• Sonuç bulunamadı

Sağcı basın ne diyor?:Nazım Hikmet üzerine:Kem söz sahibini utandırır!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sağcı basın ne diyor?:Nazım Hikmet üzerine:Kem söz sahibini utandırır!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAĞCI BASIN NE DİYOR?

Alpay KARAÇALI (BETA)

Nâzım Hikmet üzerine: Kem söz sahibini utandırır!

Dünyanın Te Türkiye’nin »ayılı sairlerinden hlrl olan Nâzım Hikm et’l 75. doğum yıldönümünde anmak üzere Türkiye Yazarlar Sendlkası'- nın düzenlediği hafta dolayı­ sıyla sağcı basında çıkan yazı lardan rasgele birkaç bölümü, «kem »öz sahibini utandırır» diyerek bir fikir verebilmek amacıyla aktarıyoruz.

■ ÖNCE BİR PROFESÖR

I

29 ocak tarihli SON HAVA- D İS ’e göre, «Türk büyüklerini anma töreni düzenleme ile gö­ revlendirilen Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Emin Bilgiç bu konuda verdiği beyanatta» bakı­ nız neler demiş:

«Y u rt düşmanları ile el ele ve işbirliği ederek Yavuz gemisini yabancı memleketlere kaçırmaya kalkan Nâzım Hikmet’! adam yerine koymak ve anmaya kalk­ mak safdillik olur. Onu anmak için harekete geçenler Nâzım ’m bu millet ve yurt düşmanlığım bilerek hareket ediyorlarsa o za­ man bu harekete sadece safdil­ lik demek bizler için safdillik olur.»

■ SONRA KÜLTÜR BAKAN)

Kültür Bakanı Rıfkı Danışman, aynı gazeteye göre (.11 ocak), polis müdürü ağzıyla konuşuyor:

«Nâzım Hikmet’in doğumunun 75. yıldönümünde anma töreni düzenlemenin suç olduğunu bü- diren Kültür Bakanı Rıfkı Da­ nışman «Onu vatanperver, mil­ liyetçi. vatanın birlik ve bera­ berliğini ve yücelmesi için öm­ rünü vermiş insanlar sırasına koymak kimsenin aklına gelme­ meli ve bu tür teşebbüslere kim­ se tevessül etmemeli ve edeme­ m elidir» demiştir.» Bakana gö­ re, «Nâzım Hikmet’in mezarının Türkiye’ye getirilmesi mümkün değildir. Bir kere Tilrk milleti olarak istenmeyeceği için müm­ kün değildir. İkincisi kanunen getirilmesi mümkün olmadığı için hukuki ehliyeti olanların

böyla bir şeye teşebbüs etmeleri mümkün değildir.»

■ VE B AŞKALARI..

31 ocak tarihli SON H AVAD İS te «A P Genel Başkan Yardım cı­ sı ve Teşkilât Başkanı «Saadet­ tin Bilgiç’in de demeci yer alı­ yor:

«Onu anmakla Türk birliğini meri hukuk nizamım çiğnemek arasında fark yoktur (...) Sanat

insanları birleştirir. Sanatkâr her şeyden önce kendi vatanının insanlarım birleştirir. Nâzım Hik met fiilen ve hukuken Türk de­ ğildir. Şu yukarıdaki ölçüye gö­ re sanatkâr, hele Türk sanatkâ­ rı hiç değildir. Bu solculuk de­ ğil, sohıcanlıktır.»

■ BİR KIŞKIRTMA

Şimdi köşe yazarlarından alın tılar yapabiliriz. Söz geliml HER

G Ü N ’de Yaşar Okuyan şöyle di­ yor:

«Vatan hainliği tescü edilmiş bir müseceel komünist olan N â­ zım Hikmet’in doğumunun 75. yıldönümünün Türkiye’de tören­ lerle kutlanması ve bu haftanın «N âzım Hikmet haftası» olarak İlân edilmesi son derece ibret vericidir. (...) Hafta düzenlen­ mesi ve bu adamın övülmesi ile ilgili M SP’li ne İçişleri Bakam Oğuzhan Aslltürk’ten ve yine

M SP’li ne Adalet Bakam Ismaü MüftUoğlu'ndan bir çıt dahi çık­ mamıştır. (...) İslâm adına fet­ va vermekle ün kazanan M S P’ niıı elindeki iki bakanlık, acaba neden bu haftayı düzenleyenler hakkında kanuni kovuşturmaya gitmemiş ve bu toplantı! neden müsaade etmiştir, araba? (...) Hâinlerin kahraman diye ilân edilmesine tahammülü kal­ mayan halkımız, çekip gitmeni içten arzu ediyor. Bunu böylece bilesin Asiltürk.»

■ KÜFÜRLER VE Ö T E S İ.

Mustafa Y ıldırım ’ın SABAH*» ta çıkan bol küfürlü yazısından İki cümle:

«Komünist, Hikm etof m el’unu- nu; «yurt çapında büyük» gör­ düğüne göre koca vatanı me­ zar diye ona parsellemek «eğle- minde» de haklı mı sayılacaktır yarın? Bize göre Hikmetof, mik­ roskopla tetkiki bile mümkün değil bir «m ikro organizma» da olsa, yurda getirilmesi halin­ de onda; komünisti «vatana sığ- m azlığı» iddiasında haklı çıkara­ cak tesbitler mevcuttur...»

Ve M İL L İ GAZETE’nln yaza­ rı Selahaddin Eş’den:

«Anma toplantıları tertip edi­ len Nâzım ’dan bahsederken, ya­ zımızın başlığını bizzat onun kendisi için kullandığı ifadeler­ den seçmiştik. Yoksa, ölmüş • gitmiş birisine bizim «köpek» veya «iradesiz domuz» dememi* bizim yazı âdabımıza aykırı ol­ duğundan, çok kere bu yolu ter­ cih etmemek için çareler arana. (...) Mendel kanunlarındaki, ka­ rakterlerin nesiller boyu devam ettiğine dair görüşlerine itibar edip; onun gibi bir siyah fare İle bir beyaz farenin birleşmesinden (...) N âzım ’m durumuna da bu nazariye kanunu tatbik edecek olursak; büyük babasından tam bir asır sonra, hem de serbest olduğu halde Rusya’ya sığınma­ sı manidardır. Ve ancak böyle bir tevarüs Ucasıyla izah oluna­ bilir.»

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nine apansızın ölüp varı yo ğu ka­ panım elinde kalınca baskısız kalan Sadi, K avuklu H am dinin orta oyun­ larında, Şevkinin tiyatrosunda aktör lüğe

A number of independent practice tasks can be suggested for the client following the first consultation, for example, collection of stuttering severity scores during everyday talking

BEN DE FOTOĞRAFINI ÇEKİYORUM — Sami Güner’e göre Yunus Emre’den Tlırgut Uyar’a şairler, insanın ve doğanın şiirini yazıyor, kendisi de fotoğrafını

Harmeni sâmanda ben tahsili harman itmişim Vakıfî esrarı dehr olmakla ahır ömrümü Fakre sıdtan, cevvi hîçiye Süleyman itmişim Yârı can uğrunda can

birlerini pencereden, kapıdan göre göre birbirlerine gönül verdikten son ra mektuplaşmağa girişmiş, bundan bir müddet sonra daha ötelere gittik leri halde

Tablo 8: "Türk iĢletmeleri yabancı sözcük içeren marka adını dıĢ pazara açılırken tercih etmemelidir." Fikrine Katılma Düzeyi Türk işletmeleri yabancı sözcük içeren

Kassing ve Avtgis [11], içsel kontrol odağına sahip çalışanların orta derece ya da dışsal kontrol odağına sahip çalışanlardan daha fazla açık muhalefet

İnsanlığın başlangıcından bugüne değişime uğrayan doğada görülen farklılıklar, değişen toplumsal değerler ve doğa insan ilişkisi ve sanat- sal