T.C
SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ
SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ
GĠYĠM ENDÜSTRĠSĠ VE GĠYĠM SANATLARI EĞĠTĠMĠ
ANA BĠLĠM DALI
GĠYĠM SANATLARI EĞĠTĠMĠ BĠLĠM DALI
KONYA ĠLĠNE AĠT GELĠNLĠKLERĠN (1923-2010)
FOTOĞRAFLARDA ĠNCELENMESĠ
Arzu BOR
YÜKSEK LĠSANS TEZĠ
DanıĢman
Yrd. Doç. Miyase ÇAĞDAġ
T.C.
SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü
BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI
Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.
Öğrencinin Adı Soyadı Arzu BOR
T.C.
SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü
YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU
Arzu BOR tarafından hazırlanan Konya Ġline Ait Gelinliklerin (1923-2010) Fotoğraflarda Ġncelenmesi baĢlıklı bu çalıĢma ……../……../…….. tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile baĢarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiĢtir.
Yrd.Doç. Miyase ÇAĞDAġ
Üye
Yrd. Doç. ġerife MIZRAK
Üye
Yrd. Doç. Dr. Celale ĠLKER
ÖNSÖZ
Türk kültürü içinde düğün merasimleri ve düğünde giyilen gelinlikler kültür zenginliği ve ince sanat anlayıĢını ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir.
Konya iline ait düğün gelenek-görenekleri ve özel gün giysisi olan gelinlikler; uygulanan giysi cinsleri, kullanılan malzeme, renk, uygulanan beden model ve kesim teknikleri, yaka-kol model ve kesim teknikleri, süslemede seçilen konular ve süsleme teknikleri ile gelinliği tamamlayan aksesuarlar yönünden incelenerek ait oldukları dönemler hakkında edinilen bilgilerin bilimsel bir yaklaĢımla belgelenmesi amacıyla planlanıp hazırlanmıĢ ve Türk kültürüne katkı sağlayacağı düĢünülmüĢtür.
Bu araĢtırmanın hazırlanmasında, bilgi ve tecrübesini paylaĢarak araĢtırmamın her aĢamasında engin bilgileriyle katkı sağlayan saygıdeğer hocam Yrd. Doç. Miyase ÇağdaĢ’ a, çok kıymetli fotoğraf arĢivlerini incelemeye açan, Ektem Fotoğraf Stüdyosu sahibi Sayın Mehmet Ektem’ e ve Çankaya Fotoğraf stüdyosu sahibi sayın Fatih Sayaner’e, aile albümlerinden fotoğraflarını paylaĢan tüm dostlarıma ve araĢtırmanın her aĢamasında maddi ve manevi desteğini esirgemeyen kıymetli aileme teĢekkürü bir borç bilirim.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
Öğr
enc
ini
n Adı Soyadı Arzu BOR Numarası 084240011004
Ana Bilim /
Bilim Dalı Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatlari Eğitimi Anabilim Dalı DanıĢmanı Yrd.Doç.Miyase ÇAĞDAġ
Tezin Adı KONYA ĠLĠNE AĠT GELĠNLĠKLERĠN (1923-2010)
FOTOĞRAFLARDA ĠNCELENMESĠ
ÖZET
Gelinlik düğünlerin önemli simgesidir ve geçmiĢte olduğu gibi günümüzde de önemini korumaktadır; ancak gelinlikler zamanla değiĢiklikler göstermektedir. GeçmiĢimizi yansıtan, kültürümüzün parçası olan gelinliklerdeki bu değiĢimlerin belirlenmesi, yeni ve gelecek nesillere belgeleyerek tanıtılması ve bu özel giysilerin yaĢatılması hedeflenmektedir.
Bu amaç doğrultusunda yapılan araĢtırmada, Konya Ektem Fotoğraf Stüdyosuna ait yirmi bir, Çankaya Fotoğraf Stüdyosuna ait bir, aile albümlerine ait kırk sekiz adet olmak üzere toplam yetmiĢ adet fotoğraf incelenmiĢtir.
AraĢtırmanın birinci bölümünde; problem, amaç, alt amaçlar, araĢtırmanın önemi, sayıltılar, sınırlılıklar, tanımlar, ilgili yayın ve araĢtırmalara yer verilmiĢtir. Ġkinci bölümde; Konya’nın tarihi, sosyal yapısı, yaĢamı, düğün gelenekleri, Türk Kültüründe ve Konya ilinde gelinliklere yer verilmiĢtir.
Katalog bölümünde yer alan fotoğraflarda Konya ili geleneksel ve çağdaĢ gelinliklerinde uygulanan giysi cinsleri, kullanılan malzeme, renk, uygulanan beden model ve kesim teknikleri, yaka-kol model ve kesim teknikleri, süslemede seçilen konular ve süsleme teknikleri ile gelinliği tamamlayan aksesuarlar gözlem fiĢleri aracılığı ile belirlenmiĢtir.
Bulgular ve tablolar bölümünde, gelinliklerin her özelliği için tablo oluĢturulmuĢ ve gözlem fiĢlerinden elde edilen veriler tablolara aktarılmıĢtır. Tablolardan elde edilen bulgulara göre, gelinliklerin her özelliğinin değerlendirilmesi yapılmıĢ ve bulgular doğrultusunda sonuca ulaĢılmaya çalıĢılmıĢtır. Tablolarda; gelinliklerde uygulanan giysi cinsleri, gelinlik fotoğraflarının yıllara göre dağılımı, kullanılan malzeme, renk, uygulanan beden model ve kesim teknikleri, yaka-kol model ve kesim teknikleri, süslemede seçilen konular ve süsleme teknikleri ile gelinliği tamamlayan aksesuarlar yönünden gelinliğin kendine özgü özellikleri ortaya konmuĢtur.
AraĢtırma sonucunda ise elde edilen tablolar doğrultusunda sonuca ulaĢılmaya çalıĢılmıĢ, konu ile ilgili bazı öneriler sunulmuĢtur.
AraĢtırmanın yedinci bölümünde Konya iline ait gelinliklerin model-kesim, renk ve süsleme tekniğinden yararlanılarak çağdaĢ gelinlik modelleri tasarlanmıĢtır.
Öğr
enc
ini
n Adı Soyadı Arzu BOR Numarası 084240011004
Ana Bilim / Bilim Dalı
Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatlari Eğitimi Anabilim Dalı
DanıĢmanı Yrd.Doç.Miyase ÇAĞDAġ
Tezin Ġngilizce Adı FOR THE INVESTIGATION OF GOWNS PHOTOS (1923-2010) IN KONYA
SUMMARY
Wedding gowns are important symbols of weddings and keeps its significance today as well it did in the past, however, shown some changes by the time. Identifying these changes of the wedding gowns what are the parts of our culture and reflects our past, introducing these to the future generations by the documents and keeping them alive are the major targets.
Seventy photographs were examined in total consisting of twenty one photographs which belong to Konya Ektem Photography Studio, one photograph which belongs to Çankaya Photography Studio and forty seven photographs which belong to family albums.
Problem, aim, sub-aims, significance of the research, quantities, limitations, descriptions, related publications and other researches have taken place in the first section of the research. Description, history, significance in fashion and classification of the wedding gown, Konya traditional-contemporary wedding gowns and their properties and the accessories which complete Konya wedding gowns in the second part.
Dress types applied in traditional-contemporary wedding gowns belong to Konya city, materials, colors, applied model and cutting techniques, model and cutting techniques of collar and sleeves, selected themes for attraction and attraction techniques and the accessories which complete dressing gowns were all determined by the observation labels in the catalogue section.
Tables were created for every property of each wedding gown and the data what is obtained from observation labels were transferred to this table. Every property of each wedding gown were evaluated with regard to the findings what are obtained from the table and the results were tried to be had in view of these findings. Dress types applied in wedding gowns, materials, colors, applied model and cutting techniques, model and cutting techniques of collar and sleeves, selected themes for attraction and attraction techniques and the accessories which complete dressing gowns were tried to be revealed in the aspects of own unique properties in the tables.
Results were tried to be had towards the obtained tables and some suggestions related to the subject were presented after the research.
Contemporary wedding gowns were designed by the inspiration of model-cutting, color and attraction techniques of the wedding gowns which belong to Konya city in the eighth part of the research.
SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa No
BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI... i
TEZ KABUL FORMU ... ii
ÖNSÖZ ... iii
ÖZET... ... iv
SUMMARY ... v
ĠÇĠNDEKĠLER... viii
RESĠMLER LĠSTESĠ ... ...xiii
FOTOĞRAFLAR(GELĠNLĠKLER)LĠSTESĠ...xiv
FOTOĞRAFLAR LĠSTESĠ
...xvii
TABLOLAR LĠSTESĠ ... ...xix
BÖLÜM I
I. GĠRĠġ ... 1
Problem ... 1
Amaç ... ...2
Alt Amaçlar ... 2
AraĢtırmanın Önemi ... 2
Sayıltılar ... 3
Sınırlılıklar ... 3
Tanımlar ... 4
BÖLÜM II
KONYA'NIN TARĠHĠ, SOSYAL YAPISI, YAġAMI, DÜĞÜN
GELENEKLERĠ, TÜRK KÜLTÜRÜNDE ve KONYA ĠLĠNDE
GELĠNLĠKLER.. ... ...5-36
2.1. Konya'nın Tarihçesi ... 5
2.2. Konya'nın Sosyal Yapısı ve YaĢamı ... 8
2.3. Konya Geleneksel Düğün Gelenekleri ... 9
2.3.1. EĢ Seçimi ... 9
2.3.2. Kız Görme-Dünür Gezme ... 10
2.3.3. Kız Ġsteme ... 11
2.3.4. Söz Kesme-Erkek Dünür-Sıcak ġerbet ... 11
2.3.5. Mübarek ... 12
2.3.6. Büyük ġerbet ... 12
2.3.7. Küçük Dürü ... 12
2.3.8. NiĢan... 14
2.3.9. Büyük Dürü-Çeyiz Serme ... 15
2.3.10.Gelin Hamamı ... 16
2.3.11.Nikâh ... 17
2.3.12.Kına ... 17
2.3.13.Düğün...18
2.3.14.Gerdek...20
2.4. Konya Günümüz Düğünleri ... 20
2.5. Türk Kültüründe ve Konya Ġlinde Gelinlikler ... 22
2.5.1. Gelinliğin Tanımı ... 22
2.5.2. Türk Kültüründe Gelinlikler...23
2.5.4. ÇağdaĢ Gelinliklerin Sınıflandırılması ... 27
2.6. Konya Ġline Ait Geleneksel ve ÇağdaĢ Gelinlikler ile Gelinliği
Tamamlayan Aksesuarlar ... ...27
2.6.1. Konya Geleneksel Gelinlikleri ve Özellikleri...27
2.6.1.1. Gelinliği Tamamlayan Aksesuarlar ... 29
2.6.1.1.1. Gelin BaĢı ... 29
2.6.1.1.2. Mücevher ve Takılar ... 31
2.6.1.1.3. Eldiven ... 33
2.6.1.1.4. Mendil ... 33
2.6.1.1.5. El Çiçeği ... 33
2.6.1.1.6. Çanta ... 34
2.6.2. Konya ÇağdaĢ Gelinlikleri ve Özellikleri...34
BÖLÜM III
KONYA ĠLĠNE AĠT (1923-2010) GELĠNLĠKLER (FOTOĞRAFLAR)
KATALOĞU ... 36-320
BÖLÜM IV
YÖNTEM ... 320-322
AraĢtırmanın Modeli ... 320
Evren ve Örneklem ... 320
Verilerin Toplanması ... 320
Verilerin Analizi ... 321
BÖLÜM V
BULGULAR ve TABLOLAR ... 322-350
5.1. Fotoğraflara UlaĢılan Yerler ... 322
Fotoğraflara UlaĢılan Yerler Tablosu ... 323
5.2. AraĢtırmada Yer Alan Gelinlik Fotoğraflarının Yıllara Göre
Dağılımı. ... 324
AraĢtırmada Yer Alan Gelinlik Fotoğraflarının Yıllara Göre
Dağılımı Tablosu ... 325
5.3. Gelinliklerde Uygulanan Giysi Cinsleri ... 326
Gelinliklerde Uygulanan Giysi Cinsleri Tablosu ... 327
5.4. Gelinliklerde Kullanılan Malzemeler... 328
Gelinliklerde Kullanılan Malzemeler Tablosu ... 330
5.5. Gelinliklerde Kullanılan Renkler ... 331
Gelinliklerde Kullanılan Renkler Tablosu ... 332
5.6. Gelinliklerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri .. 333
Gelinliklerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri
Tablosu...338
5.7. Gelinliklerde Uygulanan Yaka Model ve Kesim Teknikleri .... 339
Gelinliklerde Uygulanan Yaka Model ve Kesim Teknikleri
Tablosu ... 341
5.8. Gelinliklerde Uygulanan Kol Model ve Kesim Teknikleri ... 342
Gelinliklerde Uygulanan Kol Model ve Kesim Teknikleri
Tablosu ... 344
5.9. Gelinliklerin Süslemesinde Seçilen Konular ve Süsleme
Teknikleri ... 345
Gelinliklerin Süslemesinde Seçilen Konular ve Süsleme Teknikleri
Tablosu ... 347
5.10. Gelinliği Tamamlayan Aksesuarlar ... 348
Gelinliği Tamamlayan Aksesuarlar Tablosu ... 350
BÖLÜM VI
SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 351-359
BÖLÜM VII
KONYA ĠLĠNE AĠT GELĠNLĠKLERDEN ESĠNLENĠLEREK
TASARLANAN ÇAĞDAġ GELĠNLĠK TASARIMLARI ... 360-369
KAYNAKÇA ... 369
EKLER ... 374
GÖZLEM FĠġĠ ... 375
RESĠMLER LĠSTESĠ
Resim No: Sayfa No:
1.Konya Geleneksel Gelinliği ... 15
2.Çeyiz Çakma Geleneğinden Görüntü ... 16
3.Çeyiz Sandığı ... 16
4.Çeyiz Serme Geleneğinden Görüntü ... 16
5.Çeyiz Serme Geleneğinden Görüntü ... 16
6.Konya Ġline Ait Üç Etek ... 24
7.Geleneksel Konya Gelinliği ... 25
8.Konya Gelinlikleri ile Kullanılan Saçlık ... 28
9.BeĢibiryerde
... 32
10.Burma Bilezik ... 32
FOTOĞRAFLAR (GELĠNLĠKLER) LĠSTESĠ
Fotoğraf(Gelinlik) No: Sayfa No:
1.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1923) ... 36
2.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1923) ... 40
3.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1923) ... 44
4.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1924) ... 48
5.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1925) ... 52
6.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1926) ... 57
7.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1927) ... 60
8.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1928) ... 64
9.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1929) ... 68
10.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1930) ... 72
11.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1931) ... 76
12.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1932) ... 80
13.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1933) ... 84
14.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1934) ... 88
15.Perihan Bahtiyar Canbolat Aile Albümü.(1935) ... 92
16.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1935) ... 96
17.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1936) ... 100
18.Perihan Bahtiyar Canbolat Aile Albümü.(1937) ... 104
19.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1938) ... 108
20.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1939) ... 112
21.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1941) ... 116
22.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1942) ... 120
23.Ġlksen Sarıoğlan Aile Albümü...(1943) ... 124
25.Mehmet Ektem Özel Koleksiyonu...(1945) ... 132
26.Hayriye AlbaĢ Aile Albümü...(1946) ... 136
27.Fatih Sayaner Özel Koleksiyonu...(1947) ... 140
28.ġükrü Özel Aile Albümü...(1948) ... 144
29.ġükrü Özel Aile Albümü...(1950) ... 148
30.Sema Gode Aile Albümü...(1951) ... 152
31.Lütfiye KüçükkiriĢçi Aile Albümü...(1952) ... 156
32.Emel Koç Aile Albümü...(1952) ... 160
33.Arzu ÇağdaĢ Aile Albümü...(1953) ... 164
34.Perihan Bahtiyar Canbolat Aile Albümü.(1954) ... 168
35.Hülya VarıĢlı Aile Albümü...(1954) ... 172
36.Perihan Bahtiyar Canbolat Aile Albümü.(1957) ... 176
37.Perihan Bahtiyar Canbolat Aile Albümü.(1961) ... 180
38.Perihan Bahtiyar Canbolat Aile Albümü.(1962) ... 184
39.Perihan Bahtiyar Canbolat Aile Albümü.(1963) ... 188
40.Perihan Bahtiyar Canbolat Aile Albümü.(1964) ... 192
41.Perihan Bahtiyat Canbolat Aile Albümü.(1965) ... 196
42.Perihan Bahtiyar Canbolat Aile Albümü.(1967) ... 200
43.Günseli Bayazıt Aile Albümü...(1969) ... 204
44.ġükrü Özel Aile Albümü...(1970) ... 208
45.Tülay Uzunyol Aile Albümü...(1971)... .. 212
46.Tülay Uzunyol Aile Albümü...(1972) ... 216
47.ġükrü Özel Aile Albümü...(1973) ... 220
48.Gülten Halayık Aile Albümü...(1974) ... 224
49.Gülten Halayık Aile Albümü...(1976) ... 228
50.Perihan Bahtiyar Canbolat Aile Albümü.(1978) ... 232
52.Sıdıka Osma Aile Albümü...(1979) ... 240
53.Medine Tatlı Aile Albümü...(1981) ... 244
54.Melahat Pekel Aile Albümü...(1982) ... 248
55.Medine Tatlı Aile Albümü...(1983) ... 252
56.Saliha Halıcı Aile Albümü...(1986) ... 256
57.Ayla Pekel Aile Albümü...(1991) ... 260
58.Melahat ÇağdaĢ Aile Albümü...(1992) ... 264
59.ġükrü Özel Aile Albümü... .(1993) ... 268
60.Nur Özyurt Aile Albümü... (1995) ... 272
61.Zehra Pak Aile Albümü...(1999) ... 276
62.Göhkan Öztürk Aile Albümü...(2000) ... 280
63.Ünsal ġahin Aile Albümü...(2001) ... 284
64.Sibel Açıkalın Aile Albümü...(2003) ... 288
65.Selda Dağıtan Aile Albümü...(2004) 292-293
66.Tolga ĠbiĢ Aile Albümü...(2006) 297-298
67.Sedef Karaarslan Aile Albümü...(2007) 302-303
68.Canan TaĢlıtepe Aile Albümü...(2008) ... 307
69.Nilay Kapuci Aile Albümü...(2009) 311-312
70.Sıdıka Demir Aile Albümü...(2010) 315-316
FOTOĞRAFLAR LĠSTESĠ
Fotoğraf No: Sayfa No:
1.Zavrak ... 13
2.Zavrak ... 13
3.Zavrak ... 13
4.Zavrak ... 13
5.Zavrak ... 13
6.Zavrak ... 13
7.Ahmet Efendi ArĢivinden Çetnevir Tepsisi ... 14
8. Ahmet Efendi ArĢivinden Çetnevir Tepsisi ... 14
9.Yoğurt Çorbası ... 19
10.Bamya Çorbası ... 19
11.Pilav Üzeri Et, Yoğurt Çorbası, Ġrmik Helvası...20
12.Zerde...20
13.Konya- Sille'ye Ait Gelinlik (Cepken ve ġalvar) ... 28
14.1926 Yılına Ait Gelin BaĢı ... 29
15.1947 Yılına Ait Gelin BaĢı ... 29
16.1957 Yılına Ait Gelin BaĢı ... 30
17.1963 Yılına Ait Gelin BaĢı ... 30
18.1980 Yılına Ait Gelin BaĢı ... 30
19.1991 Yılına Ait Gelin BaĢı ... 30
20.2005 Yılına Ait Gelin BaĢı ... 30
21.2007 Yılına Ait Gelin BaĢı ... 30
22.2009 Yılına Ait Gelin BaĢı ... 31
23.2010 Yılına Ait Gelin BaĢı ... 31
25.2009 Sıralı Ġnci Kolye ... 32
26.2010 Altın Zincir (Köstek) ... 32
TABLOLAR LĠSTESĠ
Tablo No: Sayfa No:
1.Fotoğraflara UlaĢılan Yerler Tablosu ... 324
2.AraĢtırmada Yer Alan Gelinlik Fotoğraflarının Yıllara Göre
DağılımıTablosu ... 326
3.Gelinliklerde Uygulanan Giysi Cinsleri Tablosu ... 328
4.Gelinliklerde Kullanılan Malzemeler Tablosu ... 331
5.Gelinliklerde Kullanılan Renkler Tablosu ... 333
6.Gelinliklerde Uygulanan Beden Model ve Kesim Teknikleri
Tablosu ... 339
7.Gelinliklerde Uygulanan Yaka Model ve Kesim Teknikleri
Tablosu ... 342
8.Gelinliklerde Uygulanan Kol Model ve Kesim Teknikleri
Tablosu ... 345
9.Gelinliklerin Süslemesinde Seçilen Konular ve Süsleme
Teknikleri Tablosu ... 348
BÖLÜM I
GĠRĠġ
Problem
Medeniyetin ilerlemesiyle değiĢiklik gösteren giyim, “Vücudu tabiatın etkilerinden koruyan, insan vücuduna göre Ģekil alan giysilerin tümüdür” (Bayraktar, 1985: 1).
