• Sonuç bulunamadı

Keyifle okunan bir çalışma:İngiliz edebiyatı tarihi:İngiltere'de romanın çıkışı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Keyifle okunan bir çalışma:İngiliz edebiyatı tarihi:İngiltere'de romanın çıkışı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Mina Urgan'ın kitabı, kültürüyle, yazarların kişisel özellikleriyle, dedikodularıyla, toplumsal, ekonomik, ideolojik etkenlerin romanların içeriğine olan etkileriyle bir kültürel tarih romanı gibi okunuyor. (Fotoğraf: İbrahim Cünel)

Keyifle okunan bir çalışma: Ingiliz Edebiyatı Tarihi

İngiltere'de romanın çıkışı

İngiliz Edebiyatı Tarihi-3 / Prof. D r. Mina

Urgan / Altın Kitaplar, İst. Ocak 1991 /

286 s. / 24.000 TL. / CKK Kod No:

007.547_________________________

JALE PARLA

Mina Urgan ın tek başına ha­ zırladığı İngiliz Edebiyatı Tari­ hi’ nin İngiltere’de romanın çıkışını konu alan üçüncü cildi de yayımlandı. Tek başına diyorum, çünkü bu tür çalışmalar genellik­ le dört beş kişiden oluşan grupla­ rın soyunacağı işlerdir. Bir tek k i­ şinin, tüm birikimini, çabasını, yıllarını sebatla edebiyat tarihi yazmaya adaması, kül­ türel faaliyetlerin hep adacıklarda yoğunlaştığı ülke­ mizde olağan sayılıyor. Mina Urgan’ın azminden ve hevesinden hiçbir şey yitirmeden dördüncü cildi yazıyor olmasını diliyoruz.

Böyle tek yazarlı edebiyat tarihlerinin çok çekici bir tarafı vardır; yazarın üslubundan, beğenilerinden, yargılarından ister istemez etkilenirler. Çok yazarlı edebiyat tarihleri gibi ortak bir dil tutturmak, kişisel beğenileri ortak bir kıstaslar cetvelinde törpülemek gibi kaygıları olmadığından, daha zevkle okunurlar. Özellikle bu üçüncü ciltte böyle olmuş. Sanki İngilte­ re’de romanın çıkışını değil de bir roman okuyor­ sunuz. Kültürüyle, yazarların kişisel özellikleriyle, dedikodularıyla, toplumsal, ekonomik, ideolojik et­

kenlerin romanların içeriğine olan etkileriyle bir kül­ türel tarih romanı. Başka bir ülkenin edebiyat tarihi­ ni böyle bir renk cümbüşü içinde okumak da eminim kuru, mesafeli, pedantik bir üslupla okumak kadar eğitici olabilir; okurda başka kültürlere ilişkin bir me­ rak uyandırmasıyla, edebiyatın kendisinin zevkli ol­ duğu kadar tarihinin de ilginç olabileceğini göster­ mesiyle, bu tarihin, toplumun genel tarihiyle iç ¡çeli­ ğinin yanı sıra ne denli bağımsız da olabileceğini ka­ nıtlamasıyla.

Mina Urgan, hemen hemen anlattığı her konuyu güncelleştirerek tartışıyor. Onu yıllarca İngiliz Filolo­ jisinin en popüler hocalarından biri yapan özelliği­ nin bu olduğunu kitabı okuyunca anlamak hiç zor de­ ğil. Richardson’un Pamela’ sında Pamela’ nın evlilik uğruna baştan çıkarıcı nazlanmalarını anlatı­ şında, Tom Jones’u anlatırken, havai, ama sevecen Tom Jones’u savunmasında, edebiyatı yaşamının bir parçası haline getirmiş bir edebiyat meraklısının ve uzmanın sıcaklığını duyuruyorsunuz. Hele, gerek modernizmin, gerekse postmodernizmin en klasik kitabı sayılan Tristram Shandy’yi inceleyen bölüm­ de, F. R, Leavis gibi bir otoriteden de gelse, bu kita­ bın “soğuk” değerlendirmelerine alttan alta karşı çı­ kan üslubunda Mina Urgan ın kişisel beğenilerini, İngiliz roman geleneğini Mina Urgan süzgecinden okuduğunuzu duvumsamamaya olanak yok. İngiliz Edebiyatı Tarihi’nin elimizdeki bu üçüncü cildi, belki konusu roman olduğu için belki de öbür iki cil­ de kıyasla daha renkli bir anlatıma sahip olduğu için İngiliz Edebiyatı öğrencileri kadar bütün edebiyat meraklılarının zevkle okuyacağı bir çalışma. □

,

/

___

İNGİLİZ

EDEBİYATI

TARİHİ

t e * * * * * * » r - M i « t r U M „ S A Y F A 7

Referanslar

Benzer Belgeler

Fakat 9 ay sonra Paris işgal edilince İstanbula döndü ve doktorasını İstanbul Üniversitesi’nin İngiliz Dil ve Edebiyatı Bölümünde yaptı. 1977 yılında

tora çalışmasını ilginç kılan bir baş­ ka yan da Ağaoğlu'nun her roma­ nının T ü rk iy e ’de içine otur­ duğu coğrafya ile tarihseİ/toplum- sal dönemlerin

mayan arzulardır ; bu planın esasi siyasi ve hattâ iuıperialist bir esasdır : Moskova bu planı sayesinde iktisaden ve askeriyyeıı , kendisini ihata eden

Özellikle inhale KS'in yan›na uzun etkili β2-agonistlerin ilave- siyle, semptomlarda ve PEF de¤erlerinde teofilin veya lökotrien antagonistlerine göre daha fazla

Denizlerdeki do¤al hayat›n biraz daha iyiye gitmesi, okyanuslardaki di¤er canl›lar ara- s›ndaki iliflkilerin daha iyi olmas› ve ayn› za- manda da canl› kaynaklar›n

Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı, 1989-1990 yılında Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne bağlı olarak “Yüksek Lisans Programı” açmış; bu önemli

(Salkımsöğütlerin Gölgesinde) ki düz­ yazı şiirlerde Melisa Gürpınar, her harfi­ ne egemen olduğu Türkçeyi hamur yoğu­ rur gibi yoğurur, yükseklikleri bile çok

- Divan şiiri için dediğin doğru ama, bence duruk toplum diye bir şey var mı­ dır gerçekten.. - Doğu toplundan, genel olarak duruk