• Sonuç bulunamadı

DT'da, TRT'de, kütüphanelerde Nazım:Devlet, Nazım'la buluştu ama hala 'yurttaşımız' değil

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DT'da, TRT'de, kütüphanelerde Nazım:Devlet, Nazım'la buluştu ama hala 'yurttaşımız' değil"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PİRA YE İÇİN

SAAT 21-22 ŞİİRLERİ

23 Eylül

1945

O şimdi ne yapıyor

şu anda, şimdi, şimdi?

Evde mi, sokakta mı,

çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?

Kolunu kaldırmış olabilir,

- hey gülüm,

beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu

hareketi!.. -

O şimdi ne yapıyor,

şu anda, şimdi, şimdi?

Belki dizinde bir kedi yavrusu var,

okşuyor.

Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,

- her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren

sevgili, canımın içi

ayaklar!.. -

Ve ne düşünüyor

beni mi?

Yoksa

ne bileyim

fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?

Yahut, insanların çoğunun

neden böyle bedbaht olduğunu mu?

O şimdi ne düşünüyor,

şu anda, şimdi, şimdi?..

i

RUBAİ

İnsan

ya hayrandır sana, ya düşman.

Ya hiç yokmuşsun gibi unutulursun

ya bir dakka bile çıkmazsın akıldan...

Nâzım Hikm et tarafından yapılan ve Piraye’nin annesine

verilen resmin altında şu yazı yer alıyor:

“ Anne

Ancak sen ve ben onu böyle görürüz

Ve ancak sana yahut bana kızdığı

zaman bu kadar şirin olur.”

1940, Çankırı

D T’da, TR T’de, kütüphanelerde Nazım

Devlet, N âzım ’la buluştu

am a hala ‘yurttaşım ız’ değil

-w -'^ e v le t, Nâzım Hikmet le ilk kez ge- # İç e n yıl 19 ocakta, şairin doğumu-

m ^ n u n 90. yıldönümü etkinlikleri çer- çevesinde “buluştu” . “Doğumu­ nun 90. Yılında Nâzım Aramızda” etkinliği­ ne katılan Kültür Bakanı Fikri Sağlar, her­ kes gibi heyecanlıydı; oldukça iddialı ve umut verici bir konuşma yaptı o gece: “ Devlet ilk kez Nâzım’la bu gece buluşuyor. Nâzım’ın tutukluğu, yıllarca sürgünlüğü utanç verici bir gerçektir. İşte gerçek demok­ ratikleşme, bu yasağı kaldırmaktır. Gerçek demokrasiyi hedef aldık derken, işte bu ya­ sağı kaldırıyorum. Sürgünü kaldırmak bi­ zim insanlık borcumuzdur. Sanatçısına sa­ hip çıkmayan, adeta onunla savaşan bir ül­ kenin sanattan söz etmesi olanaksızdır. On­ ları birçok sıkıntıyla yüz yüze getirmeye, on­ ları yurtdışına çıkmaya zorlamaya, en doğal haklan olan yurttaşlık haklanndan yoksun bırakmaya çağdaş olma yolundaki hiçbir ulusun, hiçbir toplumun hakkı yoktur. Hakkı olamaz. Nâzım bizim yurttaşımızdı, her zaman da yurttaşımız kalacak.

Aradan bir yılı aşkın süre geçti. Nâzım’ın yurttaşlığı konusunda hala somut bir geliş­ me yok. Ote yandan, devletin Nâzım’a karşı takındığı “düşmanca” bir tutum da yok. Bi­ raz fazla gecikmeli de olsa, bir Nâzım oyu­ nunu Devlet Tiyatrolan’nda izleyebiliyoruz. Kütüphanelere Nâzım’m yapıdan alınıyor. Devlet, Nâzım’m yapıtından yola çıkarak beyazperdeye aktanlan bir projeye maddi destek veriyor. Bu arada Nâzım’ı sesi ve gö­ rüntüsüyle ilk kez “Sözen’in TV”si BRT’de karşılaşıyoruz.

Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı, Nâzım’ın kızkardeşi Samiye Yaltırım, TR T’ye konuk oluyor. T R T ’de

“ Nâzımolayı” tartışılıyor.

Geriye dönüp baktığımızda, Nâzım’ın artık “yadsmamadığını” görüyoruz:

Devlet Tiyatrolan ilk kez geçen yıl bir Nâzım Hikmet oyunu sahneledi: “Fertıat ile

Şirin”. Devlet Tiyatrolan’nın ilk kez 1979

yılında olmak üzere birçok kez repertuarına aldığı ancak bir türlü sahneleyemediği oyun,

Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Ergin Orbey’- in rejisiyle sahnelendi. Bakırköy Belediye Ti­ yatrolan, 3. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali, çerçevesinde Nâzım’ın “İvan İvano-

viç Var mıydı Yok muydu?” adlı oyunun

prömiyerini yaptı. Nâzım’m 1956’da yazdığı oyun, böylece Türkiye’de ilk kez sahnelen­ miş oldu. Devlet Tiyatrolan Vakfı’nın giri­ şimleriyle Nâzım’ın hüküm giydiği davalan ve verdiği mücadeleyi konu alan belgesel oyun “Yanan Eller”, Devlet Tiyatrolan’nca Ankara Şinasi Sahnesi’nde geçen günlerde sahnelendi. Kültür Bakanlığı ile Devlet Ti­ yatrolan Genel Müdürlüğü’nün destekledi­ ği oyunu Nihat Asyalı yazdı. Yılmaz Onay yönetti.

Kültür Bakanlığı, Nâzım’m “Yolcu” adlı oyunundan yola çıkarak Belge Filmcilik ta­ rafından beyazperdeye aktanlan “Çölün Ortasına Demirlemiş Bir Gemi” filmine des­ tek verdi. Başar Sabuncunun yönettiği film, TRT ekranlarında yayınlanacak.

Kültür Bakanlığı, Nâzım Hikm et in 18 çe­ şit yapıtını kütüphane raflanna yerleştirdi.

SHP Fatih İlçe Yönetimi, “Şiir Dinletisi 92” adı altında Nâzım’ın 90. doğum yı­ ldönümü nedeniyle bir gece düzenledi.

Gecede, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Dayanışma Kurulu üyesi avukat Atil­

la Coşkun, Nâzım Hikmet’in “Amerikan sö­

mürüsüne ve onun işbirlikçilerine karşı ver­ diği mücadelenin hala geçerliliğini korudu­ ğunu” söyledi. Nâzım Hikmet ilk kez sesi ve görüntüsüyle 15 ocak 1993’te BRT ekran­ larında yer aldı. “İstanbul’un Sayfalan” adlı program, daha sonraki günlerde genel istek üzerine yeniden yayınlandı.

TR T’de 19 M art 1993 tarihinde yer alan “ Bir Başka Gece” programına Nâzım Hik­ met Kültür ve Sanat Vakfı Başkam ve Nâzım’ın kızkardeşi Samiye Yaltınm katıldı. TR T’de aynca Nâzım Hikmet, Sa­

bahattin Ali ve Ruhi Su’nun ekrana çıkması

için çalışmalar hızlandı.

Milli Eğitim Bakanı Koksal Toptan, Nâzım Hikmet’in ders kitaplarında yer ala­ bileceğine dair açıklamalarda bulundu.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha önce çeşitli yazılarımda değin­ diğim gibi, O ktay Akbal T ürk öykücü­ lüğünün kurucularından sayılan Sait Fa­ ik ve Sabahattin Ali’den sonra

Şey’in ne olduğuysa, Enis Batur’un Pencerelerini batırdığı Yüzler’de, O toportre’lerde gizli: Y üzlere yansıyan ve Yüzler’den yansıyanla yola çıkıyor Enis

A number of his works are to be found in the Istanbul Museum of Painting and Sculpture and in a number of private collections.. Most of his works are

Tedavi için önerilen, ilk olarak ezilen yere buz koyarak so¤uk uygulama yapmak, sonra da bölgeyi esnek bantlarla sarmakt›r.. Yaralanman›n derecesi a¤›rsa spor

[r]

Bu bilgiler üzerine, Milli Güvenlik Kurulu derhal Milli Eğitim Bakanı Haşan Celal Güzel'e haber ulaştırılmasını ve üniversite rektörleri, YÖK üyeleri ve

Ancak her devrin kendi çapında sanatçı çıkardığını unutmamak gerek.. Türkiye'de Türk

İdil Biret gibi her türlü ahval ve şerait altında konser vermeyi tevekkülle kabul edecek sanatçılarımız var oldukça, ilgililerimiz biz İstanbul dinleyicisine dünya