• Sonuç bulunamadı

Markiz'in yeni sahibi "pasta ile yedek parça arasında ne fark var, anlayamıyorum" diyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Markiz'in yeni sahibi "pasta ile yedek parça arasında ne fark var, anlayamıyorum" diyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CU M H U R İYET 31 O C A K 1980

T

7-MARKIZ’IN

YENİ SAHİBİ,

“ PASTA İLE

YEDEK PARÇA

ARASINDA

NE FARK VAR,

ANLAYAMIYORUM,,

DİYOR

K i «Memlekette ne kadar yazar - çizer varsa üstüme salındı. Sanırsın Markiz’i değil de İstanbul’u yıkıyorum. Üstelik hiçbir şeyi de yıkmayacağım. Bu vatanın evlâdı olarak, müsaade edin de biz de mal kıy. meti bilelim...»

İstanbul Haber Servisi — 70 yıllık geçmişi olan Markiz pastanesi kapandı. Bir devrin tarihi ve ünlü kişilerinin sanat­ çılarının buluşma yeri o'an Markiz'in kapatılmaması için sanatçılar ellerinden geleni yaptı. Fakat yeni mal sahibi oto yedek parça satıcısı Şükrü Kurdoğlu’nun açtığı tahliye da­ vasını kazanmasıyla tüm bu uğraşlar boşa çıktı.

Eski kiracıyı çıkartmak ¡cin 5 yıldan bu yana uğraşan Şük­ rü Kurdoğlu anahtarı teslim al mayı beklerken şöyle konuşu­ yor:

»Anıtlar Yüksek Kurulu bu binanın lokanta veya pastane olarak kullanılmasını istiyor. Bu İşi mahkemede halledece­ ğiz. Benim mülkiyet hakkım var. Bir memleket evladı ola­ rak İstersem yedek parça sa­ ta rım »

Şükrü Kurdoğlu «bu memle­ ketin evladı» olmaklo çok övü­ nüyor, Hemen hemen her cüm leşinin başında bu söz ver alı yor. Markiz pastanesinin öykü­ sünü de söyle anlatıyor kendi acısından:

«Bir hato ettik. Bu dükkanı aldık Bu odam (Markiz’in iş­ leticisi Avadis Çakır’ı kastedi­ yor) beni 5 sene inim mim in­ letti. Gel dedim bir sene be­ dava otur Sana yüzbin lira pa ra verelim. Kabul etmedi. Mah­ kemeye verdim Her çareye baş vurdu. 5 sene uğraştırdı beni. Biz de bu memleketin evladı­ yız. Bu adam bana helasını bile temizletti.»

Hela temizlemenin öyküsü de şöyle: Mahkemeler sürerken Markiz’in helası tıkanmış. Kont rat maddelerine göre bu tür onarımlar ev sahibine ait oldu­ ğundan, icra yoluyla aldığı pro

testoya uyarak Şükrü Kurdoğlu bir kaç adamla birlikte Mar- klz’e gidip, helayı açtırmış.

KİME AİT

Markiz pastanesinin İşleticisi Avadis Cakır'ın savına göre de pastanenin İçinde bulunan se­ ramik panolar ve vitraylar ken dişine ait. Bunların bir kısmını sökerek alacağını, bir kısmını da İstanbul Belediyesine arma­ ğan ettiğini açıkladı geçenler­ de. Bu konuda Şükrü Kurdoğ- lu’nun fikirleri ise şöyle:

«Bunlar ona ait değil kİ İs­ tediğine armağan etsin. İlkba­ har» ve «sonbahar» panoları bina yapılırken 60—70 yıl ön­ ce yapılmış. Vitrayları İse daha önce burayı İşleten Leon adın­ da bir Fransız yaptırmış. Kont­ ratta bunlar demirbaş olarak görünüyor.»

Kurdoğlu bu savını kanıtla­ mak İçin Avadis Çakır İle eski mal sahibi Madam Verter Na- zen! arasında 19Ş4 yılında ya­ pılmış kontrattan maddeler oku yor. Bu kontratın üzerinde ya­ zılanlara göre «pastanenin ar ka tarafında bulunan Fransız yapımı fırın, resimli iki pano, harici dahili kristallerle. sa­ bit eşyalar veher türlü tezyinat mal sahibine aittir.»

Şükrü Kurdoğlu’nun aklının almadığı bir başka nokta da herkesin bu İşle uğraşması. «60—70 yıllık bir pastanenin kapanması yüzünden» herkesin kendisine yüklenmesi.

«Şaşırdım, kaldım, diyor. Biz de bu vatanın evladıyız. Her­ kes bize yükleniyor. Adam (yi ne Avadis Çakır’ı kasdediyor) memlekette ne kadar yazar - Çizer varsa üstüme saldı. Sanır sin Markiz pastanesini değil de İstanbul'^ yıkıyorum. Üstelik de söz veriyorum, hic bir şeyi yıkmayacağım. O panolar mil­ yon değerinde. Onları yıkar mı­ yım. Bu vatanın evlodı olarak müsade edin de biz de biraz mal kıymeti bilelim. Fakat bu panoların önünde pasta satıl­ masıyla, yedek parça satılması orasında ne fark var bir tür­ lü anlayamıyorum.»

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu zat harbin ari­ fesinde; yukarıda yazdığım gibi; İttihat ve Terakki hükümetinin Fransa’dan akdettiği istikrazda Prensin Fransızlar nezdindeki ta­ vassutunda

(Denizle şaka olmayacağını yine de öğrenememiştim herhalde. Taa 1972 yı­ lında, hergün bir-iki saat yüzmeye alış­ tıktan ve kırkımı geçtikten çok sonra, bir

Doğadan çalışmayı seven ve portre çalışmalarına da ağırlık veren İbrahim Safi, yurt içinde ve yurt dışında yüz sergi açtı, özel­ likle yurt dışında

Depresyonu önlemek için gençlerle konuşan bir sanal terapist, anti- depresan ilacınızı almanızı hatırlatan ve doz ayarlanması gerekiyorsa doktorunuzu uyaran bir ilaç

Şimdi hazırunu tarif edeyim: Yünden örme kırmızı hırkalı, lâcivert eteği diz kapaklarında, 12 - 13 yaşında bir kız çocuğu cüsseli, koııuşuşundan

Yönetim Bilimleri Dergisi (8: 2) 2010 Journal of Administrative Sciences Yaşanan Engel ve Sıkıntılara Yönelik Sonuç ve Değerlendirmeler Yapılan analizler sonucunda,

Bu kapının bir tarafında Tekfur Sa­ rayı, diğer tarafında az aşağıda sur­ ların üzerinde yükselen bir saray cephesi kalıntısı olduğuna göre, kapı

İstanbul Valiliği tarafından verilen bir emirle açlık grevinin yapıldığı otelin önünden Beyoğlu Asayiş Şube ekiplerinin müdahalesiyle buradan