Önceleri korunma, örtünme ve zamanla göze hitap etme ve süslenme amaçlarına uygun olarak ortaya çıkan giyim; iç giyim, dıĢ giyim, üst giyim ve özel amaçlı giyim Ģeklinde gruplandırılmaktadır. Gelinlik ise özel amaçlı giysiler içerisinde yer almaktadır (ÇağdaĢ, 2002: 2).
Zamanla milletler yaĢam biçimlerine uygun, örf ve adetlerine göre giyinerek geleneksel giysilerini yaratmıĢlardır (Kurt, 1995:1). Her ülkenin, her bölgenin, hatta her kasabanın giysi türleri vardır. YaĢanan yerin kültürel, ekonomik ve sosyal durumuna göre giyimde farklar oluĢmuĢtur. Günümüzde ise; milletler ve bölgeler arasında farklılıkların azaldığı, giyimin evrenselleĢtiği görülmektedir. Bu nedenle kültürün önemli değerlerinden geleneksel giysiler, yok olmakla karĢı karĢıyadır. Beyaz gelinliklerin giyilmesiyle geleneksel giysiler unutulmuĢ ve eskiye göre giysilerde çok büyük değiĢimler olmuĢtur. Bu değiĢim gelinliklere de yansımıĢtır.
Ġnsanoğlunun çok özel günlerinden biri olan düğün merasimleri ve bu özel günde giyilen gelinlikler hakkındaki bilgiler farklı kaynaklarda yer almaktadır; fakat Konya iline ait düğün gelenek–görenekleri ve Konya gelinliklerinin yazılı kaynaklarda fazla yer almaması; kültürü yaĢatmak açısından konunun önemini artırmakta ve belgelenme gereğini ortaya koymaktadır.
Bu nedenle gelinliklerde uygulanan giysi cinsleri, kullanılan malzeme, renk, uygulanan model ve kesim teknikleri, süsleme teknikleri ve gelinliği tamamlayan aksesuarlar detaylı olarak incelenmelidir.
Amaç
Bu araĢtırmanın genel amacı, Konya iline ait gelinlikleri fotoğraflarda giyim sanat dalı açısından incelemek ve bir kaynak oluĢturmaktır.
Alt Amaçlar
Genel amaca bağlı olarak alt amaçlar Ģunlardır:
1. Gözlem fiĢleri oluĢturmak; gelinliklerde uygulanan giysi cinsleri, kullanılan malzeme, renk, uygulanan beden model ve kesim teknikleri, yaka-kol model ve kesim teknikleri, süslemede seçilen konular-süsleme teknikleri ve özelliklerini bilgilerle belgelemek.
2. Gelinlikler ile kullanılan aksesuarları (gelinliği tamamlayan aksesuarlar) belirlemek.
3. Kültür mirası olan değerlerden yola çıkılarak, Konya iline ait gelinlik özelliklerini yeni ve gelecek nesle tanıtmak ve bu gelinliklerden esinlenilerek çağdaĢ giysi tasarımları yapmak.
4. Türk kültürünün geçmiĢ yüzyıllardan gelen birikimlerini ve ince sanat anlayıĢını yansıtmaları bakımından önem arz eden gelinlikleri moda tasarımında yaĢatmak.
5. Bundan sonra yapılacak çalıĢmalara yararlanılabilecek bir kaynak oluĢturmak.
AraĢtırmanın Önemi
Fotoğraf yaĢantıları, anları bir karede dondurarak onların sonsuzlaĢmasını sağlayıp, bunun yanı sıra çekildiği döneme ait izleri de günümüze kadar ulaĢtırmaktadır. Ġnsan hayatının özel günlerinden biri olan düğün, değiĢimin dönüm noktası olarak ayrı bir önem taĢımaktadır.
Selçukluya baĢkentlik yapmıĢ bir medeniyetin giyim tarihi de oldukça zengin ve köklüdür. Bölgeye özgü farklı düğün gelenek ve görenekleri bulunmakla beraber, geleneksel gelinlikleri de model, kesim, süsleme ve aksesuarları ile önemli mesajlar veren kültür miraslarımızdandır.
Bu çalıĢma geçmiĢten günümüze Konya iline ait fotoğraflarda bulunan gelinlikleri, uygulanan giysi cinsleri, malzeme, renk, model ve kesim özellikleri, süsleme özellikleri ve süslemede seçilen konular ile gelinliği tamamlayan aksesuarları bakımından tanımamıza imkan sağlamaktadır.
Fotoğraflarda gelinliklerin farklı açılardan özelliklerine ıĢık tutarken, Konya iline ait geleneksel ve çağdaĢ düğün gelenek ve göreneklerine de yer vererek, kaybolmakla karĢı karĢıya kalan adetlerin, yeni ve gelecek nesillerin faydalanması bakımından bilimsel bir yaklaĢımla incelenip belgelenerek kültüre katkı sağlayacağı düĢünülmektedir.
Sayıltılar
1. Konya fotoğraf stüdyoları ve aile albümlerinde bulunan fotoğrafların
Konya ili düğün gelenek-görenek ve gelinliklerini temsil ettiği kabul edilmiĢtir. 2. Fotoğraflarda Konya gelinliklerinin incelenmesinin; kültüre katkı sağlayacağı, bundan sonra yapılacak araĢtırmalara kaynak oluĢturarak faydalı olacağı kabul edilmiĢtir.Sınırlılıklar
1. Bu araĢtırmanın konusu; Konya ilinde bulunan Ektem Fotoğraf ve Çankaya Fotoğraf stüdyosu özel koleksiyonu ile aile albümlerinden elde edilen düğün fotoğrafları ile sınırlıdır.
2. Konya iline ait gelinliklerin (1923-2010) fotoğraflarda giyim sanat dalı açısından incelenmesi ve gelinlik özelliklerinin belirlenmesi ile sınırlıdır.
Tanımlar
AraĢtırmada kullanılan kavramlar Ģu Ģekilde tanımlanmaktadır:
Gelinlik: “Genç kızların rüyasını süsleyen, zengin etekleri olan bulut gibi
duvağı, tamamlayıcı aksesuarlarıyla beyaz bir giysidir” (Karaman,1974: 18).
Gelin baĢı: Gelinin giyimine çarpıcı bir hava vererek duvağın etkisi ile geline
büyülü bir güzellik kazandırır. BaĢ ve buket gelinliği tamamlayan bir aksesuar, yani “ Giyim Tamamlayıcısı “ dır (Atay, 1986: 9).
Gelin Teli: 1- 2 mm kalınlığında ince, uzun geniĢ tellerdir (Sert, 1997: 21).
Ġlgili Yayın ve AraĢtırmalar
Fotoğraflarda incelenen Konya iline ait gelinliklerin giyim sanat dalı açısından incelenmesi konusunda literatür çalıĢması yapılmıĢ; konu ile ilgili bilgi veren kaynakların önemlileri soyad sıralamasına göre aĢağıda verilmiĢtir.
Fatma Atay, Gelin BaĢı ve Gelin Buketi, Ġstanbul, 1986. Gelin baĢı ve buketi hakkında bilgiler verilmiĢtir.
Ġhsan Eke, Düğün ve Eğlenceler, Adetler ve An’ aneler, Ġstanbul, 1948. Geleneksel düğün adet ve gelenekler hakkında açıklama yapılmıĢtır.
Miyase ÇağdaĢ ve Nurhan Özkan, Geleneksel Ġnegöl Gelinliklerinin
Özellliklerinin Belirlenmesi, Bursa, 2005. Gelinliğin tanımı ve önemi üzerine
açıklama yapılmıĢtır.
Mücella Kahveci, Anadolu’ da Tüylerle Hazırlanan Gelin BaĢ
Giyimlerinden Bazı Örnekler, Ankara, 1997. Geleneksel gelin baĢına dair bilgiler
verilmiĢtir.
Sefa OdabaĢı, GeçmiĢten Günümüze Konya Kültürü, Konya, 1999. Konya’da doğum, askere gönderme, sünnet merasimi, düğün gibi adetler hakkında bilgi verilmiĢtir.
BÖLÜM II
KONYA'NIN TARĠHĠ, SOSYAL YAPISI, YAġAMI, DÜĞÜN GELENEKLERĠ, TÜRK KÜLTÜRÜNDE ve
KONYA ĠLĠNDE GELĠNLĠKLER 2.1. Konya’ nın Tarihçesi
Konya büyük kentleĢme evrimine maden devriyle baĢlamıĢtır. M. Ö. 3000’ de
Alaaddin Tepesine yerleĢip güvenliğini sağlayarak kendisini dıĢ etkenlerden korumuĢ ve yüzyıllar boyunca bağımsız yaĢamıĢtır (Konyalı, 1964: 32).
Bu çağın iskan yeri olan höyükler, Konya il sınırları içinde kurulmuĢ ve tarih öncesi bu çağda Neolitik- Kalkolitik- Erken Bronz çağ kültürleri görülmüĢtür (Bahri, 1997: 65).
Anadolu’ da Hitit egemenliğine son veren Frigler Trakya’ dan Anadolu’ ya göç etmiĢ kavimlerdir. Frigyalılardan sonra Konya Lidyalılar ve Ġskender’ in istilasına uğramıĢtır. Daha sonraları Anadolu’ da Roma hakimiyeti sağlanınca Konya Ġkonium olarak varlığını korumuĢtur (Bayram, Gül ve Hakkoymaz, 2003: 52).
Konya adını ise geç Bizans döneminde, Türklerin Ikonium’ dan TürkçeleĢtirmesi sonucu almıĢ ve küçük deyiĢ farklarıyla günümüze kadar gelmiĢtir. ġehrin üç kıtayı birleĢtiren yol üzerinde bulunması, ticari ve askeri güzergahların kesiĢtiği bir noktada olması, pek çok kez yakılıp yıkılmasına neden olmuĢtur (Önder, 1956: 49).
Bu bilgiler ıĢığında; Konya ilinin çeĢitli medeniyetlere sahne olmuĢ, tarihi açıdan önemli bir merkez olduğu söylenebilir.
Konumu dolayısıyla; tarih öncesi çağlarda Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Ġskender, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı uygarlıklarına beĢiklik etmiĢtir ( Baykara, 1985: 1).
Klasik çağlarda Konya, Roma Ġmparatorluğu’ nun sömürgesi olarak, Romalı valiler tarafından yönetilmiĢ, yerli halk Roma egemenliği altında yüzyıllar boyunca
Diyar-ı Rum olarak yaĢamıĢtır. Siyasal hakimiyet kurulduktan sonra kent biraz büyümüĢ, ek iĢlev kazanmaya baĢlamıĢtır (Bahri, 1997: 67).
Roma Ġmparatorluğu’ nun parçalanması ve Doğu Roma’ nın Bizans ismiyle siyasal alanda boy göstermesiyle Konya garnizon aracılığı ile yüzyıllar boyunca idare edilmiĢtir. Hristiyan azizlerinden Saint Paul’ un Konya’ yı iki defa ziyaret etmesiyle kutsallık kazanan Ģehir, Hristiyanlarca da ayrı bir önem kazanmıĢtır (Konyalı, 1964: 35).
10. yüzyıla kadar bir Bizans eyaleti olan Konya; Müslüman Arapların akınlarına maruz kalmıĢtır. Malazgirt Zaferi’ nden önce Konya’ ya ilk gelen, Türk akıncıları Selçuklular olmuĢtur (Bayram, Gül ve Hakkoymaz, 2003: 54).
Konya’ nın Türklerle tanıĢması Büyük Selçuklu imparatorluğu zamanında olmuĢtur; ancak 1071 yılından sonra fethedilmiĢtir (Baykara, 1985: 5).
Fetih Büyük Selçuklu Sultanı KutalmıĢoğlu Sultan Süleyman ġah tarafından gerçekleĢtirilmiĢ, Anadolu’ nun kapıları Türklere açılmıĢtır (Önder, 1956: 51).
Konya’ nın fethi esnasında Alaaddin Tepesi ve civarında dar bir alanda olan Ģehirde; pazar yerleri, hanlar, hammadde satan dükkanlar ile bunları iĢleyen sanatkarlar iĢlevlerini bu dar alanda yerine getirmiĢlerdir. Yerel pazarların yanında uluslararası pazarların yolu Konya’ dan geçtiği için Cenevizliler, Venedikliler, Lehler gerek iç alımlarda, gerekse dıĢ alımlarda elde ettikleri mallarını Konya üzerinden Akdeniz limanlarına sevk etmiĢlerdir (Konyalı, 1964: 39).
Anadolu Selçuklu Devleti baĢkenti, Ġznik’ ten Konya’ ya taĢımıĢtır. BaĢkent olduktan sonra günden güne geliĢen ve pek çok mimari eserle süslenen kent, kısa zamanda Anadolu’ nun en geliĢmiĢ Ģehirlerinden biri haline gelmiĢtir (Önder, 1956: 55).
Konya’ nın Anadolu Selçuklu Türkleri tarafından fethedilip baĢkent yapılmasından sonra Ģehrin fiziki yapısı değiĢmiĢtir. Türkmenlerin buraya yerleĢtirilmesiyle Konya Ģehri, en parlak dönemine girmiĢtir (Baykara, 1985: 9).
Alaaddin Keykubat zamanında Konya ilim ve sanat merkezi haline gelmiĢtir. Yapılan pek çok saray, cami ve han yanında; Mevlana’ nın Konya’ ya gelmesi ve Ģehre yerleĢerek Konya’ nın manevi simgesi haline gelmesi de bu döneme rastlamıĢtır (Bayram, Gül ve Hakkoymaz, 2003: 61).
Tarihi eserleri bakımından Anadolu’ nun sayılı Ģehirleri arasında yer alan Konya, Selçuklulara iki asırdan fazla baĢkentlik yapması sebebiyle Türk mimarisinin gözde eserleri sayılan abidelerle süslenmiĢtir. Bu yönden Selçuklu devrinde Konya, Bursa, Edirne ve Ġstanbul’ dan önce “En MuhteĢem Türk ġehri” mertebesine yükselmiĢtir. Yapılan kazılar neticesinde Hitit, Roma ve Bizans kalıntıları bulunmakla beraber, Konya’ da ayakta kalan abidelerin hepsi Türk Çağı’nda yapılmıĢtır. Bu eserlerin baĢında Mevlana müzesi gelmektedir (Önder, 1956: 65). Anadolu Selçuklu Devleti’ nin BaĢkentliği döneminde Konya kültür ve sanatta altın çağını yaĢamıĢ, devrin ünlü bilginleri, Ģairleri, mutasavvıfları, hoca, musikiĢinas ve diğer sanatkarlarını bağrında toplamıĢtır. Bahaeddin Veled, Mevlana Celalettin baĢta olmak üzere Kadı Burhaneddin, Kadı Sıraceddin, Sadreddin Konevi, ġahabeddin Sühreverdi gibi bilginler, Muhyiddin Arabi gibi mutasavvıflar Konya’ ya yerleĢmiĢler, verdikleri eserlerle Ģehri bir kültür merkezi haline getirmiĢlerdir. Bilhassa Hz.Mevlana fikir ve felsefesiyle insanlığı aydınlatmıĢ Mesnevi, Divan-ı Kebir gibi eserleri ile de bu etki günümüzde de devam etmektedir (Bayram, Gül ve Hakkoymaz, 2003: 69).
Selçuklular dönemi Konya’sında kütüphaneler açılmıĢ, bu dönemde Tarih, Edebiyat, Felsefe, Sanat, Tıp, Kozmoğrafya, Hukuk ve Din alanında büyük tarihi ve kültürel atılımlar yapılmıĢ, buna bağlı olarak medreseler, camiiler, kütüphaneler, türbeler, çeĢmeler, kaleler, hanlar, hamamlar, çarĢı ve bedestenler, köprüler, saraylar yapılmıĢtır ( Konyalı, 1964: 43).
Osmanlı zamanında da önemini koruyan Konya, ġehzadelerin valilik yaptığı bir Osmanlı Eyaleti olmuĢtur (Baykara, 1985: 14).
Alaaddin Camisi, Sahip Ata Külliyesi, Karatay Medresesi, Ġnce Minareli Medrese, Sırçalı Medrese dönemin eserlerindendir. Selçuklu ve Beylikler dönemine
ait pek çok cami, hamam, çeĢme, köprü, tekke, kervansaray, hastane, su yolu ve diğer altyapı kuruluĢlarına sahip bulunan Konya’ da Osmanlı dönemine ait eserlerin en tanınmıĢı ise Sultan Selim ve Aziziye Camii’leridir (Konyalı, 1964: 55).
Osmanlının son dönemlerinde Tanzimat hareketiyle Konya’ da da yenileĢmeler baĢlamıĢ, medreselerin yanında ilkokul, öğretmen okulu ve ortaokul açılmıĢtır. Ġlk lise 1889 yılında, yine aynı yıllarda Konya Sanat Okulu da Vali Ferit PaĢa tarafından hizmete açılmıĢtır. Cumhuriyet Devri’ nde Konya 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile eskilere ilave yeni okullar açılarak, yeni gezete ve dergiler yayınlanmaya baĢlanmıĢtır. Tüm illerde Bakanlığı temsil edecek Ġl Kültür Müdürlükleri teĢkilandırılarak Cumhuriyet dönemi kültür ve sanat hareketleri sistematik hale getirilmiĢtir (Bayram, Gül ve Hakkoymaz, 2003: 73).
Konya Ģehrinde üniversitenin de kurulması, kültürel fonksiyonu geliĢtirmiĢ, üniversitenin geliĢmesi, kültürle birlikte, ticaret ve turizme de katkıda bulunmuĢtur. Üniversite 1962’ de Milli Eğitime bağlı fakülteler olarak kurulmuĢtur. Konya Ģehrinde 1975’ de fakülteler birleĢtirilerek, Selçuk Üniversitenin kuruluĢu gerçekleĢmiĢtir (Önder, 1956: 102).
Cumhuriyet devrinde geliĢmeyi sürdüren Konya, sınırlarını geniĢleterek bugünkü konumuna ulaĢmıĢ ve bugün Selçuklu, Meram ve Karatay merkez ilçelerinden oluĢmuĢtur. Konya Ģehri, 2000’ li yıllara gelindiği Ģu günlerde, Türkiye’ nin geliĢimini tamamlamıĢ Ģehirleri arasında yerini almıĢtır (Baykara, 1985: 46).
