• Sonuç bulunamadı

Fikret Otyam/Filiz Otyam "Resim/Özgün Dokuma Sergisi"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fikret Otyam/Filiz Otyam "Resim/Özgün Dokuma Sergisi""

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

17- S Q T 3 £ 9

Tuval -yağlıboya, 130x100 cm . özgün dokuma. 8 0 x90 cm.

FİKRET OTYAM FİLİZ OTYAM

»

I GARANTİ

SANAT

GALERİSİ

(2)
(3)

Tlıval-yağlıboya, 130x100 cm.

‘SEVDAYA DAYALI RESİMLER’ ’ / “ COŞKU YÜKLÜ

DOKUMALAR”

Ressam Fikret Otyam'ı 1954 yılında, Orhan Kemal’in "Bereketli Tbpraklar Üzerinde” adlı o doyumsuz romanının kapak ve içte yer alan sekiz resmiyle tanımaya başlamıştım. Daha sonra Necati Cumalı’nın “ İmbatla Gelen” kitabındaki işleriyle karşılaştım. O yıllarda ressamları sergilerden çok, kitap resimleri ile dergilerde yer alan resimleriyle tanırdık. Yazar Fikret Otyam’la da 1959 yılında “ Ha Bu Diyar’ ’ kitabıyla başlayan dostluk.

Fikret Otyam'ın resim serüvenine dikkatle bakınca; ‘ 'süreklilik içinde bir gelişim çizgisi’ ’ açıkça görülür. Kopmalarla değil,

Tuval-yağlıboya. 100x90 cm.

ayıklamalarla, bir öncekiyle hesaplaşmalarla oluşan bir gelişim çizgisidir bu. Akademi eğitimine karşın, sürekli akademizmden uzak durmaya çalışan bir sanatçıdır Otyam. Hünere değil; içtenliğe, inanca, sevdaya dayalı bir resmin peşindedir. Yazarlık serüvenine koşut bir resmi geliştirmiştir Fikret Otyam; am a resmini hiçbir zaman yazısının yedeğine ya da yazdıklannın resimlemesi niteliğine düşürmeden. Kendine özgü oluşturduğu ‘ ‘yazı dilinde’ ’ ne denli içten ve tutarlıysa, kendine özgü "resim dilinde” de o denli sağlam ve içtendir.

Uzun, çileli yolculuklardan, ardına düştüğü o yiğit, güzel, çileli insanlardan destansı bir anlatımla söz eder gibidir resimlerinde. Özellikle son yıllardaki çalışmalarında ‘ ‘söylence ve destansı”

(4)

Özgün dokuma (tezgâhta), 80x110 cm.

bir nitelikteki anlatım yoğunlaşıyor. Zaman zaman ‘ ‘Türk halk resmi’ ’ geleneğine göndermelerde bulunduğu resimlerinde, bu söylence ve destansı biçem çağdaş bir mit oluşturuyor.

Lekecilikle renkçiliği, gerçekçilikle düşü, geçmişle geleceği birlikte

sunma endişesi egemen Fikret Otyam'da. Beyaz tutkusunun yoğunlaştığı son çalışmalannda, kimi zaman can dostu

Orhan Peker'e göndermeler var. Ama Orhan Peker resminden çok farklı bir biçemde gerçekleşiyor bu göndermeler.

(5)

Özgün dokuma. 80x110 cm.

resimsel bir fon olan doğa, şimdi doğrudan ve yoğun bir resimsel kimlik kazanıyor. Kimi zaman naif tatlar da taşıyan, duyarlılıkla yüklü, özgün mekânlara açılıyor Otyam.

Beyazların egemenliğinde, keçi ve insan gruplarının lekeci bir anlayışla yer aldığı son dönem resimlerinde bir Doğu-Batı sentezi belirginleşiyor. Otyam'ın giderek özgün bir resim diliyle

ustalaştığını, bunun bir süreklilik kazandığını söylemek doğru olur inancındayım.

Fikret Otyam’ın uzun yol arkadaşı FİLİZ OTYAM’ın işlerini on yıldır sürekli izliyorum. Kanımca bu süreç içinde en önemli olgu; önceleri geleneksel olandan yola çıkan Filiz Otyam, şimdi kendi özgün formlarından geleneksele göndermeler yapıyor. Kilim, keçe, nakış gibi geleneksel sanatların başlangıçta “ taban oluşturduğu’ ’ çalışmalar; dokuma içinde, çağdaş plastik sanatlara açılımın bir örneğidir. Yerel tatlardan, evrensele ulaşmak isteyen bir sanatçının coşku yüklü işleridir bunlar. Kimi zaman çok renkli, kimi zaman da tek renkli bir anlayışla dokunan bu işler, dokuma tatlarıyla birlikte, malzemenin dokumayı aşan ya da malzemenin dokuma öncesi tatlarını da sunmayı amaçlıyor. Böylece daha kıpırtılı, devingen bir dokuma düzeyine ulaşıyor Filiz Otyam. Bu ‘ ‘sanatsal yarım bırakılmışlık’ ’ düşüncesi, boşluklar arasında yer alan bitkiler, Filiz Otyam’ın işlerine yeni bir boyut katma çalışmalarının karşılığıdır. Bu işler doğa ile insan öğesinin özgün dokumada buluşmasıdır gerçekte.

