• Sonuç bulunamadı

Nazım ile Celile'den portreler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım ile Celile'den portreler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Nazmı ile Celile’den portreler

Her iki ressam da bir resimde kolay kolay ele geçirilemeyecek olan gerçek bir suretin peşinde

LEVENT ÇALIKOĞLU_________________ Nâzım’ m hiç akademik eğitim almadığı hal­ de insan vücudunun anatomik olarak en bela­ lı bölgesi olan “yüz” üzerinde ısrarla bekinme­ si size de garip gelmiyor mu?

Tabii ki öyle müzelere yaraşır klasik portre değil hiçbiri. Ne pişkin bir kentsoyluyu ne de kibirli (hafif yollu paranoyak!) bir aristokratt memnun etmek için üretilmişler. Daha çok Nâ- zım’ın yakın çevresine ve tanıklıklarına teka­ bül ediyorlar. Bazen ziyarete gelen Piraye’yi, bazen iş başında bir emekçiyi, çoğunlukla da cezaevi arkadaşlannı imliyor. Ayrıca teknik açıdan incelendiğinde özellikle yağlıboya ile üretilenler çoğunlukla bir olmamışlık, bir ek­ siklik banndınyor. Nâzım’ın, mekân ve zaman bağlamından kopardığı modelini derinlikli bir hacim yerine yüzeysel bir boyamayla oluştur­ duğu bir uzam içerisine oturtması, bu olma- mışlığın en büyük nedeni. Bu yüzden, üst üs­ te çakışmayan renk pasajları oylum intibaını dışlayarak model alman kişiyi neredeyse bir afiş kahramanına dönüştürüyor. Özellikle Çan­ kırı Cezaevi’ndeki arkadaşlarının yüzleri, re­ simden ziyade illüstrasyona yakınlaşıyor, mo­ del, yaşayan bir karakterden çok, unutulma­ mak için betimlenen bir hatırat nesnesine dö- nüşüveriyor. Şüphesiz, bu yüzlerin her birin­ de derin bir yaşanmışlık, acı, gurur, hasret, ço­ ğunlukla da hülyalı bir bakış söz konusu. Ama yine de yağlıboyanın derin dokusuyla uzlaşma­ yan bu özellikler, geride kişiliğini tam anla­ mıyla çözemediğimiz bir yüz bırakıyor.

Yine de hakkını vermek lazım. Nâzım’m özellikle pastel boyayla ürettiği portrelerde şa­

şırtıcı bir ustalık hâkim. Yağlıboyada üzerine resim yaptığı yüzeyi sadece bir altlık olarak kullanan ressam, burada kâğıdın dokusunu da kurguya dahil ediyor.

Yüze ait fizyonomik özellikler, kâğıdın ren- giyle buluşuyor; tüm portre, ışıklı bir alana dö­ nüşerek oylumlu bir derinlik kazanıyor. Ayrı­ ca yağlıboyada fırçanın ardında bıraktığı iz, burada karakterin biçimsel olarak betimlen­ meyen çizgilerine de işaret etmeye başlıyor. Daha doğrusu malzeme bir süre sonra ortadan kalkınca yüzün, karakterin, ruhun kendisine toslamaya başlıyorsunuz. Doğrusu birbirini dışlayan bu iki farklı teknik ve yöntemin, bir

Otoportre, tuval üzerine yağlıboya.

ressamda nasıl buluştuğunu kestirebilmek güç. Nâzım’m bu portre sevdasını ve teknik do­ nanımı, annesi Celile Hanım'dan miras olarak devraldığı ortada. Benzer problemler ilk kadın ressamlarımızdan olan Celile Hanım’ın port­ relerinde de dikkati çekiyor. Yağlıboya çalış­ m alara acemiliğine karşılık, pastel ile üretilen­ ler oldukça başarılı. Buna karşılık Celile Ha- nım’ın Nâzım’a oranla daha geniş bir konu re- pertuvan var. Vazo içinde çiçekler, birkaç mey­ venin tabak içerisinde yan yana getirildiği na­ türmortlar, kadın bedeninin ustalıkla incelen­ diği hamam kompozisyonları ve kara kalemle yapılan çıplak etüdler. Fakat yine, yakın çev­ reye ait portrelerin diğer bütün çalışmalardan sayıca fazla ve ciddiyetle ele alındığını tesbit etmek mümkün.

Her iki ressamın da bir resimde kolay kolay ele geçirilemeyecek olan gerçek bir suretin pe­ şinden koştuğunu düşünüyorum. Arada kimi portre, modelden daha çok ressamın kendi dünyasını görünür kılsa da başkasını kendine katmakla, çoğalmakla ilgili bu yüzler. Bir ya­ zısında suretin ölümle olan ilişkisinden söz et­ mişti John Bcrger (1). İnsanın öldüğünde ken­ disini tanıyanlara bir boşluk bıraktığım, kişi­ nin benzeyişine ve suretine tekabül eden bu uzamın canlı bir portre yapmaya çalışan res­ samın aradığı şeyin ta kendisi olduğunu iddia etmişti. Nâzım ile Celile’nin portrelerinin ara­ nılan bu boşluğa çekidüzen vermekle ilişkili olduğunu düşünmek en doğru yaklaşım ola- caktır.

(1) John Berger: “G örünüre D a ir Küçük B ir Teori­ y e D oğru Adım lar", Çev: B ülent Somay, Defter, Sayı:

34, s .5 6 ,1998 Çankırı, 1940, mukavva üzerine guvaş.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

“Ülke ve Sektör Sayfaları” bölümünde Pazara Giriş Haritası’nı çalıştırdığınız hedef ülke özelinde ülkedeki genel durumu, ticaret müşavirlerinden gelen

Schneider Electric Easy UPS 3 Serisi kolayca kurulan ve bağlanan, kullanımı ve bakımı kolay, küçük ve orta ölçekli işletmeler, veri merkezleri ve diğer kritik

Sandık üyelerimiz ve Sandıktan emekli olarak ayrılmış üyeler en az 500 TL birikimle bu fona üye olabilir... Yaşam

Geliştirilen çift taraflı bant dokulara tıbbi implant- ların tutturulması için de kullanılabiliyor, ayrıca doku yapıştırıcı malzemelerden daha hızlı bir şekilde bağlan-

Araplar gibi biz d^ bu filozofumuzu İslâm kültür ve me­ deniyet camiası içinde muteber ve mevsuk bir tarihe göre kutlama­ ğa hazıılaıısaydik Batı ilim

Sürekli olarak güncellenen ve yeni özellikler ile zenginleştirilen Frog, dünya genelinde 12.000’den fazla okulda kullanılıyor olmanın avantajı ile sürekli olarak

Kolay İhracat Platformu entegrasyonu ile tek platform üzerinden ihracat sürecinde. ihtiyaç duyulan tüm bilgilere erişim

Eurodesk Temas Noktaları, AB Bakanlığı (Ulusal Ajans) tarafından, gençler için eğitim ve gençlik alanlarındaki Avrupa fırsatları ve gençlerin Avrupa faaliyetlerine