• Sonuç bulunamadı

Çalışanların uzaktan öğrenmeye bakış açılarının tespitine yönelik bir araştırma : sorunlar ve çözüm önerileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çalışanların uzaktan öğrenmeye bakış açılarının tespitine yönelik bir araştırma : sorunlar ve çözüm önerileri"

Copied!
82
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI PROJESİ

ÇALIŞANLARIN UZAKTAN ÖĞRENMEYE

BAKIŞ AÇILARININ TESPİTİNE YÖNELİK

BİR ARAŞTIRMA: SORUNLAR VE ÇÖZÜM

ÖNERİLERİ

CÜNEYT EREN

PROJE DANIŞMANI

YRD. DOÇ. DR. İLKNUR TAŞTAN BOZ

(2)

ÖNSÖZ

Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Projesi olarak hazırlanan bu çalışma, “Çalışanların Uzaktan Öğrenmeye Bakış Açılarının Tespitine Yönelik Bir Araştırma: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” adını taşımaktadır.

Bu projenin hazırlanma amacı, günümüzde uzaktan öğrenim görmüş çalışanların uzaktan eğitime bakış açılarının incelenmesi adınadır. Böyle bir konu üzerinde çalışmamı öneren, araştırmamın literatür taramasında ve karşılaştığım zorlukların her türlü aşılmasında, değerli görüş ve önerileriyle beni yönlendiren, hiçbir zaman yardımlarını esirgemeyen çok değerli proje danışmanım, saygıdeğer hocam, Yrd. Doç. Dr. İlknur TAŞTAN BOZ’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Proje çalışmamdaki anketi büyük bir özveriyle dolduran, ayrıca istek ve önerilerini paylaşan, tanıdığım tanımadığım tüm arkadaşlara ve eğitim hayatım boyunca beni her konuda destekleyen canım aileme, teşekkürü bir borç bilirim.

Cüneyt EREN EDİRNE - 2017

(3)

ÖZET

Bu araştırmanın temel amacı, çalışanların, uzaktan öğrenmeye, bakış açılarının tespitine yöneliktir. Aynı zamanda çalışanların yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerileri konusundaki görüşlerini belirlemektir.

Araştırma, genel tarama modelinde yürütülmüştür. Verilerin toplanması için, uzman görüşlerinden yararlanılmıştır. Konu ile ilgili literatür taraması yapılmıştır. Anket iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, çalışanların kişisel bilgileri bulunmaktadır. İkinci bölümde, 33 madde yer almaktadır. Bu anket farklı meslek dallarında seçilmiş çalışanlara uygulanmıştır.

Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, çalışanların büyük çoğunluğu uzaktan eğitimin oldukça verimli olduğunu düşünmektedir. Aynı şekilde katılımcıların büyük çoğunluğu uzaktan eğitimin ekonomik olduğunu düşünmektedir. Uygulanan ankette en düşük ortalamaya sahip maddeler ise “Uzaktan eğitim ile öğrenme, yüz yüze eğitimle öğrenmeye göre daha zevklidir”, “Sınav soruları yüz yüze eğitimde olduğu gibi kolay cevaplanabiliyor” şeklindedir.

(4)

ABSTRACT

The main purpose of this research is to determine the views of employees on distant training. At the same time, it is aimed determining the opinions of the employees about the problems they are experiencing and the solution proposals.

The study was conducted according to the general screening model. Expert opinions were used to collect the data. The related literature was searched. The survey consists of two parts. In the first part, there is personal information of employees. The second section contains 33 items. This survey has been applied to selected employees in different professions.

According to findings from the research, the majority of the employees think that distance education is very efficient. Likewise, the vast majority of participants think that distance education is economical. The items with the lowest average in the survey are “Distant training is more enjoyable than face-to-face learning.”, “The exam questions can be answered as easly as face-to-face tarining.”

(5)

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ ... ii ÖZET... iii ABSTRACT ... iv İÇİNDEKİLER ... v

TABLO LİSTESİ ... vii

ŞEKİL LİSTESİ ... ix GRAFİK LİSTESİ ... ix KISALTMALAR LİSTESİ ... x GİRİŞ ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM 1.KAVRAMSAL BİLGİLER ... 2 1.1. UZAKTAN EĞİTİM ... 2

1.1.1. Uzaktan Eğitim Nedir? ... 2

1.1.2. Uzaktan Eğitimin Avantajları ... 6

1.1.3. Uzaktan Eğitimin Dezavantajları ... 6

1.1.4. Uzaktan Eğitimde Bazı Temel Kavramlar ... 7

1.1.4.1. Eğitim ... 7

1.1.4.2. Eğitimci ... 9

1.1.4.3. Öğretim ... 11

1.1.4.4. Öğrenme ... 12

1.1.4.5. Açık ve Uzaktan Öğrenme ... 13

1.1.4.6. Açık Öğretim ... 14

1.1.4.7. E-Öğrenme ... 14

1.1.4.7.1. E-Öğrenmenin Avantajları ... 16

1.1.4.7.2. E-Öğrenmenin Dezavantajları ... 17

1.1.4.8. Kaynak Tabanlı Öğrenme ... 18

1.1.4.9. Teknoloji Tabanlı Öğrenme ... 20

1.1.4.10. Bilgisayar Tabanlı Öğrenme ... 21

1.1.4.11. Web Tabanlı Öğrenme ... 22

1.1.4.12. İnternet Tabanlı Öğrenme ... 23

1.1.4.13. Çevrimiçi (Online) Öğrenme ... 24

1.1.4.14. Sanal Sınıf ... 25

1.1.4.15. Eş Zamanlı (Senkron) Öğrenme ve Farklı Zamanlı (Asenkron) Öğrenme ... 26

(6)

İKİNCİ BÖLÜM

2. LİTERATÜR TARAMASI ... 28

2.1. UZAKTAN EĞİTİMİN GELİŞİMİ ... 28

2.1.1. Dünyada Uzaktan Eğitim ... 28

2.1.2. Türkiye’de Uzaktan Eğitim ... 31

2.1.3. Üniversitelerde Uzaktan Eğitim ... 32

2.1.4. Ortaöğretim Alanında Uzaktan Eğitim ... 35

2.1.5. İş Hayatında Uzaktan Eğitim ... 36

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. ÇALIŞANLARIN UZAKTAN ÖĞRENMEYE BAKIŞ AÇILARININ TESPİTİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA: SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ... 37

3.1. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ ... 37

3.2. ÖRNEKLEM YÖNTEMİ ... 37

3.3. VERİLERİN TOPLANMASI VE ANALİZİ ... 38

3.4. ARAŞTIRMA BULGULARI ... 38

3.4.1. Betimleyici Demografik Özellikleri ... 39

3.4.2. Uzaktan Öğrenim Hakkındaki Görüş ve Düşünceleri ... 43

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4. SONUÇ VE ÖNERİLER ... 62 4.1. SONUÇ ... 62 4.2. ÖNERİLER ... 63 KAYNAKÇA ... 65 EK ... 71

(7)

TABLO LİSTESİ

Tablo 3.1. Katılımcıların Cinsiyetlerine Ait Bilgiler (∑ 36 kişi) ... 39

Tablo 3.2. Katılımcıların Medeni Hallerine Ait Bilgiler (∑ 36 kişi) ... 39

Tablo 3.3. Katılımcıların Eğitim Durumuna Ait Bilgiler (∑ 36 kişi) ... 40

Tablo 3.4. Katılımcıların Yaşlarına Ait Bilgiler (∑ 36 kişi) ... 41

Tablo 3.5. Katılımcıların En Son Mezun Oldukları Bölüme Ait Bilgiler ... 42

Tablo 3.6. “Uzaktan öğrenim, öğrenciler açısından verimlidir." İfadesine Ait Bilgiler ... 43

Tablo 3.7. “Teknolojik yenilikler istediğimiz hızda, istediğimiz yer ve zamanda bizlere uzaktan eğitim ile öğrenme olanağı sağlıyor." İfadesine Ait Bilgiler .. 44

Tablo 3.8. “Uzaktan eğitim görmüş çalışanların uzaktan öğrenimden yeterince faydalandığı söylenemez.” İfadesine Ait Bilgiler ... 44

Tablo 3.9. “Öğretim elemanlarıyla aynı mekanda ve aynı zamanda bulunma zorunluluğu olmaması avantaj sağlıyor.” İfadesine Ait Bilgiler ... 45

Tablo 3.10. “Uzaktan eğitim ekonomiktir.” İfadesine Ait Bilgiler ... 45

Tablo 3.11. “Kişisel gelişimim uzaktan eğitim imkanları sayesinde sürekli hale geliyor.” İfadesine Ait Bilgiler ... 46

Tablo 3.12. “Öğrenme metotlarımı uzaktan eğitimin olanaklarıyla birleştiriyorum.” İfadesine Ait Bilgiler ... 46

Tablo 3.13. “Görevimle ilgili alanımda uzaktan eğitim almış olmam, kendimi yeterli hissetmediğimdendir.” İfadesine Ait Bilgiler ... 47

Tablo 3.14. “Sınavlarda verilen süreleri yeterli buluyorum.” İfadesine Ait Bilgiler ... 47

Tablo 3.15. “Ders notlarım çalışmamda kolaylık sağlıyor.” İfadesine Ait Bilgiler .. 48

Tablo 3.16. “Uzaktan eğitim ile öğrenme, yüz yüze eğitimle öğrenmeye göre daha zevklidir.” İfadesine Ait Bilgiler ... 48

Tablo 3.17. “Uzaktan eğitimde bölümümle ilgili sorularıma istediğim şekilde cevap alabiliyorum.” İfadesine Ait Bilgiler ... 49

Tablo 3.18. “Çevremdeki kişilere uzaktan öğrenimi tavsiye ediyorum.” İfadesine Ait Bilgiler ... 49

Tablo 3.19. “Sınav soruları yüz yüze eğitimde olduğu gibi kolay cevaplanabiliyor.” ifadesine Ait Bilgiler ... 50

(8)

Tablo 3.20. “Uzaktan eğitim ile kendime daha iyi öğrenme ortamı hazırlıyorum.”

