• Sonuç bulunamadı

Başlık: Güneybatı Asya ekolojik nişi içinde Direkli Mağarası Epi-paleolitik buluntularının değerlendirilmesi Yazar(lar):EREK, Cevdet MerihSayı: 38 Sayfa: 053-066 DOI: 10.1501/Andl_0000000393 Yayın Tarihi: 2012 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Güneybatı Asya ekolojik nişi içinde Direkli Mağarası Epi-paleolitik buluntularının değerlendirilmesi Yazar(lar):EREK, Cevdet MerihSayı: 38 Sayfa: 053-066 DOI: 10.1501/Andl_0000000393 Yayın Tarihi: 2012 PDF"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GÜNEYBATI ASYA EKOLOJùK Nùúù ùÇùNDE

DùREKLù MA÷ARASI EPù-PALEOLùTùK BULUNTULARININ

DE÷ERLENDùRùLMESù

Cevdet Merih EREK*

Anahtar Kelimeler: Direkli Maøarası • Epi-paleolitik • Makro Evrim • Kültürel Evrim • Ekolojik Niû

Özet: Kahramanmaraû coørafyası, prehistorik kültürlerin geliûmesi ve yayılımı açısından Doøu Akdeniz Bölgesi’nde Levant Koridoru olarak tanımlanan birimin kuzeyindeki en son noktadır. Le-vant Koridoru Alt Paleolitik’ten itibaren kesintisiz yerleûim görmüû ve arkeolojik bulgular açısından son derece fazla çalıûılmıû bir bölgedir; buna karûılık Levant Koridoru üzerinden Anadolu’yu etkile-yen kültürel yayılım hakkında yeterli veri yoktur. Kahramanmaraû’ta 2006 yılında baûlattıøımız tari-höncesi dönem kalıntılarını belirlemeyi amaçlayan yüzey araûtırması ile 2007’de baûlattıøımız Direkli Maøarası kazıları, Levant’ın prehistorik kültürlerinin Anadolu’daki yayılım izlerini araûtırmayı ve kül-türel bir kronolojiyi tanımlamayı hedeflemiûtir. Gerçekleûtirilen yüzey araûtırmalarında Alt, Orta, Geç Üst ve Epi-paleolitik kültürel bulguları elde edilmiûtir. Direkli Maøarası ise Anadolu’nun son avcı-toplayıcılarının yaûamlarına dair stratigrafik buluntularıyla Epi-paleolitik dönem Anadolu kronolojisi-ne katkılarda bulunmuûtur. Bunun yanı sıra Direkli Maøarası’nın Gükronolojisi-neybatı Asya ekolojik niûi içinde-ki kültürel konumunu belirlemek de mümkün olmuûtur.

ASSESSMENT OF EPI-PALEOLITHIC FINDINGS OF DIREKLI CAVE IN SOUTHWESTERN ASIA ECOLOGICAL NICHE

Keywords: Direkli Cave • Epi-paleolithic • Macroevolution • Cultural Evolution • Ecologic Niche

Abstract: In considering development and dispersal of the prehistoric cultures, Kahramanmaraû region constitutes the northernmost point of Levantine Corridor of the Eastern Mediterranean. Levantine Corridor was populated uninterruptedly since the Lower Paleolithic Period; even though this region has been intensively investigated, expansion of early cultures through this corridor into Anatolia has been mostly overlooked. The aims of the prehistoric survey, commenced in 2006 at Kahramanmaraû Province, and at Direkli Cave Excavations in 2007, were to find evidence on the movements along the Levantine Corridor reaching in Anatolia and also to define the cultural chronology of the region. During the course of surveys Lower, Middle, and Late Upper Paleolithic artifacts collected together with Epi-paleolithic ma-terials. Direkli Cave has contributed to Epi-paleolithic chronology of Anatolia with its well stratified finds revealing evidence the latest hunter-gatherers of Anatolia. Moreover, through this work it has been possi-ble to define the place of Direkli Cave within the Southwestern Asian ecological niche.

* Yrd. Doç. Dr. Cevdet Merih Erek, Gazi Üniversitesi, Teknikokullar Kampüsü, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Tarih Önce-si ArkeolojiÖnce-si Anabilim Dalı Beûevler/ANKARA, e-posta: cevdeterek@gazi.edu.tr

(2)

I. Giriû

Ekoloji, canlı türlerinin bir arada yaûanabilir bir ortamda bulunmasıyla bi-çimlenen bir yapılanmadır. Bu yapı genel özellikleri göz önünde bulundurulduøun-da bölgeden bölgeye deøiûkenlikler göste-rebilir. “Kahramanmaraû ùli” tam anlamı ile ekolojik bütünün bir parçasıdır.

Doøu Akdeniz sahil ûeridi ve ard bölgesinin kuzeydeki en uç bölgesi olan Kahramanmaraû’ın prehistorik dönemini yansıtan ilk çalıûmalar, 1959 yılında, Ana-dolu Paleolitik Çaø araûtırmalarının öncü-sü Prof. Dr. Kılıç Kökten’in1 kısa süreli yaptıøı yüzey araûtırması; Direkli ve Yaø-lak Maøaraları ile 1 nolu kaya altı sıøına-øındaki sondaj kazılarından elde edilen bilgilerle karûımıza çıkmaktadır. 2006 yı-lında Kahramanmaraû ùli’nde yeni araû-tırmalar ve bu baølamda da 2007 yılından itibaren Direkli Maøarası kazılarına baû-lanmıûtır.

Kahramanmaraû’ta sürdürülen pre-historya araûtırmalarının önemini açıkla-madan önce, bu önemin kaynaklandıøı esas unsur olan kültürel evrimin, ekolojik birimler için ne anlama geldiøini ifade etmek doøru olacaktır.

Paleontolog Gaylord Simpson’ın2

oluûturduøu makro evrim kavramı içinde iki ana unsur bulunmaktadır. Bunlar “ev-rimin ilerleyiûi” ve “ev“ev-rimin tarzı”dır. Bu iki kavramdaki deøiûimleri, kültürel ev-rimdeki büyük olayları veya sıçrayıûları niû yapısı içinde geliûmiû kültürleri, makro evrim bakıû açısı içinde açıklamak uygun olacaktır.



1 Kökten 1960. 2 Simpson 1944.

Arkeolojik çalıûmaların en önemli sorunlarından biri Neolitik Çaø’ın öncüsü olan Epi-paleolitik dönemin kültürel var-lıklarının devinimi, geliûmesi ve sona er-mesi hakkında ileri sürülen fikirlerdir3.

Pleistosen ve Holosen içindeki arkeolojik veriler, makro evrim sürecini tanımlayan pek çok örnekle doludur. Makro evrim çalıûmaları, bu tür araûtırmaların oldukça eski bir tarihte baûladıøı Güney Levant coørafik bölgesi üzerine, Epi-paleolitik kültürlerin esas olarak “Levant Koridoru” olarak tanımlanan ekolojik bir niû içinde geliûmiû olduøu öngörüsü nedeniyle odaklanmıûtır.

Boyd, Mulder, Durham ve Richer-son4, Holden ve Shennan5 gibi evrim bi-limciler kültürlerin bir paket olarak yayıl-mıû olduøunu ileri sürmüûlerdir6

. Chatters ve Prentiss7 gibi insanın kültürel evrimi üzerinde çalıûan bilim adamları ise “Var-lıkların Yönetim Stratejileri” baûlıøı altın-da karmaûık sosyo-ekonomik yapıları ta-nımlarlar8. Bu her ne kadar Bettinger’in

“karmaûık uyum stratejileri”ne karûı olsa da “Varlıkların Yönetim Stratejileri” dav-ranıû taktiklerini açıklamaktadır9

. Burada söz konusu edilen “varlıklar” her ekolojik niû içindeki yaûamsal öneme sahip tüm unsurlardır. Bu unsurları yerel olanaklar olarak da niteleyebiliriz. Yerel olanaklar ve bireysel karar verme üzerine dayalı ola-rak çeûitlenmeler de “Varlıkların Yönetim Stratejileri” kapsamında ortaya konabil-mektedir.  3 Kuijt – Prentiss 2009, 253. 4 Boyd ve diø. 1997. 5 Holden – Shennan 2005. 6 Kuijt – Prentiss 2009, 254. 7 Chatters – Prentiss 2005. 8 Kuijt – Prentiss 2009, 254. 9 Kuijt – Prentiss 2009, 254.

(3)

ùûte bu çeûitlenmeler, arkeolojik ka-nıtlara dayalı bölümlendirme ölçütlerinde, göz önünde bulundurulan ana unsur ol-muûtur. Jean Perrot tarafından Yakındo-øu’da ilk kez kullanılmıû olan Epi-paleolitik terimi, Bar Yosef tarafından bö-lümlendirilerek formülize edilmiûtir10. Bu

bölümlendirmede esas alınan temel un-sur, farklı insan grupları ve bu insan grup-larının Akdeniz Bölgesi gelenekleriyle olan iliûkileridir. Burada hem “Varlıkların Yönetim Stratejileri” hem de “kültürlerin bir paket olarak yayılmıû” olduøu sentez-leri ortak hareket etmiû gibi görünmekte-dir. úöyle ki Kalkan (Qalkhan), Musha-bian ve Ramonian sitleri kurak bölge ge-leneklerinin bir parçası olarak göz önünde bulundurulurken, Geometrik Kebaran ve Orta Hamran sitleri Akdeniz Bölgesi ge-leneklerinin parçası olarak deøerlendiril-miûtir. Ancak kurak bölge geleneklerin-den Geometrik Kebaran topluluklarının trapez biçimli mikrolitler üretmelerinden sonra Natufianlılar’ın yarımay yapmak için trapez mikrolit yapma geleneøini terk etmiû olmaları, kültürler arasındaki geçiû dönemlerinde varlıkların yönetim strateji-lerindeki deøiûimleri ve kimi kültürel öøe-lerin paket ûeklinde taûınması ile iliûkilen-dirilebilir. Bar-Yosef’in geçiû dönemi ge-leneklerinin kaybolması üzerine vurgu yapması ve kültürler arasında doørudan bir iliûkinin var olduøunu ileri sürmesi de bu yüzdendir11.

Geleneklerin bölgeler arası taûınıûı, “kültür paketi” biçiminde olmuûtur ki kültürel geliûimde ard arda gelen safhalar sırasında, eøer kültürel bir yayılım söz konusuysa eskinin geleneklerinin bir son-

10 Pirie 2004, 681. 11 age. 690.

raki geleneøin temelini oluûturması kaçı-nılmazdır. Örneøin “eøik budanmıû sırtlı dilgicik”li bir topluluk Ramonian olarak adlandırılırken, topluluk içinde Natufian karakterini yansıtan yarımayların varlıøı dikkat çekiciyse, bu kültür “Natufian’la bindirmeli Son Ramonian” olarak adlan-dırılır12. Bu örnek de “kültürlerin bir

pa-ket olarak yayıldıøı” tezini savunanlarla “varlıkların yönetim stratejisi” üzerine niû yapılanması ve karmaûık sosyo-ekonomik yapılanma üzerine çalıûanların ortak nok-talarda buluûmasını saølamaktadır. Levant Epi-paleolitik çalıûmaları da ekolojik bir niû içinde var olan doøal varlıkların yöne-tim stratejilerinin yontmataû endüstrileri üzerine yapılmıûtır. Böylece gerçekliøi tar-tıûılmaz Kuzey Avrupa Mezolitik kültür-leri ve Yakındoøu Epi-paleolitik kültürkültür-leri arasındaki farklılıklar ortaya konabilmiûtir.

Bu farklılıøı Zagros Epi-paleolitiøinde de görmek mümkündür. Güneybatı Asya ekolojik niûinin doøu ke-narında kalan Zagros’larda Epi-paleolitik kültürel yayılımının yapılanmasında farklı-lıklar görülmektedir. Zagros Epi-paleolitiøi daølık bir coørafyada ûekillen-miûtir. Doøal olarak faunal ve floral çeûit-liliøi de Levant ekolojisinden farklıdır. Bu farklılık Zarzian olarak tanımlanmıû Zag-ros Epi-paleolitiøinin yontmataû endüstri-lerinde açıkça görülmektedir13. ùran

Epi-paleolitik yüzey araûtırmalarında da Sia-noo Vadisi’nde bulunan Rivas Kayaaltı Sıøınaøı’nın önünde Zarzian gelenekli yonga aletler ve geometrik mikrolitler bu-lunmuûtur. Geometrik mikrolitler üçgen, yarımay ve trapezleri içermektedir. Bunla-ra benzeyen ikinci grup materyaller Eskol 

12 age. 692. 13 Olszewski 1993.

(4)

Kayaaltı Sıøınaøı’ndan da ele geçmiûtir14

. Bu buluntular, Zagros Epi-paleolitiøi ile deøerlendirilmiû ve yarımaylardan çok üç-gen ve trapezlerin varlıøıyla nitelendiril-miûlerdir. Zarzian’ın üçgen ve trapez mik-rolitlerinin baskınlıøı, Levant’ın yarımay-larının baskınlıøıyla özellikle de Natufian kültürle zıtlık göstermektedir. Bu durum Levant Epi-Paleolitiøinin güney-kuzey ekseni üzerinde yayılım gösterdiøine dair bir kanıt olarak kabul edilebilir.

II. Büyük Ekolojik Niû: Güneybatı Asya

Alpagut15 ekolojiyi ûu ûekilde

tanım-lamaktadır: “Ekoloji, canlı organizmalar ile

çevre arasındaki iliûkileri inceleyen bilim dalı-dır”. Bu iliûkilerin eskiye dönük olarak in-celenme sürecine ise “Paleoekoloji” de-nilmektedir. Tüm canlıların oluûturduøu ekosistem içerisinden “insan”ı tek baûına alarak, onun bulunduøu çevre ile olan iliûkilerinin araûtırılmasına ise “insan pa-leoekolojisi” denilir16. Arkeoloji bilimi de

doørudan doøruya insanla ilgili iûleyiûleri yok olmuû kültür materyalleri ile ele aldı-øına göre, bu bilimin ilgilendiøi insanın çevresiyle olan iliûkilerinden kaynaklanan deøiûimleri de göz önünde bulundurul-ması gerekmektedir. Prehistorik araûtır-maların coørafik alanlarını daralttıøımızda, paleoekolojik sınırları çizerek sınırlandır-mak oldukça faydalı olsınırlandır-maktadır ve sınır-ladıøımız bu alanlar eøer bir “niû” oluûtu-rabilecek özellikler gösteriyorsa, kültürel evrim modellemeleri ve çevreye olan etki-lerinin aydınlıøa kavuûturulması da o oranda kolaylaûmaktadır.



14 Mohammadifar – Motarjem 2008. 15 Alpagut 1982, 89.

16 age. 89.

1920’lerde Levant Bölgesi’nde baû-layan Epi-paleolitik araûtırmaları daha çok Carmel Daøları’ndaki geçici yaûam alanla-rı üzerine yoøunlaûmıûtır. Bölgede yapılan araûtırmalar sonucunda ortaya konulan kültürel resmin önemli bir parçasını yontmataû alet tiplerindeki “homojenlik” oluûturmuûtur. Örneøin, Geometrik Ke-baran’dan Nizzanan’a kadar temel alet grubunu mikro kazıyıcılar oluûturmuûtur. Ancak aynı dönemin söz konusu alet tip-lerinin sayısal artıûı veya azalması, döne-min safhalarını belirleyici kriteridir. Ör-neøin Azariq 1’den ele geçen ve sırtlı dil-gicikler ve geometrik mikrolitlerin baskın-lıøı ile tanımlanmıû kültür önce Orta Epi-paleolitiøe baølanmıûken, daha sonra sırtlı dilgiciklerin mikro uçlar olarak tanımlan-masıyla Erken Epi-paleolitiøe baølanmıû-tır17. Fakat bölgenin temel Epi-paleolitik

özelliklerinde bir uyum ve homojenlik tespit edilmiûtir. Bu da bölgenin ekosis-teminin ekolojik bir niû olma özelliøinden kaynaklanmaktadır.

