• Sonuç bulunamadı

Tüketim harcamalarına yönelik talep analizi: Konya örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tüketim harcamalarına yönelik talep analizi: Konya örneği"

Copied!
140
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI

İKTİSAT BİLİM DALI

TÜKETİM HARCAMALARINA YÖNELİK

TALEP ANALİZİ: KONYA ÖRNEĞİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Adem ESEN

HAZIRLAYAN

Ebru ALAKIR 074226001008

(2)
(3)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

(4)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

(5)

TEŞEKKÜR

Bu tezin hazırlanmasında bilimsel deneyimi, desteği ve yönlendirmelerinden dolayı danışman hocam Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Adem Esen’e, bilimsel katkı ve yorumlarından dolayı Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Orhan Çoban’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Tezimin başından sonuna kadar her yardım talebime koşan, desteğini ve ilgisini her zaman hissettiğim Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Görevlisi Esra Peker’e, tez konumun belirlenmesinde fikir ve görüşlerini aldığım Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Kenan Peker’e en içten teşekkürlerimi sunarım.

Tezimde, Adese Kart’ın veri tabanını üzerinde çalışmam konusunda gerekli izinleri sağlayan Adese Alışveriş Merkezleri Genel Müdür Yardımcısı Ahmet İzgi’ye yakın ilgisinden dolayı çok teşekkür ederim. Tezimde veri setinin düzenlenmesinde ve oluşturulmasında büyük katkısı olan, görüş ve önerilerini esirgemeyen Adese Alışveriş Merkezleri Kurumsal Pazarlama Müdürü Tamer Yararoğlu’na sonsuz desteğinden dolayı çok teşekkür ederim. Tezimde kullandığım veri setinin düzenlenmesinde ve tarafıma ulaştırılmasındaki katkılarından dolayı Adese Alışveriş Merkezleri Kurumsal Pazarlama Uzman Yardımcısı Mehmet Üsame Önkal’a teşekkür ederim.

Bugünlere gelmemde en büyük paya sahip olan, hep arkamda olan canım annem Rüveyde Alakır’a, canım babam Hüseyin Alakır’a ve canım kardeşim Mustafa Alakır’a sonsuz destek, dua ve sabırlarından dolayı çok teşekkür ederim.

Ebru ALAKIR

(6)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Ebru ALAKIR Numarası: 074226001008 Ana Bilim/Bilim Dalı İktisat / İktisat

Ö

ğrencinin

Danışmanı Prof. Dr. Adem ESEN

Tezin Adı Tüketim Harcamalarına Yönelik Talep Analizi: Konya Örneği

ÖZET

Bu çalışmada Konya ilindeki tüketicilerin tüketim harcamaları incelenmiştir. Adese Alışveriş Merkezleri’nin 2008 ve 2009 yıllarına ait veri tabanı kullanılarak ampirik bir analiz yapılmıştır. 7 ürün grubu ve 6 gelir grubu için düzenlenen verilerin, analiz modellerinden En Küçük Kareler Yöntemi kullanılarak talep parametreleri tahmin edilmiştir.

En Küçük Kareler Yöntemi, belli varsayımların sağlanması halinde, bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ortalama ilişkiyi gerçeğe en yakın şekilde tahmin eden yöntem olması nedeniyle tercih edilmiştir. Örnek düzleminde modele tüketim miktarı, harcama payı ve fiyat değişkenleri katılmış ve tahmin yapılmıştır. Modeldeki değişkenlerin birim kök testi için Augmented Dickey Fuller Test ve nedensellik ilişkisini ortaya koymak için Granger Nedensellik Test uygulanmıştır.

Analiz edilen malların her gelir düzeyi için fiyat ve harcama esneklikleri hesaplanmıştır. Harcama esnekliklerin işareti pozitif çıktığı için bütün mallar normal maldır. Bir mal için lüks mal ve zorunlu mal ayırımı her gelir düzeyinde farklılık göstermiştir.

Anahtar Kelimeler: Talep Analizi, Tüketim Harcamaları, Konya, Fiyat

(7)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Name Surname Ebru ALAKIR ID: 074226001008

Department/Field Economy / Economy

Student’s

Advisor Prof. Dr. Adem ESEN

Research Title Analysıs Of Demand For Consumptıon Expenditures: Example Konya

SUMMARY

It is surveyed the consumers expenses of consumption in Konya with this work. An emprical analysis has been done using the database concerning 2008 & 2009 of Adese Shopping Center. It has been guessed the request parametres using the Lowest Checkers Management from analysis types of the databases arranged for 7th product group and 6th income group.

Least Square Method is prefered owing to the fact that it is the method that guesses the avarage relation between dependent and independent variables, in case of providing certain assumptions. It has been guessed thinking of consumption amount of model, expense portion and price variables at sample plate. It has been applied Augmented Dickey Fuller Test for unit base testing of variables in models and it has been applied the Granger Nedensellik Test to put forward caosality relation.

It has been computed price and expense flexibilities for each income level of the analysed products. All the goods are normal as the expense flexibilities sign is positive. For a goods, the distinction between lüx good and essential goods, differs from each income level.

Key Words: Request Analysis, Expenses of Consumption, Konya, Flexibility

(8)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI... i

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... ii

TEŞEKKÜR ... iii ÖZET... iv SUMMARY ... v İÇİNDEKİLER... vi KISALTMALAR ... ix TABLOLAR LİSTESİ ... x

ŞEKİLLER LİSTESİ... xii

GİRİŞ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM TALEP TEORİSİ 1.1. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI TEORİSİ ... 4

1.2. TALEP TEORİSİ ... 5

1.3. ÇALIŞMADA KULLANILAN TALEP KAVRAMLARI... 7

1.3.1. Fiyat Esnekliği... 7

1.3.1.1. Talebin Fiyat Esnekliğinin Belirleyicileri ... 12

1.3.1.2. Talebin Fiyat Esnekliği ve Tüketici Harcamaları... 13

1.3.2. Talebin Gelir Esnekliği ... 13

1.3.2.1. Gelir Etkisi, Harcama Esnekliği ve Engel Kanunu ... 14

1.3.3. Esneklik ve Toplam Harcama ... 18

(9)

İKİNCİ BÖLÜM VERİ SETİ VE YÖNTEM

2.1. VERİ SETİNİN OLUŞTURULMASI ... 34

2.1.1. Veri Setinin Harcama Düzeylerine Göre Gruplandırılması ... 35

2.1.2. Ürün Gruplarının Oluşturulması ... 35

2.1.3. Fiyatların Düzenlenmesi... 37

2.1.3.1. Birim Fiyat ... 37

2.1.3.2. Fiyatların Endeksten Arındırılması ... 38

2.1.4. Satın Alma Gücü Göstergesi Olarak Harcama... 38

2.2. VERİ SETİNİN PROFİL ÖZELLİKLERİ... 39

2.3. VERİ SETİNİN DÖNEMSEL TÜKETİM EĞİLİMİ ... 44

2.4. EKONOMETRİK MODELİN KURULMASI... 59

2.5. ÇALIŞMADA KULLANILAN TAHMİN VE TEST YÖNTEMLERİ ... 61

2.5.1. En Küçük Kareler Yöntemi... 61

2.5.2. Birim Kök ve Augmented Dickey Fuller Testi ... 61

2.5.2.1. Birim Kök Tanımı ... 61

2.5.2.2. Birim Kök Süreçleri ... 62

2.5.2.3. Durağanlığın Tespiti ve Augmented Dickey Fuller Testi ... 62

2.5.3. Nedensellik ve Granger Nedensellik Testi... 64

2.5.3.1. Nedensellik... 64

2.5.3.2. Nedenselliğin Tespiti ve Granger Nedensellik Testi... 64

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜKETİM HARCAMALARININ EKONOMETRİK ANALİZİ 3.1. EKONOMETRİK ANALİZİN TEST SONUÇLARI ... 66

3.1.1. Augmented Dickey Fuller Durağanlık Testi Sonuçları... 66

3.1.1.1.Gıda Harcamaları İçin Durağanlık Testi ... 66

(10)

3.1.1.3. Giyim Harcamaları İçin Durağanlık Testi... 69

3.1.1.4. Ev Ürünleri Harcamaları İçin Durağanlık Testi ... 71

3.1.1.5. Teknoloji Harcamaları İçin Durağanlık Testi ... 73

3.1.1.6. Kişisel Bakım Harcamaları İçin Durağanlık Testi ... 75

3.1.1.7. Diğer Harcamalar İçin Durağanlık Testi ... 76

3.1.2.Granger Nedensellik Nedensellik Testi Sonuçları ... 78

3.1.2.1. Gıda Harcamaları İçin Nedensellik Testi ... 78

3.1.2.2. Temizlik Harcamaları İçin Nedensellik Testi ... 82

3.1.2.3. Giyim Harcamaları İçin Nedensellik Testi... 85

3.1.2.4. Ev Ürünleri Harcamaları İçin Nedensellik Testi... 88

3.1.2.5. Teknoloji Harcamaları İçin Nedensellik Testi ... 92

3.1.2.6. Kişisel Bakım Harcamaları İçin Nedensellik Testi ... 95

3.1.2.7. Diğer Harcamalar İçin Nedensellik Testi... 99

3.1.3.Talep Modeli ve Esneklikler ... 102

3.1.3.1. Gıda Harcamaları İçin Talep Modeli ve Esneklikleri ... 102

3.1.3.2. Temizlik Harcamaları İçin Talep Modeli ve Esneklikleri... 103

3.1.3.3. Giyim Harcamaları İçin Talep Modeli ve Esneklikleri ... 105

3.1.3.4. Ev Ürünleri Harcamaları İçin Talep Modeli ve Esneklikleri ... 106

3.1.3.5. Teknoloji Harcamaları İçin Talep Modeli ve Esneklikleri... 107

3.1.3.6. Kişisel Bakım Harcamaları İçin Talep Modeli ve Esneklikleri .... 108

3.1.3.7. Diğer Harcamalar İçin Talep Modeli ve Esneklikleri ... 109

SONUÇ... 111

KAYNAKÇA ... 114

(11)

KISALTMALAR ADESE : Adese Alışveriş Merkezleri

ADF : Genişletilmiş Dickey Fuller Testi

AIDS (Almost Ideal Demand System): İdeal Yaklaşık Talep Sistemi ADDİLOG (Additive Logaritmic): Toplanabilir Logaritmik Talep Modeli DF : Dickey Fuller Testi

EGARCH : Üssel Genelleştirilmiş Ardışık Bağlanımlı Koşullu Değişen

Varyans Yöntemi

EKK : En Küçük Kareler Yöntemi

ELES : Geliştirilmiş Doğrusal Harcama Sistemi

LA/AIDS (Linear Approximated Almost Ideal Demand): Doğrusal

Yaklaşımlı İdeal Yaklaşık Talebi

LES (Linear Expenditure System): Doğrusal Harcama Sistemi LOG : Logaritmik

TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu

(12)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo-1.1: Fiyat Değişikliklerinin Toplam Gelir Üzerindeki Etkileri... 13

Tablo-2.1: Cinsiyet-Medeni Durum ... 39

Tablo-2.2: Yaş Aralığı- Cinsiyet ve Medeni Duruma Göre Dağılım... 39

Tablo-2.3: Öğrenim Durumu-Cinsiyet ve Medeni Duruma Göre Dağılım ... 41

Tablo-2.4: Mesleki Bilgi ve Cinsiyete Göre Dağılım ... 42

Tablo-2.5: Otomobil Sahipliği ve Cinsiyete Göre Dağılım... 43

Tablo-2.6: Ev Sahipliği ve Cinsiyete Göre Dağılım ... 43

Tablo-2.7: Medya Takibi ve Cinsiyete Göre Dağılım... 44

Tablo-2.8: Gıda Harcamalarına Olan Dönemsel Tüketim Eğilimi... 45

Tablo-2.9: Temizlik Harcamalarına Olan Dönemsel Tüketim Eğilimi... 47

Tablo-2.10: Kişisel Bakım Harcamalarına Olan Dönemsel Tüketim Eğilimi... 49

Tablo-2.11: Teknoloji Harcamalarına Olan Dönemsel Tüketim Eğilimi... 51

Tablo-2.12: Giyim Harcamalarına Olan Dönemsel Tüketim Eğilimi ... 53

Tablo-2.13: Eviçi Harcamalarına Olan Dönemsel Tüketim Eğilimi... 55

Tablo-2.14: Diğer Harcamalarına Olan Dönemsel Tüketim Eğilimi ... 57

Tablo-3.1. Gıda Harcamalarının Durağanlık Testi... 66

Tablo-3.2. Temizlik Harcamaları İçin Durağanlık Testi ... 68

Tablo-3.3. Giyim Harcamalarının Durağanlık Testi ... 70

Tablo-3.4. Ev Ürünleri Harcamalarının Durağanlık Testi... 72

Tablo-3.5. Teknoloji Harcamalarının Durağanlık Testi ... 73

Tablo-3.6. Kişisel Bakım Harcamalarının Durağanlık Testi... 75

Tablo-3.7. Diğer Harcamaların Durağanlık Testi... 77

Tablo-3.8. Gıda Harcamalarının Nedensellik Testi... 78

Tablo-3.9. Temizlik Harcamalarının Nedensellik Testi ... 82

Tablo-3.10. Giyim Harcamalarının Nedensellik Testi ... 85

Tablo-3.11. Ev Ürünleri Harcamalarının Nedensellik Testi... 88

(13)

Tablo-3.13. Kişisel Bakım Harcamalarının Nedensellik Testi... 95

Tablo-3.14. Diğer Harcamaların Nedensellik Testi... 99

Tablo-3.15. Gıda Harcamalarının Esneklik ve Test İstatistik Sonuçları ... 102

Tablo-3.16. Temizlik Harcamalarının Esneklik ve Test İstatistik Sonuçları ... 104

Tablo-3.17. Giyim Harcamalarının Esneklik ve Test İstatistik Sonuçları... 105

Tablo-3.18. Ev Ürünleri Harcamalarının Esneklik ve Test İstatistik Sonuçları... 106

Tablo-3.19. Teknoloji Harcamalarının Esneklik ve Test İstatistik Sonuçları ... 107

(14)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil-1.1: Talep Esnekliği Sonuçları... 10 Şekil-1.2: Engel Eğrilerinin Geometrik Özellikleri... 17

(15)

GİRİŞ

Piyasa talebinin bireysel tüketici taleplerinin toplamı olduğu varsayıldığından geleneksel talep teorisi bireysel tüketici davranışının incelenmesiyle başlar. Bu nedenle mikro ekonominin temel konularından biri tüketici teorisidir. Tüketici teorisi tüketicilerin belirli bir zaman süresince nasıl bir tüketim kararı aldıklarını inceler ve açıklık getirir.

İktisat teorisinde tüketimle ilgili uygulamalı çalışmaların başlangıcı 18. yüzyılın sonlarında David Davies ile başlayarak 1795’de Frederick Morton Eden, 1850’de Frederick Le Play’in araştırmalarını 1855’de Edouard Ducpetiaux izlemiştir. Bu yapılan çalışmalardan yararlanan Alman istatistikçi Ernst Engel tüketim harcamalarına ilişkin araştırmalarıyla modern iktisat düşüncesindeki önemli yerini ortaya koymuştur. Son zamanlarda ise tüketim çalışmaları Working-Leser, Stone, Theil ve Barten, Christensen ve arkadaşları, Deaton, Muellbauer gibi bilim adamları tarafından farklı yapıdaki talep modelleri ile incelenmiştir. Son 30 yılda tüketim harcamaları ile yapılan talep çalışmalarında gelişme gözlemlenmiştir (Stigler, 1954: 93-94).

Diğer ülkelerde yapılan çalışmalarda olduğu gibi, Türkiye’de de tüketim harcamaları ile ilgili uygulamalı talep analiz çalışmaları yapılmıştır. Ancak bunların sayısı çok fazla değildir. Son 20-25 yıllık dönemde tüketim harcamaları ile yapılan çalışmalar yoğun ilgi görmeye başlamıştır. Türkiye’de Tansel (1986), Koç (1994), Nişancı(1998), Özer (2001) ve Şengül (2005), vb. tarafından yapılan tüketim harcamaları çalışmaları birçok çalışmaya öncülük etmiştir.

Öncü çalışmalardan da görüldüğü gibi bir tüketicilerin belirli bir ürün grubu için yaptığı harcamalar ile tüketicinin geliri ya da toplam harcaması arasındaki ilişki birçok araştırmacının ilgi alanı olmuştur. Bu bağlamda çalışmada; 2008Ocak - 2009Aralık aralığındaki döneme ait verilerle Konya’daki tüketicilerin harcamaları, gelir grupları itibariyle analiz edilmiştir.

Çalışma üç bölümden oluşmuştur. İlk bölümde tüketici teorisi ve talep teorisinden bahsedilmiştir. Talep fonsiyonu incelenmiş, özellikleri sıralanmıştır.

(16)

Çalışmada kullanılacak fiyat esnekliği, gelir esnekliği, harcama esnekliği gibi talep kavramları açıklanmıştır. Literatürde kullanılan talep modelleri açıklanmıştır. Türkiye’de ve yurtdışında tam talep sistemi ile yapılan ampirik çalışmalara yer verilmiştir.

İkinci bölümde veri setinin düzenlenmesiyle ilgili aşamalar anlatılmıştır. Veri setindeki tüketiciler harcama düzeylerine göre 6 gruba ayrılmıştır. Başlangıçta 26 ürün grubu bulunurken, tercihen bu gruplar bazı ana grup başlıkları altında birleştirilerek 7 ürün grubuna indirgenmiştir. Veri setinin profil özellikleri verilmiş, hangi dönemlerde hangi ürünlere daha çok yada daha az ilgi gösterdikleri her ürün grubu için ayrı ayrı tablolandırılarak açıklanmıştır. Modelin kurulumuyla ilgi bilgi verilip, modelde kullanılan tahmin ve test yöntemleri açıklanmıştır. Çalışmada yer verilen Engel eğrilerinin tahmininde birçok fonksiyonel formlar ve tahmin metotları kullanılmaktadır. Örneğin, basit en küçük kareler yöntemi, çift logaritmik talep modeli, doğrusal harcama sistemi veya yaklaşık İdeal Talep Sistemi gibi. Bu çalışmada bütün tüketim harcamaları ve ürün grupları için E.K.K yöntemi kullanılmıştır. E.K.K yönteminin özellikleri ve işleyişi hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca modeldeki değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisinin test edilmesinde kullanılan Granger Nedensellik Testi ile modeldeki değişkenlerin birim kök içerip içermediğinin test edilmesinde kullanılan ADF Testi hakkında açıklama yapılmıştır.

Üçüncü bölümde ise talep modeline uygulanan test ve tahmin sonuçlarına yer verilmiştir. Modeldeki bağımlı ve bağımsız değişkenlere önce birim kök testi uygulanmıştır. Bunun için ADF testi kullanılarak durağanlık testi yapılmıştır. Durağan olmayan seriler birinci dereceden farkı alınarak durağan hale getirilmiştir. Durağanlığı test ve tespit edilen serilerin nedensellik ilişkileri incelenmiştir. Nedenselliğin test ve tespiti içinse Granger nedensellik testi kullanılmıştır. Hem durağanlık testi hemde nedensellik testi 7 ürün grubu ve 6 gelir düzeyindeki tüketiciler için ayrı ayrı uygulanmıştır.

Her gelir düzeyi için ayrı ayrı ekonometrik model kurulduktan sonra, modelin katsayılarının sayısal değerleri tahmin edilmiştir. Ekonometrik tahmin yöntemleri çok olmakla birlikte, bu analizde EKK yöntemi kullanılmıştır. Tahmin edilen parametrelerin istatistiki olarak geçerli olup olmadıklarının araştırılmasında, t, F, ve R2 testleriyle

(17)

tahminlerin güvenilirliği belirlenmeye çalışılmıştır. t testi ile tahmin edilen parametrelerin tek tek anlamlı olup olmadığına bakılmıştır. F testi ile ilişkinin bir bütün olarak geçerli olup olmadığına bakılmıştır. R2 (belirlilik katsayısı) ve düzeltilmiş R2 ile de modelin açıklama gücü belirlenmeye çalışılmıştır. R2 değeri, bağımlı değişkende meydana gelen toplam değişimin yüzde kaçının, bağımsız değişkenlerdeki değişmelerle açıklandığını gösteren bir ölçüdür. R2 değeri ne kadar yüksek ise incelenen iktisadi olayı da o kadar iyi açıklar. Durbin Watson testi ile de değişkenlerin otokorelasyona sahip olup olmadıklarına bakılmıştır.

Modelin katsayılarının sayısal değerlerinden fiyat esnekliği ve harcama esnekliği hesaplanmıştır. Çıkan sonuçlara göre esneklik değerleri 7 ürün grubu ve 6 ürün gelir düzeyi için ayrı ayrı yorumlanmıştır. Böylece gelir düzeyleri itibariyle Konya ilindeki tüketicilerin tüketim harcamalarının farklılık gösterip göstermediği analiz edilmiştir.

(18)

BİRİNCİ BÖLÜM TALEP TEORİSİ

1.1. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI TEORİSİ

Talep teorisi; tüketicilerin belirli bir zaman periyodunda, tüketim kararlarını nasıl aldıklarını inceler ve açıklar. Bu teorinin esası, fayda fonksiyonuna; fayda fonksiyonu ise tüketicilerin rasyonel olduğu varsayımına dayanır. Tüketicilerin pazarda sunulan bir mal bileşimini satın almak için kullanılabilir bir gelire sahip oldukları, pazardaki mevcut fiyatı kabul ettikleri, istedikleri miktarda mal satın almada özgür oldukları ve ulaşım masrafının olmadığı kabul edilir. Dolayısıyla, tüketicilerin sınırlı bir bütçeleri ve tüketecekleri sınırsız mal bileşimleri söz konusudur. Tüketicinin alternatifler arasından fayda düzeyini en yüksek düzeye çıkaracak bir biçimde seçim yaptığı varsayılır (Şengül, 2005: 62).

Bir tüketim malı söz konusu olduğunda toplam fayda, söz konusu tüketim malından tüketilen miktarın bir fonksiyonu olur. Toplam faydayı en yükseğe çıkaran tüketim miktarından sonra gerçekleştirilen her bir tüketim, toplam fayda da azalmaya neden olur(Ünal ve Tuna, 2005: 23).

Talep kanununun arkasında tüketici davranışları teorisi yatar. a herhangi bir mal ve b ise a'dan başka bütün malları gösterir. Tüketici dengededir. Yani

Mfa = Mfb

Fa Fb

eşitliği sağlanmıştır.

Tüketicinin geliri ve a'dan başka bütün malların fiyatı Fa sabit iken, a'nın fiyatı

Fa, düşerse, a'nın fiyatı ucuzladığı için yukarıdaki eşitlik eşitsizlik haline gelir. a'ya

harcanan son liranın sağladığı fayda öteki mallara harcanan son liranın sağladığı faydadan daha büyüktür. Tüketici sabit gelirini a ve öteki mallar arasında yeniden dağıtarak yeni bir dengeye ulaşır. Yani öteki mallara harcadığı bir lirayı a malı satın

(19)

almak için kullanr. a'nın miktarı bir liralık artar, diğer malların miktarı bir liralık azalır. a'nın kullanılan miktarı arttıkça, eşitsizliğin iki yanı arasındaki fark küçülür, bir noktada bu fark sıfıra iner, tüketici yeniden dengeye ulaşır. a'nın fiyatında yeniden bir düşme olursa a'nın miktarı yeniden artırılır. a’nın fiyatı düşmeyip de artarsa, öteki mallara harcanan son liranın a'ya harcanan son liradan daha fazla fayda sağlaması durumu ortaya çıkar. Bu da tüketicinin a miktarını azaltıp öteki malların miktarlarını artırmasını gerekli kılar (Türkay, 2001: 108).

1.2. TALEP TEORİSİ

Talep teorisi, tüketicinin satın alma kararlarını ve fiyatların mal ve hizmet talebi üzerindeki etkisini açıklar. Mikro ekonomide temel prensiplere dayalı olarak ilk yükselişler Fransız ekonomist Leon Walras (1834-1910) tarafından gerçekleşmiştir. Walras fiyat veya gelir ile mal veya hizmetler arasındaki ilişkiyi analiz etmiştir. Talep teorisi daha sonra İngiliz ekonomist Alfred Marshall (1842-1924), İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto (1848-1923), Sovyet ekonomist Eugen Slutsky (1880-1948), Amerikan ekonomist Kenneth Arrow (1921) ve Fransız doğumlu Gerard Debieu (1921) tarafından geliştirilmiştir (www.economyprofessor.com, 2010).

Talep teorisi, bütçe kısıtı altında, fiyatlar veri iken tüketicinin fayda maksimizasyonu veya fiyatlar veri iken belirli bir fayda düzeyindeki tüketimin maliyetini minimiazsyonundan hareketle, talebi etkileyen çeşitli faktörlerin talep üzerindeki etkisini araştırır. Bu faktörler (Yavuz ve Peker, 2008: 97) ;

i) Malın fiyatı: Bir malın fiyatındaki düşme talep üzerine artırıcı, fiyattaki bir

yükselme ise azaltıcı etki yapar.

ii) Tüketicilerin zevk ve tercihleri: İletişim ve haberleşmedeki gelişmelerle

birlikte ortaya çıkan reklam ve moda kavramları tüketicilerin zevk ve tercihlerini de etkilemiştir. Bu değişim bir mal için olumlu yönde ise bu malın talebini artırıcı, olumsuz yönde ise azaltıcı etki söz konusudur. Örneğin, gelişen teknolojinin en çok yansıdığı ürünlerden biri olan cep telefonları, günümüzde 3G, navigasyon, tv izleme, internet gibi birçok olanağı bünyesinde bulundurur hale gelmiştir. Cep telefonlarındaki

(20)

bu çok fonksiyonluluk; cep telefonu talebini gün geçtikçe artırırken ev telefonundan, bilgisayara, televizyona kadar birçok ürünün talebini azaltmıştır.

iii) Tüketicilerin sayısı: Bir malın talebini etkileyen unsurlardan biride

tüketici sayısıdır. Genç nüfus oranı ve doğum oranı yüksek bir ülkede doğal olarak tüketici sayısı da fazlalaşır. Ek olarak iletişim, haberleşme ve ulaşımdaki gelişmelerle birlikte piyasaya yeni alıcılar girmiş bu da talebin artmasına neden olmuştur.

iv) Tüketicilerin geliri: Tüketicilerin kişi başına gelirindeki değişimler talebe

etki eder. Gelirdeki artış genellikle malların talebi üzerine artırıcı etki yaparsa da, bu durum bazı mallarda her zaman geçerli olmaz. Gelirdeki artışa bağlı olarak talebi artan mallara lüks mallar, azalanlara ise zorunlu mallar denir.

v) İkame ve tamamlayıcı malların fiyatları: Herhangi bir malın talebi

üzerine, o malın yerine kullanılabilen (ikame edilen) mal olup olmaması ya da o malla beraber kullanılması gereken malların (tamamlayıcı mal) durumu da etki eder. İkame mallar, biri diğerinin yerine kullanılabilen mallardır (tavuk eti ile kırmızı et gibi). Biri olmadan kendisinden beklenen faydayı sağlayamayan, mallara tali mallar denir. Tamamlayıcı mallara karşı talep ise paralel (aynı yönde) gider. Herhangi bir malın fiyatı başka bir malın talebi ile ters orantılı ise bu iki mal tamamlayıcı mallardır (çay-şeker gibi) .

vi) Tüketicilerin gelecekteki gelirleri ve fiyatlar hakkındaki tahminleri:

Tüketicilerin gelecekteki gelirleri ya da fiyatlar hakkındaki tahmin ya da duyumları da talebe etki eder. Eğer tüketicilerin gelecekte gelirlerinin artacağı yönünde tahmini varsa taleplerini bir süre ertelerler. Ya da fiyatların yükseleceği hakkında tahminleri varsa, ihtiyaçlarını hemen (fiyatlar yükselmeden) satın alma yoluna giderler, böylece talebi artırırlar.

vii) İhtiyacın şiddeti: Bir mala duyulan ihtiyacın şiddeti ile o mala olan talep

arasında yakın bir ilişki vardır. İhtiyaç çok şiddetli ise mal zorunlu mal söz konusudur ve talebi nispeten yüksektir. Zorunlu olmayan malların talebi ise nispeten düşüktür.

viii) Zaman: Zaman faktörü de tüketici talebinde önemli bir yer tutar.

(21)

için talep önemli bir değişiklik gösterir. Örneğin, kayak turizmine talep kış aylarında, deniz turizmine talep ise yaz aylarında artar.

Piyasa talebi bireysel tüketici taleplerinin toplamı olduğuna göre, talep teorisi bireysel tüketici davranışının incelenmesiyle başlar (Koutsoyiannis, 1997: 15-16). Tüketicilerin belirli bir zaman süresince, nasıl bir tüketim kararı aldıklarını inceler ve açıklık getirir. Tüketicilerin piyasada sunulan bir mal bileşenini satın almak için kullanılabilir gelire sahip olduğu, piyasada oluşan mevcut fiyatı kabul ettiği ve piyasadan istediği kadar mal satın almada serbest oldukları ve ulaşım masraflarının olmadığı kabul edilir. Dolayısıyla, tüketicilerin sınırlı bir bütçe ile tüketecekleri mal bileşimleri ile ilgili karar almaları, seçim problemine dönüşür. Tüketicinin olası alternatifler arasında, malların tüketiminden elde edeceği tatmini olanaklı en büyük düzeye çıkaracak şekilde seçim yaptığı varsayılır (Henderson ve Richard, 1998: 21).

Tüketicilerin çeşitli mal bileşimleri arasından kendisine en yüksek tatmini sağlayan mal bileşimleri arasında tercih ilişkilerinin nasıl işlediği konusunda bazı varsayımlar yapması gerekir. Tercihle ilgili yapılan bu varsayımlar, literatürde tüketici kuramının aksiyomları olarak ifade edilir. Bu yaklaşımda önce temel aksiyomlar belirlenir ve ardından teorik yaklaşım mantıksal olarak gerçekleşir. Varsayım niteliğindeki temel aksiyomlar, tüketici davranışının matematiksel olarak ifade edilmiş halidir. Bu varsayımlar, tüketicinin seçim yapabilme olanağına sahip olduğunu, bu seçiminin tutarlı olduğunu ve tüketici zevkinin bazı temel ihtiyaçlara bağlı olduğunu kabul eder (Şengül, 2005: 61, Levent, 1995: 4).

1.3. ÇALIŞMADA KULLANILAN TALEP KAVRAMLARI 1.3.1. Fiyat Esnekliği

Bir malın fiyata göre talep esnekliği (price elasticity of demand. ed), o malın

fiyatındaki değişmelere karşı tüketicilerin tepki veya duyarlılıklarını ne ölçüde değiştirdiklerini gösteren bir sayıdır. Bir malın fiyatında meydana gelecek değişme ile buna bağlı olarak o malın talebinde ortaya çıkacak değişme arasındaki oran, fiyat

(22)

esnekliği ile açıklanır. Talepteki değişmenin fiyattaki değişmeye oranı şeklinde tanımlanır (Yiğitbaşı ve Uysal, 2009: 158-159).

ed = % / . % d d d d d Q Q P Q P P Q P PQ Δ Δ Δ Δ = = Δ Δ ed: Talep Esnekliği Q: Miktar P: Fiyat

Bir maldan talep edilen miktar, o malın fiyatı ile ters yönlü değiştiğinden, talebin fiyat esnekliği daima negatiftir. Örneğin fiyat arttığında ve dolayısıyla da esneklik formülünün paydası pozitif bir değere sahip olduğunda (%∆P > 0), talep edilen miktar azalır ve dolayısıyla da esneklik formülünün payı negatif bir değere sahip olur (%∆Qd < 0). Pozitif bir değerin negatif değere oranı ise, negatif bir değer içerir. Benzer

biçimde fiyat azaldığında ve dolayısıyla da esneklik formülünün paydası negatif bir değere sahip olduğunda (%∆P < 0), talep edilen miktar artar ve dolayısıyla da esneklik formülünün payı pozitif bir değere sahip olur (%∆Qd > 0). Negatif bir değerin pozitif bir

değere oranı ise yine negatif bir değer içerir.

Tüketicin tercihleri ve geliri sabitken mal ve hizmet fiyatlarının değişmesi, tüketicinin reel gelirini ve tercihlerini de etkileyerek onun karar ve tercihlerini yönlendirir. Bu etkiler kısaca gelir etkisi ve ikame etkisi şeklinde adlandırılır. Aslında mal ve hizmet fiyatlarının değişimi önce gelir etkisine yol açar; bu da tüketicinin tercihlerini etkileyerek tüketicinin mallar arasındaki tercihini, yani ikame kararını değiştirir (Yiğitbaşı ve Uysal, 2009: 130).

Talebin fiyat esnekliğinde sonuçlar farklı kategoride incelenir. Bunlar (Ünsal, 2001: 64; Yavuz ve Peker, 2008: 100);

i) Elastik talep (e>1) : Bir malın fiyatındaki %1 oranındaki artışa (azalış) karşılık, talep edilen mal miktarında %1'den daha fazla bir azalış (artış) olması durumudur. Bu durumda bu malın esnekliğine tam elastik talep denir. Talebi tam esnek

(23)

olan mallar genelde ikamesi bulunan mallardır. Bu yüzden tüketicinin veya alıcının fiyat değişmelerine karşı tepkisi kuvvetlidir.

ii) İnelastik (az elastik yada elastik olmayan) talep (e<1) : Eğer fiyattaki %1'lik değişme, malın talep edilen miktarında %1'den daha az bir değişme meydana getiriyorsa bu durumda talep inelastiktir denir. Böyle malların fiyatlarındaki çok büyük bir artma, talep edilen miktarında küçük bir azalmaya ya da tam tersine fiyatında meydana gelecek çok büyük bir düşme, talep edilen miktarında çok küçük bir artmaya neden olur. Malın yerine geçebilecek ikame mal miktarı sınırlıdır. Fiyatı artan malın yerine bir başka malı ikame etme olanağı sınırlı veya az olduğunda esneklik 1'den küçük olur.

iii) Birim elastik talep (e=1) : Fiyatta meydana gelecek %1 değişme, talep edilen miktarda da %1 değişmeye neden olursa, talebin fiyat esnekliği birim elastiktir. Bu durumda tüketicinin çeşitli fiyatlarda alacağı mal miktarı farklı olmakla beraber, ödeyeceği para miktarı hep aynı kalır.

iv) Sıfır elastik talep (e=0): Fiyattaki değişiklik, talep miktarını hiç etkilemiyorsa sıfır elastik talep sözkonusudur. Örneğin, yerine ikame mal bulunmayan bir ilaç veya kefen için talep esnekliği bu türden talep esnekliktir. İlacın fiyatı ne olursa olsun hastayı kurtarmak için temini zorunlu olduğu için esneklik katsayısı sıfır olur.

v) Sonsuz elastik talep (e=∞): Fiyatta meydana gelecek çok küçük bir düşme, talep edilen miktarı sonsuz denecek kadar artırıyorsa talep esnekliği sonsuzdur (e=∞).

(24)

Şekil-1.1: Talep Esnekliği Sonuçları

Birim Talep Esnekliği

P T P1 A ∆P ∆Q = ∆P Q P │ep│= 1 P2 B ∆Q C T1 P3 Q Q1 Q2 Q3 Sıfır Talep Esnekliği P T P1 │e│=0 P2 T Q

(25)

Sonsuz Talep Esnekliği

P

│e│=∞

P T T

Q

Talep Esnekliği Sayısının Birimden Küçük veya Büyük Olması

T P1 │e│<1 T │e│>1 P2 P1 P2 T T Q Q Q1 Q2 Q1 Q2

(26)

1.3.1.1. Talebin Fiyat Esnekliğinin Belirleyicileri

Fiyat esnekliğini belirleyen faktörlerin bilinmesi, bir malın fiyatında meydana gelen değişmelerin o malın talep edilen miktarının ne ölçüde etkileyeceğini belirlemek açısından çok önemlidir. Talebin fiyat esnekliği dört unsur tarafindan belirlenir (Ünsal, 2001: 72; Yaylalı, 1994: 168):

i) Malın tüketici bütçesindeki önemi: Bir mala yapılan harcama tüketicinin yapmış olduğu harcamalar içerisinde önemli bir yer tutmuyorsa, o malın fiyatındaki değişmeler malın talep edilen miktarını önemli ölçüde etkilemez. Bu tür bir malın talebi esnek değildir. Tuz, kalem, kağıt v.b. gibi malların f'iyatları çok düşük olduğu veya çok az kullanıldıkları için tüketici bütçesinde önemli bir yer tutmazlar. Tersine tüketici bütçesinde önemli bir yer tutan bir malın fiyatındaki bir değişme ise, o malın talep edilen miktarını önemli ölçüde etkiler. Mesela bilgisayar, televizyon gibi malların fiyatındaki bir artış, bu malların talep edilen rniktarlarını önemli ölçüde azaltır.

ii) İkame imkanının bulunması: Talep esnekliğini etkileyen faktörlerden biri de bir malın ikamesinin olup olmadığıdır. A malının ne kadar çok ikamesi olursa olsun, tüketiciler A malının fiyatı düşünce diğer mallar yerine A malı ikame ederler ve böylece A malından talep edilen miktar o kadar çok artar. Dolayısıyla bir malın ne kadar çok ikamesi varsa fiyat esnekliği o kadar yüksektir. Kahve ile tuzu örnek verirsek; kahvenin tuza göre ikamesi çok olduğu için, kahvenin talebi tuza göre çok esnektir. Bu nedenle, aynı orandaki bir fiyat artışı kahvenin talep edilen miktarını tuza göre çok daha fazla azaltır.

iii) Talep süresinin uzun veya kısa oluşu: Malların talep esneklikleri talep süresi ile birlikte değişir. Genellikle, talep uzun dönemde kısa döneme göre daha esnektir. Uzun dönemde, tüketiciler bir malın yerine bir başka malı ikame edebilirler. Mesela, doğal gaz fiyatı arttığı zaman, kısa sürede tüketicilerin talep ettikleri doğal gaz miktarı azalmaz. Ancak sürenin uzaması ile birlikte, tüketiciler doğal gaz yerine odun, kömür, likit yakıt gibir başka ikame malına yönelebilirler.

iv) Zorunlu ve lüks mal ayırımı: Talebin fiyat esnekliğini belirleyen diğer bir unsur da, malın zorunlu bir mal mı, yoksa lüks bir mal mı olduğudur. Çünkü lüks

(27)

malların fiyat esnekliği daha zorunlu mallara göre daha yüksektir. Örneğin ekmek, su gibi yaşamın devamı için gerekli olan zorunlu mallarda tüketiciler fiyattaki değişmelere fazla duyarlı değildirler. Buna karşılık kırmızı et, jambon ve tatil gibi lüks mallarda tüketiciler fiyattaki değişmelere fazla duyarlıdırlar.

1.3.1.2. Talebin Fiyat Esnekliği ve Tüketici Harcamaları

Talebin fiyat esnekliği ile tüketici harcamaları veya üretici gelirleri arasında önemli bir ilişki vardır. Talep esnekliği birden büyükse (e>1), malın fiyatındaki bir azalma tüketicinin toplam harcamasını veya üreticinin toplam gelirini artırır. Talep esnekliği birden küçükse (e<1), malın fiyatındaki bir azalma toplam harcamayı veya toplam geliri azaltır. Talep esnekliği bire eşitse (e=1), bu malın fiyatındaki bir azalma toplam harcamada veya toplam gelirde bir değişiklik yapmaz. Malın fiyatındaki bir artış ise, her durumda ters etki yapar (Yaylalı, 1994: 164).

Fiyat esnekliği ile toplam harcama veya toplam gelir arasındaki ilişkiler Tablo 1.1'de verilmiştir.

Tablo-1.1: Fiyat Değişikliklerinin Toplam Gelir Üzerindeki Etkileri

EsneklikTürü Fiyattaki Artışlar Fiyattaki Düşüşler Esnek Talep Toplam Gelir Azalır Toplam Gelir Artar inelastik Talep Toplam Gelir Artar Toplam Gelir Azalır Birim Esnek Talep Toplam Gelir

Değişmez

Toplam Gelir Değişmez

1.3.2. Talebin Gelir Esnekliği

Bir malın talebi ile yalnız o malın fiyatları arasında değil, tüketicinin gelir düzeyi ve diğer malların fiyatları arasında da karşılıklı ilişkiler vardır. Bazı mallar vardır ki tüketicinin gelir seviyesi yükseldiği zaman o mallardan talep edilen miktarlarda önemli artışlar olur. Bazı mallar içinse ters yönde bir değişme, bir azalma görülebilir. Örneğin, tatil talebi için gelir artışı karşılığında bu malların talebinin artması söz konusudur. Buna karşılık örneğin, ekmek talebinde gelir artışının etkisi son derece zayıftır. Düşük kaliteli mallar ve çok ucuz gıda maddeleri için gelir artışının talep

(28)

üzerindeki etkisi ters yönde olabilir. Yani gelir seviyesi yükselen kişiler bu mallardan daha az alır, onların yerine daha iyi kaliteli malları ikame etmeye yönelirler. Örneğin, normal ekmek yerine çavdar unundan yapılmış ekmek ya da kepek ekmeği tercih edilir, kırmızı et yerine tavuk veya balık eti, şeker balı yerine çiçek balı tercih edilir.

Tüketicinin çeşitli gelir düzeylerinde toplam tutar olarak belirleyeceği tüketim harcamasını mal ve hizmet grupları arasındaki paylaştırması, her mal ve hizmet türü için, gelire göre tüketim esnekliklerine bağlıdır (Yiğitbaşı ve Uysal, 2009: 116-117). Gelir düzeyindeki değişmeler ile talep arasındaki ilişkileri bir esneklik katsayısı ile ölçmek mümkündür. Buna göre;

Talebin gelir esnekliği=Talep miktarındaki % değişme Gelir düzeyindeki % değişme

yada, em = % . % d d d d d Q Q m Q M m Q M Q Δ = Δ = Δ = Δ Δ Δ

Tanım olarak, bir maldan talep edilen miktarın gelirdeki değişmelere olan duyarlılığına, talebin gelir esnekliği (income elasticity of demand, em) denir. Talebin gelir esnekliği, bir maldan talep edilen miktardaki yüzde değişmenin gelirdeki yüzde değişmeye oranına eşittir. A malı için talebin gelir esnekliği, tüketicinin gelirindeki her %1'lik değişme için A malından talep ettiği miktarın, % kaç değiştiğini gösterir.

Bir malın talebinin gelir esnekliği pozitif ise o mal normal bir maldır. Gelir esnekliğinin pozitif olması, tüketici gelirindeki bir artışın (veya azalışın) malın talep edilen miktarını artırması (veya azaltması) anlamına gelir. Normal bir mal, lüks mal ve zorunlu ihtiyaç malı olarak da sınıflandırılabilir. Bir malın talebinin gelir esnekliği 1'den büyükse o mal lüks bir mal, talebin gelir esnekliği 1'den küçükse mal zorunlu ihliyaç malıdır (Yaylalı, 1994: 169).

1.3.2.1. Gelir Etkisi, Harcama Esnekliği ve Engel Kanunu

Hanehalkı çalışmaları 18. yüzyılda başlamıştır. Bu alanda Stigler (1957) ilk çalışmasını yapmıştır. İngiltere’de F. Eden, fakir ve zengin ailelerin bütçelerinden bilgilerine ulaşarak çalışmış ve 1797 yılında yaptığı çalışmanın sonuçlarını

(29)

yayınlamıştır. Aynı dönemde D.Davies İngiltere’de Eden’in çalışmasına benzer bir çalışma yapmıştır. Fransız mühendis F.La Play Avrupa’da ki tüm hanehalkının bütçe bilgilerini toplamış ve 1850 yılında yayınlamıştır. Bu çalışmadan esinlenerek Ernst Engel (1857) ilk analitik yollarla hanehalkı harcama yapılarını ele alarak gelir ile tüketim arasındaki ilişkiyi ampirik düzeyde araştıran ilk kişidir (Tansel, 1988: 2).

Farklı gelir düzeylerinde satın alınan mal miktarlarını gösteren eğriye Engel eğrisi (Engel Curve) denir. Talebin gelir esnekliği Engel eğrileriyle gösterilir. Engel’in yürüttüğü araştırma Engel Kanunu (Engel Law) olarak nitelendirilir. Bu araştırmanın sonucuna göre bir ailenin geliri ne kadar düşük olursa, gelirin gıdaya ayrılan harcama kısmı o kadar yüksek olur (Nicholson, 1998: 130-131). Engel eğrileri farklı gelir gruplarında tüketiciler arasında tüketim kalıplarının nasıl değiştiğini de gösterir.

qi = gi (y, z)

qi: i malının tüketilen miktarı

y: Gelir veya mallar ve servislerde ki toplam harcamaları

z: Tüketicilerin diğer karakteristik (yaş, hanehalkı yapısı,eğitim,…vb) vektörleri

Engel eğrileri, modellerdeki tüketici sayısında y, z üzerinde qi ’nin ampirik

olarak bağımsızlığını ifade eder. Eğer tüm mallar için ödenen fiyatlar aynıysa ve tüketiciler aynı tercihlere sahipse, ampirik veya istatistiksel Engel eğrileri teorik Engel eğrisi tanımıyla örtüşür. Ayrıca Engel eğrilerinden gelir esnekliğini elde etmek mümkündür. Bir malın gelir esnekliği, bir malda talep edilen miktardaki yüzde değişmenin gelirdeki yüzde değişmeye oranına eşittir.

Yatay kesit verileriyle yapılan çalışmalarda gelir yerine toplam harcama kullanılır ve bu sebepten talebin gelir esnekliği yerine talebin toplam harcama esnekliği kullanılabilir. Genel anlamda esnekliğin matematiksel ifadesi; bağımlı değişkenlerdeki % değişmenin bağımsız değişkenlerde ki % değişmeye oranı olarak ifade edilir.

(30)

Toplam Harcama Esnekliği veya Gelir Esnekliği; ηi = / log log i i i q y d q q y d y ∂ ∂ = şeklinde gösterilir.

Gelir artışı çok küçük iken, gelirin artan oranıyla toplam harcamada ki değişim oranı olarak belirtilir. Toplam harcama eğrileri oranlar 1’den büyük ise esnek, 1’den küçük ise esnek değildir.

ηi > 0 :

Tüketicinin geliri artınca daha fazla i malından talep ederken, tüketicinin geliri azalınca daha az i malından talep eder. Gelir esnekliği pozitif olan mallara üstün mallar denir.

ηi < 0 :

Tüketicinin geliri artınca daha az i malı talep edilirken, tüketicinin geliri azalınca daha fazla i malı talep edileceğini gösterir ve gelir esnekliği negatif olan mallara düşük mallar denir.

0 < ηi < 1 :

Esneklikler gelir ile değişken olabilir. Bu sebeple zenginler için gerekli olan mallar fakirler için lüks mal olabilir. Genellikle fiyatlar sabit kalması durumunda toplam harcamada olabilecek herhangi bir artışa paralel olarak lüks mal gruplarının ortalama bütçe paylarında meydana gelecek artış, mevcut olan mal gruplarının harcama esnekliklerinin 1’e yaklaşmasına sebep olur (Brown ve Deaton, 1972: 1173, Ünsal, 2004: 212-213).

(31)

Şekil-1.2: Engel Eğrilerinin Geometrik Özellikleri

Lineer Engel Eğrileri

Q a η=0 gerekli η→1 Normal mallar Bayağı mallar ai >0 bi >0 bi <0, ai >0 η→1 a/2 n=-1 Lüks ai< 0 η=0 η→∞ Y η→-∞ Y a/3b -a/b

Çift Logaritmik Engel Eğrileri

Q Normal mallar Q Bayağı mallar

bi >0 bi <0 gerekli bi <0 η=b Lüks η=b bi >0 η=b Y Y

(32)

Yarı Logaritmik Engel Eğrileri

q Normal mallar q Bayağı mallar bi >0 bi <0 Gerekli η→0 q>b η→0 η=b B n=-1 Lüks q<b Y η→ -∞

e-a/b e(b-a)/b e-(a+b)/b e-a/b Y

Kaynak: Sadoulet ve Janvry, 1994: 37-39

Engel eğrileri, doğrusal, çift logaritmik, yarı logaritmik, ters logaritmik olmak üzere 4 fonksiyonel formda ifade edilir. Tüm elde edilen engel fonksiyon formları bu 4 fonksiyon yapısına bağlı olarak elde edilir. Tüm bu 4 fonksiyonel form basit regresyon eşitlikleriyle hesaplanır (Sadoulet ve Janvry, 1994: 37). Ampirik çalışmalar için Engel eğrilerinin iki farklı yaklaşımı vardır. Bu yaklaşımların ilki, tüketici talep teorilerinde belirtilen kısıtlardaki fonksiyonel formların teorik yapısını vurgular. İkinci yaklaşımda ise, istatistiksel uygunluğu ve kullanılan fonksiyonel formların gücü vurgulanır. Çeşitli harcama grupları benzer fonksiyonel forma sahip olduğu için tüketici fayda maksimizasyon teorisi, Engel eğrilerinin sonuçlarını oluşturur (Tansel, 1988: 9-10).

1.3.3. Esneklik ve Toplam Harcama

Tüketicilerin bir malı satın almak için yaptıkları toplam harcama (total expenditure, TE), malın fiyatı (P) ile satın alınan mal miktarı (Q) çarpımına eşittir (TE = P.Q). Fiyat değiştiğinde toplam harcamanın ne yönde değişeceği, fiyatta ve talep edilen miktarda meydana gelen değişmeler arasındaki ters yönlü ilişkiye bağlıdır. Eğer miktardaki yüzde değişme, fiyattaki ters yönlü yüzde değişmeden büyükse, fiyat artınca toplam harcama azalır. Yani, esnek talep durumunda toplam harcama, fiyat ile ters yönlü değişir. (Ünsal, 2001: 71).

(33)

Buna karşılık eğer miktardaki yüzde değişme, fiyattaki ters yönlü yüzde değişmeden küçükse, fiyat artınca toplam harcama da artar. Yani, esnek olmayan talep durumunda toplam harcama, fiyat ile aynı yönlü değişir. Fiyattaki ve talep edilen miktardaki yüzde değişmeler birbirine eşitse, fiyattaki artma veya azalma sonucu toplam harcama değişmez. Yani, birim esnek talep durumda fiyattaki değişme, toplam harcamayı etkilemez.

Talep edilen miktarın fiyata hiç duyarlı olmaması yani talep esnekliğinin sıfır olması durumunda, fiyat artınca (azalınca) toplam harcama da artar (azalır). Yani, tam esnek olmayan talep durumunda fiyat ile toplam harcama aynı yönlü değişir (Ünsal, 2001: 64).

1.4. LİTERATÜR

Talep analizi çalışmalarında birbiri ile ilişkili fakat ayrıştırılabilir iki tür çalışmadan bahsetmek mümkündür. Bunlardan birincisi, istatistikçilerin istatistiki teknikleri kullanarak yaptığı çalışmalar, ikincisi ise, ekonomistlerin yaptığı çalışmalardır. 19. yüzyılda henüz regresyon ve korelasyon tekniği geliştirilmediğinden talep analizlerinde uygulamalı araştırmalar yapılmıyordu. 1857 yılında Engel'in gelir ve belirli harcama grupları arasında önemli bir ilişkinin var olduğunu ortaya koymasından sonra, harcama kalıplarında gelirin etkisi araştırılmaya başlanmıştır. Bundan sonra istatistiki teknikler kullanılarak bazı talep çalışmaları yapılmıştır. 1907 yılında Benini İtalya'da kahvenin talep esnekliği tahminini, 1914 yılında ise Lehfeldt İngiltere'de buğdayın talep esnekliği tahminini yapmıştır. Ekonometrik talep çalışmalarında önemli gelişme 1914 ve 1929 yılları arasında Moore tarafından yapılan analizlerle sağlanmış ve bu çalışmalar pek çok yeni konunun çözümünde ekonomistleri teşvik etmiştir. Bundan sonra İngiltere'de iki önemli gelişme olmuştur. Bunlardan ilki, 1934'te Allen ve Hicks'in, Slutsky'nin tüketici tercih modelini kullanmalarıdır. İkincisi ise Allen ve Bowley'in İngiltere'de hanehalkı bütçe verilerini kullanarak yaptıkları analizdir (Phlips, 1983: 106). “Bu çalışma teorik bir modele dayalı ilk önemli yatay kesit verileri analizidir” (Brown and Deaton, 1972: 1147-1148).

(34)

Talep analizi çalışmalarında sistematik gelişmeler ikinci dünya savaşından sonra, özellikle 1950'li yıllarda sağlanabilmiştir. Stone (1954) talep teorisinin diğer kısıtlamalarını karşılayan doğrusal sistemini (LES) geliştirmiştir. Stone bu talep sistemi ile İngiltere'de 1920-1938 yılları arasında zaman serisi verilerini kullanarak, altı grupta topladığı mallar için analiz yapmıştır. Talep denklemlerinin tanımlanmasında çift logaritmik fonksiyon kullanmıştır. Regresyon denklemlerinde kişi başına gelir ile tamamlayıcı ve rakip malların fiyatlarını kullanmıştır (Phlips, 1983: 120, Koç, 1995: 3).

Stone'un geliştirmiş olduğu modelden sonra uygulamalı talep analizi çalışmalarının sayısı önemli ölçüde artmıştır. Yurtdışında yapılan talep çalışmalarından bazılarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.

Kirby (1966) 5 farklı ülkeden alınan farklı dikiş makinesi ürün gruplarına ait 7,5 yıllık aylık satış verilerinden oluşan 23 farklı seri kullanmıştır. Talep tahminlerinin yapılmasında üssel düzeltim, hareketli ortalamalar ve zaman serileri analizinde en küçük kareler yöntemlerini kullanmıştır.

Marchant ve Hockley (1971) Resmi kaynaklardan alınan, 3 farklı seriye ilişkin (iç pazar için toplam binek otomobil üretimi, ihracat için toplam binek otomobil üretimi ve yeni kayıt olmuş binek otomobiller) bilgileri kullanarak İngiltere pazarındaki binek otomobil talebini üssel düzeltim ve hareketli ortalamalar yöntemleriyle tahminlemiş ve elde edilen sonuçları karşılaştırmışlardır.

Bhattacharya (1974) Avustralya’da telefon talebinin tahminlenmesinde doğrusal regresyon ve hareketli ortalamalar yöntemlerini kullanmıştır.

Winer (1979) Bitkisel bileşenler için yapılan reklam harcamaları ile satış hacmi arasındaki ilişkinin belirlenmesinde regresyon analizi ve kovaryans analizini kullanmıştır.

Carlson ve Umble (1980) Amerika’da 5 farklı otomobil türünün (mini otomobil, küçük otomobil, orta boy otomobil, standart model otomobil ve lüks otomobil) 5 yıllık talebi, bağımsız değişkenler olarak harcanabilir gelir, otomobil türüne göre değişen fiyatlar, benzin fiyatları, benzin kıtlığı ve Amerika otomotiv işçilerinin grevinin kullanıldığı çoklu regresyon analizi ile tahminlemişlerdir.

(35)

Malik ve Ahmad (1981) Zaman serileri ve regresyon analizi ile Libya’daki yiyecek talebini tahminlemiştir.

Kamenetzky, Shuman ve Wolfe (1982) Güneybatı Pennsylvania’da halkın ambulans hizmetlerine olan talebini tahminlemede bölgeye ilişkin sosyo-demografik veriler, geçmiş yıl talep verileri ve ambulans hizmeti veren firmanın yapısı ve hizmetin niteliğine ilişkin verileri kullanarak çoklu regresyon analizi yapmışlardır.

Johnson, Fomby ve Hill (1984) Talep konusunda yapılan ilk çalışmaların, fiyat, talep edilen miktar, gelir gibi talebi açıklayan değişkenler ile ekonomik teorinin sağladığı katkıyla istatistiki yöntemlere dayandığını belirtmişlerdir.

Huss (1985) Amerika’da halka elektrik dağıtımı sağlayan 49 firmanın geçmiş talep tahminlerini ve mevcut satış verileri kullanılarak doğrusal regresyon analizi, zaman serileri analizi, üssel düzeltim yöntemi ve çoklu regresyon analizi ile 2, 4, 6 ve 7 yıllık satış tahminlerini yapmış ve elde edilen sonuçları karşılaştırmıştır.

Baker ve Fitzpatrick (1986) Güney Carolina’nın 4 ilçesinin günlük acil sağlık hizmeti ve rutin sağlık hizmeti talebinin tahminlenmesinde üssel düzeltim yöntemini kullanmış, acil ve rutin hizmetlerin taleplerinin birleştirilmesinde hedef programlama modelini formülize etmiş ve elde edilen sonuçları çoklu regresyon analizi sonuçları ile karşılaştırmışlardır.

Andrikopoulos, Brox ve Georgapoulos (1987) Yunanistan’da tarım ürünleri ve diğer ürünlerin tüketimini doğrusal harcama sistemiyle analiz etmişlerdir. 1951-1993 dönemini kapsayan zaman serisi verilerini kullanmışlardır. Analiz edilen ürünler; ekmek ve tahıl, et, balık, süt, peynir ve yumurta, bitkisel ve hayvansal yağlar, meyve, sebze ve patates, şeker, çay, kahve ve kakao, alkollü ve alkolsüz içkiler, sigara ve tarım dışı ürünlerdir.

Schultz (1987) Düzensiz seyreden ürün talebinin tahminlenmesinde üssel düzeltim yöntemini kullanmıştır.

Eales ve Unnevehr (1988) 1965-1985 dönemini kapsayan zaman serisi verilerini kullanarak Amerika Birleşik Devletlerinde et ürünleri talebini dinamik AIDS modeliyle analiz etmişlerdir.

(36)

Caballero ve Uriel (1989) 1980-1981 hanehalkı bütçe anket verilerini kullanarak Valensiya eyaletinde et talebinin analizini yapmışlardır. Açıklayıcı değişkenleri satın alma gücü, mevsimsellik, yerleşim yeri genişliği, hanehalkı genişliği olan 5 fonksiyonel tipte Engel eğrisi tahmin etmişlerdir. Hanehalkı genişliği değişkeni sığır eti tüketimi hariç, diğer etlerin tüketimini etkilemektedir. Yerleşim yeri büyüklüğü sığır eti, koyun eti ve diğer etler için anlamlı elde edilmiştir. Küçük yerleşim yerleri sığır eti harcaması üzerinde negatif etkiye sahip olmasına karşın, büyük yerleşim yerleri pozitif etkiye sahiptir.

Fulponi (1989) 1959-1985 periyodunu kapsayan zaman serisi verilerini kullanarak Fransa’da gıda ürünleri ve et talebini AIDS modeliyle tahmin etmiştir. Çalışmalarında, gelir ve fiyatların etkisini sayısallaştırmayı ve gıda harcamaları dağılımdaki değişimi analiz etmeyi amaçlamışlardır.

Heien ve Pompelli (1989) Amerika Birleşik Devletlerinde alkollü içkiler talebi üzerinde ekonomik ve sosyo-demografik değişkenlerin etkisini 1977-1978 dönemine ait hanehalkı tüketim anketlerinden derlenen yatay kesit verileriyle analiz etmişlerdir. AIDS Modelini kullanmışlardır. Bütün alkollü içkilerin talep esnekliğinin az esnek olduğu belirlenmiştir. Çapraz fiyat esneklikleri negatiftir. Demografik değişkenlerin, alkollü içecekler üzerindeki etkisi önemli bulunmuştur. Ayrıca, verginin artma olasılığı üzerine yapılan senaryo analizinde, fiyatlardaki olası artışın alkollü içecekler tüketimini ortalama %28,1 azaltacağı belirlenmiştir.

Calatrava ve Navarro (1991) Ekvator’da şeftali tüketimini incelemişlerdir. Çok sayıda sıfır tüketim değerleri mevcut olduğundan, bu gözlemlere En Küçük Kareler yönteminin uygulanması da parametre tahminlerinin yanlı ve tutarsız elde edilmesine neden olacağından Tobit modeliyle Ekvator’da şeftali tüketimini analiz etmişlerdir.

Blaylock ve Blisard (1992) Sigara tüketim kararı ve sigara satın alma kararının analizini Double Hurdle modeliyle gerçekleştirmişlerdir.

Jensen ve Manrique (1993) 1981, 1984 ve 1987 yılları Endonezya Ulusal Hanehalkı Sosyal ve Ekonomi Anketi verilerinden yararlanmışlardır. Çalışmalarında kentsel kesime ait gözlemleri kullanmışlardır. Bu gözlemler üç dönem için 3705 hanedir. Analiz için sekiz mal grubu (pirinç, et, süt ürünleri, balık, palawija ürünler

(37)

(soya, mısır, manyok), buğday, meyveler, diğer gıdalar ve gıda dışındaki ürünler) seçilmiştir. Gelir gruplarına göre gıda talebinin belirlenmesinde LA/AIDS modelinden yararlanmışlardır.

Chung (1994) İspanya gıda verilerini ve Geary-Khamis Metodu’nda kullanarak değişik gelir gruplarının gıda tüketim harcamaları ve talep esnekliklerini saptamıştır.

Gao ve Spreen (1994) ABD’de 1987-1988 hanehalkı gıda tüketim anket verilerini kullanarak et talebi üzerinde demografik değişkenlerin, fiyat ve harcama esnekliğinin etkisini incelemişlerdir. Genelleştirilmiş Toplamsal Logaritmik Talep Sistemi (Generalized Addilog Demand System) ve Rotterdam modelinin kombinasyonuyla geliştirilen Hibrit Talep sistemini kullanmışlardır. Modelde kullanılan değişkenler; bölge, etnik köken, aile genişliği, kentleşme, gıda planlayıcısı, sağlık bilgisine sahip olmak, kadın aile reisinin iş statüsü ve ev dışı gıda harcamasının toplam gıda harcaması içindeki oranıdır.

Jones ve Yen (1994), Amerika Birleşik Devletlerinde sığır eti talebini Box-Cox Dönüşümlü Bağımlı Double Hurdle Modeliyle tahmin etmişlerdir.

Young ve Hamdok (1994) Çalışmalarında, 1990-1991 dönemi için Zimbabwe’nin güney eyaleti olan Matabeleland’da hanehalkı genişliği ve hanehalkı kompozisyonunun kırsal yerleşim yerlerinde yaşayan hanehalkının tüketim üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Analiz, 1096 hanehalkı üzerinden tahıllar, et, süt, diğer gıdalar, giyim, dayanıklı mallar tüketimi, diğer mallar tüketimi (eğitim, sağlık bakımı, akaryakıt) için yapılmıştır. Gelirin logaritmasının bütçe payının bir fonksiyonu olarak ifade edildiği ve AIDS modeliyle (fiyatlar sabit tutulduğunda) tutarlı Working–Leser modelini kullanmışlardır. Bu çalışmada hem Chesher’in (1991), hem de Deaton’ın (1989) yaklaşımını kullanmışlardır.

Laajimi (1995) Ekim 1989-Eylül 1992 dönemi için İspanya Gıda Tüketim Paneli anket verilerini kullanarak, global gıda talebini, et, sert kabuklu meyveler ve yağ talebini Doğrusal Formda Yaklaşık İdeal Talep Sistemiyle tahmin etmiştir. Çalışmada kullanılan sosyo-demografik değişkenler, hanehalkı genişliği, sosyo ekonomik sınıf, yerleşim yeri genişliği ve yıl için dummy değişkenidir. Bu çalışmada, yansız ve tutarlı parametre tahminleri elde edebilmek için öncelikle modelde kullanılacak bağımsız

(38)

değişkenlerle Probit modeli analiz edilmiştir. Probit modelinden elde edilen Ters Mills Oranı, AIDS modelinde enstrüman değişken olarak kullanılmıştır.

Nayga (1995) İki aşamalı Heckman modeliyle, Amerika Birleşik Devletlerinde balık ve su ürünleri talebini tahmin etmişlerdir. Satın alma kararı ikili (binaria; aile harcama kaydediyorsa bağımlı değişken 1 değerini almakta, aksi durumda ve 0 değer almaktadır) değişkenle gösterilmiş, Mills oranını hesaplamak için Probit modeliyle analiz edilmiştir. İkinci aşama olan harcama eşitliğinde, Mills oranını da kullanarak, genelleştirilmiş Heckman modeliyle Görünürde İlişkisiz Regresyonla (Seemingly Unrealet Regresyon), bütün gözlemler (sıfır ve pozitif) için tahmin etmişlerdir.

Fabiosa, Mohanty, Smith ve Meyers (1996) Gelir sınıflarını kullanarak gıda politika analizleri için tüketim parametrelerinin tahmini adlı çalışmalarında, Jamaika’da 1972-1993 dönemine ait zaman serisi verileri ve 1984 hanehalkı harcama anketi verilerinden yararlanmışlardır. Analiz, et (sığır eti, domuz eti, tavuk eti) ve tahıllar (buğday, pirinç, şeker, soya yağı) olmak üzere iki ana mal grubu için yapılmıştır. Hanehalkı harcama anket verilerinden, farklı gelir grupları için gelir talep esnekliğini ve farklı gelir gruplarında her bir malın tüketim payının hesaplanması amacıyla yaralanmışlardır.

McDowell, Allen–Smith ve McLean-Meyinsse (1997) Çalışmalarında 1994 Tüketici Harcama Anket verilerini kullanmışlardır. Ankete katılan hanelerin ev ve ev dışı gıda tüketim birimlerindeki gıda ve içecek tüketimlerine ilişkin bilgiler derlenmiştir. Bu haneler; düşük gelir grubunda yer alan haneler, orta gelir düzeyinde yer alan haneler ve yüksek gelir düzeyinde yer alan haneler olmak üzere üç gelir grubunda incelenmiştir. Bu üç gelir grubunda yer alan hanelerin gıda harcamalarıyla ve hanelerin sosyo-demografik özellikleri arasındaki ilişki Tobit modeliyle belirlenmiştir.

Sani ve Kingsman (1997) Farklı periyodik envanter kontrolü yöntemleri kullanılması halinde düşük ve kesikli özelliğe sahip yedek parça talebini basit üssel düzeltim ve hareketli ortalamalar yöntemleri ile tahminlemiş ve sonuçlarını karşılaştırmışlardır.

Businger ve Read (1999) Amerikan donanmasında bakım-onarım parçalarının talep tahmininde regresyon analizini kullanmışlardır.

(39)

Chern (1999) Sağlıkla ilgili bilgi ve haberlerin gıda maddeleri talebine olan etkisini analiz etmiş ve önemli sonuçlar saptamıştır.

Law ve Au (1999) Japon turistlerin Hong Kong’a seyahat taleplerini tahminlemişlerdir.

Alon, QI ve Sadowski (2001) Amerika bütünleşik perakende satışlarının zaman serileri analizinde çoklu regresyon kullanarak tahminlemiş ve yapay sinir ağlarıyla yapılan tahminlerle karşılaştırmışlardır.

Burger, Dohnal, Kathrada ve Law (2001) Amerikan turistlerin Durban’a seyahat taleplerinin tahminlenmesinde hareketli ortalamalar, üssel düzeltim ve çoklu regresyon analizi gibi farklı teknikler yardımıyla zaman serileri analizini kullanmış ve elde edilen sonuçları karşılaştırmıştır.

Zhou, Mcmahon, Walton, ve Lewis (2002) Melbourne su tedarik sisteminin şehir bölgesine ilişkin saatlik ve günlük su talebinin tahminlenmesinde zaman serileri analizini kullanmıştır.

Chu ve Zhang (2003) ABD nüfus idaresinden alınan 1985-1999 yıllarına ait aylık perakende satış verilerini kullanarak doğrusal ve doğrusal olmayan modellerle satışlar tahminlemişlerdir.

Willemain, Smart ve Schwarz (2004) Tedarik zincirindeki servis parçalarının rassal talebi tahminlenmişlerdir.

Zotteri ve ark. (2005) Avrupa’daki bir marketler zincirinin beş ürünün bütünleşik talebinin tahminlenmesinde logaritmik regresyon modelini kullanmışlardır.

Diğer ülkelerde yapılan çalışmalarda olduğu gibi, Türkiye’de de tüketim harcamaları ile ilgili uygulamalı talep analiz çalışmaları yapılmıştır. Özellikle son 20-25 yıllık dönemde talep analizi konusunda yapılan çalışmalar yoğun ilgi görmeye başlamıştır. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür.

Yurdakul (1981) 1977 yılında Adana ilinde gelir gruplarına göre tüketicilerin hayvansal ürünler tüketimlerini incelemiş, et, süt, süt mamulleri, yumurta ve toplamsal hayvansal gıda maddeleri için gelir-harcama esnekliklerini hesaplamıştır. Gelir-harcama

(40)

esnekliklerinin hesaplanmasında yarı logaritmik ve çift logaritmik fonksiyonlardan yararlanmıştır.

Tansel (1986) 1978-1979 dönemine ait TÜİK, hanehalkları harcama anket verilerinden kentsel kesime ait olanları kullanmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre gıda ve konut harcamalarının esnekliklerine göre ihtiyaç olduğu, lokanta, kişisel bakım, hizmetler, ulaşım ve kültürel harcama gruplarının ise lüks olduğu belirlenmiştir. Dayanıklı ev eşyaları ve sağlık harcamalarının esneklikleri ise 1 civarındadır. Hanehalkı büyüklüğü esnekliği, gıda, konut, giyim ve dayanıklı ev eşyaları harcamalarında ölçek ekonomisinin bulunduğunu göstermiştir.

Hanta (1994) Adana kentsel alanda 23 Ocak-15 Şubat döneminde anketle derlediği yatay kesit verilerini kullanarak, beslenmede önemli yere sahip kırmızı et, süt ve süt ürünleri, tavuk eti ve yumurta için gelir ile tüketim arasındaki ilişkiyi Engel fonksiyonlarıyla belirlemiştir.

Koç (1995) Working-Leser ve Yaklaşık İdeal Talep Sistemi Modelini (AIDS) kullanarak Türkiye’de kırmızı et arz ve talebinin ekonometrik analizi ve kırmızı et sanayi yapısı ile işleyişini incelemiştir. Kesilen hayvan arzını, doğrusal, çift logaritmik ve logaritmik doğrusal fonksiyonlardan yararlanarak basit regresyondan çoklu regresyona aşamalı olarak tahmin etmiştir.

Şenesen ve Selim (1995) TÜİK’nin 1987 yılı hanehalkları gelir ve tüketim harcamaları anket verilerini kullanmışlardır. Bu hanehalkları 20 gelir düzeyinde ve 11 mal grubu (gıda, restoran, giyim, mobilya, ev hizmetleri, sağlık, kişisel bakım, ulaşım, kültür ve diğerleri) için belirlenmiştir. Gıda harcamalarının zorunlu mal niteliğinde olduğu, ev eşyası, ev harcamaları, ulaştırma, kültürel harcama kalemleri her gelir düzeyinde ve hem kırsal, hem de kentsel kesimde lüks mal niteliğinde olduğunu bulmuştur. Giyim, dışarıda yemek ve diğer harcamalar da lüks mal niteliğindedir. Ama, gelir düzeyi yükseldikçe bunların esnekliklerinin birim esnekliğe doğru kaydığı görülmüştür.

