• Sonuç bulunamadı

Fazlı Necip Bey:Recaizade Ekrem Bey'in mektupları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fazlı Necip Bey:Recaizade Ekrem Bey'in mektupları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

f~ Gazeteler, Gazeteciler

Fazlı Necip bey

Recaizade Ekrem

beyin mektupları

«Fikret imzalı makalât Tevfik bey

namında, müstait bir gencindir — Halıt

Ziya mı dedin evet pek güzel yazar»

Recaizade Ekrem beyin Fazlı Necip beye gönderdiği mektup­ la r iki kısma ayrılabilir- Birinci kısım edebiyata ve edebi müna­ kaşalara, ikinci kısım hususî hayatına dairdir. Ekrem bey «Asır» m intişara taşlam ası ii- zerine 25 ağustos 311 de (1895 i şu mektubu göndermiştir:

«İktidarın hamiyetle izdivacı mesudanesinden vücut bulmuş bir mevlûdıı behbudü mânevi demek olan »Asır» ı pek güzel ve çok mükemmel buldum. O kadar ki cemaline nigeran ke­ maline hayran olurken ekseri havarikı fitratın çok muammer

olamamak tecelii hazinine

mazhar olageldiğini tahatturla giryan olmak istedim. İnşallah bu, o kaidenin müstesnaların­ dan olur. Cenabı Rabbi kader o masum pakîz'deri kem nazar­ dan esirgesin.»

Asrın edebî kısmı

»Asır» da edebi bir kısım var­ dı. Bu kısımda Divan edebiyatı taraftarları ile yeni cereyan ta­ raftarları arasında hararetli münakaşalar oluyordu. Ekreın bey yeni cereyan taraftarlarını her suretle teşvik ediyordu. Ay­ nı zamanda «Semsa» adlı eseri­ ni «Asır» a vermişti. Fakat Baba

Tahir Malûmat gazetesinde

«Asır» dan r.aklen ve nereden

alındığını göstermeden «Şem-

sa» yı neşretmeğe başladı. Bu, Ekrem beyin çok canın: sıkmış­ tı. 18 teşrinisani 1311 tarihli mektubunda diyor ki:

«Asır geldi. Şemsa’nm neş­ rine başlandığı anlaşıldı. Eseri burada da bastırdık. Birkaç gün kitapçılara tevziini tehir ettim ki «Asır» da intişarı e- hemmiyetinl kaçırmasın. Hal­ buki burada (Malûmat) dostu­ muz da eseri «Asır» dan nakil ile hodbehot neşre başladığı gi­ bi, artık biz ae kitap'an tevzie mecbur olduk. Mamalih «Asır» j da gene devam eder. Çünkü, «Asır» ın karileri ekseriyet ü ze-; re vilâyattadır.

(Malûmat) m cüreti garip de­ ğil mi? Eseri neşrediyor da ne- |

reden aldığını söylemeğe bile

tenezzül etmiyor. «Asır» dan j naklettiğinin delili ise risale

j

şeklinde basılanlarda Sezai be­ ye olan (dedikas) m «Asır» a , geçmemiş olduğu gibi (Malû­ mat) ta da bulunmamasıdır. Bu ■ cüret hakkında bir (observasi- i yon) yapmıyacak mısınız? Ese- ri sokakta bulunmuş bir şey gibi tasarruf ve temeliük etmek nasıl olur? Hiç olmazsa (Asır’da şöyle bir şey gördük, biz de be­ ğendik, kendi karilerimizi müs- tefid etmek için gerek müelli­ fin, gerek Asır’m müsaadeleri­ ne ığtiraren neşre başladık) gi­ bi bir fıkracık o'sun yazmak lüzumunu nasıl olmuş da ta ­ hattur edememişler? Ne ise ben burada bir şey diyemedim. Eser benim olduğu için oııa büyük bir ehemmiyet veriyorum gibi görünmekten çekindim. Fakat kitapları da derhal dağıtmağa mecbur oldum. Bir nüsha da si­ ze gönderiyorum.»

Üstat Ekrem’in

şikâyetleri

Ekrem beyin 27 kânunuevvel 1311 tarihli mektubu kendisine yapılan hücumlara ve gene Ma- lûmat’tan şikâyete dairdir. Re- ceîzade diyor ki:

«Müstait gençlerden bazıları kafiyede yalnız harfe değil, sa- daya da itibar olunmak lâzım geleceğini müş’ir şiirler yazma­ ğa başladılar. Görüyor musun, tariki terakkıyatı edeblyede bir hatvei mühimme daha atılmış oldu. Arada ben hedefi taarru- zatı ecahil ve erazil oldumsa da edebiyatımız büyük bir fayda kazandı. Neşir ve teyidi haka- yik, ulûm ve edebiyatta bile fe­ dakârlığa arzı ihtiyaç ediyor. Filhakika ben iptida nev mes­ leki edebimizin kavaidi esasiye- sini (Tâlimi Edebiyat) ile mey­ dana koymasaydım, sonra ak­ şamı şiirin mahiyetini ve haki­

katini Üçüncü Zemzeme’nin

mukaddemeslnde halka tefhim etmeseydim, daha sonra usulü Intikadiyeye dair efkâr ve

mü-Fazlı Necip bey matbuat müdürü iken

talâatım ı (Takdiri Elhan) da u-

zun uzadıya yazmasaydım ve

evvel ve âhır gazetelere, risale­ lere, bazı âsan edebiyeye yaz­

dığım mektuplar, mekaleler,

takrizler, mütalâanamelerle ge­ ne birçok îıakayikı edebiyeyi herkese anlatmasaydım, şüphe yok ki faziletleri senin dediğin gibi dürüstçe imlâ yazmaktan ibaret olan tulumbacıların tc- cavüzatı rezilânelerinden ma­ sun ve belki her türlü tahmidat ve takdiratfarma makrun olur­ dum. Fakat edebiyatımız bun­ dan yirmi sene evvelki noktada sabitkadem kalırdı. Çünkü ede­ biyat gerek fen, gerek sanat i- tibariyle olsun bugün göstere­ bildiği âsan marifeti Sahibiid- devle lânetullahi aleyhin bin yıllık akvali tecrid yolundaki âsan mâhudesi delâlet ve iane- tiyle göstermeğe muvaffak ola­ mazdı. Burasını ehli insaf, er­ babı hakikat elbette teslim e- der.

Malûmat'a karşı yazdığın ma­ kaleyi havi nüsha da bugün geldi. Okudum. Bunda lüzumu

kadar ileri giderek gerçekten

taraftarı hamiyet ve insaniyet, fedakârı hakikat olduğunu is­ pat etmiş oluyorsun. Berhurdar ol Fazlı! Lâkin korkarım ki bunlar sana da bulaşmasınlar.»

Araba sevdası

Bu sırada Ekrem beyin «Ara­ ba Sevdası» adlı roman: çıkmış­ tır. Fazlı Necip bey gönderdiği

mektupta romanda Fransızca

sözler bulunmasına itiraz etmiş, aynı zamanda «Servet» te gö­ rülmeğe başlıyan Fikret imzalı makale ve şiirleri yazanm kim olduğunu sormuş. Recaizade 13 mart 1311 tarihli mektubunda bu hususta şunları yazıyor:

«Araba Sevdası’nda Fransızca sözler bulunmasından dolayı i- tiraz edenler burada da pek çok. Fakat ne yapalım o sözler bu- lunmıyacak olsa hikâyenin e- sası müellifin maksadı

aslisin-Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tanıklarıyla Tarama Sözlüğü, Derleme Sözlüğü, Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri Sözlüğü, Dil Üzerine Düşünceler, Düzeltmeler, Gelişen ve Özleşen Dilimiz,

Yüksekkaldırım İstanbulun en eski bir yeri olduğu için onu öylece mu­ hafaza edelim. Fakat basamakları tamir etmek, onu zamana uydurmak

Türkeş’ Sema Bingöl ECER - Zeynep ÇETİNKAYA MHP Lideri Alpars­ lan Türkeş’in Yaşar Kemal’i “PKK’ya arka çıkmakla” suçlaması ka- moyunda yeni bir tartış­

Kendi açısından sinema ve tiyatroda yönetmenliği kar­ şılaştıran Macit Koper, tiyat­ ronun çok daha kolektif bir sa­ nat dalı olduğunu belirtiyor:.. “Tiyatroda

Ama bu kuşağın İz­ lenimci görüşten etkilenerek bir tür akademik ve yerel niteliğe dönüşen ve geniş bir sanat­ çı kesiminin somut bir görünüşe, figüre bağ­ lı

• stanbul Radyosu sanatçısı Alaettin Aday'ın radyoda- ■ ki işine son verilm esi üzerine İstanbul Radyosu sa- * n a t ç ıla r ı kendi aralarında imza

Merkezden binlerce kilometre uzak vilâyetlere malik olan Osmanlı İmpara­ torluğu için demiryolları, bunlar üzerinde gerek hâkimiyeti temin ve gerek daimî

Ertesi gün toplu bir halde Beyoğlu Belediye bina­ sında İstanbul kumandanı Refet Paşa' ya mülâki olduktan sonra hep bir ara­ da Topkapı sarayına geçerek