Büyük bir coørafik bölgeyi kapsa-yan ve “Evcilleûtirmenin Kalbi” sayılan Güneybatı Asya “büyük ekolojik niûi” içinde yukarıda söz konusu edilen “küçük ekolojik niûi” tanımlamak mümkündür. Güneybatı Asya esas olarak Suriye çölle-rinin batısındaki daølık ülkeleri, Dicle ve Fırat vadilerinin doøu ve kuzeyinde kalan bölgeleri ifade eden bir yay olarak tanım-lanır. Bu yayın batı tarafında,ùsrail ve Ür-dün’ün güney sınırını oluûturan Arap Körfezi ile Nil Nehri’nin doøusunda bu-lunan Sina Yarımadası yer alır. Bu yaydan kuzeye doøru devam edildiøinde Ürdün Çöküntü Vadisi’nin her iki yakası üzerin-de yer alan ùsrail, Filistin, Lübnan, Batı 

(5)

Ürdün ve Batı Suriye daølık ülkelerini içi-ne alan ve “Levant Koridoru” olarak ad-landırılan ekolojik niûle karûılaûılır. Bu niû Akdeniz Bölgesi içinde batıya doøru uza-nır. Güneybatı Asya’nın kuzeye ait uzan-tısı Anadolu Platosu’nun güney kenarı boyunca uzanan Toros Daøları ile biçim-lenmiûtir18. Bu noktada Orta Toroslar ve

Levant Koridoru’nun kuzey uzantısının çakıûma noktasında yer alan Kahraman-maraû ùli coørafik alanı da alt ekolojik niû olarak tanımlanabilir. Kahramanmaraû Alt Ekolojik Niûi, aynı zamanda Anadolu Platosu ve Arap Yarımadası’nın bindirme bölgesinde yer almaktadır (Harita 1). III. Güneybatı Asya ùçindeki Küçük Ekolojik Niû: Kahramanmaraû

Kahramanmaraû ùli coørafyası, Gü-neybatı Asya içindeki “küçük ekolojik niû”lerden biridir. Yukarıda bahsedilen büyük ekolojik niû içerisindeki prehistorik arkeoloji araûtırmaları Levant Koridoru çerçevesinde yoøun olarak gerçekleûtiril-miûtir. Kahramanmaraû ùli coørafyası Le-vant Koridoru’nun kuzeydeki en ileri bölgesini oluûturmaktadır. 1960 yılında son kez gerçekleûtirilen prehistorik araû-tırmaların ardından 2006 yılında baûkanlı-øımız altında yürütülmeye baûlanan yüzey araûtırmalarına ek olarak 2007 yılından itibaren Kahramanmaraû Müze Müdürlü-øü Baûkanlıøı’nda ve 2010 yılından itiba-ren de baûkanlıøımız altında Direkli Ma-øarası Kazıları’na devam edilmektedir. III.I. Tekir Formasyonu ùçinde Di-rekli Maøarası

Direkli Maøarası, Kahramanma-raû’ın yaklaûık 70 km kuzeybatısında, 

18 Barker 2009, 104.

Kahramanmaraû-Kayseri karayolu üze-rinde bulunan Döngel Köyü’nün 2,5 km kuzeydoøusunda yer almıûtır. Maøara Te-kir Formasyonu içindedir19 ve doøal kayaç içine oyulmuû tek gözden oluûmuûtur (Bkz. Harita 2, Res. 1). Maøaranın içinde-ki sarkıt ve diiçinde-kit birleûmelerinden oluû-muû sütunlardan dolayı “Direkli” adını almıûtır. ùlk kez 1959 yılında Prof. Dr. Kı-lıç Kökten tarafından saptanmıûtır. Kısa süreli gerçekleûtirilen kazısının ardından “mikrolitikli Aurignacien” olarak tanım-lanmıû bir kültürle nitelendirilmiûtir20

. 2007 yılı ve sonrasında gerçekleûtirilen kazılardan ele geçen materyallerin radyo-karbon tarihlemeleri, maøaranın ûu ana kadar yapılmıû kazıları sonucu ulaûılmıû en eski kültürel seviyelerinin Geç Epi-paleolitik tarihlerine denk gelen döneme ait olduøunu göstermiûtir21.

Maøara dolgularının en üst seviyele-ri, Orta Çaø’ı iûaret eden bulgular vermiû-tir. Metalden ok ve mızrak uçlarıyla birlik-te bir saç tokası (Res. 2), kaba seramik parçaları ve cam parçaları ele geçmiûtir. En üst seviyelere ait radyokarbon tarihleri MS 1370±42 ve 1521±67’dir. Epi-paleolitik ve hemen sonrasına iliûkin ta-bakaların radyokarbon tarihsel aralıøı ise MÖ 10 730±42 – 8915±149’dur. Epi-paleolitik ve sonrası için elde edilen tarih-sel aralık, Levant bölgesi için ayarlanmıû kronolojik dizin içinde Geç Natufian ile Çanak-Çömleksiz Neolitik A (Harifian) dönemlerine denk gelmektedir.

Direkli Maøarası Epi-paleolitik dö-nem yontmataû materyalleri, geometrik mikrolitlerden yarımayların baskınlıøı ile 

19 Gül ve diø. 2005. 20 Kökten 1960. 21 Erek 2008; Erek 2010.

(6)

ön plana çıkmıûtır (Res. 3). Bu özelliøi ile kronolojik olarak Erken Natufian özellik-ler gösteren Direkli Maøarası Epi-paleolitiøi, radyokarbon tarihine göre Geç Natufian ve hatta Erken Harifian kültür-leri ile çaødaûtır. Sezonluk yerleûim mo-dellemesine bir kanıt olması açısından bu farklılık önemli bir ipucu olabilir.

Direkli Maøarası yontmataû toplu-lukları içinde çakmaktaûı en baskın grup-tur, hatta neredeyse endüstrinin tamamı-na yakını çakmaktaûından üretilmiûtir. Ancak 4. ve 7. arkeolojik seviyeler arasın-da Orta Anadolu kökenli obsidiyenin de yontmataû endüstrisi içinde kullanıldıøı az sayıdaki buluntu ile saptanmıûtır (Res. 4). Genel perspektif içinde Orta Anadolu ile Levant arasındaki hareketliliøi ifade eden obsidiyen, Epi-paleolitik kültürel yayılı-mının da bir göstergesi sayılır. Çünkü Doøu Akdeniz kökenli denizel bir takım buluntuların da Direkli Maøarası Epi-paleolitik dolguları içinden ele geçmesi bu hareketliliøin varlıøını kanıtlar niteliktedir. Hemen hemen her tabakadan Nasarius

gibbosula ve dentalium adı verilen denizel kavkılardan yapılmıû boncuklar ele geç-mektedir (Res. 4). Hem bu deniz kabukla-rından yapılmıû boncuklar hem de Yakın-doøu’da Huleh Gölü çevresinden çok sa-yıda obsidiyenin ele geçmiû olması, Le-vant ile Orta Anadolu arasındaki karûılıklı iletiûimin varlıøını ispat etmektedir.

Direkli Maøarası Epi-paleolitik yer-leûiminde sezonluk iskânın varlıøını des-tekleyen diøer bir kanıt, tüketilmiû hay-vanların yaûlarıdır. Younger Dryas iklim ya-pısına uyumlu beslenme zinciri içinde çok sayıda daø keçisi ve kaplumbaøa

tüketil-miûtir22

. Bununla birlikte kemirgenler, yı-lanlar, balıklar ve kuûlar da olasılıkla besin zincirinde bulunan diøer hayvanlardır. Burada önemli olan nokta bu hayvanların hemen hepsinin genç bireyler olmasıdır. Diøer bir deyiûle söz konusu hayvanlar doøumlarından kısa bir süre sonra tüke-tilmiûlerdir. Bu da her yılın üreme dönemi olan zamanlar içinde Direkli Maøarası’nın iskân edilmiû olduøunu gösterir.

III.2. Yontmataû Endüstrisi Özellikle-ri

Direkli Maøarası yontmataû endüst-rilerinin hammadde seçiminden üretim sonuna kadar sürecine genel olarak bakıl-dıøında, tipik bir Epi-paleolitik zincirin iz-lerini görmek mümkündür. Ancak “var-lıkların yönetim stratejileri”ndeki deøiû-kenlikler Direkli Maøarası Epi-paleolitik iskânının farklı bir çizgide geliûtiøini gös-termiûtir.

En belirgin teknolojik ayrım, Le-vant Natufianı içinde teknolojik bir özel-lik olarak görülen, mikrolitlerin mikrobu-rin tekniøiyle üretilme uygulamasının, Di-rekli Maøarası Natufianı içinde görülme-mesidir. Bununla birlikte Natufian içinde baskın alet grubu olan yarımayların boyut faklılıøı ile erken ve geç safhaların belirle-yici olması, Direkli Maøarası Epi-paleolitiøinde çok geçerli bir yöntem øildir. Çünkü aynı tabaka içinde çok de-øiûken boyutta yarımaylar ele geçmekte-dir. Bu noktada Henry’nin23 Natufian de-øiûkenleri üzerine önerdiøi dört olasılık üzerinde durmak gerekecektir. Bunlar sı-rasıyla: 1) Farklı çevresel ortam, 2) Tarihi stilistik deøiûim, 3) Natufian ve Natufian 

22 Arbuckle – Erek 2010. 23 Henry 1973, 23, 184.

(7)

olmayan popülasyonlar arasındaki etkile-ûim ve 4) Farklı grupların benzer kültür materyallerinin parçalarını paylaûmasıdır.

Direkli Maøarası Epi-paleolitik yontmataû endüstrisinin aûaøı yukarı % 90 oranındaki baskın grubu yarımaylar, Na-tufian’ın genel tanımlaması içinde Erken Natufian özelliøidir. Ancak Direkli Maøa-rası’nın Epi-paleolitik radyokarbon tarihi MÖ 10 730’dur, yani Levant’ın Geç Na-tufian’ı ile örtüûmektedir. Bunun sebebi olarak yukarıda bahsedilen dört olasılıøın dördünün de geçerli olması gösterilebilir. Özellikle Natufian ve Natufian olmayan topluluklar arasındaki etkileûimin varlıøı en kuvvetli olasılıktır. Diøer kuvvetli ola-sılık ise farklı grupların benzer kültür ma-teryallerinin parçalarını paylaûmasıdır ki Direkli Epi-paleolitik kültürlerinin Le-vant’la etkileûim içerisinde olduøunu gös-teren sebepleri yukarıda belirtmiûtik.

