Tiirlî halesi
Istanbul
seyircisi de
baleye
kavuşuyor
■ İL K E M İZ D E bale sanatının ¡■ g eç m iş i 34 yıla dayanmak- W tadır. İn giltere’nin ünlü Covent Garden (R oyal Balet) balesinin kurucusu Dame N i nette de Valois tarafmdan ilk önce Yeşilköyde nüvesi teşkil edilen bu sanat dalı, iki sene sonra ^nkarada Musiki Mual lim Mektebi adıyla kurulan şim diki Devlet Konservatuarında çalışmalarına devam etti.Yabancı öğrenciler yönetimin de yıllar y ılı yapılan çalışmalar sonucu bugün Devlet Balesi 50 ye yakın balerine sahip Bulu nuyor.
Bu balerinlerden her sene birkaçı kabiliyetlerine göre yurt dışına gönderilip bilgi ve isti datlarını geliştirmek fırsatını buluyorlar.
İçlerinde Avrupa çapında o- lanları ve yurt dışında görev fi lanları da mevcut. H er gün or talama 6-7 saat çalışan bale rinler en iyisini yapmak için azami çaba sarfediyorlar.
KADRO PROGRAM
A
N KA RA seyircisi Şimdiye kadar haftada en az iki de fa bale temsili seyretmek imkânını bulmakta iken İs- tanbulda geçen sezona kadar (Ö zel bale ve Devlet Tiyatrosu turne tem sillerini hesaba kat mazsak) Opera temsilinin dı şında bale seyredilememişti.H er vesileyle bütün sanat o- laylarma aşina durumdaki İs tanbul seyircisi bale sanatına bir hayli yabancı kalmıştır. Bu sorunun başlıca sebebi, kadro meselesiydi.
İstanbul Belediye Konserva- tuvarmın yetersiz sayıdaki sa natçılarıyla klâsik bale tem silleri verm ek elbetteki müm kün değildi.
İşte bu problem 1969 yılının Aralık ayında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Baş
«K u ğ u G ölü» Balesinde B alerin T Ü L A Y Rejisörü Aydın Gün tarafın dan halledildi. İstanbul Kültür Sarayının açılması ile yer meşe leşi de olumlu bir sonuca bağ lanırken, şimdi Ankara Devlet Balerinleri ile takviye edilen İs tanbul Konservatuarı Balesi, Devlet Balesi adı altında çalış malarına başlamış durumda dır.
Geçen sene Mart ayında sey rettiğim iz Çeşme Başı, fın d ık kıran ve Çark isimli bale tem sillerinden sonra bu ayın 26 smda Kültür Sarayında sahne ye konacak Çaykovski’nin Ku ğu Gölü balesinin İstanbul se yircisine çok şeyler vereceğine şüphe yoktur.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a T o ro s Arşivi