• Sonuç bulunamadı

Başlık: KIRBAŞI PLATOSU GÜNEYİNDE GRANİT TOPOGRAFYASI ÖRNEKLERİYazar(lar):GÜRGEN, GürcanCilt: 35 Sayı: 1 Sayfa: 131-140 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000001109 Yayın Tarihi: 1991 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KIRBAŞI PLATOSU GÜNEYİNDE GRANİT TOPOGRAFYASI ÖRNEKLERİYazar(lar):GÜRGEN, GürcanCilt: 35 Sayı: 1 Sayfa: 131-140 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000001109 Yayın Tarihi: 1991 PDF"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KIRBAŞI PLATOSU GÜNEYİNDE GRANİT TOPOGRAFYASI ÖRNEKLERİ

Araş. Gör. Gürcan G Ü R G E N

Yerkabuğunu oluşturan kayaçlarm bazıları yapısal özellikleri, oluş­ tukları ortamın koşulları ve çeşitli i k l i m olaylarının etkileri ile kendilerine has şekiller oluşturabilmektedir. Bu t ü r kayaçlara örnek olarak Karst to­ pografyasını oluşturan kalker ve jipsler, peribacalarının oluşumuna i m ­ kân tanıyan bazı tüfler ile yine özel şekiller oluşturabilen kumlası, konglomera, bazalt ve granit gibi kayaçlar verilebilir.

Asidik karakterli lavların oluşturduğu bir iç püskürük kayaç olan granit, yerkabuğu içinde Çeşitli tiplerdeki domlar, intrüzyonlar, filon, dayk ve apofizlerle, yer altında büyük bir yaydım gösterip, kilometreler­ ce derinlere kadar inebilen batolitler şeklinde bulunur1.

Yerkabuğunun derinliklerinde oluşan bu kayaçlar, yer yüzeyinde meydana gelen aşınım olayları sonucunda üstlerindeki kayaçlarm aşın­ dırılıp, ortadan kalkması ile yüzeye çıkmaktadırlar. Yüzeye çıkan gra­ nitlerin Türkiye'deki dağılışına bakıldığında; Trakya'nın kuzeyinde, Marmara Denizi'nin güneyinde, Kapıdağ ve A r m u t l u Yarımadası ile çevresinde, Uludağ'da, Kastamonu ve Bolu çevresinde, geniş bir yayı-l ı m ayayı-lanı iyayı-le Kırşehir çevresinde, Eskişehir civarı iyayı-le Mihayayı-lıççık, Bey-pazarı-Ayaş arasında, Gümüşhane, Malatya, Bingöl ve Muş civarında ve nihayet en geniş yaydım alanı ile Doğu Karadeniz Bölümünde bu­ lundukları bilinmektedir (Şekil: l )2.

Türkiye'deki masiflerin büyük bölümünü oluşturan bu granitik kayaçlardan, Batı Anadolu'da yüzeye çıkanlar ile Eskişehir doğusun­ da, Mihalıçcık, Beypazarı-Ayaş civarında, Kırbası Platosu'nun güne­ yinde çalışma alanımızı oluşturan kayaçlarm tamamı aynı granit bato-l i t i n i n yüzeye çıkmış böbato-lümbato-leridir3.

1 A. Sür, Yerbilimciler İçin... 2 A. Sür, A.g.e. ....

(2)

132 GÜRCAN GÜRGEN

(3)

KIRBAŞI PLATOSU GÜNEYİNDE GRANİT TOPOGRAFYASI 133 Ü z e r l e r i n d e k i k a y a ç l a r ı n aşınması ile o r t a y a ç ı k a n g r a n i t l e r i n özel şekiller almasında, k a y a c ı n k e n d i n e has yapısal ö z e l l i k l e r i ile bazı i k l i m o l a y l a r ı e t k i l i o l m a k t a d ı r . Y e r i n d e r i n l i k l e r i n d e k i b o ş l u k l a r ı d o l d u r a ­ r a k , g r a n i t l e r i o l u ş t u r a n asit k a r a k t e r l i l a v l a r ı n soğumasını t a k i b e n oluşan gerilme h a r e k e t l e r i sonucunda değişik t i p l e r d e v e çok y ö n l ü ç a t l a k sistemleri, ile diaklazlar oluşur. D a h a sonra e t k i l i o l a n t e k t o n i k h a r e k e t l e r i n sebep o l d u ğ u ç a t l a k l a r da k a y a c ı n d i r e n c i n i n azalmasında e t k e n d i r . B a z ı g r a n i t t ü r l e r i n i n i r i k r i s t a l l e r içermesi, k a y a ç içersinde fazla m i k t a r d a feldispat b u l u n m a s ı , b u m i n e r a l i n k o l a y c a k a o l i n e dönüşebilmesi, k a y a ç çevresinde t u z l u f o r m a s y o n l a r ı n b u l u n m a s ı g i b i nedenler g r a n i t l e r i n k o l a y c a parçalanıp dağılmasını ye bazı özel şekiller o l u ş t u r m a s ı n ı sağlamaktadırlar.

K a y a c ı n b e l i r t i l e n özellik v e e t k i l e r ile şekillenmesinde i k l i m olay­ l a r ı d a ö n e m l i b i r k a t k ı sağlamaktadır. Fazla m i k t a r d a k i yağış v e özel­ l i k l e m e v s i m l e r i l e gece-gündüz arasındaki y ü k s e k sıcaklık f a r k l a r ı n ı n neden o l d u ğ u donma-çözülme o l a y l a r ı g r a n i t topografyasının geliş­ mesinde e t k i l i o l m a k t a d ı r .

B u t ü r e t k i l e r a l t ı n d a k a l a r a k parçalanıp, d a ğ ı l m a y a y ü z t u t a n ka-y a ç l a r d a ; geniş b i r a l a n gözönüne alındığında, n e m l i koşullar a l t ı n d a yassı, k u b b e m s i yüzeyler, f i z i k s e l u f a l a n m a n ı n e t k i l i o l d u ğ u yerlerde ise k e s k i n v e s i v r i h a t l ı t e p e l e r - s ı r t l a r o l u ş m a k t a d ı r . D a h a dar alanlarda ise, b u k a y a ç l a r ı n f a r k l ı b o y u t l a r d a y u v a r l a k b l o l d a r o l u ş t u r d u ğ u , b u b l o k l a r d a da, k i m y a s a l aşınmanın etkisiyle daha önceden v a r o l a n çatlak­ l a r d a m e y d a n a gelen genişlemeler ile kayaç adeta d i l i m l e n m i ş g i b i görün­ t ü l e r k a z a n m a k t a d ı r . B u o l a y l a r sonucu u f a l a n a n kayaç p a r ç a l a r ı n ı n o l u ş t u r d u ğ u k u m l a r ( g r a n i t arenası) yerlerine göre değişik k a l ı n l ı k l a r d a b i r ö r t ü o l u ş t u r m a k t a d ı r .

G r a n i t t e görülen b i r diğer özellik de, k a y a c ı n k a b u k l a r h a l i n d e ay­ rışması (Eksfoliasyon) olayıdır. Bu o l a y neticesinde kayaç, 1 c m . ile 1 m. arasında değişebilen k a l ı n l ı k l a r d a k a b u k l a r h a l i n d e a y r ı l a b i l m e k t e d i r . A k a r s u aşındırmasının, y a n i çizgisel e r o z y o n u n e t k i l i o l d u ğ u yerlerde ise, d i k y a m a ç l ı , k a n y o n g ö r ü n ü m l ü v a d i l e r o l u ş a b i l m e k t e d i r .

Y u k a r ı d a genel h a t l a r ı ile b e l i r t i l e n g r a n i t topografyası örnek­ l e r i n i n y a y g ı n o l a r a k g ö r ü l e b i l d i ğ i inceleme a l a n ı K ı r b a ş ı P l a t o s u ' n u n güneyinde, Sakarya N e h r i n i n , A n k a r a Ç a y ı n ı a l m a s ı n d a n h e m e n sonra ulaştığı D ü m r e k , M a h m u t l a r v e K a p u l l u k ö y l e r i c i v a r ı n d a b u l u n m a k ­ t a d ı r . Sakarya N e h r i ' n i n vadisine bağlı o l a r a k gelişen boşalma havza­ sında, ü z e r l e r i n d e k i f o r m a s y o n l a r ı n aşındırılması sonucu o r t a y a ç ı k a n

(4)

134 G Ü R C A N G Ü R G E N

granitler, 1:500.000. ölçekli Türkiye jeoloji haritasında genel olarak "Asit İntrüsifler" olarak adlandırılmaktadır. Yörede yapılan daha ay­ rıntılı jeolojik araştırmalarda ise, buradaki kütlenin; granit, diorit ve siyenitten oluşan bir iç püskürük kayaç topluluğu olduğu belirtilmek­ tedir4. Özellikle güney kısımda, Sakarya'nın vadisi civarında, masifi oluşturan kayaçlar, grano-diorit ve porfiritik granitlerden oluşmak­ tadır5.

Burada yüzeylenen kayacın yaşı konusunda çeşitli görüşler vardır. Türkiye genelinde ve yörede yapılan araştırmalar sonucu "Sakarya Ba-t o l i Ba-t i "6 olarak da adlandırılan kütlenin çoğunlukla Paleozoik yaşlı ol­ duğu kabul edilmektedir7. Weingart, Erol ve Sür, bu kayaçlarm Pa­ leozoik yaşlı olduklarını kabul ederken, Meer Mobr, yörede yaptığı bir çalışmasında buradaki granodioritik kütlenin yaşını Mezozoik olarak belirtmektedir8.

Weingart, Sakarya Masifinin yaşını Toklu Dağ Jura kayaçlarınm ve ona komşu Trias serilerinin metamorfize olmamasına, buna karşılık, Permokarbona atfedilen mermerlerin metamorfize olmalarına dayanarak bu kütlenin yaşını Paleozoik olarak kabul etmektedir. Erol'da bu gö­ rüşü kabul ederek, granitlerin Toklu .Turasından eski olduğunu, hatta Ankara Bölgesi Pernıotrias kalkerlerinden de eski olabileceğini belirt­ mektedir.

Bu görüşler altında yaşları Paleozoik olarak kabul edilen masif, Kırbası Platosu'nun da temelini oluşturmaktadır. İnceleme alanı ba­ tışında bulunan büyük bir kırık hattı, burayı kuzeyden güneye katet-mekte ve Paleozoik yaşlı metamorfik kayaçlarla, Neojen formasyonlarını yanyana getirmektedir. Genellikle mermerlerden oluşan bu metamorfik kayaçlarm doğusunda bulunan Lütesien kumtaşları, Transgressıf bir seri olarak doğrudan granitlerin üzerine gelmektedir. İçinde bol miktarda fosil bulunduran (Nimmülit, Ostrea, Cerithium, Mytilus, Pecten, Ec-hinidea ....) kumtaşlarının üzerine ise yörenin en yaygın kayaçlarını oluşturan, Pliosen jipsli formasyonları gelmektedir. Bu formasyonlar

4 W. Weingart, Report über.... O. Erol, Weingart 56/2 ....

5 V . D . Meer Mohr, Beypazarı bölgelimle... 6 V . D . Meer Mohr, A.g.e

7 W. Weingart, A.g.e O. Erol, A.g.e. ...

A. Şiir, A.g.e . 8 V . D . Meer Mohr, Beypazarı bölgesinde. ..,

(5)

KIRBAŞI PLATOSU GÜNEYİNDE GRANİT TOPOĞRAFYASI 135

genellikle jipslerden oluşmakta, seri içinde az miktarda da marn ve jipsli marnlar bulunmaktadır.

Lütesien kumtaşlarmda olduğu gibi, jipsli seri de doğrudan temeli oluşturan granitik kütlenin üzerine gelmektedir. (Şekil: 2) Bu haliyle yörede bulunan litolojik birimler arasında büyük stratigrafik boşluklar göze çarpmaktadır.

Yörede, Neojenden itibaren etkili olan tektonik hareketlerle beliren eğim koşullarına bağlı olarak oluşan akarsular, yüzeyde bulunan yumu­ şak Neojen örtüyü hızla aşındırarak, temeli oluşturan granodioritik küt­ leye ulaşmışlar ve burada "sürempoze boğazlar" oluşturmuşlardır. Bura­ daki gömülme olayı safhalarla olmuştur. Bunun sonucunda değişik sevi­ yelerde aşınım yüzeyleri gelişmiş ve özellikle Kapullu-Mahmutlar köyleri arasında geniş bir boşalma havzası oluşarak, fosil bir yüzey (ekshüme) durumunda bulunan granitler yeniden yüzeye çıkmıştır. Bu granitik kütle üzerinde, kayacın kendi yapısal özellikleri, çevresinde bulunan di­ ğer kayaçlar ve yörede etkili olan i k l i m koşulları nedeniyle granit topog­ rafyasının güzel bir örneği gelişmiştir (Foto: 1).

Foto 1: Kırbaşı Platosu güneyinde yeniden yüzeye çıkan granitler üzerinde gelişen yassı to­ pografya örneği ve şiddetli ayrışma ürünlerinin görüldüğü bir vadi.

(6)

136 GÜRCAN GÜRGEN

Daha önce de belirtildiği gibi, çizgisel erozyonun güçlü olması çok dik yamaçlı, kanyon görünümlü vadilerin oluşmasını sağlamaktadır, inceleme alanında bunun en güzel örneğini Narlı Boğazı oluşturmak­ tadır. Narh Köyünün doğusunda açılan bu yarmavadinin yamaç yük­ seltileri ortalama 400 m. civarındadır. Buradan itibaren kuzeybatı yö­ nünde açılan boğaz, granitik kütlenin tamamında bu özelliğini sürdür­ mekte, şekil 2. de gösterilen kırık hattından itibaren Sarryar baraj gö­ lüne açılmaktadır. Uzunluğu 15 K m . ye yaklaşan boğazın bir benzeri de, inceleme alanı güneyindeki Çağlayık Boğazıdır. Bu vadilere bağlanan yanderelerde de granit topografyasının ilginç özelliklerine rastlanır. Özellikle bu derelerin yamaçlarından ve daha yukarılardan ufalanan kumların oluşturduğu arenanın, derelerin tabanlarına 1—1.5, m. ye ula­ şan kalınlıklarda yığılmaları ile boyuna profilde dalgalı görünümler,, bağımsız kompartımanlar, enine profilde ise tabanlı bir vadi görünümü meydana gelmiştir. Ancak hemen belirtmek gerekirki, buradaki dolgu­ yu oluşturan kumlar, stabil olmayıp, sürekli olarak yer değiştirebilmek­ tedir. Özellikle şiddetli bahar yağışları bu dolguları sürükleyerek daha aşağılara taşımaktadır. B i r i k i m i n fazla olduğu yerlerde ise, sellerin gü­ cüne bağlı olarak kademeler halinde yarılmalar meydana gelmektedir.

Granitlerin, belirtilen özellikler nedeniyle aşınarak özel kalıntı şekil­ leri oluşturduğu en yaygın alan Mahmutlar K ö y ü civarındadır. Bura­ da etkili olan şiddetli aşınma sebebiyle granitler, çeşitli boyutlarda bloklar oluşturmuşlardır (Foto: 2). Bu bloklar üzerinde de kabuklar halinde ayrışmanın (eksfoliasyon) değişik örnekleri görülmektedir (Foto: 3) bu ayrışmalar sırasında oluşan granit kumları da çevreye ya­ yılarak önemli bir arena alanı oluşturmuştur. Arenayı oluşturan dolgu­ nun kalınlığı bulunduğu yerin topoğrafik durumuna göre değişmektedir. Yamaçların aşağı kısımlarıyla, taşınma olayının güçlü olmadığı dere içlerinde bu dolgunun kalınlığı 10-15 m. ye kadar ulaşabilmektedir. Çevrede geniş bir alana yayılan jipsli formasyonun tarımsal faali­ yetlere getirdiği kısıtlamaya ilave olarak, geniş bir alana yayılan blok­ lardan dolayı (Foto: 4) granitler üzerinde de, özellikle tarla tarımı çok güçleşmektedir. Ancak aynı gelişim bir başka ekonomik faaliyete i m ­ kân tanıyarak, Kapullu K ö y ü çevresinde yoğun olarak görüldüğü üzere, bağlık ve bahçelik alanların yaygınlaşmasını sağlamıştır. Granitin terki­ binde bulunan feldispatların ayrışarak kolayca kaoline dönüşmesi so­ nucunda, buradaki arenayı oluşturan dolgunun, verimi yüksek bir bağ­ lık» alan oluşturduğu görülmektedir. Yine aynı özellik nedeniyle çevre­ sindeki jipsli formasyonlara göre daha verimli olan granit kumlarının

(7)

KIRBAŞI PLATOSU G Ü N E Y İ N D E GRANİT TOPOGRAFYASI 137

Foto 2: Değişik boyutlarda olan granit bloklarından, iyice yuvarlaşmış iri bir örnek,

(8)

138 GÜRCAN GÜRGEN

Foto 4: Çevrede geniş bir alana yayılan granit blokları ve onların .arasında, ayrışmalar sonucu oluşan arena.

oluşturduğu dolgular, üzerinde bulunan bloklar nedeniyle tarımsal faa­ liyeti engellese bile doğal bitkilerin gelişmesi için uygun edafik koşul­ lara sahiptir. Bu nedenle yöredeki vadilerin içleri büyük oıanda meşelik­ lerle kaplanmıştır. Platonun tamamen çıplak olan yüzeyine göre, bu kısımlar yörenin yegane doğal b i t k i topluluklarını oluşturmaktadır. Meşeliklerin dışındaki alanlarda ise otçul bitkilerin yaygın olması, bura­ ların y ı l boyu kullanılan veıimli meralar olmasını sağlamıştır.

BİBLİYOGRAFYA

Ardel, A. 1955 "Yukarı Sakarya Havzası" T.C. Derg. Y ı l : 12, Sayı: 13-14 İstanbul.

Ardel, A. 1963-1964 "Anadolu havzalarının Teşekkül ve Tekamülü" T.C. Derg, Y ı l : 18-19 Sayı: 22-23 Ankara.

Ardos, M. 1973. "Genç tektonik hareketlerin Türkiye'nin jeomorfolojisi üzerine etkileri" (Cumhuriyetin 50. Yılına Armağan) İst. Üniv. Ed. Fak. Yay. İstanbul.

(9)

KIRBAŞI PLATOSU GÜNEYİNDE GRANİT TOPOGRAFYASI 139 Ardos, M . 1979. T ü r k i y e Jeomorfolojisinde N e o t e k t o n i k İ . Ü . y a y . N o :

2621, Coğ. E n s t . y a . N o : 113 İ s t a n b u l .

B i l g i n , T. 1980. O r t a Sakarya Platolarında Yapı-Satıhlar ve D r e n a j T . B . T . A . K . , T B A G - 2 7 5 n o l u R a p o r u İ s t a n b u l

B i l g i n , T. 1990. " O r t a Sakarya V a d i s i n i n J e o m o r f o l o j i s i " Coğrafya Araş­ t ı r m a l a r ı , A t a t ü r k K ü l t ü r , D i l v e T a r i h Y ü k s e k K u r u m u Coğ. B i l . v e U y g . K o l u y a y . c i l t : 1 , S a y ı : 2 A n k a r a .

Canik, B, 1970. Ayaş İçmece ve K a p l ı c a l a r ı n ı n Jeoloji ve H i d r o j e o l o j i R a p o r u M T A R N o : 4380 A n k a r a .

Gürgen, G . 1991. " Ç a ğ l a y ı k B o ğ a z ı " Coğrafya A r a ş t ı r m a l a r ı , A t a t ü r k K ü l t ü r , D i l v e T a r i h Y ü k s e k K u r u m u Coğ. B i l v e U y g . K o l u y a y . Sayı: 3 A n k a r a .

E r o l , O. 1955. W. W e i n g a r t , 56/2, 56/4 ve 5 7 / 1 , 57/3 P a f t a l a r ı n ı n je­ o l o j i k haritası h a k k ı n d a r a p o r u n a ait K o r r e l a s y o n r e v i z y o n u ra­ p o r u M T A R N o : 2473 (Basılmamıştır.) A n k a r a .

E r o l , O . 1961. " A n k a r a Bölgesinin T e k t o n i k Gelişmesi" T . J . K . B ü l t e n i c i l t : V I I . Sayı: 2 A n k a r a .

E r o l , O . 1980. " A n a d o l u d a K u a t e r n e r P u l v i y a l İ n t e r p l u v i y a l K o ş u l l a r ve Özellikle G ü n e y - İ ç A n a d o l u d a son b u z u l çağından bugüne k a d a r o l a n Çevresel değişmeler" Coğ. A r a ş t . D e r g . Sayı: 9 A n k a r a . E r o l , O . 1983. " T ü r k i y e n i n Genç T e k t o n i k v e J e o m o r f o l o j i k E v r i m i " J e o m . D e r g . Sayı: 11 A n k a r a . İ n a n d ı k , H . 1957. " V a d i Y a m a ç l a r ı n ı n T e ş e k k ü l ü " T . C . D e r g . Sayı: 1 7 İ s t a n b u l . K e t i n , İ . 1966. " A n a d o l u n u n T e k t o n i k B i r l i k l e r i " M . T . A . D e r g . Sayı: 66 A n k a r a .