Filiz Otyam, uluslararası bir değer, ülkemizin de bu alanda tek yetkin sanatçısıdır.

(6)

FİKRET OTYAM (1926): Eski adıyla İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi’nden mezun oldu (1953).

Öğrencilik yıllarında sanat yazıları yazarak gazeteciliğe başladı (1950). Bunun yanı sıra ünlü çağdaş

yazarlarımızın roman, öykü, şiir kitaplarının kapak ve iç resimlerini yaparak resimden kopmamaya çalıştı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan yaptığı röportajları Dünya Gazetesi’nde otuz gün süreyle yayınladı, içte ve dışta yankılar uyandırdı (1953). Röportajları için çektiği fotoğrafları başta Orhan Peker ve Ara Güler’in ilgi ve ısrarlarıyla yıllık fotoğraf sergilerine dönüştü. Yurtiçinde ve dışında sergilendi, ödüller kazandı. “ Devamlı resim yapamamanın acısını fotoğraftan

çıkarıyordum’ ’ diyen sanatçı, bir fotoğraf sergisine on kadar tuvalini koydu ve gün geldi, fotoğraf sergileri artık resim sergilerine dönüştü: Çok iyi bildiği Doğu ve Güneydoğu yansımaları; insanıyla, doğasıyla,

emekleriyle, kurduyla, kuşuyla... Başta Eşref Üren, sözleriyle Orhan Peker, verdiği kutular dolusu en has boya ve fırçalarla Ressam Rasin O’nun resme kesin dönüşünü sağladılar. Cumhuriyet Gazetesi’nden emekli olduğu 1979 yılından bu yana yerleştikleri Gazipaşa ilçesinde artık

“ ressam ca’’ yaşayan Otyam’ın yurtiçinde ve dışında müzelerde ve özel koleksiyonlarda yapıtları

bulunmaktadır.

FİLİZ OTYAM (1943): ABD’de içmimari eğitimi gören Filiz Otyam, ülkeye dönüşünde sanat galerilerinde

yöneticilik yaptı. Eşiyle çıktıkları iç ve dış gezilerde çektiği fotoğrafları, “ Dünya Güzel Olmalı” adlı ortak sergiyle iki yıl ülkemizde, üç yıl da Almanya’nın çeşitli kentlerinde gösterime sunuldu. Bunu, “ Eğer Bizi Sual Eden Olursa” sergisi izledi.

Yeni yaşam yerleri Gazipaşa’da “ Çulfalık” tezgâhından edindi, dokumaya başladı. On üç yılda içte ve dışta otuza yakın sergi ve özgün dokumalarla bugünkü çağdaş yoruma varış, elbette kolay olmadı. On üç yıl günde sekiz on saat, daha iyiye, daha güzele varmak için tasarım ve el ile, kol ile, ayak ile çalışmak...

Filiz Otyam, bu yıl, ilk kez ülkemizi temsilen Lotz (Polonya) Uluslararası Tekstil Müzesi trianneline çağrılı olarak katıldı, Tbros Dağlan’nm bitkileri ve doğal malzemelerle dokuduğu altı metre karelik özgün dokuması, müzede devamlı sergilenecek yapıtlar arasında.

Açılış: 23 Kasım 1992, saat 17.00

23 Kasım - 7 A ralık 1992, 11.00 - 18.00 (Pazargünleri dışında)

İstiklal Caddesi 141 Beyoğlu-İstanbul Tfel: 252 16 98

Galerimizde sergilenen eserlerin satışından bankamızın herhangi bir geliri yoktur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Dava sonunda, Danıştay'ın da onayıyla vakıf zeytinliğinin, yeşil alan kalmasına karar verildiğini ifade eden yetkililer, ''Antalya Belediyesinin eski başkanlarından Hasan

TDK Gezi Ödülü sahibi (1962) gazeteci, yazar ve ressam Fikret Otyam, 9 Ağustos 2015 Pazar günü tedavi gördüğü Antalya Araştırma ve Eğitim Hastanesinde hayata

Alt konumda bulunması gereken çerçeveler ise alt konumda bekleme hareketi yaparlar (Ağızlık açma yöntemlerini açıklayan diyagramlar Şekil 8’de gösterilen örnek

bir büküm alır. 1m uzunluk içindeki tur sayısı ile büküm değeri, tur/m ifade edilir. İpliğin kendi etrafında ki dönüş yönü saat yönünde ise S büküm,

Önce, faktöriyel konusuna yabancı olanlar için, neden faktöriyel diye bir işlem tanımlıyoruz, kısaca bahsedelim: Diyelim ki elimizde 3 rakam var: 4, 7 ve 9?. Acaba bu üç

etmek için bir oyuncak bulmaca tasarlayacaksınız, sonra bu oyuncak Dünya tarihinin en çok satan oyuncağı olacak, bulmacanızı en kısa sürede çözmek için

toplumsal birliği zedeleyen cinâyet, hırsızlık, kavga, gıybet, dedikodu, alay etmek, iftira, zan, ayıp araştırma, kin, haset, hakaret, kötü lakaplarla çağırma gibi

Belma DURUPINAR, Samsun, Türkiye Devrim DÜNDAR, Kocaeli, Türkiye Aynur ENGİN, Sivas, Türkiye İlknur ERDEM, Tekirdağ, Türkiye Önder ERGÖNÜL, İstanbul, Türkiye Serpil