• Sonuç bulunamadı

Geleneksel İnanışların Anne Sütü İle Besleme Davranışı Üzerine Etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Geleneksel İnanışların Anne Sütü İle Besleme Davranışı Üzerine Etkileri"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Beslenme ve Diyet Dergisi / J Nııtr and Diet 27(2): 17-23,1998

GELENEKSEL İNANIŞLARIN ANNE SÜTÜ İLE

BESLEM E DAVRANIŞI ÜZERİNE ETKİLERİ

Uzm. Dr. Selda H IZ E L * , Uzm. Dr. Gülsen CEY H U N **, Dr. M ehm et Ali TORUNOĞLU***, Uzm. Dr. İnci ARIKAN****

Ö Z E T

Geleneksel inanışların anne siitii üzerine etkilerini araştırmak amacı ile planlanan bu çalışmaya sağlık merkezine çeşitli nedenlerle başvuran 15-49 yaş gru­ bunda 506 kadın dahil edilmiştir. Araştırma grubunun ortalama yaşı 26±5 yaş idi. Kadınlardan 3 0 'it (%5.9) okuma yazma bilmiyor, 206'sı (%42.7) 5 yıl okula git­ miş, 243'ii (%52.4) ise 8 yıl ve üzerinde eğitim almıştı. Grubun büyük çoğunluğu (412 kadın-%81.3) ev dışında çalışmıyordu. Araştırma sonuçları halen önemli sayıda kadının, bebeklerinin beslenmesine ters yönde etkisi olabilecek inanışlara sahip olduğunu göstermektedir. Örneğin kadınlardan 123'ii (%24.5) ilk emzirmeden ön­ ce 3 ezan beklemenin gerekli olduğunu, 161'i (%31.9) kolostrumıın bebeğe verilmemesi gerektiğini, 170'i (%33.7) bazılarının sütünün bebekleri için zehirli olabi­ leceğini, 152'si de (%30) başkalarının yanında emziril­ mesi halinde bebeklerine ve sütlerine ııazcır değebilece- ğiııi ifade etmişlerdir. Yaşın ve eğitim düzeyinin ilerle­ mesi ile bu inanışlarda azcılma olduğu görülmüştür. Beşyiizaltı kadından 321 'i (%63.4) halen emzikli bir be­ beğe sahipti. Bu gruptaki kadınlardan %26 sı ek besine ilk 3 ay içinde başladıklarını belirtmişlerdir. Ek besine başlamaya karar vermelerinde etkili olan kişinin dok­ torlar ve büyük anneler olduğu , bunun yanısıra gele­ neksel inanışlara sahip olan kadınların olmayanlara göre daha erken ek besine başladıkları bulunmuştur. Sonuç olarak anne sütünün teşviki ve sürdürülmesi ko­ nusunda ülke çapında hazırlanacak programlarda ba­ şarılı olunması için öncelikle ters yönde etkili olabile­ cek yöresel geleneksel inanışların belirlenmesi ve buna göre eğitim çalışmalarının yönlendirilmesi gerekmekte­ dir.

A nahtar Kelimeler: Anne sütü, geleneksel inanış, bes­ lenme, bebek

* Ankara Üniversitesi, Dikimevi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

** Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

*** SB Çankaya 3 N o ’lu Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi

**++ s b Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve

Hastalıkları Kliniği, Pediatri Bölümü

A B S T R A C T : The In flu e n ce o f Traditional B eliefs on Breast F eeding Practices

Five hıındred and six wonıen aged 15-49 years \vere en- rolled in the stııdy, \vhich was planned to investigate the traditional beliefs on breastfeeding. The mean age o f the stııdy group was 26±5 years. Thirîy women (5.9 %) \vere illiterate, 216 (42.7%) had 5 years and 243 (52.4%) had 8 years or mor e o f sehooling. Majority o f the group (412 \vomen-81.3%) were lıousewives. Re- sults o f the stııdy indicate that stili signifıcant nıımber o f \vomen lıave traditional beliefs whiclı could have adver- se effect on infant feeding practices. For example 123 \vonıen (24.5%) believes that at least three calls fo r prays (on average 12 hoıırs) should be \vaited fo r the fırst feeding after birth, 161 (31.9%) thinks colostrıım should not be given to the ne\vborn, 170 (33.7%) thinks breast milk o f sonıe mothers could be harmful fo r their babies, and 152 (30%) thinks an evil ey e could give hamı t o their breast milk. The rat e o f \vomen havitıg these traditional beliefs redııced as the age and educa- tional level inereased. O f 506 mothers 321 (63.4%) \ve- re breastfeeding their babies and 26% o f them started sııpplementaty feeding \vithin the fırst three months o f life. Womens' decisions regardiııg infant feeding \vere mostly inflııenced by an advice either from doctors or grandnıothers. Ho\vever result s o f this stııdy led us to think that traditional beliefs might be the underlying factor on decisioıı making. hı conclıısion, \ve recom- mend that new insights gained by ıınderstanding mot­ hers' perspeetives and traditional beliefs would be be- nefıcial on planning new strategies to sıtpporr breastfe­ eding.

Key Words: Breast milk, traditional beliefs. feeding, in- fant

G İRİŞ

Anne sütü ile beslenme bilinen en eski ve en doîzal beslenme şekli olup, gelişmekte olan ülkelerde bebek mortalite ve morbidite hızlarını düşürmekte etkili olacak en önemli faktördür. En az 6 ay süre ile anne sütü ağırlıklı beslenen bebek optimal beslenmeyi ve immünolojik korunmayı elde etmiş olur ( I ). Yirmin­ ci yüzyıla gelinene kadar anne sütü bebeklerin bes­

(2)

18

HIZEL S. CEYHUN G . T O R U N O Ğ L U MA. ARIKAN İ.

lenmesinde tek yol olarak görülürken, 1960 1ar ve son 40 yıl içinde anne sütü ile beslenme oranlarında düşüş olmuştur (2). Bilim dünyasının anne sütünün sayısız yararlarını göstermesi üzerine anne sütü ile beslenme halk sağlığı alanındaki çalışmaların önem ­ li konularından birini oluşturmuştur. Bu çalışmalar sonucunda gelişmiş ülkelerde anne sütü ile besleme oranları yükselme eğilimine girmiş ancak bu eğilim ne yazık ki gelişmekte olan ülkelerde gözlenememiş- tir(3). Anne sütü ile besleme davranışları ülkeler ve toplumlar arasında farklılık göstermektedir. Genel olarak anne sütü ile beslemeyi etkileyen faktörler an­ nenin yaşı, eğitim düzeyi, sosyoekonomik durumu, yerleşim bölgesi (kır, kent) ve anne sütü yerine kul­ lanılan besinlerin ortamda bulunabilirliğidir (4). Tür­ kiye geniş yüzölçümü ile kalabalık bir nüfusa sahip olan ve içinde değişik etnik grupları barındıran bir ülkedir. Bu nedenle anne sütü ile besleme şekilleri konusunda bir genelleme yapmak her zaman m ü m ­ kün olamamaktadır (4). Geleneksel inanışların anne­ lerin bebek beslenme davranışlarını etkilediği çeşitli araştırmalarda bildirilmektedir (5-7). Çağdaşlaşma ve kentleşme süreci içinde geleneksel inanışların et­ kisinin zamanla kaybolduğu düşünülebilir. Ülkemiz­ de toplumsal ve kültürel değişkenlerin bebek beslen­ mesi üzerine etkileri hakkında henüz çok az şey bi­ linmektedir. Bu nedenle çalışmamızda günümüzde Ankara’da geleneksel inanışların ve davranışların anne sütü ile beslemeye etkileri araştırılmıştır.

A R A Ş T IR M A Y Ö N T E M İ ve A R A Ç L A R

Kesitsel-tanımlayıcı bir araştırma olarak planlanan çalışmaya 15-49 yaş grubunda olup Çankaya 3 N o ’lu Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezine Eylül 1995-Haziran 1996 tarihleri arasında herhangi bir nedenle başvurmuş olan 15-49 yaş grubunda 506 kadın alınmıştır. Araştırma grubunun çoğunluğunu (%85), oturanlarının %62 sini vasıfsız işçilerin oluş­ turduğu, ve evlerin %40 inin gecekondu olduğu Sey- ranbağları ve İncesu mahallelerinden gelen kişiler oluşturmaktadır (Sağlık ocağı ETF kayıtları). Bu ne­ denle grubumuz orta ve/veya alt sosyoekonomik sı- nıfa*dahil olarak kabul edilebileceği sonucuna varıl­ mıştır. Anne, baba ve aileye ilişkin bilgileri, kadının anne sütü ile ilgili bilgilerini ve halen anne sütü alan bebeği olan kadınların anne sütü ile besleme davra­ nışları hakkında bilgileri almak üzere hazırlanmış olan anket formu kadınların kendileri tarafından dol­ durulmuştur. O kum a-yazm a bilmeyen kadınların formları araştırmacılar tarafından doldurulmuştur.

Araştırma sonucunda elde edilen verilerin istatistik­ sel analizi EPI-INFO istatistik paket programı ile ya­ pılmış, p<0.()5 anlamlılık sınırı olarak kabul edilmiş­

tir. Analizler için relative risk, regresyon analizi, Ki- kare testleri kullanılmıştır (8).

B U L G U L A R

Araştırmaya katılanların yaş ortalam ası 26±5 yıl olup, %82 ‘si 20-35 yaş grubundadır. T ab lo l ’de araştırma grubunun genel özellikleri verilmiştir. K a ­ dınlardan 412 (%81.3) si ev kadını olup d a h a önce hiç bir işde çalışmamıştır. O k u r yazar o lm a y a n kadın

oranı %5.9, baba oranı ise % 2.96 dır.

Kadınlardan 3 2 1 ’ i (%63.4) halen bebeklerini e m z ir ­ mektedirler. Bebeklerin 2 0 8 ’ i (% 67.3) 1-6 ay, 8 8 ’ i (%28.5) 7-12 ay, 13’ ü (%4.2) 13-20 ay yaş g ru b u n ­ dadır. O tuzüç k adın (% 6 .7 ) 0 -1 . a y l a r d a , 9 0 ’ı (%18.3) 2-3. aylarda, 170’ i de (% 34.5) 4-6. aylarda ek besinlere başladıklarını ifade etm işlerdir. A n cak bebekleri yaş grubuna göre g ru p la d ığ ım ız d a 1 .ayı içinde olan bebeklerin % 3 3 ’üne (10/30) ek besin b a ş­

lanmış olup, bu oran 2.aya gelindiğinde % 3 6 ’ya, 3. ayda ise % 5 4 ’e yükselm ektedir. T ablo 2 ’de ek b e si­ ne başlama zamanlarına göre kadınların genel ö z e l­ likleri verilmiştir. Annenin eğitim d üzeyi, ve g e le ­ neksel inançlarının olmasının ek besine erken b aşla­ ma riskini artırdığı görülmektedir. Ek besine b a şla m a

nedeni olarak % 62.7 anne bebeklerinin d o y m a d ığ ı­

nı, % 1 2 .4 ’ü sütünün yeterli olmadığını belirtm iş ve sadece % 2 5 .2 ’si doktora danışarak bu kararı v e rm iş ­ tir, % 4 2 .9 ’u kararı kendisinin verdiğini, % 2 8 . 4 ’ü b ü ­

yükannenin etkili olduğunu, % 3 .6 ’sı ise diyetisyen

tarafından önerildiğini belirtmiştir.

Tablo 1. Araştırma Grubunun Genel Özellikleri

Genel özellikler n % A n n e yaşı (yıl) 15- 19 63 12.4 20- 35 415 82.3 36 ve üstü 28 5.3 A n n en in eğitimi

Okuma yazma yok 30 5.9

5 yıl altı 233 4 6 .0 5 yıl üstü 243 48.1 A n n en in işi İşsiz 4 1 2 81.3 Çalışıyor 94 18.7 B a b a n ın işi İşsiz 32 5. 8 Çalışıyor 4 7 4 94. 2

(3)

Tablo 2. E k Besinlere Başlama Zamanı ile Seçilmiş Anneye Ait Faktörler Arasındaki İlişkiler

G E L E N E K S E L İ N A N I Ş L A R I N A N N E S Ü T Ü İLE B E S L E M E DA VR AN IŞI Ü Z E R İ N E ETKİLERİ

19

Ek besinlere başlama zamanı

Etkileyen faktörler 4 ay altı 4 ay üstü *RR

n % n % **(% 95 CI)

Anne yaşı (yıl)

15- 20 38 13.1 30 15.0 21- 35 231 79.9 160 80.0 0.80 (0.41-1.58) 36 ve üstü 20 6 . 9 2 10 5 0.10 (0.03-0.30) Annenin eğitimi 5 yıl altı 166 5 7 . 2 91 45.0 5 yıl üstü 124 4 2 . 8 111 55.0 1.63 (1.11- 2.39) Annenin işi İşsiz 229 7 8 . 6 169 8 3 . 6 Çalışmıyor 57 2 1 . 4 32 1 6 .4 0. 76 (0.46- 1.26) Üç ezan bekleme Evet 84 29 39 19.0 Hayır 205 71 162 8 0 . 5 1.70 (1.08- 2.68) Kolostrum Verilmemeli 102 3 5 . 2 55 21A Verilmeli 188 64. 8 146 7 2 . 6 1 . 4 4 (0.95- 2.18) Bazılarının sütü zehirler Evet 105 3 6 . 2 59 2 9 . 5 Hayır 185 6 3 . 8 141 7 0 . 5 1 .3 6 (0.90- 2.04) Nazar değer Evet 94 32. 3 53 26. 2 Hayır 197 67. 7 149 7 3 . 7 1. 34 (0.88- 2.04) Mama ile beslemek

Kolay 51 17.5 33 16. 3

Zor 240 8 2 . 5 169 83. 7 1 . 0 9

(0.66- 2.04) * RR: Relatif Risk

** CI: Confidense Interval (Güven sınırı)

Araştırmamız sonuçları büyük bir metropol olan An­ kara kenti için geleneksel inanç ve uygulamaların ha­ len önemli bir oranda devam ettiğini göstermektedir.

Örneğin araştırma grubumuzda üç ezan bekleme so­ rusuna 123 (% 24. 5), bazılarının sütünün zehirli ola­

(4)

20

HIZEL S. CEYHUN G, TO RU NO ĞL U MA. ARI KAN 1.

se nazar değeceğine 152 (%30) kadın inandığını be­ lirtmiştir. Kadınların 171 ’i (%31.9) kolostrumun ve­ rilmemesi gerektiğini ve 137’si de (%27.1) kolostru­ mun hastalıklardan korumadığını belirtmiştir. Kadın­ lar geleneksel inanışları gösteren tüm sorulara inan­ dığını gösteren ve göstermeyen olarak iki gruba ay­ rıldığında, kolostrum verilmemesi gerektiğini belir­ tenlerin oranı inananlar grubunda (15 kadın) % 8 7 ’ye çıkarken, inanm ayanlar gru b u n d a (190 kadın) % 0 ’dır.

Tablo 3 ’de geleneksel inançlar üzerine etkili faktör­ ler ve inançların bebeği besleme davranışı üzerine et­ kileri gösterilmiştir. Buna göre inananlar grubunda annenin eğitimi, dışarda çalışıp çalışmaması, baba­ nın mesleği gibi değişkenlerin inanmayanlar grubuna göre daha düşük olduğu saptanmıştır. Tablo 4 ’de ka­ dınların geleneksel inanışlarına çeşitli faktörlerin et­ kisi verilmiştir. Buna göre annenin eğitim düzeyinin artması ve dışarda çalışmaya başlaması ile gelenek­ sel inançların anlamlı şekilde azaldığı görülmektedir (p<0.05).

Geleneksel inanışların ek besinlere başlama üzerine etkisini araştırmak amacı ile anket formundaki inanç­ lara yönelik tüm sorulara olumlu yanıt verenler "ina­ nanlar" (n=15), olumsuz yanıt verenler ise "inanma­ yanlar" grubu (n=190) olarak alınmıştır. Araştırma

sonuçları, inananlar grubunda % 71 kadının, inanma­

yanlar grubunda % 34.5 kadının ilk 3 ay içinde ek be­

sinlere başladığını ve aradaki farkın istatistiksel ola­ rak anlamlı olduğunu göstermektedir (p<0.05). Anne sütü vermek için doğumdan sonra üç ezan bekleyen ve beklemeyenler karşılaştırıldığında her iki grup arasında anne sütü ile besleme davranışı bakımından önemli farklılıklar vardır; soruya "beklerim" diyen anneler "beklemem" diyen annelere güre daha düşük oranda ilk besin olarak anne sütü vermekte (sırası ile %88.8 ve % 95.3) ve 1. ay içinde daha yüksek oran­ da ek besine başlamaktadırlar ( sırası ile % 17.8 ve % 8.3).

Tablo 5 çalışma grubunun anne sütü ile beslenme hakkında bilgi ve davranış skorlarını göstermektedir. Skorlama anket içinde davranış ve bilgiyi gösterdiği düşünülen sorulara l ’er puan verilerek yapılmış olup, toplam skorları davranış ve bilgi için ayrı ola­ cak şekilde ; 7-8 olanlar "iyi", 5-6 olanlar "orta" , 4 ve altı olanlar "kötü" olarak değerlendirilmiştir. G e ­ nel populasyonda kadınların anne sütü ile besleme konusunda bilgi skoru "iyi" olanlar % 60, davranışı "iyi" olanlar ise sadece % 13.2 oranındadır. Tüm ge­ leneksel inançlara inandığı görülen kadınlarda ise hem bilgi hem de davranış skorlarının gerek tüm ça­

lışma grubuna ve gerek se in an m ay an k adınlara göre anlamlı bir şekilde düşük olduğu saptanm ıştır. A ncak gene bu grupta da bilgi skoru "iyi" olanların oranı davranış skoru "iyi" olanlardan d aha y ü k se k b u lu n ­ muştur. Sorular tek başına incelendiğinde % 87 k a ­

dın kolostrum verilmez dem esin e karşın, % 6 7 ’si k o ­

lostrum alan bebeğin daha az hasta olacağı şeklinde bilgiyi doğru işaretlemiştir.

T A R T IŞ M A

Helman, kültürü " Bir toplum içinde yaşay an insan­ ların karşı koym adan kabul ettikleri ve birbirlerine aktardıkları yol gösterici kurallar b ü tünüdür" diye ta­ nımlamıştır. Kültür, insanların d ü n y a y a bakışını, duygularını yaşam a şeklini ve aynı z a m a n d a d iğ er in­ sanlarla, dinsel güçlerle ve doğal çevre ile ilişkilerin­ deki davranışlarını belirler (9). Bu ta n ım la m a bize neden kadınların bebeklerini b e sle m e şekillerinin toplumlar arasında farklılık gösterebildiğini açıkla­ yabilmektedir. M a d r id ’de yapılan bir ç a lış m a d a ek besine başlama zamanı o rtalam a 4.2 ay olarak veril­ miş ve genç ve düşük so sy o -e k o n o m ik g ru b a dahil annelerin daha erken ek besin verdikleri ifade edil­ miştir (10). T a h r a n ’da M arandi ve arkadaşlarının (11) çalışmasında anne sütü ile b e sle m ey e devam eden anneleri yüksek oran d a m otive eden faktörün dinsel inançları olduğu belirtilmiştir. İ s l a m ’a göre anne sütü ile beslem e annenin g ö rev id ir ve ailesi (özellikle baba) anneyi d estek lem ek so ru m lu lu ğ u n a s a h i p t i r d 2). Dini kurallara göre yönetilen bir to p ­ lumda öncelikli etken faktörün din olm ası şaşırtıcı değildir. M e k s ik a ’da o rtalam a ek besine b a şla m a y a ­ şı 2 ay olarak verilmiş, odak grup tartışm asın d a k ül­ türleri içinde anne sütü ile b eslem enin desteklendiği bir davranış şekli olm asına karşın yeni nesillerde b u ­ nun değişime uğradığı ve d aha az kadının b e b e k leri­ ni sadece anne sütü ile beslediği ifade edilm iştir (13). Bu örnekler farklı toplum larda bebek beslenm esini etkileyen faktörlerin öncelik sırasının değiştiğini göstermektedir.

T ürkiye’de bebek beslenm esine ait d avranış şekille­ rinde bölgesel değişiklikler g ö z le n m ek te d ir. Anne sütü ile besleme yaygın bir davranış şekli olsa da ek besinlere çok erken dönem lerde başlandığı farklı ç a ­ lışmalarda da gösterilmiştir (4,7,14). Bizim ç a lış m a ­ mızda % 33 anne ilk 1 ay içinde, % 54 anne ise ilk 3

ay içinde ek besine başlamıştır. B una neden olarak %

62.7 anne bebeklerinin d o y m ad ığ ın ı, % 1 2 . 4 ’ü sü tü ­ nün yeterli olmadığını gösterm iş ve % 7 1 . 3 ’ü bu ka­ rarı sağlık personeline danışm adan verdiğini belirt­ miştir. Bu sonuçlar Marandi ve arkadaşlarının (11) T a h ran ’da yaptığı araştırma ile o ldukça benzerdir.

(5)

• • •

Tablo 3. Geleneksel inançlarına Göre Annelerin Genel özellikleri

G E L E N E K S E L İ N A N I Ş L A R I N A N N E S Ü T Ü İ LE B E S L E M E DA V R A N IŞ I Ü Z E R İ N E ET Kİ LER İ

21

İnananlar* İnanmayanlar**

(n= 15) (n= 190)

n % n %

Ek besinlere başlam a zamanı

0- 1 ay 3 50.0 13 10.1

2- 3 ay 7 71.0 30 23.4

4 ay ve üstü 4 29.0 95 66.5

Anne yaşı (yıl)

15- 19 0 12 6.3 20- 35 13 86.7 169 89.0 36 ve üstü 2 13.3 9 4.7 Annenin eğitimi 5 yıl altı 9 61.0 63 33.5 5 yıl üstü 6 39.0 127 . 66.5

Annenin çalışma durum u

İşsiz 13 86.7 143 75.4

Çalışıyor 2 13.3 47 24.6

Babanın işi

Vasıfsız işçi ve işsiz 8 53 34 17.8

Kalifiye eleman 7 47 153 82.2 Kolostrum Verilmelidir 2 13.3 190 100.0 Verilmemelidir 13 86.7 0 M am a verm ek Kolay 3 20 13 6.8 Zor 12 80 177 92.7

Ek besine başlam a nedenleri

Bebek doym uyor 8 53.3 84 45.2

Süt yetersiz 3 21.3 22 11.8

Bebek büyümüyor 2 13.3 6 3.2

Anne sütü almıyor 2 13.3 14 7.5

* G elen ek sel inançlarla ilgili soruların hepsinde inandıklarını gösterir cevap verenler ** G elen ek sel inançlarla ilgili soruların hepsinde inanmadıklarını gösterir cevap verenler

Şöyleki; annelerin % 2 1 ‘i ilk 1 ay içinde, % 66’sı ise ilk 4 ay içinde ek besine başlamış, ek besine başlama

nedeni olarak % 39 anne sütlerinin yeterli olmadığı­

nı ve hepsi de sağlık personeline danışmadan bu ka­ rarı verdiklerini belirtmişlerdir (11). Her iki toplum­ da da annelerin, sütlerinin bebekleri için yeterli olup olm adığına karar verme ve ek besine başlama zama­ nı hakkında bilgi eksikleri olduğu, ve bu amaçla sağ­ lık personelinin kullanım oranının düşük olduğu gö­ rülmektedir. A raştırm am ızda annenin eğitimi, dışar- da çalışıp çalışm am ası, babanın mesleği gibi değiş­

kenlerin kadınların geleneksel inanış ve davranışları­ nı etkileyen önemli faktörler olduğu görülmektedir (Tablo 3). Kadınların geleneksel inanışlarına çeşitli faktörlerin etkisi araştırıldığında da, annenin eğitim düzeyinin artması ve dışarda çalışmaya başlaması ile geleneksel inanışların anlamlı şekilde azaldığı görül­ müştür (Tablo 4). Araştırma grubunun çoğunluğunu sosyo-ekonomik ve öğretim düzeyi düşük kadınlar oluşturduğu için bu sonuç Ankara ilinin tamamı için yorumlanamaz. Literatür bilgileri ve araştırmamız sonuçlarına göre, sosyo-ekonomik düzey ve annenin

(6)

HIZEL S. CEYHUN G. TORUNOĞLU MA. ARIKAN 1.

22

■V» O it, t*3 Su K? k. Q a C <3 * S . a M* •N. -Si "S O >/> >■ Or. QQ c/3 '•* .© S « r3 'o SJ O > C3 C ?3 O a r “ c u . ‘S S m w.o O' *P <S' -S >->< o )C0 a -a £ NJ rs c w 5 oo N O . f= >* O > c s C/5 ® û c _ u 1) X) fs3 O O" > * * <U aj n 5 GO C-a * m u'î r-’ n ö ol (N ^ — C ' ** «r! ? r J ro <N sO ol On —; fO Oo o o-l §n m Z-O o iri v"> Tf ^ n£> *T m ^ ol ro ^ f m m r~~ no m sO ON O CM )5JD S a e 00 >d ur, O vO r~-oi O l vO m d o *=t 00 01 r r r -m oc oo sO ur, T ro un \D C3 O > > . ur, O 0

1

c -00 rj-uri 01 II x o o G-. un r f II ol x S. o II O-n£> \q o i ur, II ol x ° z

%

un On on o) X r- oo —* sO ro O O d d t— un O *<t ı r> O O t? a . r -o m II o ) X — m un oo m & m, Tî D-O" vD rO II r-J x :3 c/: :3 <D > — ON • * un oo — m m ON o i oo oo vo o ■n-oo CM o oo oo 00 oo r~ 04 r ) CO m oo o un un vO o l oo* Ol vD 00 01 O-N OO OJ un un un ON _ P , un oo o m o | oo ro O OO ■rf O r**, un O' vO sD r J r<~. O II c -ON un -tf II o l x O \£> un — o l o f , m — m r« m 2 ^ o un m Ol 00 01 un 0 4 o i un ON <r. un o d ıı a -m o^ ON II O l x vn r f O i? CL NO vd II o l x i? 00 II Ol X O l Olo • s ^ C- un o o 0 4 OO — C'l oo — oo OlX >. s P >« i> -7^ yj* C -= S rt r3 -Ü O U* c OJoc o > , ■s «a> ı_ r3 ’Tr c/y 3 w. )5Ü O Q II a # r3 yv -u: 5y / / >-**

eğitim ve çalışma durum u anne sütü ile b eslem e d a v ­ ranışına etki eden en önemli faktörlerdir. B una göre anne sütünün teşviki program larında eğitim ve sos- yo-ekonomik düzeyi düşük kadınların öncelikli g ru ­ bu oluşturması, anne ve bebek sağlığı açısından önemli yararlar sağlayacaktır.

Son yıllarda kentleşmenin hızlanm ası, ve so sy o e k o ­ nomik gelişmeler, ülkemizde geleneksel inanış ve uygulamaların azaldığını ve bazılarının yok o ld u ğ u ­ nu düşündürebilir. Ancak araştırm am ız sonucu en azından büyük bir metropol olan A n k ara için g e le ­ neksel inanç ve uygulam aların halen önem li bir o ra n ­ da devam ettiğini gösterm ektedir. Ö rneğin araştırm a