Geç Natufian’ın genel karakteristiøi içinde görülen öøütme taûları ve taû balta-ların çokluøunu, Direkli Natufian’ı içinde aynı yoøunlukta görmek mümkün deøil-dir. Son derece az olan bu tür buluntular, dönemin klimatolojisine uygun bitki top-luluklarının varlıøı veya yokluøuna göre üretilmiû olmalıdır.

Direkli yontmataû endüstrisi yüksek oranda standartlaûma göstermektedir. Belfer-Cohen ve Goring-Morris24 ile

Bar-Yosef25 söz konusu standartlaûmaya

dik-kat çekmiûler ve Epi-paleolitik’ten Geç Üst Paleolitiøi ayırmada bir kriter olarak tanınmasını önermiûlerdir. Gerçekten de sırtlı parça üretme teknikleri ve mikroli-tikler arasında, sırtlı dilgiciklerden gelen 

24 Belfer-Cohen – Goring-Morris 2002, 61, 63. 25 Bar-Yosef 1970.

bir teknik baø olmalıdır. Özelleûmiû mik-rolitik üretim tekniklerini (mikroburin

Krukowski veya Piquant triedre gibi26) iûaret eden yöntemlerin, Üst Paleolitik’ten itiba-ren görülen sırtlı dilgiciklerden mikrolitik-lerin üretilmesine doøru geliûtirilmiû ol-duøu söylenebilir. Nasıl ki Üst Paleolitik geleneøin bir iûareti sayılan Dufour dilgi-ciklerinin Epi-paleolitik içerisinde de gö-rülmeye devam etmesi söz konusu ise, sırtlı dilgicikler de varlıklarını Epi-paleolitik kültürler içinde devam ettir-mektedirler27. Direkli Maøarası’nın sırtlı dilgicikleri “kavisli sırtlı dilgicikler” gru-bundandırlar. Bu tiplerin benzerlerine Anadolu Epi-paleolitiøi için önemli anah-tar sit olarak tanımlanabilecek Öküzini Maøarası’nda da rastlanılmıûtır. Yarımay-lar ise en tipik örnekleriyle yarımay ve çıkmalı yarımaylarla temsil edilmektedir.

Direkli Maøarası Epi-paleolitik ta-bakalarında mikro ön kazıyıcılar ve taû delgiler son derece azdır. Ancak ele geçen örnekleri çok tipiktir.

Direkli Maøarası, genel buluntula-rıyla Anadolu Epi-paleolitik kültürlerine önemli katkılar saølayabilecek bir potansi-yele sahiptir. Öküzini Maøarası’ndan son-ra, sistematik olarak kazısı gerçekleûtirilen Direkli Maøarası, bulunduøu konum ve içinde barındırdıøı kültür materyalleri ile Anadolu-Levant-Zagros prehistoryası baølantılarını kurmada önemli bir merkez olma niteliøindedir. 2007-2010 yılı kazıları henüz maøaranın kültür dolgularının 1/10’luk bir bölümünün açıøa çıkmasını saølamıûtır. Bundan sonraki yıllarda ger-çekleûtirilecek kazılar sonucunda elde edi-lecek veriler söz konusu kültürel dönemin 

26 Kartal 2009, 20. 27 Erek 2009, 330.

(8)

aydınlatılmasında kullanılabilecektir. Do-øal olarak Epi-paleolitik dönem kazıları-nın bölgede sayısal azlıøı, kronolojik kar-ûılaûtırmaları zorlaûtırmaktadır. Ancak gerçekleûtirilen yüzey araûtırmaları ile Epi-paleolitik dönem iskânlarının bölgede bulunduøu gerçeøi göz önüne alındıøında, ileriki yıllarda bu dönemin aydınlatılma-sında önemli adımlar atılabileceøi yadsı-namaz.

Sonuç

Paleolitik Çaø’ın son bulması ve tümüyle yenilenen bir dönemin hem jeo-lojik hem de kültürel anlamda ortaya çıkmaya baûlaması, insanın yaûam stiline yeni bir perspektif kazandırmıûtır. Makro evrim görüûleri içinde Epi-paleolitik kül-türlerini açıklamada yontmataû endüstrile-rinin öneminden yola çıkılması, Levant ve Anadolu Epi-paleolitik sitlerinin fonksi-yonlarını da ortaya koymaktadır. Varlıkla-rın yönetim stratejilerini açıklarken, kül-türlerin bir paket halinde taûınmıû olması varsayımı, bölgelerin kendine özgü yapısal özellikleri nedeniyle deøiûimler göstermiû-tir. Direkli Maøarası, Epi-paleolitik kültü-ründeki yontmataû endüstri verilerine gö-re Erken Natufian’la nitelenmekte, dö-nemin varlıklarının yönetim stratejileri ve kültürel bir paket olarak yayıldıøını göste-ren kanıtlar bulundurmaktadır.

Farklı insan grupları ve bu insan gruplarının gelenekleriyle iliûkili Epi-paleolitik kültürlerin geliûimi ve yayılı-mında Direkli Maøarası’nın konumu önemlidir. Levant’ın en kuzeyi ile Zagros-Toros silsilesinin kesiûtiøi noktada yer alan Direkli Maøarası, sezonluk bir yerle-ûimdir ve Orta Anadolu-Levant arasında bir baølantı noktası olması sebebiyle

Na-tufian kültürün Anadolu’daki yayılımını göstermektedir.