2.2. Konya’nın Sosyal Yapısı ve YaĢamı
ÇeĢitli kültürlerin etkisi altında kalmıĢ olan ülkemizin her yöresi gelenek ve
görenekler bakımından değiĢiklik göstermektedir. Konya ili de tarihinin oldukça eskilere dayanması sebebiyle kültür yönünden zengindir.
Konya’nın sosyal yapısı incelenirken; kültürümüzün zengin ve gösteriĢli bir dalını oluĢturan düğün geleneklerinden; eĢ seçimi, kız görme-dünür gezme, kız isteme, söz kesme-erkek dünür-sıcak Ģerbet, mübarek, büyük Ģerbet, küçük dürü,
niĢan,büyük dürü-çeyiz serme, gelin hamamı, nikâh, kına, düğün ve gerdek araĢtırılarak konu aydınlatılmaya çalıĢılmıĢtır.
Çağlar boyunca insanlar yaĢamlarının özel günü olan düğün merasimlerinde özel giysiler giymiĢlerdir. Bu özel giysiler yörelere ve yıllara göre değiĢimler göstermiĢtir. Bu değiĢim gelinliklere de yansımıĢtır. Ġnsanoğlunun çok özel günlerinden biri olan düğün fotoğraflarında Konya iline ait gelinlikler, kültürel ve sanatsal özellikleri bakımından incelenerek, gelinliklerde görülen değiĢimler belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.
2.3. Konya Geleneksel Düğün Gelenekleri
Evlilik, tarihin ilk devirlerinden beri var olan ve insan hayatında büyük önem
taĢıyan bir kurumdur. Ailenin, toplumsal yapının temeli olması, bu birliği sağlayan evlenme olayına evrensel bir karekter kazandırmıĢtır (http://www.turklerinformu.com., 28.03.2011). Dünyanın her yerinde evlenme; bağlı bulunduğu kültürün öngördüğü belirli kurallara ve kalıplara uyularak gerçekleĢtirilmekte ve törenler adet, gelenek ve görenekler bakımından zengin bir tablo çizmektedir (Vırmiça, 2008:91). Bu törenler Konya’ da eĢ seçimi, kız görme-dünür gezme, kız isteme, söz kesme-erkek görme-dünür-sıcak Ģerbet, mübarek, büyük Ģerbet, küçük dürü, niĢan,büyük dürü-çeyiz serme, gelin hamamı, nikâh, kına, düğün ve gerdek olarak sıralanabilir.
2.3.1. EĢ Seçimi
Türk kültürü, aile kurumuna önem verdiği gibi eĢ seçimine de aynı önemi vermektedir. Evlenecek olan kiĢilerde, evlilik kurumunu yürütebilmeleri için belli baĢlı bazı özellikler aranmaktadır. Bunlar arasında; yaĢ, fiziki durum, meslek ve inanç gibi kavramlar öncelikle aranan unsurlar arasındadır (Acar, 1942: 6).
Konya’ da evlilik çağına gelmiĢ olan; ancak henüz bir eĢ adayı olmayan erkek çocuklarının anneleri, en yakın komĢulardan baĢlayarak oğlu için uygun bir eĢ adayı aramaya baĢlamakta, gelin adayı hakkında bilgiler edindikten sonra, sıra kızı görmeye gelmektedir. Bunun yanı sıra evlenecek olan erkek evlenmek istediği kızı,
kendisi de beğenebilir, ailesine durumu bildirir, aile de olumlu karĢılarsa kız tarafına dünürcü gidilir (Yakıcı, 1992: 13).
2.3.2. Kız Görme-Dünür Gezme
Oğlunun evlenmesine karar veren baba kabul edildikleri aileye önce, erkek tarafından anne, kız kardeĢ, kız kardeĢi yoksa akrabalarından en yakınını gönderir. Kızın güzelliğine, terbiyesine, vücudunun sağlamlığına alıcı bir gözle bakılır (Balkan, 1938: 31).
Bir diğer kaynağa göre; kız görmeye erken vakitlerde gidilir. Amaç; kızı sabah saatlerinde ev iĢi yaparken görmek, böylece gelin adayının temiz mi, hamarat mı, düzenli mi olup olmadığını anlamaktır. Kız görme olarak bilinen bu süreçte, hanımlar örtülerini çıkarmazlar, “iĢ dürülmesin” inancıyla ve kızdan su isterler. Araya soğukluk girmesin düĢüncesiyle soğuk su da içmezler. Suyu veren kız, usul gereği su içilene kadar ayakta durur. Böylece erkek tarafı gelin adayını görme fırsatı elde eder. Halk arasında bu durum için “iĢini bilsin, gücünü bilsin, suyunu versin. Arap olsun giyiniversin hanım olsun” dendiği de kaynaklarda yer almaktadır (Kalafat, 1996: 102).
Gelin adayı için çalıĢkan, namuslu, terbiyeli, evine ve geleneklerine bağlı olup olmadığı; oğlan içinse kötü alıĢkanlıklarının bulunup bulunmadığı, iĢine, mesleğine, evine bağlılığı noktasında değerlendirilmektedir. Eğer istenilen kız bir evin bir gelini olacaksa; oğlan annesi tarafından “bir evin bir gelini olacak, malum ya gelin bir sefa gör; gelin iki kavga yükü; gelin üç evden göç” dendiği de bilinmektedir (Örnek, 2000: 191). Tüm bu değerlendirmeler her iki taraf için de olumluysa kız istemeye gidilir.
2.3.3. Kız Ġsteme
Kız istemeye gitmeden önce kız evine haber gönderilir, kız tarafından gelecek
habere göre hareket edilir (L. Eren ile kiĢisel iletiĢim, 20 ġubat 2010).
KarĢı tarafın cevabı “gelsinler” olmuĢsa; kız istemeye erkek tarafından anne, baba ve yakın akrabalar gider. Kız evinde, sohbet sırasında çay-kahve ikram edilir.
KonuĢmalar sırasında “erkek dünürcü” kız evine; “Allah’ ın emri, Peygamberin kavli ile kızınızı oğlumuza zevceliğe istemeye geldik” diyerek dünürlük eder. Kız tarafı ise niyetli olsa da cevap vermez (Örnek, 2000: 192).
Erkek tarafı cevabı alabilmek için ikinci kez kız evine gider. Baba kızı vermek istiyorsa “ben kıza bir sorayım, siz bir daha uğrayın”, eğer kızı vermek istemiyorsa, “kızımız küçüktür, evlenme vakti değildir” ya da “ kızımız sözlü, yoksa sizden iyisine mi verecektik” cevabını vererek durumu neticeye kavuĢturur (KoĢay, 1944: 14).
2.3.4. Söz Kesme-Erkek Dünür-Sıcak ġerbet
Söz kesimi kız isteme aĢamasından sonra gelmektedir. “Dünürcülük” olarak
bilinen yolla anlaĢan ailelerin, bu anlaĢmalarını daha geniĢ bir topluluk huzurunda sözlü olarak pekiĢtirmelerine “söz kesimi” ya da “söz kesme” denmektedir. Söz kesiminde hediyeler, mihir konuĢulur ve bir söze bağlanır (Baratav, 1973: 57). Kız babası istediklerini dile getirir. Örneğin; bir top inci, bir çift gül küpe, bir gül yüzük, bir çift altın bilezik, bir altın kordon, saçına yüz sandıklı altın, üç takım esvap, bir çarĢaf, bir fes iğnesi gibi. Bazı aileler “hedimelik (baĢlık parası)” isterler. Genellikle maddi durumu iyi olmayan aileler, bazı masrafları hedimelik parasıyla karĢılarlar. Hedimelikten artan para olursa daha sonra harcanır. Buna da “mihri müeccel” denir (OdabaĢı, 1999: 125).
Erkek tarafı söz kesimine söz yüzüğü ile gelir. Bu günün özellikle cuma akĢamı olmasına dikkat edilir. Hediyeler, çiçekler, çikolatalarla kız evine gidilir. Söz kesiminde yüzük, küpe takılır; ancak niĢana göre çok takı takılmaz. ġeker, lokum dağıtılır, kahveler içilir, aileler “geçiminiz iyi olsun, Allah mutlu etsin” temennisinde bulunurlar. Toplanan misafirler geç saatlere kadar oturur, sıcak Ģerbet içerler, hocaya da dua okuturlar. Yüzüklerin takılmasıyla çiftler misafirlerin ellerini öper ve aileler genellikle cuma günü yapılan “büyük Ģerbet” olarak bilinen güne ve niĢan tarihine karar verirler (L.Eren ile kiĢisel iletiĢim, 20 ġubat 2010).
2.3.5. Mübarek
Söz kesme merasiminden üç-beĢ gün sonra kız evine mübarek olsuna gidilir. Amaç, oğlan evinin hazırladığı dürünün kız evine gönderilmesidir. Mübareğe her iki ailenin yakınları ile komĢular gitmekte, bu toplantılarda genellikle yemek verilmektedir.
2.3.6. Büyük ġerbet
Genellikle cuma günü yapılan büyük Ģerbete oğlan evi akrabaları, komĢuları cuma namazından sonra Ģerbet içmek için kız evine giderler. ġeker, lokum, kahve bir heybeye konarak kız evine gönderilir. ġerbet günü sabahı, kalaylı kazanlarda Ģeker soğuk suyla ezilerek Ģerbet edilir. Üzerine de gül suyu dökülerek servis edilir. Bu günde hayırlara vesile olması dileğiyle aĢır, dua ve ilahiler okutulur (OdabaĢı, 1999: 124).
