• Sonuç bulunamadı

PLAZMA PROGESTERON DÜZEYLERİNE GÖRE PGF2α ile ÖSTRÜS SENKRONİZASYONU ve SABİT ZAMANLI TOHUMLAMANIN GEBELİK ORANI ÜZERİNE ETKİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "PLAZMA PROGESTERON DÜZEYLERİNE GÖRE PGF2α ile ÖSTRÜS SENKRONİZASYONU ve SABİT ZAMANLI TOHUMLAMANIN GEBELİK ORANI ÜZERİNE ETKİSİ"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Vel. BiL. Derg.

(1998), 14,

2: 77·83

PLAZMA PROGESTERON DÜZEYLERiNE GÖRE PGF2a

ile

ÖSTRÜS

SENKRONiZASYONU

ve

SABiT ZAMANLı TOHUMLAMANIN GEBEliK

ORANI ÜZERiNE ETKisi

Abdullah Kaya

1

Kenan çoyan

1

Mehmet Bozkurt Ataman

1

The effect of Timed İnsemination on Pregnancy Rates of Cows Synchronized with

PGF2a Based on Plasma Progesterone Levels

Summary: This study was conducled to [nvestigate the ellectiveness of oestrus synchronisation with PGF2o. and timed·insemination based on plasma progesterone levels in cows. The study was carried out in 34 Brown Swiss cows, aging between 3 and 5 years old. Blood samptes were coltected at ten day intervals 3 times without cyclic stage of the cows. In each sampling, the cows with high plasma progesterone levels (�.5 ng i ml) were intramuscularty in­ jected with PGF2o. analogue (0.150 mg 0- eloprostenol), and inseminated at 72 and 96 th. hours fixed-tlme after the injections. Blood samples were collecled to monitore Ihe progesterone levels for pregnancy diagnosis on the day of 211h af ter inseminatlons, then rectal examination were conducted to deıect the pregnancy on the day ol 60 after the inseminations. In the first sampling. high progesterone levels were loond in 23 of 34 cows. These cows were synchro­ nized with PGF2a and 16 of 23 cows became pregnant following the fixed-time inseminations. In the second samp­ !ing, S ol the 11 cows had high progesterone levels and 4 ol these S cows with high progesteron levels became preg­ nant after the synchronization and inseminalions. In the 3 th sampling, 3 cows had lower levels than 0.5 ng i ml plasma progesterone. Total of 31 cows were synchronized based on high progesterone levels and 20

("lo

66.6) of these cows became pregnant lollowing the inseminations. As a resuı!, synchronization done wilh PGF2o. in the cows with luteal aclivity based on plasma progesterone levels and fixed-tlme inseminalions showed satislactory pregnaney rates. Lı was also beneliclal for the diagnosis ol the cows wilh no luleal activity and elimination ol ıhe PGF2a injections ıo these cows.

Key words: Cow. estrus synchronization, plasma progesıerone, pregnancy.

Özet: Bu çalışma, inelderde plazma progesıeron düzeylerine göre PGF2a ile östrus senkronizasyonu ve sabit zamanlı tohumlamanın etkinli{Jinin araştırılması amacryfa yapılmıştır. Araşıırma, 3 • 5 yaşlı toplam 34 baş isviçre Esmer ırkı inek üzerinde gerçekleştirildi. fneklerden östrus sildusunun evresine bakılmaksızın 10 gün arayla 3 kez kan ôme{Ji alındı. Her ömeklemede plazma progesteron düzeyleri yüksek (:2: 0.5 ng i ml) olan ineklere PGF2o. (O. 150 mg D • CIop­ r05lenol) uygulanarak 72 ve 96. saatlerde sabit zamanlı tohumlama yapıldı. Gebelik Ianısı tohumlamadan sonra 21, günde plazma progesıeron düzeyterine ve 60 gün sonra rektal palpasyorı bulgularına göre yapıldı. Araştırmada kul­ lanılan ineiderin ilk ömeklemeleri sonunda 23'Onde progesteron dOzeyi yüksek bulundu ve yapılan senkrorıizasyon ve tohumlama sonunda lS'sl gebe kaldı. ikinci örneklemeye kalan 11 baş inek'ten S'inde progesteron düzeyi yOksek bulundu ve yapılan tohumlama sonunda 4'0 gebe kaldı. Üçüncü ömeklemeye kalan 3 baş inekte ise progesıeron düzeyi yine düşük bulundu. Toplam olarak 31 inek progesteron düzeyine göre PGF2a ile senkronize edildi ve yapılan sabiı zamanlı tohumlama sorıunda 20

("lo

66.6)'si gebe kaldı. Sonuç olarak, plazma progesteron düzeyterine göre lu­ teal aktivite belirlenen ineiderin PGF2o. ile senkronizasyonu ve sabit zamanlı tohumlanmaları sonunda sağlanan ge­ belik oranı memnuniyet verici düzeyde bulunıııuştur. Ayrıca, luteal aktiviteye sahip olmayan ineklem teşhisi ve bu ineklere yapılacak PGF2o. enjeksiyonunun elimine edilmesi açısından da faydalı bulundu.

