• Sonuç bulunamadı

Ayten Alpman, kitabının öldükten sonra yayınlanmasını istiyor:kendi sansürüne takıldı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ayten Alpman, kitabının öldükten sonra yayınlanmasını istiyor:kendi sansürüne takıldı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

H ü r r i ı ı e t in okurlarına armağanıdır

19 Nisan 1988 Salı

Kendi sansürüne

Bundan 9 ay önce

hayatını yazmaya

başlayan sanatçının

aslında amacı, nasıl

şarkıcı olduğunu,

çocukluğunu anlatmaktı...

Bugüne kadar 300 daktilo

sayfası yazı yazan

Alpman, sıra ilk kocası

İlham Gencer'le yaptığı

evliliğe gelince kitabı

yayınlatmaktan vazgeçti...

HEM AĞLADIM, HEM YAZDIM'

9 ay önce kendine bir daktilo alıp, hayatını yazmaya başlayan Ayten Alpman, müzisyen eşi İlham Gencer'le 8 yıl süren evliliğine gelince yazmaktan değil ama kitabını yayınlatmaktan vazgeçti. Kitabında geniş yer verdiği bu bölüm için'“Hem ağladım, hem yazdım” diyen Alpman sözlerine şunları ekliyor: “Ne olur, beni fazla

konuşturmayın...” (Fotoğraf: Erol DİKSOY)

Nihal AKYOL

A

YTEN Alpman, bundan

yaklaşık 9 ay önce, bü­ yük bir hevesle hayatını anlattığı bir kitaba başladı. Çok İstiyordu bu kitabı yaz­ mayı. Zaten yıllar önce de ni­ yetlenmişti, yine başlamıştı yazmaya ama yarım bırak­ mıştı... Bu kez kesin kararlıy­ dı, bitirecekti kitabını...

İşe, kendine bir çalışma odası hazırlayarak başladı. Bir de daktilo aldı. Gecelerini, yeniden yaşayacağı hayatına ayırdı. Kitabı yazm aktaki amacı, nasıl şarkıcı olduğunu, çocukluğundan başlayarak, samimiyetle anlatmaktı. Öyle netti ki çocukluğu. Henüz 5 yaşındaki çocukluğu, Yeşilköy llkokulu'nda başlayan öğre­ nimi çok renkliydi. “Çocuk­

luğum hep müsamerelerde geçti” diyor Alten Alpman

ve ekliyor: “Başrollerde bir

çocuktum...”

Buraya kadar her şey İyi, güzel... Sonra genç kızlık dö­ nemi, Erenköy Kız Lisesi sıra­ ları ve Yeşilköy'de geçen Av­ rupai hayat. Bir de 13 yaşında tanıdığı ilk eşi, ilk aşkı İlham

Gencer... Saatlerce süren

amatörce müzik çalışmaları.

İlham Gencer piyanoda, Ay­ ten Alpman mikrofonda, yıllar

sonra ünlü bir ikili olacaklar. Bu arada büyük bir aşk doğa­ cak.

EVLİLİKLER İŞİ BOZDU Ayten Alpman, bugüne

kadar 300 daktilo say tası" yaz­ dı. Gelgelellm, İlham Gencer' le 8 yıl süren evliliğine gelin­ ce yazmaktan değil ama kita­ bını yayınlatmaktan birden vazgeçti...

Burada, “Olaylar beni

aştı” diyor Ayten Alpman.

Kitap yayınlanırsa, tatsız olay­ ların doğacağını biliyor. O yüzden de “Kitabımı ben öl­

dükten sonra çocuklarımın yayınlatmasını istiyorum” di­

yor ve sözlerine ekliyor.

“Aslında çok enteresan bir hayatım var. Ama İlham Gencer'le ilgili olan bölüm­ de İlhan'ı yerin dibine batır­ mışım. 8 yıllık evliliğim, ezi­ yetlerle doluydu. Kızım Ayşe 5, oğlum 6 yaşındayken bo­ şandık. Ne çok şeylere sus­ tum bilseniz. Çocukları, İl­ ham aldı. Kulüp 12'de çalı­ şırken, işim bitince çıkar giz­ li gizli çocukları görürdüm. Allah razı olsun, İlham'ın

an-o n r ilin ADI

İP İ M İ İ 7 İ I I

İİVnD

Ayten Alpman'ın ilk eşi İlham Gencer'den İlhan

IfUUimLHnl iyim U ¿ULU T U

t i y e Ayşe adından iki yetişkin çocuğu var. Kita­ bını, çocuklarını üzmemek için yayınlamaktan vazgeçen sanatçı, Gencer'den boşandı­ ğında Ayşe'nin 5, İlhan'ın da 6 yaşında olduğunu, onlarla gizlice buluştuğunu söylüyor. nesi çok iyi insandı. Onun bu

konudaki yardımlarını unu­ tamam. Boşanıncaya kadar İlham'la ‘İlham-Ayten’ İkilisi olarak çalıştım. Boşanınca, yalnız kaldım. Onu bırakmak çok zor geldi. Çünkü bana ilk çalan piyanistti. Bir yan­ dan çocuklarımı göreceğim diye parklarda sürünüyor­ dum. Öte yandan işsiz kal­

mıştım. Babam ölmüştü.

Annemin de durumu iyi de­ ğildi. Bana, İsveç'e git orada çalış dedi. Bolluk içinde bü­ yüyen ben, çaresiz kalmış­ tım.”

“KORKUYORDUM...” Ayten Alpman, kitabındaki

bölüm leri anlatırken, “ Ne

olur beni daha fazla konuş­ turmayın” diyor ve fazla bir

şey söylememeye özen gös­ te riyo rd u . “ Hem yazdım,

hem de ağladım” şeklinde

konuşan Alpman sözlerini sürdürüyor:

“Türkiye'de, İlham olma­ yınca beni kim yönetecek diye çalışamazdım. Zaten İl­ ham da ‘Sen bensiz yapa­

mazsın’ şeklinde baskı yapı­

yordu. Sonra kararımı ver­ dim ve İsveç'e gittim. Çok düşkün olduğum çocukla­ rımı burada bırakarak. Mek­ tup yazıyor. Oyuncaklar

gön-ÇOCUKLUK AŞKI...

13 yaşından beri tanıdığı ilk ko-

1 cası İlham Gencer, Ayten

Alpman'ın çocukluk aşkı. Yıllarca, "Ayten-İlham” İkilisi olarak çalışan ve tanınan iki sanatçının müzikteki uyumlu beraberlikleri, evliliklerinin sona ermesiyle noktalanmıştı. deriyor. 3 ayda bir geliyor

dum. Büyük ıstırap çektim Bunlar hep gizli gizliydi Çünkü İlham' dan çok korku yordum. Zaten çok kıskançtı Evliliğimiz süresince ondan ödüm kopardı.”

Ayten Alpman, kitabında

ikinci kocası Ümit Aksu'dan da söz ediyor. Sonra ikinci kocasına inat olsun diye ev­

lendiği genç kocası Sinan

Birsel de yer alıyor. Gelelim,

kitabı yayınlatmama kararına.

İlham Gencer'in onca eziye­

tinden söz ettikten sonra, “İl­

ham bugün bir yere gelmiş bir müzisyen, yazık olur” di­

yor... Bir de çocukları için üzüldüğünü belirtiyor: “En

iyisi mi, öldükten sonra ya­ yınlanması...”

Karavanla seyahat eden turistler tatili ucuza getiriyor

Torununun

torununu

A C ID I i l i M İM E Hayriye Aygun, az kişinin yaşa- H u lIlL ln is lliL ¿iğ) mutluluğu yaşamış bir nine.

Üstelik 11 kez. Torunlarının torunlarını sevmek, Hay­ riye Nine ye göre, ana olmaktan da öte bir duygu.

Taci ÇEBİ

A

RAKLI İlçesi'nin Ayvadere Köyü'nde

oturan 120 yaşındaki Hayriye Aygün' ün 8 çocuğu, 57 torunu, 102 torun çocu­ ğu ve 11 de torununun torunu var. Asırlık nine. 178 kişilik ailesiyle ancak düğün ve bayramlarda bir araya gelebiliyor. Torunla­ rının ve onların çocuklarının bazısının adını bile bilmiyor.

CANLI TARİH

Ayvadere Köyü'nün canlı tarihi olarak bi­

linen Hayriye Aygün, 8 çocuğundan tam 57 kez torun sahibi olmuş. Torunlarının mürüv­ vetini de gören Hayriye Nine, 102 torun ço­ cuğunu da görmüş. Torun çocuklarının ev­ lenmesi de asırlık nineyi, 11 torun sahibi yap­ mış.

Muhacirlik dönemini, Kurtuluş Savaşı'nı, Rus işgalini ve Cumhuriyet dönemini

yaşadı-Trabzon'un Araklı İlçesi'ne

bağlı Ayvadere Köyü'nde

oturan Hayriye Nine,

ailesinin çoğu fertlerinin pdını

bilmiyor. Çünkü, Hayriye

Nine nin 8 çocuğu, 57 tdunu,

102 torun çocuğu ve 11 de

torununun torunu var.

ğını belirten Hayriye Aygün, şunlirı söy­ lüyor:

“ Köydekiler eskilere dayanan bilgi edinmek istediklerinde bana geliyorlar. Eşimi uzun yıllar önce kaybettim, ancak 8 çocuğum sayesinde ailem çok genişledi. Eskiden torunlarımın çocuğunu görmek is­ terdim, Allah bana uzun ömür verdi ve to­ runlarımın torunlarını da gördüm.'

Bir düğün nedeniyle bir araya geldiği ya­ kınlarıyla hasret gideren, ailenin küçük üye­ lerini kucağına alıp seven Hayriye Aygün,

“Bunlar benim yaşam kaynağım. Çok ya­ şadım ama onları kucağıma alınca daha da fazla yaşamak istiyorum” diyor.

I I P I I 7 T A T İI IfE V E l Alanya'ya gelen karavanlı turistler arasında Almanlar'ın çoğunlukta olması dikkat

UlfU£ İMİ İL IV tirl

çekiyor. Yiyecek ve içeceklerinin önemli bölümünü ülkelerinden getiren karavanlı turistler “Türkiye cennetten farksız. Bir de her şeyin çok ucuz olması bizi buraya çekiyor" diyorlar.

Modern kaplumbağalar

Dayanıklı

yiyeceklerini de

beraberlerinde

getiren turistler,

Türkiye'de park ve

benzin ücreti

dışında para

harcamamaktan

memnunlar.

Nurkan ŞAŞMAZ

B

U yıl Alanya'ya karavanla gelen turist

sayısındaki artış dikkat çekiyor. Düşük bir park ücreti dışında fazla masrafları olmayan turistler, “ucuz tatif’in keyfini çıkarı­ yorlar.

ORTADİREK SINIFI

Havaların ısınmasıyla birlikte Alanya'da sık görülmeye başlayan karavanlı turistlere halk

“modern kaplumbağalar” adını taktı. Kara­

vanlar için ayrılmış park alanlarında kalan tu­

ristler, buralara çok düşük bir ücret ödüyorlar. Yemeklerini de kendileri pişiren turistler, Tür­ kiye'de çok az alışveriş yaparak tatillerini el­ den geldiğince ucuza getirmeye çalışıyorlar. Genellikle orta gelir grubuna mensup ol­ duklarını söyleyen karavanlı turistler, Türkiye'­ de geçirdikleri günlerden çok memnun kaldık­ larını belirterek şunları söylüyorlar:

“Türkiye cennetten bir köşe. Gerek doğal güzellikleri, gerekse her şeyin çok ucuz ol­ ması bizi buraya çekiyor. İnsanlardan çok yakınlık görüyoruz. Karavanla seyahat et­ menin bir avantajı da, istediğimiz yerde ko- naklayabilmemiz. ”

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Gökçedağ’dan inen sel sularının oluşturduğu yolu, köy halkından Hacı H alil Gürbüz “ Arsam zarar görü­ yor” gerekçesiyle kapatınca, yol değiştiren

Efendimiz, yine azad-ı- derdi- gam değilim Sultan Ahmed tebessümle: Acep kimin yine destinde. giribanm Kim oldu kûşe-i- sevdada

Namık Ke­ mal, vatan ve hüriyet sözlerini, Allah, illellah!..,, diye haykırıp zikre­ den coşkun bir derviş gibi milletin ruhuna haykırdı.. O, bir

Daha dün televizyon­ lardan sabahlara kadar evlerimi­ zin içinde savaşın bütün yüzü­ nü izlemedik mi.. Uçaklar gök­ yüzünü yırtıyor, füzeler karan­ lıkta

Nursi’nin eserlerinde ve Osmanlı dilbilim, edebiyat ve ilahiyyat terminolojisinde kul- lanılan; delâlet, işaret, mecaz, teşbih, kinâye, istiare, telmih, ima, remz ve şeair gibi

Bu çalışma, ülkemizde eğitim sisteminin değişmesiyle birlikte yapılandırılan fen bilim- leri dersi öğretim programına ilişkin fen ve teknoloji öğretmenlerinin

Artvin İli için yapılan iklim haritaları Güngör (8) ve Yılmaz (13)’e göre Arcview yazılımı ve model builder kullanılarak (Şekil 4 ve 5) değerlendirilmiş ve

Örgütsel yetenek geliştirmede orta düzey yönetim davranışını araştıran yazarlar bu yöneticileri üst düzey yöneticilerin direktiflerini uygulamaktan öte bilgi