2.3.7. Küçük Dürü
Büyük Ģerbetten kısa bir süre sonra küçük dürü merasimi gerçekleĢtirilir. Bu merasimde gelin ve damat için dürü hazırlanmakta ve dürüde bunlar bulunmaktadır:
Damada; patiskadan veya Konya kıvratmasından don-gömlek (göynek), mintan (erkek gömleği), bir çift yün çorap, iĢlemeli bir mendil (çevre), ucu iĢlemeli uçkur, damat babasına, yerli keten dokumasından uçları kasnakta iĢlemeli bir peĢkir, damadın annesine oya ile iĢlenmiĢ tülbent (çember), bunun yanında damat evine iki tepsi çetnevir hazırlanır. Çetnevir tepsisinde fındık, fıstık, badem, ceviz, çeĢitli Ģekerler, leblebi, lokum, kuru üzüm, elma, portakal, kız evinin hazırlamıĢ olduğu baklava ve Ģerbet dolu bir “zavrak (ibrik)” bulunur (M.ÇağdaĢ ile kiĢisel iletiĢim, 26 Haziran 2011).
Fotoğraf No:1-2, Zavrak (Karavan Halıcılık-Asım Kaplan).
Fotoğraf No:3-4, Zavrak (Karavan Halıcılık-Asım Kaplan).
Fotoğraf No:7-8, Ahmet Efendi ArĢivinden Çetnevir Tepsisi.
Oğlan evinin kız evine gönderdiği dürü ise misafirler önünde açılır. Gelin bir sandelyeye oturtulur ve daha sonra dünür baĢı bohçayı getiren kiĢiye “Ģu bohçayı getir de misafirlere bir gösterelim” der. Bohça açılıp, içindekiler “Ģu gelinin bileziği, Ģu kayınbabadan geline hediye bilezik, mihrine dahil değil, Ģu tülbenti (çember), Ģu mendili, Ģu çantası, içinde bir sarı lira harçlığı, Ģu elmas küpesi...” diyerek yüksek sesle sayar ve buna “yoklama” denir. Yoklama merasimi bittikten sonra yemekler yenir. Yemeklerde sıra Ģu Ģekildedir:
1. Semiz otlu pirinç çorbası 2. Sigara böreği 3. Baklava 4. Bamya çorbası 5. Ġftar köftesi 6. Kabak dolması 7. Muhallebi 8. Taze fasulye 9. Pirinç pilavı
10. Kavun, karpuz, üzüm ( Emiroğlu, 2001: 44).
2.3.8. NiĢan
Küçük dürüden sonra niĢan merasimi vardır. NiĢan merasimi genellikle kız evi
Söz ile niĢan arasındaki süre uzun olursa, erkek tarafı kız evine “geleceğiz” diye haber yollar, kız tarafı da “gelin” diyerek kabul eder. Erkek tarafı akrabayı niĢana davet eder ve kız evine gelirken yemekler getirir. (Özönder, 1999: 316). Geleneksel adetlere göre gelin kız, kadifeden Ģalvar ve ceketini giyer, gümüĢ ve altın takılarını takar. Gelin kız, oğlan evinin yaptığı alı örter (kenarları boncukla iĢlenmiĢ baĢörtüsü) (Milli Eğitim Basımevi, 1972: 108).
Resim No:1, Konya Geleneksel Gelinliği (Tüzün, 1986: 110).
NiĢan merasimi müzikli ise ilk olarak gelin kız arkadaĢları ile oynar. NiĢanı yapan aileler karĢılıklı hediye alıĢveriĢinde bulunurlar. Özellikle gelin kıza bohçalar içinde elli-altmıĢ çift çorap, yetmiĢ-seksen adet tülbent ve Ģalvarlık mutlaka gider (TaĢ, 2008: 56).
2.3.9. Büyük Dürü-Çeyiz Serme
Büyük dürü ev döĢemeye, çeyiz sermeye giderken götürülür. Damat dürüsünde; terlik, ayakkabı, iç çamaĢırı, kıvratma gömlek, pijama takımı, ipek çamaĢır, damatlık, traĢ takımı, fötr Ģapka, damadın babası ve annesi için takım elbiselik kumaĢ bulunur. Gelin dürüsünde ise; terlik, ayakkabı, iç çamaĢırı, gecelik,makyaj takımı, gelinlik, filize (çember), gelin anne ve babası için elbiselik kumaĢ bulunur.
Ağırlık götürme, atıntı yapma, bedesten bozma, bohça çıkarma, çeyiz asma, çeyiz dizme gibi söyleniĢ biçimleri olan çeyiz serme merasiminde gelinin akrabaları, arkadaĢları çeyiz eĢyalarını, kız evinde bir odada duvarlara, bezlerin üzerine iğneler ya da çivi ile çakarlar. Odayı düzgün ve renkli bir görünüme kavuĢturan bu geleneğe Konya’da “çeyiz çakma” denmektedir (Eke, 1948: 46).
Resim No: 2, Çeyiz Çakma Geleneğinden Görüntü Resim No: 3, Çeyiz Sandığı (Altun, 1996: 63). (http://www.goktepeliler.com. 20.02.2010).
Resim No: 4-5, Çeyiz Serme Geleneğinden Görüntü (http://www.goktepeliler.com. 20.02.2011).
Çeyizlerde bir yatak, birkaç yorgan, yastık, çeyiz sandığı, giysiler bulunurken, dantel, yazma, oya ve patikler de yer alır (L. Eren ile kiĢisel iletiĢim, 21 ġubat 2010).
2.3.10. Gelin Hamamı
Damat evinden hamam ustası, kayınvalide, akrabalar, genç kızlar toplanarak gelin evine gelin kızı almaya gelini, akraba ve arkadaĢlarını aldıktan sonra ise topluca hamama giderler.
Hamamda gelin soyunduktan sonra peĢtemallerine kuĢanır, üzerine ipekli kumaĢlarını takar, omuzlarına uçları sırma ile iĢlenmiĢ havlularını atar, baĢına duvağını takar, fıskiyeli havuzun etrafında toplu olarak üç defa dönerler. Def çalan,
güğüm çalan hanımların Ģarkıları ile gelin ve misafirler eğlenirler (M. ÇağdaĢ ile kiĢisel iletiĢim, 28 Haziran 2011).
2.3.11. Nikâh
Nikâh, düğüne bir hafta ya da bir ay kala yapılır. Bu durum evlenecek kiĢilerin
isteklerine bağlıdır (Darıverenli, 1946: 8).
2.3.12. Kına
Türk islam geleneğinde güzellik, sağlık, düğün gelenekleri bakımından kınanın
özel bir yeri vardır. Kına, kız evi tarafından hanımlar arasında düzenlendiği gibi, damat da arkadaĢları (öğürleri) ile “zamağ” olarak bilinen bekarlığa veda etme amacıyla, sosyal durumuna göre eğlence tertip eder (OdabaĢı, 1999: 125).
Kına, gelin olacak kızın baba evindeki son gecesi olması sebebiyle gerdekten bir gün önce kadınlar arasında, kız evinde yapılır (Örnek, 2000: 194). Bu gecenin duygusallığı ile kız ağlatılmaya çalıĢılır ve kına türkülerinin eĢliğinde geline kına yakılır (Arsunar, 1943: 12). Kına gecesinde yerine getirilen bu adete “gelin okĢama” denir (OdabaĢı, 1999: 125). Halk deyimiyle “baĢı bütün” olan, yani baĢından ikinci bir nikâh geçmemiĢ olan, mutlu bir evlilik sürdüren kiĢi, ortada kınası yakılan gelin kıza türkü söyler :
“A gelin gardaĢ kınan kutlu olsun. Vardığın yerde dilin tatlı olsun. Gelinim, gadınım kınan kutlu olsun.
Vardığın yerde dilin lal olsun” devamında ise Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar.
AĢrı aĢrı memlekete kız vermesinler…(Atilla, 1946: 293).
Kına yakılırken bir baĢka inanıĢa göre, bereketi bol olsun diye gelinin eline para konulur (L. Eren ile kiĢisel iletiĢim, 21 ġubat 2010). Misafirlere kına dağıtılır ve bu sırada kına tepsisine para atılır (Bayrı, 1939: 179). Ertesi gün kına yakma merasiminde bulunan gençler, hanımlar, kayınvalideler gelini hamama götürürler ve
kayınvalide burada hanımlara bir kalıp sabun ile baĢlarına yakmaları için kına verir. Kına merasimi de bu Ģekilde son bulur (OdabaĢı, 1999: 127).
2.3.13. Düğün
Düğün merasimi Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir ve düğünün
geleneksel değerlere, kurallara uygun bir biçimde kutlanmasına çaba sarf edilir. Düğünün yeri, zamanı, kimler arasında olduğu, düğün öncesinde “okuyucular” tarafından bildirilir (Örnek, 2000: 197).
Gelinin erkek evine getirileceği sabah, oğlan evinde pilav verilir. Pilav dökme devam ederken, kuaföre götürülür. Kız almaya gidildiğinde kız tarafı, gelini odasına kilitler ve kayınbabadan bahĢiĢ almadan gelini vermez (Konya Turizm Envanteri, t.y.: 115).
Gelin oğlan evine götürülürken mezarlıktan geçilmesine özen gösterilir. Bunun nedeni; “düğünü gördün, ölümü de unutma” mesajını vermektir (L. Eren ile kiĢisel iletiĢim, 21 ġubat 2010).
Erkek evine gelindiğinde, gelin arabadan inerken gireceği kapının iki tarafı kilimlerle kapatılır ve damat gelini odasına kadar götürür. Bu sırada üzerlerine yuvalarında bereket olması niyetiyle bozuk para ve darı atılır. Damat gelini eve getirdikten sonra sağdıç ile evden ayrılır ve akĢam yemeğine kadar eve gelmez (Ġ.Sarıoğlan ile kiĢisel iletiĢim, 20 Mart 2011).
Türk Dil Kurumuna göre sağdıç; düğünde geline ve damada yol gösteren, önderlik eden anlamındadır (http://www.tdkterim.gov.tr., 22 ġubat 2010).
OdabaĢı’na göre ise sağdıç: “Damadı gerdek gecesine hazırlayan, ona her konuda yardımcı olan, tavsiyelerde bulunan kiĢidir”. Sağdıç özellikle evli kiĢilerden ve damada çok yakın kiĢilerden seçilir (1999: 121).
