• Sonuç bulunamadı

Sociodemographic And Clinical Characteristics in Medical Students with Attention Deficit Hyperactivity Disorder

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sociodemographic And Clinical Characteristics in Medical Students with Attention Deficit Hyperactivity Disorder"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Týp Fakültesi Öðrencilerinde Dikkat Eksikliði

Ve Hiperaktivite Bozukluðunun

Sosyodemografik Ve Klinik Özellikleri

Sociodemographic And Clinical Characteristics in Medical Students with

Attention Deficit Hyperactivity Disorder

Filiz Özdemiroðlu1, Kadir Karakuþ1, Çaðdaþ Öykü Memiþ1, H. Gülnur Þen2, Levent Sevinçok3 1Yard. Doç.Dr., 2Asist Dr., 3Prof.Dr., Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý, Aydýn

SUMMARY

Objectives: The aim of this study was to investigate prevalence of attention deficit hyperactivity disorder (ADHD); to compare sociodemogphapic and clinic vari-ables, and gender differences between medical students with or without ADHD.

Methods: A total of 577 medical students were included in this study. Axis I diagnoses were made according to DSM-IV, SCID-I. Data were collected by using a socio-sociodemographic questionnaire and the Adult Attention Deficit Disorder/Attention Deficit Hyperactivity Disorder Diagnostic and Assessment Inventory based on the DSM-IV.

Results: %8 (n = 46) of 577 students were found to have a diagnosis of adult ADHD according to criteria of DSM-IV. 22 (48%) of them had predominantly inattentive, 14 (30%) had hyperactive, and 10 (22%) had combined type. The rates of regular alcohol use in students with ADHD was significantly higher than those without ADHD (p = 0.015).

When participants were assessed according to gender, the rates of failing in class and substance use in girls with ADHD were higher than in girls without ADHD. Whereas, substance use rates were higher in boys with ADHD than those without ADHD.

Conclusion: Adult ADHD was found to be 8% of our sample in university students. Regular alcohol consump-tion rates were higher in students with ADHD. The rates of failing in class and substance use were higher in girls, substance use were higher in boys with ADHD.

Key Words: Attention deficit hyperactivity disorder,

medical students, gender

ÖZET

Amaç: Bu çalýþmanýn amacý týp fakültesi öðrencilerinde DEHB sýklýðýnýn belirlenmesi; DEHB olan ve olmayan öðrencilerin bazý sosyodemografik ve klinik özellikler yönünden karþýlaþtýrýlmasý ve DEHB ile cinsiyet arasýndaki iliþkinin çeþitli yönleriyle incelenmesidir.

Yöntem: Çalýþmaya 577 týp öðrencisi dahil edilmiþtir. Tanýsal görüþmeler DSM-IV, SCID-I'e göre yapýlmýþtýr. Öðrencilere sosyodemografik veri formu ve DSM-IV'e Dayalý Eriþkin DEB/DEHB Taný ve Deðerlendirme Envanteri uygulanmýþtýr.

Bulgular: Çalýþmaya katýlan 577 öðrenciden %8'inde (s=46) DSM-IV'e göre eriþkin DEHB olduðu saptandý. Bunlardan 22 tanesinde (%48) dikkatsizlik, 14 tanesinde (%30) hareketlilik ve 10 tanesinde (%22) karýþýk özellikler ön plandaydý. Dokuz öðrencinin daha önce DEHB tanýsý almýþ (%1,6) olduðu, bunlardan 7 tanesinin eriþkinlikte devam ettiði saptandý. DEHB tanýsý bulunan öðrencilerde düzenli alkol kullananlarýn oraný, DEHB tanýsý olmayan-lara göre anlamlý derecede yüksekti (p=0.015).

DEHB tanýsý olan öðrencilerde, kadýnlarda sýnýf tekrarý ve psikoaktif madde kullaným oranlarýnýn DEHB tanýsý olmayan kadýnlara göre; erkeklerde ise psikoaktif madde kullaným oranlarýnýn DEHB tanýsý olmayan erkeklere göre daha fazla olduðu tespit edildi.

Sonuç: Örneklemimizde üniversite öðrencilerinin %8'inde eriþkin DEHB olduðu saptanmýþtýr. DEHB tanýsý olan öðrencilerde düzenli olarak alkol kullaným oranlarý yük-sekti. DEHB bulunan kadýn öðrencilerde sýnýf tekrarý ve psikoaktif madde kullanýmý, erkek öðrencilerde ise psikoaktif madde kullanýmý artmýþtýr.

Anahtar Sözcükler: Dikkat eksikliði Hiperaktivite

bozuk-luðu, týp öðrencileri, cinsiyet

(Klinik Psikiyatri 2016;19:5-14) DOI ID: 10.5505/kpd.2016.21931

(2)

GÝRÝÞ

Dikkat eksikliði/hiperaktivite bozukluðu (DEHB) bireyleri yaþam boyunca etkileyen, karakteristik olarak dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsellik gibi belirtilerin yaygýn ve sürekli olduðu nörogeliþimsel bir bozukluktur (Matte ve ark. 2012). Erken çocuk-luk döneminde baþlayan bu bozukçocuk-luk büyük oran-da ergenlik ve eriþkinlik döneminde de devam etmektedir ve tedavi edilmezse akademik, ailesel, toplumsal, mesleki ve duygusal iþlevsellik alanlarýn-da önemli derecede bozulmaya sebep olmaktadýr (Pliszka 2007). Eriþkin DEHB'nin karakteristik olan klinik özellikleri arasýnda, dikkat eksikliði, hiperaktivite, yoðun duygusal tepkiler, ani ve þid-detli öfke patlamalarý, dürtüsellik, kiþilerarasý iliþk-ilerde dengesizlik, mesleki açýdan ve eðitim açýsýn-dan hayal kýrýklýðý ve madde kullanýmý sayýlabilir (Kessler ve ark. 2006).

Çocuklarda DEHB'nin dünyadaki yaygýnlýðýnýn %5-10 arasýnda olduðu tahmin edilmektedir (Faraone ve ark. 2003). Ülkemizde yapýlan epi-demiyolojik bir çalýþmada ilkokul çocuklarýnda DEHB yaygýnlýðý %8.1 olarak tespit edilmiþtir (Ersan ve ark. 2004). Çocukluk çaðýnda tanýsý kon-muþ olan DEHB'nin eriþkinlikte sürme olasýlýðýnýn %30-50 arasýnda olduðu göz önüne alýndýðýnda DEHB'nin sadece çocuk ve ergenlik dönemine ait bir bozukluk olmadýðý anlaþýlmaktadýr (Weiss M ve Weis G 2002). Günümüzde yapýlan çalýþmalar DEHB'nin eriþkinler arasýnda da oldukça yaygýn bir bozukluk olduðunu ortaya koymuþtur. 18-44 yaþ arasý 3199 eriþkinin katýldýðý Amerikan Ulusal Eþ Taný Araþtýrmasý'nda DEHB'nin sýklýðý %4.4 olarak bulunmuþtur (Kesler ve ark. 2006). Avrupa, Amerika ve Orta Doðudaki 10 ülkede Dünya Saðlýk Örgütü tarafýndan 18-44 yaþ arasý 11422 eriþkinde yapýlan baþka bir çalýþmada ise DEHB sýklýðý %3.4 olarak bulunmuþtur (Fayyad ve ark. 2007). 2009 yýlýnda yayýnlanan bir meta analiz çalýþ-masýnda eriþkin DEHB yaygýnlýðý %2.5 olarak bulunmuþtur (Simon ve ark. 2009). Yallop ve arkadaþlarýnýn yapmýþ olduðu çalýþmada yaþam boyu DEHB sýklýðý 7.11olarak bulunmuþtur (2015). Eriþkinlik döneminde DEHB tanýsý alan bireylerin daha sýk iþle ve evlilikle ilgili problemler yaþadýklarý görülmektedir (Biederman 1998, Mannuzza ve ark. 1993). Tedavi arayýþýna giren eriþkin DEHB

hasta-leri, iþe odaklanma ve tamamlamada güçlük yaþa-ma, benlik saygýsýnda azalyaþa-ma, yeteneklerini göster-mede yetersizlik, unutkanlýk ve dikkatini toparla-mada zorluk gibi þikayetlerinin olduðu tespit edilmiþtir (Barkley ve ark. 1990). Çalýþmalarda tedavi almayan eriþkin DEHB tanýlý hastalarýn, daha düþük sosyoekonomik seviyeye ve eðitim seviyesine, daha fazla iþ kaybýna ve daha yüksek iþsizlik oranlarýna ve daha düþük gelir düzeyine sahip olduklarý gösterilmiþtir (Kessler ve ark. 2006, Fayyad ve ark. 2007, Tuðlu ve Þahin 2010). Eriþkin DEHB ile ilgili bu bulgular, DEHB'nin iþlevselliði azaltan veya bozan bir taný olduðunu göstermekte-dir (Faraone ve Biderman 2005).

DEHB kiþinin eriþkinlik döneminde akademik açý-dan da sýkýntýlar yaþanmasýna neden olmaktadýr. Bu sorunlar iþlerini düzenleme, görevlerini tamam-layýp zamanýnda bitirme, baþkalarýný dinleme, karar verme ve okuma gibi alanlarda yaþanmak-tadýr (Alvarado ve ark. 2011). Bu nedenle üniver-site öðrencilerindeki DEHB'nin sýklýðýnýn belirlen-mesi daha sonraki müdahaleler açýsýndan önem-lidir. Biz bu çalýþmamýzda Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi öðrencilerinde DEHB sýklýðýnýn belirlenmesini, DEHB tanýsý alan ve almayan öðrenciler arasýndaki sosyodemografik ve klinik özelliklerinin karþýlaþtýrýlmasýný ve DEHB tanýsý ile cinsiyet arasýndaki iliþkinin araþtýrýlmasýný amaçladýk.

YÖNTEM

Bu araþtýrmaya 2013-2014 eðitim öðretim yýlýnda Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi'nde eðitim gören ve çalýþmaya gönüllü olarak katýlmayý kabul eden 577 öðrenci dahil edilmiþtir. Öðren-cilere sosyodemografik veri formu ve DSM-IV'e Dayalý Eriþkin DEB/DEHB Taný ve Deðerlendirme Envanteri uygulanmýþtýr. Eriþkin DEB/DEHB Taný ve Deðerlendirme Envanteri'nde 1. veya 2. bölümdeki sorulardan en az 6 tanesine 2 veya 3 puan veren öðrenciler tanýnýn netleþtirilmesi için kliniðe davet edilerek psikiyatri uzmaný tarafýndan SCID-I uygulanmýþtýr. Bipolar bozukluk, majör depresyon ve anksiyete bozukluðu saptanan öðren-ciler DHEB grubuna dahil edilmemiþtir (n=3). Çalýþmamýza baþlamadan önce Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi Giriþimsel Olmayan Klinik Araþtýrmalar Etik Kurulundan ve Týp

(3)

Ölçekler

Sosyodemografik ve Klinik Bilgi Alma Formu: Öðrencilerin sosyodemografik ve klinik özellikleri-ni belirlemek amacýyla hazýrlanmýþ bir anket for-mudur.

DSM-IV'e Dayalý Eriþkin DEB/DEHB Taný ve Deðerlendirme Envanteri: Bu ölçek 1995 yýlýnda Prof. Dr. Atilla Turgay tarafýndan geliþtirilmiþ olup Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalýþmasý yapýlmýþtýr (Günay ve ark, 2006). Eriþkin DEB/DEHB Ölçeði geliþtirilirken DSM-IV taný ölçütlerinden 18 belirti alýnarak ölçeðin Dikkat Eksikliði (DE), Aþýrý Hareketlilik (AH) bölümleri oluþturulmuþtur. Üçüncü bölüm hazýrlanýrken DSM-IV'e girmeyen ama konu ile ilgili yapýlan ve çeþitli yayýnlarda sözü edilen belirtiler alýnarak oluþturulmuþtur. Ölçeði oluþturan üç alt bölüm: 1.Bölüm: Dikkat Eksikliði Bölümü (DE): DSM-IV' teki Dikkat Eksikliði (DE) belirtileri alýnarak oluþturulmuþ toplam 9 soru vardýr. 2. Bölüm: Aþýrý Hareketlilik/Dürtüsellik Bölümü (AH): Bu bölümde DSM-IV' teki aþýrý Hareketlilik belirtileri alýnarak oluþturulmuþ toplam 9 soru vardýr. 3. Bölüm: DEHB ile ilgili özellikler (sorun) bölümü; klinik deneyim ve gözlemlere göre oluþturulan bölüm toplam 30 soru-dan oluþmaktadýr. Puanlamada birinci bölümdeki toplam 9 sorudan en az altý tanesine 2 veya 3 cevabý alan kiþide dikkat eksikliði (DE) var olduðu kabul edilmektedir. Ýkinci bölümde de toplam 9 sorudan en az altýsýna 2 veya 3 cevabý alýnmýþsa bu kiþide aþýrý hareketlilik/dürtüsellik (AH) vardýr denilmek-tedir. Üçüncü bölümdeki sorulara verilen cevaplar toplanarak DEB/DEHB ile iliþkili özellikler puaný bulunmaktadýr. Uygulama yapýlýrken hastaya ölçeði verip gerekli açýklamayý yaptýktan sonra kiþinin kendi kendine uygulayabileceði bir ölçektir. DSM-IV Eksen I bozukluklarý için Yapýlandýrýlmýþ Klinik Görüþme (SCID-I): DSM-IV'de yer alan 1. Eksen psikiyatrik bozukluk tanýlarýný deðer-lendirmek üzere hazýrlanan yarý yapýlandýrýlmýþ bir görüþme çizelgesidir (First ve ark. 1997, Özkürkçügil ve ark. 1999).

Ýstatistiksel Analiz

Kategorik deðiþkenlerin karþýlaþtýrýlmasýnda ki-kare, sayýsal deðiþkenlerin karþýlaþtýrýlmasýnda stu-dent-t testi kullanýlmýþtýr. Analizlerde istatistiksel anlamlýlýk sýnýrý p<0.05 kabul edilmiþtir.

BULGULAR

Tablo 1'de görüldüðü gibi araþtýrmaya katýlan 577 öðrenciden 299'u (%51.8) kadýn, 278'i (%48.2) erkekti. Katýlýmcýlarýn yaþ ortalamasý 20.42 ± 2.05 yýldý. 187'si (%32.4) 1. sýnýf, 121'i (%21.0) 2. sýnýf, 77'si (%13.3) 3. sýnýf, 76'sý (%13.2) 4. sýnýf, 74'ü (%12.8) 5. Sýnýf, 42'si (%7.3) ise 6. sýnýf öðrencisiy-di. 3'ü (%0.5) evli, 574'ü (%99.5) bekardý.

Deðiþkenler n % Cinsiyet Kadýn Erkek 299 278 51.8 48.2 Medeni Durum Evli Bekar 3 574 0.5 99.5 Madde kullanýmý 15 2.6 Alkol kullanýmý 201 34.8 Geçmiþ DEHB öyküsü 9 1.6

Þu anki taný 46 8.0

Sýnýf 1.sýnýf 2.sýnýf 3.sýnýf 4.sýnýf 5.sýnýf 6.sýnýf 187 121 77 76 74 42 32.4 21.0 13.3 13.2 12.8 7.3 Sýnýf tekrarý 35 6.1

Tablo 1. Toplam örneklemin sosyodemografik ve klinik özelliklerine göre daðýlýmý

(4)

Deðiþkenler

DEHB+

(n=46)

DEHB-

(n=531)

Ýstatistik Analiz

n

%

n

%

Ki-kare

P

Cinsiyet

Kadýn

Erkek

26

20

56.5

43.5

273

258

51.4

48.6

0.443

0.54

Sýnýfý

1.sýnýf

2.sýnýf

3.sýnýf

4.sýnýf

5.sýnýf

6.sýnýf

16

11

5

5

7

2

34.8

23.9

10.9

10.9

15.2

4.3

171

110

72

71

67

40

32.2

20.7

13.6

13.4

12.6

7.5

1.53

0.90

Sýnýf tekrarý

6

13.0

29

5.5

4.27

0.051

Madde

3

6.5

12

2.3

3.03

0.11

Alkol

24

52.2

177

33.3

6.62

0.015

Taný almýþ

7

15.2

2

0.4

60.72

? 0.0001

Ort

SS

Ort

SS

T

p

Yaþ

20.19

1.70

20.44

2.08

0.79

0.42

Eriþkin

DEB/DEHB

Ölçeði Toplam

Dikkatsizlik

Hareketlilik

Dürtüsellik

Ýliþkili sorunlar

63.28

13.89

7.86

4.69

36.82

13.69

4.96

4.26

2.14

11.06

32.59

6.76

2.82

2.39

20.61

15.93

3.58

2.43

1.76

11.25

-12.65

-12.48

-12.48

-8.32

-9.38

? 0.0001

? 0.0001

? 0.0001

? 0.0001

? 0.0001

Tablo 2. DEHB olan grup (DEHB+) ile DEHB (DEHB-) olmayan grubun klinik ve sosyo-demografik özelliklerinin karþýlaþtýrýlmasý

<

< <

< <

DEHB: Dikkat eksikliði hiperaktivite bozukluðu

(5)

Elde ettiðimiz bulgulara göre 46 öðrencide (%8) DEHB olduðu saptanmýþtýr. Bunlardan 22 tanesinde (%48) dikkatsizlik, 14 tanesinde (%30) hareketlilik ve 10 tanesinde (%22) karýþýk özellikler ön plandaydý. Dokuz öðrencinin (%1.6) daha önce DEHB tanýsý almýþ olduðu bunlardan 7 tanesinin eriþkinlikte devam ettiði saptanmýþtýr.

Alkol ve madde kullanýmý açýsýndan bakýldýðýnda öðrencilerden 201'inde (%34.8) alkol kullanýmý, 15'inde (%2.6) ise psikoaktif madde kullanýmý bulunmaktadýr. Sýnýf tekrarý olan öðrencilerin sayýsý 35 (%6.1), ortalama sýnýf tekrarý süresi ise 12.63±8.57 ay olarak tespit edilmiþtir.

Tablo 2'de her iki grubun DSM-IV'e Dayalý Eriþkin DEB/DEHB Taný ve Deðerlendirme Envanteri toplam ve alt ölçek skorlarý verilmiþtir. DEHB tanýsý bulunan (n=46) ve bulunmayan (n=531) öðrenciler arasýnda cinsiyet, þu anki sýnýflarý, madde kullanýmý ve yaþ ortalamasý yönünden ista-tistiksel olarak anlamlý farklýlýk bulunmamýþtýr. Sýnýf tekrarý yapanlarýn oraný istatistiksel olarak anlamlý bir farklýlýða ulaþmasa da, DEHB grubunda daha yüksek bulunmuþtur (p=0.051). Düzenli olarak alkol kullananlarýn oraný DEHB olan grup-ta diðer gruba göre anlamlý ölçüde yüksek olduðu anlaþýlmýþtýr (p=0,015).Daha önce DEHB taný alanlarýn oraný, DEHB olan grupta (n=7) olmayan gruba (n= 2) göre anlamlý olarak daha yüksektir (p=0.0001) (Tablo 2).

Deðiþkenler Kadýn DEHB

(n=26) Erkek DEHB (n=20) Ýstatistik analiz n % n % Ki-kare P Sýnýfý 1.sýnýf 2.sýnýf 3.sýnýf 4.sýnýf 5.sýnýf 6.sýnýf 7 7 3 4 4 1 26.9 26.9 11.5 15.4 15.4 3.8 9 4 2 1 3 1 45.0 20.0 10.0 5.0 15.0 5.0 2.47 0.78 Sýnýf tekrarý 4 15.4 2 10.0 0.28 0.68 Madde 1 3.8 2 10.0 0.70 0.57 Alkol 12 46.2 12 60.0 0.86 0.38 Alt tip Dikkatsizlik Hiperaktivite Karýþýk 14 7 5 53.8 26.9 19.2 8 7 5 40.0 35.0 25.0 0.86 0.64

Tablo 3. DEHB kliniðinin cinsiyete göre daðýlýmý

(6)

Gruplarýn cinsiyete göre incelenmesi

DEHB tanýsý alanlarda çeþitli klinik özelliklerin cinsiyete göre daðýlýmýna bakýldýðýnda, kadýn ve erkek cinsiyet arasýnda sýnýf tekrarý oraný, alkol-madde kullaným sýklýðý ile DSM-IV'e Dayalý Eriþkin DEB/DEHB Taný ve Deðerlendirme Envanteri toplam ve alt ölçek skorlarý yönünden anlamlý farklýlýklar bulunmamýþtýr.

Elde ettiðimiz bulgulara göre, kadýn öðrencilerde dikkatsizlik (%53.8; %40.0), erkeklerde ise hiper-aktivite (%35.0; %26.9) ve karýþýk alt tiplerin (%25.0; %19.2) daha fazla olduðu tespit edilmesine karþýn, bu farklýlýklar istatistiksel olarak anlamlý

bulunmamýþtýr (p=0.64) (Tablo 3).

DEHB olmayan grupta cinsiyet incelendiðinde (Tablo 4), erkeklerde sýnýf tekrarý (p=0.012) ve psikoaktif madde kullaným oranlarýnýn kadýn öðrencilere göre daha yüksek olduðu (p=0.002) bulunmuþtur. DEHB olan öðrenciler dikkate alýndýðýnda, kadýn öðrencilerde sýnýf tekrarý oran-larýnýn DEHB olmayan kadýn öðrencilere göre yak-laþýk olarak 5 kat fazla olduðu göze çarpmaktadýr. Bu oran erkek öðrencilerde artmýþ görünmemekte-dir. Psikoaktif madde kullaným oranýnýn ise DEHB tanýsý almýþ kadýn öðrencilerde DEHB tanýsý almayanlara göre yaklaþýk 9 kat arttýðý, erkek Deðiþkenler Kadýn DEH B

(n=26) Erkek DEH B (n=20) Ýstatistik analiz Ort SS Ort SS t p Eriþkin DEB/DEHB Ölçeði Toplam Dikkatsizlik Hareketlilik Dürtüsellik Ýliþkili sorunlar 62.34 13.69 7.76 4.42 36.46 14.92 4.93 4.25 2.19 12.02 64.50 14.15 8.00 5.05 37.30 12.71 5.11 4.38 2.08 9.96 -0.52 -0.30 -0.18 -0.98 -0.25 0.60 0.76 0.85 0.33 0.80 Tablo 4. DEHB olan grupta cinsiyete göre ölçek ortalamalarýnýn karþýlaþtýrýlmasý

DEHB: Dikkat eksikliði hiperaktivite bozukluðu

Eriþkin DEB/DEHB Ölçeði: DSM-IV'e Dayalý Eriþkin DEB/DEHB Taný ve Deðerlendirme Envanteri Deðiþkenler Kadýn (n=273) Erkek (n=258) Ýstatistik analiz n % n % Ki-kare df P Sýnýf tekrarý 8 2.9 21 8.1 6.97 1 0.012 Madde 1 0.4 11 4.3 9.12 1 0.002 Alkol 82 30.0 95 36.8 2.74 1 0.09

(7)

öðrencilerde ise bu oranýn yaklaþýk 2.5 kat fazla olduðu görülmektedir. DEHB tanýsýnýn kadýn ve erkek öðrenciler arasýnda alkol kullanýmýný benzer oranlarda artýrdýðý söylenebilir.

TARTIÞMA

Bu çalýþmadaki temel amacýmýz týp fakültesi öðren-cileri arasýnda DEHB sýklýðýnýn belirlenmesi, DEHB olan ve olmayan öðrencilerin çeþitli sosyo-demografik ve klinik özellikleri yönünden karþýlaþtýrýlmasýdýr. Ayrýca, DEHB ile cinsiyet arasýndaki iliþki de çeþitli yönleriyle incelenmiþtir. Çalýþmaya katýlan 577 öðrenciden %8'inde (n=46) DSM-IV'e göre eriþkin DEHB olduðu saptan-mýþtýr. Bu oran ülkemizde ve dünyada özellikle üniversite öðrencileri arasýnda yapýlan çalýþmalarda elde edilen bulgularla kýsmen uyumludur. Örneðin, Türkiye'de 1961 üniversite öðrencisinde eriþkin DEHB ölçeði kullanarak yapýlan bir çalýþmada, öðrencilerinin %15.5'inde yüksek düzeyde DEHB belirtileri saptanmýþ ve bu oranýn literatürdeki DEHB yaygýnlýk oranlarýndan yüksek olduðu ifade edilmiþtir. Bu bulgunun öðrencilere çocukluk dönemi DEHB sorgulanmamýþ olmasý ve klinik deðerlendirmeyle taný konulmamasýyla iliþkili ola-bileceði belirtilmiþtir (Kýlýçoðlu ve ark. 2009). Ülkemizde üniversite öðrencilerinde dikkat eksik-liði hiperaktivite bozukluðu (DEHB) belirtilerinin sýklýðýný araþtýran 579 öðrencinin katýldýðý bir baþka çalýþmada Eriþkin Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite Bozukluðu Öz Bildirim Ölçeði Türkçe formu (ASRS) kullanýlmýþ ve DEHB sýklýðý %2.6 olarak saptanmýþtýr. Bu oran, 1.5 standart sapma üzeri temel alýndýðýnda % 6.0 olarak belirlenmiþtir (Doðan ve ark. 2008). Özmen ve arkadaþlarýnýn (2012) yaptýðý bir çalýþmada, Pedagojik Formasyon Sertifika Programý'na devam eden lisans mezunu bireyler arasýnda DEHB oranýnýn %3.7 olduðu bildirilmiþtir. Ülkemizde týp fakültesi son sýnýf öðrencilerinde Wender-Utah Derecelendirme ölçeði kullanýlarak yapýlan bir çalýþmada, çocukluk dönemlerinde DEHB yaygýnlýðý %6.3 olarak bulun-muþtur (Taner ve ark. 2007). DEHB tanýsý alan öðrencilerin büyük bir kýsmýnýn kendilerini baþarýsýz olarak nitelendirdiði görülmüþ ve uzman-laþmayý istemeyen öðrencilerin büyük kýsmýnda DEHB belirtilerinin olduðu saptanmýþtýr. DEHB'nin ileriki yaþlarda iþ performansýný et kilediði belirtilmiþtir. Ýran'da 944 Týp Fakültesi

öðrencisinde yapýlan bir araþtýrmada öðrencilerin %15.4'ünde DEHB olduðu saptanmýþ, bu oranýn yüksek olmasýnýn sosyal ve kültürel farklýlýklara baðlý olabileceði belirtilmiþtir (Mosalanejad ve ark 2012). Weyandt ve arkadaþlarýnýn (1995) yaptýðý 770 üniversite öðrencisinin katýlmýþ olduðu bir çalýþmada, DEHB belirti ölçeði olan Yetiþkin Deðerlendirme Ölçeði (YDÖ) ve Wender-Utah Deðerlendirme Ölçeði (WUDÖ) kullanmýþlardýr. YDÖ ile %7, WUDÖ ile de %8 oranlarýnda belir-gin derecede DEHB belirtileri olduðu, her iki ölçekte de belirgin belirti bildirenlerin oraný da %2.5 olarak bulunmuþtur. Amerikan Birleþik Devleri'nde (ABD) Heiligenstein ve arkadaþlarýnýn (1998) DSMIII-R taný ölçütlerine göre DEHB Deðerlendirme Ölçeði ile 468 üniversite öðren-cisinde yaptýklarý bir çalýþmada, öðrencilerin yak-laþýk %4'ünde DEHB belirtilerinin olduðu saptan-mýþtýr. Yaþý daha büyük olan öðrencilerin yaþý küçük öðrencilere göre daha az hiperaktivite-dürtüsellik belirtileri bildirdikleri ayrýca dikkatsiz-lik belirtilerinde cinsiyet, etnisite ve eðitim düzeyine göre herhangi bir fark olmadýðý saptan-mýþtýr. Pope ve arkadaþlarý (2007) Ýngiltere'de 4 üniversitedeki 1182 psikoloji lisans öðrencilerinde yapmýþ olduklarý bir çalýþmada Conners Eriþkin DEHB Ölçeði ile öðrencilerin %6.9'unda DEHB tanýsý olduðu saptanmýþtýr. DEHB belirti þiddeti ile sýnav performansý arasýnda anlamlý ters bir baðýntý olduðu belirlenmiþtir. Kenya'da 253 týp fakültesi öðrencisinde yapýlan bir çalýþmada, DEHB belirti-lerinin sýklýðý %23.7 olarak bulunmuþtur. Dikkatsizlik alt tipinin en yaygýn tip olduðu gözlen-miþtir (Atwoli ve ark. 2011). Çin ve ABD'de üniver-site öðrencilerinde yapýlan bir çalýþmada sýrasý ile mevcut DEHB semptomlarýnýn sýklýðý %7.8 ve %4.4 olarak bulunmuþtur (Norvilitis ve ark. 2008). Du paul ve arkadaþlarý (2011) ABD, Ýtalya ve Yeni Zellanda'da 1209 yüksekokul öðrencisine "Genç Eriþkin Derecelendirme Ölçeði" uygulayarak, DSM-4 TR'ye göre erkek öðrencilerde %2.9-8.1; kadýn öðrencilerde ise %0-3.9 oranýnda DEHB tanýsý saptamýþtýr. ABD'de iki üniversiteden yak-laþýk 3400 öðrenciyle yapýlan bir çalýþmada, öðren-cilerin %4.5 oranýnda DEHB tanýsýnýn olduðu tespit edilmiþtir (Blase ve ark. 2009).

Bu çalýþmada, DEHB olduðunu saptadýðýmýz 46 öðrenciden 22 tanesinde (%48) dikkatsizlik, 14 tanesinde (%30) hareketlilik ve 10 tanesinde (%22)

(8)

karýþýk özellikler ön plandaydý. Trakya Üniversitesi öðrencilerinde yapýlan bir çalýþmada ise, DEHB'nin tahmini sýklýðý %5.9 olarak bulunmuþ, öðrencilerin %44.7'sinde dikkatsizliðin; %32.9'unda hiperak-tivite-impulsivitenin; ve %22.4'ünde birleþik tip DEHB olduðu saptanmýþtýr (Þahin 2009). Çalýþ-mamýzda her iki cinsiyet arasýnda Eriþkin DEB/DEHB Taný ve Deðerlendirme Envanteri toplam puaný ve dikkat eksikliði, aþýrý hareketlilik ve dürtüsellik ve DEHB ile iliþkili sorunlar alt bölüm puanlarý açýsýndan istatiksel olarak anlamlý bir fark saptamadýk. Dikkatsizlik alt tipi olan kadýn-larýn sayýsý daha fazlaydý ama cinsiyetler arasýnda alt tipler açýsýndan anlamlý bir fark saptanmadý. Yýlmaz ve arkadaþlarý üniversite öðrencilerinde cinsiyetlerine göre öðrencilerin dikkat eksikliði, aþýrý hareketlilik/dürtüsellik alt boyutu düzeyleri arasýnda erkekler lehine anlamlý bir fark gözlemiþlerdir. Literatürde de benzer bulgular bulunmaktadýr (Stevenson ve ark. 2007, McKee 2008, Kýlýçoðlu ve ark. 2009). Biederman ve arkadaþlarýnýn (2004) yaptýklarý çalýþmada cinsiyete baðlý DEHB'nin fenotipi ve yaþam boyu yaygýnlýðý açýsýndan fark bulunmamýþtýr.

Çalýþmamýzda sýnýf tekrarý olan öðrencilerin sayýsý 35 (%6.1), ortalama sýnýf tekrarý süresi ise 12.63±8.57 ay olarak tespit edilmiþtir. Sýnýf tekrarý yapanlarýn oraný istatistiksel olarak anlamlý bir farklýlýða ulaþmasa da, DEHB grubunda daha yük-sek bulunmuþtur. DEHB grubunda kadýn ve erkek cinsiyet arasýnda sýnýf tekrarý oraný yönünden anlamlý bir farklýlýk saptanmamýþtýr. DEHB olmayan grupta ise erkeklerde sýnýf tekrarý oraný kadýn öðrencilere göre daha yüksek bulunmuþtur. DEHB olan öðrenciler dikkate alýndýðýnda, kadýn öðrencilerde sýnýf tekrarý oranlarýnýn DEHB olmayan kadýn öðrencilere göre yaklaþýk olarak 5 kat fazla olduðu göze çarpmaktadýr. Bu oran erkek öðrencilerde artmýþ görünmemektedir. Bazý araþtýrmacýlar akademik baþarýsýzlýk nedeniyle üniversite ortamýnda yaklaþýk %1-3 arasý azalmýþ prevalans oranlarýnýn olabileceðini tahmin etmek-tedir (DuPaul ve ark. 2001) Ülkemizde üniversite öðrencileri ile yapýlan çalýþmalardan birinde DEHB grubunda okul baþarýsýnýn daha düþük olduðu (Taner ve ark. 2007), ikincisinde ise bireysel baþarý algýsýnýn daha düþük olduðu (Doðan ve ark. 2008) saptanmýþtýr. Üniversite öðrencilerinde yapýlan bir diðer çalýþmada da WUDÖ ile elde edilen puan arttýkça eðitimde kaybedilen yýl

sayýsýnýn arttýðý belirtilmiþ, yýl kaybý olanlarýn Wender Utah puaný düþük olanlardan anlamlý olarak daha yüksek saptanmýþtýr (Þahin 2009). Mevcut kanýtlar, DEHB olan yüksek okul öðrenci-lerinin DEHB olmayanlara göre akademik baþarý kabiliyetlerine yönelik güvenlerinin daha az olduðunu göstermektedir (Heiligenstein ve ark. 1999, Blase ve ark. 2009, Lewandowski ve ark. 2008, Shaw-Zirt ve ark. 2005, Kane ve ark. 2011). Alkol ve madde kullanýmý açýsýndan bakýldýðýnda örneklemimizdeki öðrencilerden 201'inde (%34.8) alkol kullanýmý, 15'inde (%2.6) ise psikoaktif madde kullanýmý bulunmaktadýr. DEHB tanýsý bulunan ve bulunmayan öðrenciler arasýnda psikoaktif madde kullanýmý yönünden istatistiksel olarak anlamlý farklýlýk bulunmamýþtýr. Düzenli olarak alkol kullananlarýn oranýnýn DEHB olan grupta diðer gruba göre anlamlý ölçüde yüksek olduðu anlaþýlmýþtýr. DEHB grubunda kadýn ve erkek cinsiyet arasýnda, alkol-madde kullaným sýk-lýðý açýsýndan anlamlý bir fark bulunmamýþtýr. DEHB olmayan grupta cinsiyet incelendiðinde erkeklerde psikoaktif madde kullaným oranlarýnýn kadýn öðrencilere göre daha yüksek olduðu bulun-muþtur. Psikoaktif madde kullaným oranýnýn ise DEHB tanýsý almýþ kadýn öðrencilerde DEHB tanýsý almayanlara göre yaklaþýk 9 kat arttýðý, erkek öðrencilerde ise bu oranýn yaklaþýk 2.5 kat fazla olduðu görülmektedir. DEHB tanýsýnýn kadýn ve erkek öðrenciler arasýnda alkol kullanýmýný benzer oranlarda artýrdýðý söylenebilir. Önceki çalýþmalar DEHB'nin artmýþ sigara kullanýmý, tehlikeli alkol kullaným örüntüsü oranlarýnda artýþ ve davranýþ bozukluðu öyküsünden baðýmsýz olarak, yasadýþý uyuþturucu madde (esrar veya esrar dýþý) kullanýmý-na baðlý oluþan harabiyette artýþla iliþkili olduðunu göstermektedir (Rooney ve ark. 2012). Trakya Üniversitesi öðrencilerinde yapýlan bir çalýþmada eriþkin DEHB olgularýnda %11.9 alkol kötüye kul-lanýmý, eþ tanýsý saptanmýþtýr (Þahin 2009). Kwak ve arkadaþlarý (2015) sorunlu alkol kullanýmýnýn eriþkin DEHB belirtileriyle anlamlý bir þekilde iliþkili olduðunu tespit etmiþtir. Ayrýca yüksekokul öðrencilerinde DEHB'ye sýklýkla sigara ve alkol kullaným bozukluklarý, kazalar, okuldan geri kalma, disiplin cezalarýnýn eþlik ettiði tespit edilmiþtir (Ercan ve ark. 2015). Araþtýrmalar genellikle DEHB olan üniversite öðrencilerinin akranlarýna göre daha yüksek oranda alkol ve madde kullanýmý

(9)

bildirdiðini göstermektedir (Green ve Rabiner 2012). Upadhyaya ve arkadaþlarý (2007) öðrencil-erde DEHB ile iliþkili alkol kullanýmýyla deðiþiklik olmadýðýný bildirmiþ ancak DEHB olan çocuklarda son bir yýldýr esrar kullanýmýnýn 2.5 kat diðer mad-delerin kullanýmýnýn ise 6 kat daha fazla olduðunu tespit etmiþlerdir.

SONUÇ

Örneklemimizde Týp Fakültesi öðrencilerinin %8'inde eriþkin Dikkat eksikliði hiperaktivite bozukluðu olduðu saptanmýþtýr. Dikkat eksikliði hiperaktivite bozukluðu tanýsý olan öðrencilerde düzenli olarak alkol kullaným oranlarý yüksektir. Dikkat eksikliði hiperaktivite bozukluðu bulunan kadýn öðrencilerde sýnýf tekrarý ve psikoaktif madde kullanýmý, erkek öðrencilerde ise psikoaktif madde kullanýmý artmýþtýr. Bu çalýþmanýn bazý kýsýtlýlýklarý vardýr. Öncelikle ölçek taramasýnýn kiþinin kendi bildirimine dayanmasý ve çocukluk çaðý semptomlarýnýn sorgulanamamýþ olmasýdýr. Bu durum taný açýsýndan psikiyatrik bozukluklar

açýsýndan ciddi bir kýsýtlýlýk oluþturmaktadýr. Kendi bildirim ölçekleri semptomlarýn önemsiz ya da abartýlý görülmesi; eksik veya fazla bildirilmesi ile iliþkili olarak bulgularda farklýlýklar olabilmektedir. Ancak ölçek taramasý sonucu DEHB olabileceði düþünülen öðrencilerle tanýnýn netleþtirilmesi için klinik görüþme yapýlmasý ve bu görüþme sonucu diðer psikiyatrik tanýlarýn dýþlanmasý bu çalýþmanýn öne çýkan bir yönüdür. Bir diðer kýsýtlýlýk epidemiy-olojik bir çalýþma için vaka sayýsýnýn az olmasýdýr. Bu da bulgularýn genellenebilirliðini olumsuz yönde etkilemektedir. Çalýþmamýzda da sap-tadýðýmýz gibi DEHB eriþkinlik döneminde de yük-sek oranda devam etmektedir. Bu yüzden üniver-site öðrencilerinde bu bozukluðun tanýnýp tedavi edilmesi öðrencilerin akademik baþarýlarý açýsýndan önemlidir.

Yazýþma adresi: Prof.Dr.Levent Sevinçok Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý, Aydýn lsevincok@adu.edu.tr

KAYNAKLAR Alvarado JM, Puente A, Jimenez V, Arrebillaga L (2011).

Evaluating reading and meta cognitive deficits in children and adolescents with attention deficit hyperactivity disorder. Span J Psychol 14(1): 62-73.

Atwoli L, Owiti P, Manguro G, Ndambuki D (2011). Attention deficit hyperactivity disorder symptom self-report among med-ical students in Eldoret, Kenya. African journal of psychiatry, 14(4), 286-289.

Barkley RA, DuPaul GJ, McMurray LA (1990).Comprehensive evaluation of attention deficit disorder with and without hyper-activity. J Consult Clin Psychol 58: 775-789.

Biederman J (1998). Attention-deficit/hyperactivity disorder: a life span perspective. Clin Psychiatry. 59 Suppl7:4-16.

Biederman J, Faraone SV, Monuteaux MC ve ark. (2004). Gender effects on attention-deficit/hyperactivity disorder in adults, revisited. Biological psychiatry, 55(7), 692-700. Blase SL, Gilbert AN, Anastopoulos AD ve ark. (2009). Self-reported ADHD and adjustment in college: cross-sectional and longitudinal findings. J Atten Disord 13: 297-309.

Doðan S, Öncü B, Varol-Saraçoðlu G, Küçükgöncü S (2008). Üniversite öðrencilerinde dikkat eksikliði hiperaktivite bozuk-luðu belirti sýklýðý ve belirti düzeyi ile iliþkili geliþimsel, akademik ve psikolojik etmenler. Türkiye'de Psikiyatri Dergisi 10: 109-115.

DuPaul GJ, Schaughency EA, Weyandt LL ve ark. (2001). Self-report of ADHD symptoms in university students: Cross-gender and cross-national prevalence. J. Learn Disabil. 34(4): 370-379.

Ercan E, Ýpci M, Inci S B ve ark. (2015). The effects of attention deficit hyperactivity disorder on clothing selection and habits among Turkish University students. ADHD Attention Deficit and Hyperactivity Disorders, 7(3), 191-198.

Erþan EE, Doðan O, Doðan S, Sümer H (2004). The distribu-tion of symptoms of attendistribu-tion deficit hyperactivity disorder and oppositional defiant disorder in school age children in Turkey. Eur Child Adolesc Psychiatry 13: 354-361.

Faraone SV, Sergeant J, Gillberg C ve ark. (2003) The world wide prevalence of ADHD: is it an American condition? World Psychiatry2:104-13.

Faraone SV, Biederman J (2005).What is theprevalence of adult ADHD? Results of a population screen of 966 adults. J Atten Disord 9: 384-391.

Fayyad J, De Graaf R, Kessler R ve ark. (2007). Cross-national prevalence and correlates of adult attention-deficit hyperactivi-ty disorder. Br J Psychiatry 190:402-9.

First MB, Spitzer RL, Gibbon M, Williams JB (1997). User's guide for the Structured clinica linterview for DSM-IV axis I dis-orders SCID-I: clinician version. American Psychiatric Pub. Green AL, Rabiner DL (2012). What do we really know about ADHD in college students? Neurotherapeutics, 9(3): 559-568. Günay Þ, Savran C, Aksoy UM ve ark. (2006). Eriþkin dikkat eksikliði hiperaktivite ölçeðinin (Adult ADD/ADHD DSMIV-Based diagnostic screening and rating scale) dilsel eþdeðerlilik, geçerlik güvenirlik ve norm çalýþmasý. Türkiye'de Psikiyatri 8: 98-107.

(10)

Heiligenstein E, Conyers LM, Berns AR, Smith MA (1998). Preliminary normative data on DSM-IV attention deficit hyper-activity disorder in college students. Journal of American College Health, 46(4), 185-188.

Heiligenstein E, Guenther G, Levy A ve ark. (1999). Psychological and academic functioning in college students with attention deficit hyperactivity disorder. J Am Coll Health 47: 181-185.

Kane ST, Walker JH, Schmidt GR (2011).Assessing college-level learning difficulties and "at riskness" for learning disabilities and ADHD: development and validation of the learning difficulties assessment. J Learn Disabil 44: 533-542.

Kessler RC, Adler L, Barkley R ve ark. (2006).The prevalence and correlates of adult ADHD in the United States: results from the National Comorbidity Survey Replication. Am J Psychiatry 163(4): 716-723.

Kýlýçoðlu A, Çalýk E, Kurt Ý ve ark. (2009). Üniversite öðrenci-lerinde kendilerinin bildirdikleri dikkat eksikliði hiperaktivite bozukluðu belirtilerinin deðerlendirilmesi. Anadolu Psikiyatri Dergisi,10: 88-93.

Kwak Y S, Jung Y E, Kim M D (2015). Prevalence and corre-lates of attention-deficit hyperactivity disorder symptoms in Korean college students. Neuropsychiatric disease and treat-ment, 11: 797.

Lewandowski LJ, Lovett BJ, Coding RS, Gordon M (2008).Symptoms of ADHD and academic concerns in college students with and with-out ADHD diagnoses. J Atten Disord12: 156-161.

Mannuzza S, Klein RG, Bessler A ve ark (1993).Adult outcome of hyperactive boys. Educational achievement, occupational rank, and psychiatric status. Arch Gen Psychiatry 50(7):565-576. Matte B, Rohde LA, Grevet EH (2012). ADHD in adults: a con-cept in evolution. Atten Defic Hyperact Disord 4: 53-62. McKee TE (2008). Comparison of a norm-based versus criteri-on-based approach to measuring ADHD symptomatology in college students. J Atten Disord 11: 677-688.

Mosalanejad M, Mosalanejad L, Lashkarpour K (2013). Prevalence of ADHD Among Students of Zahedan University of Medical Science in Iran. Iran J Psychiatry Behav Sci, 7 (2): 83-90.

Norvilitis JM, Ingersoll T, Zhang J, Jia, S (2007). Self-reported symptoms of ADHD among college students in China and theUnited States. J Atten Disord. 11(5):558-567.

Özkürkçügil A, Aydemir Ö, Yýldýz M ve ark. (1999). DSM-IV Eksen bozukluklarý için yapýlandýrýlmýþ klinik görüþmenin Türkçeye uyarlanmasý ve güvenilirlik çalýþmasý. Ýlaç ve tedavi dergisi 12: 233-236.

Özmen SK, Özmen A (2012). Yetiþkinlerde Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu'nun Demografik Deðiþkenlere, Öfke ve Öfke Ýfade Tarzýna Göre Ýncelenmesi/Analysis of ADHD according to Demographic Variables, Anger and Anger Expression in Adults. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 16(2).

Pliszka S, AACAP Work Group on Quality Issues. (2007). Practice parameter for the assessment and treatment of children

Journal of the American Academy of Child & Adolescent Psychiatry, 46(7), 894-921.

Pope D, Whiteley H, Smith C ve ark. (2007). Relationships between ADHD and dyslexia screening scores and academic performance in under graduate psychology students: implica-tions for teaching, learning and assessment. Psychology Learning & Teaching, 6(2): 114-120.

Rooney M, Chronis-Tuscano A, Yoon Y (2012). Substance use in college students with ADHD. J Atten Disord, 16(3):221-234. Shaw-Zirt B, Popali-Lehane L, Chaplin W ve ark. (2005).Adjustment, social skills, and self-esteem in college stu-dents with symptoms of ADHD. J Atten Disord8: 109-120. Simon V, Czobor P, Balint S ve ark. (2009) Prevalence and cor-relates of adult attention-deficit hyperactivity disorder: meta-analysis. Br J Psychiatry 194:204-211.

Stevenson JC, Everson PM, Williams DC ve ark. (2007). Attentiondeficit/hyperactivity disorder (ADHD) symptoms and digitratios in a college sample. American Journal of Human Biology. 19(1), 41-50.

Þahin ÖÖ (2009). Üniversite Öðrencilerinde Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu Yaygýnlýðý, Eþtaný Ve Riskli Saðlýk Davranýþlarýnýn Deðerlendirilmesi (Uzmanlýk Tezi) T.C. Trakya Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý Edirne. Taner E, Ýlhan MN, Taner Y ve ark. (2007). Týp fakültesi altýncý sýnýf öðrencilerinde DEHB yaygýnlýðý ve eðitim hayatý üzerine etkileri. FÜ Saðlýk Bil Derg 21: 59-62.

Tuðlu C,Þahin ÖÖ (2010). Eriþkin dikkat eksikliði hiperaktivite bozukluðu: Nörobiyoloji, taný sorunlarý ve klinik özellikler. Psikiyatride güncel yaklaþýmlar 2: 75-116.

Upadhyaya HP (2007). Managing attention-deficit/hyperactivity disorder in the presence of substance use disorder. Journal of Clinical Psychiatry 68: 23-30.

Weiss M, Weiss G (2002).Attention defict hyperactivity disor-der. M Lewis (Ed.), Child and Adolescent Psychiatry, A Comprehensive Textbook, thirded, Philadelphia, Lippincott Williams and Wilkins: 645-670.

Weyandt LL, Linterman I, Rice JA (1995).Reported prevalence of attentional difficulties in a general sample of college students. J Psychopathol Behav Assess.17: 293-304.

Yallop L, Brownell M, Chateau D, Walker J, Warren M, Bailis D, LeBow M. (2015). Lifetime prevalence of attention-deficit hyperactivity disorder in young adults: examining variations in the socioeconomic gradient. The Canadian Journal of Psychiatry, 60(10), 432-440.

Referanslar

Benzer Belgeler

Am- ca/day› gibi ikinci derece erkek akrabalar› sigara içmeyen bireylerde sigara içme oran› ile sigara içen, sigara ve alkol kullananlar aras›nda anlaml› farkl›l›k

Aim: The study aimed to compare the levels of iron and ferritin in children with Attention Deficit Hyperactivity Disorder (ADHD) and Attention- Deficit Hyperactivity

Atatürk sahnede kadın soru­ nunu söz konusu etmiş, toplu­ lukta Türk kadınlarının bulun­.. mayışını, Ermeni

15 Temmuz 1999 Saat 22 00 ’de gökyüzünün genel görünüşü Kraliçe Kral Kuğu Çalgı Yunus Andromeda Kanatlı At Kertenkele Kalkan Kartal Yılancı Yılan Terazi Akrep Erboğa

Ancak, şunu da be­ lirtmekte yarar vardın Jön Türklerin Abdülhamid’e karşı artan muhalefeti yanında, ona karşı saygıları­ nı da daima sürdürdükleri

Bundan sonra kürsüye Vali Vefa Poyraz gelmiş ve «Beni bu toplantıya davet ettikleri için mutluyum, Alman Li­ sesi memleketimize çok şeyler kazandır­

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha

Diğer bütün klasik Ģairler gibi her Ģeyi olması gereken en mükemmel Ģekliyle ifade etme uğraĢında olan Ģair, bu Ģiirin temel konusu olan aĢkı en güzel