+
Hikmet Altmkaynak’m
derlediği Sabahattin Ali’nin
“Markopaşa Yazıları ve
Ötekiler”, Levent Cantek’in
yazdığı “Markopaşa- Bir
Mizah ve Muhalefet Efsanesi”
ile Mehmet Saydur’un yazdığı
“Markopaşa Gerçeği” yakın
tarihimizin bu önemli basın
olaymı tüm yönleriyle
aktarıyor bize.
ÖNER YAĞCI
M
arkopaşa olayı, gülmece ve basm tarihimizin en önemli köşe taşla rından biri olmasının yanı sıra, siyasal tarihimizin aydınlatılması gerekli olan bir döneminin de en anlandı, en il- ginç olaylarından, basm tarihimizin en di rengen adlarından biridir.En çok tartışılmak istenen ama üzeri en çok örtülmeye çahşdan bir basm anıtı olan Markopaşa olayı, 1940lı yıllar Tür kiye’sinin ilginç ve özgün bir aynası ve ya- rancdarmı amansız ve anlandı yaşamlara sürükleyen bir savaşım anıtıdır.
40’lı yılların ikinci yarısı, günümüzde hâlâ süren soğuk savaşm başladığı ve san- cdarını hâlâ yaşadığımız çok partili yaşa ma geçiş yıllandır.
Bu yıllarda sol’un ezilmesi ve yok edil- mesi operasyonları yaşamın her alanında başlamıştır. Sabahattin Ali’yle Nihal At sız arasındaki ve Hasan-Âli Yücel’le DP İstanbul 11 Başkam Kenan Öner arasın daki davalar, bu başlangıcın simge dava larından dır.
llerici-gerici, devrim ci-ülkücü kavgası nın başlangıcı olan bu davalarla birlikte ülkemiz; C H P ’ye sağ kanadın egemen oluşu, Köy Enstitüleri için soruşturmala rın başlatılması, Düve Tarih Coğrafya Fa kültesi baskım ve olaylan, Tan matbaası nın basılması, Dr. Şefik H üsnünün TSEKP’sinin ve Esat Add’in TSP’sinin kapatılması, Soğuk Savaş politikalarının ve McCarthyciliğin başlaması olaylarıyla çalkalanır.
Siyasal tarihimizin önemli olaylarıyla dolu olan 1940’lı yılların ikinci yansında, tek parti yönetiminin baskdanndan ya zarlara, gazetecüere, yaymcdara, dergile re de büyük pay düşer. O yıllarda yayım lanan Ant, Gün, Kovan, Söz, Yeni Ede biyat, Yığın, Yurt ve Dünya, Yürüyüş, Hamle gibi dergüerde savaşa, militariz me, ırkçılığa karşı hümanizmin, kardeşli ğin, banşm, eşitliğin savunusunu yapan
Mankopaşa'yı
günümüze getiren
kitaplar
dergilerle bir avuç edebiyatçı direnir. Mehmet Ali Aybar’m Zincirli Hürriyet gazetesi de bir direniş simgesidir. Nâzım Hikmet içerdedir. Sabahattin Ali’nin Sır ça Köşk’ü Bakanlar Kurulu kararıyla top latılır. Aziz Nesin, Nereye Gidiyoruz? broşüründen dolayı gözaltına alınır.
işte bu koşullarda başlayan bir serüve nin adı olan “Markopaşa”, olanca özgün lüğü, yaratıcılığı, etküeyiciliği, başarısı, direngenliğiyle yakın tarihimizin, irdelen mesi, gün ışığına çıkarılması ve yalnızca bir basm olavı olarak kalmayıp siyasal di reniş ve aydın etiği açısından da örnek alınması gereken bir olayıdır.
Markopaşa'nın yaratıcıları
Yaratıcılarının adı bile ülkemiz toplum sal tarihi için önemini gösterir:
Kuyucakh Yusuf, içimizdeki Şeytan ve Kürk Mantolu Madonna adlı romanların ve kendisine gerçekçi öykümüzün baba sı dedirten Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk adlı öykü kitaplarının yazarı; hakkında kitaplar yazılan; “Aldır ma Gönül” gibi bestelenen şiirleri ağızlar dan düşmeyen; trajik ölümüyle de edebi yat tariflimizde özgün bir yeri olan Saba hattin Ali... Çağımızın Nasrettin Hocası, gözyaşını gülmeceye çeviren, gülmece edebiyatımızın büyük ustası sayılan; ede biyatın her dalından ürünleriyle sunduğu kitaplarının sayısı 100’ü, hakkında yazı lan kitapların sayısı 20’yi geçen; özellikle 1980 sonrasında öncü aydın kimliğiyle var olup üretkenliği, inatçılığı, korkusuz luğuyla örnek olan ve kurduğu, yaşattığı Nesin Vakfıyla topluma borcunu öde meyi sürdüren Aziz Nesin... Sınıf adlı şi ir kitabıyla başladığı yazarlık serüvenin de klasikleşen Hababam Sınıfı’yla yaygın bir ün kazanan, gülmece ürünlerinin ya nı sıra romanları ve gazete yazılarıyla da 1940 Kuşağı’mn örnek yazarlarından bi ri olan Rıfat İlgaz... Karikatür ustası Mim Uykusuz, Haluk Yetiş, Mücap Ofluoğlu, Şerif Hulusi... ve hepsi de “birer mizah şövalyeleri” olan başkaları...
Markopaşa olayı ile ilgili olarak yazılan
onlarca makalenin dışında, dönemle ilgi li birçok araştırmada ve anılar demetin de olayın gerçekliği konusunda yeterli öl çüde olmasa da çalışmalar yapıldı. Mar kopaşa ile ilgili üç kitap ise bu ilginç ve anlamlı basm olayının birçok yönünü gözler önüne seriyor.
ilk kitap Sabahattin Ali’nin, ilk basımı 1986’da yapılan, Hikmet Altınkaynak’ın derlediği Markop aşa Yazılan ve Ötekiler.
Altınkaynak, kitaba yazdığı önsözde, “Sabahattin Ali’nin yaşadığı dönem hâlâ birçok yanıyla alacakaranlıktadır. Karan lığı yırtılmamış bir döneme hiç el atma mak, geleceğimize de birtakım gölgeler düşürmek demektir” diyor.
Bu çalışmayla Sabahattin Ali’nin 1946- 1947 yıllarında Markopaşa gazetesinde çıkan yazılarından başka, 1930’lu-40’lı yılların Yücel, Varlık, Yeni Adam, Ant, Resimli Ay, Ulus, Tercüme, Yenitürk, Ak- ba Kitabevi, Yurt ve Dünya gibi gazete ya da dergilerin sayfalarında kalmış olan ya zılarım bir araya getirerek, siyasal ve ya zınsal tarihimizin bu öncü aydınının, öy kücüsünün, roman asının düşüncelerinin bir bütün olarak okurla buluşması sağ lanmış oluyor. Tarihsel kesideriyle kısa bir yaşamöyküsünün de yer aldığı çalış mada, Sabahattin Ali’nin soruşturmalara verdiği birkaç yanıtı da yer alıyor.
"Bir Gazete Çıktı""
Sabahattin Ali’nin Markopaşa’da yaz dığı yazıların çoğunlukta olduğu kitap, ömrü kısa olan öncüsünün yazılarıyla yi ne ömrü kısa olan bir gazete olayının top lumsal tarihini anlayabilmemizin ipuçla rını veriyor. Sabahattin Ali’nin “Bir Ga zete Çıktı” başlıklı yazışırım giriş parag rafı bile Markopaşa olayının gerçeğine uzatıyor okuyanı:
“Bir gazete çıktı... 1947 yılında, Türki ye Cumhuriyeti hududan içinde, dünya nın en medeni şehirlerinden İstanbul’da haftada bir defa şu elinizde tuttuğunuz gazetecik kadar dört küçük sayfalı bir ga zete çıktı. Bu gazete ancak 22 sayı çıka bildi efendim. Muhtelif fasdalarla, bazen
'EsJc/ ■PoL-for/or
~n-sox3/b
neşriyatım durdurarak, bazen ara vermek mecburiyetinde kalarak, gecikerek, okunmayacak kadar fena baskı ile utana rak çıkmak suretiyle ve bütün mecburi- yederden dolayı, çok sabırlı okuyucula rının tahammülünü suiistimal ettiğinden mahcup olarak ancak 22 sayı çıkabildi. Bu 22 sayı ile Türkiye’de baskı rekoru kırdı. 60 bin basarak birçok para kazan dı. Fakat kendisine tahinin edilemeyen zorluklar çıkarddığından, tek yolunda yürüyebilmek için, muhtaç olduğu teknik vasıtalara ve bunların insafsız ve korkak sahiplerine hayret edilecek yüksek fiyat lar ödeyerek korkak ve aç gözleri para ile doyurdu...”
Sonrasında Sabahattin AH öldürülür ve Markopaşa’daki arkadaşlan büyük bir serüvene girişir.
Levent Cantek’in hazırladığı
Marko-E
aşa Bir Mizah ve Muhalefet Efsanesi ad- çalışmada işte bu serüven anlatılıyor. Cantek, “Döneminin en etkili ve en ra hatsız edici yayını” olarak nitelediği ve “Yayımlandığı dönemde, hakkında tek bir olumlu yazı yazılmamış, düşünce ve kanaat belirtilmemiş, komünist, tehlike li ve rahatsız edici bir yayın olarak tanım lanmıştır” dediği efsaneyi ilk kez ayrıntı lı olarak inceleyen bir çalışma sunuyor.Markopaşa’mn öncesinden, 1940’b yıl ların başından başlayarak sol düşmanlı ğının, Türkçülük akımının kabardığı o yılları değerlendiren ve Markopaşa’mn siyasal kimliğini içinde yer alan yazılar dan örneklerle inceleyen Cantek, “T ür kiye’de Çizgi Roman” (1996) adlı yapıtın dan sonra sunduğu ve “tez ” olarak hazır ladığı bu kitabının girişinde şöyle diyor: “Çalışma Markopaşa baklanda ‘bir gü zelleme’ yapma niyeti taşımamaktadır, ama yayımlandığı dönemde sürekli ceza landırılmış, kapatılmaya çalışılmış bir ya yının, bu ülkenin taribi içinde yer aldığı nı anlatmayı amaçlamaktadır” diyor.
Markopaşa’mn çıktığı dönemin koşul larından Başlayarak nasd çıkarddığının öyküsüyle birlikte ikinci döneminin, “sahte M arkopaşa” olayının, Ab Ba ha’nın, Malumpaşa’nın, Merhumpa- şa’nm ve Sabahattin AU’nin öldürülme sinden sonraki yeni “Markopaşalar”ın öyküsünü de aktaran Cantek’in bu çalış ması, siyasal ve yazınsal tarihimize tutu lan önemh bir ışıldak oluyor.
Markopaşa ile ilgili yeni bir çalışmaya da, daha önce “Bir Tonguç Okulu Göl köy Enstitüsü” (1994), “Rıfat İlgaz’h Yıl lar” (1994) ve “Biz de Yaşadık/Dünden Bugüne Rıfat İlgaz” (1998) adlı yapıla rıyla ciddi bir araştırmacı kimliği sunan Mehmet Saydur imza attı: Markopaşa Gerçeği.
Saydur, ilk sayısı 25 Kasım 1946’da 6000 basılarak yayımlanan (daha sonra ti rajı 60.000’e ulaşan) haftalık Markopa- şa’dan başlayıp Merhumpaşa, Malumpa- şa, Ab Baha’nın serüveniyle devam ede rek Sabahattin Ak’nin öldürülmesinden sonra Aziz Nesin ve Rıfat İlgaz’ın Başdan, H ür Markopaşa, Yedi-Sekiz Paşa, M e det, Öküz Mehmet Paşa adlarıyla sür dürdükleri “yeniş Markopaşalar ”ı ve tak- kderini de büyük bir titizbkfe inceleyerek olayın gerçeğini ortaya çıkarmakta önem- b bir katkıda bulunuyor. Markopaşa dü şüncesinin doğuşundan başlayarak hu di- rençb ve örnek yayın serüvenine tuttuğu ayna ile olayın aydınlatılmasına yeni bir katkı olarak Markopaşa’lann daha yeni çabşmalan beklediğini anımsatıyor.
Markopaşa’yla ilgili bu üç kitap, yakın tarihimizin bu gizb kalmış olaymı anla mak isteyenler için önemh bir fırsat. ■
..Sabahattin A li/ Markopaşa Yazılan ve Ötekiler, Derleyen H ikm et Altınkaynak, Yapı Kredi Yayınları, 1998, 151 s.;
Markopaşa/ Bir Mizah veMuhalefetEf- sanesi, Levent Cantek, iletişim Yayınlan, 2001, 203 s.;
Markopaşa Gerçeği, Mehmet Saydur, Çınar Yayınlan, 2001, 272 s.
S A Y F A 1 0 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 6 3 8
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi