31, 32);

Çocuk i6çi aileleri genelde:

1-K1rsaldan göç etmi6, gecekondu da ya6ayan yoksul ailedir.

2-Bu ailede geni6 aile örüntüleri daha fazlad1r; kalabal1k ve çok çocukludur. 3-Ebeveynlerin e<itim düzeyi çok dü6üktür

4-Babalar1n büyük ço<unlu<u i6çidir ve enformel sektörde çal161rlar, i6siz baba oran1 fazlad1r.

5-Annelerin büyük k1sm1 ev kad1n1d1r.

6-Çocuk ailenin geçimi için vazgeçilemez ekonomik kaynakt1r; çal16t1r1lmas1 okumas1na tercih edilir.

Günümüzde ILO ve birçok akademik çevre çocu<un neden çal16t1<1 konusunda çe6itli kuramsal yakla61mlarda bulunmu6tur. Bu kuramsal yakla61mlar1n ba61nda Beqaele/Boyden, Derrien ve IWGCL (International Working Group on Child Labour; Çocuk 6çili<i Konusunda Uluslararas1 Çal16ma Grubu)’nin olu6turdu<u modeller gelmektedir (11, 13, 25).

(17)

Beqaele ve Boyden, çocuk çal16t1r1lmas1na yol açan faktörlerin iki de<i6ken, arz ve talep ekseninde gerçekle6ti<ini ileri sürmü6lerdir. Bu modelde çocuk i6-gücü (emek-gücü), hane reisinin denetiminde sat1lmaya haz1r “metad1r”. Hane reisi hanenin varl1k düzeyi, di<er aile bireylerinin istihdam durumu, statü ve gelir gibi bir tak1m parametrelere bakarak, çocuk i6-gücünü piyasaya sunabilmektedir (arz cephesi). 6letmeler ise ürün türü, i6gücü maliyeti ve pazar durumuna göre çocuk i6gücünü tercih edebilmektedir (talep cephesi) (25).

Derrien olu6turdu<u modelde de çocu<un çal16t1r1lmas1n1 arz ve talep cephesi olarak ele almakta, “azgeli6mi6lik ve yoksulluk k1s1r döngüsü” çerçevesinde incelemektedir (11).

IWGCL’nin olu6turdu<u modelde ise çocu<u çal16maya iten nedenler 6u alt ba6l1klarda toplanmaktad1r: Arz/talep cephesinin yap1sal sorunlar1 (ülke kalk1nma düzeyinin dü6üklü<ü, gelir da<1l1m1ndaki uçurumlar, tar1m kesiminin yoksullu<u, kentlere göç, formel sektörde istihdam olanaklar1n1n s1n1rl1l1<1, çocuklar1n yayg1n ve denetimsiz olarak çal16t1r1labildi<i küçük sanayinin ve marjinal sektörün geni6li<i ve bu sektörlerde çal16anlar1n örgütlenme düzeylerinin dü6üklü<ü); ekonomik küreselle6me ve yap1sal uyum programlar1n1n etkileri; co<rafi nedenler ve geleneksel sosyal de<erlerdir (13).

Olu6turulan bu modellerde ortak nokta çocuk i6çili<inin nedenlerini arz cephesi (çocuk i6gücünü piyasaya sunan aile ) ve talep cephesinin (çocuk i6gücünü kullanan i6veren) istemleri esas1nda ele almalar1d1r.

2.2.1.Üretim, bölü,üm ve tüketim ili,kileri

Çocuk i6çili<i nedenlerini aç1klayabilmek için, öncelikle bugün egemen üretim tarz1 olan kapitalizm içinde arz ve talep cephesinin tan1mlanmas1 gerekmektedir. Bu üretim tarz1n1n özü, üretim araçlar1n1n az say1da özel 6ah1slar1n ellerinde birikmi6 olmas1 ve bunlardan yoksun olanlar1nda ya6amlar1n1 sürdürebilmek için, bu kimselerin i6yerlerinde ücret kar61l1<1 çal16mak zorunda kalmalar1d1r. Bundan ötürü, kapitalist toplumlarda biri

(18)

i6verenlerden di<eri i6çilerden olu6an iki temel s1n1f bulunur. Küçük üreticiler, serbest meslek sahipleri vb. ise bu iki temel s1n1f1n d161nda, ara gruplar1 olu6tururlar (26).

Kapitalist sistemde i6gücü ve i6veren aras1ndaki ili6ki, üretim ili6kilerini olu6turur. Bu üretim ili6kisi, i6gücü taraf1ndan yarat1lan art -ürüne i6verenin el koymas1 ile belirlenir. Art1-ürüne el koyman1n bu ilk a6amas1, temel (birincil) bölü üm ili kilerini olu6turur (27). Temel bölü6üm, i6verenlerle i6çilerin ücret düzeyi konusunda yapt1klar1 pazarl1k sonucu belirlenir. Ücret, i6çiler bak1m1ndan gelir, i6verenler bak1m1ndan masraf olarak görüldü<ü için, i6çiler ücretin olabildi<ince yüksek, i6verenler de olabildi<inde dü6ük olmas1 için çal161rlar. Birinin kazanc1 ötekinin kayb1 olur. Ücret pazarl1<1nda kapitalist s1n1f üstün ve belirleyici durumdad1r. Bu üstünlük, kapitalistlerin üretimin örgütleyicisi ve yürütücüsü, yani ekonominin yöneticisi olmalar1ndan kaynaklan1r. Buna kar61l1k i6çiler örgütlü olduklar1 ölçüde ücret pazarl1<1nda bir a<1rl1k koyabilirler (26).

Her toplumsal kurulu6ta, temel bölü6üm ili6kileri içinde el konan art de er, piyasa-içi ve piyasa-d161 mekanizmalarla yeniden payla6t1r1l1r veya aktar1l1r. Bu yeniden payla6t1rma/aktarma süreçlerine ikincil bölü üm ili kileri denmektedir. (27). Bu ba<lamda, çocuk i6gücünün piyasaya sunulmas1 ve bu i6gücünün tercih edilmesi nedenleri diyagramda görüldü<ü 6ekilde özetlenebilir ( ekil–1).

(19)

ekil–1:Gelir Bölü,ümü ve Çocuk ,gücünün Piyasaya Sürülmesi

Çocuk i6gücünün tercihi ise s1n1flar (arz ve talep cephesi) aç1s1ndan 6u 6ekilde özetlenebilir (11):

Talep cephesi (i,veren) aç s ndan: 6verenler yerel, ulusal ya da uluslararas1 yar16ma kapsam1nda ve ki6isel ya da toplu ç1karlar1n1 gözeterek ucuz i6 gücü aramaktad1r. Çocuklar bu grup için önemli, ayr1cal1kl1 bir hedef gruptur. Çünkü çocuklar:

En az e<itim gerektiren görevlere uygun, niteliksiz i6 gücüdür

Ucuz i6 gücüdür. Yasa d161 say1lmas1 nedeniyle, hukuksal gerekçeleri yarat1larak ya da kand1r1larak, yeti6kin i6gücüne ödenenden çok daha dü6ük ücretle ya da hiç ücret ödemeden çal16t1r1labilir veya mal ile ödeme yap1labilir.

Statüsü olmayan i6 gücüdür. Yasal sorumluluk yüklenmez. Her türlü örgütlenme (sendika, dernek) hakk1 yasaklanm16t1r.

Gelirin Temel Bölü,ümü

Arz cephesinin ald 5 pay

(ÜCRET) Talep cephesinin ald 5 pay (KÂR)

Yetersiz ya,am araçlar

(yiyecek, bar1nak, korunma…), di<er bir deyi6le YOKSULLUK.

Kâr att rma iste5i;

i6gücü nitelik ve

niceli<inde de<i6iklik…

(20)

Uysal bir i6 gücüdür. Yal1t1lm16t1r, güvencesizdir, tam ba<1ml1d1r, en kötü ko6ullarda ya6ar, bu nedenle sorun ya6atmaz, ba6kald1ramaz, ba6kald1rsa bile otorite taraf1ndan kolayca bast1r1l1r.

Esnek bir i6 gücüdür. Günlük, mevsimlik, yap1sal de<i6ikliklere kolayca uyum sa<lar. Bugün i6e al1n1p ertesi gün i6ten ç1kar1labilir. K1sm1 süreli çal16may1 ve eksik ücreti kabul etti<i gibi, fazla mesailere ücret ödenmemesini de kolayca kabullenirler.

Baz1 i6lerde iyi uyum sa<layan, gelir getirici i6 gücüdür. Hal1 dokunmas1, konfeksiyon, el i6lemeleri, oyuncak, kibrit, sigara üretiminde keskin görü6leri ve i6lek parmaklar1 de<erlendirilir; k1sa boylu olanlar1 madenlerdeki galerilerden kolayca geçebilirler; büyüyüp i6in gereklerini yerine getirmediklerinde, e<er bir hastal1k, kaza, y1pranma onlar1 çal16ma ya6am1ndan erkenden d16lam16sa, her türlü yasal korumadan yoksun olarak kolayca i6ten at1l1rlar.

Bu tür özellikleri dolay1s1yla çocuklar1n çal16t1r1lmas1 i6verence tercih edilmektedir.

Arz cephesi aç s ndan (Geçimini sa<lay1p sürdürebilmenin aray161 içinde olan yoksul

toplumsal gruplar) :

ster atalardan miras kalm16 olsun, isterse toplumsal statüye, etnik yap1ya, 1rka, kasta ba<l1 olsun, isterse de kazaen ba61na gelmi6 olsun (i6ten at1lma, hastal1k, kaza, yaralanma), yoksulluk aileleri günü gününe ya6ama stratejisine tabi olmaya ve gelecek umutlar1n, e<itim ve sa<l1<1 feda ederek çocuk çal16t1r1lmas1n1 kabul etmeye yönlendirmektedir.

Kendisine çal16ma ve gelir olana<1, hatta yaln1zca gündelik gereksinimlerini kar61lama (kar1n toklu<u) önerisi sunuldu<unda çocuk hem kendi ç1karlar1 aç1s1ndan, hem da ebeveynlerinin ve ailesinin bask1s1yla reddetmemektedir.

(21)

2.2.2.Göç ve Çocuk ,çili5i

Göç, toplumsal ve ekonomik süreçlerin hem bir sonucu hem de bir nedenidir. Daha geni6 bir tan1m içinde göç, co<rafi mekân de<i6tirme sürecinin toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasal boyutlar1yla toplumun yap1s1n1 de<i6tiren nüfus hareketlerinin tümünü kapsayan bir süreç olarak tan1mlanabilir. Türkiye’de göçle birlikte ba6layan en önemli de<i6imlerden birisi k1r-kent göçün getirdi<i “i6çile6me” sürecidir. Bu süreç topraktan uzakla6an milyonlarca köylünün kentlerde tar1m d161 sektörlerde ya6amlar1n1 kazanmas1 anlam1na gelmektedir. Dolay1s1yla göç ve kentle6me, i6gücünün yer boyutunda yeniden da<1l1m1n1 sa<layan ve yeni bir i6bölümü örgütlenmesinin kurulmas1na katk1da bulunan toplumsal bir olgudur (28).

Türkiye’de içgöç tarihi, birbiri üzerine oturan ve sorunsal alanlar1n farkl1la6mas1na göre dönemlere ayr1l1r. 1950’li y1llarda genelde dünya sistemi ile bütünle6mesi h1zlanan Türkiye’deki tar1m1n makinele6mesi ve modernle6mesi, geleneksel toprak sahiplili<i rejiminin de<i6mesi, ula61m ko6ullar1ndaki geli6meler gibi etkenlerle k1rsal alanlarda ya6ayan nüfus kentsel alanlara do<ru h1zla hareket etmi6tir. Bu hareketlenme 50’li ve 60’l1 y1llar1n göçünü ortaya ç1karm16t1r. Bir anlamda “k1rsal1n iticili<i” ile aç1klanan bu dönemdeki göç olay1, köyden ve köylülükten h1zla uzakla6ma dönemidir. 1960’l1 y1llar1n sonlar1, 70’li y1llar ve 80’lerin ba61na kadar olan göçler, daha çok kentsel alanlardaki dönü6ümün belirleyicili<i, bir anlamda “çekicili<i” ile anlat1labilir (29). 1980’lerden sonra olan göçlerin belirleyicili<ini ise, 80’en sonras1 uygulanan liberal ekonomi politikalar1n etkisi ile aç1klanmaktad1r; bu politikalar sanayi ve hizmet sektöründe art16, tar1m sektöründeki dü6ü6e neden oldu, buda köyden kente olan göçü h1zland1rd1 (28). 1990’lardan itibaren k1rsal göç yava6lam16t1r. Bu yava6lamadaki en önemli faktör, küreselle6me ve yaratt1<1 ko6ullar1n getirileridir (30).

1970’lerden itibaren göç tipi farkl1la6m16 ve k1rdan kente göçler önemini yitirmeye, kentler aras1 göçün önemi artmaya ba6lad1. Günümüzde de<i6ik ölçütlere göre kentle6me oran1 %70’leri a6an bir düzeye ula6m16, yani kentle6me süreci sona ermeye yakla6m16t1r. Bunun sonucunda da ülke içindeki toplam göç hareketlerinde k1rdan kente göçün oran1, kentten kente olan göçlerin üçte birine dü6mü6tür (31).

(22)

Göçen nüfusun oturdu<u gecekondu bölgelerinde yap1lan ara6t1rmalara göre buradaki aile reislerinin büyük ço<unlu<u küçük memurluk, becerisiz i6ler ve küçük ticaret, çe6itli e6ya onar1c1l1<1 i6leri ile u<ra6maktad1r. ncelemelerdeki becerili i6çi kategorilerindeki i6ler de ayakkab1c1, terzi, marangoz, kamyon 6oförleri, oto onar1m i6leri kalfalar1ndan olu6maktad1r. Kentlere göçenler art1k kesinlikle köylü de<ildir. Ancak çok yava6 sanayile6me ve ondan daha yava6 olan formel organizasyon geli6mesi nedeni ile topraklar1n1 b1rakmak zorunda kalm16 olan bu nüfus endüstriyel-kentli i6çi ki6ili<ini alma<a genellikle f1rsat bulamamakta, rasgele, küçük, üretici olmayan hizmet i6leri ile u<ra6maktad1r. Çocuklar1n bu meslek yap1s1 içinde özel bir yeri vard1r. T1pk1 modernle6me öncesi tar1mda nas1l aile i6letmesine daha alt1 ya61nda kat1l1yor idi ise, kentlerde yeni göçenlere aç1k olan bu beceri istemeyen i6lere de, aile için küçük ya6taki çocuklar1n çal16mas1 tabi bir 6ey oldu<undan hemen girmekte ve köydeki dü6ük ba<1ml1l1k ya61n1 sürdürmektedir. Dolmu6 muavinli<i, ayakkab1 boyac1l1<1 8–10 ya61ndaki çocuklara da uygun gelmekte ve ailenin gelirine büyük katk1s1 olmaktad1r” (32).

Denizli özelinde incelendi<inde, 1970’de 80 bin civar1nda olan merkez nüfusunun, 30 y1ll1k bir sürede 400 binlere ula6mas1nda tayin edici rolü göçler oynam16t1r. Bu göçler büyük ölçüde k1r kökenlidir. 1970’lerin ortalar1ndan itibaren geleneksel kent merkezini ku6atarak geli6en gecekondu bölgelerine ilk kitlesel göçler, Denizli’nin yoksul köylüleri taraf1ndan gerçekle6tirilmi6tir. Kentsel i6gücü piyasas1na ilk dâhil olanlar, ticari tar1m ürünleri üretmeyen Çal, Çivril, Çardak, Honaz, Bozkurt gibi kasabalara ba<l1 köylerdeki yoksul k1r emekçileridir. Bunlar1n önemli bir bölümü, sanayi i6çisi olmadan önce Ayd1n’1n Söke ovas1na pamuk toplamaya giden mevsimlik tar1m i6çileridir (33).

Kentsel i6gücü piyasas1na 1980’lerin ortalar1ndan itibaren Afyon ve Burdur gibi kom6u illerden gelen göçmenler a<1rl1<1 olu6turmaktad1r. Afyon-Sand1kl1 ve Dinar’dan gelen yoksul tar1m emekçileri, i6gücü piyasas1n1n Denizli’nin köy ve kasabalar1ndan gelenlerden sonraki en belirgin grubudur. Co<rafi olarak, üçüncü bir göç dalgas1 Do<u ve Güney Do<u illerinden olmu6tur. 1990’dan itibaren, ilin köy ve kasabalar1 ile Afyon ve Burdur’dan gelen göçmen nüfusun say1s1nda belirgin bir art16 olmu6tur. Bu tarihten itibaren, tütün gibi yo<un ticari tar1m ürünü üreten yoksul tar1m i6letmeleri de il s1n1rlar1 içinden ba6layan göç yolculu<una dâhil olmu6lard1r (33).

(23)

1990–2000 y1llar1 aras1nda kentsel nüfusu en h1zl1 artan iller aras1nda yer alan Denizli, nüfus art16 oran1 olarak Bursa, Adana, Mersin, Antalya gibi illeri geride b1rakm16t1r (34). D E’nin 2000 y1l1 verilerine göre, net göç h1z1 yakla61k %20’dir ve nüfus art161n1n temel nedeni ise göçlerdir. Ayn1 verilere göre, merkeze olan göçlerin %35’i kendi il s1n1rlar1 içinden olmu6ken, %65’i di<er illerden olmu6tur. (35).

Denizli i6gücü piyasas1n1n, k1sa kabul edilebilecek bir zaman dilimi içinde gerçekle6en y1<1nsal ve k1sa mesafeli göç örgüleri ile 6ekillendi<ini söylemek mümkündür. Denizli’de i6çilerin ya6 ortalamas1 dü6üktür (26 ya6); 30 ve üzeri ya6taki i6çilerin %10’u 6–14 ya6 aras1nda i6gücü piyasas1na ç1km16ken, 18 ya61ndaki i6çilerin %66’s1 6–14 ya6 aral1<1nda çal16maya ba6lam16t1r (33). Bu gösterge, çocuk i6çili<in Denizli’de son dönemde ciddi ölçüde artt1<1n1n bir kan1t1d1r.

2.2.3. Aile yap s ndaki de5i,imler

Türkiye’nin çok k1sa bir dönem içinde inan1lmaz boyutlarda ya6ad1<1 k1rdan kente göç olgusu aile yap1s1nda da önemli de<i6iklilikler ortaya ç1karm16t1r. En dikkati çeken de<i6im geni6 aile tipinden çekirdek aileye geçi6tir. Bu nicel de<i6ime ra<men çekirdek aile kültürel yap1 olarak geni6 aile özelliklerini halen devam ettirmektedir. Bu vurgudan hareketle, Türkiye’deki hane halk1 büyüklüklerine bakarak egemen ili6ki tarz1n1 anlaman1n pek mümkün görünmedi<i söylenebilir (36). D E’nin verilerine göre günümüzde bütün ailelerin yakla61k 3/4’ü çekirdek ailedir (35). Ancak aileler ayr1 mekânlarda ya6asalar bile geni6 aile hala güçlü bir kültürel yap1 olarak durmakta ve “fonksiyonel geni6 aile” olarak adland1r1lmaktad1r. Türkiye gerçe<inde ortaya ç1kan bu yap1, aile tipinin geni6 aileden çekirdek aileye do<ru bir dönü6üm göstermi6 olmas1na ra<men, çekirdek ailelerin i6leyi6ini ve var olu6unu yönlendiren ili6kilerin daha çok geni6 ailelerde ya6ananlara benzedi<ini göstermektedir (36). Ancak yap1lan bir çal16mada çocuk i6çi ailelerinin yar1s1ndan fazlas1n1n geleneksel ataerkil aile oldu<unu göstermektedir (37).

Türkiye’deki aile yap1s1, aile ya6am1n1 düzenleyen günlük yap1sal format anlam1nda olu6umu ve biçimi farkl1l1klar gösterse bile klasik ataerkil aile olarak tan1mlanan aile yap1s1yla genel anlamda benzerlik göstermektedir. Ataerkil geni6 ailede ya6l1 erkek, genç erkekleri de içerecek biçimde ailenin bütün üyeleri üzerinde bir otoriteye sahiptir (36). Bu

(24)

otoriter ili6ki özellikle ailede ikincil i6gücü konumunda bulunan kad1nlar ve çocuklar1n çal16mas1 üzerinde etkili olmaktad1r.

2.3. ÇALI MANIN ÇOCUK SA9LI9I ÜZER NE ETK LER

Yap1lan i6in çocu<un geli6imi üzerindeki etkisi, bu i6in bir sorun yarat1p yaratmad1<1n1n belirlenmesinde ana ölçüttür. Yeti6kinler aç1s1ndan zarars1z olan i6ler çocuklara son derece zararl1 olabilir. Çocu<un geli6imi aç1s1ndan önem ta61y1p bir i6te çal16ma yüzünden tehlikeye dü6ebilecek yönler 6unlard1r;

1-Fiziksel geli6im: genel sa<l1k, koordinasyon, güç, görme ve i6itme.

2-Bili6sel geli6im: okuma-yazma, say1larla i6lem yapabilme ve ya6am için gerekli bilgilerin edinimi

3-Duyusal geli6im: yeterli öz sayg1, aileye ba<l1l1k, sevgi ve ho6görü duygular1

4-Toplumsal ve ahlaki geli6im: grup kimli<i bilinci, ba6kalar1yla birlikte i6 yapabilme ve do<ru ile yanl161 birbirinden ay1rabilme yetisi (38).

Fiziksel zarar, bunlar aras1nda ku6kusuz en gözle görünür olan1d1r. A<1r yük ta61ma ya da elveri6siz pozisyonlarda uzun süre oturma, çocu<un henüz geli6mekte olan bedenine kal1c1 zararlar verebilir. Birkaç y1l süreyle a<1r fiziki güçle yap1lan bedensel çal16ma, yeti6kinlik dönemi için gerekli güç ve dayanakl1<1 küçük ya6larda tüketti<i için, bir çocu<un biyolojik geli6me potansiyelinin %30’u kadar bir bodurlu<a yol açabilir (38). Yap1lan birçok çal16mada, çocuk i6çilerin beden geli6iminin (boy, a<1l1k vb.) okuyan çocuklardan daha geri oldu<u bulunmu6tur (5, 39, 40). Di<er yandan çocuklar1n çal16ma ortam1nda kaynaklanan risklere, i6 kazalar1na maruz kalmas1 kaç1n1lmazd1r. Sosyal Sigorta Kurum Ba6kanl1<1n1n verilerine göre 1994–1999 dönemlerini kapsayan 6 y1ll1k süre içinde toplam 36.597 i6 kazas1 olmu6 ve bunlar1n 844’ü i6 göremezlik ile sonuçlanm16ken, 156 çocuk da hayat1n1 kaybetmi6tir (41). Yap1lan bir çal16mada, MEM’de e<itim gören çocuk i6çilerde son 6 ayda %71.4 oran1nda i6 kazas1 saptanm16 ve çocuk i6çilerin %1.7’sinde kal1c1 sakatl1k olu6tu<u bildirilmi6tir (42). Çocuk i6çiler benzer olarak meslek hastal1klar1 aç1s1ndan da risk ta61maktad1rlar. SSK stanbul Meslek Hastal1klar1 Hastanesine yat1r1lan hastalar1n 71’inde yap16t1r1c1lara ba<l1 meslek hastal1klar1 görülmü6tür. Bu hastalar1n %38’i 18 ya6 alt1ndaki çocuk i6çilerdir (43).

(25)

Çocuklar, psikolojik aç1s1ndan da çok duyarl1d1rlar. Alçalt1c1 ya da bask1c1 bir ortam, çocuklar üzerinde y1k1c1 psikolojik etkilere yol açabilir. Öz sayg1, yeti6kinler için oldu<u kadar çocuklar içinde önem ta61r (38). Tehlikeli makinelerle, maddelerle dolu, verimli, dakik ve ölçülü olmaya zorland1<1, kendisine dü6man bir çal16ma ortam1nda, çocuk hayal kurmak, ya61na uygun fantezileri ya6amak hakk1n1 kendinde bulamaz. Dü6ünce dünyas1 yoksulla61r; ufku daral1r; her türlü heyecan bast1r1lm16t1r. Çal16an çocuk erkenden ya6lan1r, okullu çocuklar kar61s1nda kendisini de<ersiz görür, a6a<1lar, kay1ts1z, içe dönük, kaderci bir kimlik geli6tirir. Art1k çal16ma, çocuk için bir 6iddet olmaya ba6lar (11). Çal161rken yapt1klar1 en küçük hata nedeniyle bedensel ve ruhsal i6kencelere maruz kalabilirler. Bu 6iddet sopa ya da tokatla vurmak, sigara söndürmek, so<uk su ile 1slatmak, aç b1rakmak, cinsel sözler söylemek, sark1nt1l1k yapmak 1rza geçmek; ba6kalar1n1n önünde a6a<1lamak, ba<1rmak, küfretmek 6eklinde olabilir (44, 45).

Di<er yandan, ülkemizde MEM’lerinde yap1lan birçok çal16mada ba<1ml1l1k yap1c1 maddelerden sigara, alkol ve uçucu madde kullan1m1n1n çocuk i6çilerde yüksek düzeyde olmas1 kayg1 verici bir durum olarak vurgulanmakta ve önemli bir halk sa<l1<1 sorunu olarak ifade edilmektedir (20, 21, 46- 48 ).

(26)

3.GEREÇ VE YÖNTEM

3.1. ÇALI MA D ZAYNI:

Çocuk i6çilik üzerine etkili faktörlerin ara6t1r1ld1<1 bu çal16ma olgu-kontrol çal16mas1 olarak planlanm16t1r. Vali Necati Bilican Meslek E<itim Merkezi’nde e<itim gören “18 ve alt1” ya6 çocuk i6çiler olgu grubu; örgün e<itim veren liselerde e<itim gören “18 ve alt1” ya6 okuyan ö<renciler ise kontrol grubu olarak al1nm16t1r.

3.2. ÇALI MANIN EVREN :

2005–2006 e<itim-ö<retim y1l1nda Vali Necati Bilican Meslek E<itim Merkezi ve Denizli 6ehir merkezinde örgün e<itim veren liselerde okuyan “18 ve alt1” ya61ndaki ö<renciler çal16man1n evrenini olu6turmu6tur.

3.3. ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜ9ÜNÜN HESAPLANMASI:

Gruplar aras1 maruziyet fark1n1n % 50 olarak kabul edilmesi ve %95 güven s1n1rlar1 içinde, %80 güçteki bir ara6t1rma için, Epi nfo program1 kullan1larak her gruba al1nacak örneklem büyüklü<ü 306 ki6i olarak hesapland1. Kullan1lan formül ve hesaplamalar a6a<1da verilmi6tir.

N t² p g 1600 x (1.96)² x 0.5 x 0.5

N = --- = --- = 306 d² (N-1) + t² p q (0.05)² (1600-1) + (1.96)² 0.5 x 0.5

3.4. OLGU VE KONTROL GRUBUNUN ÖRNEKLEME SEÇ LMES : 3.4.1. Olgu grubu:

Vali Necati Bilican Meslek E<itim Merkezi, ilkö<retimi bitirmi6 her ya6 grubundan çal16an i6çilere meslek e<itimi vermektedir. 6çi çocuklar, haftan1n bir günü MEM’ne gelerek, çal16t1klar1 i6 kolu ile ilgili teorik bilgi ve ayr1ca kültür dersleri almakta; haftan1n di<er günlerinde ise i6 yerlerinde çal16maktad1r.

(27)

MEM’de 2005–2006 e<itim ö<retim y1l1 içinde ö<renim gören i6çi ö<rencilerin say1s1 1627 idi. Okul idaresinden s1n1flar1n listesi temin edildi. Basit rasgele örnekleme yöntemi ile çal16maya al1nacak s1n1flar belirlendi. 306 ki6i tamamlanana kadar s1n1flar çal16maya dâhil edildi. Ara6t1rmaya al1nan s1n1flar1n da<1l1m1 Tablo-1’de verilmi6tir.

Tablo–1: MEM’de Örnekleme Ç kan Meslek Bölümleri ve Ö5renci Say lar

Bölüm Örnekleme ç kan

s n f say s Toplam ö5renci say s

Konfeksiyon 5 128 Erkek berber 4 98 Kuaför 3 78 Otomotor/kaporta 2 45 A,ç 1 17 Torna 1 17 Plastik do5rama 1 14 Toplam 17 397 3.4.2. Kontrol grubu:

Denizli il merkezinde lise e<itimi veren okullar1n ve bu okullarda okuyan ö<rencilerin say1s1 Denizli Milli E<itim Müdürlü<ünden temin edildi. Okullar normal liseler, meslek liseleri, fen ve anadolu liseleri ile özel liseler olarak 4 tabakaya ayr1ld1. Ö<renci say1s1na göre örnekleme al1nacak 306 ö<renci bu dört lise grubuna a<1rl1kl1 olarak da<1t1ld1. (Tablo–2).

(28)

Tablo–2: Kontrol Grubuna Al nacak Liselerin Tabakalanmas ve Çal ,maya Al nacak Ö5renci Say s

Lise tipi Lise say s Ö5renci say s Ö5renci %’si

Örnekleme al nacak ö5renci say s Düz liseler 8 9300 52.0 160 Meslek liseleri 7 5900 33.0 101 Fen/Anadolu lis. 3 1800 10.0 31 Özel liseler 5 800 5.0 14 Toplam 23 17.800 100.0 306

Fen ve Anadolu liseleri ile özel liselerin örneklemdeki ö<renci say1s1 dü6ük oldu<undan birer okul; Meslek ve Düz liselerden ise iki6er okulun ara6t1rmaya al1nmas1 kararla6t1r1ld1. Daha sonra normal liseler ve meslek liselerinden iki, fen/Anadolu liseleri ile özel liselerden bir okul basit rasgele örnekleme yöntemi kullan1larak belirlendi. Düz ve meslek liselerinden al1nmas1 planlanan ö<renci say1s1 örnekleme ç1kan iki okula e6it olarak da<1t1ld1 (Tablo–3)

Tablo–3: Örnekleme Ç kan Liseler ve Çal ,maya Al nacak Ö5rencilerin Liselere Göre Da5 l m

Lise tipi Örnekleme seçilen lise

Örnekleme ç kan liselerden al nacak

ö5renci say s

Denizli Lisesi 80

Düz liseler

Durmu6 Ali Çoban Lisesi 80

Atatürk Endüstri Meslek lis. 51

Meslek liseleri

K1z Meslek Lisesi 50

Fen/Anadolu liseleri Denizli Fen Lisesi 31

Özel liseler Özel Denizli Lisesi 14

(29)

3.5. ANKET N HAZIRLANMASI, ÖN DENEMES N N YAPILMASI VE UYGULANMASI:

3.5.1. Anketin Haz rlanmas :

Anketin sorular1, çocuk i6çili<i ile ilgili yay1nlar ve yap1lan çal16malardan taranarak haz1rland1 (13, 49, 50). Anket aç1k ve kapal1 uçlu sorulardan olu6mu6tur (Ek–1 ve Ek–2).

3.5.2. Anketin ön denemesinin yap lmas :

Anketin ön denemesi, örnekleme seçilmeyen okul ve s1n1flarda yap1ld1. Okuyan çocuk anketi ön denemesi Tekin Ada Lisesinde, Çocuk i6çi anketi ön denemesi ise MEM’nin örnekleme ç1kmayan bir s1n1f1nda yap1ld1. Aksayan yönleri, i6leyi6i de<erlendirildi ve gerekli düzeltmeler yap1ld1.

3.5.3. Anketin Uygulanmas :

Anketin uygulanmas1ndan önce örnekleme ç1kan okullar için gerekli yasal izinler al1nd1. Anket uygulamas1 öncesi okul yöneticileri ve ö<retmenleri ile görü6ülerek ayr1nt1l1 bilgilendirme yap1ld1.

Veriler toplanmadan önce, veri toplama i6levine kat1lacak anketörlere ara6t1rma ile ilgili e<itim verildi. Ara6t1rma verilerinin toplanmas1; 17 Ekim – 4 Kas1m 2005 tarihleri aras1nda ara6t1rmac1 ve Pamukkale Üniversitesi Halk Sa<l1<1 Anabilim Dal1nda uzmanl1k e<itimi alan 5 ara6t1rma görevlisi ile bir ö<retim üyesi taraf1ndan, gözlem alt1nda anket yöntemi ile yap1ld1.

Anket uygulanmadan önce ö<rencilere çal16man1n amac1 ve ankete kat1l1m1n iste<e ba<l1 oldu<u anlat1ld1. Çal16maya kat1lmak istemeyen ö<renci olmad1. Anketin uygulanmas1 örnekleme ç1kan her s1n1f için bir ders saati içinde yap1ld1. Anket uygulay1c1lar1 (6 ki6i), ö<renciler anketi bitirinceye kadar s1n1fta bulundular; bitirilen anketler gözden geçirilerek, eksik b1rak1lan ya da atlan1lan k1s1mlar için uyar1ld1lar.

(30)

3.6. ARA TIRMANIN DE9 KENLER : 3.6.1. Ba5 ml de5i,ken: Çocuk i6çili<i 3.6.2. Ba5 ms z de5i,kenler:

1-Ailenin (baban n) sosyal statüsü

2-Ailede ikincil konumdaki i,gücünün çal ,ma durumu:

Annenin çal16ma durumu, çal16an karde6 say1s1, evde çal16an ki6i say1s1, çocu<un kendi evinde ev i6lerini yapma durumu, çocu<un istedi<inde ev i6lerini b1rakabilme durumu.

3-Ailenin sosyo-demografik özellikleri:

Annenin ve baban1n e<itimi, anne ve baban1n ya61, ailenin tipi, ailede ya6ayan ki6i say1s1, ailedeki çocuk say1s1, çocu<un aile ile birlikte ya6ay1p ya6amamas1.

4-Ailenin göç durumu:

Ailenin göç etme durumu, ailenin göç ile geldi<i yer, ailenin göç nedenleri.

5-Ailenin sahip oldu5u ya,am araçlar :

Annenin ve baban1n sosyal güvence durumu, ailenin ek gelir durumu, ailenin borç durumu, ailenin oturdu<u konutun mülkiyeti ve tipi, ya6an1lan konutun kolayl1klar1, dayan1kl1 tüketim mallar1na sahip olma durumu, motorlu araca sahip olma durumu.

6-Aile içi ileti,im özellikleri:

Ailede sözü geçen ki6i, anne ve baba aras1nda sözel ve fiziksel 6iddet varl1<1, 6iddeti uygulayan ki6i, 6iddetin nedenleri, çocu<un cezaland1r1lmas1 durumu, cezaland1ran ki6i, verilen cezan1n niteli<i, çocu<un ev içi çal16ma durumu, çocu<un evi terk etme durumu.

(31)

Sa<l1k ile ilgili özellikler incelenirken; çocuk i6çilik ba<1ms1z de<i6ken sa<l1k durumu ile ilgili özellikler (alg1lanan sa<l1k, son 15 gündeki sa<l1k sorunlar1, sigara içme durumu, baz1 sa<l1k hizmetlerine ula61labilirlik vb.) özellikler ba<1ml1 de<i6ken olarak al1nm16t1r.

3.7. BAZI DE9 KENLER N TANIM VE ÖLÇÜTLER 3.7.1.Çocuk: 18 ya61n1 doldurmam16 ve evli olmayan birey.

3.7.2.Çocuk i,çi: Formel sektörde çal161p, MEM’de e<itim gören çocuk.

3.7.3.Okuyan çocuk: Denizli il merkezinde, örgün e<itim veren liselerde e<itim

gören çocuk.

3.7.4.Ailenin s n f/grup konumu (sosyal statüsü):

Ailenin s1n1f/grup konumunu belirlemek için Boratav’1n geli6tirdi<i s1n1f model kullan1ld1 (50):

,verenler: Yan1nda bir veya iki sürekli i6çi çal16t1ran küçük, üç veya üzerinde sürekli i6çi

çal16t1ran ise orta-büyük i veren olarak tan1mlanm16t1r.

Esnaf/Marjinalleri: Yan1nda hiç sürekli i6çi istihdam etmeyen bu grup, sadece kendi

hesab1na çal16anlardan olu6maktad1r. Ancak farkl1 özellikler ta61yan en az üç grubun heterojen bile6kesinden meydana gelmektedir: küçük esnaf ve zanaatkarlar, marjinal/enformel i6lerde çal16anlar; nitelikli, ancak orta halli (yani yan1nda sürekli personel çal16t1rmayan) serbest meslek sahipleri (örne<in hekim, avukat, muhasebeci).

Ücretli/maa,l lar: Dört alt gruba ayr1lmaktad1r.

1-Yüksek nitelikli: Yüksek ö<renime gerek duyulan elit nitelikteki i6leri kapsar: Hekim, avukat, mühendis gibi…

2-Beyaz yakal : lgilinin yüksek ö<renimli olmas1na bak1lmaks1z1n, belli bir e<itim düzeyine veya meslek içi e<itimden kaynaklanan uzmanla6maya gerek duyan, ancak yüksek nitelikliden belirgin biçimde daha az nitelik gerektiren meslekleri olu6turur: hem6ire, di6 teknisyeni, banka memuru, sekreter, ö<retmen, polis gibi…

3-Niteliksiz hizmet grubu: Tipik örnekleri garson, bekçi, odac1, tezgâhtar, 6ofördür.

4-Mavi yakal i çiler: Sanayi, in6aat, maden gibi… do<rudan maddi üretimde çal16an ücretlilerdir.

Emekli ve i,sizler: Do<rudan üretim süreci içinde olmad1klar1ndan dolay1, ayr1 grup olarak

(32)

Çiftçiler: Verinin yetersiz olmas1 nedeniyle, k1rsal üretim sürecindeki ili6kilerin

tan1mlanmas1 yetersiz kalmaktad1r. Bu nedenle k1rsal üreticiler, sadece çiftçi olarak grupland1r1ld1.

3.7.5. kincil konumdaki i,gücü:

Baban1n (birincil i6gücü) ücreti ya6am araçlar1n1 sa<lamaya yetersiz kald1<1 durumda, “ya6am araçlar1na” sahip olmak için i6gücü konumuna geçen ailedeki anne ve çocuk/çocuklar.

3.7.6. Aile tipi (51):

Çekirdek aile: Anne, baba ve evli olmayan küçük çocuklardan olu6an aile. Geni, aile: Çekirdek ailenin kan ve s1hrî h1s1mlar1yla birlikte ya6ayan 6ekli.

Parçalanm , aile: Anne veya babadan birisinin bo6anma, ölüm, ayr1 ya6ama gibi

nedenlerle olmamas1d1r; ebeveynlerden birisi ve çocuklardan olu6ur.

3.7.7.Ailenin göç durumu:

Göç eden aile: Nedeni ne olursa olsun, Denizli il merkezi d161ndan Denizli kent merkezine

gelmi6 ve halen kent merkezinde oturan aile.

Yerle,ik kentli aile: Ba6ka bir yerle6im yerinden (kent ya da k1rsaldan) Denizli kent

merkezine göç etmemi6, kent merkezinde oturan aile.

Yerle,ik k rsal aile: Halen Denizli veya çevre illerin k1rsalda oturan, ancak çocu<u

çal16mak ya da okumak için kente gönderen aile.

3.7.8. Ya,am araçlar :

6gücünü yeniden üretimi, di<er bir deyi6le insanlar1n ya6am1n1 sürdürebilmesi için gerekli maddi mallar ve kültürel ö<elerdir. Bunlar ise;

1- 6gücünün beslenme, giyinme, bar1nma gibi temel ihtiyaçlar1n1 kar61layan mallar. 2- 6gücünün bakmakla sorumlu oldu<u ailesinin ya6am1 için zorunlu mallar. 3- 6gücünün kültürel gereksinimi için gerekli mallar ve hizmetler.

(33)

3.8. STAT ST KSEL ANAL Z:

Veriler SPSS (10.0) istatistik paket program1nda de<erlendirildi. Say1sal de<erlerin kar61la6t1r1lmas1nda Ki-kare testi kullan1ld1 ve incelenen ba<1ms1z de<i6kenler için tahmini rölatif riskler (OR) hesapland1. Ölçümsel de<erlerin kar61la6t1r1lmas1nda ise t- testi kullan1ld1. Çocuk i6çili<i riskini artt1ran faktörlerin belirlenmesi amac1yla Lojistik Regresyon Analizi uyguland1.

Lojistik regresyon analizine al1nan parametrelerin seçimi: Çocuk i6çili<i için risk durumu olu6turan ba<1ms1z de<i6kenlerin seçimi, toplumun sosyal ve ekonomik i6leyi6i düzeyinde belirlenmi6tir: S1n1fl1 toplumlarda ailenin sosyal statüsü, üretilen ulusal gelirden ald1<1 pay1 belirler. Bu pay1n yeterli olup olmamas1 ise ailenin sahip oldu<u ya6am araçlar1yla ölçülür. Ailenin sosyal statüsünün hem tüketim araçlar1na ula6may1 hem de ailedeki di<er ki6ilerin çal16mas1n1 etkileyece<i aç1kt1r. Bu nedenle, kafa kar161kl1<1na yol açmamak için, sosyal statünün getirisi olan tüketim nesneleri (konut ve özellikleri, tüketim mallar1, borç durumu, sosyal güvence durumu, ek gelir durumu) ve tüketim nesnelerine ula6mak için ikincil i6gücünün çal16ma ya6am1na girmesi (annenin ve karde6lerin çal16ma durumu) sosyal statü ile birlikte çoklu analize al1nmad1.

Di<er yandan, üst yap1 kurumlar1ndan biri olarak tan1mlanan aile kurumu ve bu kurumun i6leyi6i, do<rudan çocuk i6çili<i ile yak1ndan ili6kilidir. Bu nedenle ailenin tipi, ailede egemenlik ili6kisi ve annenin e<itimi çoklu analize al1nm16t1r. Ayr1ca göçün etkisinin de<erlendirilmesi aç1s1ndan ailenin k1r ya da kentte ya6amas1 çocuk i6çili<i için ba<1ms1z risk faktörü olarak dü6ünüldü ve çoklu analize dâhil edildi.

(34)

3.9. ARA TIRMANIN SINIRLILIKLARI:

1-Çal16mam1zda, MEM’de ö<renim gören çocuk i6çiler çal16maya al1nd1<1 için enformel düzeyde çal16an çocuk i6çileri yans1tmamaktad1r.

2-Çal16ma yerel düzeyde, Denizli il merkezinde yap1lm16t1r. Bu nedenle genellemelerde dikkatli davran1lmal1d1r.

(35)

4.BULGULAR

Ara6t1rma 357’si çal16an (olgu) ve 337 si okuyan (kontrol) olmak üzere 18 ya6 ve alt1 694 ki6ide gerçekle6tirildi. Olgu grubunun en büyük k1sm1n1 (%31.9) konfeksiyon bölümü olu6tururken, kontrol grubunun en büyük k1sm1n1 (%48.4) normal liseler olu6turmaktad1r (Tablo–4).

Tablo–4: Çal ,maya Al nan Olgu (Çocuk ,çi) ve Kontrol Gruplar (Okuyan Çocuk) Say (%) Çocuk i,çi Konfeksiyon 114 31.9 Berber 89 24.9 Kuaför 74 20.7 Oto-motor/kaporta 42 11.8 A6ç1 16 4.5 Torna 12 3.4 Plastik do<rama 10 2.8 Toplam 357 100.0 Okuyan çocuk Normal Liseler 163 48.4 Meslek Liseleri 108 32.0 Fen Lisesi 43 12.8 Özel Lise 23 6.8 Toplam 337 100.0

Çal16maya al1nan çocuklar1n ya6 ve cinsiyete göre kar61la6t1r1lmas1 Tablo–5’de verilmi6tir. Çocuk i6çilerin %64.1’i erkek, %35.9’u k1zlardan olu6urken, okuyan çocuklar1n %45.7 si erkek, %54.3 ü k1zd1r. Olgu grubundaki erkek oran1 kontrol grubuna göre anlaml1 düzeyde yüksektir (p=0.001).

(36)

Her iki gruptaki çocuklar1n ya6lar1 14–18 aras1ndad1r. Çocuk i6çilerin ya6 ortalamalar1 ve ortancalar1 s1ras1yla 16.4 (±1.1) ve 17 iken; okuyan çocuklar1n bu de<erler 16.0(±1.0) ve 16 olarak bulunmu6tur (p=0.001). Ya6 gruplar1na göre de<erlendirildi<inde çocuk i6çilerde 18 ya6 grubu oran1 % 4.7 iken, okuyan çocuklarda bu ya6 grubunun oran1 % 18.7’ye ç1kmaktad1r. 17-18 ya6 grubu çocuk i6çilerde daha yüksek oranda bulunmu6tur.

Tablo–5: Çocuk ,çi ve Okuyan Çocuklar n Cinsiyete ve Ya,a Göre Da5 l m

Çocuk ,çi Okuyan Çocuk

Say (%) Say (%) P Cinsiyet Erkek 229 64.1 154 45.7 Kad1n 128 35.9 183 54.3 0.001 Ya, 14 ya6 19 5.4 20 5.9 15 ya6 57 16.1 87 25.8 16 ya6 94 26.6 127 37.7 17 ya6 117 33.1 87 25.8 18 ya6 66 18.7 16 4.7 0.001 Toplam 357 100.0 337 100.0

(37)

4.1. A LEN N SOSYAL SINIF/GRUBUNUN DE9ERLEND R LMES 4.1.1. Ailenin (baban n) sosyal statüsü

Tablo–6’da baban1n sosyal statüsü görülmektedir. Çocuk i6çi ve okuyan çocuklar1n babalar1n1n sosyal statüleri birbirinden oldukça farkl1d1r (p=0.001). Çocuk i6çi babalan1n hiçbiri yüksek nitelikli statüde de<il iken, okuyan çocuklarda bu oran %6.3’dür. Beyaz yakal1 statüdeki baba oran1 çocuk i6çilerde %0.9 oran1nda iken, okuyan çocuklarda %18.0’e yükselmektedir. 6veren baba referans al1nd1<1nda, baban1n çiftçi olmas1 çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 36.2 kat daha fazla iken; baban1n i6siz olmas1 27.6 kat daha fazlad1r.

Çiftçi olan 61 çocuk i6çi babas1n1n 28’i küçük köylü, 27’si yoksul köylü ve 6’s1 ise tar1m i6çisidir. Okuyan çocuklarda ise 6 baba küçük köylü, birer baba da yoksul köylü ve tar1m i6çisidir.

Tablo–6: Çocuk ,çi ve Okuyan Çocuk Babalar n n Sosyal Statüsü Çocuk ,çi Okuyan Çocuk Say (%) Say (%) OR (%95 GA) P Baban n statüsü 0.001 Esnaf/marjinal 35 10.0 27 8.1 6.1(3.0-12.9) 0.001 Yüksek nitelikli 0 0.0 21 6.3 0.004(0.0-6052) 0.001 Beyaz yakal1 3 0.9 60 18.0 0.3 (0.1-0.9) 0.03

Niteliksiz hiz. i6. 63 18.0 34 10.2 8.8(4.5-17.4) 0.001

Mavi yakal1 i6çi 101 28.9 43 12.9 11.2(5.8-21.3) 0.001

6siz 29 8.3 5 1.5 27.6(9.2-82.1) 0.001 Emekli 42 12.0 60 18.0 3.3(1.7-6.5) 0.001 Çiftçi 61 17.4 8 2.4 36.2(14.5-90.3) 0.001 6veren (küçük-orta-büyük) 16 4.6 76 22.8 1 Toplam* 350 100.0 334 100.0

(38)

4.1.2.Baban n kamu ve kamu d , kurumlarda çal ,mas

Babalar1n kamu ve kamu d161 kurumlarda çal16ma durumlar1 Tablo-7’de görülmektedir. Çocuk i6çi babalar1n1n %9.3’ü kamu kurumlar1nda çal161rken, okuyan çocuk babalar1n1n bu kurumlarda çal16ma oran1 %29.5’tir. Kamu d161 kurumlar1nda çal16an baba, çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 4.1 kat daha fazlad1r.

Tablo–7: Çocuk ,çi ve Okuyan Çocuk Babalar n n Kamu ve Kamu D , Kurumlar nda Çal ,ma Durumlar

Çocuk ,çi

Okuyan Çocuk Baban n çal ,t 5

kurum Say (%) Say (%)

OR

(%95 GA) P

Kamu d161 kurumlar 291 90.7 232 70.5 4.1 (2.6-6.3)

Kamu kurumlar1 30 9.3 97 29.5 1 0.001

Toplam* 321 100.0 329 100.0

*i6sizler al1nmam16t1r ve çocuk i6çilerden 7, okuyan çocuklardan 3 ki6i yan1t vermemi6tir.

4.2. A LEDE K NC L KONUMDAK GÜCÜ DURUMU

1-Aileye gelir getiren ki,i say s 2-Annenin çal ,ma durumu 3-Çal ,an karde, say s

4-Çocu5un kendi ev i,lerini yapmas ve istedi5inde ev i,lerini b rakabilmesi

4.2.1. Aileye gelir getiren ki,i say s

Ailenin ikincil i6gücünü de<erlendirmede öncelikle eve gelir getiren ki6i say1s1 incelenmi6tir. Okuyan çocuklar1n ailelerinde 3 veya daha fazla ki6inin çal16mas1 %7.4 oran1nda iken, çal16an çocuklarda bu oran %51.9’a yükselmektedir (p=0.001). Aileye gelir sa<layan “üç ve üzeri ki6i” çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 13.4 kat daha fazlad1r (Tablo–8). Toplam 10 (%2.8) ailenin geçimi ise sadece çocuk i6çinin çal16mas1na ba<l1d1r.

(39)

Tablo–8: Çocuk ,çi ve Okuyan Çocuk Ailelerine Gelir Getiren Ki,i Say s Çocuk ,çi Okuyan Çocuk Say (%) Say (%) OR (%95 GA) P

Eve gelir sa5layan ki,i

Üç ve üzeri 182 51.9 25 7.4 13.4(8.5-21.2) 0.001

ki ve alt1 169 48.1 312 92.6 1

Toplam** 351 100.0 337 100.0 *Tek karde6 olanlar analize al1nmam16t1r

**Çocuk i6çi grubundan 6 ki6i yan1t vermemi6tir.

4.2.2. Annenin çal ,ma durumu

Annenin formel veya enformel düzeyde çal16mas1, çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 1.7 kat daha fazlad1r (Tablo–9).

Tablo–9: Annenin Çal ,ma Durumu Çocuk ,çi Okuyan Çocuk Say (%) Say (%) OR (%95 GA) P

Annenin çal ,ma durumu

Çal161yor 272 76.8 220 65.7 1.7 (1.2–2.4) 0.001

Çal16m1yor 82 23.2 115 34.3 1

Toplam* 354 100.0 335 100.0

*Çocuk i6çilerden 3, okuyan çocuklardan 2 ki6i ankete yan1t vermemi6tir.

Annelerin çal16ma biçimi Tablo–10’da görülmektedir. Çocuk i6çilerde çal16an anne daha yüksek oranda olmakla beraber, okuyan çocuklar1n annelerinde yüksek nitelikli bir i6te çal16ma daha yüksek orandad1r. “Yüksek nitelikli ve beyaz yakal1” anne oran1 çal16an çocuklarda %1.1 iken, okuyan çocuklarda bu oran %17.6’ya yükselmektedir. Buna kar61n “Geçici, mevsimlik, ev eksenli” ve “vas1fs1z ve mavi yakal1 i6çi” olarak çal16an anne oran1, çocuk i6çi annelerinde (%51.7-%22.6) okuyan çocuk annelerinden daha fazla orandad1r (s1ras1yla %31.3–11.3). “Ücretsiz aile i6çisi” (ev kad1n1) anne oran1 ise okuyan çocuk annelerinde (%34.3), çocuk i6çi annelerinden (%23.2) daha fazla orandad1r.

(40)

Tablo–10: Çocuk ,çi ve Okuyan Çocuk Annelerinin Çal ,ma Biçimleri Çocuk ,çi Okuyan Çocuk Say (%) Say (%)

Annenin çal ,ma durumu

Geçici, mevsimlik, ev eksenli 183 51.7 105 31.3

Vas1fs1z ve mavi yakal1 i6çi 80 22.6 38 11.3

Ücretsiz aile i6çisi (ev kad1n1) 82 23.2 115 34.3

Kendi hesab1na 5 1.4 18 5.4

Yüksek nitelikli ve beyaz yakal1 4 1.1 59 17.6

Toplam* 354 100.0 335 100.0

*Çocuk i6çilerden 3, okuyan çocuklardan 2 ki6i ankete yan1t vermemi6tir.

4.2.3. Ailede çal ,an karde, say s

Çal16man1n yap1ld1<1 dönemde, çocuk i6çilerde okuyan çocuklara göre daha fazla oranda çal16an karde6 mevcuttur (s1ras1yla %49.0, %17.7) (p=0.001). Çocuk i6çilerde ba6ka karde6in de çal16ma olas1l1<1 okuyan çocuklardan 4.5 kat daha fazlad1r (Tablo–11).

Tablo–11: Çocuk ,çi ve Okuyan Çocuk Ailelerinde Karde,in Çal ,ma Durumu Çocuk ,çi Okuyan Çocuk Say (%) Say (%) OR (%95 GA) P

Çal ,an karde,

Var 167 49.0 55 17.7 4.5(3.1-6.4) 0.001

Yok 174 51.0 256 82.3 1

Toplam* 341 100.0 311 100.0

(41)

4.2.4. Çocu5un kendi evinde, ev i,leri yapmas

Tablo–12’de çocu<un kendi evinde ev i6i yapma ve yapt1<1 ev i6ini istedi<inde b1rakabilme durumu gösterilmi6tir. Çocuk i6çi ve okuyan çocuklar ev i6i yapma durumu aç1s1ndan birbirinden farkl1 de<ildir. Çocuk i6çilerin %68.6’s1, okuyan çocuklar1n ise %74.2’si kendi evlerinde ev i6i yapmaktad1r (p=0.1). Ancak ev i6i yapan çocuklar1n istediklerinde ev i6ini b1rakabilme durumu anlaml1 düzeyde farkl1l1k göstermektedir. Çocuk i6çilerin %42.6’s1 istedi<im zaman ev i6ini b1rakabilirim derken, okuyan çocuklarda bu oran %80.4’e yükselmektedir (p=0.001). Çocuklar1n zorunlu ev i6i yapmas1, çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 5.5 kat daha fazlad1r.

Tablo–12: Çocuk ,çilerin ve Okuyan Çocuklar n Kendi Ev ,lerini Yapma ve stedi5inde Ev ,lerini Yapmay B rakabilme Durumu

Çocuk ,çi Okuyan Çocuk Say (%) Say (%) OR (%95 GA) P Ev i,i yapma Evet 245 68.6 250 74.2 0.8 (0.5-1.1) Hay1r 112 31.4 87 28.7 1 0.1 Toplam 357 100.0 337 100.0

stedi5inde ev i,ini b rakabilme

Hay1r 140 57.4 49 19.6 5.5 (3.7-8.3)

Evet 104 42.6 201 80.4 1 0.001

Toplam* 244 100.0 250 100.0

(42)

4.3. A LEN N SOSYO-DEMOGRAF K ÖZELL KLER 1.-Anne ve baban n ya,

2-Anne ve baban n e5itimi 3-Ailenin tipi

4- Ailede ya,ayan ki,i say s 5- Ailedeki çocuk say s

6- Çocu5un aile ile birlikte ya,amas

4.3.1. Anne ve baba ya,

Ebeveynlerin ya6 ortalamalar1 Tablo–13’de görülmektedir. Gerek çocuk i6çilerin gerekse okuyan çocuklar1n ebeveynlerinin ya6 ortalamalar1 benzerdir ve kar61la6t1r1ld1<1nda anlaml1 bir fark yoktur (p=0.2, p=0.8).

Tablo–13: Çocuk ,çi ve Okuyan Çocuk Ebeveynlerinin Ya, Ortalamalar ve Standart Sapmalar

Çocuk ,çi Okuyan Çocuk

Ortalama SD Ortalama SD P

Baba ya, ortalamas 44.3 (±6.4) 44.8 (±4.7) 0.2

Anne ya, ortalamas 40.3 (±5.3) 40.4 (±4.7) 0.8

4.3.2. Anne ve baban n e5itimi

Ara6t1rmada yer alan çocuk i6çi ve okuyan çocuk ebeveynlerin e<itim durumu Tablo–14’de gösterilmi6tir. Çocuk i6çilerde ilkokul mezunu olmayan (okuma yazma bilmeyen ve okuma yazma bilen) baba oran1 %5.1 iken, okuyan çocuklarda bu oran %0.9’a dü6mektedir. Buna kar61n, yüksek okul mezunu baba oran1 çocuk i6çilerde %0.6 iken, okuyan çocuklarda %32.4’e yükselmektedir (p=0.001). Baban1n e<itimi “ilkokul ve alt1” ile “ortaokul ve üstü” olarak s1n1fland1r1ld1<1nda; “ilkokul ve alt1” e<itimli babaya sahip olma çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 8.9 (GA: 6.2–12.8) kat daha fazlad1r (p=0.001). Üniversite mezunu olanlara göre de<erlendirildi<inde, ilkokul bitirmemi6 baba, çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 326.3 kat daha fazlad1r.

(43)

lkokul alt1 e<itime sahip olan anne oran1 çocuk i6çilerde %15.2, okuyan çocuklarda %4.5 olarak bulundu. Yüksek okul bitirenlerin oran1 ise olgu gurubunda %0.3 iken kontrol grubunda %19.4’tür (p=0.001). Annenin e<itimi “ilkokul ve alt1” ile “ortaokul ve üstü” olarak s1n1fland1r1ld1<1nda; “ilkokul ve alt1” e<itimli anneye sahip olma çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 8.5 (GA: 5.8–12.5) kat daha fazlad1r (p=0.001). Üniversite mezunu olanlara göre de<erlendirildi<inde, ilkokul bitirmemi6 anne, çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 232.9 kat daha fazlad1r.

Tablo–14: Çal ,an Çocuk ve Okuyan Çocuk Ebeveynlerinin E5itim Durumu Çocuk ,çi Okuyan Çocuk Say (%) Say (%) OR(%95 GA) P Baban n e5itimi 0.001 lkokul bitirmemi6 18 5.1 3 0.9 326.3 (50.1-2088.3) 0.001 lkokul mezunu 256 73.4 95 28.2 146.5 (35.5-604.3) 0.001 Ortaokul mezunu 47 13.5 53 15.7 48.2(11.3-205.9) 0.001 Lise mezunu 26 7.4 77 22.8 18.4(4.2-79.6) 0.001 Üniversite mezunu 2 0.6 109 32.4 1 Toplam 349* 100.0 337 100.0 Annenin e5itimi 0.001 lkokul bitirmemi6 54 15.2 15 4.5 232.9(29.0-1812.2) 0.001 lkokul mezunu 253 70.9 126 37.5 129.9(17.9-942.7) 0.001 Ortaokul mezunu 35 9.8 44 13.1 51.5(6.8-387.8) 0.001 Lise mezunu 14 3.9 86 25.6 10.5(1.4-81.8) 0.001 Üniversite mezunu 1 0.3 65 19.4 1 Toplam 357 100.0 336* 100.0

(44)

4.3.3. Aileye ait di5er baz sosyodemografik özellikler

Çocuk i6çi ve okuyan çocuklar1n ya6ad1<1 ailenin tipi, evde ya6ayan ki6i ve karde6 say1s1 ile çocu<un ailesiyle birlikte ya6ama durumu Tablo-15’de verilmi6tir. Çekirdek aile yap1s1 çal16an (%74.6) ve okuyan çocuklar1n (%88.4) temel aile yap1s1 olarak bulunmu6tur. Ancak geni6 ve parçal1 aile yap1s1 çal16an çocuklarda (s1ras1yla %13.0, %12.4) okuyan çocuk ailelerine göre daha fazla orandad1r (s1ras1yla %7.4, %4.2) bulunmu6tur (p=0.001). Çekirdek aile referans al1nd1<1nda, geni6 aile yap1s1 çocuk i6çi ailelerinde okuyan çocuk ailelerinde 2.1 kat, parçal1 aile ise 3.5 kat daha fazlad1r.

Evde ya6ayan ki6i say1s1 aç1s1ndan kar61la6t1r1ld1<1nda çal16an ve okuyan çocuk aileleri aras1nda anlaml1 farkl1l1k saptanm16t1r. Çocuk i6çilerde evde ya6ayan ki6i ortalamas1 4.7 (±1.4) iken, okuyan çocuklarda evde ya6ayan ki6i ortalamas1 4.3 (±0.1)’dir (p=0.001). Evde ya6ayan ki6i say1s1 “be6 ve üzeri” ile “dört ve alt1” olarak grupland1r1ld1<1nda, “be6 ve üzeri” ki6ilik aile çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 2.3 kat daha fazlad1r (p=0.001).

Çocuk i6çilerde karde6 say1s1 ortalamas1 3.1 (±1.5) iken, okuyan çocuklarda karde6 say1s1 ortalamas1 2.4 (±1.1) olarak bulunmu6tur (p=0.001). Karde6 say1s1 “iki ve alt1” ile “üç ve üstü” olarak s1n1fland1r1ld1<1nda; “üç ve üzeri” say1da karde6i olma çocuk i6çilerde okuyan çocuklardan 3.1 kat daha fazlad1r (p=0.001).

Çocu<un ailesi ile birlikte ya6amas1 aç1s1ndan çocuk i6çiler ve okuyan çocuklar aras1nda anlaml1 bir fark yoktur (p=0.2). Çocuk i6çilerin %9.8’i ailesinden ayr1 ya6arken okuyan çocuklarda bu oran %6.8’dir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yaşar Nabi, Türk kültürüne, Türk okuruna Haşan Ali Yücel’den sonra en fazla yararlı olmuş İnsandır.. Şunu da unutmayalım ki birinin arkasında devlet

Using quarterly regulatory dataset for the period of 2010–2017 and applying Berger and Bouwman 4 1 framework to measure liquidity creation, we document that the liquidity created

Bu çalışmada kuru os sacrum örnekleri üzerinde detaylı morfometrik ölçümler yapılması ve os sacrum’un eklem yüzey alanlarının hesaplanması amaçlanmıştır.

yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu´nda ihdas edilen dârüş- şafaka, dârülaceze, sanayi mektepleri ve daha geç dönemde hayat bulan dârüley- tam gibi

Çocuk kavramına yönelik belirlenen metaforlar çocuğun; bilgi yüklenen, öğretilebilen, şekil alabilen, neşeli, gülümseyen, yaşam kaynağı olan, mutlu- luk veren, ilgi

Öğretmenlerin yaş grupları arttıkça çocuk sevme durumlarının arttığı, evli ve çocuk sahibi öğretmenlerin de bekar öğretmenlere göre çocuk sevme puanlarının

Buna göre yöneticilerden destek gören öğretmenlerin bağlılıklarının destek görmeyenlere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olduğu ifade

Қажетті сызбаларды жүргізе отырып қозу тогын (I ВА ) анықтаймыз. О центрі мен ОМ радиуста обцисса мен N нүктесінде қиылысатын доға жүргіземіз. А