• Sonuç bulunamadı

Dörtlerin Ermeni politikası:Ruslar, İngiliz ve Ermeni ajanlar kullandı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dörtlerin Ermeni politikası:Ruslar, İngiliz ve Ermeni ajanlar kullandı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

27 NİSAN 1982 SALI

Amerika, Sovyetler Birliği, Ingiltere ve Fransa

DÖRTLERİN

ERMENİ

POLİTİKASI

İnceleme

Ergun HIÇYILMAZ

Nikolay Nikolayeviç

Dışişleri Bakanı

9 9

Sazan of’a yazdığı

mektupta “ Ermeni

meselesi yoktur.

Meselenin ancak

Rusya dışında yani

Türkiye’de aranması

gerekecektir” dedi

u S / / W

1900 yılında Rıısva

Ermeni ajanlar kullandı

25 Aralık 19 15’ele Sovyet Dı­ şişleri Bakanı Sazanof, İstanbul hükümetinin devrilmesi amacıy­ la bir isyan çıkarılmasını gerekli buluyor ve bunu yetkili kişilere bildiriyordu.

7 maddelik telgrafın alıcıları Paris, Londra ve Roma’daki Sovyet diplomatlarıydı. Büyük­

elçiler telgraftaki kişilerin,adını görünce hayli şaşırdılar. Bakan Sazanof şöyle diyordu: “ Cemal bugünden itibaren Krmenilerin kurtarılması ve savaşın sonuna kadar beslenmeleri için, tedbir­ ler almaş ı şimdiden taahhüt edi-

şo r .”

İstanbul’daki Ermeni çevrele­ rinden (Yani ajanlarından) Ce­ mal Paşa’nın babadan oğula ge­ çecek biçimdesultan ilan edilme­ sinin,onu isyana sevketmek için yeterli olacağını haber atan Sa- /anof şöyle düşünüyordu:

Cemal Paşa; İstanbul ü/eriııe yürürse her türlü silah ve mali yardım yapılacak, buna karşılık ondan İstanbul ve boğazlar iste­ necekti. Böylece Cemal Paşa Türkiye Asyası’nda esasları be­ lirlenecek bir çerçeve içinde hü­ kümranlığını sürdürecekti.

Bakan Sovyet kaynak

larında-I

ki bu6391 sayılı telgrafında ze sadık Krmenilerin aracılığı ile "B i­ hemen Cemal ile temasa geçmek gerek. Cemal bunu başaramazsa bile, her türlü iç karışıklık yalnız

İ

ve ancak Türkiye'nin kuvvetini zayıflatır ve bizim çıkarlarımıza hizmet eder.” diyordu. Sazanof telgrafında bu hususların, ayrıca o ülkelerin dışişleri bakaıılıkları-

I

na gizlice anlatılması talimatını da vermişti.

Aynı tarihte yani 25 Aralık 1915 de Bükreş’teki Sovyet El­

çiliği, Dışişleri Bakanlığı’nın

1

2.Siyasi Şube Müsteşarlığına bir başka telgraf çekti. Bükreş Elçisi A.Poklevski Müsteşar Gulkoviç’e "Cemal projesinin Dışişleri Bakanlığı ajanları tara­ lından uygulanmasının Dr./.av- rieft I) tarafından teklif edildiği­ ni bildiriyordu. Krmenilerin mü­ zakerelerin başlatılmasını üzer­ lerine almayı ve Cemal ile mev­ cut ilişkiy i sürdürmek için iki gü­ venilir adamlarını derhal Mısır'a göndermeye hazırdırlar". Pok- levski bu yazısında, biri Sovyet diğeri İngiliz uyruklu 2 Ermeni ajanın Rusya’dan İsveç’e geçe­ bilmeleri için pasaportlarının çı­ karılmasını önemle rica edecek ve maddi yardımın yapılmasını isteyecekti.