K e t i n , t - Camtez, N. 1972 Yapısal Jeoloji İ s t . T e k . Ü n . Y a y . N o : 869 İ s t a n b u l .

P a m i r , H . N . 1984. D i n a m i k J e o l o j i C i l t I I ( Y e r i n İ ç Olayları) t . Ü . Y a y . N o : 348 K e n a n M a t b a a s ı İ s t a n b u l .

Salamon Calvi, W . Kleinsorge, H . 1940. " M e r k e z i A n a d o l u o v a l a r ı n ı n j e o l o j i k v e h i d r o j e o l o j i k müşahedeleri h a k k ı n d a A l m a n c a m a k a l e n i n hülasası" M . T . A . D e r g . N o : 2 /19, s. 184-211 A n k a r a .

(10)

140 GÜRCAN GÜRGEN

Salamon Calvi, W. 1941. "Ankara civarında jeolojik geziler" M.T.A. Enst. Derg. Sayı: 4/2 Ankara.

Saraçoğlu, H. 1962. B i t k i Örtüsü, Akarsular ve Göller M.E.B. Basımevi, İstanbul.

Sür, A. 1981. "Yerbilimciler için önemli bir kayaç. Granit." Coğ. Araşt. Derg. Sayı: 10 Ankara.

Sür, Ö. 1972. Türkiyenin Özellikle îç Anadolu'nun Genç Volkanik Alan­ larının Jeomorfolojisi. A.Ü.D.T.C. Fak. Yay. N o : 223 Ankara. Weingart, W. 1954 Repport uber die geologische Kartieruzg der

Karteb-laetter 56/2, 56/4 und. 57/1, 57/3 M T A R 2473 (Basılmamıştır.) Ankara.

Yalçınlar, 1. 1963 "Orta Anadoluda Jeomorfolojik Müşahedeler" T.C. Derg. Y ı l : 18-19, Sayı: 22-23 Ankara.

Şekil

Foto 1: Kırbaşı Platosu güneyinde yeniden yüzeye çıkan granitler üzerinde gelişen yassı to­ pografya örneği ve şiddetli ayrışma ürünlerinin görüldüğü bir vadi
Foto 3: Eksfoliasyon olayının değişik bir örneği, ayrılan kabuğun kalınlığı 1 m, kadardır
Foto 4: Çevrede geniş bir alana yayılan granit blokları ve onların .arasında, ayrışmalar sonucu  oluşan arena

Referanslar

Benzer Belgeler

Nitekim maøaranın Erken Üst Paleolitik Dönem tabakalarında bulun- muû olan ve GÖ 41 000-39 000 yılları arasına tarihlendirilen üzeri boyalı deniz kabuøundan süs eûyaları

En belirgin teknolojik ayrım, Le- vant Natufianı içinde teknolojik bir özel- lik olarak görülen, mikrolitlerin mikrobu- rin tekniøiyle üretilme uygulamasının, Di- rekli

Özet: Bu çalı ûmada, ùzmir ili, Menemen ilçesinin yaklaûık 13 km batısında, Gediz nehri delta- sında, bir grup kayalık tepenin kuzey kenarındaki doøal bir tepenin

This Eastern Sigillata D Group show an increasement after the first half of the first century AD by replacing Eastern Sigillata A which was widely used in early Roman Period...

Sefer Tepe (Yukarı Darik Harabesi) 4 , which was discovered before and dated for Pre-Pottery Neolithic peri- od, is located 5 km south of the settle- ment. Located at 652 m

Her ne kadar Sardes’in Lidya kültüründe Yakın Doøu uygarlıklarının önemli etkisi kabul edilse de bu geniû olasılıklar pazarından, Ratté Doøu Yunanistan’ı; Sardes

Fakat deniz ve Poseidon’la ilgili olarak ti- yatro kaset bezemelerinde iki Triton’un yer alması – yapının dini, sosyal ve eko- nomik önemi yanında, kentin en büyük

[r]