• Sonuç bulunamadı

Event-Related Potentials and Gamma Responses for Individuals Having High and Low Attention Performance

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Event-Related Potentials and Gamma Responses for Individuals Having High and Low Attention Performance"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET

Bu çalýþmanýn amacý, belli bir biliþsel görevde yüksek ve düþük performans gösteren bireylerin üç farklý dikkat durumu altýnda olay-iliþkili potansiyel (OÝP) ve gamma tepkilerini karþýlaþtýrmak-týr. Çalýþmaya 18-30 yaþ aralýðýnda, halen üniversitede okuyan, saðlýklý 30 denek (16 kýz, 14 erkek) gönüllü olarak katýlmýþtýr. Çalýþmada odaklanmýþ dikkat paradigmasý (ODP), bölünmüþ dikkat paradigmasý (BDP) ve farklý uyarýcý paradigmasý (FUP) kullanýlmýþtýr. Denekler, BDP paradigmasýndaki performanslarý-na göre yüksek (n=10) ve düþük (n=10) olmak üzere iki gruba ayrýlmýþtýr. Deðiþik dikkat durumlarý ve biliþsel performans düzeylerinin P300 tepkisi genliði ve gamma tepkisinin ortaya çýktýðý zaman penceresi üzerinde farklýlýklar yaratmýþtýr. Sonuçlar, P300'ün görevin zorluðuna baðlý deðiþimlerine ve gamma tepkisinin duyusal ve/veya biliþsel olduðuna iliþkin lite-ratür baðlamýnda tartýþýlmýþtýr.

Anahtar Sözcükler: Dikkat, yüksek ve düþük performans, OÝP, gamma tepkileri.

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2002;5:169-176

SUMMARY

Event-Related Potentials and Gamma Responses for Individuals Having High and Low Attention Performance The aim of this study is to compare the gamma responses and event-related potentials (ERP) of individuals who were high- and low-performers on specific cognitive tasks that involved three dif-ferent attention conditions. Thirty healthy college students (16

women, 14 men) between the ages of 18-30 participated in the study. Experimental tasks pertained to focused attention para-digm (FA), divided attention parapara-digm (DA) and mismatch-nega-tivity paradigm (MMN). Participants were divided into two groups according to their performance level (10 participants in each of the two groups). Attention condition and cognitive per-formance levels led to significant differences on P300 response amplitude and on the time window in which the gamma response has occurred. Results have been discussed in the light of the lit-erature which focused on P300 changes as related to task diffi-culty and the sensory versus cognitive processing concomitants of the gamma response.

Key Words: Attention, high and low performance, ERP, gamma responses.

GÝRÝÞ

Psikoloji biliminde dikkat, bireyin duyu organlarýyla ulaþabildiði, duyu organlarýyla farkýnda olduðu fenomenal çevresinde meydana gelen uyarýcýya ya da uyarýcýlara, zihinsel alýcýlarýný yönlendirmesidir (Eysenck ve Keane 1990, Karakaþ 1997, Pashler 1998). Dikkat bir uyarýcý sýnýfýnýn diðer uyarýcýlara oranla, daha iyi algýlanabilmesi için uyarýcýlara iliþkin uyarýlma eþiðinin dereceli ve seçici bir biçimde azaltýl-masý faaliyetlerini içermektedir. Dikkatle ilgili literatür incelendiðinde dikkatin üç temel bileþeni olduðu görülmektedir. Bunlar, odaklanma (focus), dikkatin sürdürülmesi (sustain) ve yönelim tepkisidir (orient-ing response) (Baddeley 1990, Jenn(orient-ings ve Coles 1991, Moray 1970, Pashler 1998).

Odaklanmýþ ya da seçici dikkat terimi genelde, bir

Gösteren Bireylerin Olay-Ýliþkili Potansiyel

ve Gamma Tepkileri

Metehan IRAK*, Sirel KARAKAÞ**

* Uz. Dr., ** Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi Deneysel Psikoloji Uzmanlýk Alaný, ANKARA

(2)

