• Sonuç bulunamadı

Seçkin bir koleksiyon

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Seçkin bir koleksiyon"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SERGİLER

İSTANBUL

Seçkin bir

koleksiyon

{HohLGüzel Sanatlar Galerisi, Nişantaşı) Çoğu galerilerin yaz dinlen­ cesine girdiği, İstanbul Festi­ vali gösterilerinin de sona erdi­ ği bu sıcak yaz günlerinde bir­ kaç galeri karma sergilerle işlevini sürdürüyor, özel gale­ rilerin sayıca çoğaldığı bir semtte Mart başlarında açılan ve çeşitli türde sanat yapıtları­ nın satışı yanında bugüne de­ ğin altı sergi düzenleyen Hobi Galerisi yaz boyunca küçük ama sevimli çatısı altında il­ ginç bir toplamı sunuyor.

İbrahim Çallı (1882 - 1960), Hikmet Onat (1885-1977), N a­ mık İsmail (1890-1935), Ihsan Cemal K araburçak (1897- 1976), Cemal Tollu (1899- 1968), Şeref Akdik (1899- 1972), Zeki Kocamemi (1902- 1959), Fikret Mualla (1903- 1967), Bedri Rahmi Eyüboğlu (1911-1975) gibi yakın dönem resim tarihimizin ünlü kişile­ riyle yaşayan ressamlarımız­ dan kırk kadar sanatçı sergide bir ya da birkaç resimle yer al­ maktadır. özel koleksiyonlarla yaşayan sanatçılarımızın ken­ dilerinden sağlanan salt piya­ saya dönük amacı yanında de­ ğişik kuşakların sanat anlayış­

larını, belirgin eğilimlerini ta ­ nıtması yanında yakın dönem resmimizin - Celile Hikmet, Muazzez, Kemal İncesu, H aş­ met Akal gibi bilinmeyen ya da az bilinen değerlerini tanıtması bakımından da ilgi çekici bir gösteri.

Eğitimlerini genellikle Pa­ ris’te geliştiren Çallı İbrahim, Hikmet Önat ve arkadaşları Fransız izlenimciliğinin etki­ siyle paletlerini koyu renkler­ den arındırarak parlak, say­ dam renk değerleri, nesnel ve ortak bir bakış yakınlığıyla ye­ rel görünümlere, portreye, na­ türmorta, figüre, figür düzen­ lemelerine yönelmişlerdi. Çal- lı’nın Cumhuriyetin ilk yılla­ rında yaptığım sandığımız bir kadın portresi, Hikmet Onat’ın 1952 tarihli bir natürmortu, Namık İsmail’in sağlam tekni­ ğini kanıtlayan iki İstanbul g ö ­ rünümü, Şeref A k d ik ’in 1943’te Erzurum yöresinden düzenlediği köylüler kompozis­ yonu, Turgut Zaim’in çini m ü­ rekkeple çizdiği pazaryerinde köylü kadınları (1934) ile Ce-

! mal Tollu’nun suluboya tekni­ ğinde iki köylü figürü (1960) bu görüşü doğrulayan örnekler arasındadır. Fikret Mualla’nın Paris’e gidişinden önce kur­ şunkalemle yaptığı ağaçlar, insanlar konulu desen çalışma­ ları (1934), Bedri Rahmi’nin at ve ağaç motifli karışık teknikte küçük boyutlu bir düzenlemesi, nakış-figür bileşimi bir baskı resmi ve son çalışmalarından

bir F enerbahçe görü nü m ü , Eren Eyüboğlu’nun suluboya, çini mürekkebi tekniğinde yerel eğilimli köylü kadın ve ağaçla­ rım da anabiliriz.

Çizgi arabeskinden gelişen ve belirgin bir üsluplaştırmayı son yıllarda yerel renk ve m o­ tiflerle bileşime götüren Nurul­ lah Berk’in geçen sergisinden Baloncu (1975) ve Padişah (1976) dizisinden iki tablosuna da rastlıyoruz. Ayetullah S u -■ mer'in nesnel gerçekçiliğini ör­ nekleyen bir zenci portresi ile bir peyzajı ve Sabri Berkel’in 1935 tarihli çıplak desen çalış­ malarıyla ilk döneminden bir­ kaç suluboya peyzajı da çok yoğun bir biçimde sunulan re­ simler arasında görülebiliyor.

