@ 24 Haziran 1986 Salı
Sanatın
başkentinde
Türkler...
• R ö p o rta j: A rtu n UNSAL
[
3
,
Paris Uluslararası
Topluluğu”nu bir
Türk yönetiyor...
Sakpınar
gençliğin zaferi
B Ü Y Ü K Y P T P M P K ^n^er Sakpınar Paris Uluslararası Topluluğu nu yönetir-" V I ■ l# i\ T E I E I I E I ı ken, müzik yeteneğini büyük bir başarıyla sergiliyor. Eleştirmenler onun için, “ Müzik cümlelerini aşkla biçimlendirerek, müzisyenlere geçirebi liyor...” diyorlar.
n
NIUZIK- RESİM BİR ARADA gSf
'¡S'SAK:
rinin duvarlarım Leyla'nın tuvalleri süslerken, odalarında Ender in müziği dolaşıyor.
H ü r r i u e t
■ T L 'it u r r r tti t’ y n r r m ı j —24 Haziran Salı
|o.oı][[
Hanımlar Sizin İçin
mr
Sağlık Konusuna Dikkat
A
tilla Atasoy ve Duran Duran'ın birer parçayla katıldıkları programda, Prof. Dr. Güney Savran, ishal hakkında bilgi veriyor. Kayhan Türkçü'nün yemek tarifini Kâmuran Akkor'un sunacağı bir şarkı, çizgi film ve Hanımlar Yarışıyor'un son bölümü izliyor. Program, Sıtkı Canaydın'ın bir türküsü, Diane Wawich'in bir parçası, Ya şama Sevinci ve dizi film İki Çeşit Sevgi ile sona eriyor.A tilla Atasoy
Burt Reynolds Dyanne Canon
I
~]| TELEVİZYONDA SİNEMA
ÖZEL DEDEKTİF
O rijinal adı: Shamus Yönetmen: Buzz Kulik
O ynayanlar Burt Reynolds, Dyanne Cannon, John Ryan, Joe Santos.
P
L M ÎN konusu kısaca şöyle:Özel dedektif McCoy, kirli işlerden kazandığı parayla zengin olan Hume'dan bir iş önerisi alır. Bu arada sahibi olduğu kuyumcu dükkânından bir milyon dolar değerinde elmas çalınan Victor Pappas da evinde ölü bulunur. Pap- pas'ın katili bulunursa elmaslar da bulunacaktır. McCoy,
on bin kolar karşılığında katilin peşine düşer.
TR T-1
07.40 Günün İçinden, 09.40 Arkası Yarın, 11.25 Çe şitli Sololar, 12.10 Öğle Üzeri. 13.15 Müzik, 14.45 Hukuk Köşesi, 15.05 öğleden Sonra, 16.30 Çeşitli Müzik, 17.05 Köyümüz Köylümüz, 18.20 Eve Faslı, 20.00 Şarkılar, 20.40 Türkçe Sözlü Hafif Müzik, 21.1® Konuların İçinden, 21.35 Dinleyici İstekleri, 22.00 Caz Müziği, 23.15 Gecenin İçinden.
TRT-2
07.02 Solistlerden Seçmeler, 08.30 Sabah Konseri, 09.30 Çeşitli Müzik, 10.40 Kültür Kaynaklarımız, 11.00 Küçük Koro, 12.00 Beraber ve Solo Şarkılar, 16.00 Çeşitli Müzik, 16.40 Deyişler, 17.00 Barok Mü zik, 17.30 Uşşak Faslı, 21.30 Çeşitli Müzik, 22.30 Bir Roman / Bir Hikaye, 23.15 Solistler Geçidi. 23.55 Dört Mevsimden. y
TRT-3
07.02 Hafif Müzik, 07.30 Sabah Konseri, 08.00 Sabah İçin Müzik, 09.12 Müzikli Dakikalar, 10.00 Plaklar Arasında, 11.00 öğleye Doğru, 12.12 Günün Konse ri, 13.00 Solistler Geçidi, 14.00 Konser Saati, 15.25 Caz Sanatı, 18.00 İki Solist-lki Albüm, 19.12 Müzik ve Yorumcular, 21.00 Senfonik Müzik, 23.00 Salı Konseri.
nder Sakpınar, 1976 yılında İzm ir'
de tanıştığı Leyla Erşahin'le evli,
. j Resim sanatıyla haşır neşir olan
Leyla da P aris'te yaşamaktan son derece
mutlu olduğunu söylüyor
t i . T NNENİZ size biberon verir ken Verdi'den a ry a la r m ırıld an ıy o r, babanız da sizi uykudan gene bir başka arya ile uyandırıyorsa, ister iste mez, “Gözüm ve kulağım müzikle açıldı” diyebilirsiniz. Gerçekten de, 1956 yılında Ankara'da Devlet Operası sa natçılarından Sadi ve Has biye Sakpınar'ın oğlu olarak dünyaya gözlerini açan Ender Sakpınar'ın “müzik aşısı”
çoktan hazırdı... “Ailem beni a d eta m üzikle b esledi”
diyen Sakpınar, halen ABD'- de Julliard Müzik Okulu'nda beste dalında master yapan ağabeyi M e te'n in dışında, dayılarının da müzisyen ol duklarına d ik kat çekerek,
“Şanslı bir ortamda büyü düm” diye ekliyor.
ARAYIŞ DÖNEMİ
P
ARİS'te, 1979 yılından beri müzik bilgi ve prati ğini daha da ileriye götürmeye çalışan genç yönetmen, M alte pe llkokulu'ndan sonra ortao kula İstanbul Saint Benoit'da başladı.Ama müzik çekiyordu bir kere. Ankara Konservatu- v arı'm n B este Bölüm ü'nü 1978 y ılın d a b itire n 22. yaşındaki genç sanatçı için ar tık “arayış dönemi” başlıyor du...
İzmir'de 1976 yıhnda yaz tatilinde tanıştığı buğday saçlı, m asm avi gözlü L eyla Erşahin'le geleceğe dönük planlarım uygulamaya baş layabilirlerdi. İsveç'te yaşayan mimar Yusuf Erşahin'in İs veçli eşiyle kurdukları mutlu y u v aların ın gözbebeği
Leyla'nın da gönlü sanat için çarpıyordu. A BD 'de Julian Parsons School of Design'da resim öğrenim i gören
Leyla'nın yakışıklı müzisyenle birliği bu yüzden denizle ku mun tanışması kadar doğal ol muştu...
"YOLUMUZ ÇİZİLMİŞTİ''
L
EYLA ile önce İsveç'egittik. Hem çalıştık, hem de bilgimizi a rtırm a y a çalıştık. Ancak ikimiz de Paris gibi bir sanat merke zinde yaşamanın yararınaGünün
Programı
10.00 Açılış
10.01 Hanım lar Sizin İçin 12.00 Kapanış 19.00 Açılış 19.01 Haberler 19.15 Edison Kardeşler 19.40 Tarihte Bu Ay 20.10 Uykudan önce 20.30 H aberler 21.00 Hava Durumu 21.15 Haber Program 22.00 Dikkat 22.10 Televizyonda Sinem a Ö zel Dedektif 23.55 H aberler 24.00 Kapanış
M
| |
ünyaya gelirken, gö zleri ve kuiak-
m ğ
lan müzikle açılan Ender Sakpınar,
A J r
Ankara D evlet K onservatuvan'm
bitirdikten sonra P aris'e gelm iş. Sanat dün
yasının başkentinde de başarıları ile dikkati
çeken Sakpınar, çeşitli ülkelerin gen ç yete
neklerinden oluşturulan orkestranın şefliğine
seçilm iş...
inanıyorduk. Paris Ecole Normale de Musique'in gi riş sınavlarım kazanınca, yolumuz artık çizilmişti”
diyen Sakpınar, çeşitli uluslar dan birbirinden yetenekli genç müzisyenlerin okumaya can attıkları bu saygın müzik oku lunun armoni, kontrpuan ve füg bölümlerinden yüksek dip lomasim aldığında çok mut luydu. “ Neden F ra n s a ? ” Sakpınar, “Bir kere, Saint Benoit'da okuduğum için, F ra n c ız e a m yeterliyd i. A n k a ra K o n s e rv a tu a rı ndaki beste bölümünde a r moni ve kontrpuan dalla rında Fransız ekolü ağır bastığı için güçlük de çek meyecektim. Nitekim, çek medim de” karşılığım veriyor bize.
1982 yıhnda Fransız Hü kümetinden 4 yıihk burs ka zanan Sakpınar, ¿ür f i l fvmra Fransız Milli Eğitim ve Dış ilişkiler Baèainhklartyla Paris Üniversitesinin giriştikleri il ginç bir denemenin kendine büyük bir imkan sağlayacağım kestirebilir miydi? Fransa'dan müzik eğitim bursu almış veya alan çeşitli uluslardan genç ve değerh yeteneklerden bir or kestra oluşturulurken, yönet menliğine de bir başka burslu, Türk Sakpınar seçiliyordu.
BAŞARININ ZEVKİ
G erçek ten , L 'E n sem b le International de Paris (Paris Uluslararası Topluluğu) adı verilen bu gencecik orkestra, Fransız müzik eleştirmenleri nin ilgisini daha ilk konserle rinden itibaren çekmeyi başa racak, Sakpınar için övücü satırlar çıkacaktı: “Orkestra şefliği kariyerine yeni baş layan Türk E nd er Sakpınar, duygulu jestleri ve tüm benliğiyle, onu ha rekete geçiren alevi, sol eliyle müzik cümlelerini aşk la b içim lendirerek müzisyenlerine geçirebili yor...”
İcra edilen eserlerin özel liklerine göre değişen enstrü manlar nedeniyle, 18 ila 35 müzisyenden oluşan L 'E n semble International de Paris, yavaş ancak emin adımlarla kendim kabul ettirirken, Bre zilyalı, Arnavut,Fransız, İtal yan, İzlandalI, Yugoslav, Po lonyalI, Ç inli, Ş ilili, Venezuellah, Norveçli genç ye ten eklerle b irlik te çalışan
Sakpınar da bu ilginç dene menin “sihirli değneği” ol mayı başarıyordu. Fransa için de, İ s v e ç 'te , İta ly a 'd a , Türkiye'de c|e ve M alta'da kon serler vefen o rk e stra , Fransız L'Echb Gazetesi'nde çıkan bir eleştiride de belirtil diği g ibi, “ G ençliğin zaferi”ydi... RESİMLE MÜZİĞİN İÇİCE YAŞADIĞI BİR SANATEVİ Paris'in ünlü Montmartre Mahallesi'nde Fransız Hükü m etinin sanatçılara destek ol sun diye kiralarım oldukça dü şük tuttuğu bahçe içindeki küçük apartman bloklarındaki güneşli atölyelerinde bize cam bardaklarda Türk usulü çay sunan Sakpm arlar'dan genç lik ve dinamizm fışkırıyor ade ta...
Bir yanda tuvaller, yağlı boya tüpleri, fırçalar, asma katta ise piyano, resimle müzi ğin çiftin tek uğraşları olduk larım yansıtıyor. “Çalışmak, çahşm ak ve çalışm ak ...” Sakpınaıiar, bir dakika bile boş durmuyorlar.
Genç Türk yönetmenin, bu Babil Kulesi'ni andıran yete nekli ve sevimli orkestrasımn geçenlerde Sorbonne'un B ü yük Amfisi'nde Türk sanatçısı
Cemal Reşit Rey'in anısına verdiği konseri izleyen çeşitli ülkelerden müzikseverler ara sında Türkler aynı gecede bes
teciyle yönetmenden kaynak lanan iki gururu b irlik te yaşıyorlardu. izleyiciler arasın daki Fransa'nın eski Ankara Büyükelçisi Fernand Rouil-lon ve eşi Amüek, daha önce İstanbul konserini izledikleri genç yönetmenimize duyduk ları hayranlığı belirtirken ,
Sakpınar tüm alçakgönül- lülüyle tebessüm ediyordu.
“Sanatçı” olmanın, derbe derlik olmadığım, ciddi bir eği tim ve yeteneğin yaru sıra, di siplinli bir çalışm a ve mutlulukla el ele yürüdüğünü görenlerin, “Maşallah birbir lerine ne kadar uyuyorlar”
diyeceği Sakpınar çifti bize kanıtlarken, yurt dışında böy le başarılı kültür elçilerimizin sayısının çoğalmasının, Türki ye'ye ne derecede önemli bir tanıtma fırsatı vereceğini de düşünmeden edemiyorduk...
YARIN: BÎR TİYATRO USTASI
C A U A T İ M İ A B M A & J A I I E C I Paris'te sanatın kalbi büyük ölçüde Mont-I V P İL A A n l u H n H L L E v l m art re Semti'nde atar. Kentin en yüksek tepesini oluşturan bu mahalleden, yüzlerce ünlü ressam ve müzisyen geçmiştir. Ender de şimdi onların izinde tepenin yokuşlarım yaşıyor.
İşte LADA N IV A iş t e fırsat!
A z peşin,
kolay taksit
uzun vade!
9
Hemen en yakın LADA Bayiine uğrayın,
LADA NIVA’yı inceleyin.
Yepyeni ve “bütçenize özel”
ödeme sisteminden yararlanarak
“kolayca” otom obil sahibi olun!
Bu fırsatı kaçırmayın!
Türkiye Genel Distribütörü:
C
elikM
otor Ticaret A Ş ÇELİK MOTOR bir Anadolu Endüstri Holding kuruluşudurAnkara Asfaltı Üzeri, KA R TA L/İS T A N B U L Tel: 353 16 30-31-32- 353 77 87 - 353 78 20
LADA
NIVA 4 x 4
'Dünya onu seçti’
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi