• Sonuç bulunamadı

Garip bir adam Leon Kasarcıoğlu:Ermeni meselesi nedir?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Garip bir adam Leon Kasarcıoğlu:Ermeni meselesi nedir?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAHtFE BF-Ş

" T

'- = r r

Yazan: Doğan T AN YER

ra

Ermeni meselesi nedir?

U

mumiyetle politikacılar ve din simsarları, insan olmanın lezzetini ve güzelliğini bize tattırmıyan ve göstermiyen bir sürü sebepler yaratmışlardır. Bu mucidleri insanlar aralarından çıkarmalıdır­ lar. Kâinatta her ne varsa bizimdir. Nasiplerimize mâni olan bir avuç insanla niçin mücadele et­ miyoruz. Dinin, politikanın, ekonominin, hukukun, sosyolojinin, tarihin insan hayatına, en âdil payı da­ ğıtan kurallarını tatbikata intikal ettirmiyenleri niçin hayatımızdan atmıyoruz.

Bütün bu hususları hisseden, bilen ve benimseyen insanlar çoğunluktadır. Ama mücadelede

birleş-Dünyanın ilk m illî Hıristiyan Kilisesi veya katedrali olan «Etchmi- yadsin» bugün hâlâ Komünist Ermenistanın dinî ve siyasi propa­ ganda merkezidir. «Etchmiyadsın» in mânası «Allahın yegâne evlâ­ dının yurdu» demektir. Mutaassıp bir inanışa göre, Tanrının ruhu gökten bu noktaya inmiştir.

meyinee karşımıza devamlı su­ rette yeni yeni icatlar ve sebep­ ler çıkarılmakta ve işler daha da zorlaşmaktadır. Faşizm bu yüz­ den, komünizm bu yüzden doğ­ muştur. Demokrasi böyle, libera- ı lizm böyle yaratılmıştır. Hem de 1 insanlar için en âdil şartları ge­ tireceği iddiasiyle... İlim bile al- danmıştır. Daima tezlerin bir an­ titez doğuracağını ve bir sentez- ı de karar vereceğini ileri sürmüş, işi hallettiğini sanmış ve üste­ lik zavallı insanlığı, belki ken­ dinin de inandığı delillerle kan- , dırmıştır. Halbuki insanlar için lüzumlu sahalarda tatbikat bir sentez faydasını ortaya koyama­ mıştır. Tez de, antitez de kendi köşelerine kurulmuş, oralardan yarım halleriyle insanlara kan küstürmüştür. Ermenilerin bin senedir bitmiyen mücadelesinde bu ruhu, onları teşvik edenlerde bu ruhu, Sovyetlerde yahut A f ­ rika devletlerinde bu ruhu görü­ rüz.

BÜYÜK ATATÜRK

D

ünyanın en büyük insanı A- tatürk her şeyi görmüş bir liderdi. Türk vatandaşların­ dan hepsinin Büyük Nutku oku­ duklarını sanmıyorum. Eğer o- kusalardı. Büyük Meclisimizde birbirine yumruk sallayan in­ sanları seçmezlerdi. Seçilenler ki, çoğunlukları ile yine o Nutku ya okumamışlar veya anlama­ mışlardır.

Leon’u her yönüyle ve her fik­ riyle özetledim sanıyorum.

Şimdi Türkiyeyi yakından ilg i­ lendiren bir meselede onun şa­ hitliğini taze bir vaka olarak ele alacağım. Son seneler içinde bir Ermeni meselesi ortaya çıkmış­ tır. Ermeni kiliseleri, bütün dün ya üzerinde nüfusu 3 milyona varmıyan Ermenilere Türkiye 1 sınırları dahilinde bir yurt ka­ zandırma çabasına düşmüşler- . dir.. İlk b jjyük hareket şedece fe Eımeni kiliseleri t,araf.nd«r. dü­

zenlenirken, Amerikadaki son hareketlere diğer kiliseler de yardımcı olmuşlardır.

ERMENİ MESELE­

Sİ NEDİR?

Şu bir belirli vakıadır ki, ha- , reketlerin en hareketli sahası A- 1 merikadır. Kaynağını Rusyadaki Ermeni kilisesinden alan ve A- ı merikada su üzerine çıkan bu

hareketler, zamanını Türkiyenin < durumuna göre ayarlamaktadır.

Bunu bütün delilleriyle açıkla- , mak bir gazeteci için hem görev ve hem de şanstır. Türk efkârı umumiyesi bu meseleyi artık öğrenecektir. Soru basittir: Er­ meni meselesi nedir?.

1 Ermenilerin dinî merkezi Rus- yada Erivanda (Etchmiyadsin) dir. Burada Ermeni Gregoryen Papa’sı oturur. Hâlen Türkiye de dahil, bütün Ermeni kiliselerin­ de Papa’nın 1 Nisan 1946 tarihin­ de yayınladığı bildiri muteber­ dir. Bu bildiriye (Ermeni matıi- ' festosu) demek doğrudur. Mani­

festo özet olarak şöyledir: «Tanrının inayetiyle bütün ki­ liselerimiz birleşecektir. Buna muvaffak olacağız. Gayemiz Er­ menilerin yabancı ırklar ve m il­ letler tarafından eritilmemesidir. Nerede yaşarsanız, yaşayın. Fa­ kat onlara katılmayın.

Piskoposlar, Ermeni halkını e- ğitmelidirler. Bu eğitimde

Sov-yet Ermenistanma bağlılıklar kuvvetlendirilmelidir.

Ermeni halklarının temsilcile­ ri ve kiliselerin m illi merkez meclis reisleri, her Ermeninin Sovyet Ermenistan tebaası oldu­ ğunu onlara benimsetmelidir.

Bütün Ermeni gazete ve dergi­ lerinin müdür ve yazarları, Sov­ yet Ermenistanını her sahada ta­ nıtmayı gaye edinmelidir.

Ve vatandan uzakta yaşayan bütün Ermeniler kendilerini bir- Ermeni devletinin temsilcisi ka­ bul etmelidirler.

Büyük Sovyet Devleti, Erme- nistanın haklarını savunmak için ayaktadır.»

Bu manifesto, 1946 yılında A- merikada Ermeni kilisesinin Pa­ pazı Leon Kasarcıoğlu’na geldiği zaman kilisenin arşivine girme­ di. Kiliseye bağlı olanlara okun­ madı. Bunun neticesi olarak, Pa­ pa tarafından aforoz edildi ve papazlığı elinden alındı.

Manifestolar kiliselerin soğuk damgalariyle damgalanmıştır. Kalifornia kilisesinin manifesto­ su onun arşivinde değildir.

TAKDİS EDİLEN YER

P

apa'mn bulunduğu Etchmi­ yadsin, Tanrının bir tanecik evlâdının gökten yer yüzüne indiği mahal olarak takdis edil­ miştir. Komünist Ermenistanın Erivan merkezinin 10 kilometre kadar açığındadır Bu yer. Erme­ niler için kıbledir, mukaddestir. Bütün kiliseler, buraya bağlıdır­ lar. Belki bulundukları devletin siyasî şartları buna müsait olmı- yabilir. Fakat, bağlılıklarını as­ lında koparmanın imkânı yoktur. Ermenilerin kısa tarihi, her Ermenide hemen hemen bulunan bir fotoğraf kompozisyonunda sembollestirilmiştir.

Bu fotoğrafı izahını yapmak. Ermeni tarihini bize özetlemek bakımından faydalıdır. Ayrıca, Türkiye ile ilgili kısımları var­ dır.

Ermenilerin 17 kıralı fotoğrafı çerçevelemektedir. Altta sol kö­ şede Erivan’daki ana kilisenin resmi, sağ köşede ise şimdi ha­ rap olan Ermenilerin mukaddes ANİ şehrinin resmi görülmekte­ dir. Ortada viran olmuş bir şeh­ rin harabeleri üzerinde elini çe­ nesine dayayan bir kadın otur­ maktadır Bu manzara ana

Er-nıenistanı canlandırmaktadır. Ya ni Kars ve Ardahanı... Harabele­ rin arkasındaki dağ, Ararat’tır. Ararat’ın en yüksek tepesi du­ manlıdır.

MUKADDES ŞİİRLER

A

nayurdun alt köşelerinde iki şahsın resimleri bulunmak­ tadır. Bunlar Ermeni kültü­ rünü kuran mukaddes şairlerdir. Birinin adı Aziz Mezrop, diğeri- ninki Aziz Sahag Bartev’dir. Her ikisi 39 harften teşekkül eden Ermeni alfabesini yapan kişiler­ dir. Bugün bu alfabe Habeşis- tanda da okunmaktadır. Zira, İsa’nın Havarilerinden Thadeos ile Bartholomew, Kudüsten kal­ karak Ermenistana gelmişler ve o zaman ateşe tapmakta olan Er- menileri hıristiyan yapmışlardı. Kendileri Ermenilere dini öğre­ tirken, onlardan da yeni alfabe­ yi öğrenmişlerdi. Dönüşlerinde Habeşistana uğrayan havariler, Habeşleri hem hıristiyan yaptı­ lar, hem de Ermeni alfabesini onlara öğrettiler.

İşte Ermeni tarihi hakkında kı­ sa bir özet de yapılmış oldu. Bu tarih, hâlen 3 milyon Ermeninin canlandırmak istediği bir tarih­ tir. Daha doğrusu kiliselerin 3 milyon Ermeniye tesir ederek, onları Türkiyeye karşı aleyhte kullanmalarını sağlayan bir ve­ siledir. Ermeniler bugün bazı devletlerin Türkiyeye karşı kul­ lanmak istedikleri bir silâh ola­ rak da yaşamaktadırlar. Son A - merika Ermeni mitinglerinin se­ beplerinde, son zamanlardaki A- merika antipatisini ortadan kal­ dırma politikasını arayabiliriz. Wilson’un. Ermenilere peşkeş çektiği bir kısım Türkiye toprak­ ları bizim hâkimiyetimizdedir ama, hâtırası eski değildir. İste­ diğine toprak veren, istediğin­ den alan, istediğine vâdeden bir zihniyetin temsilcileri yeryüzün­ de yaşamaktadır.

Son Amerika mitinglerinin ha­ zırlık devresi vardır. Bir kaç yıl sonra tekrar böyle miting ve nü­ mayişler yapılacaktır.

Y A R I N —

---Bir Türk Düşmanı­

nın Amerikada

Yazdığı Yazı

m m m m

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

In contrast to evidence from in vitro studies indicating antioxidant activity of polyphenols, our results suggested that antioxidant actions of PSPL poly- phenols or

Özel eğitim okullarında çalışan öğretmenlerin örgütsel bağlılık, çalışma yaşamı kaliteleri ve psikolojik iyi oluşları arasında yapılan analizler sonucu

yıs ihtilâlinin önderi Tabiî Se natör Cemal Gürsel’in ölümü işçiler arasında büyük üzüntü , yaratmıştır Türkiye Maden - İş Sendikası Genel

«Eski Dostlar»ın başarısını da Gültekin Çeki her zamanki büyük tevazuu içinde karşılamasını bilmiş, o senenin içinde adeta zorla çıka­ rıldığı bir

D iğer İcra vekillerinin vezaifi ile vazifesinin y a ­ kından alâkadar olm asına ve diğer vekiller gibi h ey­ eti um um iye tarafından tay in edilm iş

[r]

bey’in sahneye koyduğu Nâzım Hikmet’in büyük destanı Kuvayi Milliye’yi uzun sü­ re Ankara’da oynadıktan sonra İstanbul Ti­ yatro Festivali’nde İstanbullu sanatsevere

Peter Wollen 1969 yılında yayınladığı “Göstergeler ve Anlam” isimli kitabında Auteur Kuram hakkındaki görüşlerini belirtmiştir. Wollen’a göre ilk olarak