grubum uzda üç ezan beklem e sorusuna % 24. 5, b a ­

zılarının sütünün zehirli olabildiğine % 33.7, b a şk a ­

larının yanında emzirirse nazar d eğeceğine % 30 ve

kolostrum verilmemesi gerektiğine % 31.9 kadının, inandığı görülmüştür. Ayrıca 171 (% 31.9) kadın ko- lostrumun verilmemesi gerektiğini belirtm iştir ki bu oranlar oldukça yüksek gibi gö zü k m ek ted ir. D o ğ u m ­ dan sonra em zirm ek için üç ezan bekleyenlerin oranı oldukça yüksektir. Bu olgunun anne sütü ile beslem e davranışını ne şekilde etkilediği araştırıld ığ ın d a, "beklerim" diyen annelerin "beklem em " diyen a n n e ­ lere göre daha düşük oranda ilk besin olarak anne sü ­ tü verdiği (sırası ile %88.8 ve %95.3) ve ek besine 1. ay içinde daha yüksek oranda başladığı (sırası ile % 17.8 ve %8.3) saptanmıştır. Üç ezan b ek lem ek d o ­ ğumdan sonra ortalama 12 saat beklem ek anlam ına gelir. Brezilya’da Martines ve arkadaşlarının (15) yaptıkları çalışmaya göre anne sütü ile b eslem eye başlama zamanı 12 saatten fazla olanlarda anne sütü ile besleme süresi hem en başlayanlara göre anlamlı olarak daha düşüktür. A raştırm am ız sonuçları g e le ­ neksel bir inanış olan üç ezan beklem enin halen ül­ kemizde mevcut olduğunu ve bebek beslenm esini olumsuz yönde etkilediğini gösterm ektedir. Bu n e ­ denle, kadınların doğum dan hem en sonra anne sütü vermelerini ve tek başına anne sütü ile beslem eyi 4 ­ 6 ay sürdürmelerini sağlamak için din görevlileri ve toplum liderlerinin desteklerinin alınması yararlı o la ­ caktır.

Tüm geleneksel inançlara inandığı görülen kad ın lar­ da hem bilgi hem de davranış skorları, tüm çalışm a grubuna ve inanmayan kadınlara göre anlamlı bir şe­ kilde düşüktür(Tablo 5). A raştırm aya katılan k a d ın ­ larda anne sütü ile besleme konusunda bilgi skoru

"iyi" olanların oranı %60 olarak bulun m u ştu r. K o k ­ sal ve Ö zalp'in 1983 yılında yaptıkları çalışm ad a (16) anne sütüne ilişkin bilgisi tam olan kadınların oranı %29.8 olarak verilmiştir. Aradaki önem li fark son yıllarda anne sütünün teşviki konusunda yapılan

(7)

G E L E N E K S E L İ N A N I Ş L A R I N A N N E S Ü T Ü İL E B E S L E M E D A V R A N IŞ I Ü Z E R Î N E E T K l L E R l

23

• • •

Tablo 5. Geleneksel inançlar Baz Alındığında Kadınların Anne Sütü ile ilgili Bilgi ve Davranış Skorları

Bilgi İnananlar n % İnanmayanlar n % Tüm grup n % Kötü 8 5 3 . 3 3 1 .6 58 11.5

Çok iyi değil 5 3 3 . 3 39 2 0 . 5 147 29.1

iyi 2 13. 3 148 7 7 . 9 301 59.5

Davranış

Kötü 10 6 6 . 7 9 4 . 7 124 24.5

Çok iyi değil 4 2 6 . 7 139 7 3 . 2 315 62.3

İyi 1 6 . 7 42 22. 1 67 13.2

çalışmaların annelerin bilgi düzeyinin artırılması ko­ nusunda etkili olduğunu göstermektedir. Ancak hem genel populasyon içinde, hem de inananlar ve inan­ m ayanlar gruplarında kadınların anne sütü ile besle­ me konusunda bilgi skoru "iyi" olanların oranının, davranışı "iyi" olanlara göre belirgin şekilde yüksek­ tir, bu da edinilen bilginin davranış şekline dönüştü­ rülmesi için sağlık personelinin daha çok çaba sarfet- mesi gerektiğini göstermektedir.

Sonuç olarak görülm ektedir ki toplumların gelenek­ sel inanışları davranışlarını anlamlı bir şekilde etkile­ yebilmektedir. Bu araştırmada geleneksel davranış ve inanışların olum suz yönde etkili olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Ancak toplum um uzda araştırmada belirtilen olum suz inanışlar ve davranışlar yanında desteklenmesi gereken olumlu geleneksel davranış­ lar da bulunm aktadır. Örneğin yorgunluk ve stresin laktasyon üzerine olum suz etkisini önleyen yeni do­ ğum yapm ış bir annenin 40 gün tam dinlenmesine özen gösterilmesi, veya emzikli annenin şerbet, ay­ ran, yoğurt, tahin gibi yüksek enerjili besinler ve bol sıvı ile beslenmesi inancı yaygındır. Buna göre anne sütü ile beslenen bebek oranını artırmak için hazırla­ nan program ların, geleneksel inanç ve davranışları gözardı etm em esini ve stratejilerin ülke geneli için değil, kültürel özelliklerine göre bölgelere göre ha­ zırlanması gerektiği önerilebilir

K A Y N A K L A R

1. Özalp İ. Anne Sütü ve Anne Sütü ile Beslenme. İn: Oran O ve Yurdakök M (ed). Yenidoğan Bebeklerin B eslen m esi. Ankara: Güneş Kitabevi, 3-12, 1996

2. Palmer G. The Politics o f Breastfeeding. London: Har- per Collins Publishers, 199-228, 1993

3. Grummer-Stravvn LM. The effect o f changes in popu- lation characteristics on breastfeeding trends in fifteen d e velopin g countries. International Journal o f Epide- m io lo g y 25 (1): 9 4 - 1 0 2 , 1996

4. Neyzi O: Bebek feeding practices in Turkey. Internati­ onal Child Health II (2): 40-43, 1991

5. Kendall S: Cross-cultural aspects and breastfeeding promotion. Health Visitor 68 (11): 450-451, 1995

6. Merdol O. T.: Nutritional traditions in Turkey (With reference to education needs). Journal o f Tropical Pe­ diatrics 27: 273-278, 1981

7. Büyükgebiz B, Çevik N, Oran O. Factors related to the duration of breast-feeding in Ankara, vvith special refe­ rence to sociocultural aspects. Food and Nutrition Bul- letin 14 (4): 289-293, 1993

8. Fleiss LJ. Statistical Methods for Rates and Proportion (2nd ed.). New York: John Wiley & Son, 19-33, 1981 9. Helman CG. Culture, Health and Illness: An Introduc-

tion for Health Professionals (2nd ed.). Oxford: Butter- worth-Heinemann Ltd, 1-10, 1990

10. van den Boom S, Kimber AC, Morgan JB. Weaning practices in children up to 19 months o f age in Madrid. Açta Paediatr, 84: 853-858, 1995

11. Marandi A, Afzali HM, Hossaini AF. The reason for early weaning among mothers in Teheran. Bulletin of the World Health Organization 71 (5): 561-569,1993 12. Yurdakök M. Doğa ve İnsan Tarihinde Anne Sütü. İs­

tanbul: Wheyt İlaçları A.Ş. Bilimsel Yayınları, 61-69, 1996

13. Lipsky S,Stephenson PA, Koepsell T D ,G lo y d SS, Lo- pez JS, Bain CE. Breastfeeding and weaning practices in rural Mexico. Nutrition and Health 9: 255-263, 1994 14. Gürsoy A, Tezcan S: Bebek mortality: a Turkish puzz-

le? Health Transition Review 2 (2): 131-149, 1992 15. Martines JC, Ashvvorth A, Kirkvvood B. Breast-feeding

among the urban poor in Southern Brazil: reasons for termination in the first 6 months o f life. Bulletin o f the World Health Organization 67 (2): 151-161, 1989

16. Koksal G, Özalp İ. Ankara ve Çevresinde Anne Sütü ile Beslenme Durumunun Saptanması. Beslenme ve Diyet Dergisi 12: 19-32, 1983

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırmaya katılan bireylerin ‘Erişkinlerin Anne Sütü ile İlgili Algı Ölçeği’nden aldıkları toplam puan ortalamaları ile bireylerin cinsiyeti, eğitim

 Weaning uygun ve zamanında ek gıda desteği ile anne Weaning uygun ve zamanında ek gıda desteği ile anne sütü ile beslenmenin en az bir yıl devam ettirildiği bir sütü

Anne sütü; zamanında doğan, fetal depoları dolu anneden yeterli miktarda alan her yeni doğan bebeğin normal büyüme ve gelişmesine yetecek tüm sıvı, enerji ve

Prematüre bebeği olan annenin sütü prematüre bebeğe,1 aylık bebeği olan annenin sütü 1 aylık bebeğe,3 aylık bebeği olan annenin sütü 3 aylık bebeğe göredir. 

(144) tarafından bebeklik döneminde anne sütüyle beslenmenin enfeksiyonlara karşı koruyucu etkilerinin incelenmesi amacıyla yapılan prospektif çalışmada altı

Yapılan çalışmalarda annelerin hemen hemen yarısı doğum öncesi dönemde emzirme ile ilgili bilgi almasına rağmen, ilk 6 ay sadece anne sütü verilen bebek

SÜT İNME REFLEKSİ 44 DOĞUMDAN SONRA SÜT ÜRETİMİNİN BAŞLAMASI Süt yapımı ve süt inme refleksinin meydana gelmesi bebeğin emmesi ile olmaktadır.. SÜT

• Enerji, protein, yağ, karbonhidrat ve diğer elzem besin öğeleriyle yeni doğanda büyüme ve gelişmeyi sağlayan karmaşık biyolojik bir sıvıdır.... Anne