Ekinci (1996) Türkiye’de 1970-1994 dönemini kapsayan 25 yıl için seçilmiş bazı gıda maddelerinin talebini tahmin etmiştir. Talep tahmininde Engel fonksiyon tiplerinden ve Doğrusal Formda Yaklaşık İdeal Talep Sisteminden (Linear

(41)

Approximate/Almost Ideal Demand System) yararlanmıştır. Ekmek, şeker, margarin, koyun eti, sığır eti, tavuk eti ve içme sütünün talebini Engel fonksiyonlarıyla, süt ve süt ürünleri (içme süt, yoğurt, tereyağı, peynir) ile et (koyun eti, tavuk eti, sığır eti) grubunun talebini ise LA/AIDS modeliyle tahmin etmiştir.

Üçdoğruk (1997) İzmir ili kentsel kesimde gıda harcamaları gelir esnekliklerini tahmin etmiştir.

Nişancı (1998) Türkiye’de hane halklarının harcamarını Engel eğrisi yaklaşımı çerçevesinde incelemiştir. TÜİK’nin 1994 Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketinin on mal grubuna ilişkin sonuçlarını veri kaynağı olarak ele almış ve AIDS modelini kullanmıştır.

Paksoy (1998) Kahramanmaraş ili kentsel alanda hane halklarının hayvansal gıda maddeleri tüketimini incelemiş ve “Working-Leser” modelini kullanarak gelir-harcama esnekliklerini hesaplamıştır.

Şengül ve Yurdakul (1998) Adana ili kent merkezinde 400 aileden 1-30 Haziran 1998 döneminde anketle derlenen verileri kullanarak, ailelerin zeytinyağı taleplerini Double Hurdle modeliyle tahmin etmişlerdir. Çalışmanın sonuçları, Adana kentsel alanda zeytinyağının lüks bir ürün olduğu ve zeytinyağı ve diğer sıvı yağlar (mısır özü ve soya yağı) arasında bir ikame ilişkisi olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, modelde kullanılan sosyo-demografik değişkenlerin de ailelerin zeytinyağı taleplerini etkilediği belirlenmiştir.

Sarımeşeli (1999) 1987 yılı Hanehalkı Gelir ve Tüketim Harcamaları Anketi verilerini kullanarak, hanehalkları harcanabilir geliri ile hanehalklarının farklı gelir düzeylerinde 38 mal grubu için yaptıkları harcamalar ilişkilendirilerek, tüketim eğilimleri kır ve kent olmak üzere iki ayrı düzeyde incelemiştir. Tüketim eğilimlerini tanımlayan parametre değerlerinin tahmininde, basit en küçük kareler yöntemini (10 farklı fonksiyon tipi için) kullanmıştır. Esneklikleri en iyi uyumu sağlayan üç fonksiyon tipine göre hesaplanmıştır. Harcama esnekliklerine kırsal alanda kentsel alana göre daha yüksek bulunmuştur.

(42)

Gavcar ve ark. (1999) Türkiye’de kullanılan kağıt-karton türlerinin talep tahminlerinin çoklu regresyon analizi ile oluşturmuşlar ve değişkenler arasındaki ilişkinin korelasyon analiziyle belirlemişlerdir.

Koç ve Alpay (2000) 1994 yılı TÜİK Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketinden yararlanarak 5 gelir grubuna göre 19 seçilmiş il merkezine ilişkin verileri kullanmışlardır. Gıda, giyim ve ayakkabı, mobilya, sağlık, ulaşım, eğlence ve kültür, eğitim, otel-restoran ve pastane ile diğer malların talebini AIDS modeliyle tahmin etmişlerdir. Modelde kullanılan değişkenler hanehalkı genişliği ve bağımlılık oranıdır.

Karkacıer (2000) Süt ve süt ürünlerinin ithal talebi üzerine etkili ekonomik faktörleri araştırmıştır. Türkiye’de süt ve süt ürünleri ithal talebinin; Dünya fiyatlarından, hükümetlerin hayvancılık programları ve politikalarından etkilendiği sonucuna ulaşmıştır. Türkiye süt ve ürünleri ithal talebini, yurtiçi fiyatlar, kişi basına milli gelir, gecikmeli ithal miktarı (t-1), Amerikan Doları (USD) – Türk Lirası değişim oranının (döviz kuru) ve trend faktörünün bir fonksiyonu olarak ele almıştır. Araştırma bir zaman serisi analizi olup, veriler 1982- 1997 arası dönemi kapsamakta ve yıllıktır. Türkiye’nin süt ve ürünleri ithal talebinin en fazla kişi basına düsen milli gelir düzeyi, yurt içi fiyatlar ve dolar(USD) döviz kurundan etkilendiği belirlemiştir.

Özer (2001a) 1987 ve 1994 dönemine ait hanehalkı gelir ve tüketim harcamaları anket verilerini kullanmıştır. 1998 yılında tüketim harcamaları 11 ana mal grubuna ve 9 gıda alt grubuna ayrılırken, 1994 yılında 10 ana mal grubu ve 14 gıda alt grubuna ayrılmıştır. Bu yıllara ait tüketim kalıplarını karşılaştırabilmek için mal grupları yeniden oluşturularak 8 ana mal grubu (gıda, giyim, ev eşyası, sağlık, konut, ulaştırma ve haberleşme, kültür, eğitim ve eğlence, diğer) ve 6 gıda alt grubundan (ekmek ve tahıllar, et, balık ve kümes hayvanları, süt ve mamulleri, yağ ve yumurta, sebze ve meyveler, çeşitli hazır yiyecekler, sigara, alkol ve alkolsüz içecekler) oluşmuştur. Tahmin yöntemi olarak LES yöntemine dayalı olarak esneklikleri hesaplamıştır.

Özer (2001b) 1991 yılında Erzurum’da bizzat uygulanan Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketi’nden elde edilen yatay kesit verileri yardımıyla ildeki hanehalklarının tüketim kalıplarını incelemiş, gelir hipotezlerini temsilen oluşturulan modelleri tahmin ederek Erzurum’daki hanehalklarının tüketim eğilimlerini en iyi

(43)

açıklayan modelin tespitine çalışmıştır. Analiz sonuçları Engel Kanunu’nun Erzurum içinde geçerli olduğunu; gelirin yanı sıra meslek, eğitim gibi demografik özelliklerin ve iklimin tüketimi etkileyen başlıca önemli faktörler olduğu ve hanehalklarının tüketim eğilimini en iyi açıklayan modelin doğrusal model olduğu ortaya koymuştur.

Saraçoğlu, Aydoğuş, Köse ve İşgören (2001) Devlet İstatistik Enstitüsü 1994 hanehalkı tüketim harcamaları anketinden elde edilen yatay kesit verilerini kullanmışlardır. Üç aşamalı olarak yapılan çalışmada ilk aşamasında veri seti olarak yatay kesitle 27 balık türüne ve zaman boyutunda ise 8 dönemlik (1991-1998) yıllık gözlemlerden oluşan ve toplam da 216 veriyi içeren panel veri setini kullanmışlardır. Balık üretim ve tüketimine ilişkin ekonometrik modeller tahmin ederek balık üretimine ve tüketiminde etkili olan faktörlerin tespitini ve iktisadi analizini yapmışlardır. Geliştirilmiş Doğrusal Harcama Sistemi (ELES) kullanılarak gelir fiyat esneklikleri tahmin etmişlerdir. Gıda maddelerinin alt grupları için regresyon eşitlikleri klasik EKK yöntemi ile tahmin etmişlerdir. Üçüncü aşamada ise, balık piyasasını temsil eden basit bir eşanlı ekonometrik modeli (arz ve talep dengesi sağlanarak) oluşturup, 1981-1998 dönemine ait yıllık zaman serisi verilerini kullanarak tahmin etmişlerdir.

Tarı (2002) Kocaeli için yaptığı çalışmada eğitim haricinde modelde yer alan deneyim ve cinsiyet değişkenlerinin istatistik bakımından kişisel geliri etkileyen önemli değişkenler olmadıkları sonucuna varmıştır.

Akbay ve Tiryaki (2005) Türkiye genelinde kırsal ve kentsel alanda örnekleme yöntemi ile seçilmiş olan ve TÜİK tarafından 2003 yılında yapılan Hanehalkı Bütçe Anket verilerini kullanmışlardır. Modelde kullanılan değişkenler hanehalkı bireylerinin yaşı, cinsiyeti, medeni durumu, mesleği, eşin eğitim iş durumu, ailedeki çocuk sayısı ve benzeri değişkenlerle birlikte, hanehalklarının toplam kullanılabilir geliri, gıda harcamaları ve her bir ürün türüne ait tüketim miktar ve harcama değerlerini kapsamaktadır. Çalışmada kullanılan verilerin analizinde, çapraz tablolardan yararlanmış ve demografik gruplar itibariyle hayvansal ürünlerin tüketim miktarlarının karşılaştırılmasında F testi kullanmışlardır. Hayvansal ürünlerin talep tahmininde ise Working- Leser talep modelini kullanmışlardır.

Referanslar

Benzer Belgeler

nöbet geçirme kliniği ile acil servise getirilen, kranial BT incelemesinde bazal ganglionlar ve serebellumda bilateral, simetrik, yaygın hiper- dens lezyonları

Bu çalışma, yüksek gelirli gelişmekte olan BRICS ve MIST ülkelerinde 1991-2014 yılları için yenilenebilir enerji, yenilenemeyen enerji ve istihdam arasındaki

Böyle bir protokolün oluşturulması kararı üye ülke- ler tarafından 1995’te Jakarta’da yapılan Üye Ülke- ler Konferansı’nda alınmış, 1996 başlayan

Her fırsat- ta zengin biyololojik çeşitliğimizle övünen sözde tarımcı- ların, ne kadar çok bitki türümüz var ise ondan çok daha fazla zararlı böcek ile hastalık

E ğer Reisi­ cumhurumuzun Amerika se­ yahati tahakkuk edecekse, bu, kendi vapurlarımızdan biriyle ve milletimizin şanına lâyık bir

Master Plan uyarınca 1978'de devreye girmesi gereken çamlıdere Barajı, tünel açmadaki bazı sorunlar nedeniyle ancak 1985'te devreye girdi.. Duraklama devri ve I

 Sterilizasyon→ herhangi bir cismin veya maddenin patojen veya saprofit tüm canlılardan ve her türlü canlı şekillerinden arındırılmasıdır. 

Yapılan çalışmayla, Türkiye’de ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinde müfettişlerin işe alınmaları ve yetiştirilmelerinin nasıl yapıldığı, teftiş sisteminin