Anahtar kelimeler: inek, östrus senkronizasyonu, progesteron, gebelik.

Geliş Tarihi:

18.07.1997

(2)

KAYA.ÇOYAN, ATAMAN

Giriş

Prostaglandin F2a. ile yapılan senk-ronizasyonlarda yaygın olarak 11 - 12 gün aralıklarla uygulanan 'çift doz enjeksiyon sonrası sabit zamanlı tohumlama (King ve ark., 1983; EI­ more, 1989), ya da ilk enjeksiyondan sonra östrüs gösterenlerin tohumlanıp, ôstrüs göstermeyenler ise 11 - 1 2 gün sonr� ikinci enjeksiyon sonrasında tohumlanması önerilmektedir (Seguin, 1983; Wen­ zel, 1991). Bu uygulamalar esnasında sıklik ak­ tiviteye sahip olmayan ineklerin de bulunması. ilk enjeksiyon anında aktif corpus luteum (CL) bu­ lunmayanlara da enjeksiyon yapılması, ikinci en­ jeksiyon anında uygun CL'un bulunmaması ve ineklerde enjeksiyon - östrüs arallOI",n bireysel farklılıklar gösterebilmesi gibi nedenlerle düşük g8-belikle sonuçlanabilecek olumsuzluklar bu­ lunmaktadır (Stevensen ve ark., 1987; Wenzel, 1991). DiOer bir senkronlzasyon yöntemi ise aktif CL'un belirlenerek tek prostaglandin F2a en­ jeksiyonu ile yapılan uygulamadır. Seguin (1983) Prostaglandin F2a. enjeksiyonlanna duyarlı aktif CL'un belirlenmesi esasına dayanan senk­ ronizasyon programlarının daha uygun olduOunu bildirmektedir. Aktif CL'un belirlenmesi ise rektal palpasyon ya da progesteron düzeyinin be­ lirlenmesi ile yapılabilmektedir (Seguin, 1983; Wen­ zeL. 1991). Ancak rektal palpasyon yöntemiyle ovaryum üzerindeki yapılar ve ovaryumun kendi dokusu veteriner hekimler tarafından yanlış teşhis edilebilmektedir. Kistik yapılann teşhis ve ayıncı tanısı ile inaktif ovaryumlu hayvanların tam olarak belirlenememesinin zaman ve ekonomik kayıplara yol açabileceOi bildirilmektedir (Nebel, 1988; Hus­ sein ve ark., 1992).

Ovaryum üzerindeki aktif CL'un kesin tanısının plazma progesteron düzeyleri ya da süt pro­ gesteron testi ile mümkün olabileceOi ortaya konmuştur (Larson ve Balı, 1992; Hussein ve ark., 1992; Assey ve ark., 1993). Aktif bir CL'un salglladlOI progesteron düzeyi gebelikte ve siklusun dönemlerine göre deOişebilmektedir (Hussein ve ark .. 1992). Östrüs siklusunda progesteron hormon düzeyi, ovuıasyondan 2 gün önce ve 3 gün son­ rasına kadar en düşük düzeyde «

0.5

ng/ml) iken

78

CL'un oluşumuna baOIı olarak

5-7.

günlerde ani bir yükselme göstermekte ve sonraki 8-12.günlerde en yüksek düzeye

(4-5

nglml) erişmekte ve östrüsten 2-4 gün önce yeniden düşmektedir. Gebe ineklerde ise tohumlamadan sonraki 21.günde progesteron düzeyi 2 ng/ml'den yüksek iken gebe olmayanlarda

0.5

ng/ml ya da daha düşük düzeylerde bu­ lunmaktadır (Shemesh ve ark., 1983; Alaçam ve ark., 1987). Farin ve ark. (1992), plazma pro­ gesteron düzeyi 0.5 nglm!'nin üzerindeki hay­ vanların prostaglandinlere duyarlı luteal yapıya sahip olduklarını bildirmektedirler. Progesteron düzeyinin yüksek bulunması ovaryum üzerinde aktif bir CL'un variıOım, ineOin siklik aktiviteye sahip olduOunu ve PGF2a uygulamalarına cevap ve­ rebııeceOi öne sürülmektedir (Hussein ve ark., 1992). Ayrıca, progesteron düzeyinin belirlenmesi, rektal muayene ile hatalı teşhis konulabilen ovar­ yum üzerindeki yapılan n doOru teşhisini de saOlamaktadır (NebeL, 1988). Assey ve ark.(1993) CL'un büyüklüOü ile plazma progesteron düzeyi arasında bir korelasyonun olduOunu ve progesteron düzeyleri yardımıyla östrüs senkronizasyonu ıçın hayvanların doOru olarak seçilebileceOini be­ lirtmişlerdir.

Sunulan araştırma plazma progesteron düzeylerine göre, Prostaglandin F2a enjeksiyonuna duyarlı aktil CL bulunan hayvanların belirlenerek senkronizasyonu ve sürü içerisinde luteal aktivite göstermeyen sorunlu hayvanların belirlenmesi ile erken gebetik teşhisinin yapılması amacıyla yapılmıştır.

Materyal ve Metot

Materyal: Materyal olarak Konya Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsü'ne ait postpartum

60.

gOnü geçmiş 3 -

5

yaşlı,

34

baş isviçre Esmer ırkı inek kullanıldı.

Metot: Araştırmaya alınan ineklerin hiç bir kli­ nik muayenesi yapılmadan plazma progesteron

düzeylerinin belirlenmesi amacıyla

v.jugularislerinden 10 ml'lik heparinli polietilen tüplere kan ömekleri alındı. Kan ömekleri

45

dk. oda ısısında bekleljldikten sonra

5000

devir

i

dk.'da

(3)

1·la7.ma Progesleron Düzeylerine Göre PGF2a ile ÖStrüs ...

10 dakika süre ile santrifüj edilerek plazmalan

ayrıldı. Plazma progesteron düzeyleri S.O. Ve­

teriner FakOltesi Biyokimya Anabilim Dalı, En­

dokrinoloji Laboratuvarı'nda 24 saat içerisinde be­

lirlendi. Plazma progesteron düzeyleri yüksek (;::

0.5 ng/ml) bulunan ineklerin siklik olarak aktif CL'a

sahip oldukları kabul edildi (Farin ve ark.,1992).

Aynı gOn sentetik PGF2a olan 0.150 mg D - Clop­

rostenol� i.m.olarak enjekte edilerek senkronize

edildi. Enjeksiyondan sonra öslrOs belirtilerine

bakılmaksızın sabil zamanlı olarak 72 ve 96. sa­

atlerde olmak üzere iki kez tohumlandI.

ilk

örnekiemede progesıeron düzeyi düşük « 0.5 ngl

ml) bulunan

11

baş inekten 10 gün sonra ikinci

defa kan örnekleri alındı. Progesteron düzeyi

yüksek bulunan 8 baş ine�e 0.150 mg D- Clop­

rostenol uygulandı ve yine sabil zamanlı lo­

humlandı. Daha sonra ikinci örneklemede de pro­

gesteron düzeyleri düşük bulunan 3 baş inekten 10

gün sonra 3.defa kan örnekleri toplanarak pro­

gesteron düzeyleri belirlendi.

Senkronize edilerek tohumlanan hayvanlardan

tohumlamadan

21

gün sonra gebelik tanısı amacıyla

progesteron analizi için kan örnekleri alındı.

PI'O'-gesteron düzeyine göre gebe ve gebe olmayan inek­

ler belirlendi. Tohumlamadan 60 gün sonra ise rektal

muayene ile ineklerin kesin gebatik tanısı konuldu.

Bulgular

Araştırmada kullanılan 34 baş ineklen alınan ilk

kan örneklerine göre 23

(%

67.6) baş ine�in luleal

aldiviıeye s"hip oldu�u belirlendi. Luleal aktiviteye

sahip olan ineklere uygulanan PGF2a en­

jeksiyonunu takiben 72. saalte

1

baş inelde pu­

rulent akıntı görüldü�ünden dolayı tohumlanmadı.

Tohumlanan 22 baş inekılen 16

(%

72.7)'sl gebe

kaldı. Birinci örneklernede plazma progesteron

düzeyleri dOşOk bulunan

11

baş ineklen 10 gün

sonra

(II.

örnekleme) ahnan kan örneklerinde 8

(%

72.7) baş inekle luleal aldivite belirlendi ve bu inek·

lere uygulanan PGF2et enjeksiyonunu takiben 72 ve

96. saallerde yapılan tohumlamalar sonunda

4 (%

50.0) baş inekle gebelik elde edildi. ikinci

örneklernede de plazma progesteron düzeyi düşük

bulunan 3 baş inekte 10 gün sonra yapılan (111.

örnekleme) progesleron analizinde de bu hormon

düzeyi düşük bulunduQu için bu ineklerde luleal

ak-Tablo 1. Plazma progesıeron düzeylerine göre belirlenen luleal aktivite, yapılan senkronizasyonlar sonucu sağlanan ge·

belik oranlan.

i.

örnekleme

II. örnekleme

III. örnekleme

(O.

Gün)"

(10. GOn)

(21. GOn)

Toplam

Hayvan sayısı (n)

34

11

3

34

Progesıeron

<!:

0.5 ng

i

ml olan

hayvan sayısı (oranı) - PGFı

a

23 (% 67.6)

8 (% 72.7)

31(% 91.2)

Progesıerorı

<

0.5 ng i ml olan

hayvan sayısı

(oranı)

'11(% 32.3)

3 (% 27.3)

3 (% 100)

3 (% 8.8)

Gebe kalan hayvan sayısl(oranl)1t

16 (% 72.7)

4 (% 50.0)

20 (% 66.6)

Gebe kalmayan hayvan sayısı(oranı)

6 (% 27.3)

4 (% 50.0)

10 (% 33.3)

Luteal aktivite göstermeyen

hayvan sayısı (oranı)

,

3 (%100)

3 (% 8.8)

Purulenı akıniı

1 (% 4.3)

1 (% 2.9)

': Kan örneklerinin alınmaya başlandı

ğ

ı gOn

lt:

Gebe ve gebe kalmayanların oranı,

PGF2a

enjeksiyonu uygulanıp, suni tohumlama yapılanlar

esas

alınarak

he­

saplanmıştır.

(4)

KAYA. ÇOYAN. ATAMAN

Tablo. 2.

PG

F

2

Cl

enjeksiyonu öncesi. tohumlama sonrası ve inaklif ovaıyum te

şhi

si konulan hayvanlara ait plazma pro­

gesteron dOzeyleri.

Gebe kalan

Gebe kalmayan

inaklif ovaıyum

PGFıa

Tohumlama

PGFıa

Tohumlama

O.

Gün

10.GÜn

21.GOn

enjeksiyonu sonrası

öncesi

(21.GOn)

enjeksiyonu sonrası

öncesi

(21.GÜn)

Progesteron (ng f ml)

1.10 ± 0.12 1.70 ± 0.24

1.21 ±0.15 0.32 ±0.06

O.20±O.05

0.15±O.05 O.21±O.09

tivile belirlenemedı.

Ardışık kan örneklemeleri sonunda ıespit edi­

len luteal aktivite oranları, yapılan senk­

ronizasyonlar sonunda sağlanan gebelik oranları

ve bazı reprodüktif olgulara ait bulgular Tablo 1 'de

sunulmuşlur. Plazma progesıeron düzeylerine göre

luteal aktivite tespit edilen ineklere uygulanan

PGF2a ve tohumlama sonrası gebe ve gebe kal­

mayan hayvanlara ail enjeksiyon öncesi ve to­

humlamadan 21 gün sonraki ortalama plazma pro­

gesteron düzeyleri ile reprodüktif problemi bulunan

hayvanların ardışık progesteron düzeyleri Tablo 2'

de sunulmuştur.

Plazma progesteron düzeylerine göre luleal

aktivite tespit edilen ve tohumlamayı takiben 21.

gündeki kan örneklerinde iki hayvanın progesteron

düzeyi yüksek (0.93 ve 4.87 nglml) bulunmasına

rağmen rektal muayenede gebe olmadıkları tespil

edilmiştir. Bu iki değer gebe kalmayan hayvanların

21. gündeki progesteron ortalamalarına dahil edil­

memişlir.

Tartışma

ve

Sonuç

Prostaglandin F2a. ile ineklerde yapılan östrus

senkronizasyonu

çalışmalarında

enjeksiyon

sırasında aktif CL'un belirlenmesi yeteni yanıtın

alınabilmesi bakımından önemlidir. Çünkü senk­

ronizasyon amacıyıa kullanılan PG F2a., ancak aktif

CL'un bulunduğu dönemde (siklusun 5

-

18. günler

arası) luteotizisi sağlamaktadır (Kılıçoğlu ve ark.,

.

1983). Corpus luleum ve ovaryum üzerindeki diğer

yapıların doğru bir şekilde beıirlenmesinin

pro-gesteron düzeyleri ile ya da rekta! palpasyonla

mümkün olabileceği bildirilmektedir (Seguin, 1983;

Wenzel, 1991). Ancak, ovaryumlardaki aktif CL'un

plazma progesteron düzeyleri

ya da süt pro­

gesteron lesti ile

%

100 oranında belirlenmesine

rağmen reklal muayene ile

%

69 - 87 oranında

doğrulukla tespit edilebileceği öne sürülmektedir

(Larson ve Balı, 1992). Bu yüzden reldal pal­

pasyonla ovaryum muayenelerinde aktif CL'un

varlığı veya yokluğunu doğrulamak amacıyla plaz­

ma yada süt progesteron düzeylerinin be­

linenmesinin gerekli olduğu ifade edilmektedir (Otl

ve ark., 1986; Nebel, 1988). Sunulan çalışma, plaz­

ma progesteron düzeylerine göre aktif CL be­

lirlenerek PGF2a. ile yapılan senkronizasyon ve

sabit zamanlı tohumlamanın

gebetik oranları

üzerine elkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır.

Sunulan araştırmada, siklusun dönemine

bakılmaksızın rastlansalolarak seçilen 34 baş

ineğin ilk ömeklemel�rinde plazma progesleron

düzeylerine göre

%

67.6'slnın luleal aktivileye sahip

olduğu tespit edilmiştir. Luteal aktiviteye sahip olan

hayvanlara yapılan PGF2a. enjeksiyonunu izleyen

sabit zamanlı tohumlamalarda

%

72.7'sinin gebe

kaldığı belirlenmiştir. ilk örneklemede belirlenen bu

luleal aktivite oranı, Stevenson ve ark. (1987)'nın

çift doz PGF2a. ile ineklerde yaptığı senkronizasyon

çalışmasında ilk enjeksiyon sırasında buldukları

%

70'lik luleal aktivite oranına yakın bulunmuştur.

Benzer

şekilde

ineklerin

seksüel

siktusun

dönemlerine eşil 'Olarak dağıldığı göz önüne

alındığıda

o�o

70'inin ilk PGF2a. enjeksiyonuna du­

yarlı olabileceği bildirilmektedir (Odde, 1990).

Sunulan

araştırmada,

iI.

örneklemelerin

(5)

ak-l'lazma I'rogesıeron DOı:eylerine Göre PGF2a Ile ÔStrOs ...

tivite belirlenirken 3 baş inelde progesteron

düzeyleri yine düşük bulundu, luteal aktivile be­

lirlenenlere yapılan PGF2a enjeksiyonu ve

10-humlama sonunda 4 baş inek gebe kaktı (Tablo

1). Progesıeron analizi için iit. örneldemenin

yaplldlOI 3 baş inekte ise yine luleal aktivite be­ lIr1enernedi. Bu ineklere yapılan rektal muayene

kontrollerinde ovaryumlarında fonksiyonel bir

oluşuma (foiiikül yada Corpus luteum) rastlanmadı. Seksüet siklusun dönemlerine göre pros­ ıaglandinlerle yapılan senkronizasyon sonrası görülen öslrüslerde fertilite oranının düşük olduğu bildirilmekledir (Alan ve ark., 1991; Morrel ve ark., 1991; Pinheiro ve ark., 1998). Pinheiro ve ark. (1998) seksüel siklusun ilk 5 gününde uygulanan PGFıa enjeksiyonlarının etkili olmadığını, siklusun 5 - 9. günleri arasında uygulanması halinde ise CL'un kısmi luıeollzlsinin şeklllenebilece{ıini bil­ dirmekledirler. Odde (1990) ise PGF2o: ile yapılan senkronizasyonlarda en iyi sonucun siklusun 11 -15. günleri arasında alınabileceğini ifade et­ mektedir. Alan ve ark. (1991) diöstrüsün erken ve geç dönemlerindeki ineklerde PGF2a ile yaptıkları senkronizasyon çalışmasında sabit zamanlı to­ humlamayı takiben gebelik oranlarını diöstrüsün erken döneminde

%

40 geç döneminde ise

%

75 olarak tespit eımlşlerdir.

Araştırmada kullanılan toplam 34 baş ineğin ardışık progesteron analizi sonunda 31 baş inekte

(%

91.2) luleal aktivite betırlendi ve

PGF2a

ile yapılan senkronizasyon ve sabit zamanlı to­ humlamalarda 20 baş (

%

66.6) inek gebe kaldı, 10 baş

(%

33.3) 'nek ise tohumlandlOI halde gebe kalmadı.