İstenen sadece bunlar da de­ ğildi. Fransa ve İngiltere’de ra­ hat yolculuk imkânı ve gerek gö­ rülen yerde çalışına güvenliğinin sağlanması da bu noktalar ara­ sındaydı.

Buna göı e ajanlar Mısır’a ula­ şacak ve oradaki Sovyet diplo­ matlarının aracılığı ile Cemal Paşa görüşmesini sağlayacak­ lardı. Sovyet, İngiliz ve Ermeni ajanlar. Cemal Paşa ile ön gö­ rüşmeyi sağladıktan sonra ara­ dan çekilecekler ve masayı tama­ men Sovyet diplomatlarına bıra­ kacaklardı. Müsteşar Cîulko- viç’in 6150 sayılı telgrafına ce­ vap veren Poklevski Cemal Pa- şa’nııı düşüncelerinde değişiklik olabileceğini ve bu konuda ajan­ ların tam bir garanti veremiye- ceklerini bildiriyordu.

Türkiye'deki Ermeniler ne diyor?

HAYIK VARVER (TÜCCAR)

“ Biz Türkiye’nin ekmeği, suyu ile büyüdük. Buradan gitmek gibi bir niyetimiz olsaydı, şim­ diye kadar çoktan giderdik. Bizim ismimiz Er­ meni ama, kendimiz Türk’üz. Ermenistan'da­ ki Ermeniler bizi Türk olarak kabul ederler. Yakın geçmişte Ermenistan'dan gelen bir di­ nî lider bize, bulunduğunuz memlekete sadık kalın şeklinde tavsiyede bulunmuştur.’’ DİKRAN KEVORKYAN (ERMENİ İLKOKULU KURUCUSU)

“ Lanet olsun kahpece kurşun sıkan ellere, lanet olsun Türk’ün yadellerdeki temsilcileri­ ne alçakça kurşun sıkan ellere, lanet olsun ‘Öc Allahındır’ kelâmını unutanlara, lanet olsun bir cinayeti telefonla üstlenenlere, lanet olsun vatandaşlık haklarının tümüne sahip Ermeni asıllı Türk’lere kahreden canilere, lanet olsun Atatürk neslinin insan severliğini, medenî gö­ rüşünü takdir etmeyen nifak odaklarına ve la­

net olsun sevgi ve barışa gönlünü kapatıp, kin ve nefreti körükleyenlere.”

AGOP BİNYAT (AVUKAT)

“ Türkiye’de gördüğümüz eşitliği hiç bir yer­ de görmek mümkün değildir. Türk vatandaşı olarak Müslümanlarla bir ayrılığımız yok. Üs­ telik emel, duygu birliğimiz var. 2. Dünya Sa- vaşı'nda ateş, kan dünyayı sarmışken Türki­ ye’deki azınlıkları Türk devleti korumayı bil­ miştir.”

AGOP StVASLIYAN (GAZETECİ) “ Ayrı gayrı bilmezlermiş önceleri bu mem­ leketin insanları. Baba ile oğul gibi, ana kız gibi kardeş kardeş, bacı bacı yaşarlarmış ya­ bancılar girmeden aralarına. Ondan sonra baş­ lamış günlerin acıları. Dikkat edildiğinde gö­ rülüyor ki Türk’ü ve Ermeni’yi ilgilendiren ko­ nular çoğu kez başkalarınca oluşturulup dünya kamuoyuna sergilenir ve bunu sömürme ça­ baları sürdürülür.”

KONUNUN DAİMA TAZE TUTULMASININ

NEDENLERİ

Bu yazışma ve hazırlıklardan sonra Dr. Zavrief’i Avrupa’da görüyoruz. Elinde her görüşe açık çeşitli Ermeni haritaları ve Ermenistan projeleri olan dok­ tor, Sovyet Dışişleri Bakanlığı tarafından tam olarak destekle­ niyordu. Dışişlerinde görevli Neratof’un Paris ve Londra El- çilikleri’ne gönderdiği yazıda, Zavrief’in Ermeni iddialarının gerçekleştirilmesi için adı geçen yerlerde kamuoyu oluşturacağı açıkça belirtilmişti. Yazışmalar­ dan anlaşılmaktadır ki, Dr.Zav- rief ile İstanbul’daki Sovyetler’e sadık Ermeniler arasındaki köp­ rüde. geçişi Sovyet Dışişleri Ba­ kanlığı sağlamaktadır. Sovvet- ler’in Ermenilere bakış açısında, mesele daima Sovyet toprakları­ nın dışında görülmüştür. Ve ko­ nunun daima taze tutulmasında­ ki özenin ve meselenin Anado­ lu'ya kaydırılmasının sebepleri vardır.

Nikolay Nikolayeviç Dışişleri Bakanı Sazanof’a yazdığı mek­ tubunda bunu şöyle anlatıyor:

(2)

1- Ermeni meselesi yoktur. Rus tehası Ermeniler tıpkı Miis- liimanlar. Gürcüler ve Rııslar gi­ bi müsavi hukuk ile Rus tebasın- dandır.

2- Bu esas dahilinde bir Erme­ ni meselesi aranacak olursa, bu meselenin ancak Rusya sınırları dışında yani Türkiye'de aran­ ması gerekecektir.

3- Ermeni firari ve mültecile­ rin memleketlerine iadesi gere­ kir. Onların Türkiye'de yaşama- : ları iaşe açısından da iyi olacak­ tır.

Sovyet ıcbalı Dr.Zavrief’in dışişleri üst kademesinde üstelik ; Ermeni masasında neden görev li kılındığı ve ona bağlı İngiliz pa­ saportlu Ermenilerin niçin ajan olarak kullanıldıkları meydan­ dadır. Vegerekçeleri bu mektup- j tan iyi anlaşılmaktadır.

(1) Dr.Zavrief: Sovyet (obasın­ dan, Ermenistan fikrinin Ana­ dolu teorisyenlerinden. • (2) 16 Temmuz 1961 -No.2083

YARIN: YABANCILAR

ANADOLU’DA NASIL

ÇALIŞTI?

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İlk olarak, pamuk tarlalarında nedense yalnızca Orta Asya’nın yerli halklarının çalışması, Rusların bu tarlalarda görülmemesi, başka bir ifadeyle pamuğun Özbeklerin

Aerosol yolla hastalık oluşturma potansiyeli taşıyan, çevresel koşullara oldukça dayanıklı olan, çoğu toplumların duyarlı olduğu, yüksek morbidite/mortalite

Aşılama hamilelerde, ekzama gibi akut veya kronik deri şikayetleri olanlarda, immün- süpresif kişilerde ve aşı komponentlerine allerjisi olanlarda kontrendikedir(18).

Bu mülakatta cereyan etmiş olan konuşmalardan çıkan açık netice M.Karahan’m Türkiye’ye vaki olan bu seyahat ve ziyaretinden pek ziyade memnun hissiyat ve

Giresun il merkezinden alınan 48 su örneğinin 9’u, Piraziz ilçesinden alınan 36 su örneğinin 10’u, Bulancak ilçesinden alınan 36 su örneğinin 18’i, Keşap ilçesinden

Gerçi Madam Rebeka Jozef Tu delamn henüz genç, kendisiyle kıyaslanmaz bir yaşta olduğunun herkes tarafından âdeta resmen tasdik edildiği o geceden sonra

viral mRNA sentezini, hücresel mRNA sentezine zarar vermeden inhibe etmek kolay olmadığı için antiviral ilaçlar için iyi bir hedef değildir.. • RNA virüslerinde RNA

Başlıca alüminyum ve zirkonyum tuzları şeklinde kullanılır. Yüksek konsantrasyonlarda ter önleyici olarak etki ederler. Düşük konsantrasyonlarda ise teri azaltarak