Direkli Maøarası, kültürel anlamda yarımayların baskınlıøı ile tanımlanmıû bir endüstriye sahiptir. Ancak radyokarbon tarihlemelerine göre Levant’ın Geç Na-tufian’ı ile çaødaûtır. Bu farklılıøın temel sebepleri arasında birincil derecede öne-me sahip olan unsur, Direkli Maøarası’nın içinde bulunduøu ekolojik niûtir. Güney-batı Asya ekolojik niûi içinde mikro eko-lojik nitelikleri barındıran Direkli Maøara-sı’nın içinde bulunduøu coørafya, kendi öz varlıklarının Epi-paleolitik insanlarca yönetilmesi sonucunda Levant Erken Na-tufian’ının, daha geç bir zaman dilimi içinde yaûanmasına sebep olmuûtur. Bir diøer deyiûle, Direkli Maøarası insanları yönettikleri doøal varlıkların yaûamlarına uyum saølamasını temin etmek için, Le-vant’taki kültürel geliûimden daha geç davranıû taktikleri geliûtirmiûlerdir.

ùkincil derecede öneme sahip olan unsur ise kültürlerin bir paket halinde ya-yılması durumudur. Orta Anadolu ile Le-vant arasındaki Epi-paleolitik insanının bir rotasının olduøunu gösteren kanıtlar arasında Direkli Maøarası’nda bulunan obsidiyenin, Nasarius gibbosula ve

dentaliu-mun bulunmasıdır. Epi-paleolitik seviyeler içinden, Orta Anadolu, özellikle de Göllü Daø kökenli obsidiyenlerin hem taûıma-lıklar hem de üretim artıkları ûeklinde ele geçmiû olması; bununla birlikte denizel bir kabuklu canlı olan Nasarius gibbosula ve

dentaliumlardan yapılmıû çok sayıda bon-cuøun Direkli Maøarası Epi-paleolitik se-viyelerinden ele geçmiû olması, söz konu-su rotanın belli zaman dilimleri içinde kullanıldıøını göstermektedir. Bu zaman dilimi de olasılıkla bahar aylarının ortaları

(9)

ile sonlarına denk gelmektedir. Çünkü ele geçen hayvan kemiklerinin hemen hemen tamamı bir yaûını doldurmamıû genç bi-reylere aittir. Söz konusu hayvanlar do-øumlarından kısa bir süre sonra avlanıla-rak tüketilmiûlerdir.

Direkli Maøarası Epi-paleolitik kül-türünü nitelendiren yontmataû endüstrisi içindeki yarımayların boyutlarındaki stan-dardizasyon, Levant endüstrilerinde gö-rülmemektedir. Levant Natufianı içinde yarımayların boyutları erken safhalardan geç safhalara doøru deøiûkenlik gösterme-sine karûın, Direkli Epi-paleolitiøinde bo-yut farklılıkları dikkat çekici deøildir. Ge-nel olarak 1,5 cm ile 0,5 cm arasındaki ya-rımayları hemen hemen her arkeolojik se-viyede birlikte bulmak mümkündür.

Direkli Maøarası Epi-paleolitiøi, Anadolu’lu kimliøi taûıyan ancak Levant kültürleri ile ekolojik bir baø içerisinde bulunan bir kültürel geliûmedir. Makro evrim perspektifi içinde karmaûık sosyo-ekonomik yapılanmaların yerel olanaklar ve bireysel karar verme üzerine dayalı çe-ûitlenmelerinin bir sonucunu yansıtan Di-rekli Maøarası Epi-paleolitik yaûamına dair kanıtlar deøiûkenlikler gösterebilir. Ancak bu durum Epi-paleolitik kültürle-rinin Yakındoøu içindeki geliûim süreci-nin, kuzey Avrupa Mezolitik kültürlerin-den tümüyle farklı bir ekoloji içinde geliû-tiøi gerçeøini deøiûtirmeyecektir.

Harita ve Resim Listesi

Harita 1. Anadolu Platosu ve Arap

Yarı-madası bindirme bölgesinde yer alan Direkli Maøarası ve Doøu Akdeniz Koridoru.

Harita 2. 2006-2010 yılları arası Kahra-manmaraû’ta gerçekleûtirilen Prehistorik Yüzey Araûtırmaları sonucunda saptanan sit alanlarını gösterir harita.

Resim 1. Tekir Formasyonu, Direkli

Ma-øara lokalizasyonu.

Resim 2. Direkli Maøarası Orta Çaø bu-luntuları.

Resim 3. Direkli Maøarası sırtlı dilgicikleri ve yarımayları.

Resim 4. Direkli Maøarası Orta Paleolitik obsidiyen dilgicik; Nasarius

gibbo-sula, Dentalium, akrep kıskacı boncuk taneleri.

(10)

KAYNAKÇA

Alpagut 1982 B. Alpagut, “ùnsan Paleoekolojisi”, Türkiye Çevre Sorunları Vakfı Yayınları (1982) 85-90.

Arbuckle – Erek 2010

B. S. Arbuckle – C. M. Erek, “Late Epipaleolithic Hunters of the Cent-ral Taurus: Faunal Remains From Direkli Cave, Kahramanmaras, Tur-key”, International Journal of Osteoarchaeology Int. J. Osteoarchaeol (2010) Published online in Wiley Online Library (wileyonlinelib-rary.com) DOI: 10.1002/oa.1230.

Barker 2009 G. Barker, The Agricultural Revolution in Prehistory (2009).

Bar-Yosef 1970 O. Bar-Yosef, The Epi-Paleolithic Cultures of Paletsine, Basılmamıû Doktora Tezi (1970).