Sunulan araştırmada ineklerdeki luteal aktiv!te, progesteron düzeylerine göre belirlenerek PGP�o: ile senkronizasyon yapılmış olmasına rağmen ge­ balik oranının düşük bulunmasının önemli bir ne­ deni yukarıda belirtilen araşıırmacıların da bildirdiği gibı, enjeksiyon sırasındaki sik/usun döneminden kaynaklanmış olabilece{)i sanılmaktadır. Çünkü

araştırmada seksüel siktusun dönemine

bakılmaksızın tek örnek alınarak lutea! aktivite

(progesteron düzeyi> 0.5 ng i ml) tespit edilmiştir. 8u nedenle progesteron düzeyi luıeal aktiviteyi göstermesine rağmen ineklerin bazılarının

pros-taglandin enjeksiyonu sırasında metöstrüs ya da erken diöstrüste olmaları muhtemeldir. Ôstrüs sik­ tusunun plazma progesıeron düzeyinin ovu­ lasyondan 2 gün önce ve 3 gün sonrasına kadarki dönemde 0.5 nglml'nin alttnda olduğu, bunun dışındaki dönemlerde ise yüksek olduğu bil­ dirilmektedir (Shemesh ve ark., 1983). Siklusun erken diöstrüs dönemlerinde de progesteronen düzeyinin 0.5 ngl ml'nin üzerinde olması nedeniyle araştırmada kriter alınan progesıeron düzeyine göre hayvanlar luleal aktivitenin her döneminde ola­ bilmektedir. Böylece prostaglandin uygulamaları için tespit edilen ideal dönemin (11-15. günler arası) dışına çıkma, dolayısıyle kısmi luteolizis şekillenme olasılı�ı yükselmektedir. Ayrıca enjeksiyon - östrüs aralığının farklı olması sabit zamanlı tohumlamalann önemli bir dezavantajını oluşturmaktadır. Alan ve ark. (1991) lneklerde diöstrOsün erken ve geç döneminde uygulanan PGF2o: sonunda enjeksiyon - östrüs aralı�ını sırasıyla 48.86 ve 71.75 saal ola­ rak bildirmeldedirler. 8u nedenle araştırmada uy­ gulanan 72. saaneki ilk tohumlama erken diöstrüs döneminde enJeksiyon uygulanan Ineklerin östrüsün bitiminden sonra tohumlanma olasılığı bu­ lunmaktadır.

,

Gebetik oranının düşük bulunmasının önemli bir nedeni de erken embriyonik ölümlerdir. Sunulan araştırmada tohumlama sonrası 21. günde gebelik tanısı amacıyla alınan kan örneklerinde 2 baş inekte plazma progesıeron düzeyleri yüksek bulunmasına ra�men, daha sonraki rektal muayene ile yapılan gebeHk kontrolunda gebe olmadıkları tespıt edil­ miştir. Gebe olmayan ineklerde tohumlamadan son­ raki 21. günde plazma progesteron düzeylerinin 0.5 n9

i

ml ya da daha düşük düzeyde olduğunu bil­ dirmektedir (Heap ve Holdshworth, 1981). Zemini ve ark. (1993) ise gebatik şekillendiği halde daha sonra hayvanların

%

15 - 21'Inde erken embriyonik ölüm şekillendiOini bildirmektedirler. Kahn (1991) 3 folliküler dalgaya sahip olan ineklerde öSlTÜS sildus süresi 27 güne kadar uzayabilece�ini, buna ba�1ı olarakta luteal dönemin de uzayabilece{ıinl bil­ dirmektedir. Bu nedenle tohumlamadan 21 gün sonra progesleron düzeyi yüksek bulunan 2 baş inekte erken embriyonik ölüm veya seksüel siklus sürelerinde uzama şekillenmiş olabileceği kanısına varıldı.

(6)

KAYA. ÇOYAN. ATAMAN

Gebe kalan hayvanların plazma progesteron düzeyinin tohumlamadan sonraki

21.

günde

2

ngl ml'nin üzerinde olduQu (Shemesh ve ark.,

1983)

bildirilmesine raQmen sunulan araştırmada

1

.70

±

0.24

ng

i

ml olarak bulunmuştur. Bu farklıllQın ölçüm metodundan kaynaklanmış olabileceQi düşünülmektedir. Gebe kalmayan hayvanlann

21.

gündeki plazma progesteron düzeyleri ise

0

.

3

2

±

0

.0

6 ng

i

ml olarak bulunmuş olup, bu deQer li­ teratüre (Heap ve HOldshworth,

1981)

uygun bu­ lunmuştur. Araştırmada ardışık progestron düzeylerine göre luleal aktivite belirlenemeyen ineklerin ortalama plazma progesteron deQerleri sırasıyla,

0.20. 0.15

ve

0.21

olarak bulunmuştur. Leidl ve ark

.

(

1977), 1

nglml'nin üzerinde plazma progesteron düzeyıne sahip olan hayvanların aktif CL'a sahip olduklarını esas alarak yaptıkları bir çalışmada, inakti! ovaryuma sahip

22

baş inekte plazma progesıeron düzeyi ortalamasını

0.37

nglml olarak belirlemişlerdir. Sunulan çalışmada ise

0.5

ng/ml progesteron düzeyine sahip hayvanların aktif CL' a sahip oldukları kabul edilmiş olup, inaktif ovaryuma sahip oldukları belirlenen hayvanlardan elde edilen plazma progesteron düzeyleri literatüre uygunluk göstermektedir.

Sonuç olarak. progesteron analizine göre yapılan östrüs senkronizasyon programı, uygulama sırasındaki rnakıi' ovaryum ya da luteal aktivite bu­ lunmayan hayvanlara enjeksiyon yapılması, östrüs takibine fazla zaman harcanması gibi olum­ suzlukları ortadan kaldırdlQı. ayrıca inaktif ovar­ yumlu hayvanların tespit edilerek zaman geçirmeden tedaviye alınabilme olanaQınl saQladlQı gözlenmiştir. SaQlanan gebelik oranları da literatür bilgilere uygunluk göstermektedir. Ancak tek örnek progesteron ölçümüne göre siklusun erken ya da geç diöstrüs döneminin belirlenememesinden dolayı enjeksiyon - östrüs arallQı deQişebilmektedir. Bunun için progesteron düzeyine göre yapılacak senkronizasyonlarda sabit zamanlı tohumlama ye­ rine östrüs takibine göre yapılmasının gebelik oran­ larını artırabileceQi sonucuna varılmıştır.

Kaynaklar

Alaçam. E., Tekeli, T. ve TOrkarslan. T. (1987) ineklerde

erken gebeliğin enzim immunoass!ly kiıi ile pratik tanısı.

LH.A.E.D., 27. 1·4. 12 -18

Alan, M., Aksoy, M., Işık. K., Çoyan, K

.•

Tekeli. T. ve

Sezen, S. (1991) inek ve düvelerde diOslrGsün erken ve

geç döneminde uygulanan luprosliol'ün enjeksiyon ösırGs

aralı�ı ve gebelik oranları üzerine etkisi. LH.A.E.O., 31.

1-2.42·51

Assey, R.J., Purwanlsra, B., Greve, T

.•

Hytlel, P. and

Sehmidt, M.H. (1993) Corpus luteum size and plasma

progesterone levels in eatıle alter eloprostenol - lnduced

luıeolysis. Theriogenology. 39, 1321 - 1330.

Elmore.A.G. (1989) Purting PGF2a to work in your bo­

vine praetice. Veıerinaıy Medicine. November

IL,

1093 ·

1097.

Farin, P.W., Youngquist, R.S., Patfet. J.A. and Gar·

veriek. H.A. (1992) Diagnosis ol luleal and follicular ova·

rian cycsts by palpation per rectum and linear - array ulı·

rasonography in daiıy eows. J. Am. Vet. Med. Assoc.,

200,8.1085 -1089.

Heap, R.B. and Holdshworth, R.J. (1981) Hormone as·

. says in reproduction and fertilily. Br. Vet. J

.•

137.561

-571.

Hussein, F.M., Psccamonli, O.L, E

i

II

s,

B.E. and Younis,

M.Y.M. (1992) Comparison ol ovorian palpalion, milk pro­

gesterone and plasryıa progesterone in the cow. The­

riogenology, 38, 431 - 439.

KAhn, W.(1991) Atlas und lehrbuch der Ult·

raschalldiagnoslik.SchlÜlersche Verlag, 101 - 107, Han·

nover.

Kıhço�lu.

ç.,

Alaçam, E. ve IzgOr, H. (1983) ineklerde

prostaglandinler1e çalışmalar.

II.

Çeşilli fertilite so­

runlarında kullanımI.U.Ü.Vel. Fak. Derg., 2.1.73 - 78.

King. G.J., Bumside, E.B. and Curtis, R.A.(1983) Cont­

rol1ed breeding ol dairy cows with c1oprostenol. Can. Vet.

j., 24.105-107.

larson,l.Land Balı, P.J.H. (1992) Aegulaıion ol estrous

cycles in daiıy cartle: a revlev. Theriogenology, 38. 255

-267.

leidle, W., Bostedt, H .. Slolla. B., Sehelels, W. und

Kuhn, A. (1977) Zur Wirkung von Prostagıandin F2a .

sowie uber Idinische Erfahrungen mil dem Arıalog -Est·

rumale- insbesondere bei der Anoestrie des Rindes.

Beri. MOnch.TerArztI.Wschr., 90. 309 - 314.

Morrell, J.M., Noakes. O.E

.•

Zintzaras, E. and Dresser.

D'w. (1991) Apparent decline in lertility in helfers after

repeated esirus synchronizatlon with Cloprostenol. Vet.

Rec

.•

128, 404 - 407.

Nebel, R.l. (1988)

On • farm milk progesterone tesıs.

(7)

Plazma Progesleron Düzeylerine Göre PGF20: i

l

e

ÖStrüs ...

Odde. K.G. (1990) A review of synchronization of esirus

in postpartum cattle. J. Anlm. Sel., 68, 817 - 830.

Oıt, R.S., Bratzlaff, K.N. and Hixon, J.E. (1986) Com­

parison of palpable corpora lutea wilh serum pro­

geslerone concenlrallons In cows. J. Am. Vet. Med.

Assoc., 56. 668 - 677.

PinhelrO,O.L, Barros, C.M., Flgueiredo, A.A., VaUe,

E.R., Encamaçao, R.O. and Padovani, C.R. (1998) EsI­

rous behavior and the estrus-Io-ovulaılon inlerval in ne­

lore cattle (80s Indlcus) with nalural esirus or estrus In­

duced wilh prosıaglandin F2a or Norgestomeı and

eslradiol valerale. Theriogenology, 49, 667 - 681.

Seguin, B.E.(1983) Aeproduclice management prog­

rams for dairy eows using prosıaglandin products lo re­

duce labor. Compendium on Continuing Educaıion for

the Praelicing Veıerinarian, Special Edition- Proceedings

from a symposium on Reprocfuctive Managemenı in

Food animals,

22 -

27.

Shemesh, M., Ayalon, N., Lavi, S., Mileavir, F., Shore,

LS. and TOby, D.(1983) A new approaeh to the use of

progesterone levels for pregnancy determlnation. Br.Vet.

J., 139,41-48.

Stevenson, J.S., Lucy, M.e. and eall, E.P. (1987) Failure

of timed inseminations and associaıed luteal lunelion In

dairy caıtle alter two injaclions of prosıaglandin F2a

.Theriogenology, 28, 937- 946.

Wenzel, J.GW.(1991) A review ol prostaglandin F pro­

ducts and Ihelr use in dairy reproductive herd health

programs. Vet. BuL., 61, 433-447

Zerbini, E., Gemeda, T., Tegegne, A., Gebrewold, A. and

Franceschini, R. (1993) Effacts of wor1<. and diel on pro­

gesterone sacretion. short luteal phases and ovulalions

without estrus in postpartum FL erossbred dalry cows.

Theriogenology, 40, 571-584.

Referanslar

Benzer Belgeler

‹flitme cihaz›n› almayan olgular›n ortalama iflitme kayb› süresi 6.25±5.23 y›l olarak bulundu.. Bu derecelendir- meye göre, bir y›l sonra 15 olgu (%41) sekiz ve

talar›n öncelikli olarak ele al›nmas› gerekti¤i vurgulanmaktad›r: Yafllanman›n biyo- lojisinin anlafl›lmas›, K›r›lganl›k ve ifllev kayb›na neden olan

[6] Bu çalışmada; ilk girişim sırasında yoğun hemoraji nede- niyle argon plazma koagülasyonu uygulanan olgumuza yönelik olarak, bir haftalık medikal tedavi ardından

bebeğin ağzını iyice açmasını sağlamak için meme ucunu bebeğin dudaklarına sürerek arama refleksini harekete geçirmeli,.  Bebek ağzını açınca sadece meme ucunu

İstanbul Fetih Cemiyeti’nin bü­ yük Türk ve İstanbul şairi için kurduğu bu ciddî ve hayırlı te­ şekkülü, burada okuyucularıma haber verirken, Yahyâ

[r]

社會間取得平衡發展習習相關,如何將研究成果因地制宜、融入國家或地方政

Bu çalıĢmayı yapmaktaki amacımız; yara yeri infiltrasyonunda kullanılan lokal aneste- zik ajanların yara iyileĢmesi üzerine etkilerinin ayrıntılı olarak incelenip etkin