K ırkpm ar
jU ^ İ
Ve E dirne.,.
| TPürkier yeryüzünde belirdikleri r zamandanberi daima hayat
mücadelesine hazırlanmayı sağla yan sporları tercilı etmişlerdir; o kadar ki, bu sporlara «yiğitlik spor ları» demek pek yerinde olur.
Türk sporlarının başiıcaları bini cilik, atıcılık, avcılık ve güreştir. Çok i /aman güreşin diğer sporlar arasın- !oa mümtaz bir mevki sahibi oldu- jğu da görülmüştür.
I Çağatay Han güreşlere pek me- t aklıydı, Ekber Şab, Cihan Şah. Y ıl dırım Bayezit, Sultan Aziz gibi hü kümdarları da meraklılar arasında görüyoruz.
Balkan köyleri ve şehirleri asır larca meşhur pehlivanlara beşik ol du; Bu yiğitler her sene Kırkpmar'- da karşılaşıyorlar, bütün dünyaya yayılan «Türk gibi kuvvetli» sözü- jniin pek doğru olduğunu tekrar tek- . rar ispat ediyorlardı; Koca Yusuflar,
Kurtdereli'ler ve daha birçokları i Avrnpada ve Âraerîkada şanlı za ferler kazanmadan evvel Kırkpmar’ jda imtihan vermişlerdi. Kırkpmar ; Türk güreş sporunun belli başlı bir şeref meydanıydı. Fakat bu aziz va tan köşesi de güzel Tuna boyları gibi yabancı ellerde kaldı, bunun ü- zerinc güreşler aynı isim altında E- dirnenin Sarayiçi denilen küçük ve şirin adasında yapılmağa başlandı.
«Edirne belediyesi tarihî K ırkpı« nar güreşleri tertip komitesi baş* kanlığı» bana yazdığı mektupta di yor ki;
«İstanbulun 500. fetih yıldönümü münasebctile, Kırkpmar güreşleri nin de İstanbulda yapılması yolun da bazı gazeteler tarafından yapı - lan teklifler gözümüze çarptı ve ü- züldük. Edirne şehri Türk bayrağı - ıım gölgesinde yaşamağa başladığı gündenberi, İstanbul’dan çok önce, Türk tarihinin beşiklerinden biri ol muş mübarek bir vatan köşesidir.. Oradan Kırkpmar i kıskanıp almak, Selimiye camiini söküp almak gibi imkânsızdır. Balkan savaşında Sa- layiçi'nde ağaç kabuklarını kemire li ek şehitlik mertebesine yükselen a- ! falarımızın, dünyayı Türk kuvvetine
i
hayran bırakan merhum pehlivanla rımızın ruhları da bizimle beraber bu teklifi protesto etmektedirler. E- dırne bugün ihmal edilmiş bir sınır şehridir, bu kahramanlık yurdunun mukaddes bir geleneği olan Kırkpı- rar güreşlerini başka tarafa naklet- mektense uğradığı ihmale soıı ver mek lâzımdır, vatanseverlik te bunu emreder. Zaten İstanbulun o kadar zengin san'at eserleri, anıtları ve gelenekleri var ki, onları yaşatmak bol bol yeter.»Kosova, Niğbolu ve Varna zafer lerini kazanan, hattâ İstanhulu fet heden ordular hep Edirnede hazır landı: Edirneden davullar ve tekbir lerle yola çıktı. Edirne bizim için en az İstanbul kadar azizdir, zaten va tan topraklarının en ıssız ve çorak
i topraklarından hiç bir karışım d i ğerlerine tercih imkânı yoktur; fa kat Kırkpmar güreşleri Edimcyc ya kışın bu itibarla Edirne belediyesi - nin protestosunu pek haklı buluyo rum.
Şanlı hudut şehrimiz Edime!. İn şallah bir gün Kırkpmar yine ay yıldızlı al bayrağa kavuşur ve sen de şerefle yaşattığın emaneti ancak ona verirsin!...
Kadircaıı KAFF1
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi