• Sonuç bulunamadı

Gazinocular Kralı, Maksim'in patronu, şarkıcı-dansöz taifesinin reisi Fahrettin Aslan:çok assolist dövdüm

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gazinocular Kralı, Maksim'in patronu, şarkıcı-dansöz taifesinin reisi Fahrettin Aslan:çok assolist dövdüm"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PAZAR, 31 Mayıs 1998

m S^m mSUSSSK

Gazinocular Kralı, Maksim'in patronu, şarkıcı-dansöz taifesinin reisi

Fahrettin Aslan

ZEYNEP GÜVE

Fahrettin Aslan

"estağ firu llah " diyor

ya, kendisi 1960'ten

beri “ alem in k ra lı". Bu

yıl T aksim -M aksim 'i,

38 yıl önceki

heyecanla açtığını

sö ylüyo r. İşler de

yolunda gidiyorm uş.

Fahrettin A sla n , nüfus

cü zd a n ın a göre 68,

gerçekte 72 yaşında.

Y a ln ızc a ucundan

b iraz gösterdiği renkli

hayatında üç eş, dört

erkek evlat ve o n larca y ıld ız var. Fahrettin A slan 'ın

hayatının ve an ıların ın yer aldığı bir kitap yakın da

piyasaya ç ık a c a k . B izim kisi fragm an.

Fotoğraf: Çetin Korkmaz

Çok assolist

dövdüm

"Gazinocular Kralı", üçüncü sınıf pavyonun en kuytu masasında, uvertür şarkıcıyı dinler. Bu ses, bu fizik, bu ışık diye düşünür. Program bitiminde çıkış kapısında, geleceğin yıldızının önünü keser, kartını uzatır ve bağırıp çağırmaktan kısılmış sesiyle şöyle der: "Ben gazinocular kralıyım, ararsan seni yıldız yaparım." Kabul ediyorum, bunu uydurdum. Peki bir de şuna bakın: Çocuk, 12 yaşında memleketinden (Erzurum'un İspir kazası) ayrılır, İstanbul’a ağabeylerinin yanma gelir. Tepebaşı'nda bir gazinoda çalışmaya başlar. Bu arada ortaokulu bitirir. Günün altı saatini uykuda, kalanını da gazinoda geçirecek kadar azimlidir. Patron ne zaman gelse çocuğu çalışırken görür. Bu böyle yirmi yıl devam eder. Yirmi yılın sonunda patronu, üstelik çoluğu çocuğu olduğu halde, genci yanma ortak alırken şöyle der: "Ben Fahrettin'i ortak alıyorum, çünkü yirmi senedir buranın kahrını, yükünü o çekti. Bu ortaklığı hak etti."

Fahrettin Aslan’ın krallığı böyle başladı. 1960 yılında eski patronu, yeni ortağı Emin Bey'le Taksim-Maksim'i satın aldı. Yedi yıl sonra Emin Bey hisselerini Aslan'a devredince, gazinonun tek hakimi oldu. "Sıfırdan zirveye" hikayeleri arasmda ilk ona girebilecek bu olaya rağmen, Aslan başma devlet kuşunun konduğunu kabul etmiyor. Patronu gibi o da sahip olduklarım hak ettiğine inanıyor. O gün bugündür de "kral" ünvanmı koruyor.

Televizyonsuz ya da az televizyonlu yılların kınalı şu: Şöhretin yolu Maksim'den geçer. Bu kuralın Fahrettin Aslan'a sağladığı iktidarı düşünün. Sahne hayaliyle yaşayan onlarca insanın geleceği, Aslan'ın iki dudağı arasmda. Fahrettin Bey'in özgüveni bu iktidarla iyice pekişiyor, işi

r/A

/A latu rka artist yetiştirmeyi seviyorum.

Şimdi çeşitli musiki cemiyetlerinden

bulduğum beş kızı yetiştiriyorum. Nota

bilen, hanım solist yetiştireceğim. Yeni

ler arıyoruz. Ama piyasadan dansöz filan

.rtmayacağım artık. Mektebinden mezun,

alaturkaya vakıfını çıkartacağım. 10 sene

Inceki gibi, bunun fiziği güzel, çıkartalım

nayacak. O faslı Pınar Eliçe ile kapattık."

sanatçı dövmeye kadar vardırıyor: "Dayağımı yiyen çok oldu solistlerden. Sahneyi bekleten, içkili gelen, disiplinli olmayanları döverdim." Ben yine de inanamayıp "ciddi misiniz" deyince, "dayağın ciddisi, şakası olur mu canım" diyor. Görüldüğü üzere Fahrettin Aslan'ın şakası yok! Nasıl döverdiniz sorusunu şöyle cevaplıyor: " Tokat atardım, öyle aletle dövme filan yok. Erkek de dövdüm kadın da!"

Fahrettin Bey’in sevmediği bir şey varsa o da nankörlük. Meşhur ettiği insanlar hal hatır sormayıp yalnızca işleri düştüğü zaman aramıyor mu, çok kızıyor. Ona göre en vefalı sanatçıların başında Sibel Can geliyor.

B

ülent

ersoy

r

İ

skt

İ

Zeki Müren'in onda ayrı bir yeri var. 1960'tan başlayarak uzun yıllar yılın onbir ayı aynı çatı altında çalışmışlar. Zeki Müren'in sahnedeki en önemli özelliği, dinleyici isteklerini kesinlikle yerine getirmemesiymiş: "Sahnelerin en zarif, en terbiyeli sanatçısıydı. Ama bu prensibini bozmadı. İstek parça okumazdı. Hayır da diyemezdi. Önce isteği alır, sonra da unuttum filan derdi."

İş hayatında aldığı en riskli karar, Bülent Ersoy'u sahneye çıkarmak olmuş: "1972-73 filandı. Gönül Akkor, Bebek Maksim'de başlayacaktı. Alt kadrosunu yapıyoruz. Bülent Ersoy'u koymak istedim, GöniÛ Akkor istemedi. Ben, iyi okuyor diyorum. Hayır ben onu tanımıyorum,

istemiyorum diyor. O zaman ben de sem istemiyorum dedim. Bülent Ersoy'u assolist yaptım. Etrafımdaki herkes karşı çıktı, ama inat ettim. Neyse ki, dükkan dolup taştı." Peşinden en

çok koştuğu insan Türkan Şoray. 10 sene boyunca ikna etmek için uğraşmış:

"Bir tek onu çıkaramadık sahneye. Gittik, geldik, çaymı içtik. Bir hafta sonra dedi, hala o bir hafta gidiyor. Konuşunca aklı yatıyor, sonra

vazgeçiyor. Türkan Hanım kararsız, bir de sahneye çıkmaya cesareti yok."

Sahneye çıkarmadığı insan kalmamış, ama sahnenin inşam

bozduğunu düşünüyor. Ona göre sahne tozu yutmuş kişinin dostluğundan hayır gelmiyor. Sahnenin yıldız adayı üzerindeki psikolojik etkisi şu seyri izliyor: "Geliyor sahneye çıkıyor, çok iyi niyetli. Görmediği maddi manevi güce sahip oluyor. Şaşırıyor çocuk. Sonra dünyayı ben yarattım gibi kılıcını sallamaya başlıyor. Sonra omuzlan düşüyor, anlıyor. Daha mütevazı olmaya gayret sarfediyor."

Fahrettin Aslan dansözleri assolist yapmaktan da vazgeçmiş. O faslı Pınar Eliçe ile kapattığım söylüyor. Zaten onlar da karambolde assolist olmuşlar: "Pınar filan, bazı kendini bilmez büyük solistlerin kaprisleri yüzünden assolist oldu. Sahneye geç gelmiştir, içkili çıkmıştır. Ona kızmışımdır. Ona inat dansözü solist yapmışımdır. Onlara hakaret etmek için. Ama Pmar kendini çok geliştirdi."

Aradan 38 yıl geçse de, hala şöhretin yolunun Maksim'den geçtiğini

düşünenler var. Röportajı yaptığımız günün sabahında, bir anne babamn 19 yaşındaki kızlarının elinden tutup kendisine getirdiklerini anlatıyor Aslan. Ama artık musiki bilen, alaturka seven, eğitimli insanlarla çalışmak istiyor: "Bir yolunu bulup geliyorlar. Ama onlarla uğraşmıyorum. Adreslerim alıyorum. Ben size iki aya kadar haber veririm, diyorum. İki ay sonra kusura bakmayın olmayacak diye bir mektup gönderiyorum."

Şimdi, çeşitli musiki cemiyetlerinde keşfettiği beş solist üzerinde çalışıyor: "On sene önceki gibi bunun fiziği güzel, çıkartalım olmayacak. Artık dünya güzeli de olsa olmaz. Yanlış yapmışım, o kadar ucuza vermeyeceğim artık assolistliği." Assolistliği aslanın ağzmdan almak artık daha zor olacak galiba.

Taksim Maksim 1960 yılında açıldı. 1991 yılına kadar da, hemen hemen aralıksız çalıştı.

Türkiye'nin eğlence anlayışını değiştiren televizyonun yaygınlaştığı 70'lere kadar en gözde

eğlence biçimiydi. (Soldaki fotoğraf: 1963, diğeri 70'lere ait.)

Fahrettin Aslan'ın dört oğlu var. Sacit, Selçuk ve Atilla ilk eşi Necla Flanım'dan. Arzu Aslan'dan

olan oğlu Mehmet şimdi Paris'te okuyor. Fotoğraf, Sacit Aslan'ın (gelinin solunda) Hülya Hanımla

yaptığı evlilik gününe ait. Sacit Bey şimdi Yasemin Kutsi ile evli. Baba Aslan gelinine yüzük

takıyor. En solda Selçuk Aslan, yanında anne Necla Aslan var. 4 Temmuz 1975.

§f

I

t :

i

!

Fahrettin Aslan, Gönül Akkor'a

kızdığı için Bülent Ersoy'u assolist

yapmış. Meslek hayatımda aldığım

en riskli karardı diyor. 1972, Gönül

Yazar, Fahrettin Aslan, Bülent Ersoy.

Aslan, Muazzez Abacı'ya nazar

boncuğu takıyor. 30 Mart 1974.

Fahrettin Aslan'ın en uzun çalıştığı

assolistlerden biri Zeki Müren. Müren, için

çok terbiyeli ve zarifti, ama seyircinin

isteklerini okumamak gibi bir prensibi

vardı, diyor. 13 Eylül 1970, Berker

İnanoğlu, Zeki Müren, Fahrettin Aslan.

Fahrettin Aslan

gözlere, kulaklara ve

damaklara hitap

edebilmek için,

gazinonun mutfağını

denetliyor.

27 Kasım 1966.

şSflfiBŞ

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

tutuklanan "müşteri" ler arasında, Okluk Koyu' ndaki yazlık konutu Gül' e hazırlayan yüklenici de var.... Aynı konutun 1991'deki ilk inşaatı da baştan sona

Açıklamaya göre sadece mavi balinalar de ğil, kambur balinaların ve bazı başka türlerin de sayılarında artış gözlemlendi.. IWC Bilim Kurulu Başkanı Greg Donovan:

Su, enerji ve gıda üzerinde şirketlerin dünya üzerinde tam bir egemenlik kurarak daha fazla kâr elde etmelerine yönelik politikalar, sermayenin dünya çap ında kapsamlı

Kısa adı URI olan (Uniform Resource Identifier) te- körnek kaynak tanımlayıcılardan türetilen URL’ler, günlük dilde web adresi ve inter- net adresiyle eş anlamlı

[r]

Bu nedenle, klinik ve laboratuvar ola- rak KKKA açısından şüpheli olgularda kene tutunması veya keneyle temas öyküsünün olmaması, KKKA

M9 anacı üzerine aşılı Granny Smith, Galaxy Gala ve Royal Gala elma çeşitlerinin ağaç başına verim değerlerine göre birim alandan alınan elde edilen

Plazma Transfer Ark (PTA) kaynak kaplama yöntemiyle mikroalaşımlı Hardox 400 çelik yüzeyinde FeCrC TiC, SiC ve B 4 C tozları başarılı olarak