• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıalinin iç yüzü:Bay Zati, Türk trupu direktörü oluyor, Yıldız'da yeni bir tiyatro yaptırılıyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıalinin iç yüzü:Bay Zati, Türk trupu direktörü oluyor, Yıldız'da yeni bir tiyatro yaptırılıyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

UH

3 f ^

* • I

- J L - ' >

Sahi f e 8 '' t y ■ ' a k ş a m

Bay Zati, Türk trupu direktörü oluyor, Yıldızda

bir tiyatro yaptırılıyor

yem

Gümüşsüyü kışlasının muzika kısmında Aranda Bey için mükel­ lef bir oda döşenmişti.

Aranda Bey sonra ailesini de Istanbula getirtti. Yıldız civarın­

da oturan Aranda Bey ailesile mabeyinci Ragıp Paşa arasında sıkı bir dostluk basıl olmuş, bu dostlukla Aranda Beyin muzika- da mevkii, sarayda itibarı çabuk kuvvetlenmişti. Aranda Bey dere­ ce, derece terfi ederek ferikliğe jkadar çıkmıştır. Hazine! hassa- daki maaşından başka feriklikten de maaş ve tahsisatını alırdı.

Aranda Beyden sonra saray or­ kestrasına Avrupadan bir kaç ec­ nebi artist daha getirilmiştir.

Aranda Beyin gelmesi Bay Za­ tinin tefeyyüzüne başlangıç oldu. Aranda Bey kışlada yerleştiğinin ikinci günü Bay Zati klârnetile yanma girdi; fransızca bilmediği için işaretle anlaştılar.

Aranda Bey piyano, Bay Zati klarnet ile bir kaç parça çaldılar. Aranda Bey genç Türk musikişi­ nasını pek takdir etti.

O akşam mabeyinde:

— Bugün hiç beklemediğim bir şeye tesadüf ettim. Muzikada Za­ ti isminde bir artist gördüm. Te­ min ederim ki Avrupada olsa bi­ rinci sınıf bir müzisiyen sayılırdı. Maaşını sordum. 130 kuruş (1) ol­ duğunu anladım. Bu nasıl olur? Diye söylendi.

Yeni gelen bir ecnebinin bu takdiri muzikai hümayun teşkilâ­ tı arasında Bay Zatinin kıymeti­ ni bir kat daha arttırdı. Saray trupundan çıkarak Amerikaya gitmiş olan oyuncu Oskar orada Abdülhamit aleyhinde gazeteler­ de yazılar yazıyordu.

Oskarm saray tiyatrosundan bahsederken (Bu tiyatroda dört defa düdük çalarak perde açan bir adam miralay, büyük bir klar­ net artisti ise çavuş rütbesindedir. Abdülhamidin adaletine bakın!) Diye yazdığı da bu sıralarda şayi olmuştu. Fakat Bay Zatinin mü- lâ zımsaniliğe terfii ancak sarayda Türk trupunun tekrar işe başla­ ması üzerine kabil olmuştur.

Bay Zati Türk trupu direktörü

Bir defa huzurda hokkabaz Fuat Bey marifetlerini göstermiş, çavuşluktan mülâzim olmuştu; kolağası Mehmet ve Behçet Ah-, met Beyler de diğer bir arkadaş­ la birlikte bir bardak muzikası yapmışlar, bu da hoşa gittiği için İh san ile taltif edilmişlerdi.

Bunların nail oldukları tevec­ cüh eserleri muzikai hümayunda­ ki tiyatro heveskârlarını yeniden gayrete getirmişti.

Bu heveskârlar arkadaşları Bay Zatiye müracaatle:

— Biz de eski işi uyandıralım. Bir vasıta bul da esvapçı İlyas Beye tiyatro işini yaptıralım.

Dediler. Bay Zati:

— Beni direktör tanırsanız ya­ parım.

Cevabını verdi, ötekiler de ka­ bul ettiler.

Sarayda tiyatro ve muzika iş­ leri ikinci esvapçı Hacı İlyas Be­ yin uhdesinde idi.

Bay Zati tanıdıklarından ve İlyas Beyin sevdiklerinden yüz­ başı Çerkeş Salih ve Mehmet E- min Beylere müracaat etti:

(1) Al:ın para.

A ran d a paşa

— Biz piyes hazırlıyalım; be­ yefendi seyretsin; beğenirse oy­ narız; beğenmezse kalır!

Dedi. İlyas Beyden: — Yapsınlar.

Emri geldi.

Necip Paşa öldükten sonra ye­ rine Süleyman Paşa tayin olun­ muştu. Heveskârlar Süleyman Pa­ şanın hizmetlerine bakan Osman Bey aracile kumandan paşanın rızasını tahsil ederek kışlada ku­ mandan odasında kendi kendile­ rine provalar yapmağa başladı­ lar.

(Değirmenci) opereti, Obur berber, tercümesinde beş perde iken Bay Zati tarafından dört per­ deye indirilen (Hokkabaz) dra­ mı bu suretle hazırlandı.

Hokkabazda baş rol Bay Zati­ de idi. Bazıları (padişah dram is­ temez; Hokkabazı yapmıyalım.) Dedilerse de Bay Zati ilk hevesle bunu da repertuvara soktu.

Güllü Agop efendi saray aktör­ lerine çok şey öğretmişti. Kışlada çalıştığı bugünlerde esvapçı İlyas Beyin müsaadesi ve emri ile dışa­ rıdan Manakyan efendi de kışla­ ya geliyor, rejisörlük ediyordu.

Arada Magakyan isminde bir artistin de gelip rejisörlük yaptığı oluyordu.

Sonraları artık Manakyana lü­ zum kalmadı; saray tiyatrosile münasebeti kesildi. Provalar bi­ tince Hacı İlyas Beye haber ve­ rildi. O da gelip seyretti ve be­ ğendi.

Yıldız tiyatrosu

Babası gibi Beyoğlundaki ti­ yatroya gitmek değil, Yıldız sara­ yından hiç bir suretle uzaklaş­ mak istemediği için Abdülhamit Bertran trupunu teşkil ettikten sonra ve Almanya imparatoru ilk defa İstanbula geleceği sırada (1889) Yıldızda bir tiyatro bina­ sı bulunmasına lüzum hissetmiş­ ti.

Abdülhamidin fevkalâde güzel bir çift beyaz atı vardı; bunlar başka yere nakledilerek bulun­ dukları hususî ahır yıktırılmış, Vasilâki kalfanın oğlu Yanko marifetile bu ahır yerinde Yıldız sarayının küçük ve şirin tiyatrosu vücude getirilmişti. Bu tiyatro sahnesinde çeşme ve çoban görü­ sü ile gayet güzel ve kıymetli bir perde vardı.

(Bu perde ya eskidiği için ya­ hut diğer bir sebep ile değiştiril­ miş olacak, ki şimdi yerinde baş­ ka ve yabancı bir perde görülü­ yor.)

Bu bina padişahın mükellef lo­ casının iki tarafında beşer loca­

dan bir de parterden ibaretti. Tiyatro elektrikle tenvir edilir­ di. Yalnız hünkârın locasında teni virat tayyedilmişti. Abdülhamit kimse tarafından görülmeden ge­ niş locasının bir köşesinde oyunu seyrederdi. Yanında kadın bulu­ nur ise locasının kafesi indirilirdi. Tiyatronun mefruşatı zarif, tez­ yinatı altın yaldızlı idi, duvarları kırmızı peloş ile kaplanmıştı.

Bu mefruşatın büyük kısmı Yıldız marangozhanesinde yapıl­ mıştı. Elli kişiden eksik olmıyan orkestra muzikacılarm padişaha arkalarını çevirmemeleri için sah­ nenin önünde bulunmazdı; hün­ kâr locasının solundaki locaların altında sahnenin sağında ayrılan perde dururdu.

Bu tiyatroda ilk oyunları Fran­ sız trupu oynadı.

(Arkası var)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Mercekli, aynalı ya da katadioptrik te- leskoplar arasında, aynalı teleskoplar ama- tör teleskop yapımcıları tarafından diğer- lerinden çok daha fazla tercih edilir.. Çün-

Ama san›r›m daha da ilginci, Koreli doktora sonras› araflt›rmac›s› Sung-Won Kim ile birlikte her zaman ortaya ç›kan bir evrensel mekanizmay› keflfetmemiz oldu: E¤er

For atmospheric dispersion calculation PCCOSYMA software based on Gaussian plume model was used (Jones et al., 1995). For 15 different atmospheric conditions,

Meğer uzaktan sadece baş üstünde bir hotoz gibi görünen kale ta aşağı­ ya kadar bir mustatil çizerek uzanıp inmekte imiş, iki yüz elli metre yüksekliğindeki

□ 6 ay önce iş dönüşü bir taksi kapısında sol elinin orta parmağı ezilen Neca­ ti Tokyay, bugün felçli kız kardeşi ve yeğeniyle bü­ yük bir dram

Hansa kentindeki kapahçarşıyı anlatır. Han- sa’nın 6 ilçeye ayrıldığını, bu 6 ilçeden üçün- cüsünde Müslümanların yaşadığını, burada kurulan,

Ayaş mescidi civarında beylik dükkânlar adiyle 35 dükkân ve bunlardan başka şeh­ rin muhtelif yerlerinde darphane, kirişha- ne, Unkapanı çarşısı,

[r]