uyarýcýnýn ayýrdedici özelliklerinin farkýna varýlmasýný ifade etmektedir. Seçici dikkat sýrasýnda uyarýcýnýn ayýrdedici olmayan özellikleri uyarýlma eþiðini aþama-maktadýr (Pashler 1998). Dikkat sürecinde, sürdürü-len dikkat ya da canlýlýk/aktif uyarýlmýþlýk (vigilance), ortaya konan bir faaliyetin icrasý sýrasýnda, görevin ya da faaliyetin gerektirdiði kapasite miktarýnýn organiz-ma tarafýndan göreve tayin edilmesi, atanorganiz-masý ve dikkatlilik durumunun sürdürülmesidir (Baddeley 1990, Pashler 1998). Yönelim tepkisi, bir olayýn tetik-lediði bilginin, canlý tarafýndan deðerlendirilmeye alýnmasýndaki ilk basamaktýr. Doðal olarak yönelim tepkisi, uyarýlma eþiðinin üzerinde olan, farklý ya da alýþýlmadýk bir uyarýcýnýn araþtýrýlmasý sürecine karþýlýk gelmektedir (Jennings ve Coles 1991). Uyarýcý verildikten sonra ortaya çýkan ve gecikmeleri 100 ms'ye kadar olan olay-iliþkili potansiyel (OÝP) (event-related potentials: ERPs) bileþenleri duyusal süreçlerle iliþkili sayýlmaktadýr. N100, yaklaþýk 100 ms gecikmeli ve daha çok ortahat (Fz, Cz ve Pz) yöne-limli bir bileþen olup uyarýcý niteliðinden etkilenmek-tedir; uyarýcý þiddeti N100'ün genliði, uyarýcý modalitesi de N100'ün topoðrafyasý üzerinde etkili olmaktadýr (Cooper 1981, Woods ve ark. 1980). N200 tepkisi, çeþitli görevler altýnda 200-250 ms gecikmeli olarak elde edilmektedir. Bunun uyarýcý þiddeti ve modalitesi yanýnda, uyarýcýya dikkat edilmesine, uyarýcý olasýlýðýna ve ard arda verilen iki uyarýcýnýn farklýlýðýna duyarlý olduðu belirtilmiþtir (Freidman ve ark. 1983, Kok 1986, Kramer ve Donchin 1987, Mantysalo ve Gaillard 1986). N200'ün uyarýcýlarýn benzemesine duyarlýlýðý nedeniyle uyarýcý deðiþme-siyle (Mantysalo ve Gaillard 1986) ve uyarýcý sýnýfla-ma süreciyle (Kramer ve Donchin 1987) iliþkili olduðu belirtilmiþtir. P300 bileþeni, OÝP çalýþmalarýnda biliþsel süreçlerle en sýk iliþkilendirilen bileþendir. P300 bileþeni, farklý görevler altýnda 300-800 ms gecikme-lerle ortaya çýkabilmektedir. P300'ün kayýt alaný da, gecikmesi gibi farklýlýk gösterebilmektedir (Brookhuis ve ark. 1981, Munson ve ark. 1984). P300'ün, genelde dikkat tepkisine iþaret eden, uyarýcý sýnýflamasý, bek-lenti ve gelen uyarýcýnýn farkýna varma durumunda ortaya çýkan bir biliþsel bileþen olduðu ileri sürülmek-tedir. Bunun yanýsýra, P300'ün hedef uyarýcýlara karþý bir ayýrdetme tepkisi olarak belirdiði, genelde frontal ve parietal bölge daðýlýmlý olarak, çeþitli dikkat deðiþimlemeleri sonucunda ortaya çýkan bir bileþen olduðu kabul edilmektedir (Baþar ve ark. 1993, Baþar-Eroðlu ve ark. 1992, Karakaþ ve ark. 2000a ve b, Polich 1986).

Beynin anlaþýlmasýnda, salýnýmsal nöroelektrik aktivite (oscillatory neuroelectric activity) temelindeki çalýþmalarýn sayýsý giderek artmaktadýr. Beyin mekanizmasýnýn anlaþýlmasýnda yeni bir anlayýþ olarak ortaya çýkan bu yaklaþýmda, karmaþýk bir uyarýcýya karþý ortaya çýkan tepkinin, farklý frekanslardaki salýnýmlarýn üst üste biniþmesiyle (superimpose) meydana geldiði belirtilmektedir (Karakaþ ve ark. 2000a ve b). Yapýlan çalýþmalarda biliþsel süreçlerin çoklu salýnýmlarla (multiple oscilla-tions) açýklanabileceði ileri sürülmektedir (Baþar 1998, Baþar ve ark. 1999). Diðer bir deyiþle olay-iliþ-kili osilasyonlar (OÝO) biliþsel süreçlerin açýklan-masýnda OÝP'lerin yanýsýra farklý bir bakýþ açýsý saðla-maktadýr.

Gamma tepkisi ile ilgili yapýlan çalýþmalarda gamma faaliyetinin duyusal ya da biliþsel olduðuna dair fark-lý bulgular elde edilmiþtir. Örneðin, 0-150 ms zaman penceresinde meydana gelen erken gamma faaliyetinin duyusal olduðu (Karakaþ ve Baþar 1998a); geç zaman penceresinde meydana gelen gamma faaliyetinin ise algýsal/biliþsel bir bileþen olduðu sonucuna varýlmýþtýr (Baþar ve ark. 1999, 2001, Karakaþ ve Baþar 1998a, Karakaþ ve ark. 2001).

Çalýþmanýn amacý, belli bir biliþsel görevde yüksek ve düþük performans gösteren bireylerin üç farklý dikkat durumu altýnda OÝP ve gamma tepkilerini karþýlaþtýr-maktýr. Bu amaçla üç farklý dikkat deðiþimlemesi altýnda OÝP ve gamma tepkileri incelenmiþtir. GEREÇ VE YÖNTEM

Denekler

Çalýþmaya 18-30 (x=22.5) yaþ aralýðýnda, halen üniversitede okuyan, saðlýklý 30 denek (16 kýz, 14 erkek) gönüllü olarak katýlmýþtýr. Denek grubu, üniversite öðrencileri arasýndan gönüllülük esasýna dayanýlarak oluþturulmuþtur. Bildirilen nörolojik veya psikiyatrik rahatsýzlýðý olan ve biliþsel faaliyetleri et-kileyen ilaç kullanan veya bu tür ilaçlarý uzun süre alýp kýsa süre önce býrakmýþ olan denekler deneye alýnmamýþtýr.

Uyarýcý özellikleri

Deneysel çalýþmalarda kullanýlan iþitsel uyarýcýlar 10 ms r/f zamaný, 50 ms süreli olup kulaklýk üzerinden 65 dB SPL'de verilmiþtir. Deneylerde iki çeþit uyarýcý kullanýlmýþtýr: sýk olarak verilen standart uyarýcýlar ve seyrek uyarýcýlar. Sýk uyarýcýlar deney koþuluna baðlý

(3)

olarak 1000 Hz olarak verilmiþtir. Bütün diðer uyarýcýlar ise 2000 Hz olmuþtur. Sýk uyarýcýlar seyrek uyaranlar arasýna seçkisiz olarak yerleþtirilmiþtir. Seyrek uyarýcýlarýn 31 adet olduðu paradigmada (ODP), %80 olasýlýðý saðlamak üzere 124 standart uyarýcý kullanýlmýþtýr. Yüzde 29 olasýlýkla verilen 51 seyrek uyarýcýnýn kullanýldýðý paradigmalarda (BDP ve FUP), %80 olasýlýðý saðlamak için 204 standart uyarýcý kullanýlmýþtýr. Seyrek uyarýcýlar standart uyarýcýlar arasýna seçkisiz sýrada yerleþtirilmiþtir.

Deneysel Görevler

Odaklanmýþ dikkat paradigmasý: ODP. Bu oturumda deneðe, seçkisiz sýra içinde sunulmuþ olan sýk ve seyrek ses tonlarý kulaklýk üzerinden verilmiþtir. Ýlgili yönerge uyarýnca denekten, daha seyrek ve tiz sesleri (2000 Hz) saymasý istenmiþ ve toplam uyarýcý sayýsýnýn deney sonunda kendisinden isteneceði deneðe bildirilmiþtir.

Bölünmüþ dikkat paradigmasý: BDP. Bu oturumda de-neklerin yapmasý gereken iki görev vardýr. Deneðin bir yandan sýk ve seyrek ses tonlarýndan daha seyrek ve tiz olanlarý (2000 Hz) saymasý istenmiþ, diðer yandan da deneðin 40 kelime çiftinden oluþan bir listedeki her bir çift ile anlamlý cümleler kurmasý istenmiþtir. Deneyin bitiminde kelimelerle ilgili sorular sorulacaðý ve toplam uyarýcý sayýsýnýn kendisinden isteneceði deneðe bildirilmiþtir. Oturumun sonunda, deneklerin kelime listesine iliþkin hatýrlama performanslarý ölçülmüþtür.

Farklý uyarýcý paradigmasý (mismatch negativity para-digm): FUP. Ýliþkisiz bir görevin yerine getirilmesi durumunda beynin, hem zaman olarak sunulan seyrek ve sýk uyarýcýlara verdiði tepki literatürde MMN bileþeni olarak bilinmektedir (Karakaþ ve Baþar 1998a, Naatanen 1990, 1992, Naatanen ve ark. 1987). Bu bileþenin elde edilmesine yol açan deneysel paradigma ise, daha önceki yayýnlar uyarýnca, MMN paradigmasý olarak adlandýrýlmýþtýr (Karakaþ ve Baþar 1998a, Naatanen 1990, 1992). FUP'daki uyarýcý durumu BDP'de verilenle aynýdýr. Ancak burada, denekten, kulaklýk üzerinden verilen ses tonlarýna aldýrýþ etmemesi istenmiþtir. Buna karþýlýk, deneðin 40 kelime çiftinden oluþan bir listedeki her bir çift ile anlamlý cümleler kurmasý istenmiþtir. Deneyin biti-minde kelimelerle ilgili sorular sorulacaðý deneðe bildirilmiþtir. Oturumun sonunda, deneklerin kelime listesine iliþkin hatýrlama performanslarý ölçülmüþ ve deneklere seslere aldýrýþ etmemeyi ne derece

baþara-bildikleri sorulmuþtur. FUP'da kullanýlan kelime liste-si BDP'de kullanýlan kelime listeliste-sinden farklý olmuþ-tur.

Elektrofizyolojik ölçme iþlemleri ve ilgili araç-gereç Çalýþma, Hacettepe Üniversitesi Deneysel Psikoloji Anabilim Dalý bünyesinde bulunan Biliþsel Psikofizyoloji Araþtýrma Birimi'nde yürütülmüþtür. Elektroensefalografi (EEG) kayýtlarý ses ve elektrik alanlarýndan yalýtýlmýþ odada yapýlmýþtýr. EEG format-ter (Nihon Kohden EEG Formatformat-ter VY-210 BK) ve video kayýt aracý (Nihon Kohden Neurofax 4418 K) ile gerek deneðin davranýþsal durumu gerekse de nöroelektrik tepkileri izlenmiþtir. EEG cihazýndan çýkan analog sinyaller bir bilgisayar (486 DX, 66 MHz) denetimin-deki sisteme iletilmiþtir. Analog sinyallerin kayýt, analiz ve depolama iþlemleri, söz konusu sistemin içerdiði teçhizat ve yazýlýmlar (Brain Data version 2.80) aracýlýðýyla saðlanmýþtýr. Ardýþýk tek kayýtlar (single sweep) ve konvansiyonel (on-line) ortalamalar deneyler boyunca izlenmiþtir. Bipolar olarak kaydedilen elektrookulogram (EOG) faaliyeti (gözde dýþ kantusa ve supraorbital alana yerleþtirilen bipolar elektrotlar), göz kýrpma artifaktý taþýyan kayýtlarýn elenmesinde kullanýlmýþtýr.

Kayýtlar deneðin baþýna uygun büyüklükteki kep (ECI: Electro-Cap Electrode System) kullanýlarak þaçlý deri üzerine yerleþtirilen elektrotlar aracýlýðýyla kaydedilmiþtir. EEG faaliyeti 15 elektrot lokasyonun-dan (F7, F3, Fz, F4, F8, T3, C3, Cz, C4, T4, P3, Pz, P4, O1, O2) (ref.: birleþtirilmiþ kulak memesi elektrotlarý; toprak: alýn elektrodu) kaydedilmiþtir. Filtre sýnýrlarý 0.16 Hz - 70 Hz (3 dB noktasý, 12 dB/octav) olmuþtur. Toplam kayýt zamaný 2000 ms (uyarýcý-öncesi süre 1000 ms), örnekleme hýzý ise 512 Hz olmuþtur. Uyarýcýlar-arasý süreyi belirlemede, bütün paradig-malarda 5-10 ms arasýnda deðiþen zaman fasýlalarý kullanýlmýþtýr.

Elektrofizyolojik verilerin analizi

Seçici ortalama OÝP kayýtlarý. Ortalama OÝP'lerin hesaplanmasýnda ±50 µv'dan büyük EEG'lerin bulun-duðu kayýtlar, deney sýrasýnda yazýlým aracýlýðýyla otomatik olarak 'on-line' biçimde elenmiþtir. Elenen bu kayýtlar hareket artifaktý veya aþýrý kas faaliyetlerini içermiþtir. Her denekle ilgili deneysel oturumun sonunda EOG kayýtlarý tek tek incelenmiþ, göz artifaktlarýnýn bulunduðu EOG kayýtlarýyla eþzamanlý (simultaneous) tüm EEG-OÝP kayýtlarý, deney son-rasýnda 'off-line' olarak elenmiþtir. EEG-OÝP eðrileri

(4)

üzerindeki tüm analizler, açýklanan iþlemler sonucu elde edilen, seçilmiþ EEG-OÝP kayýtlarý üzerinde yürütülmüþtür.

Her denek için hesaplanan ortalama EEG-OÝP kayýtlarý incelenerek OÝP literatüründe geçen N100, P200, N200 ve P300 zirvelerinin genlik ve latanslarý, bu iþ için hazýrlanmýþ olan Brain Data 2.80 yazýlýmý kul-lanýlarak belirlenmiþtir.

Genlik frekans karakteristikleri. Sinyalin frekans bileþenleri, zamansal cevap frekans karakteristikleri (ZCFK) yöntemi ile elde edilmiþtir. Genlik frekans karakteristiklerinin hesaplanmasýnda, sistemin zamansal cevabýna, c(t), Laplace dönüþümü (tek yönlü Fourier dönüþümü) uygulanmýþtýr. Elde edilen genlik frekans karakteristiklerinden ana zirvelerin ve sayýsal filtre sýnýrlarýnýn belirlenmesinde yarar-lanýlmýþtýr (Baþar 1998, Karakaþ ve Baþar 1998a).

Filtrelenmiþ EEG-OÝP kayýtlarý. Mevcut çalýþmalarda dalgaformlarýnýn (waveform) temelinde yatan salýnýmlarýn (oscillation) belirlenmesinde sayýsal (di-gital) filtreler kullanýlmýþtýr. Nöroelektrik tepkilerin salýnýmsal özelliklerini belirleme açýsýndan sayýsal filtrelerin en önemli avantajý, bu tekniðin Fourier dönüþümünü kullanmamasý ve salýnýmý zaman ekseni üzerinde göstermesidir. Nöroelektrik tepkilerin frekanslarýný belirlemede sayýsal filtre bulgularý, ayný iþlevi yerine getiren ancak doðrusallýk sayýltýsý altýnda hareket eden genlik frekans karakteristiði bulgu-larýnýn önemli bir kontrolü olmaktadýr. Bu çalýþmada

gamma salýnýmý için filtre sýnýrlarý 28-46 Hz olarak alýnmýþtýr.

BULGULAR

Denekler, bölünmüþ dikkat performansý açýsýndan yüksek ve düþük performans gösteren denekler olmak üzere iki gruba ayrýlmýþtýr. Bu gruplarý belirlemede, BDP'de doðru olarak sayýlan seyrek uyarýcý ve doðru olarak hatýrlanan kelime sayýsýnda %80 düzeyinde performans gösterilmesi ölçütü gözetilmiþtir. Böylece yüksek ve düþük performans gösteren 10'ar kiþilik iki grup oluþmuþtur. BDP ve FUP altýnda OÝP ve OÝO'ya iliþkin analizler bu iki grubun karþýlaþtýrmasýna dayanmýþtýr.

Þekil 1'de yüksek ve düþük performans gösteren deneklerin ODP, BDP ve FUP paradigmalarý altýnda Fz lokasyonlarýndan elde edilen genel ortalamalara ait OÝP tepkileri, Þekil 2'de ise ayný paradigmalar altýnda elde edilen gamma tepkileri verilmiþtir. Her iki þekilde de uyarýcýnýn verildiði an (0 ms) ok iþareti ile göste-rilmiþtir.

Bütün OÝP bileþenlerinde N100 deneysel paradig-madan baðýmsýz olarak elde edilmiþtir. N200 tepkisi latansýnýn ODP'den FUP'a doðru giderek dereceli bir biçimde arttýðý (sýrasýyla, 214.5 ms, 227 ms, 240 ms); ODP ve BDP'deki N200 genliðinin FUP'dakinden daha belirgin olduðu (sýrasýyla, -2.7 µ, -2.4 µV, -2.1 µV) görülmüþtür. N100 ve N200 için belirtilen özellikler yüksek ve düþük performans gösteren denekler açýsýn-dan fark göstermemiþtir. P300 tepkisi genliðinin, Þekil 1. ODP, BDP ve FUP altýnda elde edilen OÝP (0.1-30 Hz) tepkileri.

(5)

N200 genliðine benzer bir biçimde ODP'den FUP'a doðru giderek dereceli bir biçimde küçüldüðü (sýrasýy-la, 7.3 µ, 3.1 µV, 2.7 µV) görülmüþtür. Genel olarak bakýldýðýnda, P300 genliðinin yüksek performans gösteren deneklerde daha büyük olduðu (yüksek per-formans grubu için sýrasýyla, 7.5 µ, 3.8 µV, 2.9 µV; düþük performans grubu için sýrasýyla, 7.0 µ, 3.1 µV, 2.4 µV) görülmüþtür. Ayný paradigmada yüksek ve düþük performans gösteren deneklerin OÝP tepki-lerinin farklýlaþmadýðý görülmüþtür. Farklýlýklar, dikkat durumunun deðiþimiyle gözlenebilmiþtir. Þekil 2 incelendiðinde gamma tepkilerinde de yüksek ve düþük performans gösteren denekler arasýnda belirgin farklýlýklar elde edildiði görülmüþtür. Dikkatin tek bir uyarýcýya yöneltildiði durumda (ODP) gamma, yüksek ve düþük performans gösteren deneklerde ilk 150 ms elde edilmiþtir. Dikkatin iki uyarýcýya birden bölüþtürüldüðü durumda, bu görevde yüksek perfor-mans gösteren deneklerin gamma tepkileri indüklen-miþ karaktere sahip iken, düþük performans gösteren deneklerin gamma tepkileri ODP'deki gibi ilk 150 ms'de elde edilmiþtir. Dikkatin iliþkisiz bir göreve çe-kildiði durumda ise (FUP), yüksek performans gösteren deneklerde gamma ilk 150 ms'de belirgin elde edilmekteyken; düþük performans gösteren deneklerde indüklenmiþ karaktere sahip olduðu görülmüþtür. Yüksek ve düþük performans gösteren deneklerin performanslarýnýn gamma tepkisi açýsýn-dan faklýlaþmasý ve bu farkýn deðiþimlenen dikkat durumlarýna baðlý olarak deðiþmesi önemli bir bulgu olmuþtur.

TARTIÞMA

Yüksek ve Düþük Performansýn ERP Biliþenleriyle Ýliþkisi

Dikkat çalýþmalarýnda, N100 zirvesi deneðin bir uyarýcýya tabi tutulduðu tüm durumlarda elde edilmektedir; zirvenin uyarýcýdaki enerji deðiþikliðine duyarlý olduðu ve deðerlendirme-öncesi bir bileþen olduðu kabul edilmektedir (Karakaþ 1997, Parasuraman 1978, Polich 1986). Mevcut çalýþmanýn bulgularý, N100'ün uyarýcýnýn fiziksel özelliklerinden etkilenen; eksojen bir tepki olduðu yolundaki yorum-larý desteklemektedir (Karakaþ 1997, Mantysalo ve Gaillard 1986, Nattenen 1990, 1992). Ayrýca N100 tepkisine iliþkin bulgular, yüksek ve düþük perfor-mans gösteren denekler için farklýlaþmamýþtýr. Bu bul-gunun da N100'ün eksojen bir bileþen olduðunu fark-lý bir açýdan desteklediði düþünülmektedir.

Odaklanmýþ ve bölünmüþ dikkat durumunda görsel arama ve uyarýcý aralýðýna dikkatin OÝP'lere etkisinin incelendiði bir çalýþmada, N200'ün bölünmüþ dikkat durumunda odaklanmýþ dikkat durumuna göre daha geç ortaya çýktýðý sonucu elde edilmiþtir (Wijers ve ark. 1987). Söz konusu çalýþmada, N200'ün bölünmüþ dikkat durumunda daha geç elde edilmesi nedeniyle, uyarýcý sýnýflamanýn bölünmüþ dikkatte daha geç olduðu yorumu yapýlmýþtýr. N200'ün, örüntü tanýmay-la (pattern recognition) da ilgili olmasý nedeniyle, N200 tepkisindeki gecikme, bölünmüþ dikkat duru-munda örüntü tanýmanýn daha yavaþ iþlediði þeklinde yorumlanmýþtýr.

(6)

Mevcut çalýþmada N200 zirvesi, deneðin sayma göre-vi yerine getirdiði ODP ile, sayma ve öðrenme göregöre-vini yerine getirdiði BDP'de belirgin olarak ortaya çýkmýþtýr. Deneðin dikkatinin iliþkisiz bir göreve çekildiði FUP'da N200 zirvesinin genliði daha düþük olmuþtur. Mevcut çalýþmada, N200'ün genlik ve latans deðiþkenlerine göre gösterdiði deðiþimler N200'ün aktif veya pasif dikkat süreciyle ilgili olduðu yönündeki bulgularý desteklemektedir. N100 tepkisinde olduðu gibi, N200 tepkisine iliþkin bulgular da, yüksek ve düþük perfor-mans gösteren denekler için farklýlaþmamýþtýr. Odaklanmýþ dikkat görevini seyrek uyarýcý paradig-masýyla, bölünmüþ dikkat görevini de klasik Sternberg paradigmasýyla deðiþimleyerek P300'deki etkisini inceyen Jocoy ve arkadaþlarý (1998), görevin zorlaþtýðý bölünmüþ dikkat durumunda P300 gen-liðinin odaklanmýþ dikkat durumuna göre büyüdüðü; ayrýca, odaklanmýþ dikkat durumunda P300'ün latan-sýnýn bölünmüþ dikkat durumuna göre daha kýsa olduðu sonucunu elde etmiþlerdir. P300'ün topoðrafyasýna iliþkin bulgularda, Fz ve Cz lokasyon-larýndan elde edilen P300 genliðinin biribirine ben-zediði ve her iki lokasyondan elde edilen P300'ün, Pz lokasyonundan elde edilen P300 genliðinden daha büyük olduðu sonucu elde edilmiþtir. Ancak lokasyon-lar ve dikkat görevleri arasýndaki sözü edilen bu fark, istatistiksel olarak anlamlý bulunmamýþtýr.

Mevcut çalýþmada P300 genliðinin paradigma deðiþkeninden etkilendiði ve bunun yüksek ve düþük performans gösteren denekler için farklýlaþtýðý görülmüþtür. Bu doðrultuda, ODP'den elde edilen P300 zirvesinin genliði BDP'den ve FUP'dan daha büyüktür. Diðer yandan, dikkatin uyarýcýya bilinçli olarak yöneltildiði ODP ve BDP paradigmalarýnda P300'ün genliði, dikkatin iliþkisiz bir göreve çekildiði FUP'a göre daha büyük olmuþtur. Yani, dikkatin bilinçli olarak uyarýcýya yöneltildiði durumda elde edilen P300 zirvesinin genliði, dikkatin uyarýcýya bilinçli olarak yöneltilmediði duruma göre daha büyüktür. Sözü edilen bu bulgular, P300'ün bilinçli dikkatin bir göstergesi olduðu yolundaki bulgularla (Karakaþ 1997, Naatanen 1990-1992, Polich 1986) uyumludur. P300 için sözü edilen genlik farklýlýklarý yüksek per-formans gösteren denekler lehine olmuþtur. P300 li-teratürde biliþsel süreçlerle en fazla iliþkilendirilen bileþendir. Farklý biliþsel süreçler altýnda P300 gen-liðinde anlamlý farklýlýklar gözlenmektedir. Görevin zorluk derecesine göre de P300 genliðinde farklýlýklar gözlenebilmektedir. Ýlgili literatürde birden fazla P300

tepkisi vardýr. Bunlardan, P3a seyrek uyarýcýlara; P3b görevin zorluðu veya karmaþýklýðýna, uyarýcý sýrasýna ve sýnýflamasýna; P4 geribildirim uyarýcýsýna duyarlýyken; P3e'nin, uyarýcýnýn göreve iliþkin olmasý-na duyarlý ancak uyarýcý olasýlýðýolmasý-na duyarlý olmadýðý belirtilmiþtir (Donchin ve Coles 1986, Pritchard 1981). Mevcut çalýþmada, farklý zorluk derecelerindeki para-digmalarda P300 tepkisi de farklýlaþmýþtýr. FUP'a göre daha zor görevlerden (ODP ve BDP) elde edilen P300 genliðinin daha büyük olduðu görülmüþtür. Bu bulgu görevin zorluðunun P300 tepkisi üzerinde etkili ola-bileceði yönündeki bulgularla (Donchin 1977, Pritchard 1981) uyumludur.

Mevcut çalýþmada zor bir görevi iyi yapan deneklerden elde edilen P300 genliðinin, bu görevde düþük perfor-mans gösteren deneklere göre daha büyük elde edilmesi, P300 tepkisini görevin zorluðunun yanýsýra bu görevdeki performansýn da etkileyebileceðini düþündürmektedir.

Yüksek ve Düþük Performansýn Gamma Tepkisi ile Ýliþkisi

Ýþitsel ve görsel gamma tepkileri farklý kortikal ve sub-kortikal yapýlara seçici olarak daðýlmýþtýr. Kedide faz-kilitli gamma uyarýlma potansiyeli (evoked potential: EP) altýnda korteks, hippokampus ve serebellumda duyusal uyarýcýdan 100-300 ms sonra, geç zaman penceresinde elde edilmiþtir. Erken faz-kilitli gamma tepkisi (40 Hz) elektriksel uyarým yoluyla deniz sümüklüböceði (helix pomatia) gibi daha basit canlý yapýlarýndan da kaydedilmiþtir. Faz kilitli gamma tep-kisi insanda da iþitsel ve görsel uyarýmlar sonucu elde edilmiþtir (Baþar ve ark. 2001). Diðer yandan, dikkat-le iliþkili 40-Hz tepkisi ise insanda özellikdikkat-le frontal ve sentral alanlardan elde edilmiþtir (Tiitinen ve ark. 1993).

Literatürde gamma tepkisinin duyusal ya da biliþsel olduðu yönünde çalýþmalar bulunmaktadýr (Baþar ve ark. 1999, Karakaþ ve Baþar 1998b). Çoklu paradigma yaklaþýmýnýn gamma tepkisi üzerindeki etkisinin ince-lendiði bir çalýþmada, gamma tepkisinin, tüm para-digmalarda uyarýcýdan sonra, ilk 150 ms'de genlik artýþý gösterdiði sonucu elde edilmiþtir. Söz konusu çalýþmada, erken (0-150 ms) zaman penceresinde meydana gelen erken gamma faaliyetinin duyusal, geç (250-600 ms) zaman penceresinde meydana gelen gamma faaliyetinin ise algýsal/biliþsel bir bileþen olduðu sonucuna varýlmýþtýr (Karakaþ ve Baþar 1998a, Karakaþ ve ark. 2001, Baþar ve ark. 1999).