Belfer-Chen – Gor-ring-Morris 2002

A. Belfer-Chen – N. Gorring-Morris, “Why Microliths? Microlithiza-tion in the Levant”, Archaeological Paper of the American Anthropological

As-sociation 12.1, 2002, 57-68.

Boyd ve diø. 1997 R. Boyd – M.B. Mulder – W.H Durham – P.J. Richerson, “Cultural Phylogenies Possible?”, içinde: P. Weingart, S. D. Mitchell, P.J. Richer-son and S. Maasen (ed.), Human by Nature: Between Biology and the Social

Sciences (1997) 355-384. Chatters – Prentiss

2005

J. C Chatters – W. C. Prentiss, “A Darwinian Macro-Evolutionary Per-spective on the Development of Hunter-Gatherer Systems in North-western North America”, World Archaeology 37, 2005, 45-65.

Erek 2008 C. M. Erek, “Levant-ùç Anadolu Arasındaki Prehistorik Baølantılardaki Amik-Maraû Çöküntü Alanının Önemi”, OLBA XVI, 2008, 1-22. Erek 2009 C. M. Erek, “2007 Direkli Maøarası Kazıları”, KST 30.1, 2009, 323-346. Erek 2010 C. M. Erek, “Kahramanmaraû Paleolitik Prehistoryası”, Daøların Gazeli

Maraû (2010) 97-111.

Gül ve diø. 2005 M. Gül – G. Darbaû – K. Gürbüz, “Alacık Formasyonunun (En Geç Orta Eosen-Erken Miyosen) Kahramanmaraû Havzası ùçindeki Tekto-no-Stratigrafik Konumu”, ùstanbul Üniversitesi Yerbilimleri Dergisi 18.2,

2005, 183-197.

Henry 1973 D. O. Henry, 1973, The Natufian of Palestine: Its Material Culture and

Eco-logy, Basılmamıû Doktora Tezi (1973) Department of Anthropology, Southern Methodis University.

Holden – Shennan 2005

C. J. Holden – S. Shennan, “Introduction to Part I: How Tree-like is Cultural Evolution?”, The Evolution of Cultural Diversity: A Phylogenetic

Ap-proach, içinde: R. Mace, C.J. Holden, and S.Shennan (ed.), (2005) 11-29. Kartal 2009 M. Kartal, Konar Göçerlikten Yerleûik Yaûama Geçiû, Epi-paleolitik Dönem,

Türkiye’de Son Avcı Toplayıcılar (2009).

Kökten 1960 ù. K. Kökten, “Anadolu Maraû Vilayetinde Tarihten Dip Tarihe Gidiû”,

TürkAD10.1, 1960, 40-44.

Kuijt – Prentiss 2009

I. Kuijt – A. M. Prentiss “Niche Construction, Macroevolution, and the late Epi-Paleolithic of the Near East”, Macroevolution in Human Prehistory,

(11)

içinde: A. Prentiss – I. Kuijt – J. C. Chatters (ed.) (2009) 253-271. Mohammadifar –

Motarjem 2008

Y. Mohammadifar – A. Motarjem, “Settlement continuity in Kurdis-tan”, Project Gallery, Antiquity 82.317, 2008.

Olszewski 1993 D. I. Olszewski, “The Zarzian Occupation at Warwasi Rockshelter, Iran”, The Paleolithic Prehistory of The Zagros-Taurus, The University Muse-um, University of Pennsylvania, Philadelphia (1993) 207-236.

Pirie 2004 A. Pirie, “Constructing Prehistory: Lithic Analysis in the Levantine Epipaleolithic”, The Journal of the Royal Anthropological Institute, 10.3, Royal Anthropological Institute of Great Britain and Ireland (2004) 675-703. Simpson 1944 G.G. Simpson, The Tempo and Mode in Evolution (1944).

(12)

Harita 2 Harita 1

(13)

DùREKLù MA÷ARASI Resim 1 Resim 2

(14)

Resim 3

Referanslar

Benzer Belgeler

The largest difference on the pole mass, width and the signal yields is taken as a systematic un- certainty.. Mass Calibration: The uncertainty from the mass cali- bration is

However, as the size of the training data sets become larger, the accuracy performance of SVM based models reach the performance of the decision tree based models, but the number

Tekrarlı ölçümler için ANOVA ile elde edilen bulgulara göre, kişiselleştirilmiş alıştırma sorularıyla çalışan öğrencilerin akademik başarı puanlarındaki

zorbalık türleri, bunların görülme sıklığı, b) zorbalığın görülme türünde sosyo-ekonomik düzey, sınıf düzeyi ve cinsiyete bağlı farklılıkların olup olmadığı

Bu tereddütün kaldırılması bize sunulduğundan, eski hukukçuların ise bu konuda, kimileri ne hırsızlık davasını ne de köleyi yoldan çıkarmak davasını tanıyarak,

Bu çalışmada beyin kanamalarının tespitinde literatürde kullanılan mikrodalga bandı görüntüleme teknikleri gözden geçirilmiş ve bunlarla bağlantı olarak beyin

In this study an original method for finding the exact and numerical solutions of the Cauchy problem for the first order 2-D nonlinear partial equations in a class of

1) İçerik Biçimbirimi: Anlamsal ve konusal olan içerik biçimbirimi konuşmacının niyetine göre belirlenmektedir. Ad, sıfat, eylem ve bazı ilgeçler bu