Ünlü şair Nazım Hikmet’in] annesi Celile Hikmet’in 1942 I tarihli yağlıboya çingene kadı­ nı portresi ile tuluat oyunculu-( ğu yanında gizli resim yetene ] ğini de ilk kez tanıdığımız Mu- azzez adlı bir halk sanatçısının Karagöz (1942) ve Ortaoyunu (1945) konusunu gerçekçi bir görüşle işleyen iki tablosu bu serginin bilinmeyen iki yetene­ ği ortaya çıkarışı sayılabilir. Fahir A ksoy’un halk resmin­ den esinlenen gerçekten naif nitelikli bir görünüşüne bir k o­ leksiyondan edinilen yapıtlar arasında rastladığımızı da b u ­ raya ekleyelim.

1940 yıllarında resmimize getirdiği toplumsal içerikle et­ kinlik gösteren ‘ ‘Yeniler Gru­ bu” üyelerinden genç yaşlarda

yitirdiğimiz Haşmet A k al’ın bir köprüaltı görünümü ile K e­ mal tncesu’nun İkinci Dünya Savaşı günlerinin tanığı kuy­ rukta insanlar konulu bir dü ­ zenlemesi ve Nuri ly em ’in ilk dönem yapıtlarından üzüm tu ­ tan çıplak kadını, Fethi Kara- kaş’ın bir şiir illüstrasyonunu da anmalıyız.

Resminin kuram ve tekniğini kendi deneylerinden, yaşamın izdüşümünden geliştiren İbra­ him Balaban'ın nakışsı döne­ minden bir figür düzenlemesiy­ le çok üsluplanmış insanları 1954, 1965 yıllarında yaptığı iki tablosunda biçimleniyor. Mustafa Aslıer’in figür-nakış istiflerini çeşitleyen, Cihat Bu­ rak'ın yan fantastik motiflerle gelişen, Mustafa Pilevneli’nin Anadolu tanrıçalarını yineleme ritmiyle çağdaş düzeyde uygu­ layan, Ergin Inan'ın, İsmail Türemen’in incelikli çizgi, renk ve leke dokularıyla oluşan ya - pıtları da baskı resimleri ara­ sında ilgi çekiyor.

Uzun pentür deneylerini son yıllarda günlük kent gözlemle­ riyle birleştiren Mustafa Esir- kuş’un et kuyruğunda bekle­ yenler konulu yeni giriştiği d i­ ziden iki tablosu ile genç ku­ şaktan Burhan U ygur’un bir yağlıboyası duyarlı yaşam y o ­ rumlarını kanıtlıyor. Günümüz sanatçılarından Haşan K av­ ruk, Salih Acar, Necdet Kalay Erdoğan Değer, Saim Tekcan, Berna Türemen, Haluk Tezo- nar, Ruzin Gerçin, Ertan

Yal-Kjşisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Hatırlayamayanlar için birkaç kelime ile -ki ne mümkün!- bu büyük İstanbul âşığını bir kere daha analım.. Sermet Muhtar 1887’de

Nine apansızın ölüp varı yo ğu ka­ panım elinde kalınca baskısız kalan Sadi, K avuklu H am dinin orta oyun­ larında, Şevkinin tiyatrosunda aktör lüğe

A number of independent practice tasks can be suggested for the client following the first consultation, for example, collection of stuttering severity scores during everyday talking

BEN DE FOTOĞRAFINI ÇEKİYORUM — Sami Güner’e göre Yunus Emre’den Tlırgut Uyar’a şairler, insanın ve doğanın şiirini yazıyor, kendisi de fotoğrafını

Ergenlerin sahip olduğu değerler ile öznel iyi oluĢları arasındaki iliĢki incelendiğinde insani değerler ölçeğinin sorumluluk, dostluk/arkadaĢlık, saygı ve

Tablo 8: "Türk iĢletmeleri yabancı sözcük içeren marka adını dıĢ pazara açılırken tercih etmemelidir." Fikrine Katılma Düzeyi Türk işletmeleri yabancı sözcük içeren

Kassing ve Avtgis [11], içsel kontrol odağına sahip çalışanların orta derece ya da dışsal kontrol odağına sahip çalışanlardan daha fazla açık muhalefet

İnsanlığın başlangıcından bugüne değişime uğrayan doğada görülen farklılıklar, değişen toplumsal değerler ve doğa insan ilişkisi ve sanat- sal