• Sonuç bulunamadı

Piyer Loti ve Avrupa

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Piyer Loti ve Avrupa"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

I R N O K T A S I

/O R A L ÇALIŞLAR

I

Piyer Loti ve Avrupa

Piyer Loti, İstanbul hayranı, Türk- leri çok seven bir Fransız aydını. Yıl­ larını İsta n b u l’da g e çirm işti. Fran­ sa’dan Türkiye’ye bakmakla, Türki­ ye’nin içinden yabancıların değerlen­ dirmelerini yorumlamak daha farklıdır. Piyer Loti kendi ülkesinin, yani Fran­ sa’nın Türkiye’ye bakış açısını bir ya­ zısında, turistlerin giyim kuşamına ba­ karak eleştirir. Yazının tarihi Ocak 1919, Kurtuluş Savaşı’nın başlamasından hemen önce...

Piyer Loti, Fransızlann Türkiye’yi bir Arap ülkesi ya da Afrika ülkesi olarak görüp kabul etmelerinin ne gibi sonuç­ lar verdiğini o yazısında şöyle anlatı­ yor: "Ben düşünüyorum ki sevgili ve daha da öte hayran olduğumuz Fran- samız, komşusunda olup bitenden habersiz, çok sakin b ir dünya ülkesi­ dir. Örneğin asırlar boyu müttefikimiz olan Türkiye, b ir Orta Afrika ülkesi veya A y ’da herhangi bir yer kadar ta­ nınmıyor. İşte bu yüzden kışın aralık ayında, havanın bizim Paris kadar sert

olduğu İstanbul’da, bizden turistlerin incecik kumaşlı elbiselerle dolaştığı­ nı görmüşümdür."

Piyer Loti, Fransızların, Türkiye’yi Asya’nın bir parçası, AvrupalI olama­ yacak bir ülke olarak görürken, o ba­ kış açısının Türkiye’nin iklimini de Arap ülkelerinin iklimiyle kanştıracak kadar gerçeklikten yoksun olduğunu anlat­ maya çalışıyor. Piyer Loti bu iddiala­ rını şöyle sürdürüyor: “Orada, gemim haftalardan beri, kar fırtınalarının or­ tasında mücadele ederken, büyük Paris gazetelerinde şunu okumuşum­ dur: ‘Bay Piyer Loti, sonsuz bahar ül­

kesi boğazda olmaktan kim bilir ne ka­ dar m utludur.’ Yani bu ülkenin Do­ ğu'da olduğunu anlıyorsunuz değil mi? Halbuki Fransızların çoğu için Doğu demek, mavi gök, güneş, pal­ miye ağaçları ve develer demek... Ve hoş b ir saflıkla, Türkleri Kürtlerle, Os­

manlIları Ortadoğulularla karıştırıyor­ lar. Onlar için kırmızı takke taşıyan herkes Türktür. ”

Piyer Loti’nin 85 yıl önce dikkat çek­ tiği bu bakış açısı, bir ölçüde devam ediyor diyebiliriz. Tabii ki artık Türki­ ye’nin iklimini, kıyılarını, tatil yerlerini öğrendiler. Kış günü İstanbul’a gelen Fransız turistler TV ekranlarından İs­ tanbul’daki sıcaklığı öğrenip valizleri­ ni ona göre hazırlıyorlar. Ancak Tür­ kiye’nin yeri konusunda Batılıların tam bir netlik içinde olmadığı da bir ger­ çek.

Aslında Türkiye-Avrupa ilişkileri, ne­ redeyse 200 yıldır Piyer Loti’nin sözü­ nü ettiği doğrultuda gidiyor. Geçmiş­ te Ingiltere, Fransa ve Almanya, Os­ manlI üzerinde farklı siyasetler uygu­ larlar, kendilerine yönetim içinde adam­ lar bulurlardı. Bir de Rusya-Osmanlı dış politikasında dikkate alınacak bir

etken olurdu. Türkiye’nin AB üyeliği­ nin tartışıldığı günümüzde, Avrupa ül­ keleri ve bunların yaklaşımları önem kazanıyor.

Batı’da nasıl "Barbar Türkler” ima­

jı bazı çevreler tarafından hâlâ sıcak tutuluyor ve Türkiye’ye AB kapısı ka­ patılm ak isteniyorsa, aynı toptancı önyargılar Türkiye içinde de varlığını sürdürüyor.

“AB bizim düşmanımız; bizi böl­ mek, elimizden Kıbrıs’ı almak, Kürt- leri ayaklandırmak için çalışıyorlar. Zaten bizi almayacaklar da ” diyen bir

kesim, müzakere tarihi yaklaştıkça daha yüksek sesle konuşuyor.

Batı, geçmişte olduğu gibi bugün de bütün değil. Irak’a müdahale sırasın­ da gördük: A BD ’ye Ingiltere, İtalya, Ispanya gibi ülkeler destek verirken Fransa ve Almanya gibi iki önemli ül­ ke de işgale karşı çıktı. İşgali engel­

/z.

ı

oralcalislar@cumhuriyeı.^

leyebilmek amacıyla ABD ile gerilim­ li günler yaşadılar. Türkiye’nin AB üye­ liği konusunda da farklı eğilimler ol­ duğu ortada. İtalya desteklediğini ba­ şından itibaren söylüyor. Ingiltere’nin de yaklaşımı olumlu. Fransa ve A l­ manya, 2004 Aralık tarihinin verilme­ sini sağlayan iki ülkeydi. Türkiye ko­ nusunda diğer ülkelere göre daha so­ ğuk bir tutum içindeydiler.

Irak’ın işgalinden bu yana Fransa ve Alm anya’nın tutum unda bir değişik­ likten söz edebiliriz. Almanya, Türki­ ye’nin müzakere tarihi almasından ya­ na olduğunu açıkladı. Fransa henüz bu kadar net bir tutum içinde değil. An­ cak Kıbrıs, insan hakları karnesi, çı­ karılan uyum yasalannın hayata geçi­ rilmesi gibi konularda bir beklenti için­ de olduklarını da saklamıyorlar.

BatılılarTürkiye’yi ne kadar anlıyor­ lar? Türkler, Batılıları ne kadar anlı­ yorlar? Piyer Loti zamanından bu ya­ na bu konuda neler değişti? Üzerin­ de düşünm ekte yarar var...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Kültür Müdürlüğü ve Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yapmış olduğu etkin işbirliği sayesinde kütüphanelere her

Bu suretle de, hâlâ I bugün Cumhuriyet tarihinin dörtte birini kaplayan i Dışişleri Bakanlığı zamanında Cumhuriyetimizin dış ı âlemde, hamleci olduğu

Washington’daki Carnegie Enstitüsü ve Belfast’taki Queen’s Üniversitesi’nden bir grup araflt›rmac›, bu y›ld›z›n komflu gökada, Büyük Magellan Bulutu’na

1959 yılında Cumhurbaşkan­ lığı Senfoni Orkestrası yönetici yardımcılığına atanan Şimşek, ay­ nı zamanda Devlet Konservatuva- rı’nda koro, orkestra ve bando

Peyami Safa, daha önce de belirttiğimiz gibi sayıları pek az olan ve kendi kendini yetiştiren (oto-didakt) aydınlarımızdan biri olarak üzerinde eğilmeye değer

Müşir Mehmet Ali Paşa ve Mustafa Celaleddin Paşa'nın torunu, Küçük Enver Paşa ile Leyla Hanımefendi'nin kızları, merhum Avni Okçu'nun eşi, Ayşe

Harem bilinenlerin aksine, cariyelerin Osmanlı toplu- mundaki aile yapısının özelliği olan saklılık ve kapalılık prensibi altında yaşadığı ve eğitim