Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Berin Nadl 0 Genel Yayın Yönetmeni: özgen Acar 0 Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetlnkaya 0Yazı İşleri Müdürleri: Füsun özbiigen (Sorumlu), Celal Başlangıç 9 Yazı İşleri Müdür Yardımcısı: Salim Alpaslan 9Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar 9Adana Tbmsilcisi: Çetin Ylgenoglu
İç Politika: Mehmet Tezkan, İstanbul H aberleri: Şenay Kalkan, Dış H aberler: Ergun Balcı, Kültür: Mürşit Balabanlılar, Makaleler: Sami Karaören, Spor: Abdülkadir Yücelman, Düzeltme: Abdullah Yazıcı 0 K oordinatör: Ahmet Kornlsan 0 M ali İşler: Erol Erkut 0 M uhasebe: Bülent Yener 0BUtçe-Planlama: Sevgi Osmanbeşeoglu 0İdare: Hüseyin Gürer 0 İşletme: önder Çelik 0Bilgi-tşlem: Nail İnal 9Personel: Sevgi Bostancıoglu
TA K VİM :8M A Y IS 1992 İnısak:4.05 Güneş: 5.47 Öğle: 13.05 İkindi: 16.58 Akşam:20.14 Yatsı:21.49
,, YA ■
u
e i
J U l
Basan ve Yayan: C u tthuriy« Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41 Cagaloglu
34334 1st. PK: 246 Istanbul. Tbl: 512 05 05 (20 hat), Ih ta :, 22246, Fax: (1) 526 60 72 0Bürolar:
Ankara: Ziya Gökaip Blv. İnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 II 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65
9 İzmir: H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, TM: 13 12 30. Telex: 52359, Fax: (51) 19 53.60 9 Adana: İnönü Cad. 119 S. No: 1 Kat I, Tel: 19 37 52 (4 hat). THex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
Değişen İstanbul’a değişen yalılar
► İstanbul’un yok edilen kültürleri arasında en çok
zarar gören yapılar yalılar. Bir anlamda İstanbul’u
betimleyen yalılar bir bir yıkılarak yerine beton bi
nalar dikiliyor.
İstanbul Haber Servisi - İs
tanbul...
Kimileri için büyülü bir rüya. Kimilerinin uykularını kaçıran
kâbus.
Her geçen gün kimliğinden çok şeyler yitiren kent, yeni ya şam tarzı ve karışık kültürüyle geçmişini unutmak için elinden geleni yapıyor.
Bir dönemin Arnavut kaldı rımları belediyelerce asfaltlanı yor, Boğaziçi'nin yeşil korulan imara açılıyor, İstanbul’un sim gesi yalılar yıkılarak yerine be ton binalar dikiliyor. İstanbul’ un yok edilen bu kültürleri ara sında en çok zarar gören yapı lardan biri de yalılar.
Temellerini dalgalara saçak larını rüzgâra bırakan bu yapı lar da zamanla değişen İstan bul’a ayak uydurdu. Boğaziçi’ ni bir uçtan bir uca süsleyen yalılar ya bir gece aniden yanı- veriyor, ya da restorasyon adı altında tamamen değiştiriliyor. Kalan yalıların büyük bir kısmı can çekişirken küçük azınlık yeni sahipleri tarafından onarı larak kurtuluyor
Yıkılan veya yanan yalıların yerine kısa sürede beton binalar inşa ediliyor. Üstelik minareyi çalan kılıfını da hazırlıyor. Kül tür ve Tabiat Varlıklarını Ko ruma Kurullan’nın onayladığı projeler hayata geçirilince kim se bu projelere itiraz edemiyor.
Bunun son örnekleri Yeni- köy’de yaşanıyor.Sahilde bulu nan iki yalıda çalışmalar bütün hızıyla sürüyor. Semt halkı
yapılan inşaatların aslına uy gun olmadığını belirterek Bo ğaziçi İmar Müdürlüğü’ne baş vuruyor. Hepsinin aldığı yanıt aynı:“İnşaat için Anıtlar Yük sek Kurulu’nun onayı var. On ların onayladığı projeyi biz dur duranlayız.”
Sözkonusu inşaatlar Boğa ziçi’nin yalılarıyla ünlü Ye- niköyde. Köybaşı caddesi üze rindeki bu yalı inşaatlarının biri ünlü Mısırlılar Yalısı. 127 kapı nolu bu inşaatın dış yüzü tama men kapatılmış durumda. İçin de neler yapıldığını görmek mümkün değil. Aynı cadde üze rindeki Erbilgin ailesine ait yalı da da inşaat var. Tahta iskeleti kurulan inşaatın ikinci katında çalışmalar bütün hızıyla sürü yor.
Konuyu Boğaziçi İmar Mü dürü Sultan Pınar’a aktardı ğımızda semt halkına verilen yanıta benzer bir açıklama ile karşılaşıyoruz. İnşaatların Kül tür ve Tabiat Varlıklarını Ko ruma Kurulu’nca onay landığım belirten Pınar, “SIT kapsamındaki Boğaziçi’nde yapılanma ile ilgili onayı kurul lar veriyor. Biz sadece kurul ların verdiği kararın yasal ola rak uygulanıp uygulan madığını denetliyoruz” diyor.
Bu yanıt Boğaziçi’nin yapı lanmasından sorumlu kuru mun çaresizliğini de açıkça or taya konuyor. Sonuçta Boğazi çi her geçen gün değişiyor. Her geçen gün değişen İstanbul gibi...
İstanbul hızla değişiyor.Bu değişimden en büyük payı alan Boğaziçi (Fotoğraf: ZAFER AKNAR)
Boğaziçi, gizemli tarihiyle yok oluyor
İstanbul Haber Servisi - “ Bir yalı
yangını sıradan bir yangın değildir.” İstanbul İtfaiye Müdürü Doç. Abdur- ’’İstanbul İtfaiye Müdürü Doç. Abdur rahman Kıhç’ın dediği gibi Boğaz’ın güzellikleri, içindeki gizemli tarihiyle yok oluyor. 1970 ile 1990 yıllan arasında çıkan yangın sayısı 41. 1970’ten önce kaç tanesi yok oldu bilinmiyor. Her yıl “iki tarih” İstanbulluların gözü Önün de yok oluyor. İçindeki yaşam biçimiy le, tarihiyle..
En çok yalı, villa, köşk tipindeki yangın, Üsküdar bölgesinde görüldü. Bu bölgede 1970 ile 1991 yılları arasında
31 yangın meydana geldi. İstinye Deniz İtfaiye grubu bölgesinde ise 10 yangın.
Ancak Kılıç'ı boş ve ahşap yapı ola rak 300 tane evin varlığı endişelendiri yor. Kılıç, bu binalarla belediyenin de İtfaiyenin de ilgisinin olmadığını belirti yor. Bu tür konutların “dokunulmaz” olduğunu ve mal sahibinin önlem al ması gerektiğini belirtiyor. Kılıç,“ Bu olay,ancak yoksul mülk sahiplerine devletin vereceği destekle olabilir” di yor. Yalı yangınlarının en önemli ortak özelliklerinin ise baca kaynaklı olduğu nu vurguluyor Kılıç. İtfaiye Müdürü Kılıç açıklamasını şöyle yapıyor:
“ Bu binalar tarihi ve çoğunun içinde insan var. Vapurların sarsıntısından dolayı bacalarda çatlaklar meydana geliyor. Bunun yanında nedeni anlaşı lamayan yangınlar da var. Bu binalar da yağlı boya kullanıldığı için yangının çabuk büyümesine neden oluyor. Ka sıtlı yangınlara gelince artık bunlar pek fazla görülmüyor. Çünkü ancak aynısını yapmak üzere yıkılması gere kiyor. Yani yansa bile farklı bir bina yapılamıyor. Dolayısıyla da amaç or tadan kalkmış oluyor.’ Kılıç, Hidiv K asn’pın otel olarak kullanılmasını da oldukça sakıncalı buluyor. Bu tarihi bi
nada çıkması olası bir yangını kontrol altına almanın çok güç olacağını belir tiyor. Kılıç açıklamasını Halki Palas yangınından örnek vererek sürdürü yor. ‘Halki Palas yöneticileri bize yağ murlama sistemini binanın taşımaya cağı için yapmadıklarını söylediler. O zaman orayı topluma açık bir yer hali ne getirmeyecektiniz. Çünkü önlemden vazgeçilmez. Tarihi binaların topluma açık bir yer olar kullanılması gerekiyor sa, yatılan yer olarak kesinlikle kulla nılmamalı. Tersi durumunda tarihi bina için yangına davetiye çıkarılmış olunur.”
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi