• Sonuç bulunamadı

Executive Functions and Attentional Processes: Theoretical Models and Neuroanatomy

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Executive Functions and Attentional Processes: Theoretical Models and Neuroanatomy"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET

Beyinde bilgi iþleniþinin dinamik ve karmaþýk doðasý yüksek düzeyli biliþsel iþlevleri tanýmlamada yönetici iþlevler kavramýný ortaya çýkarmýþtýr. Günümüzde ruhsal hastalýklarýn tanýsý fenomenolojik temelde konulmaktadýr. Davranýþýn biliþsel ve duy-gusal boyutu yanýsýra, yönetici iþlevlerle ilgili boyutu birçok ruh-sal hastalýkta altta yatan temel zihinsel mekanizmalarý tanýmla-mada kullanýlmaktadýr. Bu yazýnýn amacý da yönetici iþlevler ve dikkat gibi biliþsel süreçlerle ilgili kuramsal modellerin ve beyin-deki karþýlýklarýný açýklamaya yönelik bilgilerin gözden geçi-rilmesidir. Ayný zamanda bellek, dikkat ve yönetici iþlevlerdeki kuramsal örtüþmenin vurgulanmasý hedeflenmiþtir.

Anahtar Sözcükler: Yönetici iþlevler, dikkat.

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2002;5:105-110

SUMMARY

Executive Functions and Attentional Processes: Theoretical Models and Neuroanatomy

The dynamic and complex nature of information processing in defining high-level cognitive functions has lead to the concept of executive functions. Today, the diagnoses of psychiatric disorders are being made on a phenomenological basis. Other than the cognitive and emotional dimension of behavior, the dimension of executive functions is used to identify the underlying cognitive mechanisms in psychiatric disorders. The aim of this paper is to review the theoretical models related to cognitive processes like executive functions and attention and their cerebral correlates.

Another aim of the current paper is to emphasize the theoretical overlaps between memory, attention and executive functions. Key Words: Executive functions, attention.

GÝRÝÞ

Doðanýn bilinen en karmaþýk nesnesi olan insan beyninin ve onun ürünü biliþsel süreçlerin bilimsel yöntemlerle araþtýrýlmasý, buna baðlý kuramsal mo-dellerin geliþtirilmesini saðlamýþtýr. Beynin iþlevselliði ile ilgili temel kuramlardan biri, seri iþleme kuramýdýr. Bu modelde beyin bilgiyi aþaðýdan yukarýya seri olarak iþlemektedir. Daha sonra eski kuramlarýn çoðunu kapsayan fakat ayný zamanda onlardan çok farklý paralel iþleme modeli geliþtirilmiþtir (Ellis ve Hunt 1993). Paralel ve daðýtýlmýþ iþleme modeli temelinde Goldman-Rakic (1988) psikofizyolojik iliþ-kilerden duyusal-biliþsel iþleme modelini, Mesulam (1990) nöroanatomik yapýlardan geniþ kapsamlý nörokognitif sinir aðlarýnda daðýtýlmýþ iþleme modeli-ni, Fuster (2000a, 2000b) hayvanlardan elde edilen tek hücre kayýtlarýndan kortikal bellek modelini, Baþar (1998) elektrofizyolojik çalýþmalardan osilas-yonel nöral topluluklar kuramýný geliþtirmiþtir. Ýnsan biliþsel yeteneklerini aritmetik ve mantýk iþlemlerini sýrasýyla iþleyen geleneksel bilgisayarlardan üstün kýlan da beyindeki iletinin basit ve yavaþ ancak aralarýnda yoðun baðlantý aðý bulunan çok sayýda nöron tarafýndan paralel bir biçimde iþleniþidir (Halýcý 2000).

Kuramsal Modeller ve Nöroanatomi

Birim Günay KILIÇ*

* Dr., Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý, ANKARA

(2)

Beyinde bilgi iþleniþinin dinamik ve karmaþýk doðasý, yüksek düzeyli biliþsel iþlevleri tanýmlamada yönetici iþlevler (executive functions) kavramýný ortaya çýkar-mýþtýr. Bu kavram özdüzenleme (self-regulation), davranýþýn ardýþýklýðý (sequencing of behavior), esnek-lik (flexibility), tepki ketleme (response inhibition), planlama ve davranýþýn örgütlenmesi gibi yetenekleri kapsamaktadýr (Lezak 1995, Borkowski ve Burke 1996, Mercugliano 1999). Bu iþlevler kiþinin kendisi hakkýnda düþünmesini saðlamakta, gelecekte olabile-cekleri ve onlarý nasýl etkileyeceðini belirlemektedir (Barkley 1997, Mercugliano 1999). Çocuklarda da yönetici iþlevlerin problem çözümü sýrasýnda düþünce ve davranýþ üzerinde düzenleyici kontrol saðladýðý belirtilmektedir. Çocuðun doðal ortamýnda problem çözme ve oyun baþlatabilme yetenekleri gözlenerek, ana-babalardan ketleme yetenekleri ile ilgili bilgi alarak, rutinleri deðiþtiðinde ne kadar esnek olduklarý deðerlendirilerek yönetici iþlevlerle ilgili veri saðla-nabileceði söylenmektedir (Baron ve Fennel 2000). YÖNETÝCÝ ÝÞLEVLERÝN NÖROANATOMÝK TEMELÝ Frontal korteks ve onun striatal baðlantýlarý yönetici iþlevler için en önemli nöroanatomik yapýlar olarak kabul edilmektedir (Stuss ve Benson 1986, Duncan 1986, Petrides 1994). Bu iþlevlerin beyindeki temeli-nin frontal loblar olduðunu ifade etmek için 'frontal metafor' deyimi bile kullanýlmýþtýr (Pennigton ve Ozonoff 1996). Yönetici iþlevlerde yaþa baðlý etkinlik artýþýnda, frontal loblarýn anatomik ve iþlevsel olgun-luða en son eriþen yapýlar oluþu ve bu yapýlardaki miyelinizasyonun ileri adolesan döneme dek sürmesinin rolü üzerinde durulmaktadýr (Mercugliano 1999).

Normal geliþen beyin dinamik ve plastik bir organdýr. Plastisite zedelenmelere sistemik tepki olarak geliþen bir süreç olmaktan çok beyin geliþiminin temel özelliði olarak kabul edilmektedir. Yaþamýn erken dönem-lerinde beyinde sinaptik baðlantýlardaki yoðunluk geliþimle birlikte azalmakta ve geride kalanlar stabi-lize olmaktadýr. Bu seçici stabilizasyonun girdi sürücülüðünde gerçekleþen kompetitif bir sürecin ürünü olduðu tahmin edilmektedir. Plastik deðiþim kapasitesinin asla tümüyle kaybolmadýðý da belir-tilmektedir (Stiles 2000). Goldman-Rakic de (1987) hayvan deneylerine dayanarak insanlarda frontal ve parietal kortekslerde sinaptik dansitenin iki yaþ civarýnda en üst noktasýna eriþtiðini ve bunu izleyerek yaygýn bir süreçte sinaps eliminasyonunun gerçek-leþtiðini bildirmiþtir. Yavaþ olarak erken eriþkinlik

dönemine kadar süren bu ayýklanmanýn biliþsel iþlev-lerin geliþiminde payý olabileceði söylenmektedir. Castellanos (1997) geniþ bir literatür taramasýna dayanarak yönetici iþlevlerde prefrontal korteks, bazal gangliyonlar ve serebellumun görev aldýðýný ve bu devrelerde özellikle dopamin olmak üzere monoamin transmitterlerin modülasyonu saðladýðýný belirtmek-tedir. Gerçekten çaðdaþ kuramlar gözönüne alýndýðýn-da, yönetici iþlevler sadece frontal loblarla denetleni-yor olamaz ve frontal loblarýn denetimindeki her iþlev de yönetici iþlev olarak kabul edilemez (Karakaþ ve Karakaþ 2000, Fuster 2000a).

Rubia ve arkadaþlarý (2000) ilk kez fonksiyonel manyetik resonans görüntüleme (fMRG) verileriyle yönetici iþlevlerde yaþa baðlý olarak ortaya çýkan nor-mal olgunlaþmanýn kanýtlarýný ortaya koyan araþtýr-macýlardýr. Bu araþtýrmada saðlýklý adolesan ve eriþkin örneklemin dur görevi (stop task) ve gecikmeli görev (delay task) sýrasýnda, görev performanslarýyla birlikte fMRG ile beyin aktivasyon örüntüleri karþýlaþtýrýlmýþtýr. Motor yanýtlarýn ketlenmesini gerektiren dur görevinde eriþkin ve adolesanlarýn görev performansý eþit bulunmuþtur. Bu görev sýrasýn-da sað mesial ve inferior prefrontal kortekslerde ben-zer aktivasyon izlenmekle birlikte eriþkinlerde anlam-lý olarak sol prefrontal beyin bölgeleri, adolesanlarda ise sað kaudat ve insula gibi subkortikal beyin böl-gelerinde aktivasyon artýþý saptanmýþtýr. Gecikmeli görevde ise eriþkinlerin, adolesanlardan daha iyi per-formans gösterdiði belirlenmiþtir. Bu görev sýrasýnda dur görevinde olduðu gibi daha güçlü aktive olan böl-gelerde yaþla aktivasyon artýþýnýn doðrusal iliþkisi ortaya konmuþtur. Gecikmeli görevde eriþkinler, adole-sanlarla karþýlaþtýrýldýðýnda fronto-striato-pariyetal aðda daha güçlü aktivasyon göstermiþtir. Çalýþma bul-gularý eriþkin ve adolesanlarda görev performansý eþitken (dur görevi) farklý beyin bölgelerinin aktive olabildiðini ve daha iyi performansýn (gecikmeli görev) ayný beyin bölgelerindeki niceliksel aktivasyon gücüyle iliþkili olabileceðini ortaya koymuþtur. Dur görevinde olduðu gibi nöropsikolojik performansta yaþa baðlý gözlenebilir bir farklýlýk bulunmazken fark-lý beyin bölgelerinde aktivasyon saptamasý adolesan-larda henüz tam geliþmemiþ prefrontal iþlevlerin art-mýþ subkortikal aktivasyonla dengelendiði þeklinde yorumlanmýþtýr. Hipofrontalite ile birlikte hipersub-kortikalite tarzý aktivasyonun normal geliþimsel yönü yanýsýra þizofreni gibi nörogeliþimsel hastalýklarda da saptanabilen bir bulgu olduðu üzerinde durulmak-tadýr (Rubia 2002).

(3)

Çok sayýda positron emisyon tomografi (PET) ve fMRG verilerinin deðerlendirildiði baþka bir çalýþmada yönetici iþlevler ve çalýþma belleðinin (working me-mory) kortikal organizasyonunun dinamik ve daðýnýk bir görünüm sergilediði belirtilmektedir. Bu süreçlerin bire bir haritalanmasýnýn söz konusu olmadýðý ve halen az sayýda nöral aðýn haritalanabildiði bildirilmektedir (Carpenter ve ark. 2000).

YÖNETÝCÝ ÝÞLEVLERE ÝLÝÞKÝN KURAMSAL MODELLER

Borkowski ve Burke (1996) bilgi iþlem paradigmasý temelinde yönetici iþlevlerin üç bileþeninde görüþ bir-liði olduðunu söylemekte, bunlarý görev analizi, strateji seçimi, strateji izleme (monitoring) olarak belirlemektedir. Kuramsal ve ampirik çalýþmalarýn geniþ bir literatür taramasý ile yönetici iþlev ölçüm alanlarýnýn altý farklý sýnýf altýnda toplanabileceði gös-terilmiþtir. Bunlar kurulumu koruma ve deðiþtire-bilme, planlama, baðlamsal (contextual) bellek, ketleme (inhibition) yani bozucu etkiye (interference) karþý koyabilme, zaman ve mekanda olaylarý bütün-leþtirebilme, akýcýlýk ve çalýþma belleðidir (Pennigton ve Ozonoff 1996).

Yönetici iþlevler kavramý zaman içinde biliþsel iþlem-lerin düzenlenmesi ve birleþtirilmesi amacýný taþýyan ketleme ve tepkinin geciktirilmesini içeren bir kontrol süreci olarak da ele alýnmaktadýr (Denkla 1996). Ketleme Barkley'in (1997) sýnýflamasýnda temel ele-mandýr. Ketlemenin çeþitleri ise potansiyel davranýþý ketleme, süregiden bir davranýþý ketleme, bozucu tep-kinin kontrolü olarak belirlenmiþtir. Bu sýnýflamada yönetici iþlevler çalýþma belleði, güdü, duygulaným ve genel uyarýlmýþlýk düzeyinin düzenlenmesi, lisanýn içselleþtirilmesi, davranýþýn analiz ve sentezi olarak tanýmlanmaktadýr. Yönetici iþlevler dikkat etmenin özgül bir þeklidir. Kiþinin yaþamýnda bir sonraki olayý deðiþtirmesi olay-yanýt-sonuç arasýnda devreye giren yönetici iþlevlerle saðlanmaktadýr. Yönetici iþlevin baþlamasý olasý diðer yanýtlarýn ketlenmesi ve gecik-tirilmesine baðlýdýr (Barkley 1996). Ketleme ve dikkat kontrolü baþka araþtýrmacýlarýn da yönetici iþlevler kapsamýna aldýðý kavramlardýr (Funahashi 2001, Pineda 1998).

Davranýþçý yaklaþýmla bu konuyu ele alan kuram-cýlara göre ise ani ve alýþýlmýþ durumlarýn geçerli olmadýðý durumlarda yönetici iþlevler devreye girmek-tedir. Kiþi bu durumlarda yeni kurallar üretmelidir.

Davranýþsal tepkilerin özgül sözel uyaranlarla düzen-lenmesinin yani sözel özdüzenlemenin önemi vurgu-lanmaktadýr. Yönetici iþlevler kural yönetimli davranýþýn (rule-governed behavior) alt kümesi olarak ele alýnmaktadýr (Hayes ve ark. 1996).

Smith ve Jonides (1999) yönetici iþlevlerin sýnýflan-masý konusunda þu beþ süreç hakkýnda görüþ birliði olduðunu belirtmiþtir. Bunlar; ilgili bilgi ve iþlemlere dikkatin odaklanmasý ve ilgisizlerin ketlenmesi (attention/inhibition), odaklanmýþ dikkatin kaydýrýl-masýný gerektiren görevlerde iþlemlerin tanýmlanmasý (task management), belli amaçlarý gerçekleþtirmede alt görevlerin sýrasýný planlama, ardýþýk görevlerin bir sonraki basamaðýný belirlemede çalýþma belleði içe-riðinin kontrolü ve izlenmesi (monitoring), çalýþma belleðinde temsillerin kodlanmasýdýr (coding). Bu bil-giler ketleme ve dikkatin yanýsýra çalýþma belleðinin de yönetici iþlevlerdeki önemli rolünü ortaya koymak-tadýr. Baddeley'e (1990) göre de yönetici kontrol bir nöropsikolojik model olan çalýþma belleðinde merkezi yöneticinin (central executive) esas iþlevidir. Dikkatin iliþkili olduðu süreçler de bu modelde yer almakta ve 'kontrol süreçleri' olarak tanýmlanmaktadýr (Baddeley 1990, Karakaþ 1997, Ellis ve Hunt 1993).

Bu kuramsal bakýþ açýlarýnýn yanýsýra yönetici iþlevler, genel zeka veya g faktörünün bir yansýmasý olarak da ele alýnmaktadýr (Sternberg 1985). Fakat bu for-mülasyon hayvan deneyleri, Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu (DEHB) olan çocuklar ve frontal lob hastalarýyla yapýlan bir çalýþmada destek-lenmemiþtir. Psikometrik g ve yönetici iþlevler arasýn-daki farkýn aydýnlatýlmasýnýn psikometrik ve pratik zeka arasýndaki ayrýmýn anlaþýlmasýnda önemli olduðu belirtilmektedir (Crinella ve Yu 2000).

DÝKKAT VE DÝKKATE ÝLÝÞKÝN KURAMSAL MODELLER

Psikolojik süreçler baðlamýnda algýnýn seçici yönüyle ilgili olan dikkat, algýnýn bir anda bir veya birkaç uyarýcýya yönelmesini, diðerlerini dýþarda býrakmasýný ifade etmektedir. Yapýsal bilgi iþleme modellerinde de dikkat, uyarýcýnýn bilgi iþleme sürecine girmesinde darboðaz veya süzgeç, kýsýtlý kapasiteli sistemin uyarýcý bombardýmanýna tutulmasýný engelleyen bir bilgi iþleme süreci olarak deðerlendirilmektedir (Karakaþ 1997, Baddeley 1990, Ellis ve Hunt 1993). Bilgi iþlem paradigmasý açýsýndan seçici (selective) dikkat, bölünmüþ (divided) dikkat ve sürdürülen

(4)

(sus-tained) dikkat olarak ayrýlmaktadýr. Seçici dikkat özel bir noktada dikkatin odaklanmasý iken, bölünmüþ dikkat eþ zamanlý iki girdi arasýnda dikkatin pay-laþýmýný anlatmaktadýr. Sürdürülen dikkat ise kiþinin zaman içinde performansýný sürdürme yeteneði olarak ele alýnmaktadýr (Sergeant 1996).

Ýnsanlarda dikkat süreçlerine iliþkin bilgiler beyin lezyonlu hastalarýn ve normal gönüllülerin nöro-psikolojik ve elektrofizyolojik verilerine, beyin görün-tüleme çalýþmalarýna ve hayvan deneylerine dayan-maktadýr. Kuramsal olarak biliþsel süreçleri çok odak-lý nöral aðlarla ele alan Mesulam (1990) dikkati üç kortikal odaðý içeren geniþ bir aðla açýklamaktadýr. Bunlar frontal göz alanlarý (FEFs-frontal eye fields), posterior parietal korteks ve singulat kortekstir. Bu aðýn frontal bileþeni dikkatin odaklanmasý, posterior parietal bileþeni duyusal, singulat bileþeni motivas-yonel yönleriyle iliþkili bulunmuþtur. Bu bileþenlerden herhangi birinde veya ara baðlantýlarýnda ortaya çýkan hasar lezyonun karþý tarafýnda ihmal (neglect) sendromuyla sonuçlanabilmektedir. Dikkatle ilgili bu yapýlarda sað hemisfer baskýn bir role sahip bulun-muþtur. Bu kuramý destekleyen hayvan deneylerinde aðlar arasý baðlantýnýn bölgesel ara nöronlarla sað-landýðý saptanmýþtýr (Morecraft ve ark. 1993). Beyin görüntüleme literatüründeki nöral aðlarýn yer-leþimine dayanarak Posner ve arkadaþlarý dikkatin üç farklý iþlevi üzerinde durmaktadýr. Bu yaklaþýmda her-bir dikkat iþlevi tek her-bir beyin bölgesine lokalize deðildir ve birbirleriyle baðlantýlý beyin bölgelerinin ürünü aðlar oluþturmaktadýr. Bunlar; sýrasýyla duyusal olaylara yönelim, bilinçli iþlemleme için uyaranlarýn saptanmasý ve uyanýklýk durumunun sürdürülmesi olarak ifade edilmektedir (Posner ve Petersen 1990, Berger ve Posner 2000). Bu kuramcýlar insan beyninde dikkate iliþkin yapýlarý anterior ve pos-terior dikkat sistemleri olmak üzere iki alt sistemle ele almaktadýr. Posterior dikkat sistemi yönelim sürecin-den (attentional orienting) sorumludur ve posterior parietal korteks, superior kollikulus ve talamik pul-vinar çekirdeði kapsamaktadýr. Anterior dikkat sistemi ise uyaranýn saptanmasýndan (target detection) sorumludur ve anterior singulat girus ile orta hat frontal lob yapýlarýný içermektedir.

Mesulam ve Posner'in ileri sürdüðü iki kuramsal dikkat modelinde de özellikle sað parietal ve singulat beyin bölgelerinin uzamsal (spatial) dikkat süreç-lerindeki önemi vurgulanmaktadýr. Ýki kuramsal yak-laþýmda temel farkýn Mesulam modelinde hedef sap-tama iþlevinin iki ayrý süreç (motivasyonel/motor) ve

anatomik odakla (singulat korteks/frontal korteks) açýklanýþý olduðu ileri sürülmektedir. Ayrýca Posner'in modelinde dikkatin belli bir odaktan ayrýlmasý (disen-gagement) iþlevi ile iliþkili posterior parietal korteksin, Mesulam modelinde de multimodal duyusal temsil-lerin oluþturulmasýndaki rolüyle uyumlu olduðu bildirilmektedir. Ýki yaklaþým tarzýnda da dikkat sis-temleri üzerine retiküler uyarýlmýþlýk mekanizmalarý-nýn önemli etkisi olduðu belirtilmektedir (Coull 1998). Otomatisite ve dikkat süreçlerinin olayla iliþkili potan-siyeller (OÝP) ve PET verilerine dayanarak gözden geçirildiði bir makalede dikkat kontrol aðýnýn posteri-or bölgelerde daha çok duyusal temelli, anteriposteri-or böl-gelerdeyse özellikle yeni görev sýrasýnda daha çok yönetici kontrolle iliþkili olduðu bildirilmektedir (Schnider 1994).

Pribram ve McGuiness (1975) komputasyonel süreçlerden farklý olarak dikkat kontrolünde uyarýlmýþlýk (arousal), aktivasyon ve çabanýn (effort) esas faktörler olduðunu ileri sürmektedir. Bu enerjik (energetic) mekanizmalardan uyarýlmýþlýk yaklaþýk olarak duyusal girdiye yanýta yönelme olarak taným-lanmaktadýr. Hipotalamik bölgeler ve beyin sapý retiküler formasyonu uyarýlmýþlýktan sorumlu olarak ele alýnmaktadýr. Fazik ve kýsa süreli olan uyarýlmýþlýk sürecinin frontal korteks ile amigdalanýn kontrolü altýnda olduðu kabul edilmektedir. Aktivasyon mekanizmalarýnýn ise bazal gangliyonlar, hipotala-mus ve mezensefalik beyin sapý yapýlarýna lokalize olduðu bildirilmektedir. Bazal gangliyonlarýn akti-vasyon düzenlemesi tonik ve uzun süreli olarak deðer-lendirilmektedir. Uyarýlmýþlýk sisteminde noradrenalin ve serotonin birincil nörotransmitterken, aktivasyon sisteminde dopamin ve asetilkolinin etkin olduðu bildirilmektedir. Kiþiyi görevin gerektirdiði uygun uyarýlmýþlýk ve aktivasyon durumuna yönlendirme üçüncü enerjik sistem olan 'çaba' ile saðlanmakta ve bu yönlendirme 'durum düzenleme' (state regulation) terimiyle açýklanmaktadýr. Kiþinin aktüel durumunun düzenlenmesi için gereken enerji 'çaba' olarak adlandýrýlmaktadýr. Papez halkasý (hipokampus-hipotalamus-singulat girus-hipokampus) ve anterior talamik çekirdeðin bu tip bir dengeleyici kontrolden sorumlu olduðu düþünülmektedir. DEHB olan çocuk-larla yap-yapma (Go No-Go) görevinin yavaþ ve hýzlý sunum hýzýnda uygulandýðý bir çalýþmada kardiyak yanýtlar da deðerlendirilmiþ ve sonuçta DEHB'de bi-liþsel-enerjik kuramý (Cognitive Energetic Theory) destekler tarzda durumsal düzenlemenin iyi olmadýðý saptanmýþtýr (Börger ve van der Meere 2000).

(5)

Mirsky (1996), Mirsky ve arkadaþlarý (1999) ise dikkat bozukluklarýný da içeren çok sayýda kiþinin nöro-psikolojik test verilerinin faktör analizlerinin sonuçlarýna dayanarak dikkat iþlevlerini þöyle sýnýflandýrmaktadýr; odaklanma/yönetme (focus/exe-cute), sürdürme (sustain), sabitleme (stability), kay-dýrma (shift), kodlama (encode). Herbir iþlevin nöro-psikolojik testler kullanýlarak ölçülebileceðini ve bu testlerin bir 'Dikkat Bataryasý' oluþturduðunu belirt-mektedir. Mirsky'nin dikkat modelindeki kodlama iþle-vi, birçok bellek modelinin de önemli bir parçasý olarak yer almaktadýr (Fletcher ve ark. 1996). Yönetici iþlevler, dikkat ve bellek kavramlarýnýn ele alýndýðý bu kuramsal modeller yanýsýra saðlýklý gönül-lü insanlarda yapýlan psikofarmakolojik çalýþmalar da bu iþlevleri aydýnlatmada önemli bilgiler saðlamak-tadýr. Dikkat ve uyarýlmýþlýk gibi çok boyutlu psikolo-jik süreçlerin nörokimyasal modülasyonunda çeþitli nörotransmitterlerin rolü üzerinde durulmaktadýr. Noradrenerjik ve kolinerjik sistemlerin dikkatin yöne-limi gibi daha 'alt düzey' yönüyle, dopaminerjik sis-temin ise kurulumun deðiþtirilmesi, çalýþma belleði gibi daha çok 'yönetici' yönüyle iliþkili olduðu bildirilmektedir (Coull 1998).

SONUÇ

Bu bilgiler yönetici iþlevler, dikkat ve belleðe iliþkin kuramsal modellerdeki örtüþmeyi ortaya koymaktadýr. Ayný durum bu süreçleri deðerlendirmede kullanýlan

nöropsikolojik testlerde de karþýmýza çýkmaktadýr. Ör-neðin bellek uzamý testleri sýklýkla hem dikkat hem de bellek ölçüm aracý olarak sunulmakta (Karakaþ ve ark. baskýda, Morris 1996), dikkat modelinde seçici dikkatin göstergesi olarak bilinen bir ölçme aracý olan Stroop Testi ayný zamanda yönetici iþlevleri deðer-lendirmede sýklýkla kullanýlabilmektedir (Fletcher ve ark. 1996).

Bellek, dikkat, yönetici iþlevler kavramlarý geçmiþ, bugün, gelecek kavramlarýnýn iç iliþkisi baðlamýnda ele alýnmaktadýr. Bu metaforik yaklaþým yönetici iþlev-lerin geliþimi ve özümlenmesinin dikkat ve bellek iþlevleriyle olan sýký baðýný ortaya koymaktadýr. Yaþam boyu sürdürülen uyum, davranýþsal ayarla-malar ve edinimler bu yapýlar üzerinde þekillenmekte-dir (Eslinger 1996).

Dikkatin ne zaman, ne kadar devrede olduðu, algý ve biliþsel süreçlerin ne zaman baþladýðý, yeterli dikkat ve uygun stratejiler olmaksýzýn belleðe kodlama yapýlýp yapýlamayacaðý üzerinde düþünmeye deðer sorulardýr. Bugün tanýsý fenomenolojik olarak konu-lan birçok nöropsikiyatrik hastalýðýn biyolojik temel-leri hakkýnda nörolojik bilimlerden yoðun bilgi biriki-mi olmaktadýr. Gerek klasik nöropsikolojik testler gerekse süreç bölümlerine odaklý deneysel görevlerin multidisipliner bir anlayýþla kullanýlmasýnýn beyin davranýþ iliþkisinde yanýtlanmamýþ birçok soruya açýklýk kazandýracaðý kuþku götürmez bir gerçektir.

Baddeley A (1990) Human memory: Theory and Practice. London, Erlbaum Associates, Publishers, s.66-95.