Yatsı namazı kılındıktan sonra damat eve gelir ve gelin odasına, en yakın arkadaĢları tarafından sırtına kuvvetlice bir yumruk indirilerek gönderilir (Konya Turizm Envanteri: 116).
Bir baĢka kaynağa göre; Konya geleneksel düğünleri ailelerin sosyo ekonomik durumlarına göre ya “bırakıntı” ya da “taç açma” adı altında, genellikle pazar ve perĢembe günleri yapılır. Bırakıntılı düğünler; kız evinde ve ya kız evinin uygun gördüğü komĢu evlerin büyük salonlarıyla, bu salonlara açılan odalarında yapılır. Müzikli olan bu merasime davetliler, hediyeleriyle (bırakıntı) gelirler (Oğuz, 2005: 47). Eğlenceden sonra geline el öptürülür ve gelin kız evinde misafirlerin olduğu bir yere oturtulur. Yakın akrabalardan bir kiĢi önüne bohçayı serer ve üzerine hamam tası koyar (Yoloğlu, 1999: 54). Öncelikle kayınvalideden, daha sonra misafirlerden gelen hediyeler, kimden olduğu belirtilerek, yüksek sesle söylenir. Misafirler hediyeleri (bırakıntıları) iĢitsinler diye kapılar açık tutulur. Bırakıntı merasimi bittikten sonra hediyeler kız annesine bırakılır.
Taç açması düğünü ise; yemekli ve müzikli olur. Bu düğünlerde Ģu yemekler verilir:
1. Yoğurt çorbası 2. Pilav üzerine bütün et 3. Su böreği
4. Yaprak sarması (tas yoğurdu ile) 5. Baklava
6. Bamya çorbası 7. Dolma, karnıyarık 8. KuĢbaĢı etli kurufasulye
9. Pilav, zerde, hoĢaf (S. Dil ile kiĢisel iletiĢim, 26 Haziran 2011).
Fotoğraf No:11, Pilav Üzeri Et, Fotoğraf No:12, Zerde. Yoğurt Çorbası, Ġrmik Helvası.
Taç açmaya misafirler hediye ile gelirler; ancak bırakıntı düğününde olduğu gibi hediyeler misafirlere duyurulmaz. Verilen yemekten önce gelin kıza babasının çıkıntı elbisesi giydirilir (Oktürk, 1999: 13).
OdabaĢı’na göre; çıkıntı elbise: “Gelin babasının, kızına en son yaptırdığı elbisedir. Gelinin, baba evinden çıkarken giydiği elbisedir” (1999: 122). Gelin baĢına duvak, üzerine taç, baĢın yanlarına ise gelin teli takılır. Gelin, damadın annesine götürülerek, eli öptürülür ve geline altın yüzük, beĢibiryerde veya bir çift kalın bilezik takılır.
Taç açma düğünü, koĢulları gereğince bırakıntı düğününe göre maddi gücü elveriĢli aileler için uygundur (Yoloğlu, 1999: 56).
2.3.14. Gerdek
Duvak açma, yüz açma olarak da bilinen gerdek; medeni ya da dini nikahtan
sonra gelinle damadın bir araya gelmeleridir (Yılmaz, 2005: 88).
Damat gelinin yüzünü açar, yüz görümlüğü olan parayı verir. Birkaç gün sonra damat ve gelin akrabalara el öpmeye çıkarlar. El öpmede geline gizlice para verilir. Eli öpülenler “Allah baĢa kadar sürdürsün” diye dua ederler (OdabaĢı, 1999: 123).
2.4. Konya Günümüz Düğünleri
Yıllar içinde pek çok olgunun değiĢtiği görülmektedir. Bu değiĢimler; aile ve toplum yaĢamı, Ģehir düzeni, giyim-kuĢam, yaĢam tarzı gibi birçok konuda göze çarpmaktadır (Oktürk, 1999: 9). Bu değiĢimlerin görüldüğü bir diğer nokta da düğün
geleneklerimizdir. Konya geleneksel ve çağdaĢ düğün gelenekleri olarak iki bölümde incelediğimiz konuda gelenek ve çağdaĢ ifadelerini Ģu Ģekilde tanımlayabiliriz: Karaman’ a göre, gelenek: “Bir toplumun kendisine ve kendisiyle özdeĢleĢtirdiği, onun kültürel karakteristiği olan, sistematiğe dıĢından değil, kendi içinden bakma çabasıdır” (2002: 33).
Türk Dil Kurumuna göre; çağdaĢ: “Bulunulan çağın anlayıĢına, Ģartlarına uygun olandır” (http://www.tdkterim .gov.tr., 02. 03. 2010).
Kahraman’ a göre ise çağdaĢ: “Geleneğin belli bir biçimde aĢılması irade ve sürecidir. Geleneksel olanla belli bir dönem içinde belli bir çerçevede yaĢanmıĢ karĢılıklı etkileĢimdir” (2002: 30).
Geleneksel düğünlerde evliliğin ilk adımı olan eĢ seçimi çoğunlukla aile büyükleri tarafından gerçekleĢtirilirken, günümüzde gençler seçimlerini çoğunlukla kendileri yapmaktadır. Buna halk arasında “anlaĢmalı evlilik” denmektedir.
Kız görme merasimleri neredeyse yok olmaya yüz tutmuĢtur. Çiftlerin evliliğe karar vermeleriyle kız isteme merasimi gerçekleĢmekte ve niĢan programı yapılmaktadır. NiĢan ailelerin tercihlerine göre, kimi evde aile arasında, kimi salonda akrabalar arasında yapılır. NiĢan, düğünün küçüğü sayılmakta, benzer Ģekilde gerçekleĢtirilmektedir. Aile arasında yapılan niĢanda esas olan yüzük ve takıların takılması iken, akrabalar arasında yapılan niĢanda yüzüklerin takılması, pasta kesimi ve Konya iline ait türküler ile eğlence ön plandadır. Eskiden giyilen Ģalvarlar, ceketler, takılan gümüĢ takılar yerini Ģimdi tuvaletlere ve altınlara bırakmıĢtır (N. Ġçöz ile kiĢisel iletiĢim, 28 ġubat 2010).
Ancak kına adeti vazgeçilmez geleneklerden olmuĢtur. GeçmiĢte olduğu gibi günümüzde de önemini korumaktadır. Gelinin baba evinde geçirdiği son gece olarak bilinen ve veda adına yapılan bu merasimin, günümüzde çoğunlukla düğüne iki gün kala yapıldığı bilinmektedir. Amaç; gelin, damat ve düğün davetlilerinin dinlenebilmesidir.
Çeyiz serme adeti yok denecek kadar azdır. Gelin ve ailesi çeyiz eĢyalarını damadın ailesi ile oturacakları eve yerleĢtirir ve eskiden olduğu gibi komĢulara, akrabalara, eĢyalar gösterilmez. Ev ve eĢyalar gelin-damada düğün mübareğine gidildiğinde görülür. Geleneksel çeyiz çok az parçadan oluĢurken, günümüzde çeyiz bir ev eĢyası etmektedir. Bu hazırlık ise ailelerin anlaĢarak, ihtiyaçları belirlemesi ile tamamlanmaktadır (N. Ġçöz ile kiĢisel iletiĢim, 28 ġubat 2010).
Düğüne az bir zaman kala geleneksel adıyla “okuyucular” (davetiye) davetlilere dağıtılır. Düğün günü geldiğinde, maddi durumu iyi olup da adetlerine bağlı olan erkek tarafı kız, baba evinden alınmaya gidildiği süre zarfında, davetlilere pilav döker. Konya mutfağına ait olan yoğurtlu düğün çorbası (toyga çorbası), pide ve pilav üzerine konulmuĢ kuĢbaĢı et, irmik helvası, bamya çorbası, zerde, meyve suyu ile ziyafet verilir (F. Ġçöz ile kiĢisel iletiĢim, 28 ġubat 2010).
Bu ağırlamadan hemen sonra gelin kız evinden alınır. Eğer sazlı sözlü bir eğlence yapılacaksa düğün yerine geçilir, eğlence yapılmayacak ise gelin ve damat evlerine uğurlanırlar.
2.5. Türk Kültüründe ve Konya Ġlinde Gelinlikler 2.5.1. Gelinliğin Tanımı
Kültür değerlerimizin önemli günlerinden birini oluĢturan ve halk kültürünün pek çok unsurunun bir araya geldiği düğün merasimleri, insan hayatında dönüm noktası olan sosyal olayların baĢında gelir (Vırmiça, 2008: 94). GeçmiĢte düğüne hazırlanan gelinin güzel görünmesi için büyük çabalar harcandığı, giyim-kuĢam ve çeĢitli takılarla süslendiği bilinmektedir (Önder,1995:191).
Gelinlik, kaynaklarda farklı Ģekillerde tanımlanmaktadır:
Koçu’ya göre, gelinlik: “Eski toplum hayatımızda bir kadının ömrü boyunca giydiği, en pahalı, en süslü entarinin adı” (1969: 121).
Karaman’a göre ise gelinlik: “Genç kızların rüyasını süsleyen, zengin etekleri olan bulut gibi duvağı, tamamlayıcı aksesuarlarıyla beyaz bir giysidir” (1974: 18).
2.5.2. Türk Kültüründe Gelinlikler
ÇeĢitli kültürlerin etkisi altında kalmıĢ, her yöresi gelenek ve görenekler bakımından çeĢitlilik gösteren kültürümüzün zengin ve gösteriĢli bir dalını oluĢturan düğün merasimlerinde giyilen gelinliğin tarihi oldukça eskilere dayanmaktadır (ÇağdaĢ ve Nurhan, 2005: 1214).
Türk kültür tarihimizde çeĢitli dönemlere ait kadın giyim-kuĢamı ile ilgili bilgi veren kaynaklar bulunmaktadır. Ancak kadın yaĢamında önemli yeri olan gelinlikler hakkında bilgi veren kaynağa çok az rastlanmaktadır.
Türk kavimlerinde gelinlik olarak isimlendirilen özel bir giysi olmadığı, gelin giysisi olarak ipekli kumaĢtan ve kürkten yapılmıĢ, günlük giysilerden daha süslü giysilerin giyildiği bilinmektedir (Aslanapa, 1977: 442).
Selçuklu dönemi giyimi ve süs öğeleri konusunda Kubadabad Sarayı’nın figürlü duvar çinilerinde görülen kadın figürleri bilgi veren kaynaklardır (Aslanapa, 1977: 59). Diğer bir kaynak ise Konya’da 13.Yüzyılın ilk yarısında yapıldığı bilinen
“Varka-ı Gülşah Mesnevisi” minyatürleridir (Elveren, 2002: 32). Bu bilgiler
ıĢığında Selçuklu döneminde kadınların giysileri arasında ferace, kaftan, cepken, hırka, Ģalvar ve üç etek yer aldığı görülmektedir. Dede korkut destanından edinilen bilgilere göre, kızların evlenmeden önce ak kaftan giydikleri, niĢanlanan kızların ise kırmızı kaftan giydikleri bilinmektedir (Süslü, 1989: 31). Ayrıca gelin ve damadın (güveyin) kırmızı kaftan giymesi nedeniyle kırmızı rengin damatlık (güveylik) simgesi olduğu da söylenir. Bu kaftanların beden kısmının vücuda oturduğu ve ilik düğme ile kapanma uygulandığı, bazen de ilik düğmesiz kapanmalı modellerin tercih edildiği bilinmektedir. Kadınların giydikleri kaftanlar çiçeklerle bezenerek süslenmiĢ, kaftanın beline maden, deri ya da süslü kumaĢlardan yapılmıĢ kuĢaklar bağlanmıĢtır (Türkoğlu, 2002: 66).
Osmanlı döneminde ise pahalı kumaĢlardan yapılan gelinlikler, gösteriĢli ve süslüdür. Saray, hanedanlık rengi olarak kırmızı rengi benimserken, halk kırmızının yanı sıra mor, mavi, pembe gibi canlı renkleri tercih etmiĢtir. Gelinin yüzünü örten duvak kırmızıdır. 1870’lerden sonra Batı etkisiyle daha açık renkte gelinlikler
giyilmeye baĢlanmıĢtır. Beyaz kumaĢtan gelinliği, ilk kez 1898′de Kemalettin PaĢa ile evlenen II. Abdülhamit’in kızı Naime Sultan giymiĢtir. 20. yüzyılda vazgeçilmez olan beyaz gelinlik ilk kez sarayda giyilmiĢtir (Akt: Bor, 2010: 25).
Osmanlı döneminde günlerce süren düğünlerde, düğünün her gününde farklı giysiler giyilmiĢtir. Kına gecesinde, gerdek gününde ve gerdek sonrasında giysiler farklıdır. Gerdek sonrasında giyilen giysi „paçalık‟ olarak isimlendirilmiĢtir (Faroqhi, 2002: 123).
19. yüzyılın baĢlarında “üç etek” ve “dört etek” olarak isimlendirilen modeller gözde olmuĢtur. Üç etek; yanları yırtmaçlı, önü açık, belden ilik düğme ile kapanmalı, boyu yere kadar uzun entaridir (elbisedir). Üç etek, 1875′lere kadar yaygın olarak kullanılmıĢ ve kullanımı kırsal kesimde 20. yüzyıla kadar sürmüĢtür. 1867′de Sultan Abdülaziz’in Avrupa seyahati dönüĢünden sonra üç etek ve Ģalvarlara gençlerin rağbeti azalmıĢ, “iki etek” entari modası görülmeye ve Batı modasının etkisi hissedilmeye baĢlanmıĢtır (Kültür Bakanlığı, 2002: 95).
Resim No: 6, Konya Ġline Ait Üç Etek (Pekkaracan, 1994: 40).
19. yüzyılın baĢlarında çoğunlukla mor ve bordo kadifeden yapılan, üzerine dival iĢi tekniğinde sırma ile çeĢitli bitki motifleri iĢlenen ve “bindallı” adı verilen elbiseler, gelinlik ve tören giysisi olarak tercih edilmiĢtir. Bu giysiler hazır satıldığı için Ankara’da “Kutu içi entari” , Konya’da “mıhlama”, diğer bölgelerde “bindallı” olarak isimlendirilmiĢtir (ÇağdaĢ, 1992: 35).
Resim No: 7, Geleneksel Konya Gelinliği (Tüzün, 1986: 110).
Geleneksel gelinlikler birkaç parçadan oluĢurdu. ĠĢlemelerde süslenmiĢ iç gömleği, değerli kumaĢlardan iĢlemeli Ģalvar, iĢlemeli entari, üç etek ya da kaftan bulunurdu (Ana Britannica, 1994: 198). BatılılaĢma baĢlamadan önce, desenlerde kırmızı, mavi, yeĢil, siyah gibi az ve temel renklerin birbirine zıt kullanılmasıyla ahenk sağlanmıĢtır (Altınay ve Yüceer, 1992: 94). Bu entarilerin ağır iĢlemelileri düğün, tören giysileri ve gelinlik olarak kullanılmıĢtır. Entariler kemha (brokar), kadife, çatma (bir tür kadife), seraser (altın ve gümüĢ alaĢımlı telle dokunmuĢ ipekli kumaĢ), atlas, canfes, tafta, vala, çuha, sof Ģal ve diba gibi kumaĢlardan yapılmıĢtır. Genellikle oyuntulu yakalı entarilerin bele kadar yaka yırtmacı bulunmaktadır. Yaka açıklığından, içe giyilen “helâli gömlek” görünür. Bu entari ile baĢa krep veya yemeni örtülür, bele gümüĢ kemer takılır (Özder, 1999: 92).
II. Abdülhamit döneminden itibaren büyük Ģehirlerde bindallı entari, yerini batı etkisindeki uzun etek ve ceketten oluĢan takımlara bırakmıĢtır. Etek-ceketler; atlas, tafta ve münakkaĢ gibi ipekli kumaĢlardan yapılmıĢtır. Atlas kumaĢa bindallı tarzında yapılan ve oldukça uzun kuyruklu olan etek ve korsajlı ceketler, ilk örnekleri oluĢturmuĢtur. Bu gelinlikler, daha sonra yerini, tafta ve sim dokumalı ipekli kumaĢlardan yapılan uzun, kloĢ etekli, korsajlı, balenli, vücudu saran, pelerinli gelinliklere bırakmıĢtır. Giysinin aynı rengi ve iĢlemesine uygun olarak kumaĢ ya da deri ayakkabı ve çantalar kullanılmıĢtır (Özer,2009: 349).
Osmanlı dönemindeki genç kızların hayallerini süsleyen gelinlikler, bugünün genç kızlarının da düĢlerini zenginleĢtirecek niteliktedir.
Cumhuriyet dönemi ve Cumhuriyet dönemi sonrasına gelindiğinde Türk kadın giyiminde dünya modasına paralel bir geliĢme olmuĢtur (Çapa, 1996: 24). Bu moda Türk kadınının önemli gün giysisi olan gelinlikteki değiĢimi de beraberinde getirmiĢtir. Bindallı, üç etek, Ģalvar, cepken gibi giysi cinslerinden oluĢan renkli geleneksel gelinlikler, Cumhuriyet dönemi ve sonrasında yerini elbise cinsinde beyaz gelinliğe bırakmıĢtır. Ancak beyaz gelinliğe geçiĢ çok kolay olmamıĢtır. Bu nedenle Cumhuriyet Dönemi’nde gelinliği giyen kiĢinin sosyo-kültürel durumuna göre renkli gelinlikler de görülmektedir. 1990 ve sonrasında gelinliklerde büstiyer kullanılmaya baĢlanmıĢ ve büstiyer kullanımı giderek yaygınlaĢmıĢtır. Bu nedenle etek ve büstiyerden oluĢan gelinlikler popüler olmuĢtur.
2.5.3. Geleneksel Gelinliklerin Sınıflandırılması
Geleneksel Gelinliklerin Sınıflandırılması Tek Parçalı Gelinlikler Entari İki Etek Entari TepebaĢı Entari Bindallı Entari Kutu Ġçi Entari Ġki Parçalı Gelinlikler
ĠĢlik-ġalvar Etek-Bluz
Etek-Ceket Entari-Ceket Üç Parçalı Gelinlikler Cepken- ĠĢlik-ġalvar
2.5.4. ÇağdaĢ Gelinliklerin Sınıflandırılması
2.6. Konya Ġline Ait Geleneksel ve ÇağdaĢ Gelinlikler ile Gelinliği Tamamlayan Aksesuarlar
2.6.1. Konya Geleneksel Gelinlikleri ve Özellikleri
Konya ve civarında bindallı adı verilen uzun, geniĢ kollu ve önü yırtmaçlı,
kadifeden yapılmıĢ olan ve üzeri ağır sim, çiçek dallarıyla süslenmiĢ entariler giyilmiĢtir. Bu giyim Ģekli daha çok genç kız ve gelinlere mahsustur. BaĢa taç Ģeklinde yassı ve oyalarla süslü bir fes takıldığı ve ince bir duvakla yüz kısmının örtüldüğü bilinmektedir (Anonim, 1972: 113).
Konya da mıhlama olarak bilinen bindallı, bazı yörelerde entari olarak da geçmektedir (Özbel, 1946: 8).
Bir baĢka düğün kıyafeti de iĢlik-Ģalvar, cepken-Ģalvar cinsleridir. Ancak maddi durumu iyi olan aileler mıhlama entarileri çoğunlukla tercih etmiĢtir (F. Ġçöz ile kiĢisel iletiĢim, 28 ġubat 2010).
ÇağdaĢ Gelinliklerin Sınıflandırılması
Tek Parçalı Gelinlikler
Elbise
Ġki Parçalı Gelinlikler
Büstiyer-Etek
Üç Parçalı Gelinlikler