• Sonuç bulunamadı

Bir Fakültenin Kuruluş Serencamı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir Fakültenin Kuruluş Serencamı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

XL Zülfikar GÜNGÖR - Abdülmecit İSLAMOĞLU

Turkish Studies

International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 11/17 Fall 2016

BİR FAKÜLTENİN KURULUŞ SERENCAMI

Prof. Dr. İsmail ÇALIŞKAN - Doç. Dr. Ali Osman KURT AYBU İslamî İlimler Fakültesi - ASBU Dinî İlimler Fakültesi

Ankara İlahiyat Fakültesi’nin kuruluşundan 63 yıl sonra Ankara’da yüksek din öğretimi veren ikinci bir fakülte daha açılmıştı. Mart 2012’de Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ne bağlı “İslami İlimler” adıyla açılan bu fakültenin adı aslında yeni değildi. Daha önce 1971’de Erzurum Atatürk Üniversitesi bünyesinde “İslami İlimler Fakültesi” vardı. 1959’dan 1980’lere kadar sekiz tane de Yüksek İslam Enstitüsü kurulmuştu. Yüksek din öğretiminde görülen çok başlılık 1982’de tek çatı altında birleştirilerek tamamının adı İlahiyat Fakültesi’ne çevrildi, eğitim-öğretim bu adla devam etmeye başladı. Son yıllarda yükseköğretimde arayışlar başlamış, neredeyse her şehirde yeni bir üniversite açılmıştı. Bu çerçevede İlahiyat alanında da ciddi adımlar atıldı. Eskiden 29 olan İlahiyat Fakültesi sayısı bir anda 100 civarına ulaştı. 1982’de alınan karardan yaklaşık otuz yıl sonra yüksek din öğretiminde eski çeşitliliğe dönüldü. Fakülte isimleri tek tip olmaktan çıkarılarak İlahiyat Fakülteleri dışında İslami İlimler, Dini İlimler, İlahiyat Bilimleri, Uluslararası İslam ve Din Bilimleri gibi farklı isimlerle yeni fakülteler açıldı.

Yeni üniversite ve yeni fakülte çalışmalarının bir ürünü olarak Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Temmuz 2010’da kurulduğunda açılması planlanan fakültelerden birisi de İslami İlimler Fakültesi idi. Ankara Ü. İlahiyat Fakültesi Türk İslam Edebiyatı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Akkuş’un 11 Nisan 2012’de dekan olarak atanması ile fakülte resmen hayata geçmiş oldu. Aynı yılın sonlarında öğretim elemanı alım ilanına çıkıldı ve Şubat 2013’ün başında ilk hocalar atandı. Nisan ayında Prof. Dr. İsmail Çalışkan, Temmuz’da Doç. Dr. Ali Osman Kurt’un dekan yardımcısı olarak atanması ile yönetim teşekkül etti. Bu yılın sonunda 23 öğretim elemanı ve 5 araştırma görevlisi ile eğitim öğretim yapacak seviyeye gelindi.

Açılışının üzerinden henüz bir yıl geçmeden, İlahiyat Fakültesi’nden farkı, amacı ve hedefleri ilahiyatçılarca bile tam olarak bilinemeyen İslami İlimler Fakültesi eğitim-öğretime başlayacaktı. Hummalı bir lisans ve lisansüstü program açma çalışmaları başladı. Açılış çalışmaları fakültenin ilk binası olan Çankaya’da Cinnah yokuşundaki ilk yerleşkede idi. Eğitim-öğretim için yeni bina arayışına girildi ve nihayet yeni kurulmuş olan Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin Ulus’taki binasının bir bölümünün tahsisi ile sorun çözülmüş oldu. İlkler ve ilk kuruluşlar her zaman heyecanlı ve bir o kadar da problemlidir. 2013-2014 eğitim-öğretim yılı başladığında imkânları dar bir mekânda, fakat samimi ve özverili 92 öğrencisi ve hocaları ile fakültemiz ders başı yaptı.

Bir yıl sonra 2014-2015 eğitim-öğretim yılında, farklı bir mekânda, Anafartalar’da Ankara’nın ilk eğitim yuvalarından tarihi Atatürk Ortaokulu’nda eğitime başlandı. Nihayet 2016-2017 eğitim yılında Esenboğa yerleşkesinde kendi binasına taşınmasıyla mekân sorunu çözüldü. Böylece dört yılda dört bina değiştirmesi sebebiyle, o sıralarda güncel bir kelimeyi ödünç alarak söylediğimiz “gezici fakülte” esprisi de tedavülden kalkmış oldu.

İsim farklılığı ilk senelerde öğrencilerin fakültemizi tercihini olumsuz etkilemişti. Ancak fakültenin Ankara’da oluşu, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin kısa zamanda marka bir üniversite olarak cazibe merkezi haline gelme çabaları, fakülte öğretim elemanlarının kendi alanlarında yetkin olmaları kısa zamanda tercih sıralamasında en üstlerde yer almasını sağlamıştı.

Burada bir paragraf açarak fakültemizin kurucu dekanı Prof. Dr. Mehmet Akkuş’un şahsiyeti hakkında da birkaç kelam etmek isteriz. Hocayı, öğrencilik yıllarımızdan tanıyor olmamıza rağmen dekanlık döneminde daha yakından tanıma imkânı elde ettik. O, insan ilişkileri, ilme ve düşünceye

(2)

Mehmet Akkuş Hocamız ve Dostlarının Dilinden Prof. Dr. Mehmet Akkuş XLI

Turkish Studies

International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 11/17 Fall 2016

saygısı ve düşkünlüğü ile ön plana çıkan, bu nedenle yönetici tarafını çok hissettirmeyen bir şahsiyettir. O, samimi, doğal ve içten birisidir. Politik konuşmayı sevmez, olanı olduğu gibi anlatır. Kolay kolay sinirlenmez ve kızmaz. Eleştirilerinde ölçülüdür.

Başlangıçta yeni kurulması, merkezde yer alması nedeniyle fakülteye ilgi ve istek doğal olarak çok fazlaydı. Çeşitli kesimlerden gelen rica ve isteklere kendi ilkeleri ile cevap verir; bunu yaparken de nezaketinden ödün vermeyen bir duruş sergilerdi. Öğretim elemanı alımında her zaman objektif olmayı, liyakatin esas alınmasını önemserdi. Bu tavrının en açık göstergesi de fakültenin omurgası olan öğretim elemanlarıdır. Fakültemizin kuruluşunda büyük emeği olan Mehmet Akkuş hocamıza bundan sonraki yaşantısında sağlıklı ve hayırlı ömürler dileriz.

Referanslar

Benzer Belgeler

18. Karın ağrısı ve kanlı dışkılama şikayetleriyle başvuran 32 yaşında bilinen dahili hastalığı olmayan bir erkek hastada mezenter arter trombozu saptanmıştır. Bilinen

Günlük alınan enerji miktarını azaltmak ve özellikle besinlere lezzet ver- mek için kullanılan ilave şeker miktarını azaltmak için yerine hem enerji içermeyen hem de

• Dersin Amacı: Doğru düşünce doğru tanımlanmış kavramlar üzerinde yükselir savından hareketle doktora sürecine adım atmış olan öğrencilerin dini

 Kur’an’ı anlama ve yorumlama faaliyeti olan tefsir’in bir ilim haline gelişi ve metotlarının ortaya konuluşu da Abbâsîler

Üyesi Hakime Reyyan Yaşar başkanlığındaki ilk oturumda kültür, sanat ve sosyal hayatla iç içe bir üniversite örneği olarak Endonezya İslam Üniversitesi’ne dair

 Lisansüstü düzeyde sosyoloji ve sosyal bilimler alanındaki derslerin yeterli kredi ve içerikte verildiği söylenebilir. Bununla birlikte, lisans eğitimi

Adı geçen 1140225513 numaralı doktora öğrencisi Hasan YÜKSEL’in derslerini başarıyla tamamladığından dolayı, Enstitümüz Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve

Türkiye’de Din Sosyolojisi..  Osmanlı orta sınıfında toplumun Kur’an’ın emirlerine göre düzenlenmesi gerektiği düşünülmektedir. Kemalizm'in hem akla hem kalbe hitap