• Sonuç bulunamadı

Nasıl bir Türkiye istiyorlardı?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nasıl bir Türkiye istiyorlardı?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Nasıl

bir

Türkiye istiyorlardı?

Osmaıılı imparatorluğunu yıkıl­

maktan kurtarmak isteyenler siya­ sî ve İçtimaî sahalarda inkılâplar yapmak lüzumuna inanmışlar, III. Ahmet devrinden itibaren bu yol­ da gayretler sarf etmişlerdi

Türkiyede ilk matbaanın açılma­ sı büyük bir inkılâptı. Kitabı her eve sokmak, herkesin okumasını temin etmek dâvası Türkiyeyi kal­ kındıracak ve Avrupa medeniyeti seviyesine ulaştıracak bir hareket­ ti. Fakat yobaz bu hareketi bir kü­ für saymıştı. Matbaa inkılâpçıları yobaz mukavemeti karşısında çe­ kinmek ve basılacak kitapları tah- f dit etmek zorunda kalmışlardı. Mat baa, yeni bilgiler, yeni mimarî, tâ- limli asker meselesi yobazların e- linde silâh olmuş, iyi niyetlerde beraber zevk ve sefa düşkünlükleri yüzünden bu silâh kolaylıkla in­ kılâpçılara karşı kullanılmış ve Patrona ihtilâlde her şey altüst edilmişti.

İhtilâl sonrası günlerde yeni pa­ dişah, devlet adamları bir müddet mürteci âsilerin korkusu altında yaşamışlar, sonra yavaş yavaş ge­ ne ıslahat yolları aranmıya, impa­ ratorluğun bekası çareleri üzerinde düşünülmeye başlanmıştı. Bu yol­ daki büyük, önder III. Selimdi. Sa­ natkâr mizaçlı hükümdar orduda, donanmada, mâşerî hayatta bazı in­ kılâplar yapmak istiyor, kendisine yardımbı devlet adamlarile bu yol­ da cesaretli adımlar da atıyordu. Nizamı cedidin kurulması, bu aske­ re yeni elbiseler giydirilmesi bü­ yük bir velvele koparmış, yeni bir medeniyet hamlesi karşısına yobaz tekrar dikilmiş ve ıslahatı dur­ durmak istemişti. Kabakçı Mustafa İsyanı III. Selimi tahtından, sonra

da hayatından etmişti.

Islahat hareketleri tekrar durak­ mış fakat babasından ve III. Selim­ den ıslahat terbiyesi almış bulunan II, Mahmut daha cezrî hareketler­ le işe başlamış. Islahata taraftar olmıyan yeniçeri ocağını ortadan kaldırmış, hareketlerine karşı gel­ mek iştevpn ulema sınıfına karşı şiddet göstermiş, adını (gâvur pa­

dişah! çıkaran'ara karşı muzaffer olmuş ve oğlu Abdülmççide ıslahat yollarına pirmiş bir devlet bırak­ mıştı.

Fransa ihtilâlinin getirdiği yeni fikirler Avrupada yayılıyor, garplı

Y AZ AN :

Halûk Y• Sehsuvaroğlu

milletler istibdat İdarelerin* karşı hürriyetlerini elde etmek savaşı­ na giriyorlardı O devirde Os- manlj imparatorluğu mutlak bir hükümdarın idaresi altında idi. Can, mal masuniyeti mevzuubahis değildi. K eyfî idamlar, keyfî müsa­ dereler devam edip duruyordu. Dev let bu halile harice karşı itimat vermiyor, meşru görülmüyordu. Devleti bu itibarsız halinden kur­ tarmak için Koca Reşit Paşa Ab- dülmecidi ikna etmiş, genç hüküm­ darla muktedir veziri el ele ver­ mişler ve Tanzimat Fermanını ilân etmişlerdi. Bu ferman'a oütiin key­ fî hareketlere son veriliyor bir çok sahalarda kanunlar tanzim oluna­ cağı vaad ediliyordu.

Fakat eskiler hu inkılâbı da şid­ detle karşılamışlar, Tanzimat Fer­

manı okunup torbasına konarak muarızları birbirinin kulağına eği­ lip (inşallah girdiği yerden bir da­ ha çıkmaz) demişlerdi.

Bundan sonra irticaın hedefi Re­ şit Paşa olmuştu. Yobaza göre gâ­ vur usullerini memlekete sokan bir kâfirdir. Her harekete karşı hü­ cumlar oluyordu. Bir gün Serasker Sait Paşa saraya koşup mekteple­ re coğrafya dersinin sokulduğunu, haritası olan bu derslerin kâfirlik olduğunu bildiriyor, bir başka gün diğerleri de medrese karşısına ko­ nan Avrupai mektebin ^levhinde bu'unuvoriardı.

Fransa Medenî Kanununa kar­ sı mecelleyi / müdafaa ediyorlar. Kırım harbinde Rusiara karşı İn­ gilizlerle. Frans’zlarla itlifak yapı­ lınca. kâfir askerile müslüman

askerinin aynı saflarda nasıl harb edebileceği meselesini ortaya çıka­ rıyorlar Bunun şeriate muhali’" ol­ duğunu i 'eri sürüyorlardı

'Birincj Meşrutiyeti istiyenler ve onu kuranlar da karşılarında cıı büyük hasım olarak irticai bulmuş­ lardı. Türkiyenin medeniyet yolu üstünde yobaz tekrar çöreklenmiş­ ti Bu defa en büyük düşman Mit­ hat Paşaydı. Ona irtica hücum e- diyor ve saray da bu hücumları kendi 'ehine kullanıyordu.

Fakat o devirlerde bile bir Os­ manlI halifesi masondu N'tekim daha sonraları bir Şeyhülislâm ca mason olmuştu Bunu o vakitler dinsizlikle, imansızlıkla karıştıran­ lar, hele o zatlara vatan haini d - yeniere görülmemişti.

İstibdadın her şeyi susturduğu yıllarda taassub iyice okşanmıştı.

Bütün işler taassup erbabının ar­ zularına göre yapılmak istenilmişti. Hürriyet yoktu Kadın kapalıydı. Elektrik, telefon vaşaktı Yeni bil­ gilere rağbet edilmiyor, yeni silâh­ ların lecrübeleri yapılmıyor, alenen oruç yiyenler karakollarda fala­ kaya yatırılıyor, kadınlar koçalarile gezemiyor, üfürükçüler icrayı ta­ babet ediyordu. Bu otuz ıiç sene Türkiyenin muasır medeniyet se­ viyesine ulaştığı bir devir alama­ mıştı. Fabrikasız. mektepsiz. yol­ suz Anadoluda sarî hastalılkar kol geziyor, ümitsiz günler birbirini takip edip duruyordu.

Ru idareye karşı İkinci Meşruti­ yet hazırlanmış, Türkiye yeniden hürriyete kavuşmuş.fakat arkasın­ dan tekrar irtica başkaldırmış, 31 Mart ihtilâli patlamış, haricî ve dahilî düşmanlar el ele vererek O* manii İmparatorluğunu kısa bir za manda tasfiyeye uğratmışlardı.

Birinci Dünya Harbi ve ınıın so­ nunda artık bir Osmanlı İmparator luğu yoktu. Ana vatan da ;stilâya uğramış, düşmanlar her tarafta» Anadolunun üstüne çullanmışlardı. O günlerde bir büyük kahraman ortaya çıkmış ve müstevli düşmana karşı milletin başına geçerek mü- cadeleve atılmıştı.

Türkiyenin var olması vey* ta­ mamen ortadan kalkması mevzuu- bahisti. Böyle bir anda da irtica düşmanla beraberdi. İstanbuldaki hocalar Mustafa Kemali vatan ha­ ini ilân etmişler, millî kahraman

Şeyhülislâm fetvalarile (Bağı) ola­ rak tavsif edilmiş ve idamının va- ein olduğu bildirilmişti.

Mustafa Kemal ve arkadaşları boyunlarındaki idam fetvalarile vu­ ruşmuşlar, düşmanı yenmişler ve Türkiyeyi kurtarmışlardı. Mustafa

uuııumı şuura yooazı Karşı­ sına almış ve ona tarih bovıınci yantıklarmın hesabını sormuştu.

Büyük kahraman istiklâl kavga destanını birbirini takip eden ıtT lâplarh tamar

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Harpten sonraki ilk vazife geçen son altı yılda düşman akınlarından tamamen yıkılmış olan 200.000 evi telâfi etmek ve ciddî bir surette hasara uğramış 250.000 evi de tamir

Şuurlu bir imar programının tahakkuku so- nunda memleketimizi gezen kültürlü bir yabancı, bu memlekete has bir atmosfer içinde dolaştığını, ' her yerden ayrı, fakat yine

CHP Mu ğla Milletvekili Fevzi Topuz'un yönelttiği soru önergesine yanıt veren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Yatağan'ın 8 kilometre yakınında, antik Lagina

Sonuçta, Nurettin Topçu’nun başlı başına bir medeniyet teorisi olmamakla beraber bu konudaki fikirlerinin, Gökalp (1963) ile Özak- pınar’ın (1999) teorilerinden

“Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. D) 146 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş” şeklinde

Kendisinin yeni sağcı parti programındaki ekonomik görüşünden dönerek piyasaya müdahaleci eğilim içine girmesi, sosyal alanda refahı artırıcı politikalar

Öte yandan, çok partili hayata geçiş sonrası orta- ya çıkan hükümet sistemi yeterince güçlü denge-de- netleme kurumlarına sa- hip olmadığı için görece çoğulcu

Farklı fikir ve bakış açılarının bir arada olduğu programa İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcımız Koray Kaya, Belediye Başkan Yardımcımız Faruk Lafçı,