(7)

Mevcut çalýþmada gamma tepkileri; paradigma, ortaya çýktýðý zaman penceresi ve denek performansý-na göre farklýlýklar göstermiþtir. Buperformansý-na göre, ODP'de gamma ilk 150 ms'de elde edilmiþ, bu durum yüksek ve düþük performanslý denekler için farklýlaþmamýþtýr. Bu sonuç ODP'de elde edilen gamma tepkisinin duyusal bir bileþen olduðu yolundaki bulgularla uyumludur (Baþar 1998, Baþar ve ark. 1999, Karakaþ ve Baþar 1998b).

ODP'den farklý olarak BDP'de yüksek performanslý deneklerde gamma her iki zaman penceresinde, düþük performanslý deneklerde ise ilk zaman penceresinde ortaya çýkmýþtýr. Buna göre, biliþsel bir görevde yüksek ve düþük performans gamma tepkileri açýsýndan fark-lýlýk ortaya çýkarmaktadýr. Ýlgili literatür baðlamýnda düþünüldüðünde, BDP'de düþük performanslý denek-lerde elde edilen gamma duyusal; yüksek perfor-manslý deneklerde elde edilen gamma algýsal/biliþsel niteliktedir.

FUP'da, BDP'den farklý doðrultuda olarak yüksek per-formanslý deneklerde gamma erken zaman penceresinde, düþük performanslý deneklerde ise her

iki zaman penceresinde ortaya çýkmýþtýr. Bu durumda da dikkatin iliþkisiz bir göreve çekildiði durumda yük-sek ve düþük performans gösteren deneklerin gamma tepkileri farklýlaþmýþtýr. FUP'da elde edilen gammanýn bu özellikleri, dikkatin her iki uyarýcýya bölündüðü (BDP) ve dikkatin sadece bir uyarýcýya odaklandýðý (ODP) durumdaki gamma tepkilerinden farklý olmuþ-tur. Bu sonuçlar dikkat durumu ve performans düzeyi deðiþtikçe gammanýn da deðiþtiðini göstermektedir. Osilasyonel nöral topluluklar kuramýna göre (Baþar 1998), her bir biliþsel durum delta, teta, alfa ve gamma osilasyonlarýnýn entegrasyonuyla temsil edilirler. Bu osilasyonel tepkiler parametre deðiþimle-rine baðlý olarak farklý biliþsel durumlar altýnda farklý þekillerde deðiþmektedirler. Bu çalýþmanýn bulgularý söz konusu yaklaþýmý desteklemektedir: Farklý dikkat görevleri altýndaki gamma tepkileri biliþsel perfor-mansýn düzeyine göre deðiþikliðe uðramýþtýr. Yüksek ve düþük performans altýnda gamma tepkilerinin ince-lendiði daha önce yapýlan bir çalýþmaya rastlan-madýðýndan, mevcut çalýþmanýn bulgularýný karþýlaþtýrma olanaðý olmamýþtýr.

KAYNAKLAR Baddeley A (1990) Human Memory: Theory and Practice.

London, Erlbaum Ass.

Baþar E (1998) Brain oscillations: Principles and approaches. Heidelberg, Springer-Verlag.

Baþar E ve ark. (1993) The compound P300-40 Hz response of the human brain. Electroncephalogr Clin Neurophysiol, 87:14. Baþar E, Baþar-Eroðlu C, Karakaþ S ve ark. (1999) Are cogni-tive processes manifested in event-related gamma, alpha, theta and delta oscillations in the EEG. Neurosci Lett, 259:165-168.

Baþar E, Baþar-Eroðlu C, Karakaþ S ve ark. (2001) Gamma, alpha, delta, and theta oscillations govern cognitive process-es. Int J Psychophysiol, 39:241-248.

Baþar-Eroðlu C, Baþar E, Demiralp T ve ark. (1992) P300 response: Possible psychophysilogical corraletes in delta and theta frequency channels: A review. Int J Psychophysiol, 13:161-179.

Brookhuis KA, Mulder G, Mulder LÝ ve ark. (1981) Late posi-tive components and stimulus evaluation time. Biol Psychol, 13:107-123.

Cooper R (1981) Sensory Processes And The Making Of Decisions In Man. A.W. WILKINGSON (Ed.), Investigations Of Brain Function. Oxford: Oxford Uni. Pr.

Donchin E (1977) Event-related brain potentials: A tool in the study of human information processing. Evoked Potentials in Behavior, H Begleiter (Ed), New York, Plenum.

Donchin E, Coles (1986) MGH Is the P300 component a mani-festation of context updating. Behav Brain Sci, 11:357-374. Eysenck MW, Keane MT (1990) Cognitive psychology. A stu-dent's handbook. Oxford, University Press.

Freidman D, Brown C, Vaughan Jr. HG (1983) Cognitive brain potential components in adolecents. Psychophysiology, 17: 83-96.

Jennings RJ, Coles MGH (1991) Handbook of cognitive psy-chophysiology: Central and Automatic Nervous System Approaches. New York, Allyn & Bacon.

Jocoy EL, Arruda JE, Estes KM ve ark. (1998) Concurrent visu-al task effects on evoked and emitted auditory P300 in ado-lescents. Int J Psychophysiol, 30:319-328.

Karakaþ S (1997) A descriptive framework for information processing: An integrative approach. E Baþar, R Hari, FH Lopes Dasilva ve ark. (Ed), Int J Psychophysiol, 26:353-368. Karakaþ S, Baþar E (1998a) Nöropsikolojik deðerlendirme araçlarýnýn standardizasyonu ve elektrofizyolojik ölçümlerle iliþkisi. (TÜBÝTAK, Proje No: TBAG-Ü /17-2).

Karakaþ S, Baþar E (1998b) Early gamma response is sensory in origin: A conclusion based on cross-comparison of results from multiple experimental paradigms. Int J Psychophysiol, 31:13-31.

Karakaþ S, Baþar-Eroðlu C, Özesmi Ç ve ark. (2001) Gamma response of the brain: A multifunctional that represents bot-tom-up with top-down processing. Int J Psychophysiol, 39:137-150.

(8)

Karakaþ S, Erzengin ÖU, Baþar E (2000a) The genesis of human event- related responses explained through the theory of oscillatory nueral assemblies. Neurosci Lett, 285:45-48. Karakaþ S, Erzengin ÖU, Baþar E (2000b) A new strageriy involving multiple cognitive paradigms demonstrates that ERP components are determined by the superposition of oscillato-ry responces. Clin Neurophysiol, 111:1719-1732.

Kok A (1986) Effects of degradation of visual stimulation on components of the event-related potential (ERP) in go/nogo reaction tasks. Biol Psychol, 23:21-38.

Kramer AF, Donchin E (1987) Brain potentials as indices of orthographic and phonogical interaction during word match-ing. J Exp Psychol Learn Mem Cogn, 13:76-86.

Mantysalo S, Gaillard AWK (1986) Event-related potentials (ERP) in a learning and memory test. Biol Psychol, 23:1-20. Moray N (1970) Attention: Selective processes in vision and hearing.

Munson R, Ruchkin DS, Ritter W ve ark. (1984) The relation of P3b to prior events and future behavior. Biol Psychol, 19:1-29. Naatanen R (1990) The role of attention in auditory informa-tion processing as revealed by event-related potentials and other brain measures of cognitive function. Behav Brain Sci, 13:201-288.

Naatanen R (1992) Attention and Brain Function. New York, Science.

Naatanen R, Paavilainen P, Alho K ve ark. (1987) The mis-match negativity to intensity changes in an auditory stimulus sequence. Electroencephalogr Clin Neurophysiol, (Suppl) 40:125-131.

Parasuraman R (1978) Auditory evoked potentials and divid-ed attention. Psychophysiology, 15:460-465.

Pashler HE (1998) The Psychology of Attention. Boston, Academi Press.

Polich J (1986) Attention, probabilty and task demands as determinants of P300 latency from auditory stimuli. Electroencephalogr Clin Neurophysiol, 63:251-259.

Pritchard WS (1981) Psychophysiology of P300. Psychol Bull, 89:506-540.

Tiitinen H, Sinkkoen J, Reinikainen K ve ark. (1993) Selective attention enhances the auditory 40-Hz transient response in humans. Nature, 364: 59-60.

Wijers AA, Okita T, Mulder G ve ark. (1987) Visual search and spatial attention: ERPs in focused and divided attention con-ditions. Biol Psychol, 25:33-60.

Woods DL, ve ark (1980) “Recovery Cycles Of Event-Related Potentials In Multiple Detection Tasks.” Electroencephalogr Clin Neurophysiol, 50: 335-347.

ACI KAYBIMIZ

Dergimiz editörlerinden,

Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý Baþkaný,

Prof. Dr. Hüray FÝDANER’i

kaybetmiþ olmanýn derin üzüntüsü içindeyiz.

Ailesine, dostlarýna ve tüm Psikiyatri camiasýna baþ saðlýðý diliyoruz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Based on the previous literature, we hypothesized that (1) higher scores in faith in intuition, generic conspiracy beliefs, uncertainty avoidance, 1 impulsiveness, religiosity,

Recurrent cholangitis associated with biliary sludge and Phrygian cap anomaly diagnosed by magnetic resonance imaging and magnetic resonance cholangiopancreatography despite

The pulses vvhich carry timing Information may not be good enough for energy resolution and the pulses vvhich carry energy Information may not be good enough for time

In addition, the Chern number map for the phase space indicates that the region corresponding to the triangular lattice is found to roughly follow the centered rectangular

Mezeler de nefis hani, midye tavası puf gibi kabarmış, üzerine de tarator, yemek meraklılarının ta’biri veçhile, yeme de yanında yat, derken efendim,

M~s~rl~~ Mustafa Faz~l Pa~a'n~n bu ku- rulu~la bir ili~kisinin bulunup bulunmad~~~~ hakk~nda kesin bir bilgi olma- makla beraber dernek kurucular~ndan Mehmet, Re~ad ve Nuri Beylerin

Kan›ta dayal› t›p; geçerli, önemli ve uygulanabilir, hasta odakl›, klinik gözleme dayal› ve araflt›rma temelli kan›tlar›n toplanmas›, yorumlanmas› ve

Amaç: Aile hekimli¤i poliklini¤ine dispeptik yak›nmalarla baflvuran eriflkinlerde C14 üre nefes testi ile Helicobacter pylori s›kl›¤›n› sap- tamak.. Yöntem: 15 Mart