• Sonuç bulunamadı

Başlık: KARACİĞER HASTALIKLARI VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARINDA METHİONİN TEDAVİSİYazar(lar):AKTAN, FethiCilt: 3 Sayı: 3.4 Sayfa: 211-222 DOI: 10.1501/Vetfak_0000002358 Yayın Tarihi: 1956 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KARACİĞER HASTALIKLARI VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARINDA METHİONİN TEDAVİSİYazar(lar):AKTAN, FethiCilt: 3 Sayı: 3.4 Sayfa: 211-222 DOI: 10.1501/Vetfak_0000002358 Yayın Tarihi: 1956 PDF"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

METHIONİN TEDAVISI

Doç. Dr. Fethi AKTAN

Ilk defa Amerikan hekimleri tarafından karaciğer hastalıkları tedavi-sine ithal olunan Methionin, on seneyi mütecaviz bir zamandan beri, A-merika ve Avrupa ,memleketlerinde insanların karaciğer hastalıklarının te-davisinde büyük mikyasta muvaffakiyetle kullanılmaktadır. 1950 yılından beri, bilhassa Belçika, Hollanda, Almanya ve Fransada küçük ve büyük hay-vanların karaciğer ve metabolizma hastalıklarının tedavisinde de denenen ve iyi neticeler alınarak kullanılmaya başlanmış bulunan bu ilaç hakkında son yıllarda geniş ölçüde neşriyat yapılmaktadır

Methionin, essentiel exogen asit aminelerdendir,, organizmada sen-teze edilemez, muhakkak surette harçten al ınması lazımdır (7). Ancak orga-nizmaya kendi keto şekli veya Homocystein sokulduğu takdirde bunlardan methionin yapılabilir (14).

Methionin'in şimik bünyesi «acide-alfa amino-gamma methyl-thiobu-tyrique» dir. Tabiatta Casein'in terkibinde ve dolayısiyle bilhassa beyaz peynir ve lor peynirinde mevcuttur (5). Bira ,mayasmın otolizi esnasında da teşekkül ettiği kabul edilmektedir (3). Mikroorganizmler anorganik sul-fatlardan byosentezle Cystin ve Methionin yapmak kabiliyetindedirler, ru-minantlar için bu byosentez çok önemlidir. Radyoaktiv kükürt ile yapılan besleme tecrübelerinde (S 3204 ile) keçi ve ineklerin sütlerinin radyoaktiv kükürdü havi Methionin ve Cystin ihtiva ettiği isbat edilmiştir. Kükürdü havi bu iki asit aminenin sentezi rumende mikroorganizmler tarafından 1:1 nisbetinde yapılmaktadır (14).

Methionin sentetik olarak da imal edilmiştir. Sentetik Methionin tabii Methionin'le aynı değerde olan, 100 kısım suda 3,1 kısım eriyen parlak sa-fihacıklar halindedir ■(5).

Methionin'in al-nin grubunun asetile edilmesiyle, suda kolay eriyen (%20 nisbetinde) acetylmethionin meydana getirilmiştir.

(2)

H

H-c-s-c

ı

-13

H-C- H

H-c-NH

2

C=0

H

Methionin

H-C-5-CH

3

H-C-H

H-C-NH-CO-CH

3

C= O

OH

Acetylmethionin

Acetylmethionin'in alkaliler ve alkali tuzlan ile nitralizasyonundan elde olunan sodium; potasium ve calcium methionin acetyl tuzlanmn suda erime kabiliyetleri daha yüksek (%25-30 nisbetinde) suda mahltilleri ber-rak ve pH dereceleri 6,8 dir (4).

Acetylmethionin'in bu tuzlan Na OH veya K OH ile kan Ph sına uygun Ph derecesine getirilmek suretile intravenöz zerke elveri şli %20-26 nisbe-tinde solüsyonları, aynı zamanda oral kullanılmak üzere yalnız veya diğer asit amine ve vitaminlerle kombine muhtelif draje ve şurupları çeşitli isim-ler altında piyasaya çıkarılmıştır. Bunlardan dış piyasada Methionin «Merck» (7), Thiomedon «Homburg» (15); Vanaden ve Vanacillin «Doen-hardt» (13) Jacoratox «Allier» (4) v.s.; Yurdumuzda da halen Eczac ıbaşı fir-masmın Methiocolin, İbrahim Ethem üessesesinin Lipoteks draje ve şurubu ve. dış memleketlerden ithal edilmiş bulunan Methiocol; Methionin-Vitis v.s. gibi çeşitli Acetylmethionin mustahzarlan bulunmaktadır.

Methionin, organizmada muhtelif protein maddelerinin yap ısında ve dolayısiyle canlının yaşama ve neşvünemasında elzem olan bir maddedir. Fiziyolojik ehemiyeti; bilhassa ihtiva ettiği kükürt ve labil methyl grubun-. dan dolayıdır. Methionin bu iki cezri de kolaylıkla verebilir, yani Methyl-donator (Metilverici) ve SulfurMethyl-donator (Kükürt verici) bir asitaminedir.

Methionin'in organizmada tesirleri: Lipoid bilânçosımun regülâsyonunda Cholin'in büyük ehemiyeti malfndur, zira cholin Lecithine'in yapı taşıdır. Karaciğerde sentetize edilen ve normal halde kana sevkedilen yağ asitleri cholin mevcut olmadığı takdirde Lecithine teşekkül edemediğinden, karaci-ğerden uzaklaştınlamaz ve burada birikir kahrlar.

Cholin veya cholin teşekkülünü temin eden maddeler yani methionin veya betain verildiği takdirde Lecithin teşekkülü ve dolayısiyle yağlann karaciğerden transportu temin edilerek karaci ğerde yağ infiltrasyonuna

(3)

mani olunur ve karaciğerde toplanmış bulunan yağ karaciğerden uzaklaştı -rılabilir (1, 14).

Karaciğer yağlanmasına mani olan methionin ve cholin gibi maddele-re Lipotrop substanslar denir ve cholin'in organizmada te şekkülü, mevcut

methyldonator maddelere, yani birinci derecede methionin mevcudiyetine bağlıdır (14).

Remy ve Gerlich (18) in sağlam, aç bırakılmış ve CCL4 ile zehirlenmiş üç ayrı gurup farede muhtelif miktarlarda Methionin ve Glucose + Met-hionin ,vererek yaptıkları tecrübelerde, sağlam hayvanlarda glucose'la bir-likte verilen ufak Methionin dozlarmın, karaciğerin glükogen muhtevisini fevkalade arttırdığım; CCL4 ile zehirlenen farelerde Methionin'in, karaci-ğerde teşekkül eden yağ .degnerasyonunu bâriz derecede azalttığını ve glikozla birlikte verilen Methionin'in karaciğerin glükogen nisbetini mev-cudun üç misline kadar çoğalttığını isbat etmişlerdir. Methionin tesiriyle karaciğerde yağın azalması, herhalde yağın şekere tahavvülü ile değil, ka-raciğerden yağ transportunun çoğalması ile kabul izahtır, zira Methionin yalnız başına (Glükozsuz) kullanıldığında karaciğerde glükogen artması vaki olmadığı halde yalnız yağ azalması müşahede edilmektedir. Methio-nin'in bu ,katalitik tesiri ve glukogen assimilasyonu ancak ufak ve orta dozlarda kullanıldığı taktirde görülmekte, yüksek dozlarda kullanılması ha-linde ise, tamamen aksine olarak glükogen clissimilasyonunu mucip ola-rak, mevcut glükogen'in parçalanması ve karaciğerin glükogen ■ muhteva-sımn azalmaya başlaması müşahede olunmaktadır (10, 19).

Methionin, kükürt metabolizmasında da ehemmiyetli bir mevki işgal eder. Nesle ve hücre teneffüsü için lüzumlu ve ehemmiyetli bir madde olan Gluthathionin'in terkibinde bulunan Cystein'in sentezi için kükürt temin eden (Sulfurdonator) maddedir. ,Malilm olduğu üzere Glutathionin bir tri-peptiddir, üç asit amineden müteşekkildir (Glykokoll, Cystein ve Acide Glutaminique), her nevi hücrede teşekkül eder; gerek hücre teneffüsü ve gerekse hücre metabolizmasımn bir çok fermentatif oksido-redüksiyon ha-diselerinde rol oynar.

Methionin'in kükürt metabolizmasında ehemmiyetli bir rolü de kara-ciğerde yapılan çeşitli dezentoksikasyon olaylarında ihtiyaç bulunan kü-kürdü temindir Mesela Phenol'ün kükürt asidiyle esterle ştirilmesi, arse-nik ve fosfor komplekslerinin detoksikasyonu, toksik ,CN kompleksinin Rhodan'a değiştirilmesi, indoxyl'in indoxyl potassinm sulfat haline soku-larak detoksike edilmesi gibi bir çok dezentoksikasyon olaylarında kükürde ihtiyaç vardır. Sulfurdonator olan Methionin bu olayları mümkün kılacak kükürdü verir, bilindiği üzere organik kükürt atomunun noksanlığı hepa-tik nekroza götürür (4).

(4)

Kükürdü havi asit amineler ayrıca bütün fermentlerin tesirlerini ş id-detlendirirler, bu kabil maddelere bu yüzden Aktivator elementler denir, Methionin de sulfurdonator bir asit amine olarak organizmada mevcut çe-şitli fermentlerin tesirlerini arttıran aktivatör bir maddedir (2).

Methionin, Methyldonator olarak kan teşekkülü üzerine de müessir-dir. Zira eritrositlerin, bilhassa hemoglobin'in\ en mühim yap ı taşıdır, ay-rıca karaciğere müessir olarak kan yapıcı maddelerin mobilize edilmesini temin eder, bundan başka Adrenalin ve Kreatin'in yapısında da rol oynar Methionin'in bu sayılan funksiyonel polivalansı göz önünde tutulursa bu asit aminenin yalnız lipotrop bir madde olarak definisyonu kâfi değildir ve Beckmann'ın teklifine göre Methionin'in Hepatotrop bir madde olarak tavsifi tamamen haklı ve yerinde olur (5).

