' T '
| T O R K -E R M E N İ İLİŞKİLERİNDE Z A M A N I N VIPRATAM |YAC AĞ I BAĞLAR
i
BU ŞEHRE
| DAMGASINI VURANLAR
| jsl
i 9 9 tıp
!
BALYANLARIN TÜRK MİMARLIĞINA GETİRDİKLERİ
B D Y D K K A T K I
Bere Erziyan
( 3 )B A L Y A N S ENEKERİM ( ? -1833)
OsmanlI Devleti Kassa im a r ı
Ermeni asıllıdır. Hassa Mimarı Merametçi Bali K ALFA’ nin ikinci oğlu olup Kirkor Amira Balyan’ın (Hassa mimarı) biraderidir. Doğum yılı ve yeri bilinmemektedir.
SENEKERİM BALYAN hassa mimarlarından olmasına rağmen belki önemli eserler yapmadığından ismine bu bakım dan pek rastlanmamıştır. Ancak bundan evvel de kaydedildi ği gibi, Balyanlar genellikle kardeş ve evlâtlarla birlikte çalış tıklarından, bazılarının isimleri ender olarak duyulmuştur. Se- nekerim Balyan’da olduğu gibi.
Böyle olmakla beraber, S. Balyan yaptığı bir tek eserle de ününü ebedileştirmiş sayılır. Bu yapıt Sultan Mahmut II’- nin emriyle Beyazıtta yapılan YANGIN KULESİDİR. Küfeki tasından yapılan bu muhteşem kule Yeniçeri Ocağının lağvın dan hemen sonra başlamp 1828 yılında bitmiştir. Aynı za manda «adalet» abidesi olarak yapıları ender güzellikteki bu KULE hemen hemen Istanbulu temsil eden bir sembol olup BALYAN ailesinin ününe lâyık bir yapıttır.
Senekerim Balyan hayatının son yıllarında Kudüs’teki hıristiyanlarca Mukaddes Yerleri ziyarete gitmiş olup, orada vefat etmiştir. Aynı şehirdeki Ermeni Mezarlığında gömül müştür.
B A L Y A N N İG O Ğ O S BEY 19 Kasım 1826 - 24 Şubat 1858
OsmanlI Devleti Kassa Mimarı
Ermeni asıllıdır. İstanbul’da Beşiktaş’ta doğdu. Hassa Mi marı Garabet Amira Balyan’ın büyük oğludur, ilk tahsilini zamanın alışkanlıklarına uygun olarak evinde özel öğretmen
ler tarafından gördü.
Bu tarihlerde resmi yüksek okullara gayrimüslim talebe kabul edilmediğinden bilhassa zengin Ermeni aileleri erkek evlâtlarını yüksek tahsil için Avrupa memleketlerinden İtalya ve Fransa’ya gönderirlerdi.
Garabet Balyan da bu âdete uyarak ve aslında kültürse- ver bir^ şahıs olduğundan, erkek evlâtlarının hemen hepsini
Avrupa’ya tahsile göndermiştir. Böylece NİGOĞOS BAL
YAN da 1842’de mimari ilmini öğretmek üzere Paris’e gitti.
Orada bir müddet ihsari tahsil gördükten sonra SAİNTE
BARBE Yüksek Okulunun mimarî bölümüne kaydoldu. Bu rada, çalışkanlığı ve bilhassa güzel sanatlara olan istidadın dan ötürü kısa zamanda öğretmenlerinin takdir ve övgüsünü kazandı. Okuldan ayrıldıktan sonra da okul, müdürü eski ta lebesinden daima övgüyle bahsetmiştir.
„ Ancak N. Balyan hassa ruhlu ve zayıf bedenli bir genç ol- duğundan, lüzumundan fazla çalışması nedeniyle hastalandı ve öğrenimini tamamlamadan 1845’te İstanbul’a dönmeye mec bur kaldı.
Her ne kadar N. Balyan, mimarî tahsilini yarı bırakmış sa da, güzel sanatlara ve bilhassa mimarî alanında sahip ol
duğu kabiliyetinden ötürü kendini yetiştirebildi ve pederi
Karabet Balyan’m yanında çalışarak nratik bilgisini geliştir di ve mükemmel bir mimar oldu.
Böylece daha İstanbul’a ilk dönüşünde Sultan Abdülme- cit, henüz hassa mimarı olmamasına rağmen kendisine Çıra- ğan Sarayı dahilinde Avrupai tarzda bir kütüphane vapması- nı emretti. Genç mimar bu arzuvu basan ile verine getirdi ve Sultanın takdirini kazanarak İFTİHAR N ÎS A N l'ile taltif edildi.
N. BALYAN ilk zamanlarda pederi Karabet Balyan’ın ya nında ve onunla birlikte çalıştıysa da, ayrı olarak da güzel ve
zarif hislerini tebarüz ettiren birçok eserler meydana getirdi. Paris te kaldığı müddetçe yaptığı tetkikatlar ve çalışmalar so runda Avrupa üslûpianre îâyıkiyle öğrendi ve yaptığı eserler
de yerli zevkleri yadırgamadan onlan tatbik “etti. Böylece
İ
■ < t
m %
• .•?•; T , " \
Balyanların ünlü yapıtlarından Türbeler fDivanyolıÇ
eserlerinde genellikle rönesans üslûbu hüküm sürmektedir. KİŞİLİĞİ :
N. BALYAN mimaride olduğu kadar öbür güzel sanat dal larına, ve genellikle sosyal bilimlere de Vâkıftı. İyilikseverli ği sevmiş ve özellikle resmî inşaatlarda bedenen çalışan işçi ve ustaların haklarını daima korumuş ve hayat seviyelerinin yük selmesi için de çaba sarfetmiştir. Hatta bunların sanat ala nında olanak ve göreneklerini geliştirmek amacıyla kendi te şebbüsüyle bir nevi sanat okulu tesis edip özel öğretmenler eliyle eğitime tabi tutmuştur.
Güzel san’atm her alanındaki derin bilgisinden ötürü, yi ne sanatkâr ruhlu bir sultan olan Abdülmecit’in teveccühünü kazanıp onun bir nevi sanat danışmanı olmuştur. Sultanın, N. Balyan’a, karşı beslediği sevginin ölçüsü, onun ölümünde gösterdiği hassasiyetten belli olmuştur. Nitekim Sultan Me- cit N. Balyan’ın genç yaşta ölümünden ötürü müteessir olup, sarayda üç gün matem tutturdu.
N, Balyan Ermeni Cemaatinin idari ve öğretim işleriyle de yakından ilgilenerek, büyük fâydaları dokunmuştur. Bil hassa bugüne kadar yürürlükte bulunan ve 1863 te hükümetçe tasdi kediien Ermeni Cemaati nizamnamesinin hazırlanmasın da başlıca rolü oynamıştır. (Nizamname-i Millet-i Ermenivan). Kendisi gibi Paris’te tahsil görmüş genç arkadaşları KİRKOR ODYAN (1834-886) ve Dr. NAHABET RUSİNYAN’la (1819- 76) birlikte cemaat idari ve maarif islerini bir düzene sokmak için çaba sarfedip bir nizamnamenin hazırlanmasına önayak olmuştur.
N. Balyan’ın evi o sıralarda Ermeni fikir ve san’at adam larının bir uğrak yeri olup, herkes tarafından sevilip sayılmak taydı. Söyle ki genç yaşta ölümü herkesi derin acıya boğdu ve cenaze töreninin yapıldığı Basiktaş’taki Surp Astvazazin Ermeni Kilisesine, binlerce yerli ve yabancı halk doldu. Aynı kalabalık gömüldüğü Beşiktaş Ermeni Mezarlığında da tek rarlandı. Ancak bilinmeyen bir sebeple, muhteşem bir kabir taşı bulunması gerekirken, N. Balyan’m mezar tası da alelade ve yontulmamış bir mermer parçası olup üzerindeki kitabe de zevksiz hâkkedilmiş bir elyazısıdır. Bu mezarlık son seneler de Yıldız yolu yapımı için istimlâk olduğundan, N. Balya’m mezar taşı da öbürleri gibi kaybolmuştur.
N. Balyan NUNYA MÎNASYAN’la evlenmiş olup ikisi kız ve ikisi erkek dört evlâdı olmuştur. Bunlardan LEVON BAL- yan bilâhare Hassa mimarı tâyin edildi.
Eserleri :
1 — Eski Çırağan Sarayında bir kütüphane, 1846.
2 — Tophane meydanındaki Saat Kulesi (bugün Salıpazarı Gümrük antrepoları sahasında bulunup, birkaç yıl ev vel kazaen yandı.
3 — Ihlamur Kasrı (Beşiktaşta). 4 — Küçüksu Kasrı (Boğaziçi).
5 — Ortaköy Camii.
6 — Mecidiye Camii (Çırağanda). 7 — Dolmabahçe Sarayında:
A. Muayede Salonu ve tezyinatları. B. iki Şeref kapılan.
8 — Dolmabahçe Saat Kulesi.
9 — Tophanede Abdülmecit Köşkü (halihazırda Malûlgazi-ler Yurdu).
10 — Yıldız bahçesinde Malta köşkü
11 — Yeni Çırağan Sarayı plân ve detaylan.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi