S. Sırrı Tar&uı
için dünkii tören
Üstadın 70 yaşına bas
ması merasimle kutlandı
Selim S ırn Tarcan dünkü tören esnasında
Memleketimizin tanınmış beden ter. biyesi üstadı, kıymetli mütefekkir ve terbiyecimiz Selim Sırrı Tarcanln sa yısız ve takdire değer hizmetlerle ge çen hayatının 70 inci yıldönümü
müna-— A rk a sı S a h ile 3, Sil, 6 d a I
j f } - ' -i j t .
SeSim
Sırrı Tarsan için
p p sia n ibren
— Baslara fi 1 inci şehvette —
sebetile dün Boğaziçi lisesinde güzel bir merasim yapılmıştır.
Merasime talebenin piyano refakatile söyledikleri İst klâl marşile başlanmış, L;se müdürü Hıfzı Tevfik Gönensay top lantıyı açarak:
«— Memleketimizin kıymetli ve bü tün gene nesillerin hak'kî rehberi ve mürşidi olan aziz üstadımız Selim Sırrı Tarcanın 70 nci yılını kutlamak Boğaz içi lises'ne nasib olduğu için büyük bahtiyarlık duyuyorum.» diye sözie başlamış ve üstad, yalnız beden terbi yesinde değil, fikir, kültür ve bilhassa fazilet, ahlâk sahalarında hepimize ver diği öğüdlerle de kalbimizde yaşattığı mızı söylemiştir.
Öğretmen Hayrı Yalım, hocası Selim Sırrı Tarcanın her biri, zamanının bü yük ak'sler doğuran hâdiselerle dolu hayatını gözden geçirmiş, ilk defa jimnastik bayramına başlandığı zaman onun bu uğurda nasıl canla başla çalış tığını, verdiği müteaddid konferanslar da çocuklara beraber hareket etmeleri lâzım geldiğini, bu İşte yalnız Türklüğü düşünmeleri icab ettiğini belirttiğini söylem’ştir.
Sürekli alkışlar arasında kürsüye ge len üatsd Selim Sırrı Tarcan, herkesçe malûm nezaket ve zarafetile hazır bulu nanları selâmlamış ve kendisine göste rilen alâkaya teşekkür etmiştir.
«— İnsan kendini bilmiyor. Ben şimdi kendimi 35 yaşında bir delikanlı olaiak görüyorum. Hiç bir tarafımda ihtiyarlık belirmediği gibi, onun çanı da çalmı yor.. Yiyorum, işiyorum, geziyorum. Neşem, keyfim yerinde. Muntazaman çalışıp makalelerimi yazıyorum. Kendi mi pek görmüyorum.. Fakat görmek de istemiyorum.»
Üstad, kendisinde beden terbiyesi fikrinin Hasıl uyandığını anlatmış ve:
«— Hayat mektebinden aldığım bir dersi söyliyeceğim, daima İdeal sahibi olunuz, ben de eğer bu vazifemi yapa- bild'mse ne mutlu bana.» diyerek söz. lermi bitirnvştir. Üstadın sözleri te zahürata vesile olmuş ve kendisine bir dal hediye eedilmiştir.
Talebelerin, piyano ile söyledikleri Selim Sırrının dillerde daima yaşamak ta olan, tarihî «Dağ başını duman al mış» şarkısı dinlenmiş ve bunu gene kendisinin meşhur Tarpan zeybeği takib etmiştir. Zeybeği müdür muavini Hamdi Severle 13 yaşında klzl Alanur oynamışlardır.
İlk kısım öğretmenlerinden Brbilgln, gene üstadın kendisine öğrettiği yeni ve güzel bir oyununu, kostümlü olarak talebelerine oynatmıştır.
Bu suretle gayet hareketli ve neşeli bir şekilde geçen bu merasimden son ra hazırlanan büfede davetlilere ikram da bulunulmuştur.
Değerli üstad Selim Sırrıya daha uzun ömürler temenni ederiz.
Taha Toros Arşivi