Morrison (8) yaptığı hayvan denemelerinde, vak'alann büyük bir ek-seriyetinde Cholin'in karaciğeri Cirrhose'dan koruduğunu, fakat nekroz ve hemoragilerden koruyamadığını, Methioninin ise her iki türlü karaciğer bozukluğunu önlediğini göstermiştir, Aynı müellifin diğer experimentel araştırmaları, rasyonda fazla miktarda bulunan Cystin ve Cholin'in Methi-onin noksanlığım telâfi etmediğini, cholin ve Methionin'in tedavide müş -terek kullanılmalarımn daima daha iyi netice verdiğini göstermiştir. Methi-oninden mahrum bir rejimle beslenen farelerde büyüme sürati durmakta, karaciğerde nekroz ve yağ degenerasyonu lezyonları teşekkül ederek ölüm vukua gelmekte, zamanında rasyona Methionin ilave edilmekle degeneras-yonun gerilediği, nekrozun kaybolduğu, ve hayvanların tekrar sıhhate ka-vuştuğu tesbit edilmiş bulunmaktadır.

Yine yapılan hayvan denemelerinde, chloroform narkozuna tabi tutulan köpeklerde ve ufak dozlarda CC14 verilen kedilerde Methionin'in karaci ğer degenerasyonuna mani olduğu ve karaciğer hücrelerini bu toksik tesirlere karşı koruduğu görülmüştür (4).

Beams ve Endicott (8) da bunu teyid eder mahiyette olarak Methionin tedavisi yapılan 12 cirrhoselu insanın, kontrol olarak methionin tedavisi yapılmayan vak'alara nazaran, karaciğerlerinin histolojik bulgularında va-zıh farklar görüldüğünü tesbit etmişlerdir. Pillar (16) akciğer tüberkülozu-nun seyri esnasında insanlarda fazla görülen karaciğer yağ degenerasyonu ve hepatopatilerin tüberküloz tedavisi esnasında yapılan Methionin tedavi-siyle önlendiğini ve bu suretle tüberküloz tedavisine mühim derecede yar-dım sağlandığını işaret etmektedir.

Insanlarda Methionin noksanlığı neticesinde; karaciğerden yağlann transporte edilememesi ve yakılamaması dolayısiyle karaciğer yağ degene-rasyonu, süratli nesiç hipoplazileri, adale atrofisi, anemi, saç dökülmesi ve virus enfeksiyonlarma karşı uzvi mukavemetin azaldığı bildirilmektedir.

(5)

Binaenaleyh insan hekimliğinde proflaktik olarak endüstriyel entoksikas-yonlardan korunmada, yüksek dozlarda toxik ilaçlardan mütevellit zararla-rın önlenmesinde virutik hastalıklara karşı uzvi mukavemeti arttırmada ve protein noksanlığı belirtilerini gidermede, kürativ olarak da akut hepatitis ve hepatopatilerde, anemilerde, gebelik esnasındaki metabolizma bozukluk-larında, sulfonamid entoksikasyonlarında, geniş yanıklarda, protein noksan-lıklarında ve deri hastalıklarında ehemmiyetle kullanılmaktadır. (6, 8, 11, 21).

Veteriner hekimlikte Acetylmethionin evvla küçük hayvan tedavisinde kullanılmıştır. Darraspen, Florio ve diğerleri tarafından karnivorların as-cites'le müterafık Cirrhose' larında peros ve parenteral yollarla kullanı lma-sında iyi netice alındığı bildirilmiştir (4). Methner (22) köpekte iki ascites vak'asını bir Cholin ve Methionin karışımı müstahzar olan Prohepar'ı bir ay müddetle ağızdan vermek suretile iyi ettiğini yazıyor. Brion ve Bertrand (4) aneminin giderilmesini hızlandırmak ve degenerativ bozuklukları gider-mek maksadiyle Leptospiroze tedavisinde, Schulze (20) hepatitis contogiosa canis tedavisinde methionin kullanılmasını tavsiye ediyorlar. Diğer bazı mü-ellifler de yine hayvanlarda yanık ve ekzama tedavisinde Methionintherapie

den iyi neticeler aldıklarını bildirmektedirler (4).

Courbet ve arkadaşları (4) acetylmethionin'in tavşan, kedi, köpek, ko-yun, sığır ve atlarda kullanıldığını, hiç bir toksik belirti görülmediğini yaz-makta ve İntravenöz aplikasyon için %20, Subkutan ve intramuskuler apli-kasyon için %10 dan yüksek dilüsyonda Acetylmethionin solüsyonu kulla-nılmamasını tavsiye etmektedirler.

Sığırların methionin'e tahamülleri, Hannover Yüksek Veteriner Okulu Sığır Kliniğinde denenmiş, yedi tecrübe ineğinde subkütaıı enjekte edilen 5-10 ccm. acetylmethionin solüsyonunun, bütün vak'alarda enjeksiyon ye-rinde uzun süreli, şiddetli ağrılı mevzii ödemler meydana getirdiği görüldü-ğünden, ilkin deri altı yolu ile kullanılamıyacağı kanaatine varılmıştır.

İntravenöz zerklere ise sığırların çok iyi tahamül ettikleri, ağır çayır tetanisine musab bir inekte bir buçuk saat ara ile iki def'a 100 er ccm. %26 acetylmethionin enjeksiyonuna hayvanın hiç bir fena reaksiyon gösterme-diği tesbit edilmiştir. (9, 10).

Aşağıda özet halinde takdim edilecek olan klinik müşahadelerde de gö-rüleceği üzere muhtelif klinisiyenler büyük hayvanlarda, hayvanın cüssesine ve hastalığın ağırlık derecesine göre ayarlamak üzere %20-26 acetylmethi-onin solüsyonundan, her defasında vasati 50-100 ccm. iki veya üç gün ara ile 3-5 defa tekrar edilmek üzere intravenöz enjeksiyonun en uygun netice verdiğini, acetylmethionin'in serum glycosee (%20-25 den 200-400 ccm.) ile birlikte kullanılmasının daima daha müsait ve faideli sonuçlar sağladığını bildirmektedirler (4, 10, 15, 9, 13).

(6)

Sığırların Acetonurie'sinde Methionin tedavisi:

Bir laktasyon neurozu olan, genel olarak do ğumdan bir kaç hafta son-ra görülen bu hastalık, rahırda beslenen,' az hareket ettirilen, karbon hidrat ve mineral madde ihtiyaçları yeter miktarda karşılanamiayan fazla sütlü i-neklerde görülür. Genel bir karbonhidrat metabolizması bozukluğu ve ka-raciğerde glikogen mevcut olduğu halde vücut yağ depolarından fazla mik-tarda yağın mobilizasyonu, bunların oksidasyonu, aset asetik asit, oksi bil-tirik asit ve aseton gibi keton cisimlerinin fazla miktarda te şekkülü, bunla-rın ‘CO2 ve H20 ya nihai oksidasyonlan yapılamamasından dolayı asidoz meydana gelerek, asit tabiattaki metabolizma artıklarının nervöz bozukluk-ları, somnolenz ve ileri derecede depressiv bozukluklar, nihayet komayı mucip olması halidir. Hastalarda ilk semptom olarak pikaya benzer tezahü-rat, fena kokulu ,defekasyon, zaaf hali ve uykuya meyil görülür. Tedavide esas; karbonhidrat ve yağ metabolizmasını tanzim veçhesinde olarak gı da-nın değiştirilmesi, karbonhidrat ve mineral maddeden zengin bir diyet kuru ot, kepek, yem pancarı v.s.) süt sağımının azaltılması, intravenöz se-rum glycose zerkleri (%25 / 200-400 ccm.), deri alt ı veya verit içine Calcium borogluconate verilmesi, 100-150 gram dinatrium phosphate'la beraber mi-neral tuzlar karışımı ve günde 10-15 gram Chloral hydrat6e'nin keten tohu-mu dekoksiyonu içinde, günde 50 gram balık yağı ilave edilerek burun men sondasiyle içirilmesi gibi yapılagelmekte olan tedavinin yanında 50-100 ccm. Acetylmethionin'in serum glycose ile birlikte kullanılmasının karaciğ e-ri, teşekkül edebilecek zararlı tesislerden koruduğu ve tedaviyi müsbet vec-heye götürdüğü ve methionin tedavisinin gün aşırı 3-4 defa kullanılması ile bir çok asetonurie vak'asında iyi netice aldıklarını Götze (10), Martens ve Bormann (15) bildirmektedirler.

Lecomte (4) da gebe koyunların ketosisinde ve sığırların acetonurisinde Methionin tedavisinden iyi netice aldığını yazmaktadır.

Sığırların Puerperal ve Alimenter Haemoglobinurisinde Methionin te- davisi: Hjarre'ya göre, bu hastalıkların meydana gelişinde esas sebebi teşkil eden metabolizma bozukluğuna, gıdanın kalitativ ve kantitativ niteliği bir predispozisyon sağlar. Eritrosütlerin harabiyetleri dolayısiyle anemi tahas-sül eder, serbest halde seruma geçen fazla hemoglobin ve bnnun parçalan-masından mütehassıl fazla biluribin dolayısiyle bir icterus ve gerek gıdanın toxik maddeleri gerekse harabiyete uğrayan eritrosiit mahsulatı karaciğ er-de bir er-degenerasyon tevlit eer-der.

Klinikte bu hastalıklara karşı mutad tedavi usulleri olan; gıdanın de-ğiştirilmesi, iyi ot, kök gıdalar, mineral maddeler ve şupur elementler, di-natrium phosphat ve balık yağı peroz verilmekle beraber, deri altına cal-clum borogluconate, damar içine serum glycose ve asit ascorbique (1 gram

(7)

asit ascorbique 20 ccm. arık su içinde) ve bilhassa mükerrer 300-400 ccm. lük ufak kan transfüsyonları yanında Methionin tedavisinin, teşekkülü mel-huz intralobüler toxik karaciğer nekrozundan koruduğu, Götzeinin klini-ğinde yapılan çalışmalarda Methionin tedavisi yapılan bu gibi hastalarda ölüm vukuatının önlendiği bildirilmektedir. Adı geçen klinikte yedisi ağır olmak üzere (eritrosüt sayısı iki milyonun, hemoglobin nisbeti %30 un al-tına düşmüş) tedaviye tabi tutulan 14 hayvanın Methionin tedavisi ile tama-men iyileştikleri ve Methionin'in muhtemelen kan tablosunun düzelmesine de yardım ettiği bildirilmektedir (10). Martin ve Bormann (15) da, sığı rlar-da degenerativ karaciğer bozukluklarile müterafık hemoglobinurie vak'ala-rında bir iki haftalık Methionin tedavisi neticesinde ıhemoglobin nisbeti-nin % 30 dan % 50-60 a yükseldiğini kaydettiğine göre, sığırların alimen-ter ve puerperal hemoglobinuri vak'alarında Methionin'in hem karaciğer tegayyüratını bertaraf ederek, hem de kan teşekkülünü takviye ve kan proteini nisbetini düzeltici tesir yaparak faideli olduğu anlaşılmaktadır.

Sığırların ahır, çayır, transport tetanileri, hipokalsemik paresis puer-peralis, osteomalasi, paraplegi anti ve postpartum gibi metabolizma has-talıklarında Methionin tedavisi :

Etiyoloji bakımından organizmada anormal fiziko-şimik durumları meydana getiren ve müteakiben sağlam sinir sisteminin de mutad dışı bir reaksiyonla cevap vermek vaziyetinde kaldığı bu çeşitli metabolizma ano-malilerinde esas sebep olarak inkretorik ve neurovegetatif bozuklukları aramak lâzımdır.

Bu hastalık hallerinde organizma fazla kabili taharrüştür ve zayıftır. Bu kabil hastalık hallerini uzun süreli uygunsuz bir ahır beslemesi; ani de-ğişiklik yapılan fazla sert yemlerle besleme, gayri müsait Ca/P+Mg/P mü-nasebetleri, proteinden zengin besleme, aynı zamanda artan süt verimi, rah min involüsyonu sırasında (doğumla Ilgili hallerde) fazla protein parçalanması plazenta ve rahim muhtevasının rezorbsiyonları dolayısiyle yorgun ve yağ degenerasyonuna mütemayil durumda bulunan karaciğer, hassas ve labil bir hale gelen intermediyer yağ, protein ve karbonhidrat metabolizması kolaylaştırmaktadır.

Hastalığın birden bire çıkmasını da kızgınlık, doğum hali, sağım, hava tebeddillâtı, üşütmeler, yorgunluk gibi bir sebep temin eder. Bu gibi vak'- alarda genel olarak yapılmakta olan Calcium-Magnesium enfüsyonları, se-rum glycose, vigantol, mineral madde ve şüpur elementler karışımınm ye-me ilâvesi gibi tedavi hallerinde çok zaman rezidivler görülye-mekte ve bu tedavi hastalığın tamamen iyileşmesine daima kâfi gelmemektedir.

Götze (10) yukarda zikredilen mutad tedavi ile kısmen müsbet ve ba-zılarında tamamen menfi netice alınan beş hipokalsemik paresis puerpe-

(8)

ralis vak'asıncla ve altı muhtelif tetanili inekte, yapılan mezkûr tedavilere Methionin tedavisi de teşrik edilmek suretiyle tamamen şifa elde edildi-ğini bildiriyor. Ayrıca iki osteomalasili inekle, 'klinik sebebi tesbit edile-meyen paraplegi anti (post) partumlu dört inekte de Methionin tedavisin-den aynı iyi neticeler alındığını ilave ediyor.

Martens ve arkadaşı (15) da hipokalsemi ve tetani vakalarında Calci-um enfüsyonlarını müteakip ve puerperal enfeksiyoanlarda da gerekli sul-fonamid ve antibiotik tedavileriyle birlikte yapılan Methionin (Aminotylon) tedavisinin büyük ölçüde şifaya müessir bulunduğunu bildirmektedir.

Courbet ve arkadaşları (14) da sekiz paresis puerpetalis vakasından altısında ve altı çayır tetanisi vakasından beşinde mutad tedavi ile birlikte yaptıkları Methionin aplikasyonları ile kati şifa elde ettiklerini -ve methio-ninsiz olarak esIdden yaptıkları bu hastalıkların tedavisinde bu derece müs-bet neticeler kaydetmediklerine göre, acetylmethionin'in oynadığı tamam-layıcı role gerekli ehemmiyeti vermek lazımgelcliği kanaatini izhar ediyor-lar. Ayni ,müellifler beş paraplegi anti-post-partum vakasından yalnız iki-sinde Methionin tedavisiyle müsbet netice almış olmakla beraber bu gibi vakalarda daima acetylmethionin'in calcium tuzunun tercih edilmesini tav-siye ediyorlar.

Piroplasmose de Methionin tedavisi:

Götze ve arkadaşları (10) sığır piroplazmozunda acaprin, veya Babe-sin, kan transfüsyonu, damar içine serum glycose ve asit ascorbique zerki gibi mutad tedavilerle birlikte yapılan Methionin tedavisinin şifada çok müsait tesir yaptığını, Methionin tedavisi yapılmayan 15 sığırdan (iki va-kada eritrosit sayısı iki milyonun altında) dördü kesime tabi tutulmak zo-runda kaluuldığı halde, Methionin tedavisi yapılan on bir hayvanlık bir grubun (yedisinde eritrosit sayısı iki milyonun altında olmasına rağmen) tamamen ve istisnasız iyileştiklerini bildiriyorlar.

Gerek adı geçen müellifler ve gerekse Martin ve Bormann (15) Methi-onin'in piroplazmoz tedavisindeki faideli tesirlerini, karaciğerin piroplaz-moz seyri esnasında maruz bulunduğu zararlı tesirlerden korunması ve aym zamanda Methionin'in kan teşekkülü üzerine yaptığı müsait tesirlerle hücre harabiyetinin süratle regenerasyonu ve kan yap ıcı maddelerin sü-ratle kana sevkedilmesiyle aneminin kısa zamanda ortadan kalkmasına at-fediyorlar.

Courbet ve arkadaşları (4) da atlarda piroplazmoz tedavisinde (altı vak'a) antiparazfter tedaviyi müteakip yap ılan Methionin tedavisinden (4 defa 50 şer ccm. Jacoratox İ.V.) çok iyi netice aldıklarını bildiriyorlar.

(9)

Hepatitis distomatosa acuta tedavisinde Methionin:

Akut distomatozun neticesi, daima safra kanallarının ve karaciğer parankiminin organik tegayyüratıdır. Şüphesiz kronik distomatozda ve çok defa sirrotik tegayyürata düçar olmuş karaciğerde mevcut organik tegay-yüratı Methioninle gidermek bahis konusu olamaz. Yalnız akut distomatoz vakalarında spesifik distom tedavisini müteakip yapılan Methionin tedavi-siyle karaciğer funksiyonlarını desteklemek ve invazyona uğrayan organı tâli hastalıklardan korumak imkân dahilinde olduğunu Götze (10), Mar-tens (15) ve arkadaşları bildiriyorlar. Courbet ve arkadaşları da (4) on bir hepatitis distomatosa acuta vakalarından dokuzunda, spesifik tedaviyle bir-likte yaptıkları Methionin tatbikatiyle çok iyi netice aldıklarını ve acetyl-methionin'in gerek distomların toxik mahsüllerinden ileri gelen zararlı te-sirleri ve gerekse distomatoz tedavisinde kullanılan CC1 4 ün karaciğere yapması malhuz toksik tesirleri gidermek suretiyle şifa ve kuvvetlenmeyi sağladığını kaydetmektedirler.

Zehirlenme ve intoxicationlarm tedavisinde Methionin:

Götze ve arkadaşları (10) sığırlarda Arsenik, kurşun ve Sulfonamid-tesemmümünde, gıda intoksikasyonlarında ve allerjik vak'alarda Acetyl-methionin kullandıklarını; sebebi tayin edilmeyen üç gıdai intoksikosyon vak'asından ikisinde 5-6 günlük mükerrer Methionin tedavisi ile şifa te-min edildiğini ve bir vak'ada netice alınamadığını; ağır seyreden ve tok-sik hemoglobinuri yapan bir sodium chlorur tesemmümünde her gün-Methionin tedavisine rağmen fena bir seyir ile mecburi kesime mani olu-nmadığını ve seksiyonda gerek bu vak'ada ve gerekse gıda intoxikasyo-nundan mecburi kesim yapılan hayvanda ağır derecede karaciğer degene-rasyonu tesbit edildiğini bildiriyorlar. Yine aynı müellifler, yanlışlıkla yem-lerine Calcium arseniate katılan, arsenik zehirlenmesine musab iki inekte, rumenotomi ile rumenin kısmen boşaltılmasını müteakip fistül tatbik elerek ve.sodium thiosulphate ve calcium tedavisiyle beraber birinde üç, di-ğerinde beş defa acetylmethionin ve serum glycose enfüsyonlariyle hay-vanlardan birinin kurtarıldığını, 1951 yılında Methionin tedavisi yapı lma-yan beş calcium arseniate zehirlenmesinde bütün vak'aların kaybedilmis bulunduğuna göre Methionin'in arsenik zehirlenmesi tedavisinde faide sa ğ -ladığını belirtiyorlar. Yine aynı klinikde, bir akkümülâtör fabrikası yakı -nındaki mer'ada kurşun toz ve dumanı dolayısiyle ağır kurşun zehirlenme-sine maruz kalan iki ineğin de calcium, sodium thiosulphate, serum glycose ve acetylmethionin tedavisiyle iyileştirildikleri; ağır bir püerperal intoksi-kasyon sebebiyle üç gün zarfında 250 gram sulfonamid verilerek sulfona-mid tesemmümüne maruz bırakılan, ağır indigestion ve icterus gösteren bir ineğin, üç defalık bir 1VIethionin-serum glycose tedavisi ile süratle tam

(10)

'şif aya kavuştuğu; Glotis ödem, ağır dispnoe, urtiker v.s. semptomlarla sey-reden ağır iki Allergi yakasında ise intravenöz acetylmethionin zerkinden hemen on dakika sonra bariz derecede iyileşme görüldüğü bildiriliyor.

Courbet ve arkadaşları da (4) üç inekte gıda into'ksikasyonunda Met-hionin tedavisinden tmüsbet netice alamadıklarını, buna mukabil keten küs-besiyle CN zehirlenmesine maruz kalan üç inekte ve Phenothiazin tesem-mümüne maruz bir beygirde Methionin tedavisinden istifade ederek bü-tün vakalarda şifa elde ettiklerini kaydederek Martens ve Götze gibi, çok ağır olmayan bütün tesemmüm ve intoksikasyon vak'alarında Methionin tedavisinin memnuniyetbahş tesirine müsbet kanaatlerini kaydediyorlar.

1952 yılı son baharında Hannover yüksek veteriner okulu iç hastalı k-lar kliniğin (Direktör Prof. E. Hupka), hayvan 'eşlerinin kı ymetlendirildi-ği bir müessesede (Abdeckerei) nakliye hizmetinde kullanılan Hannover ırkı iki ağır beygir Botulismus semptomları ile getirilmiş ve bu hayvanlar-da hayvanlar-da semptomatik tehayvanlar-davilerle beraber ikişer defa 60 şar ccm. Acetylmet-hionin İ.V. tatbik edilmişti. Fakat hayvanlarda Pupil genişlemesi ve yutak, felci gibi ağır belirtiler teşekkül etmiş bulunduğundan hayvanlar ikinci gün

mecburi kesime tabi tutulmuşlardı, bu vakalarda, ağır intoksikasyon vaka-larında şüphesiz Methionin tedavisinden mucize beklenmemesi lâzı mgeldi-ğini gösterir. (Bu iki vak'a, sığır kliniğinde, sığırlarda yukarda zikredilen deneme ve tedavilerin yapıldığı tarihlerdedir ve adı geçen klinikte koyun ve domuzlarda da Methionin tedavisi denemeleri yapılmakta idi -F. Aktan-). Maırtens, Bormann (15) ve Courbet 1(4) atların paralitik Myoglobinu-rileritıde klasik tedavi ile (veya Oksigen tedavisi ile) birlikte Methionin kullanılmak suretiyle daha süratle şifa elde edildiğini; ayrıca güneş yanı k-ları, exanthem ve gıdai urtiker gibi deri hastalıklarında ve püerperal has-talıklarda acetylmethionin tedavisinin faideli tesirlerini i şaret ediyorlar.

ÖZET

Acetylmethionin, kan pH sına uygun solüsyon halinde damar içi yolla büyük ve küçük hayvan tedavisinde, tablet ve draje halinde peroz

yolla küçük hayvan tedavisinde istifade olunan, gerek karaci ğer hücre regenerasyonunu ve karaciğerin toksik tesirlerden korunmasını sağlayan, birçok iıtoksikasyonlarda detoksikasyonu temin eden ve gerekse protein sentezine müessir oluşu dolayısiyle hipoalbominemi ve anemi hallerinde kan regenerasyonunu ve telafisini sağlayan mühim bir tedavi maddesidir. Bu güne kadar yapılan ve elde edebildiğimiz neşriyata göre, sığırların ase-tonürisinde, püerperal ve alimenter hemoglobinurilerinde, çe şitli tetani, hipokalsernik paresis püerperalis, osteomalasi, paraplegi ant-post-partum gibi muhtelif metabolizma bozukluklarında, piroplasmoz ve akut clistoma-

(11)

toz tedavisinde, muhtelif zehirlenme ve intoksikasyonlarda, beygirlerin paralitik myoglobinüri ve piroplazmozunda, köpeklerin sirroz, ascites; lep-tospirose, Hepatitis contagiosa canis, yanık ve ekzema tedavilerinde mu-vaffakiyetle kullanılmıştır.

Zusammenfassug

1— Es wurde ,die chemische und physiologische Eigenschaften von Methionin, sowie seine Rolle bei verschiedenen Stoffwechselvorgaenge ım Organismus als ein hepatotropes Mittel ausführlich berichtet.

2— Nach der Literarischen Angaben von verschiedenen Autoren geht hervor, dass das Methionin, besonders mit Trauben-zucker, bel Lebererk-rankungen, bel Vergiftungen und Intoxikationen, beh Blutparasiten der kleinen und grossen Haustieren, sowie bel Acetonurie, Tetanie, Hypocal-caemische Gebaerlaehmung, Osteomalacie, alimentaeren und puerperalen Haemoglobinurien der Rinder und paralytische Myoglobinurie der Pferde sehr günstig beeinflusst wird.

L İ TERATÜR

1 — Abderhalden, E. : Lehrbuch der Physiologisehen Chemie Benno Sehwabe §Co. verlag Basel 1948.

2 — Ahderhalden, R.: Vitamine, Hormone und Fermente Benno Schwabe-ICo. Verlag Basel 1946..

3 Brion, A. Nicolas, E. : Vademeeum du veterinaire 'Vigot Freres, Editeurs 1952. 4 — Courbet, P. Clouet, M. Touratier, L.: Esais d'apPlieations Therapeutiques

synd-roms et affeetions â retentissement hepatique chez les grands animaux. Revue du med. Wt. 1954 105 478.