İfadesine Ait Bilgiler ... 50

Tablo 3.21. “Uzaktan eğitimde, eğitim ortamının kontrolü sağlıklı bir şekilde

yapılıyor.” İfadesine Ait Bilgiler ... 51

Tablo 3.22. “Sınav soruları zorlayıcı değil, kolay çıkıyor.” İfadesine Ait Bilgiler ... 51 Tablo 3.23. “Kişilerin eğitim almak için başka mekanlara gitme zorunlulukları

ortadan kalkar.” İfadesine Ait Bilgiler ... 52

Tablo 3.24. “Uzaktan eğitim, istenildiği kadar tekrar edebilme esnekliği sağlar.”

İfadesine Ait Bilgiler ... 52

Tablo 3.25. “Kişi, kendi ortamında eğitim aldığı için kendini rahat hisseder.”

İfadesine Ait Bilgiler ... 53

Tablo 3.26. “Uzaktan eğitim öz değerlendirme becerileri geliştirir.” İfadesine Ait

Bilgiler ... 53

Tablo 3.27. “Uzaktan eğitim ilgi çekici değildir.” İfadesine Ait Bilgiler ... 54 Tablo 3.28. “Alınan bireysel eğitim, kişinin yalnızlık duygusunu artırır.” İfadesine

Ait Bilgiler ... 54

Tablo 3.29. “Uzaktan eğitimde, eğitim ortamının kontrolü sağlıklı bir şekilde

yapılamaz.” İfadesine Ait Bilgiler ... 55

Tablo 3.30. “Uzaktan eğitim için uzak şehirlere gitme zorunluluğu yoktur.” İfadesine

Ait Bilgiler ... 55

Tablo 3.31. “Uzaktan eğitimle, verilmek istenen eğitimin daha çok kişiye ulaşması

sağlanır.” İfadesine Ait Bilgiler ... 56

Tablo 3.32. “Uzaktan eğitim bir yarar sağlamaz.” İfadesine Ait Bilgiler ... 56 Tablo 3.33. “Ailemi uzun süre yalnız bırakmayacağım için uzaktan eğitim

tercihimdir.” İfadesine Ait Bilgiler ... 57

Tablo 3.34. “Bilimsel ve teknolojik gelişmeler uzaktan eğitim almamı zorunlu

kılıyor.” İfadesine Ait Bilgiler ... 57

Tablo 3.35. “Mesleki ve kişisel gelişimim açısından uzaktan eğitime ihtiyacım var.”

İfadesine Ait Bilgiler ... 58

Tablo 3.36. “Çalışanların görevlerini aksatmadan eğitim almalarına uzaktan eğitim

olanak sağlar.” İfadesine Ait Bilgiler ... 58

Tablo 3.37. “Uzaktan eğitim çalışanların düzenli gelişimi için bir fırsattır.”

(9)

Tablo 3.38. “Uzaktan eğitim, örgün eğitim görmemiş çalışanlar arasında fırsat

eşitliği sağlar.” İfadesine Ait Bilgiler ... 59

Tablo 3.39. Uzaktan Öğrenim Görmüş Çalışanların Görüşlerinin Görünümü ... 60

ŞEKİL LİSTESİ Şekil 1.1. Uzaktan Eğitimin Merkezindeki Öğrenci ... 5

Şekil 1.2. Eğitim Tanım İçeriği ... 9

GRAFİK LİSTESİ Grafik 3.1. Katılımcıların Eğitim Durumu Grafiği ... 40

Grafik 3.2. Katılımcıların Medeni Hal Grafiği ... 40

Grafik 3.3. Katılımcıların Yaş Dağılımı Grafiği ... 41

(10)

KISALTMALAR LİSTESİ

ABD : Amerika Birleşik Devletleri

ADL : (Advanced Distributed Learning) Gelişmiş Bilgi Paylaşımı

AÖF : Açıköğretim Fakültesi

: Anadolu Üniversitesi

BBC : (Blend Carbon Copy) Gizli Karbon Kopya

CD – ROM : (Compact Disc – Read Only Memory) Kompakt Disk Okuyucu CSRF : (Cross Site Request Forgery) Siteler Arası İstek Sahteciliği E-ÖĞRENME: Elektronik Ortamda Öğrenme

E-POSTA : Elektronik Posta

EUA : (European University Association) Avrupa Üniversiteler Birliği HTML : (Hypertext Markup Language) Zengin Metin İşaret Dili

MEB : Milli Eğitim Bakanlığı

NUCEA : (National higher education Association) Ulusal Yüksek Öğrenim

Birliği

NEC : (National Extension College) Ulusal Uzantılı Kolej SQL : (Structured Query Language) Yapısal Sorgulama Dili

TV : Televizyon

UNESCO : Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü

(11)

GİRİŞ

İçinde bulunduğumuz çağda her alanda olduğu gibi eğitim alanında da farklı olarak nitelendirilen değişimler yaşanmaktadır. Eğitimde de, öğrenme gücüne sahip olan canlılar içerisindeki insanların, nasıl en etkin ve verimli bir şekilde öğrenim görecekleri konusudur.

Yaşamın her evresinde öğrenme, insanın duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını etkilemektedir. Dolayısıyla eğitim alanında yaşanan söz konusu dönüşümler, eğitim alanındaki yapılan köklü çalışmalar, sürekli olarak gelişme göstermiştir. Bu nedenle çalışma hayatındaki verimlilik temel alınarak, insanların beklentileri ile doğru orantılı olarak, bölümler arasında çalışanların katılımının yoğunlaşmasıyla ve teknolojinin gelişmesiyle de birçok iş yerlerinde eğitim ihtiyacının etkisi artmıştır.

Günümüzde, teknolojideki hızlı gelişmelere ve İnternet’in yaygınlaşmasına paralel olarak, hem dünyada hem de son dönemlerde ülkemizde uzaktan eğitim sağlamış olduğu fırsatlar ile ön plana çıkmaktadır. Yaşanan bu gelişmeler sonucunda eğitim modelleri de değişmektedir. Örgün eğitimde öğretmene bağımlı öğrenciler varken, yeni modern eğitim modelleri öğrenci merkezli bir yapı sunmaktadır. Bu yapı öğrencinin kendi öğrenme hızında, istediği mekân ve dilediği saatte bilgi ve becerilerini artırmasına olanak sağlamaktadır. Geleneksel öğrenme yöntemlerinden e-öğrenme yöntemine geçiş sürecinde, geleneksel yöntemin sadece bilgi teknolojileri ile desteklenmesi yeterli olmamakta, yöntem tamamen değişmektedir. Teknolojideki hızlı değişimi takip edebilmek için gerekli olan ‘yaşam boyu eğitim’ veya ‘sürekli eğitim’ kavramları ile burada bahsedilen ‘öğrenci merkezli’ öğrenmeyi bir arada değerlendirdiğimizde, uzaktan eğitimin giderek yükselen değer olarak karşımıza çıktığı söylenebilmektedir (Daban, 2012: 90).

(12)

BİRİNCİ BÖLÜM KAVRAMSAL BİLGİLER

1.1. UZAKTAN EĞİTİM 1.1.1. Uzaktan Eğitim Nedir?

Uzaktan eğitim teriminden ilk olarak Wisconsin Üniversitesi'nin 1892 Yılı Kataloğu'nda bahsedilmiş olup, yine ilk kez aynı üniversitenin yöneticisi William Lighty tarafından 1906 yılında yazılan bir yazıda bu terim kullanılmıştır. Uzaktan eğitimde çok ortamlı araçların ve sunu sistemlerinin işe koşulması, uzaktan eğitim tanımının yapılmasını güçleştirse de ilgili literatürde değişik uzaktan eğitim tanımlarının yapıldığı görülmektedir (Topaloğlu, 2008: 1).

Kaya’ya (2002:21) göre, fırsat eşitsizliğine çözüm getiren, isteyen herkese yaşam boyu eğitim sağlayan ve bunların yanı sıra eğitimin bir dizi bireysel ve toplumsal amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunabilen, eğitim teknolojilerinden yararlanmaya ve daha çok kendi kendine öğrenmeye dayalı olan bu disiplin, “Uzaktan Eğitim”dir.

Bu durumda, öğrenen ve öğreticinin ayrı yerlerde olması nedeniyle öğrenen ve öğretici arasındaki iletişimin radyo, televizyon, bilgisayar, Internet, CD-ROM, video konferans, audio konferans ve benzeri görsel-işitsel ortamlar ve basılı materyaller gibi çeşitli araçlarla sağlandığı bir eğitim türüdür. Uzaktan eğitim, öğrenenlere, zaman ve mekândan bağımsız bir şekilde istedikleri zaman istedikleri yerde çalışabilecekleri bir eğitim olanağı sunmaktadır (Koçdar, 2006: 23).

Uzaktan eğitim uygulamaları insanların öğrenmeleri için çoklu ve karma seçenekler olabilmektedir. Seçenekler çok olsa da, uzaktan eğitim ortamlarında öğrenim gören öğrencilerin yerleşik sınıflarda öğrenim gören öğrencilerden daha fazla öğrenme sorumluluğuna sahip olmaları gerekir. Ayrıca, uzaktan eğitim ortamlarında öğrenciler yerleşik sınıflarda yaptıklarından daha çok çalışmak

(13)

durumundadırlar. Her ne kadar uzaktan eğitim, öğrenciler için öğrenme sorumluluğu ve daha fazla çalışmayı gerektirse de, zamanında eğitim görememiş, var olan koşullarla yüz yüze eğitim görme olanağı olmayan ya da yüz yüze eğitim görmek istemeyenlere öğrenimini sürdürme olanağı sağlamaktadır (Kaya, 2002: ii).

Aynı zamanda, “Uzaktan Eğitim”, açık öğretimi de içine alan geniş bir kavramdır. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nin vermiş olduğu gibi basılı materyaller (kitaplar) ile bireysel öğrenme ve geleneksel sınavlar uygulanır. Çağdaş uzaktan eğitimde ise dersler internet ortamında çeşitli (video, ses, e-kitap) materyallerle ve sanal sınıflar ile gerçekleştirilir. Posta, radyo ve tv ile yapılan eğitimler uzaktan eğitimin tanımı içerisinde yer alıyor olsa da günümüzde uygulamaları neredeyse hiç kalmamıştır (http://www.teknologweb.com/uzaktan-egitim-nedir Erişim: 27.10.2016).

1982’de açılan Anadolu Üniversitesi (AÜ) Açıköğretim Fakültesi, temel derslerin yanı sıra yabancı dil derslerini de uzaktan eğitim yöntemiyle hazırlanmış kitaplar ve televizyon programları ile sürdürmektedir (Adıyaman, 2002: 95).

Bu kapsamda, uzaktan eğitim sistemi insan kaynaklarının yaşam boyu öğrenim modeliyle gerçekçi ve yenilikler içeren uyumlu, başarılı ve sosyal sorumluluk anlayışıyla geleceğin yüksek dinamik ideallerine yolculuk yapan bir yaklaşımdır (Kitiş, 2010: 13-14).

Birbirine yakın anlamlı bu tanımlar analiz edildiğinde, uzaktan eğitimde önemli noktaları sıralayacak olursak (Kör, 2013: 11-12):

a) Geleneksel yöntemlerle öğretim olanağı bulamamış bireylerden oluştuğu,

b) Öğretmen ve öğrencinin farklı ortamlarda bulunduğu,

c) Öğrenme zamanın ve yaşının esnek olduğu,

(14)

e) Öğretme aracı olarak basılı materyal, radyo, televizyon ve bilgisayar gibi

teknolojilerin kullanıldığı,

f) Öğretmen ve öğrenci arasında üst düzey iletişim sağlanıldığı bir öğretim

yöntemidir.

Evlere gönderilen mektupla başlayan uzaktan eğitim yöntemi, öğrenme teknolojileri olarak bilinen bilgi iletişim sistemlerinin gelişen teknolojileri sayesinde öğrenme ve öğretme etkinliklerinin kalitesi giderek artmıştır. Günümüzde neredeyse tamamının web tabanlı olarak yürütüldüğü uzaktan eğitim uygulamalarında kullanılan bilgi iletişim teknolojilerinin temelini internete bağlanabilen bir bilgisayar, bilgisayar üzerinden görüntülü, sesli ve yazılı bir şekilde iletişim kurulmasını sağlayan yazılımlar oluşturmaktadır (Kaban, 2013: 10).

Öğrenene iletişimde kolaylık sağlayan faydalar sayesinde, Uzaktan Eğitim’in, temel özellikleri şu şekilde ifade edilebilir (http://www.teknologweb.com/uzaktan-egitim-nedir Erişim: 27.10.2016):

a) Uzaktan Eğitim öğrenci merkezlidir.

b) Uzaktan Eğitim ekonomiktir.

c) Uzaktan Eğitim zaman ve mekandan bağımsızdır.

d) Uzaktan Eğitim yaşam boyu öğrenmeyi destekler.

e) Uzaktan Eğitim geniş öğrenen kitlesine hitap eder.

Aşağıda Şekil 1.1.’de Uzaktan eğitim ile uzaktan öğrenenin kendi hızında, istediği zamanda, maddi yönden de ekonomik olarak, eğitim alma olanaklarıyla, iletişimi görselleştirilmiştir.

(15)

DERDER

Şekil 1.1. Uzaktan Eğitimin Merkezindeki Öğrenci. *

*

Şekil 1.1. Cüneyt EREN tarafından oluşturulmuştur.

UZAKTAN

EĞİTİM

UZAKTAN ÖĞRENEN (ÖĞRENCİ) DERS TASARIM EKİBİ ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ SANAL KÜTÜPHANE DESTEK SERVİS EKİBİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ

(16)

1.1.2. Uzaktan Eğitimin Avantajları

Farklı mekânlarda bulunan öğreten ve öğrenenlerin, öğretme ve öğrenme faaliyetlerini, mektup, radyo TV ve İnternet gibi multimedya araçlarını kullanarak gerçekleştirdikleri düzenli bir eğitim sistemi olan uzaktan eğitimin avantajlarına değinecek olursak (Altıparmak, Kurt ve Kapıdere, 2011: 321):

a) Daha fazla kitleyle iletişim sağlanır. b) Fiziksel uzaklık boyutu sorun değildir.

c) Okula gidemeyen özürlü insanlara eğitim olanağı sunar. d) Mekan ve zaman kavramı ortadan kalkar.

e) Öğrencilerin konuları anlamaları daha yüksek olur. f) Öğrenci bireysel hızına uygun eğitim alabilir.

1.1.3. Uzaktan Eğitimin Dezavantajları

Uzaktan eğitimin avantajlarının yanı sıra hala çözüm bekleyen dezavantajları da bulunmaktadır. Bu dezavantajlar; öğretim kalitesi, gizli maliyet, teknolojiye yönelik tutumlar, donanımsal sorunlar, uzaktan eğitime yönelik tutumlar olarak sınıflandırılabilir. Uzaktan eğitimin geleneksel eğitime göre bu dezavantajlarını alt alta sıralayacak olursak (Kaya, 2002: 20):

a) Yüz yüze eğitim ilişkilerinin kolay sağlanamaması. b) Öğrencilerin sosyalleşmelerini engellemesi.

(17)

yeterince yardım sağlayamama.

d) Çalışan öğrencilerin dinlenme zamanını alma.

e) Uygulamaya dönük derslerden yeterince yararlanamama.

f) Beceri ve tutuma yönelik davranışların gerçekleştirilmesinde etkili

olamama.

f) Ulaşım olanaklarına ve iletişim teknolojilerine bağımlı olma.

1.1.4. Uzaktan Eğitimde Bazı Temel Kavramlar

Uzaktan eğitim kavramının daha iyi anlaşılması için aşağıda açıklanmaktadır.

1.1.4.1. Eğitim

Eğitim bir süreçtir. Bireyin davranışlarının istenilen yönde değiştirilmesi amaçlanmıştır. Bir toplumun kültürünün, yani değer yargıları ile bilgi ve beceri birikiminin yeni kuşaklara aktarılması süreci; bu sürecin okul benzeri kurumlarda gerçekleştirilmesi faaliyetidir. Geçmişte eğitim bir aile ferdinden diğerine geçerken, anne kızına yemek pişirmeyi, baba oğluna avlanmayı öğretirdi. İlk kez Sümerliler döneminde, okuma ve yazmanın temel alındığı günümüzün geleneksel eğitimi şekillenmeye başlamıştır (Yenal, 2009: 3).

Bu yaklaşım özellikle Türkiye'de eğitim sözcüğü ana itibariyle altı farklı anlamda kullanılagelmektedir. (1) Milli Eğitim Bakanlığı dendiğinde "disiplin"; (2) Milli Eğitim Bakanlığı dendiğinde "Sosyal Hizmet"; (3) bir kişideki eğitim düzeyi dendiğinde "kazantı"; (4) bir kimsenin eğitimini tamamladığı yer dendiğinde

(18)

"öğrenim":, (5) 'belli bir toplumda eğitim, tümüyle bağımsız bir değişken sayılmaz' dendiğinde "sosyal kurum"; (6) ve son olarak, 'eğitim, kültürleme sürecinin kasıtlı bir aracı ve biçimidir' dendiğinde ise bizim ortak tanım olarak önerdiğimiz "eğitim" anlaşılmaktadır. Dikkat edildiğinde anlaşılacağı üzere, ilk beş kullanım biçiminin her biri anlam olarak altıncıya dayalıdır. Diğer bir deyişle, hepsinde ortak payda "kasıtlı kültürleme" kavramıdır. Birinci anlam, kasıtlı kültürleme yollarının incelenmesiyle; ikinci anlam, kasıtlı kültürleme olanaklarının sağlanmasıyla; üçüncü anlam, kasıtlı kültürlemeden alınan pay ile; dördüncü anlam, kasıtlı kültürlenmeye kuramsal bir çerçeve içinde maruz kalma düzeyi ve süreciyle; beşinci anlam ise, kasıtlı kültürlemeye dönük kuruluşlar bütünüyle ilgilidir. Bu nedenle, kavramsal temel altıncı anlam olduğundan buna "eğitme" demek uygun olacaktır kanısındayız. Ortak bir tanım olarak, eğitimi, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci olarak tanımlayabiliriz. Ne var ki, ülkemiz eğitimcileri arasında gittikçe yaygınlaşan bu tanım, eğitimcilerin eğitim alanında yetkili konuma sokulmamaları nedeniyle, eğitim politikalarının geliştirilmesinde ve bunlara ilişkin tartışmalarda henüz yaygınlık kazanmamıştır (Ertürk, 1988: 12-13).

Bu yapıda, “Eğitim” en genel anlamıyla insanları belli amaçlarına göre yetiştirme sürecidir. Bu süreçten geçen insanın kişiliği farklılaşır. Bu farklılaşma eğitim sürecinde kazanılan bilgi, beceri, tutum ve değerler yoluyla gerçekleşir. Günümüzde okullar eğitim sürecinin en önemli kısmını oluşturur. Eğitim yalnız okullarda yapılmaz. Günlük hayattaki eğitim-okul bitişikliği, eğitim denince okulu anımsatır. Oysa okul dışında da gençleri ve yetişkinleri bir mesleğe hazırlamak ve onların hayata uyumlarını kolaylaştırmak için açılmış kısa süreli eğitim veren kurumlar vardır. Ayrıca eğitim ailede, iş yerinde, asker ocağında, camide ve insanların oluşturdukları çeşitli gruplar içinde de yer alır. En geniş anlamı ile eğitim toplumdaki "kültürleme" sürecinin bir parçasıdır (Fidan, 2012: 4-5). Aşağıda şekil 1.2.’ de Eğitim tanımı şekilsel olarak ifade edilmektedir.

(19)

Birey

Davranış Süreç

Yaşantı Kültürleme

Şekil 1.2. Eğitim Tanım İçeriği (Demirel, 2012: 6).

1.1.4.2. Eğitimci

Eğitimci, kendini geliştiren, sürekli öğrenen, öğrenen kişiler yetiştiren, yanlışları ve doğruları tespit eden, karşısındakine değer veren bunu hissettirebilen, iyimser, tebessüm eden, kendisi ile barışık olan, insanlarla iletişimini doğru kurabilen, birlikte karar alıp ortak adım attırabilen, sabırlı, esnek, adil ve tarafsız olan, cesaret veren ve takdir eden kişidir.

Dünyadaki ve hatta uzaydaki süreçlerle ilgili geniş ve bütünsel bir anlayış geliştirmiş, değerleri ve amaçları olan, değişimi anlayabilen, dünya ile ilgili temel korku ve kaygılara akılcıl yanıtlar arayan, sorunlara farklı düzeylerde çözümler

(20)

arayan öğrenciler yetiştirmenin çözüm olabileceğini öneren fütüristler eğiticilerin de bu süreci oluşturabilmesini hem okulların yapısal ve yönetsel olarak değişmesi hem de eğiticilerin bu değişim sürecine adapte olabilmelerinin gerekliliğinden bahsetmektedirler. Bu adaptasyonun yaşam boyu eğitimle elde edilebileceği ve yaşam boyu eğitiminde dört temel ayağı olması gerektiği UNESCO tarafından hazırlanan raporda belirtilmiştir (ve hatta bu uygulama için hareket planı üzerinde çalışılmaktadır). Bunlarında bilmek için öğrenme (learning to know), yapmak için

öğrenme (learning to do), beraber yaşamayı öğrenme (learning to live together) ve birey olmayı öğrenme (learning to be) olarak belirlendiği hatırda tutulmalıdır. Bu

durum, eğitimcilerin 21. yüzyıla adapte olabilecek kişiler yetiştirebilecek beceri ve nitelikte olması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır. Bu da öncelikle kendilerinin bu adaptasyonu geçirmelerini öngörmektedir. Bu bağlamda eğiticilerin ne tür yetilere sahip olması ve bu yetileri kazanmak için okullarda ne gibi değişiklikler olması gerektiğine bakıldığında tüm dünyada (gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler bazında) yapılması gerekenler oldukça çok ve eğiticilerden beklenenler hatta eğitici yetiştiricilerden bekleneler ürkütücüdür. Bu sorunun çözümü için özel gündem belirleyen UNESCO 1990'lı yıllarda bu konuda çalışmalarını artırmıştır. Bu soruna ülkemiz açısından baktığımızda ve 21. Yüzyılda eğitici olacakların eğitimini düşündüğümüzde, bu kişilerin edinmesi gereken 'beceriler ve değerler' yukarda belirtilen 4 temel alanın alt başlıkları gibi görülebilir. Bunlar ülkemiz için (Hergüner, 2014: 289):

a) Bilgisayar ve internet kullanabilen (computer literate),

b) Girişimcilik yanı güçlü olan,

c) Değerlendirme süreçlerine farklı bakış geliştiren,

d) Değerlendirmenin öğrenme amaçları ile eşlemesini sağlayan, e) Öğrenci ve aileden gelen tepkileri değerlendiren,

(21)

g) Ekip olarak çalışmayı gerçekleştiren,

h) Ekip halinde ders verebilen,

ı) Öğretmenlerin hizmet içi eğitim (eğer varsa) anlayışlarını değiştiren, i) Büyük bir bütünün bir parçası olarak çalıştıklarının farkına varan, j) Birden çok dersin aynı zaman dilimi içinde verilebilen,

k) Gelecek ile ilgili yeni paradigma ve metodolojilere aşina olan,

l) Gelecek ile ilgili oluşturulmuş öneri ve çözümlerin okullarla nasıl

iletişime gireceği konusunda bilgilenmiş bireyler olabilmelidir.

1.1.4.3. Öğretim

Öğretim, kişiye bilmediği bir şeyi öğretmek için isteği dahilinde öğrenmesini sağlama hareketidir.

Bunun için öğretmede kullanılacak verilerin gruplandırılarak kümelere ayrıştırılması gerekebilir. Bilgiler arasında bağ kurma ve özelliklerine göre sınıflandırma yapılabilir. Öğretilecek konular arasında ana bilgiler verilebilir ve öğrenecek kişilerin ana düşünce ve yan düşünceler arasındaki ilişkileri görmesi sağlanabilir. Bilginin görselleştirilmesi ve şemalaştırılması öğretimde öğrenmeyi kolaylaştırabilir. Konuyla ilgili kavramlar genelden özele doğru sıralanarak gösterilmesi uygun olabilir.

(22)

1.1.4.4. Öğrenme

Öğrenme, kişinin kendi yaşantısıyla davranışlarında meydana gelen değişmedir. Zihnin çevrede olup bitenlere anlam verme sürecidir.

Öğrenmenin gerçekleşmesinde etkin bileşenler aşağıdaki gibi sıralanabilir Canbek, 2015: 106):

a) Öğrenenler (öğrenenlerin doğasını anlama);

b) İçerik (konu içeriğinin öğrenen gereksinimleriyle eşleşmesi);

c) Kullanılacak yöntem ve materyaller (diyagram, renk yazı büyüklüğü,

görsel tasarım);

d) Çevre (öğrenme ortamı).

Öğrenme yaklaşımlarının neler olduğunu ve ne tür farklılıklar barındırdığını anlamak ve bu farklılıkların temel çıkış noktasını anlamak için fen bilimleri, teknoloji, sanat, ekonomi ve iletişim bilimleri gibi çeşitli bilim dallarındaki gelişmeleri anlamak son derece önem arz etmektedir. Öğrenme yaklaşımlarındaki yönelimler bize bu alanlardaki gelişmelerden bağımsız olmadığını ve sıkı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Newton’cu yaklaşımın öğrenme kuramlarına yansıması, ‘Davranışçı’ kuramın ortaya çıkması olarak kendini göstermiştir. Görelilik kuramının ortaya çıkışıyla bilimde ve toplumda meydana gelen bu değişim, öğrenme kuramlarına‘bireyin evreni kendi deneyimleri doğrultusunda anlamlandırdığı ve bilginin bireyin zihninde yapılandırıldığı’ görüşünü savunan ‘Yapıcı’ kuramın ortaya çıkışı olarak yansımıştır (Süral, 2008: 32- 33).

Ortaya çıkan bu kuramlarla, İnsan doğası gereği hayatının her evresinde öğrenmeye açıktır ve insan istediği sürece öğrenme devam etmektedir. Örgün eğitimin dışında, gözlemleri yaşantıları öğrenmelerini tetiklemektedir. Eğitim-öğretim faaliyetlerinin aktif olarak sona ermesi demek, öğrenmenin tamamlandığı

(23)

anlamına gelmemektedir. Bu durum bizi yaşam boyu öğrenim (lifelong learning) olgusuna yönlendirmektedir. Teknolojinin hayatımızdaki yeri ise yaşam boyu öğrenimi desteklemektedir (Özer, 2011: 33).

1.1.4.5. Açık ve Uzaktan Öğrenim

Öğrenenlerin birbirlerinden ve öğrenme kaynaklarından zaman ve/veya mekan bağlamında uzaktan olduğu, birbirleriyle ve öğrenme kaynaklarıyla etkileşimlerinin uzaktan iletişim sistemlerine dayalı olarak gerçekleştirildiği öğrenme süreci ve bilim dalıdır (Aydın, 2011: 17).

Günümüzde uydu, fiber optik, televizyon, radyo, bilgisayar, internet ve diğer bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler eğitimin yapısını ve biçimini etkilemekte, eğitimcileri yeni eğitim programları ve öğrenme-öğretme modelleri geliştirmeye zorlamaktadır. Bilişim teknolojilerini kullanan eğitimciler, “küresel eğitim” uygulamalarının mutlaka kullanılması gerektiğini belirtmektedirler. Küresel eğitim imkanı sunan modellerden biri uzaktan eğitimdir. İlk uygulaması 1728 yılında posta ile yapılan uzaktan eğitim, günümüzde gelişen bilişim teknolojileri sayesinde daha nitelikli, telekonferans ve internet uygulamaları biçiminde karşımıza çıkmaktadır. Bu uzaktan eğitim uygulamaları sayesinde birbirlerinden kilometrelerce uzaklıkta farklı ortamlarda olan öğretmen ve öğrenciler, birbirleriyle görüntülü ve sesli olarak etkili iletişim kurabilmektedirler (İşman, 2011: 3).

Açık ve uzaktan öğrenme, tüm dünyada ilgi çekmekte ve yaygınlaşmaktadır. Gelişmiş ülkelerde özellikle öğrenenlere kolaylık ya da esneklik sağlamak, eğitim hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak için sunulmaktadır. Öte yanda, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerdeki eğitim talebi, geleneksel eğitim yaklaşım ve kuramlarıyla karşılanamadığı için büyük ölçüde kitlesel, açık ve uzaktan öğrenme ile karşılanmaya çalışılır (Aydın, 2011: 12).

(24)

İşman’a (2011: 4) göre, “Küresel eğitim” öğrencilere uzaktan eğitim ile dünyanın değişik ülkelerde bulunan üniversitelerin eğitim imkânlarından yararlanma imkânı sunmakta hatta bu üniversitelerden yüksek lisans veya doktora derecesi alabilme fırsatı vermektedir. Örneğin Türkiye’de yaşayan bir öğrenci Amerika’daki bir üniversiteden lisans, yüksek lisans veya doktora derecesi alabilmektedir. Küresel iletişim ise, dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan öğrenciler ve eğitimcilere kendi aralarında etkili iletişim kurma fırsatı sunmaktadır. Örneğin İngiltere’de bulunan Açık Üniversite’nin (Open University) farklı ülkelerde bulunan (Malezya, Çin, Japonya, Türkiye, vs…) öğrencileri iletişim teknolojilerini kullanarak birbirleriyle ve öğretmenleriyle iletişim kurabilmektedir.

1.1.4.6. Açık Öğretim

Kitap, video, televizyon, radyo türü geleneksel teknolojilerle geniş kitlelere bireysel öğrenme imkanı sunan açık ve uzaktan öğrenme faaliyetidir (Aydın, 2011: 16). “Açık Öğretim, programlardaki çeşitlilik, mezun ve mevcut öğrenci sayıları, Açık Öğretim programlarının eğitim hakkının kullanılmasında etkili olduğunu göstermektedir. Açık Öğretim programlarının belli bir ön koşul çerçevesinde yaş, cinsiyet, ekonomik bir sınıf, bölge farkı olmamaksızın tüm bireylere açık olması fırsat eşitliğini sunma açısından önemlidir. Açık Öğretim programlarının örgün eğitim programları ile diploma denkliğinin olması eğitimde eşitlik sağlamaktadır. Fakat örgün eğitime yatay geçiş imkanının olmaması eğitim hakkının sağlanmasını olumsuz etkilemektedir” (Özer, 2011: 38).

1.1.4.7. E- Öğrenme

“E-Öğrenme, zaman, mekân ve öğrenme konusunda tercih hakkını kullanma düşüncesinden yola çıkarak, öğrenme kavramına yenilik getirmiştir. Bilgisayar ve

(25)

iletişim teknolojileri kullanılarak, eğitim-öğretim sürecinde öğretmenin ve öğrencinin fiziksel olarak aynı ortamda bulunmadığı bir eğitim tekniğidir. Öğrenci, öğretmene ihtiyaç duymaksızın e-öğrenme nesneleriyle bireysel hızına uygun öğrenme aşamalarını göz önünde bulundurarak bireyselleştirilmiş eğitim-öğretimini tamamlayabilmektedir. Kişilerin zaman, mekân ve bir sınıf ortamı zorunluluğundan bağımsız olarak bilgiye ulaşmasının sağlanması, internet çağının eğitim sektörünü çok iyi yönde etkilediğinin bir göstergesidir” (Altıparmak, Kurt ve Kapıdere, 2011: 321-322).

E-öğrenme, eğitim içeriği ve öğrenme deneyimlerinin elektronik teknolojisi aracılığı ile dağıtımı ve alımını tanımlamakta, yaşam boyu öğrenme talepleri doğrultusunda etkili bir eğitim seçeneği olarak değerlendirilmektedir. Eğitim kurumlarının var olan programlarını teknolojinin sunduğu olanaklarla birleştirip değişik sunum yöntemleri ile uygulamaya koymalarıyla şekillenen e-öğrenmenin bir sistem olarak tanımlanması gerekir. Sistem kavramının birbirleri ile etkileşim içinde olan bağımlı parçaların oluşturduğu bir bütün olması, e-öğrenme içinde yer alan içerik, insan, araç öğelerinin ve bu öğelerin birbirleri ile ilişkilerinin de tanımlanmasını gerektirmektedir (Demirci, Yamamoto, Demiray, 2011: 25).

Anadolu Üniversitesi uzaktan eğitim sisteminde e-öğrenme hizmetleri; İşletme, İktisat ve Açıköğretim Fakültesi öğrencilerinin televizyon ve kitaplara paralel olarak bilgisayar etkileşimli ders çalışmalarını sağlamak amacı ile 1994 yılında başlamıştır. Bilgisayarın eğitimde kullanılmasının Türkiye'de en kalıcı ve yaygın uygulaması olan Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE) hizmetleriyle, öğrenciler bilgisayar ve ders yazılımlarını kullanarak bazı derslerini kendi öğrenme hızlarında ve etkileşimli olarak çalışabilmektedirler. Açıköğretim e-öğrenme portalında bulunan etkinlikler şunlardır (Can, 2012: 54-55).

a) Elektronik ders kitapları (e-Kitap)

b) Televizyon eğitim programları (e-Televizyon) c) Alıştırma yazılımları (e-Alıştırma)

(26)

d) Deneme sınavları (e-Sınav)

e) Akademik danışmanlık hizmetleri (e-Danışmanlık) f) Sesli kitaplar (e-Sesli Kitap)

1.1.4.7.1. E- Öğrenmenin Avantajları

E-öğrenmenin eğitimi bireyselleştirdiği kabulü ile birlikte; çoklu öğrenme (multi-learning) ortamına zemin hazırladığı, öğretim programlarının ve ders içeriğinin sürekli olarak sanal ortamda bulunması ile dersin sürekli tekrar edilebilmesine olanak tanıdığı bilinmektedir. İçeriğin görsel öğelerle desteklenerek anlaşılırlığı kolaylaştırmaya yönelik katkısı gibi faktörler e-öğrenmenin öğretme-öğrenme sürecine kattığı artılar olarak ele alınabilir. Bu avantajlar (Altıparmak, Kurt ve Kapıdere, 2011: 322):

a) Günümüzde e-öğrenme ile sadece kayıtlı öğrenci grubuna değil,

toplumun her kesimine, her yerden, her veriye ulaşma olanağı sunulabilmektedir. Bu olanaklar, bilişim teknolojilerindeki gelişime paralel olarak gittikçe daha yoğun olarak gerçekleşebilmektedir. Diğer taraftan, e-öğrenme kapsamında eğitim alan bireylere kendi zamanlarını yönetebilme olanağı da sunulmuştur.

b) E-öğrenme bireysel öğretimi destekleyerek bireyin öğrenmeye yönelik

motivasyonunu olumlu yönde etkilemiştir ve grupla öğrenmenin getirdiği psikolojik baskıyı büyük oranda ortadan kaldırmıştır. Getirdiği bu olanaklar bireyin kendi özgünlüğünü ortaya koyabilme açısından önemlidir.

c) E-öğrenme ile bireyler ve/veya gruplar geleneksel yapıda ulaşma olanağı

bulamayacakları farklı birey ve gruplara ulaşma olanağı bularak veri paylaşımını gerçekleştirebilmektedirler.

d) E-öğrenme, öğrenmeyi daha ilginç ve çekici hale getirerek farklı

(27)

Özellikle çeşitli sertifika programlarının, lisansüstü programların “e-öğrenme”ortamından sağlanması gibi uygulamalar, yaşam boyu öğrenmenin önünü açmada ciddi olanaklar sunmaktadır.

e) Türkiye’deki eğitim kurumlarında kalabalık sınıflar günümüze kadar hep

sorun olmuştur. Dolayısıyla öğretmen-öğrenci etkileşimi çok sınırlı düzeyde kalmıştır. Bunun bir yansıması olarak ortaya çıkan öğretmen-öğrenci etkileşim düzeyindeki sınırlılıkları ortadan kaldırmak ve öğretmen-öğrenci etkileşim düzeyini tüm öğrenciler için eşit düzeye taşımak açısından e-öğrenme gereklilik arz etmektedir.

f) Birey, e-öğrenme kapsamında sunulan bir ders programını almak

istediğinde, sadece bir web sitesine bağımlı kalmayıp aynı konuyla ilgili daha rahat anlayabileceği nesne tabanlı ve görsel birçok farklı web ortamlarından faydalanabilmektedir.

E-öğrenme portalının Mayıs 2005'de kullanıma açılmasıyla birlikte, Kasım 2007 süresince, 14 milyon öğrenci e-Öğrenme portalından, yaklaşık 1 milyar 248 milyon kez yararlanmıştır. e-Sınav hizmetlerinden 32 milyon, e-Alıştırma hizmetlerinden 15 milyon, e-Kitap hizmetlerinden 9 milyon, e-Televizyon hizmetlerinden 4 milyon, e-Sesli Kitap hizmetlerinden de 904 bin kez yararlanılmıştır (Can, 2012: 55).

1.1.4.7.2. E- Öğrenmenin Dezavantajları

E-öğrenme, öğretmen ve öğrenci açısından birçok fayda sağlamakla birlikte, bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Bunların bilinip, hazırlıkların ve kazanılacak faydanın dikkate alınması, e-öğrenmenin daha etkili ve faydalı olmasını sağlayabilir. E-öğrenmedeki karşılaşılacak problemler yani dezavantajlar şöyle sıralanabilir (Altıparmak, Kurt ve Kapıdere, 2011: 323):

(28)

b) Bilgisayar veya internetteki teknik sorunlar öğretmen ve öğrencileri

engelleyebilir.

c) Öğrenci ve öğretmenler bilgisayar ve internet konusunda yeterli bilgiye

sahip olmayabilirler.

d) İnternet kullanım ücretinin yüksek olması, kullanıcıları sıkıntıya

sokabilir.

e) E-öğrenme ile ders verilmesi başlangıçta masraflı olabilir.

f) E-öğrenme ile ders alanlar bu alanda yeni olabilir ve çevrelerinde onlara

yardımcı olabilecek bilgili ve tecrübeli kişiler olmayabilir.

1.1.4.8. Kaynak Tabanlı Öğrenme

Eğitim gören öğrencilerin öğrenim sırasında ihtiyacı olan materyallerin; basılı ve elektronik kitaplar, resimler, sesler, videolar, yazılımlar vb. her türlü kaynağını içermektedir. Kaynak tabanlı öğrenme, uzaktan eğitimde geniş yer kaplamaktadır.

Kaynak tabanlı öğrenmede, açık kaynak kodlu program ya da yazılım, programı yazan kişinin ya da kurumun yazılım kaynak kodlarını kullanıcılarla paylaştığı yazılım türüdür. Normalde ticari yazılımların kaynak kodları kullanıcılara verilmez. Kullanıcılar program üzerinde değişiklik yapamazlar. Ancak üretici firmanın belirli periyotlarla yayınladığı güncelleme paketlerini ücret ödemek kaydıyla alarak güncelleme yapabilirler. Açık kaynak kodlu yazılımlarda ise kullanıcılar yazılımın kaynak kodlarına müdahale ederek yazılım üzerinde değişiklik yapabilirler. Açık kaynaklı yazılımların çoğu internetten ücretsiz olarak temin edilebilir (Arslan, 2013: 26).

(29)

Açık kaynak kod, ürünün kaynağına rahatça erişebilme imkanı sunan bir uygulama geliştirme yöntemidir. Açık Kaynak kod bildirgesinde de belirtildiği gibi;“Açık kaynak kodlu yazılımlar tasarruf ve güvenliğin ötesinde de bir ülke ekonomisi için önemlidir. Açık kaynak ortamları, teknoloji üretebilecek gençleri yetiştirmenin etkin yollarından biridir. İthal hazır çözümler yerine, ülke insanına güvenmek, ona yatırım demektir. Açık kaynak, kendi okullarında gereksinimlerine göre uyarlanmış, güvenli, sağlam ve ucuz çözümler demektir. Açık kaynak yazılımlar, mütevazı donanımları etkin kullanabilmek demektir. Tüm üretim ve servis sektörlerinde bilişim maliyeti gittikçe artmaktadır. Açık kaynak yazılımlar, en başta lisanslar nedeniyle bu maliyetleri düşürerek, yerli sanayici ve bilişimciye destek demektir, ülkenin rekabet yeteneğini artırmak demektir”(Özarslan, 2008: 72-73).

Günümüzde eğitimde kullanılan açık kaynak kodlu öğrenim yönetim sistemi yazılımlarının (Moodle, ATutor, Dokeos, Bodington, Fle3 Learning Environment, Claroline, Docebo, eStudy, Drupal, DotLRN, eFront, Sakai, OLAT vb.) genelde kurulum aşamalarının rahat bunun yanında, sistem yönetim süreçleri ve ara yüzü tasarımlarına özen gösterilmediği görülmüştür. Web tabanlı ortamda hizmet veren öğrenim yönetim yazılımlarının çoğu web tabanlı içerik geliştirmeye imkan tanımaması öğrenim sürecini etkilemektedir. Bununla birlikte güvenlik açısından Moodle yazılımının diğer öğrenim yönetim sistemi yazılımlarına göre daha güvenli olduğu görülmüş, diğer yazılımların ise standartların altında kaldığı incelemeler sonucunda ortaya çıkmıştır. Çünkü sistem kullanıldıkça belli bir bilgi deposu oluşmakta, oluşan bilgilerin güvenliğinin sağlanmasının önemi gün geçtikçe artmaktadır. Yönetim sistemi yazılımların en büyük güvenlik zafiyetlerinden bazıları;

• SQL Enjeksiyonu

• Uzaktan zararlı dosya çalıştırma

• Emniyetsiz doğrudan nesne referansı, siteler ötesi istek sahteciliği (CSRF). CSRF (Cross Site Request Forgery) saldırıları günümüzde halen birçok script te

(30)

mevcut olup kesinlikle kapatılması gereken bir açıktır. Bu açık GET ve POST edilen değerlerin kullanıcı izni olmadan (ya da kullanıcı istemeden) yapılmasıyla oluşur.

• İhlal edilmiş kimlik doğrulama ve oturum yönetimi

• Yetki artırımı gibi saldırılardır

Bunların sonucunda öğrencilerin değerlendirme sonuçlarına ulaşması veya eğitmenin sınavlarına ulaşması gibi birçok istenmeyen durum ortaya çıkabilir. Açık kaynak kodlu programları genel anlamda değerlendirecek olursak Moodle, Sakai, Atutor, Dokeos, Caroli gibi programların tam olarak yeterli olmadıklarını bütünsel olarak bakıldığında ise profesyonel yazılım kimliğinden uzak oldukları görülmektedir (Değirmenci, 2013: 13).

1.1.4.9. Teknoloji Tabanlı Öğrenme

Teknoloji tabanlı öğrenme, öğrencilerin öğrenim esnasında faydalanmış oldukları herhangi bir teknoloji aracıdır.

Teknoloji destekli uzaktan eğitimde kullanılan araçlar, teknolojinin gelişim hızına paralel hızla değişmektedir. 1930-40’lı yıllarda radyo ve gazeteler, 1960-70’li yıllarda televizyon, 1980’li yıllarda çok sayıda televizyon kanalı, video, kaset ve son olarak 1990’lı yıllarda kablolu televizyon ağları ya da uydu destekli yayıncılık kullanılan uzaktan eğitim teknolojileriydi. 1990’larda kişisel bilgisayar ve internet teknolojilerinde meydana gelen olağanüstü gelişmelerle birlikte iletişimin doğası da değişim göstermiştir. Bilgi teknolojilerinin geniş kitlelerce kullanılması ile birlikte teknoloji destekli uzaktan eğitimde kullanılan esas araç bilgisayar ve İnternet olmuştur (Güleçoğlu, 2012: 36-37).

Bunun için 1997 yılında Amerika Savunma Bakanlığı tarafından kurulan ADL organizasyonuna, federal ve özel kurumlara önderlik etmesi ve eğitim ihtiyaçlarına destek olması amacıyla kullanılacak teknoloji tabanlı eğitime yönelik

(31)

standartlar geliştirmesi görevleri verilmiş ve ilk geliştirme laboratuarları da bizzat savunma bakanlığı tarafından kurulmuştur. Daha sonra bu organizasyona, İngiltere ve Kanada’dan başta olmak üzere pek çok uluslararası organizasyonla birlikte üniversiteler de akademik olarak destek vermeye başlamıştır (Çekiç, 2010: 52-54).

Güleçoğlu’na (2012: 42) göre, başarılı bir eğitim ve öğrenme stratejisi geliştirebilmek için uzaktan eğitim hedeflerinin işletme tarafından hassasiyetle değerlendirilmesi gerekmektedir. Burada teknoloji destekli uzaktan eğitimleri kullanacak kişilerin teknik ve psikolojik olarak yeterli olmalarından tutun da, onların motivasyonlarının arttırılması, öğrenme etkinliklerinin ölçülmesine kadar çok değişik boyutlarıyla değerlendirme yapma ihtiyacı doğmaktadır.

Geçmiş nesil web uygulamaları ile gelecek nesil web uygulamalarının karşılaştırılması yapıldığında, öğrenenin merkeze alındığı ve öğrenenin katılımına dayalı uygulamaların günümüzde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Günümüzde klasik ve statik web sitelerin yerini yeni nesil hareketli, sürekli değişen ve kullanıcılarının katkılarıyla gelişen siteler almaya başlamıştır. Yeni nesil internet sayesinde kullanılan işletim sisteminden bağımsız (platform bağımsız) olan web uygulamaları, gelecekte PC tabanlı uygulamaların yerini alacak gibi görünmektedir ( Süral, 2008: 33).

1.1.4.10. Bilgisayar Tabanlı Öğrenme

Bilgisayar tabanlı öğrenme, bir bilgisayar ağına bağlı olmadan bilgisayarın bireysel kullanıma ait materyalleridir. Kişiye ait çalışma ve öğrenme ortamı yereldir.

Bilgisayar yönetimli öğretim, adından da anlaşılacağı gibi öğretim etkinliklerini yönetmekte kullanılmaktadır. Öğretimin plânlanması, tasarlanması, ölçülmesi ve değerlendirilmesi gibi faaliyetleri kapsamaktadır. Bilgisayar destekli öğretim ise bilgisayarın, bilgisayara programlanan derslerle bir konuyu öğrencilere öğretmek veya pekiştirmek amacıyla kullanılmasıdır (Ünsal, 2002: 2).

(32)

Üçüncü nesil uzaktan eğitimde öğrenci ve öğretmenler arasında ve öğrencilerin kendi arasındaki iletişimin sağlanmasında etkileşimli, elektronik ve bilgisayar tabanlı bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileriyle sağlanan iki yönlü iletişim senkron ya da asenkron olabilir. Bu teknolojiler derslerin durumuna göre önceki nesil uzaktan eğitimlerde de kullanılabilmektedir. Bilgisayar yardımlı eğitim 1980’li yıllardan beri bazı kuruluşlar tarafından kullanılsa da, internetin 1993 yılında hayata girmesiyle uzaktan eğitimde belirgin bir yer edinmiştir ve web tabanlı uzaktan eğitim çok büyük bir hızla büyümektedir. Bunun en belirgin sebebi internetin ağ üzerinde hızlı iletişim ve etkileşim sağlamasıdır. İnternet ağı sayesinde öğrenci ve öğretmenler arasında daha hızlı etkileşim sağlar. Günümüzde yüksek dereceli etkileşim öğretmen ve öğrenciler arasında olduğu gibi öğrencilerin birbirleriyle etkileşimini de mümkün kılar (Umurhan, 2014: 11).

1.1.4.11. Web Tabanlı Öğrenme

Ünsal’a (2002) göre, bilgi teknolojilerindeki gelişmeler dikkate alındığında; önceleri uzaktan eğitim, sonra bilgisayar destekli eğitim, daha sonra web destekli öğretim anlayışı oluşmuştur. Uzaktan eğitimin bir alt çeşidi olan ve internet teknolojilerinin kullanılmasıyla gerçekleşen e-öğrenme, eğitimdeki yerini almaya başlamaktadır. E- öğrenme, klâsik eğitim ve öğretim anlayışını etkileyecek ve eğitim sürecinin niteliğini değiştirebilecek bir gelişme olarak görülmektedir.

Günümüz şartlarında eğitim için kaynak ve zaman sıkıntısı çeken bireylere web teknolojileri yardımıyla sunulan gelişmiş içeriklerle her zaman her yerde ulaşmak en etkili çözüm olacaktır. Bilgisayar ve internet erişiminin hemen hemen her yere ulaşması, mobil cihazlar, telekomünikasyon sistemleri gibi teknolojilerin yaygın kullanımı ve bu teknolojilerin maliyetinin azalması web tabanlı uzaktan eğitim faaliyetlerini popüler kılmaktadır. Fırsat eşitliğinin de sağlandığı bu eğitim modelinde, öğrenci kendi hızında öğrenim görmekte, istediği konuları atlarken

(33)

istediği konuları tekrar edebilmektedir. Ancak öğrenci ve öğretmen ihtiyaçlarına göre teknik altyapı kurulmasındaki zorluklar, içerik hazırlanmasında zamana ve uzman bilgisine ihtiyaç duyulması, gelişen teknolojilere uyum sağlama problemi, kendi kendine çalışma alışkanlığı olmayan öğrencilerin motivasyon eksikliği gibi sınırlılıklar web tabanlı eğitimin dezavantajları arasındadır (Akmeşe, 2015: 9).

1.1.4.12. İnternet Tabanlı Öğrenme

Öğrenimin, kullanıcılar tarafından internet ortamından yararlanılarak yapılmasıdır. Çok sayıda bilgisayar ağının bağlantı kurabilmesinden dolayı da her türlü iletişim hizmetleri sağlanabilmektedir. Web tabanlı öğrenmeyi de içinde barındırır.

İnternetin kullanıma sunduğu animasyonlar ve simülasyonlar, mikroskobik veya dinamik süreçler ve doğal döngüler gibi normal şartlar altında gözlemlenmesi zor olan olayların anlaşılmasını, pahalı, gerçekleştirilmesi zor deney ve etkinliklerin sınıf ortamına taşınmasına olanak sağlamaktadır. Bütün bu sağladığı olanaklara pedagojik açıdan da bakacak olursak internet ve genel anlamda mültimedya kaynaklar sundukları görsel, işitsel ve görsel-işitsel materyaller sayesinde değişik öğrenme tiplerine de hitap etmektedir. Öğrenen aktif bir konumda olup öğrenme sürecini kendisi şekillendirebildiği gibi derslere aktif katılımı sağlanamayan öğrencilere de bu sayede ulaşılabilmektedir. Hazırlanmalarında oyuna yakın yaklaşımların kullanılması öğrenenin yabancı olmadığı bir ortam yaratarak öğrenmeyi daha zevkli bir hale getirmektedir. Birçok öğrencinin yaşadığı psikolojik engeller de sundukları bireysel çalışma ortamıyla ortadan kalkmaktadır. Böylece klasik sınıf ortamında sessiz kalan öğrencilerin gerçek kapasiteleri ortaya çıkarılabilmektedir (Küçükcankurtaran, 2008: 206). İnternet tabanlı eğitim gelişimsel olarak nesillerle ifade edilmektedir.

Bu durumda, üçüncü nesil eğitimin gelişmesinin asıl nedeni internetin ve özellikle Dünya Çapında Ağ (World Wide Web)’ın hızlı yayılmasıdır. Ancak, bu

(34)

sadece uzaktan eğitimi değil geleneksel eğitimi de etkilemektedir. WWW, dijital materyallerin oluşturulmasına, saklanmasına, erişimine ve internet üzerinden etkileşime girişilmesine izin veren internetin tamamlayıcı bir parçasıdır. İnternet ayrıca elektronik postayı, duyuru panolarını ve www’den ayrı ya da www ile birlikte dijital video konferansını içermektedir. Çevrimiçi öğrenme özellikle interneti ve www’i kullanmak anlamına gelirken, elektronik öğrenme herhangi bir haberleşme ve bilgisayar tabanlı öğrenme biçimini kapsamasına rağmen elektronik öğrenme ve çevrimiçi öğrenme daha çok birbirinin yerine kullanılabilir (Özlü, 2011: 10).

1.1.4.13. Çevrimiçi (Online) Öğrenme

Online öğrenmede etkileşimin türü bakımından çok çeşitli bir yapı söz konusudur. Örneğin, tartışma grupları birden fazla kişinin oluşturduğu iki farklı grubun (Çok-Çok) karşılıklı etkileşimine imkân tanırken, veri kütükleri bakımından sadece tek yönlü bir erişim vardır. Öğretme görevleri açısından bireyin zihinsel, sosyal ve organizasyon bilgi ve becerilerini geliştirecek bir tasarım gerçekleştirilmiştir. Online öğrenmede öğretimin değerlendirilmesi sürecinde alternatif yapılar vardır. Öğrenci kendi kendini (öz) değerlendirebilirken, bu değerlendirme öğretmen veya bilgisayar tarafından da yapılabilmektedir. Ayrıca eş zamanlı (senkronize) ve eş zamansız (asenkronize) öğrenme imkânı vardır. Görüldüğü gibi online eğitim oldukça yetenekli bir öğrenme biçimidir. Fakat bu yetenekli yapının hem öğrenci hem de kurum açısından oldukça yüksek bir mali boyutu vardır. Bu mali boyut öğrenci sayıları arttırılabildiğinde karşılanabilmektedir (Tuncer ve Taşpınar, 2008: 137).

Online eğitimin dezavantajları arasında maliyet ilk sırada yer almaktadır. Her ne kadar avantaj gibi kabul edilse de aşağıdaki dezavantajlara sahiptir (Can, 2012: 16):

(35)

a) Klâsik eğitim sisteminde eğitim gören öğrenciler değişik kaynaklardan

maddi destek (burs, fon, katkı payı) alabilirken, çevrimiçi öğrenim gören öğrenciler için fazla alternatif yoktur.

b) Öğrencinin klâsik eğitim giderinin önemli bir bölümü barınma ile

ilgilidir. Oysa çevrimiçi öğrenim gören öğrenciler yüksek hızlı internet, yazılım, donanım gibi ek masraflar ödemek zorunda kalmaktadırlar.

Avantajlarından da en ilginç özellik olanı esnekliktir. Öğrenciler istedikleri zaman öğrenimlerini sürdürebilmektedir. Ayrıca coğrafi sınırlamalar olmadan dünyanın dört bir yanından eğitim görme olanağı sağlar.

1.1.4.14. Sanal Sınıf

Sanal sınıf, genel olarak internet üzerinden bir sınıf ortamı gerçekleştirilmesidir. Sanal sınıflarda olması gerekenler aşağıdaki gibi incelenebilir (Gezer, 2009: 111-112):

a) Öğretici için bir ses / video penceresi b) Sunum slayt penceresi

c) Toplantı hakkında sorular yazma penceresi

d) Katılımcıların bilgisayarlarında web sayfası açma aracı e) Öğreticiye anında istatistik sağlayan bir anket aracı f) Gerçek zamanlı sohbet penceresi

g) Katılımcıların masaüstü bilgisayarlarına erişim sağlayan bir uygulama

(36)

Bu oluşumun içinde, bilgi paylaşımını ve erişimini kolaylaştıran sanal sınıf sistemi birçok öğrencinin sınıf dışında da etkileşim içerisinde olmasını sağlamaktadır. Bunun yanında öğrenciler öğretmenlerine sınıf dışında, evlerinden kolayca erişim sağlayabilmektedir. Sanal sınıf kullanımı öğrenci ve öğretmenlere pek çok eğlenceli ve öğretici avantaj sunmaktadır. Bunlar arasında, online ortamda ses paylaşımı, görüntü paylaşımı ve tahta paylaşımı gibi çeşitli özellikler bulunmaktadır (Çiçek ve Yazar, 2013: 1-2).

1.1.4.15. Eş Zamanlı (Senkron) - Farklı Zamanlı (Asenkron) Öğrenme

Uzaktan eğitimde dersin öğrenciye sunulması iki türlü olmaktadır: a) eşzamanlı (senkron), b) farklı zamanlı (asenkron). Eşzamanlı eğitimde, öğretmen ve öğrenci farklı mekânlarda olmasına rağmen aynı anda birbirleri ile iletişimde bulunabilmektedirler. Farklı zamanlı eğitim türü ise öğrenci ve öğretmen farklı mekânlarda olup olmamasından çok birbirleri ile olan etkileşimin farklı zaman dilimlerinde olması anlamına gelmektedir (Kurt, 2014: 8).

Bu yapıda dersin sunumu (Güleçoğlu, 2012: 35-36):

a) Senkron, bütün katılımcıların eğitim süreci içinde, ayrı ayrı birbirleriyle

ve eğitimci ile doğrudan iletişim kurabildikleri, “eğitmen yönlendirmeli” eğitim şeklidir. Bu uygulama temel olarak aşağıdaki şekillerde gerçekleşmektedir:

• Sanal Sınıflar

• İşitsel ve görsel konferanslar

• İnternet üzerinden telefon bağlantısı

(37)

Senkron eğitim yardımı ile öğrenciler ve eğitmen arasında tartışma ortamları yaratılmakta, eşzamanlı olarak soru sorup cevap alma olanakları yaratılmakta, eğitim süreci içinde her an test yapılabilmekte, çeşitli video ve multimedya imkanlarından faydalanabilmekte, ayrıca sunum yapılabilmektedir. Söz konusu faydaların yanı sıra eğitmen bir çok öğrenci ile aynı anda iletişim kurabilmekte ve çok farklı coğrafi mekanlarda bulunan kişilerin eğitim sürecine dahil olması sağlanmaktadır.

b) Asenkron, katılımcıların eğitimin gerçekleştirildiği anda değil, belli bir

zaman sonra materyalleri kullanmasına ve iletişimine olanak veren eğitim şeklidir. Bu uygulamada eğitim süreci, eğitim zamanından bağımsız olarak çeşitli kaynaklara kaydedilmekte, katılımcıların bu kaynaklara istedikleri zaman ulaşmaları olanağı sunulmaktadır. Bu uygulama aşağıdaki şekillerde gerçekleşebilir:

• Kişinin kendi kendine internet ve CD-ROM vasıtasıyla eğitimleri alması,

• Videoya çekilen sınıflar,

• İşitsel ve görsel olarak web üzerinde yapılan sunumlar,

(38)

İKİNCİ BÖLÜM LİTERATÜR TARAMASI

2.1. UZAKTAN EĞİTİMİN GELİŞİMİ

Çalışmanın bu bölümünde, uzaktan eğitimin çeşitli bakış açılarına ve iş hayatında farklı kurumlarda gelişimine yer verilmektedir.

2.1.1. Dünyada Uzaktan Eğitim

İlk olarak 1700’lü yıllarda İngilizce eğitimi için mektupla uzaktan eğitime başlandığı görülmüştür. Öğretmenler ve öğrenciler arasındaki iletişim posta aracılığı ile kurulmuştur. Radyo, teyp vb. araçlar 1900’lü yıllarda ortaya çıkmaya başlayınca uzaktan eğitim bu yönde öğretime başlamıştır. Bu yapı, II. Dünya Savaşı sonrasında ülkelerin eğitim düzeyini arttırmak için uzaktan eğitim sistemi önem kazanmış ve ön plana çıkmıştır. Bu alanda ilk uygulamalara Avrupa, ABD, Avustralya gibi ülkelerde rastlanmıştır (Yadigar, 2010: 14).

Dünyadaki Uzaktan eğitim uygulamalarını kronolojik olarak sıralarsak (Uşun, 2006: 215):

 1728 İsveç, Boston Gazetesinde mektupla steno dersleri verileceği ilanı yer almıştır.

 1840 İngiltere, Stenograf olan Pitman 1840’da Bath’da mektupla steno öğretmeye başladı.

 1856 Almanya (Berlin), Uzaktan eğitim alanında örgütlü girişimler başladı. Uzaktan eğitim uygulayan Dil Okulu kuruldu.

 1870 ABD, Illinois Wesleyen Üniversitesi bir evde öğrenim programı başlattı.

(39)

 1873 ABD, Amerika Mektuplaşma çalışmasının annesi olarak kabul edilen Anına Eliot Ticknor tarafından “Evde Çalışmayı Destekleme Derneği” kuruldu. Bu dernek Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ilk uzaktan eğitim girişimlerinden birisi olarak kabul edilmektedir.

 1873 G.Afrika, Ümit Burnu Üniversitesi kuruldu.

 1882 ABD (New York), William Rainey Harper Chautauqua, bir mektupla öğrenim programı geliştirdi.

 1883 ABD (New York), Ithaca “Mektupla Öğretim Üniversitesi” kuruldu.  1884 Almanya (Berlin), Öğrencileri üniversite giriş sınavına hazırlayan

Rustinehes Uzaktan Öğretim Okulu açıldı.

 1886 ABD, Pennsylvania Devlet Üniversitesi, Uzaktan eğitimi organize yapıda ilk defa sunan ve ilk uzaktan öğrenme ağını kuran üniversitelerden biri oldu.

 1890 ABD, Foster’in başlattığı evde-öğrenim kursları “Mektupla Öğrenim Okulları” durumuna geldi.

 1891 ABD, Pennsylvania’da yayınlanan bir gazete, yayınlandığı broşürle madencilik yöntemlerini ve maden ocaklarında ortaya çıkan kazalara karşı alınması gereken önlemleri öğretmeye başladı. Wisconsin Üniversitesi yönetim kurulu uzaktan eğitim derslerinin yaygınlaştırılması konusunda karar aldı.

 1892 ABD, Chicago Üniversitesi’nde uzaktan eğitim bölümü kuruldu.

 1894 İngiltere, Dışarıdan öğretmenlik sertifikası almaya hazırlanan öğrenciler, kendi aralarında bilgi alışverişinde bulundular.

 1898 İsveç, Hang Hermod kendi adıyla anılan, mektupla öğretim uygulaması yapan liseyi kurdu.

 1910 Avusturalya, İlk uzaktan eğitim yüksek öğretim basamağında başlatıldı. Bu uygulamada, üniversitenin yüz yüze eğitim gören öğrencilerine uygulanan standartlar, uzaktan eğitim öğrencileri için de uygulandı.

(40)

 1915 ABD, Madison, okullarının mektupla öğrenim kurslarını idare etmek üzere, Wisconsin’de ulusal yüksek öğrenim birliği (NUCEA) ‘ni kurdu. NUCEA Kolej düzeyinde evde öğrenim kursları başladı.

 1920 ABD, 1920’lerde Avusturya’da da uygulanan “kampüs dışında açık öğretim program” Colombia Üniversitesi tarafından da gerçekleştirildi.  1920 İngiltere, BBC okul radyosu programları başladı.

 1922 Yeni Zelanda, Mektupla öğrenim okulu açıldı.

 1922 Kanada, İtalya, İspanya, İsrail, Polonya, Hindistan, Örnek uzaktan eğitim projeleri geliştirilip, uygulandı.

 1926 ABD, Bir mektupla öğrenim kurumu olan “Ulusal Evde Öğrenim Konseyi” kuruldu.

 1939 Fransa, 1907’de atılan ilk adımlar neticesinde resmi nitelikte bir “Uzaktan Eğitim Merkezi” kuruldu.

 1948 Japonya, Eğitim yasası çerçevesinde, okuldan uzakta bulunanlara ve askerlere eğitim olanağı sağlamak üzere geliştirilen uzaktan eğitim sistemi, ortaokul, lise ve yüksek okulları tamamen kapsamına aldı.

 1949 Avustralya, Üniversiteye kaydolmuş uzaktan eğitim gören öğrencilerin ders programları ve yönetim işleriyle ilgilenmek üzere “Üniversite Dışı Öğretim Fakültesi” kuruldu.

 1950’ler ABD, Askeri amaçlı uzaktan eğitim uygulamaları yapıldı.

 1950 Çin, Uzaktan eğitim “Mektupla Eğitim” adı ile başladı.

 1960 İngiltere, Harold Wilson yönetimindeki İngiliz Hükümeti Hava Üniversitesi’ni (The University of Air ) kurdu. Bu üniversite daha sonra “Açık Üniversite” olmuştur.

 1963 Japonya, Hindistan, Malezya, Mektupla eğitim programları tüm düzeylerde eğitime açıldı.

(41)

 1966-1968 Polonya, Deneme niteliğindeki uzaktan eğitim çalışmaları başladı. Gece kurslarına devam eden öğrencilere televizyondan öğrenme olanakları sağlandı.

 1970 Çin, Ülke çapında radyo ve televizyon üniversite ve kolejleri kuruldu.

 1971 İngiltere, Açık Üniversite kuruldu.

 1972 İspanya, Ulusal Uzaktan Öğretim Üniversitesi kuruldu.

 1974 İngiltere, National College (NEC) kuruldu. (Bugünkü Açık Üniversite’nin çekirdeğini oluşturur. )

 1974 Almanya, Hagen Açık Öğretim Üniversitesi kuruldu.

 1978 Tayland, 1978 yılında Tayland’da kurulan devlet üniversitesi STOU, finansal, coğrafik veya akademik nedenlerle okuyamayan öğrencilere(veya kendi yeteneklerini artırmak isteyen öğrencilere) bilgi bilimi alanında uzaktan eğitim yolu ile master, bakalorya ve sertifika düzeyinde 3 tür derece vermiştir.

 1984 Hollanda, Hollanda Açık Üniversitesi ilk öğrencilerini 1984 yılının Eylül ayında kabul etti.

 1989 Hindistan, Hindistan, ulusal yüksek öğretimi halka ulaştırmak için Açık Okul’u (Open School) kurdu. 1989 yılında bu kurum Ulusal Açık Okul (National Open School) haline geldi.

 1992 Yeni Zelanda, Mektupla Öğretim Okulu kuruldu.

2.1.2. Türkiye’de Uzaktan Eğitim

Günümüzde çalıştığından dolayı örgün öğretime devam edemeyecek durumda bulunan toplumun önemli bir kesiminin yükseköğretim istekleri yerine getirilememektedir. Bu kesiminin yükseköğrenim taleplerini karşılayabilmek için üniversitelerde Uzaktan Eğitim Fakülteleri veya Merkezleri kurulmaktadır (Begimbetova, 2015: 55).

(42)

İlk olarak Anadolu Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi 1982 yılında uzaktan eğitime başlamıştır. 2001 yılında da Ahmet Yesevi Üniversitesi, Uzaktan Eğitim Fakültesi program başlatmaya karar vermiş; 2002-2003 yılı eğitim döneminde uygulamaya geçirmişlerdir. Daha sonra farklı üniversiteler de Uzaktan Eğitim programlarına üniversitelerinde yer vermişlerdir. İnternete Dayalı Uzaktan Eğitim alanında çalışmalar yürüten Açıköğretim Fakültesi, 2009-2010 öğretim yılında “Uzaktan Eğitim Fen Programları” projesini hayata geçirerek, 5 farklı alana yönelik ön lisans programları açmıştır (Uğur, 2010: 19).

Milli Eğitim Bakanlığı da gelişen ve değişen sisteme uyarak kendi programlarında uzaktan eğitime yer vermeye ve kullanmaya başlamıştır. İlköğretimden üniversiteye kadar birçok alanda gerek tam anlamıyla kullanma, gerekse normal öğretime destek amaçlı olmak üzere birçok alanda uzaktan eğitim uygulanmaktadır (Ergin, 2010: 19).

2.1.3. Üniversitelerde Uzaktan Eğitim

Uzaktan Eğitime yönelik, 1982 yılında yürürlüğe giren 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası ile Anadolu Üniversitesi bünyesinde bir Açıköğretim Fakültesi kurulmuştur. Yine Türkiye’de uzaktan eğitim alanında diplomaya yönelik olarak 2001-2002 öğretim yılında açılmıştır. ilk ön lisans programı olan Bilgi Yönetimi, Ön Lisans Programı ile birlikte, ilk kez 2009-2010 öğretim yılında öğrenci alan Uzaktan Eğitim Programları (http://ue.anadolu.edu.tr), İnternete dayalı olarak yürütülen yedi Ön Lisans programından oluşmaktadır. Bunlar sırasıyla;

 Bilgi Yönetimi Ön Lisans Programı,

 Coğrafi Bilgi Sistemleri Ön Lisans Programı,  Eczane Hizmetleri Ön Lisans Programı,

Referanslar

Benzer Belgeler

Uzaktan eğitimde üstte sıralanan olası sorunlara ek olarak, ebeveyn eğitim seviyesi düşük olan öğrenciler açısından, okulların kapalı olduğu dönemlerde

H7= “Araştırmaya katılanların yaşları ile çevrimiçi (online)/uzaktan eğitimde ders alan öğrencilerin öz yeterliklerine ilişkin ifadeler arasında anlamlı bir

Sakarya Üniversitesi Akademik personelinin dönemlik derslerini, ders programlarını, derse yazılan öğrencilerine ait detay bilgileri görüntülediği, danışmanlık

Öz: Bu araştırma Covid-19 Pandemisi ile birlikte zorunlu ve ani bir biçimde uygulamaya geçilen acil uzaktan eğitim sürecinde, eğitim fakültelerinde ders veren

Derslerin uzaktan öğretim ile verilecek şekilde planlanması, klasik öğretime göre daha karışık bir işlemdir.Ders plan ve programcıları, derslerin

Bununla birlikte uzaktan eğitimle ilgili yeterince bilgiye sahip öğretmenlerin uzaktan eğitime yönelik tutum puan ortalamalarının (X ̅= 61.66) diğer grupların tutum

YÖK’ün belirlediği şekliyle derslerin en fazla %40’lık kısmının uzaktan eğitim, kalan kısmının ise örgün eğitim yöntemi ile yürütüleceği karma eğitim

• Öğrencilerin bu süreçte neler üretebilecekleri sorulduğunda ise %52’si uzaktan eğitim ile poster ve sunuş oluşturabileceğini, %22.9’u 3B proje üretebileceğini,