Barkley RA (1996) Linkages between attention and executive functions, Attention, Memory and Executive Functions. GR Lyon, NA Krasnegor (Ed), Baltimore, MD: Brooks, s.63-112. Barkley RA (1997) Behavioral inhibition, sustained attention and executive functions: Constructing a unifying theory of ADHD. Psychol Bull, 121(1):65-94.

Baron IS, Fennel EB (2000) Neuropsychological and intellectu-al assessment of children. Comprehensive Textbook of Psychiatry, BJ Sadock, VA Sadock (Ed), 7. Baský, New York, Lippincott Williams & Wilkins, s.722-732.

Baþar E (1998) Brain Function and Oscillations: I. Brain Oscillations. Principles and Approaches. Heidelberg: Springer-Verlag.

Berger A, Posner MI (2000) Pathologies of brain attentional network. Neurosci Biobehav Rev, 24:3-5.

Borkowski JG, Burke JE (1996) Theories, models, and

mea-surements of executive functioning: An information process-ing perspective. Attention, Memory and Executive Function, GR Lyon, NA Krasnegor (Ed), Baltimore, MD: Brooks, s.235-261.

Börger N, Van der Meere J (2000) Motor control and state reg-ulation in children with ADHD: A cardiac response study. Biol Psychol, 2:247-267.

Carpenter PA, Just MA, Reichle ED (2000) Working memory and executive function: Evidence from neuroimaging. Curr Opin Neurobiol, 10:195-199.

Castellanos FX (1997) Toward a pathophysiology of attention-deficit/hyperactivity disorder. Clin Pediatr, 381-393.

Coull JT (1998) Neural correlates of attention and arousal: Insights from electrophysiology, functional neuroimaging and psychopharmacology. Prog Neurobiol, 55:343-361.

Crinella FM, Yu J (2000) Brain mechanisms and intelligence. Psychometric g and executive function. Intelligence, 27(4):299-327.

(6)

Denkla MB (1996) A Theory and model of executive function: A neuropsychological perpective. Attention, Memory and Executive Function, GR Lyon, NA Krasnegor (Ed), Baltimore, MD: Brooks, s.263-279.

Duncan J (1986) Disorganisation of behaviour after frontal lob damage. Cognitive Neuropsychology, 3(3):271-290.

Ellis HC, Hunt RR (1993) Fundamentals of Cognitive Psychology. Oxford, Brown and Benchmark.

Eslinger PJ (1996) Conceptualizing, describing, and measuring components of executive function. Attention, Memory and Executive Function, GR Lyons, NA Krasnegor (Ed), Baltimore, MD: Brooks, s.367-395.

Fletcher JM, Francis DJ, Stuebing KK ve ark. (1996) Conceptual and methodological issues in construct definition. Attention, Memory and Executive Function, GR Lyon, NA Krasnegor (Ed), Baltimore, MD: Brooks, s.17-42.

Funahashi S (2001) Neuronal mechanisms of executive con-trol by the prefrontal cortex. Neurosci Res, 39:147-165. Fuster JM (2000a) Cortical dynamics of memory. Int J Psychophysiol, 35:155-164.

Fuster JM (2000b) Memory networks in the prefrontal cortex. Progress in Brain Research, EA Mayer, CB Saper (Ed), 122. Cilt, Elsevier Science BV. s.309-316.

Goldman-Rakic PS (1987) Development of cortical circuitry and cognitive function. Child Dev, 58:601-622.

Goldman-Rakic PS (1988) Topography of cognition: Paralel disturbed networks in primate association cortex. Annu Rev Neurosci, 11:137-156.

Halýcý U (2000) Biyolojik sinir hücresinden yapay sinir aðýna. Multidisipliner Yaklaþýmla Beyin ve Kognisyon, S Karakaþ, H Aydýn, C Erdemir ve ark. (Ed), Ankara, Çizgi Týp Yayýnevi, s.37-49.

Hayes SC, Gifford EV, Ruckstuhl LE (1996) Relational frame theory and executive function: A behavioral approach. Attention, Memory and Executive Function, GR Lyon, NA Krasnegor (Ed), Baltimore, MD: Brooks, s.279-307.

Karakaþ S (1997) A descriptive framework for information processing: An integrative approach. Int J Psychophysiol, 26:353-368.

Karakaþ S, Karakaþ HM (2000) Yönetici iþlevlerin ayrýþtýrýl-masýnda multidisipliner yaklaþým: Biliþsel psikolojiden nöro-radyolojiye. Klinik Psikiyatri, 3:215-227.

Karakaþ S, Yalýn A, Irak M ve ark. (Baskýda) Digit span changes from puberty to old age under different levels of edu-cation. Dev Neuropsychol.

Lezak MD (1995) Neuropsychological Assessment, 3. Baský, New York, Oxford University Press.

Mercugliano M (1999) What is attention-deficit/hyperactivitiy disorder? Pediatr Clin North Am, 46:831-843.

Mesulam MM (1990) Large-scale neurocognitive networks and distributed processing for attention, language, and memory. Ann Neurol, 28:597-613.

Mirsky AF (1996) A theory of attention: A neuropsychological perspective. Attention, Memory and Executive Function, GR Lyon, NA Krasnegor (Ed), Baltimore, MD: Brooks, s.71-95. Mirsky AF, Pascualvaca DM, Duncan CC ve ark. (1999) A model of attention and its relation to ADHD. MRDD Research Reviews, 5:169-176.

Morecraft RJ, Geula C, Mesulam MM (1993) Architecture of connectivity within a cingulo-fronto-parietal neurocognitive network for directed attention. Arch Neurol, 50:279-284. Morris RD (1996) Relationship and distinctions among the concepts of attention, memory, and executive function: A developmental perspective. Attention, Memory and Executive Function, GR Lyon, NA Krasnegor (Ed), Baltimore, MD: Brooks, s.11-16.

Pennington BF, Ozonoff S (1996) Executive functions develop-mental psychopathology. J Child Psychol Psychiatry, 37:51-87. Petrides M (1994) Frontal lobes and behaviour. Curr Opin Neurobiol, 4:207-211.

Pineda D, Ardila A, Rosselli M ve ark. (1998) Executive dys-functions in children with attention deficit hyperactivity Disorder. Int J Neurosci, 96:177-196.

Posner MI, Petersen SE (1990) The attention system of the human brain. Annu Rev Neurosci, 13:25-42.

Pribram KH, McGuiness D (1975) Arousal, activation and effort in the control of attention. Psychol Rev, 82:116-149. Rubia K, Overmeyer S, Taylor E ve ark. (2000) Functional frontalisation with age: Mapping neurodevelopmental trajec-tories with fMRI. Neurosci Biobehav Rev, 24:13-19.

Rubia K (2002) The dynamic approach to neurodevelopmental psychiatric disorders: Use of fMRI combined with neuropsy-chology to elucidate the dynamics of psychiatric disorders, exemplified in ADHD and schizophrenia. Behav Brain Res, 130:47-56.

Schneider W, Pimm-Smith M, Worden M (1994) Neurobiology of attention and automaticity. Curr Opin Neurobiol, 4(2):177-182.

Sergeant J (1996) A theory of attention: An information pro-cessing perspective. Attention, Memory and Executive Function, GR Lyon, NA Krasnegor (Ed), Baltimore, MD: Brooks, s.57-69.

Smith EE, Jonides J (1999) Storage and Executive Processes in the Frontal Lobes, Science, 283:1657-1661.

Sternberg RJ (1985) Beyond IQ: Triarchic theory of human intelligence. New York, Cambridge Universty Press.

Stiles J (2000) Spatial cognitive development following prena-tal or perinaprena-tal focal brain injury. Cerebral Reorganization of Function After Brain Damage, HS Levin, J Grafman (Ed), Oxford University Press, s.201-217.

Stuss DT, Benson DF (1986) The Frontal Lobes. Raven, New York.

Referanslar

Benzer Belgeler

noktasal kanamalar görüldüğü, antrakotik ve hafif pembe renkteki akciğerlerin serbest bulunduğu, sağ akciğer orta lob alt bölgede iki adet 0,5 cm’lik plak tarzında peteşiyal

Bir oral antikoagülan olan warfarin, oldukça nadir olarak, cid- di bir komplikasyon olan deri nekrozuna neden olabilmektedir.. Genellikle tedavinin ilk 10 gününde izlenen

Cesedi mezardan çıkarma işlemi defin tarihin- den yaklaşık 16 ay sonra gerçekleştirilmiş ve me- zarından çıkarılan ceset otopsi yapılarak kesin ölüm

Ayrıca, kolluk hakkında, adli görevi esnasında işlediği suçlardan dolayı, Cumhuriyet savcısı tarafından, Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre resen soruşturma

醫療衛教 記憶的戰爭-阿茲海默症 返回醫療衛教 發表醫師 藥劑部藥師 發佈日期

On les logea, on les entassa dans tous les locaux disponibles, dans les couloirs, les esca­ liers, dans les chapelles, puis, leur nombre augmentant sans cesse,

Kloepper ve arkadaşlarınca [125] bitki gelişimini teşvik edici bakteriler olarak tanımlanmış, Glick ve arkadaşları [126] ise, bitki büyümesini teşvik eden

Çalışma kapsamında Trabzon, Beşirli Mahallesi ile Ayasofya Mahallesi arasında bulunan mevcut kıyı kullanımı, yapılacak olan sahil dolgu alanı projesinin kıyı