5 — Cormenn, W. : Sthroeder, A. Vonkennel, J. Die Metlhioninbehandlung der Erk-rankungen des Leberparenchyms. Neue Med. Welt 11050.

6 — ,Creek, W. : Lipotrope Substanzen in der Behandlung der Lehererkrankungen. Med. Klinik 11950 S. 735.

7 — E. Merck . Darmstatit. Methionin Merck. Schwefelhaltige Aminosaure mit hepa-totroper'u. entgitftender Wirkung (prospektüs)

8 — E. Merdk. : Darmstadt. Methionin Merck. Literatür Biber die Anwendung yan_ Methionin.

.. 9 — Götze, R.: Hannover sığır Klinigi notları ve 1952253 yıllarında Methionin dene- me ve tatbikat' esnasındaki şahsi müşahede ve notlar .F. Aktan-.

10 — Götze, R. : Aehnelt, E. Freese, U. Zur Methionintherapie bei Staffweehsel und Lebererkrankungen des Rindes. Berliner u. Münchn. Tieraerztliche Wochensthr.

14, 210, 1953.

11 : Bemerkungen zur Therapie der Leberkrankheiten mit Lipotrope Subs- tanzen. Deut. Med. Wochschr. 1951 S. 1065.

(12)

12 — Krispien, H. : Beitrag zur Diegnostik von LebersehMen beim Rind in der Praxis. Tieraerztl. Umsehau 1952, 7/8 118.

13 — Krispien, H. : Praxis Enfahrungen mit Vanaden «Doenhardt» Tieraerztl. Ums-dhau 1954, •13/14 251.

14 — Lang, K. : Der intermediaere Stoffweehsel. Springer Verlag Berlin 1952. 15 — Martens. : Bormann. Zwei Jahre MetIlionintlherapie der Leber-und-

Stoefwe-ohselerkrankungen. Deutsth. Ti. Wosehr. 1953, 33/34, 397.

16 — PiJdar, S. : Die Behandlung ıvon Leherparenehymschaeden ıbei

Lungentuberku-lose mit Upotropen Stoffen. Beitrage zur Klinik der l'ulhe•uLungentuberku-lose 1951 105, 61-67.

17 — Pistoz, W. M. : Cardon, B. P. ichopa,tie lıaemogloıbinuria in Cattle. J. americ. Vet. Med. Assoc. 1949, •114, 429.

18 — Remi, R. : N. Metinin und Zuekerwirkung zuf die Vergif tete Est- tenfleher. Areh. Exper. Pharmakologie 1951, 5/6 543-556.

19 — Rerni, R. : Glykogen-Eiweis rand Fettbesthnmungen in der Gesunden und Res-ıehaedigten lıeber naıah Zufuhr von Methionin und Monosaceıhariden. Zeitsehrift Tür die gesammte Medizin und ibre ,gegengebiete. 1950 S. 606.

— Sehulze, W. Hanke, H. Kilnisehe •traehtungen zur anısteekenden Leı berentztin-dung des Hundes. Monatshefte für Vet. Med. '1955, 23, 603'.

21 — Strausky, E. : Über dıie Wechselheziehungen von Pettleber, Leberrrhose und Primaere Leberkarızinome. Ars Medici. 1953, .1'0, 674.

22 — U. Metimer. : Perorale Behandlung der Bauchwassersucht des Hundes mit Pro-heper. Berl. Müneh. Tieraerztl. wsehr. 1955, 85-86, Ref. Monatshefte für Vet. Med. 1955, 23, 618.

Referanslar

Benzer Belgeler

Finansal piyasaları güçlendirmek ve yatırımcıların farkındalık düzeyini artırmak için çalışmalarını sürdüren Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları

Üniversitenin  ve bağlı birinılerinin  öğretim  kapasitesinin  ıasyonel  bir  şekilde  kullanılmasında  ve geliştirilnıesinde,  öğrencilere 

Doğal kaynaklardan enerji kazanımı bağlamında, iklime bağlı olarak güneş velveya rizgara dayalı bina formunun biçimlendirme prensiplerinin tartışıldığı

Ancak, genel- de girişim sermayesi yatırımları daha çok başlan- gıç aşamasındaki şirketlere yatırım yaparken, özel sermaye yatırımları genelde daha ileri aşamadaki

Sonuç olarak, 2002 yılında aracı kurumun müşteri işlemlerinden aldığı her 100 TL’lik komisyonun 71 TL’si kurum bünyesinde kalır- ken, 2003 yılında bu rakam 59

Toplam devlet iç borçlanma senedi (DİBS) portföy değeri 2016 yılında önceki yıla göre %10 artarak 497 milyar TL’ye ulaşmıştır.. Devlet iç borçlanma

Tehlikeli Madde Kavramı ve Sınıflandırmalar; Hiçbir Şekilde Hava Yoluyla Taşınamayacak Tehlikeli Maddeler; Birimler ve Kullanılan Dokümanlar; Tehlikeli Maddelerin

Bu meşc erenin bir kısmına da Fatih Sultan Mehmet Han, Edirne- nin ikinci Tophanesini inşa etmiştir; On iki· sene mukaddem bir ihtiyar e hatun · nezd inde olup